Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 26 TEMMUZ 2001 PERŞEMB
8 HABERLERIN DEVAMI
G U I V C E L CÜNEYT ARCAYÜREK
I Baştarafı 1. Sayfada
stma" adıyla anmaya başladığı yıllar...
"Benim memurum işini bilir" ya da "Köşeyi dön
de nasıl dönersen dön" önkuralının yerleşip serpil-
ciği yıllar.
Ekonominin bugünkü duruma gelişinin başlangıç
tarihi, 1990!
1991 seçimlerinde Mevlana ya özenen; ne olur-
san ol, solcu ol, dinci ol, üçkâğıtçı ol, yeter ki bana
oy ver sloganıyla yola çıkan -hâlâ bir köşede otura-
mayan emekli- birsağ lider; (Özal'dan sonra) pppü-
list siyaset anlayışma müthiş ömekler verdi. Örne-
ğın kadm erkek işçilerde emeklilik yaşını birkaç oy
uğruna alabildiğine aşağı çekerek SSK'nin canına
okudu. Tütün ekicisine kim ne fiyat verirse 5 bin da-
ha fazla destek para dedi, Hazine'yi bu hale düşür-
dü.
Kemal Derviş, 1990'larda uygulanan popülist po-
litikaların ekonomiyi bügünkü duruma getirdiğini
söyledi.
Vay sen misin bunu söyleyen; Derviş'e emekli
Cumhurbaşkanı'ndan ardı ardına salvolar... Dolann
1 milyon 600 bine yükselmesindeki neden "geçmiş"
miymiş.. Şu ya da bu sakat gidişin sorumlusu ge-
çen iktidarlar olur muymuş! Tabii emekli Cumhurbaş-
kanı, siyasal yaşamı boyunca uyguladığı nefis de-
magojiyle Derviş'e veryansın ediyor.
Tuhaf ama gerçek; Kemal Derviş, emekli Cum-
hurbaşkanı'na doğrudan yanıt vermedi, söyledikle-
rini adeta geri alan bir üslup kullandı.
Iki emekli cumhurbaşkanı, Kenan Evren'le Süley-
man Demirel: geçenlerde "Türkıye'nin iyi yönetil-
mediğinde" birleştiler.
Yönetimden yakınmayan yok. Tuhaf olan şu: San-
ki her iki cumhurbaşkanının iktidar dönemlerinde ül-
kefevkalade iyi yönetiliyordu da şimdi ortaya çıkmış,
bugünden şikâyetçi oluyorlar.
Evren'in serin yaylalarda köşk yaptırmaktan baş-
ka derdi olmadığından erken genel seçim istemiyor.
DemireTin durumu başka. O, 6 kez (ikisi darbeyle)
gitti, 7 kez geldi ya, şimdi 8. kez gelmenin peşinde.
Ölkeyi (onsuz ülke yönetilemez ya) esenliğe kavuş-
turmanın yolu budur gerekçesiyle bir an önce "acil"
erken seçimi savunuyor.
Cuma namazlarını biriikte kıldıkları tabela partisi-
nin genel başkanı Ismet Sezgin'le parlak gelecek-
te ilgili kim bilir ne planlar (tabıi duşsel senaryolar) ku-
rvıyortardır?
... Nasıl geldik?
Ecevit'ın göriışleri, otuz yıla yakın düşmanlığını,
son üç-beş yıldır muhabbetini esirgemediği Demi-
rel'den farklı.
Başbakan, seçime de başansız hükümet savları-
na da direniyor.
Erken seçimi yadsıyan gerekçesi; "Yapmamız ge-
reken bazı şeyler var".
Neymiş yapması gereken şey veya şeyler? "Me-
sela ben" diyor, "kendi siyasal ömnım dolmadan
köy-kentlere ivme kazandırmayı çok istiyonım". Me-
sudiye'de başlattığı köy-kent öyküsünün hüsranla
sona erdiği geçenlerde gazetelerdeydi. Geçelim!
Acil seçime yanıtı şu cümlede: "Mecbur kalmaz-
sak, hükümetin uyumu devam ederse, normal sü-
resine kadar çalışmamızı sürdürmek isterim."
Ya hükümetin başansızlığı? Özel-resmi hemen her
çevrede hükümetin engin başarısızlıklannın sineye
çekilmediği bir gerçek.
Insanlanmız indinde tükenen bu bükümete "ker-
hen" ses çıkanlmıyor.
Hükümette (revizyon) değişiklik yapılırsa ülkede
belki bir süre için, ılımlı rüzgârların esmesine olanak
sağlanır diye düşünenlere de Ecevit karşı:
"Onunla (revizyonla) sorunlar çözülmez" dedikten
başka, gitmesi gerekenlerin zaten gerektiğinde git-
tiğini örnekleyerek "Daha ne istiyorsunuz" demeye
gelen cümleler sıralıyor.
Söz, bakan sayısının azaltılmasına geldiğinde Ece-
vit'in formülü hazır: "Normal zamanında yapılacak
seçimden sonra gelecek Bakanlar Kunjlu 'nda ba-
kan sayısı azaltılmalı!"
Işte böyle böyle yapılması gerekenleri yannlara
ihale eden, kısır siyaset anlayışı güden emekli ya da
olası emeklilerle bugünlere geldik!
irak'la 2. sınır kapısı görüşmesi
Habur'a yeni
düzenleme
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Tiirkiye
ve Irak, iki ülke arasın-
daki tek sınır kapısı olan
Habur'un gereksinim-
leri karşılayamaması
ûzerine açılmasına ka-
rar verdikleri ikinci sı-
nır kapısı konusundaki
görüşmeleri sürdürü-
yorlar. Irak Petrol Baka-
nı Amr Reşit'in Ankara
ziyareti sırasında sınır
kapısının teknik aynn-
tılan ele ahndı ve yapı-
lan çalışmalar hakkında
karşılıkh bilgi verildi.
İkinci sınır kapısının
açıhşına kadar ticaretin
aksamaması için Habur
sınır kapısına yeni dü-
zenleme getirilmesi de
kararlaştınldı.
Kapınnı 2002 sonuna
kadar hazır olması ko-
nusunda uzlaşma sağ-
landı. Her iki ülkenin
bayındırlık ve ulaştırma
bakanlıklan. sınır kapı-
sının entegre karayolu
sistemine bağlanması
ve köprü inşa edilmesi
çalışmalannı sürdürü-
yorlar.
Ancak sınır kapısıyla
ilgili en önemli sorun,
bu kapının Irak tarafı-
nın kim tarafından işle-
tileceği. Bağdat yöneti-
mi, 36. paralelin kuze-
yine Irak askerini soka-
mıyor. Sınır kapısının
açılacagı bölgenin Kür-
distan Demokratik Par-
tisi'nin denetiminde ol-
ması nedeniyle henüz
bu konuda bir netlik bu-
lunmuyor. Reşit ile dün
bir araya gelen Devlet
Bakanı Tunca Toskay,
sınır kapısıyla ilgili tek-
nik ve hukuki çalışma-
lannı sürdürdüğünü be-
lirtti.
Şans Topu çekildi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Milli Piyan-
go Idaresi tarafından düzenlenen Şans Topu'nun bu
haftaki çekilişinde üst kolon numaralan 8, 10, 13,
14,15, alt kolon numarası ise 10 olarak belirlendi.
Çekilişte 5 artı 1 bilen 4 kişi 53 milyar 47 milyon
70'er bin lira kazandı.
Çekilişte 1 artı 1 bilenler 495 bin, 2 artı 1 bilen-
ler 1 milyon 30 bin. 3 bilenler 840 bin, 3 artı 1 bi-
lenler 3 milyon 565 bin. 4 bilenler 10 milyon 315
bin, 4 artı 1 bilenler 85 milyon 715 bin, 5 bilenler
ise 837 milyon 45"er bin lira ikramiye kazandılar.
Orkestra eşll
Geleneksel Harbiye Açıkhava
Konserleri'nin önceki geceki
konuğu halk mûziği sanatçısı
Yavuz Bingöl'dü. Ünlü sanatçının
konseri bu kez diğerlerinden
biraz farklıvdı. Genelde
bağlamanın yanı sıra piyanoyu ön
planda tutan müzikal bir
anlayışla rürküJerini seslendiren
BingöL Açıkhava Tiyatrosu'ndaki
konserde ise türkülerini yaylı
sazlar orkestrası eşliğinde söyledi.
CoşkuJu geçen konserde
dinkyieiler Bingöl'e "San Gelin",
"AğTama Yâr", "Oy Dağlar" gibi
bilinen türkülerde eşlik etti. "Urfa
Türküsü "nü söylerken ut çalan
ünlü sanatçı, dinleyicilerden
büvük alkjş aldı.
(Fotoğraf: CANER ÖZTURK)
DGM 'dolandıncılığa' bakmadı
tstanbul Haber Servisi - Ta-
sarruf Mevduatı Sigorta Fo-
nu'na devredilen Bankeksp-
res'ın eski sahibi Korkmaz Yi-
ğit ve yöneticilerinin de arala-
rında bulunduğu 26 sanık hak-
kında açılan dava. "dolandın-
cılık" \e "çete" yönünden 2"ye
bölündü. Mahkeme, 22 sanığm
dolandıncılık suçundan ağırce-
za mahkemesinde yargılanma-
sına karar verirken Yargıtayın,
"Beyaz Enerji" davası kapsa-
mında \ erdiği kararı emsal ka-
bul etti. Heyet. çete suçlamasıv-
la yargılanan 26 sanığın dava
dosyasınında İstanbul DGM'de
görülen Türkbank davasıyla
Scala Orkestrası korosu konserden önce İstiklal Marşrnı seslendirdi. (Fotoğraf: KAAN SAöANAK)
Barış konserinin esram
birleştırilmesine karar verdi.
DGM Cumhuriyet Savcısı Sela-
haftin Demir de Yargıtay'ın söz
konusu karanyla ihtisas mah-
kemeleri olan DGM "lerin baka-
cağı suçlara açıklık getirdiğini
belirtti.
istanbul 4 No'lu
DGM'deki duruşmaya,
tutuksuz sanıklardan
Korkmaz Yiğit'in de ara-
lannda bulunduğu 13 sa-
nık katıldı. Duruşmada,
Korkmaz Yiğit ve Serpil
Uğurlu dışındaki diğer
sanıklann sorgulan ger-
çekleştirildi. Duruşmada
söz alan DGM Cumhuri-
yet Savcısı Selahattin De-
mir. Ankara 1 No'lu
DGM'nin "Beyaz Enerji
Davasrnda 15 sanık hak-
kında "Rüşvet alıp ver-
mek", "Ihaleye fesat ka-
nştırmak" ve "Görevi
kötüye kullanmak" suç-
lanndan
u
görevsizlik ka-
ran" vererek dosyayı An-
kara 4. Ağır Ceza Mahke-
mesi'ne gönderdiğini, an-
cak bu mahkemenin de
sanıklann bu suçlardan
dolayı DGM'de yargılan-
ması gerektiği karannı
verdiğini anımsattı.
Bankekspres
davası bölündü
NtLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA - ttalyan basını Riccar-
do Muti'nin Erivan ve Istanbul
"Banş konserierine"' geniş yer
verdi. Italyan yayın organlan iki
kentte birer gün arayla yapılan
konserlerin "fîkir anahğını" Ra-
venna Festivali yönetmeni Maria
Cristina Mazzâvülani Muti'nin
üstlendiğini söyledi. Cristina Mu-
ti, Riccardo Muti'nin eşi.
_ Geçen yıl için planlanan ve
ÖcaJan krizi nedeniyle ertelenen
konser Cristina Muti'nin 1997 yı-
Iından bu yana düzenlediği med-
yatik "banş konserteri" dizisinin
bir parçası. "Dostluk Yolu" adıy-
la lanse edilen ve 97 yılında savaş-
tan yeni çıkan Saraybosna'da baş-
latılan banş konserleri 98'de Bey-
rut, 99'da Kudüs, geçen yıl da
Moskova'da yapılmıştı.
îstanbuJ-Erivan konserine dün
tam sayfa ayıran 'Unita' gazete-
sinin "Muti'nin Banş Yoteuluğu*
olarak verdiği haberin spohı şöy-
le:
"Scala Orkestrası ile Erivan ve
İstanboi'dayız. Amac,iki eski döş-
man kente 'banş' sinyali ver-
mek-f
Bnnenilerin Hıristiyanlığı ka-
bul edişinin 1700. yılı vesilesiyle
çakıştınlan, 8500 kişinin kattldı-
ğı Erivan konserinin (Ermenistan
Cumhurbaşkanı Robert Koçar-
yan'dan Patrik Kathalikos a dek)
"en üst düzey" temsille izlendiği-
ni yazan gazetenin yorumu ilginç:
"Neden bu yıl bu iki kent ve bu
iki ülke seçildi? Cevabı basit ama
kelimeieri bulmak zor. Maria
Cristina Mazzâvülani Muti başta
obnak tizere iıusiyatifi alanlar ke-
limeieri telaffuz etmemevi yeğli-
yor. İyi niyet diptomasisi sessiziik
ve az sözle yapıhyor™"
"Muti'ninbanşçıkarmasJ1
" ve-
silesiyle "smkınm'' ve Ermeniler
için Ağn Dağı'nın taşıdığı sem-
boiik değere geniş yer ayıran ga-
zete "konser çıkarmasına eşlik e-
den" Venedik Üniversitesi doçen-
ti papaz Boghos L^on Zeknan'ın
"Ermeni so> kınmını tarih pers-
pektiflne oturtmak zorundajız..."
şeklindeki açıklamalanndan son-
ra şu sözlerle yazıya devam edi-
yor:
"200rin'DostlukYolu' konse-
rinin Erivan ve İstanbuTda yapü-
masının amaa resmiyetve sözcük-
ler ötesinde bir köprü kurmakür.
Bu müziğin e\rvnsclgiküyleaola-
cak bir köprüdür. Riccardo Muti,
'Bizim amacımız problemleri
çözmek değil bir işaret vermektir.
(Erivan ve Istanbul'a) Ateşi sön-
dürmek amacıyla değil, birkaç su
damlası taşımak için gidiyoruz.
Biz kardeşlik için vanz. Bu ne-
denie de İstanbul ve Erivan'da ay-
nı notalan çalacağız...' dfyor".
"Ermeni sorunu", konserin
yüklendiği "misjwn'' çerçevesin-
de önceki gece Italyan devlet rad-
yosu RAI'nin Istanbul'dan yaptı-
ğı naklen yaym sırasında da uzun
uzun tartışıldı. RAI'ye demeç ve-
ren Italyan yonımcular İstan-
bul da "5000 kişilik bir konser sa-
lonunun" bulunmamasını hayret-
le karşıladılar. Bundan önce çeşit-
li vesilelerie Istanbul'a konser
vermek amacıyla geldiklerini
açıklayan Scala Orkestrası ele-
nıanları ise "İstanbul'un fevkaia-
dedisipiinliveyetkin bir konseriz-
k>icisine sahip olduğunu" söyle-
diler.
"Siyasi misyonu" nedeniyle
medyada geniş yankı bulan Eri-
van-Istanbul konseri üzerine cu-
ma gecesi RAI televizyonunda
Italya saati ile 23.20'de bir açıko-
turum düzenlenecek. Otunamu
İtalya'nm en ünlü "siyasi anchor-
man"ı Bruno Vespa yönetecek.
Polis teşkilatına TSE standardı
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Polislik
mesleğinin standartlannı
belirlemek üzere Emni-
yet Genel Müdürlüğü
Eğitim Daire Başkanlığı
ile TSE'nin birlikte yü-
rüttüğü çalışmalar ta-
mamlandı. Meslekte 12
ayn birimin standartlan
belirlendi. Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü Dikmen
binasında, bugün yapıla-
cak törende Emniyet Ge-
nel Müdürlüğü'ne TSE
standartlan verilecek.
Emniyet Genel Müdürlü-
ğü Eğitim Daire Başkanı
Fevzi Erdoğan. emniyet
teşkilatında hizmet kali-
tesinin yükseltilmesi
amacıyla polis meslek
analizi çalışmalanna ön-
celik verdiklerini kaydet-
ti.
Erdoğan, "Emniyet
Genel Müdürlüğü bu ça-
hşma ile Türkiye'deki ka-
mu kurum ve kuruluşla-
n arasuıda meslek stan-
dardı hazırla\an ilk ku-
rum olma ö/elliğinesahip
oldu** dedı. Organize
suçlarla mücadele polisi-
nin standartlan şöyle.
• ZONGULDAK (Cumhuriyet)-
Zonguldak'ta Türkiye Taşkömürü Kurumu'na
bağlı Asma Maden Ocağı'nda dün meydana
gelen göçükte Fahrettin Kiren, Coşkun Çelik
ve Selahattin Kulluk adlı işçiler mahsur kaldı.
Üretim işçilerinin bulunduğu bölümde tavan
kısmında toprak kayması sonucu meydana
geldiği belirlenen göçüğün ardmdan başlatılan
kurtarma çahşmaları sonunda Çelik ve Kiren
yarah olarak kurtanldı. Yarah işçiler, SSK
Zonguldak Bölge Hastanesi'ne kaldınldı.
"Çalışılan ilin suç analizi-
ni yapmak, şüpheli bi-
çünde geliri artan kişileri
tespit etmek, örgütlenme
şeması çıkarmak, yakala-
nan silahın. mühimmatuı
menşeini ve nereye gide-
ceğini tespit etmek, tek-
niktakip hizmetlerim yü-
riitmek, şüpheli rad\ oak-
tif ve nüîdeer maddeleri
ilgili kurumlara bildir-
mek, operasyon planı
yapmak, ifade alma ve
hazuiık tahkikaü işlem-
lerini >1irütmek, araştır-
macı, çahşkan, titiz. şüp-
heci, sabııiı, soğukkanlı
olmak, sır saklamak, rol
> apabilme yeteneğine sa-
hip olmak."
Uyuşmazlık üzerine
gönderilen dosyayı ince-
leyen Yargıtay 5. Ceza
Dairesi'nin. 14 Haziran
2001 tarihinde Ankara 4.
Ağır Ceza Mahkeme-
si'nin verdiği görevsizlik
karannı yerinde bulma-
yarak kaldırdığını belir-
ten Savcı Demir, Yargı-
tay'ın söz konusu kara-
nyla ihtisas mahkemele-
ri olan DGM'lerin baka-
cağı suçlara açıklık getir-
diğini belirtti. Demir, bu
karara göre, sanıklardan
Gürbüz Yiğit, Cengiz Yi-
ğit ve diğer 20 sanık hak-
kında dosyanın "dolandı-
ncılık" suçu yönünden
aynlarak "Usulsûz kredi
vererek Bankekspres'i
dolandırmak" suçundan
aralannda Korkmaz Yi-
ğit'in de bulunduğu ve
bankanın eski yöneticile-
rinin yargılandığı Beyoğ-
lu 2. Ağır Ceza Mahke-
mesi'ne gönderilmesini
istedi.
Demir, Korkmaz Yi-
ğit'in de aralarında oldu-
ğu bir kısım sanık hak-
kmda "Çete oluşturarak
Türk Ticaret Bankası'ıun
resmi ihalesine fesat ka-
nştırmak" suçundan İs-
tanbul 6 No'lu DGM'de
açılmış bir dava bulundu-
ğunu da anımsattı. Demir,
aralannda fiili ve hukuki
irtibat bulunduğu gerek-
çesiyle çete suçlaması
yönünden 4 No'lu
DGM'de görülen Ban-
kekspres davasının, 6
No'lu DGM'de görülen
davayla birleştirilmesini
istedi.
lstanbul4No'luDGM
de savcının istemi doğrul-
tusunda karar verdi.
Korkmaz Yiğit'in İstan-
bul 4 No'lu DGM'deki
Bankespres davasında çe-
te suçlamasından 3, Be-
yoğlu'ndaki davada 8, İs-
tanbul 6 No'lu DGM'de-
ki davada da 5 yıla kadar
hapsi isteniyor.
G U N D E M MUSTAFA BALBA1
H Baştarafı 1. Sayfada
ki hareket başanlı çıktı, yüzde 42.75'le Kral 2. Si
meon Ulusal Hareketi (NDSV), yüzde 7.45'le bu ül
kedeki Türklerin öncülüğünde kurulan Hak ve öz
gürlükler Hareketi (HÖH). Öteki partilerin tümü o^
kaybetti. Hükumeti de seçim kazanan bu iki hare-
ket kurdu.
2- 240 kişilik parlamentoda NDSV'nin 120
HÖH'nin21 milletvekili var. NDSV bir milletvekili da-
ha alsa tek başına iktidar olabilirdi. Belki transfer de
edebilirdüAmayapmadı, HÖH'yle hareket etti. Şim-
di 17 bakanlı Bulgaristan hükümetinin 2 bakanı Türk.
Tarım ve Orman Bakanı Mehmet Dikme, doğal afet
ve sanayi kazalanndan sorumlu Devlet Bakanı Nec-
det Mollov.
3- Türkler aynca 5 bakan yardımcılığı, 3 de valilik
aldılar. HÖH, Kırcali Valiliği'ni istedi. Aşın milliyetçi ba-
sın, "Oldu olacak, oradaki Bulgaharazınlık ilan edil-
sin"çıkışlanyapınca, Simeon, HÖHBaşkanı Ahmet
Doğan'dan anlayış istedi. Bu kez HÖH'ye Sofya Va-
lisi'ni atama yetkisi verildi. Sofya'ya atanacak vali
Bulgar kökenli olacak ama, ismi HOH belirieyecek.
4- 1990'da ilk seçilen HÖH milletvekilleri parta-
mento kapısından içeri alınmak istenmemişti. Kar-
şılıkh gerginlikler bir süre devam etti. Hafta başında
ise 21 HOH milletvekili parlamentoda yemin ederek
göreve başladı. Yemin, Bulgar anayasası gereği res-
mi dil olan Bulgarcaydı. HiçbirTürk milletvekili, kişi-
lik gösterisinde bulunmaya, Türkçe yemin etmeye gi-
rişmedi. O ülkenin anayasasına göre seçilmişlerdi,
ona göre hareket ettiler.
5- Sözümüz Türkiye'den dışarı, Bulgaristan hükü-
metinin 17 üyesinden sadece 7'si milletvekili, 10'u
teknokrat ya da yerel yönetici. Simeon, kimi uzman-
lık isteyen bakanlıklan belirlerken ille de milletvekil-
leri içinden olmalı demedi, dışandan atama yaptı.
HÖH de buna ayak uydurdu, iki bakandan birini dı-
şandan atadı; Mollov, milletvekili degil, Omurtag Be-
lediye Başkan Yardımcısı'ydı.
Bulgar olgunlaşması-Türkiye faktörü
6- Türkler yaklaşık 1 milyonla nüfusun yüzde 12'si-
ni oluşturuyor. Türkler daha çok kırsal kesimde otur-
dukları için yaklaşık 4 bin muhtarın 500'ü Türk. 262
belediye başkanının 27'si Türk. Son genel seçimler-
de HÖH, Türklerin az olduğu bölgelerde Bulgar aday
gösterdi. NDSV-HÖH ortaklığı seçimden önce başla-
mıştı. Simeon, bazı sandıklann başına adam bulama-
yınca, HÖH'den rica etmişti. 80'li yıllardaki düşman-
lık, 2001 'de yerini seçim işbiriiğine bıraktı.
Demokrasinin başansı olarak yorumlanan gelinen
noktanın üç ayağı var; Bulgar yönetiminin olgunlaş-
ması, buradaki Türklerin terörize olmaması, Türkı-
ye'nin, "Yurtta banş dünyada banş" felsefesi içinde
bu ülkedeki Türklerin haklarını savunurken toprak ta-
lebi ve benzerı istemlerinin olmadığını göstermesi.
7- Komşuya küçük bir toplu iğne batıralım. Onlann
yumuşak karnı da Makedonya. Makedonlann kendi
uzantılan olduğunu düşünüyorlar. Seçim öncesi bir
Makedon partisi, yayımladığı bildiri nedeniyle kapa-
tıldı!
8- Tanm Bakanı Mehmet Dikme'yle telefonda ko-
nuşuyoruz. "Heyecanım hâlâ geçmedi" dedi. Günde-
mindeki ilk konuyu sordum, "Ülkemiz, Bulgaristanı-
mız tanm ülkesi. Ekinlere bakacağım, unda, ekmek-
te sorun olmasın" dedi.
Evet, artık kin yok, ekin var!
9- Son noktayı, gezi-yorumla koyalım...
' 1997 yaz sonu. Razgrad'da Kubadın Belediye Baş-
kanı Vehbi Dahil Osmanlı'yla konuşuyoruz. Nasıl
hoş sohbet... 1980'lerdekı resmi kayıtlarda adı Vey-
be Dahilova Osmanov'muş. Bulgarlar. Veybe'nin kız
adı olduğunu düşünüp "Sen kızsın" demişler. Neyse
onu ispatlamış, 90'da Vehbı Dahil Osmanlı olmuş.
"Sonra" dedi, "soyadımda bir değişiklik daha iste-
dim". Şaşırdım, Osmanlı'yı neyle değiştirecekti? De-
vam etti:
- Osmanlılar, istedim.
Bulgar nüfus memuru bunu duyunca çıkışmış:
- Kardeşim bu kadar Osmanlı yeter!
ankcum@ttnet.net.tr
Kenan Bıukık anüdı
DİSK'e bağh İlerici Deri-İş Sendikası Genel Baş-
kanı Kenan Budak öldürülüşünün 20. yıldönü-
münde Si)i\ rikapı daki mezan başında aıukfa. An-
ma törenine katılan DİSK Genel Başkanı Süley-
man Çelebi, Kenan Budak'ı katledenlerin hâlâ
bulunamadığını anımsatarak "Hukuk ve adalet
sağlanamadığı sürece benzeri olaylar yaşanmaya
devam edecektir" dedi Törene, DSP İstanbul Mil-
lervekili ve Kenan Budak'm amcasuım oğlu Rıd-
\an Budak, DİSK yönetkileri ve Kenan Budak'ın
aüesi kaûldL (Fotoğraf: ÖZLEM GÜVEMLİ)
Ozok toprağa verildi
Eski Türkiye Komünist Partisi kuruculanndan
olan ve Sosyalist İktidar Partisi üyesi Ahmet Özok
(79) Hasdal Mezarüğı'nda toprağa verildL SİP
Genel Başkanı Aydemir Gûler, Ozok'un büyük ge-
leneğin içinden gelen insanlardan olduğunu belir-
terek "O bizim amcamızdı. Sayılan giderek aza-
lan eski kuşaklardandı. \'e hepimize emeği geçti"
diye konuştu. (Fotoğraf: VEDAT ARIK)