Catalog

SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2001 PAZAR O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R [email protected] B ir karikatür dergisinden (Leman) alınmış bir baş- lık. Karikatürde, bir aile, kızını mankenyapmak için vücutölçülerini ayarlama- ya, onu güzellik yanşraalanna sokma- ya çahşıyor. Anne, kızı soymuş göğus- lerinı mezurayla ölçüyor. Kız, "AyLa- ila Mailaşündiden beyecan bastT diyor. Kızın kardeşleri de inanılmaz şeyler söylüyorlar. Erkekkardeş,"Ablabirde Erdal Acar kafayı sana takarmış. Na- carkent'e taşuumuşız havuzlu mavuz- hı~" Kızkardeş. "Ufftaş gibisin! Ab- lacım neyin eks'ık ortiardan sen kraliçe ol üne kavuş, bakarsın ben de Helin A\- şar gibi patianm ileride™* Kızın annesı, "Göğüsler tam 90 ol- du işte... Bu formunu bozarsan bacak- lannı kıranm kız!.." Karikalürün altındakı yazıyı aynen ak- tanyorum: "LoBta olmak için 5000 kız başvurdu. Ekranlardan, magazin programla- nndan,Şamdan,Galagibi dergüerden, gazetelerin 1. satfalanndan tanıdığunız pekçokçıürmodeti kazandıran EBte Mo- del Look Yanşması'na bu yıl 5 binin üzerindebaşvuru oldu. Başvuru yapan genç kızlar 16-21 arasında dcğişen yaş- 'Kızım Lolita Olacak, Bize Bakacak' SciTa TOR4L Gazi Üniversitesi Mühendislik Mimarhk Fak. Makine Mühendisliği Bölümü Öğrencisi larda.~ Geçtiğinıiz yıl finale kalan loz- lann yaşı İ6'dan küçük olduğundan RTÜK yanşmayı canlı yayınlayan ATV'yekapatmacezasıvermişti. Buyıl onun için 16 yaş sınırlaması getirümiş. Yaş sının olmasa belki de 10 binler baş- vuracakn.AOelerin,çocukyaşta gençkız- lann ufku bu işte: Pınl pml bir hayat, Laila'lar. TelevoleTer, Harika Pazar'lar, BodrunTlar, çamaşır değiştirirjgibi yi- nelenen canı gözlü playboytar_ Ülkemi- n kimler bu haJe getirdi?" Geçen ay Ankara Kalesi'ne fotoğraf çekımi yapmaya gittiğimde peşime ta- kılan küçücük bir kız, büyüyünce man- ken olmak istedığinı söyledi bana, yüz- yıllarca okula gönderilmeyip eve tıkı- lan kadınlanmız yıne aynı yola düş- mek üzereler, iğrenç birvücut satma ola- yının pençesine düşecelder, paralan- nın nereden geldiği belli olmayan er- kekler onlan satın alacak ve beraberce Şamdan'lann sayfalanna kapak ola- caklar. Insanlann ilişkilerine saygım var. Ama bu sözünü ettiğım yapış ya- pış ilişkilerin sürekli izlenmesi... Ülkeye ve ülkenin, bu şatafatlara ula- şamayan başka insanlanna, yoksul kız- lanna, para kazanmaya çalışan anne babalanna hakaret ediliyor, bu ilişkile- ri yayınlayıp duran magazin program- lannda. Bir de kadınlann çok az rast- landığı bir alanda -makine mühendis- liği- lisans eğitimi gören ben ülkemiz- dekı öbûrkızlann da böyle alanlara gir- mesini ve "savaşmasnı" istediğim için, onlann manken olmayı isteme laflan be- ni deli ediyor. Türk kadınını okumuş, meslek sahibi ve medeni kanunda hak sahibi yapan Atatürk, bu küçük kızın, okuyup bılim adamı ya da öğretmen, her neyse, olmak yerine bacak ve be- den sergileyip kısa yoldan para kazan- mak istediğıni duysa çok üzülürdü, ben deüzüldüm.. Bu "manken çıkmış" kızlann bu ka- dar prim yapmasının nedeniyse med- ya. Ve reyting denilen iki yüzü keskın bıçak. Ve bu mankenlerin İcendi ailele- ri. Çünkü bu rezillikJere hiçbir şey de- miyorlar. Bu ınsanı çok şaşırtıyor. Elbette her toplumda, erkeklerin zevk- lerine köle olan bazı kadınlar vardır, film yıldızlan, şarkıcılar vesaire. Ama bizim toplumumuzda bu zevklere kö- le olmaya başlayan kız ve kadın sayısı inanılmaz çoklukta. Bunlann yeni aşk- lannı, kaçamaklannı, kavgalannı, tüm hafla boyunca her gün başka kanallar- da neredeyse aynı repliklerle izleyip duruyor, uyuşuyorlar... Mankenlik, yani "kadının elbiseyi sergüemesi'', bızım ülkemizde "kadV nın vücudunu sergüemesi"ne dönüştü- ğü için, ülkemizdeki bir kız için yaşa- mındaki en kolay yola kaçmaktır man- ken olmaya çalışmak. Manken kıyafe- ti öne çıİcarır, açınız Fashion TV'yi, pek çok defile, ama hiçbirmanken böy- le öne çıkmaz. Tüm dünyada bu böy- ledir. Ama bunlar kendilerini öne çıka- nyor ve erkek eğlencelerine meze olu- yor... Peki bu magazin programlannı ha- zırlayanlar, kameramanlannı her ak- şam Laila'lar önünde bekletenler, hal- kın bu bunalım içinde biraz daha fark- h şeylere gereksinim duyduğunu gör- müyorlar mı? Halka kriz sonrası mo- ral verecek ve çıkış yollan önerebile- cek birtakım programlar yerine, onla- nn moralini aşın derecede bozan bu adaletsiz şatafatlan hafta boyunca on- lara izleterek, onlann Türkiye'de para- nın nasıl kazanılması gereküği yönün- de yoz fikirler aşıladıklannı görmü- yorlar mı? Bunlan yayımlayıp duran- lar, bu göriintülerin, fotoğraflann ve röportajlann her gün gırdikleri evler- dekı çocuklan nasıl etkilediklerini gö- remiyorlar mı? Haftanın güzeli köşe- sıni izleyen, Gala'lan Şamdan'lan oku- yan birçocuğun gelışımi ne kadarolum- lu olacaktır ki? "Halkistenıeseyapnuzdık" biçirain- de bir politikanın önümüze sürülmesi, artık ekonomik bunahmdan bezmiş ve aylardır haftanın her günü bunlan iz- leye izleye uyuşmuş birtakım ana-ba- balann tutumunun, "bütün halkın tu- tumu böyledir" diye algılanması bü- yük yanlış. Halkın artık tepki göster- meye başladığını, Alo RTÜK 178 numarasuıa yapılan şikâyetlerin bir kıs- mını yayımlayan gazetelen görmüyor- lar mı?.. • Akbank kredi kartlan kefilsiz, eve tesüm. Hemen gelin, kolayca alın. • Kartımzı alın, 1 milyar TL' den 50 milyar TL' ye kadar ücretsiz Ferdi Kaza Sigortası sahibi olun • Birden çok kart alın, her kart için ayn ayn verilen teminatların hepsine birden sahip olun, • Her ay milyonlarça üra sigorta parası ödemekten kurtulun. 17-21 Ağustos tarihleri arasında gerçekleşecek olan SOS Fuan'ndaki standımıza faekliyoruz. CNR Fuar Merkezi, Yeşilköy www.akbank.com.tr PENCERE Vonaire'inÖteki Yüzü?.. Geçenlerde Zeynep Oral'ın Harold Pinter üzerine bir yazısı kültür sayfamızda yayımlanın- ca, bir okurumuz telefon ederek dedi ki: - Pinter Türk düşmanıdır!.. Olabilir.. Ünlü tiyatro adamı Dario Fo'nun da Türklere bakışı dostça değil.. DoğaJdır.. Batı'nın politika ve küttür dünyasında, Türkle- re düşmanlık, kimi zaman öylesine doruklara yükselmiş ki insan şaşırıp kalıyor. • Voltaire ne demişti: - Fikirierıne katılmıyorum; ama, fikirlerini öz- gürce dile getirmeni sonuna dek savunacağım... işte bu Voftaire efendi, 11 Ekim 1770'te Rus- ya Çariçesi pek ünlü 2'nci Katerina'ya yazdığı bir mektupta Türkleri şöyle değerlendiriyor: "Dünyada yüce 2'nci Katerina'dan daha bü- yüğünü bulamazsınız... Yüce majesteleh, Türkleri öldürerek banayeniden hayat veriyor- sunuz... SizAvrupa'nın öcünü aldınız. ' .'• ' Türkleri ve onun dilini konuşanlan Avrupa'dan sürmek gerekir. Insanlığın iki büyük belası var: Birincisi veba.. Ikincisi Türkler.." Voltaire, 2'nci Katerina'ya dalkavukluğun düş- künlüğünde ve Türklere düşmanlığın kuyusun- da, aklını bir yana bırakmış yazıyor: "Hümanizma ilkem olmasaydı, Türklerin hep- sinin kökünün kazındığını görmek isterdim. Ya da öylesine uzaklara sürülmelidirier ki bir daha geri gelemesinler. Bizşuanda Türkleri yenmek için gerekli olan en iyi mevsimde, en sevimli za- man içinde bulunuyoruz; bu barbarlar hâlâ bi~ ze saldırmıyoriar mı!.. Ben en azından birkaç Türk'ün öldürülmesi- ne katkıda bulunmakisterdim; birHıristiyan için bu elbette Tann katında çok yüce bir iştir. Gerçi bu benim hoşgörü ilkeme uymuyor; ama, insanlar çelişkilerie yuğrulmuşlardır." • Bu köşede birkaç kez Batı'daki Türk düşman- lığından söz açmıştım; Prof. Dr. Onur Bilge Ku- la'nın bu konuya ilişkin üç ciltlik biryaprtı var; için- dekilerinsanı çarpar, öfkelendirir, şaşırtır, uyarır... Harold Pinter'ın ya da Dario Fo'nun bu gele- neği sürdürmesi bir şeyi değiştirmez; Batı'nın ne tarihi kusursuzdur, ne bugünü!.. Dünya düzeni- nin çağımızdaki açmazı, günümüzdeki adaletsiz- liği, Küreselleşme'nin iki yüzünden biri olan acı- masızlığı uygar dünyanın marifetidir. Dünden bugüne Batı'yı lekeleyen dört düş- manlık olduğunu söyleyebiliriz: Zenci düşmanlığı.. Yahudi düşmanlığı.. Kızılderili düşmanlığı.. Türi< düşmanlığı.. 20'nci yüzyılın başında Lloyd George'un Türk- lere bakışı, Hitler'in Yahudileredönükyaklaşımı- na benziyordu. • Batı uygarlığının erdemlerini sayıp dökmekle bir- likte, siz siz olun, Türkiye'nin ulusal savunmasın- da gedik açmaya kalkışmayın!.. Aptallığın daniskası, ancak böyle saflıkla ve bilinçsizlikle gerçekleşir. Voltaire'i okumayı severim; ama, Türk düş- manlığını görmezlikten mi geleyim?.. KUŞADASI Denize sıfır, özel plaj, havuz, su sporlan, TV, klima, hamam, sauna. fitness, animasyon 42.500.000.- Y.R Rezervasyon Tel: 0.256.622 05 05 Fax: 0.256.622 07 27 info@ onura.com ŞEBİNKARAHİSAR SULH HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN DosyaNo: 2001/53 Davacılar Mürsel ve Mahır Önbaş vekilleri Av. Rafet Sanöz tarafından davahlar Şükriye Beylik, Nuriye Ağar ve Halime adına (aleyhine) açılan tak- sım ve ızale-i şuyuu davasının mahükememızde yapı- lan açık duruşması sırasında verilen ara karan gere- ğince, Taraflar arasında niza konusu bulunan Şebinkara- hisar ilçesi Müftü Mahallesi, mahalle civan mevki- inde ada no: 157, parsel no: 2'de kayıtlı taşınmazın mümkünse hükmen taksimi, olmadığı takdirde satış suretiyle ortaklığırun giderilmesine karar verilmesi talep ve dava edilmiştır. Davalılardan Şebinkarahisar ilçesi Müftü Mahal- lesinden Halime'nin bildirilen adresinde bulunama- dığı, yapılan zabıta araştırmasında da açık kimliği ve ikamet adresı tespit edilemedığınden adına ila- nen tebligata karar verilmiş olup, adı geçenin yuka- nda açıklandığı üzere Şebinkarahisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2001/53 esasında kayıtlı ve duruş- ması 11.09.2001 günü saat 09.00'a bırakılan dava dosyasına tüm delillen ıle bırlikte katılması veya kendisinı bir vekıl aracılığı ile temsil ettirmesi, et- mediği ve ettirmediğı takdirde yargılamanın yoklu- ğunda yapılarak karar verileceği hususu HUMK'nun 509. maddesi geregince ilan olunur. Basın: 47007