23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
17 HAZİRAN 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA AVRUPA BIRLIGI Doğuya genişleme, bazı AB üyelerinin sanayi ve tanmını derinden sarsacak birşiddet içeriyor Batılı zenginlerinpay kavgası İngiltere Çekinceniıı adı 6 eııro kuşkusu' A vrupa Para Birliği'ne /\ gizlemediği bir kuşkuyla JLJL yaklaşan îngiltere'nin 1992 şokunu hâlâ üzerinden atamamış olması AB bürokrasisini düşündürüyor. tngiliz bürokrasisi sorunlanna yanıt bulabilmiş değil. 100 * 100 İngiltere, Tony Bla- ir'in AB'ye temkinli bakan bır ismi, John Straw"ı, Dışişleri ba- kanlığına getirmesi sonucu, Brüksel nez- dinde zaten var olan soru işaretlerini daha da arttırmış oldu. Gö- teborg'daki görüşme- lenn, 'ada' ile 'Kıta Avrupası' arasındakı uzaklıkla ilgılı olarak ciddı bir dönüşüm gerçekleştiremeyece- Şfsş, keşh) gözu^Je bp- fa Iryor. Ancak tngiltb- re Başbakanı Blair, aradaki uzakhğı yeni dönemde aşabileceği- ni düşünüyor ve bu yolda işareüer veriyor. Avrupa Birliği'nin II üyesiiçin 1999 yı- hnda resmi para birimi olarak kabul edilen euroya sıcak bakma- yan üyelerin başında İngiltere geliyor. Gerçi Ingiltere'nin, Tony Blair'in yeniden başbakanlığa seçilme- sinden sonra euro böl- gesıne katılmasını miimkün görenler var. Fakat ülkede euroya karşı, özelükle muha- fazakâr kesimden ge- len düşünceler hâlâ ağır basıyor. Nıtekim, euro kar- şıtlan arasında yer alan Bank of England Başkanı SîrEddieGe- orge yaptığı bır açıkla- mada, Îngiltere'nin euro bölgesine katıl- masıyla sterlinin euro- ya uyum sağlamak du- rumunda kalacağım, bunun da beklenme- dik tehlikeler içerdiği- ni savundu. EddieGe- orge'a göre sterlinin değerindeki gerileme, enflasyon ve yüksek faize yol açacak. Görevden ahnan Dışişlen Bakanı Ro- bin Cook'un uzun yıl- lardanışmanlığını ya- pan DavidClark. îngi- liz hûkümetinin euro karşıtı tutumuyla yer- li ekonominin uzun vadeli çıkarlannı ze- delediğini söyîedi. Clark, 1997 yılında Gordon Brovvn tara- fından hazırlanan ster- linin euroya geçiş için yerine getirümesi ge- reken önkoşullan, za- man kazanmak için üretilen siyaset olarak niteledi. İngiltere Ha- zine Müsteşan Gor- don Brown, sterlinin yerini euroya bırak- madan önce 5 sorunun yanıüanması gerekti- ğine dikkat çekiyor: 1. ingiltere ve euro bölgesi arasmda ya- kınlaşma sürdûrülebi- lirmi? 2. Ekonomik dönü- şûm için gerekli es- neklik gösterilebiliyor mu? 3. Euro bölgesine giriş, yabancı yatırım- cılann davTaruşını na- sıl etkileyebtlir? 4. Euro bölgesine giriş, mali hizmet su- nan şirketlerin davra- mşmı nasıl etkileyebi- lir? 5. Euroya geçiş iş- gücü piyasasını nasıl etkiler? / rlanda'nın Nice Sözleşmesı'nı halkoylamasıyla reddetmesi, ancak ardından Fransa Ulusal Meclisi'nin salı günü aynı belgeyi onaylaması. AB içinde yeni birka- otik sürecin içten içe işlediğini bir kez daha gösterdi. Doğuya genişle- me sürecindekı AB'yi, bu çelişki- ler ve özellikle 2002 başında nakit ödeme aracı olarak dolaşıma gire- cek olan euro ile birlikte zor za- manlann beklediğine dikkat çekil- dı. tsveç Başbakanı Göran Persson ve AB Komısyonu Başkanı Roma- noProdi ılk açıklamalannda. Irlan- da karannın umutsuzluğa neden ol- mamasını istediler. lrlanda'dan çıkan reddin, Göte- borg görüşmelerini olumsuz etkile- diği kabul edilirken Brüksel'deki gözlemcıler, her zirvenin daha ön- ce de BSE, Avusturya'daki aşırı G öteborg görüşmeleri, AB içinde su yüzüne çıkan büyük çekişmelere sahne oluyor. Brüksel teşviklerinin Doğu Avrupalı yeni üyelere gitmesi, İspanya başta olmak üzere birliğin îtalya, Portekiz, Yunanistan gibi ekonomileri görece sorunlu üyelerini endişelendiriyor. lrlanda'nın AB'ye 'hayır' demesi, Makedonya'daki ilan edilmemiş savaş. Ortadoğu'daki kanlı kargaşa, yaşlı kıtadaki cadı kazanını iyice kanştırdı. Kıbns Rum Kesimi, ekonomik göstergeler açısından genişlemenin en şanslı ilk üyesi olmaya hazır. sağcı Haider'li koalısyonhüküme- ti gibı konulann ağırlığı altında kal- dığını, ancak bu kez durumun çok daha ciddı olduğunu savundular. Brüksel'de lrlanda'nın Danimarka hesaplan yaptığına inanan gözlem- ci sayısı giderek artıyor. AB içinde halen en ağır sorunu, milyarlarca euroluk sübvansıyon- ların doğuya genişleme sürecınde hangi adreslere yöneleceği ve han- gi ülke ekonomilerınin hangi sek- tör \ e bölgelerinin teşviksiz kalaca- ğı v e 'rekabetin' beraberinde ne gi- bi sürprizler getireceği gibi konu başlıklan oluşturuyor. Cenişleme kesllebilir Geçen yılın aralık ayuıda imza- lanan Nice Sözleşmesi. doğuya doğru genişleme için gerekli kural- ların temelini de atmıştı. Bu sözleş- menın 15 üye tarafından tek tek onaylanması gerektiğinı belirten Brüksel bürokratları. lrlanda'nın olumsuz karan nedeniyle AB'nin doğuya genişlemesinin kesintiye uğramasından korkuyor. AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri Gûnter Verheugen bir süre önce yaptığı bir açıklamada. bu siireci durdurmak gibi bir siyasi sorumlu- luğu hiçbir üyenin alamayacağına işaret etmişti. Varşova, Budapeşte ve Prag'da AB doğrultusundaki havanın Irlan- da tepkisiyle iyice bozulduğu görü- şü yayılırken bu adaylann güçlü İrlanda'da yapılan referandumda çıkan 'Avrupa Birtiği'ne hayır' karan, Göteborg'da gerçekleşen lideıier zirvesi görüşmelerini olumsuz etkiledi. AB sanayiı ve tanmındaki yapısal dönüşüm nedeniyle daha derin dü- şünmeye başladığı dikkat çekiyor. Aday ülke sanayileri ve tanmlan- nın AB'den mali destek alamama- ları durumunda yerle bir olacağına kesin gözüyle bakıhyor. Hedef2002 sonu Göteborg'da Doğu Avrupalı adayların teskin edileceği \e 2002 sonuna kadar AB'nın en gelişkin adaylarla görüşmelen bıtirme sözü de verilebıleceği bildirildi. Günter Verheugen'in Kıbns başta olmak üzere, Polonya. Macaristan. Çek Cumhuriyetı, Slovakya. Slovenya. Estonya. Letonya. Litvanya ve Malta'nın üyelik görüşmelerinin başarıyla sona erıp 2004 Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılaca- ğına ınandığı ileri sürülüyor. Öte yandan Göteborg'daki Doğu Avrupa'yı 'sakuıleştirme' hesapla- nnın İspanya kapısmdan dönebile- ceğı de anımsatıldı. Doğu Avrupalı adaylann AB üyelığı ile birlikte işgücünün ser- best dolaşımına kavuşmaları için onay vermeyi AB yapısal fonundan gelecek mali yardıma bağlamak is- teyen. ancak bu tutumunda şımdi- lık başarılı olamayan İspanya Baş- bakanı JoseMaria Aznar'ın, bu ta- lebinde kararlı olduğu ortaya çıktı. Aznar'ın. ülkesının görece daha az gelişmış bölgelerine Brüksel mil- yarlannı sübvansiyon olarak 2006'dan sonra da garantıve almak istediği belirtildi. Göteborg. bu sü- reçte yeni çekişmelere sahne olu- yor. Federal Almanya, AB bütçesine en fazla katkıda bulunan ülke ola- rak üyelere sübvansiyon garantisi verilmesine karşı çıkıyor. Özellik- le Brüksel desteklerinden şımdiye kadar en çok yararlanan Güney Av- rupalı AB üyeleri. bu ödemelerin 2010 yılına kadar sürdürülmesin- den yana. Ancak doğuya genişleme süre- cınde, eski üyelerin. Doğu Avrupa- lı yeni üyeler lehıne sübvansiyon- lardan fedakârlık etmek zorunda kalacağına kesın gözüyle bakıhyor. Bu da, AB ıçindeki paylaşım savaş- larına yeni bir yol çizilmesi anlamı- na geliyor. Cepheleşmeyi kaldırmak için hazırlanan Beyaz Kitap beklenen yakınlaşmayı sağlayamadı Kuzeyde kaynayan kazan: Danimarka• AB'den tamamen çıkılıp çıkılmaması konusunda bile halkoyuna başvurulması önerileri tartışılıyor. Danimarka'da Maastrich Sözleşmesi halkoylamasında önce reddedilmiş, daha sonra bazı çekincelerle kabul edilmişti. Danimarka halkı son olarak geçen eylülde gerçekleştirilen halkoylamasında euroya da 'hayır' demişti. Danımarka'da hükümetin AB politikası konusunda or- taya çıkan cepheleşmeyi orta- dan kaldırmak üzere yayım- ladığı 'Beyaz Kitap'tn da bek- lenen yakınlaşmayı sağlama- dığı ortaya çıktı. Tartışmalar sırasında iktidardaki koalis- yon hûkümetinin küçük orta- ğı Radikal Parti'nin. AB'den tamamen çıkmak üzere bir halkoylaması yapılması yo- lundakı önerisı muhalefetten de destek buldu. Geçen eylül ayında gerçek- leştirilen halkoylamasında 'Euroya hayır' çıkmasınuı ar- dından Danimarka hükümeti, karşıt cepheler arasında yeni köprüler kurmak amacıyla söz konusu kitabı yayımladı. Danimarka'nın Avrupa'dakı rolü ve AB 'ye entegrasyonda ısteksizliğin neden olduğu sonuçlan içeren 'Beyaz Ki- tap'ın. bu konudaki eski düş- manca saflaşmayı daha da be- lirgin hale getırdiği belirtılı- yor. Gözlemciler. hem sosyal demokrat hükümetin AB po- litikasını genel olarak destek- leyen muhafazakâr muhale- fetin hem de AB'ye kuşkuy- la bakanların kitapta beğeni- lecek tek bır nokta bıle bul- madıklanru belirtiyorlar. Beyaz Kitap'ta ne var? 420 sayfalık kitapta, önce- lıkle hükümetin bakış açısrn- dan AB'nin karşı karşıya ol- duğu sorunlar işleniyor: Bir- liğin doğuya doğru genişle- mesi, süreklı daha gelişkin uluslararası ışbirlıği gerekti- ren küreselleşme ve ortak ku- rumların halka benimsetil- mesi ihtiyacı... Beyaz Ki- tap'ta, aynca AB kurumlan- nın reformu konusunda gün- deme gelen önenler de ele alınıyor. Politikacılar arasında kızı- şan 'Beyaz Kitap' tartışması, halkın pek de umurunda de- ğıl. Kopenhag'dan Prof. Dr. Lars Bilk. halkın bu kitapla ılgıli tartışmalara katılmasını beklemediklenni, kıtlelerin ilgisuıin son oylamadan son- ra doğal olarak başka konula- ra döndüğünü açıkladı. Irlan- da halkının Nice Anlaşma- sı'na 'hayır!' demesinın de Danımarka'da pek yankı bul- madığı belirtilıyor. Ancak Dublin'den gelen haberler. 'Haziran Hareke- ti'nin Nice Anlaşması'yla il- gilı eski taleplennı yeniden gündeme getinTiesine neden oldu. Nice Anlaşması. 1 Ha- ziran'da Danimarka Parla- mentosu'nda oylanarak kabul edılmıştı. Anlaşmaya başın- dan ben karşı olan 'Haziran Hareketf. bu konunun yeru- den ele alınması çağnsmda bulundu. AB ülketeri ve GSYlH'leri: Zenginler kulübünde gelir farklılıklan Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH) (Miryar Euro) 2000 2001 (TahminO Belçika Danimarka Alrnanya 243.90^ 170.60 2053.10 255.70 178.00 2147.20 123.20 595.80 132.10 1410.70 94.80 630.60 1476.00 104.90 1206.70 20.20 211.30 Yunanistan İspanya _ Fransa rianda ftaJya Lüksemburg Hojanda Avusturya Portekiz Finandiyjı Isveç Ingltere L EUR-11 AB-15 Affi JA=ONYA ELH-11 = Danimarka. Yunanistan. Isveç, İngiltere hariç AB üyeteri 1150.60 18.70 395.70 203.70 110.10 ^ 128_.10_ 242.40 1518,50 116.90 135.70 255.90 1591.60 6729.60 8459.90 9544.50^ 4692.40 8887.10 4862.80 4862.80 BAZIBLAYANLAR: 0SMAN ÇUTSAY, HİLMİ TOZAN, CÜRSEL KÖKSAL B'NİN DOĞUYA GENtŞLEMESİ En kârlı Almanya Orta ve Doğu A\ rupa yönündeki bir genişlemenin. AB üyeleri arasında en çok Federal Almanya açısından kârlı sonuçlar vereceğı, bunun da ihracattaki artıştan çok, niteliklı işgücünün bu ülkeye yönelmesinden kaynaklanacağı belirtildi. Hazırlanan bir raporda. Doğu \e Orta Avrupa'dakı nitelikli işgücü ile yaratıcı \ e gelişmiş beyinlerın AB ülkelerine doğru harekete geçeceğı, bunlann üçte ikisınin de Alman ekonomisine giriş yapacağı vurgulandı. Bu göçün Alman ekonomisine verimlilik artışında büyük sıçramalar yaptırabileceğı de kaydedıldı. AB Ekonomiden Sorumlu Komiser Pedro Solbes tarafından hazırlatılan bır raporda, birliğin doğuya genişlemesinin, beklenen genişleticı ekonomik etkiyi yaratmayacağı sa\Tjnuldu. Özellikle Doğu A\ rupa ülkelerine ihracat nedeniyle eski AB üyelerine olumlu etkiler yaratacağı yolundaki tezlere temkinli yaklaşüarT raporda, 8 Doğu Avrupa ülkesinin üyelığı ile topluluğun ekonomik büyümesinin yüzde 0.5 ile 0.7 arasında artacağına dikkat çekildi. Solbes raporunda Doğu Avrupa ülkelerinin AB ekonomisi için en büyük katkısının vasıflı iş gücü olacağının altı çizildi. Almanya parayı kesiyor Sübvansiyon sorunu AB içinde Brüksel miryarlanndan olma korkusu hızla yayıhyor. Özellikle Almanya'nın, daha önceki kuzeye ve güneye genişleme dönemlerinden farklı olarak, bu kez elini cebine atmamakta kararlı buluaduğuna dikkat çekihyor. Bu direniş, tspanya ve Italya'nın az gelişmiş bölgeleri için aldıkları sübvansiyonlarda ısrarh olmalanyla birleşince, sorunu içinden çıkılmaz bir hale soktu. Federal Almanya, Polonya, Çek Cumhuriyeti ve Macaristan'ın tam üyeliği halinde işgücünün serbest dolaşunm 7 yıllık bir süre sonunda geçihnesini önerince, İspanya Başbakanı Aznar, bu alanda ülkesıne 2006 yıhndan da sonra AB bölgesel fonlanndan para gelmeyi sürdürürse destek verebileceğini belirtti. Her yıl, Ispanya'nın 10 bölgesine Brüksel'in yapısal fonunda bulunan 60 milyar markm yüzde 63'üakıyor. Aznar, 2007'den itibaren bu paranın kesilmesine karşı çıkıyor. Eski yardımlann yeni üyelerle birlikte sürmesi demek, 80 milyar euroluk bir ek kalem demek. Almanya, Aznar yönteminin kabui edılmesi durumunda 40 milyarhk bir ek ödeme yapmak zorunda kalacak. Tasarnıf politikalanyla ünlü Alman Maliye Bakanı Hans EktaeTin bunu kabul etmeyeceği ileri sürülüyor. ± ENİEKONOMİ TARTIŞILIYOR ~ Polonya'da iç sıkıııtı Polonya'da, ülke içindeki genel bir değerlendirmeye göre AB konusunda, "revizyonistter" ve "gelenekçikr" olmak üzere ıki karşıt grup var. 1989'da kapitalizme geçen Polonya'nın, bu sayede 200 yıllık bir parçalanma kaderini üzennden attığını savunan "re\iz>onistkr*'e göre AB, ülkenın modernleştırilmesi için en önemlı yol. Daha çok Katolık sıyasetinin etkisindeki "gelenekçfler" ise AB'nin "Putonya tarihinin en büyük sömürgeleştirtne saldınsrna kalkıştığına inanıyor. Polonya "da. "AB'nin a\dınlannıacı bir despot olduğu" ınancını yayan gerçekçiler etkıli. Bu kesıme göre halen yürütülen reformlann, AB istemese de zaten yapılması gerekiyordu. Nitekim artık pek bir ağırlığı kalmayan Dayanışma Sendikasf nın başkan > ardımcısı Jozef Niemk, "Biz ikinci bir Japonya olmak isterdik" diyor. Polonya Ekonomı Bakanı Janusz Steinhoff. eski Doğu Bloku ülkeleri içinde serbest piyasa yolunda en bü>iik adımları kendı ülkesinin attığını anımsatırken "Transformasyon içinde model ülke olduk" dıyor. Son 12 yılda 50 milyar dolar yabancı sermaye giren en şanslı aday Polonya'yı, AB ile birlikte yoğun bır sıyasal sınırlama, ekonomisinde de her türlü knze açık bır model beklıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear