23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
7 NİSAN 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMI /ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13 Otomotivhı Tıayat iksirf ilracat • BIRSA(AA)- Otomotiv devleri TOFAŞ ve OYAK Renault, ekonomik kriz ve durgunluk nedeniyle iç pazarda umduğunu bulamazken "dalgalı kur sistemi"nin de yarattığı rekabet şansıyla ihracata ağırlık verdiler. Hafif ticari araç segmentindeki "Doblo"nun yanı sıra Brezilya'dan ihraç edilen "Paliol.2S"modelinin üretiminin de Bursa'ya kaydınlması, TOFAŞ'ı ihracata yöneltti. Bu durumun, ekonomik krizin tehdit ettiği otomotiv sektöründeki istihdamı da olumlu yönde etkilemesi bekleniyor. Şekere yüzde 25 zamyamldi • Ekonomi Servisi - Şeker fiyatlanna ortalama yüzde 25 oranında zam yapıldı.5O kilogramlık torba tozşekerin KDV dahil kilogram fiyatı 562 bin 950 liraya, 25 kilogramlık küp (kesme) şekerin kilogram fiyatı 646 bin 380 liraya, 15 kilogramhk paket (dökme) şekerin kilogram fiyatı ise 567 bin 700 liraya yükseldi. Ayakkabı sektörü krizde • GAZİANTEP (AA) - Gazıantep Ayakkabıcılar Odası Başkanı Ibrahim Buğur, Ayakkabıcılar Sitesi'nde faaliyet gösteren 300 işyerinde üretimin tamamen durduğunu söyledi. Buğur, ayakkabı sektörünün, yaşanan ekonomik krizi dennden hissettiğini belirterek "5 ay önce büyük umutlar ile taşındığımız modern sitede çağdaş üretime başladık, ancak umutlanmız çok kısa sürede söndü" dedi. TÜSlAD toplanıyor • tSTANBUL(AA)- Türk Sanayicileri ve Işadamlan Demeğı Yûksek tstişare Konseyi (TÜSlAD YİK), son gelişmeleri değerlendirmek üzere tarihinde ikinci kez olağanüstü toplanacak. TÜSlAD üyelerinin talebi üzerine planlanan toplantı, 12 Nisan'da Çırağan Sarayı'nda yapılacak. Toplantının ardından düzenlenecek öğle yemeğıne ise Devlet Bakanı Kemal Derviş'in konuşmacı olarak katılacağı bildirildi. TÜSLAD Genel Sekreteri ve Yönetim Kurulu üyesi Haluk Tükel, toplantının üyelerin isteğı doğrultusunda "konulann iyice tartışılması ve TÜStAD'uı oluşan görüşleri kamuoyuna duyurması" amacıyla düzenlendiğini bildirdi. Şevket Demirel vergi rekortmeni • lSPAKTA(AA)-9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in kardeşi Şevket Demirel, tahakkukeden 196 milyar 109 milyon lira gelir vergisiyle Isparta'nın vergi rekortmeni oldu. Şevket DemirePi, 27 milyar 725 milyon lira ıle Mustafa Yüceer, 22 milyar 862 milyon lira ile de Erhan Gökmenoğlu izledi. Bakan Osman Durmuş, sıkmtıdan basını sorumlu tutarken sorunlar büyüyor Haçta telıüke sinyafleıiKanser hastaları kaygılı Bazı kanser ilaçlannın piyasada bulunmaması nedeniyle sağlık merkezleri başka ilaçlarla tedaviye devam etmeye çalışıyor. Şu anda hayati bir tehlike olmamasına karşın ilaç firmalannın artık istenenden çok daha az ilaç göndermesi nedeniyle ciddı sıkıntının kapıda olduğu belirtiliyor. Eczacılar para sıkıntısı çekiyor Sanayici: İlaç akışı durabilir Eczacılar son birkaç gündür piyasaya ithal ilaç verildiğini, ancak genel olarak bazı ilaçlarda sıkıntının devam ettiğini belirtirken sosyal güvenlik kuTumlanndan paralannı zamanında alamadıklan için bu ilaçlann bedelini ödemekte güçlük çektiklerini, bu durumun da bütün sektörü zincirleme etkilediğini söylüyorlar. tlaç Endüstrisi Işverenler Sendikası sistemin fedakârlıkla yürüyemeyeceğini, Sağlık Bakanlığı'nın bir an önce fiyat ayarlaması yapmaması durumunda, fırmalann, üreticilerin ve ithalatçılann ilaç akışını sürdüremeyeceğini vurguladı. Sendika yetkilileri Sağlık Bakanı Durmuş ile bir an önce görüşmek istediklerini belirttiler. SMANDURMUŞ: Vurguncuya yardım ediyorsıınuz ANKARA (Oımhuriyet Bûrosu)-Sağhk Bakanı Osman Durmuş, Tûrki- ye'de ilaç sıkın- tısı olmadığını, bu yöndeki iddi- alann abartılı ol- duğunu savuna- rak bu gibi ha- berlerin vurgun- culann, stokçulann işine yaradığını söyledi. Hangi ilacın nerede, ne ka- dar bulunduğunu bildiklerini kay- deden Durmuş, ilaç bulamadığı yö- nünde şikâyetlen olan yurttaşlann il sağlık müdürlüklerine başvurabile- ceklerini bildirdi. Durmuş, ilaçlann yurtdışından her an getirilebilece- ğinı de söyledi. Sağlık Bakanı Durmuş, 7 Nisan Dünya Sağlık Günü dolayısıyla dü- zenlediği basm toplantısında gaze- tecilerin ekonomik kriz ve ithal ilaç sıkıntısı iddialanyla ilgili sorulanm yanıtladı. Dünyamn hiçbir ekono- misinin propaganda etkinliği karşı- sında ayakta duramayacağını belir- ten Durmuş, "Türkiye'de şeker krt- hğı var dersem, siz bunu 24 saat ya- yımlarsanız, herkes stok yapar, hiç- bir ekonomi buna dayanamaz. Çün- kü üretim potansiyeli ortalama op- timal ihtiyaca göre ayarlanır. Ithalat potansiyeli, talebegöreayarlanır. Siz talebin dışına çıkryorsunuz, stokla- mayL, ithalatçı fırmalann kota uy- gulamasını zorluyorsunuz" diye ko- nuştu. Durmuş, Sağlık Bakanlığı'nın ilk sorumluluğunun ilacın düzenli ola- rak hastalara iletılmesı olduğunu be- lirtti. İlaç sıkıntısı olduğuna ilişkin ha- berlerin vurgunculann işine yaradı- ğuıı kaydeden Durmuş, Türkıye'nin bu yıl için tüketiciye yansıyan ilaç miktannın Türk Lirası olarak 5 kat- rilyon 153 triryon olduğunu belirtti. Sağlık Bakanlığı'nın ilaç fiyatlan- dırması konusunda standart bir yön- tem uyguladığını anımsatan Dur- muş, ûretilen yerli ilaçlar için stan- dart olarak Toptan Eşya Fiyatlan En- deksı (TEFE) oranlannın göz önûne alındığı ve 3 ayda bir fıyat düzenle- mesine gidildiği, ithal ilaçlarda ise gümrük girişi sırasındaki kurüzerin- den fiyatlandırmanın yapıldığını be- lirtti. TEFE'ye göre 20 aylık süreçte toptan eşya fiyat ortalamasının yüz- de 87 olduğunu, buna karşılık döviz ortalamasmm yüzde 53 olduğunu anlatan Bakan Durmuş, ilaç sektörü- nün yüzde 35 oranında 20 ay boyun- ca desteklendiğini bildirdi. Öte yandan Istanbul tl Sağlık Mü- dürü Osman Karaaslan, "ithal ilaç akmtrabuhutduğu'' iddialanna kar- şı üdeki bütün ecza depolarmı kont- rol ettirdıklenni, eczanelerin de do- laşıldığmı belirterek "İlaç konusun- da şu ana kadar Istanbul'da bir so- run vok" dedı. Döviz kunmda yaşanan Halg»i«nm«lann eddJediğiflaç sektörfinddd sdanü, kanser tedavisigören hastalann tedavUerini aksatmaya başlach. Hastalar ilaçlan güçlûkle temin etüklerini vebazen tedavüerinin sıkuıtı yüzünden geciktiğini beürtiyor. Kanser ilaçlannda ciddi sıkıntı kapıda İstanbul Haber Servisi - Kanserin tedavisinde kulla- nılan bazı ithal ilaçlann pi- yasada bulunamaması ne- deniyle tedavilerde gecik- meler yaşanmaya başlandı. îstanbuPda kanser hastala- nnın tedavi olduğu merkez- lerin yetkilileri, şu anda ha- yati bir durum bulunmama- sına karşın ciddi bir sıkıntı- nın kapıda olduğunu vurgu- ladılar. Türkiye Kanserle Savaş Vakfi Onkoloji Merke- zi'nden Dr. Gûlgün BUen, özellikle SSK'li hastalann ilaçlannı bulamamaktan şi- kâyet etüklennı söyledi. Bu- lunamayan bazı üaçlan te- daviden çıkarmak zorunda kaldıklaruu belirten BUen, "Taksonlarçok zor bulunu- yor. Doiardaki rfaigyiantg^ bizi etldkdL Eczanelerin üaçlan abrkennakitödeme- • Türkiye Kanserle Savaş Vakfi Onkoloji Merkezi'nden Dr. Gülgün Bilen, özellikle SSK'li hastalann ilaçlannı bulamamaktan şikâyet ettiklerini belirterek doiardaki dalgalanmanın kendilerini çok etkilediğini kaydetti. si gerekiyor. tlaçiar çok pa- hemşireler ile tedavi gören halı okluğu için eczaneier alamryor. Bazı ilaçiar depo- larda da tükendi* dedi. Istanbul'daki SSK hasta- neleri içinde tek onkoloji merkezi bulunan SSK Ok- meydanı Hastanesi'nde ise şu anda sıkıntı yaşanmadığı ama sorunlann kapıda oldu- ğu belirtildi. Hastaneden bir yetkili, ilaç firmalannm ar- nk istenenden çok çok az ilaç gönderdiklerini vurgulaya- rak "Sıkıntı kapıda" dedi. Karaborsakkiiası Istanbul Tıp Fakültesi Hastanesi Onkoloji Enstitü- sü'nde çalışan hekim ve hastalar ise ilaç bulunama- ması nedeniyle tedavinin geciktiğini, ancak özel gay- retleriyle ilaç bulabildikle- rini söylediler. Dr. Gûrkan Aksu krizden sonra fiyatlar artacak diye bazı ilaçlann gümrüklerde bekletildiğini savundu. Ec- zacılann da ellerinde bulu- nan aynı ilaçlan ancak para karşthğı karaborsadan sat- maya başladıklannı söyle- yen Aksu, "Tedaviolan has- ta mecbur kaldığı için para verip ilacuu akü. A\nı hasta için ilacı biz raporiadığımız- dan dolayı da eczaolar has- talann bağh bulunduldarı Eczacılar zam anında ödeme istedi Istanbul Eczacı Odası Başkanı Erkan önseL, piyasaya son birkaç gündür ithal ilaç verildiğini, ancak genel olarak bazı ilaçlarda sıkıntının devam ettiğini belirtti. Önsel, "Ancak bu ilaçlar ya peşin ya da 15-20 gûn vadeyle verümeye başlandı. Oysa sosyal güvenlik kurumlanndan bunun bize geri ödenmesi 45-50 günde oluyor. Bunlar pahah ilaçlar. Eczanelerin çahşma sermayekrinin yüzde 70'i deviete bağh. Araa kurumlar ile dağıtnn kanaDanna ödeme yapamıyoruz. Dolayısryla sektör zincirleme olarak birbirinden etküerayor" diye sorunlanm özetledi. resmi kurumlardan tekrar para aldılar. Yani hastaya açıktan peşin parayla ilaç satnuş oktular. Bize bunlan hastalarunız anlatü" diye konuştu. Merkezde görevü bir hemşire ise bazı SSK'li has- talann tedavide kullanılan Vepesît, Campto, Endoksan Campto'yu ancak para öde- yenlerin alabüdiklerini söy- lediğini belirtti. Merkezde tedavi gören bazı hastalar ise şöyle konuştular: Arzu Kayıhan: Kemote- rapi tedavisi görüyorum. Üçüncü seans krize geldı. Adapazan'ndan geliyorum. Tedavim bir gün gecikti. Emekli Sandığı'na kayıtlı- yım. Fakat parayla alacağı- mı taahhütetn'ğim için ecza- neden Anzoteks adlı 620 milyonluk ilacı alabildim. Hale Yeşin: (Rahım kan- seri tedavisi görüyor) îlaç alabilmek için çok uzun kuyrukta bekledim. Bir se- ansı l milyar 70 milyona mal oluyor. Eüf Şiriner: Zafran adlı ilacı eczacılar birbirlerinden ödünç alarak bana temin et- tiler. Eczacılar arastnda krizden dolayı rekabet var. îlacı bulamadığım içinteda- vi gecikti. Sanayici fiyat ayarlaması istiyor Ekonomi Servisi - ilaç firmalannm hastalan zor durumda bırakarak piyasa- ya ilaç vermemelen karşısında ilaç En- düstrisi Işverenleri Sendikası (ÎElS) yet- kilileri kendilerini savundu. İlaç ithal eden firmalannın Sağlık Ba- kanlığı ile anlaştıklan 820 bin lira dolar kurunu düşük buhnalan nedeniyle piya- sada bazı kanser ve doku nakli ilaçlan bulunamazken, IEİS Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı. sistemin fe- dakârlıkla sürüp gıtmesının mümkün ol- madığını, bu durumda fırmalann, üreti- cilerin ve ithalatçılann ilaç akışını devam ettiremez duruma gelebileceklerini söy- ledi. Eczacıbaşı, Sağlık Bakanı Osman Durmuş ıle geçen salı günü görüştükle- rini, o günlerde bulunamayan ilaç sayı- sı çok fazla değilken, şimdi süratle art- maya başladığını ifade erderek, sorunun ciddi boyutlara varabileceği uyansında bulundu. Ilaçta fıyat ayarlamasının yapılması gerektiğini söyleyen Eczacıbaşı, "Ba- kanhkyetkflileriyle ve bakanunızla gete- cek hafta içinde yeni değerlendirme ya- puacaknr" dedi. Eczacıbaşı, ilaç piyasa- daki düzenin sağlanmasına yönelik "Öaç Kurulu" adında bir kurulun kurulması gerektiğini ifade etti. ÎEÎS Başkan Yardımcısı FarukYöney- man da ilaç firmalannın stok yapmala- nnın endüstrinin yapısına aykın olduğu- nu ileri sürerek fırmalann 820 bin lira- lık kurdan satışlannı gerçekleştirdikleri- ni söyledi. ilaç işverenleri, Bakan Dur- muş'un '^ek tek flaç" satışı önerisinin ise çözüm olmayacağını belirttiler. Muhalefetin bashsına dayanamayan Yoshiro Mori; gaflarıyla ve skandallarıyla tanınıyordu Japoııya Başbakanı Mori istifa etti Yoshiro Mori Ekonomi Servisi- Siyasi ya- şamı gaf ve skandallarla dolu olan Japonya Başbakanı Yos- hiro Mori, dün istifa etti. Hükümet sözcüsü Yasuo Fukuda. Başbakan Yoshiro Mori'nin Bakanlar Kurulu'na yaptığı açıklamada, istifa et- mek konusunda kararını ver- diğini açıkladığmı belirtti. Fukuda, Mori'nin Bakanlar Kurulu'na yaptığı açıklamada "Istifa etmeye karar verdim. Çünkübence gerekülkedege- rekse ülke dışuıda giderek ar- tan mesetelerin üstesinden gel- mek için bu gereklT dediğini ifade etti. Japonya Başbakam Mo- ri'nin halk arasındaki saygın- lığı, yaptığı gaflar nedeniyle giderek azalmıştı. Iktidardaki Liberal Demok- ratik Parti'nin (LDP) bu ay içinde Mori'nin yerine geçe- cek lideri belirlemek amacıy- la bir seçim yapacağı belirti- lirken, Mori'nin de 26 Ni- san'a kadar görevinde kalaca- ğı bildirildi. Başbakan Mori hakkında geçen ay ülkenin 4 büyük mu- halefet partisi güvensizlik önergesi sunmuş ve parla- mentoda yapılan oylamada 192'ye karşı 274 oyla redde- dilmişti. fnfihar salgını Bu arada Japonya'da bürok- ratlar arasuıda intihar ikinci ölüm nedeni durumuna geldi. Nisan-Mart 2000'den bu yana intihar eden hükümet görevli- lerinin sayısı, bir önceki yıla göre 14'tenl38'eçıktı. Ulusal kayıtlara göre bü- rokratlar arasmda intiharlar- da buyıl hızlı bir yükseliş var. Araştırmaya göre birinci ölüm nedeni kanser, üçüncü ölüm nedeni ise kalp krizi. 1999 yıhnda Japonya'da işi- ni kaybeden ya da borçlanan 33 bin 48 kişi intihar etti. Bu girişimlerin beşte biri de ölürnle sonuçlandı. Öte yandan Japonya hükü- meti, ekonomiyi canlandır- mak için alınması gereken önlemleri içeren ve piyasa- larda uzun süredir beklenen yeni ekonomik paketi dün açıkladı. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Gazaba Gelme 15-16 Haziran olaylarını tanımlarken, "işçisını- fının gazaba gelmesi" sözcüklerini kullanmayı yeğlerim. Işçinin örgütlü, bilinçli, kalıcı hakarama savaşımı ile ayınmını vurgulamak üzere. Sadece yasal bir grev olmaması aniamına da değil. Sıkış- mış, çaresiz kalmış işçilerin patlaması niteliğinde olduğu için. Sonuçta sendikal örgüt çatısı altındaki işçilerin, o dönemde sendika seçme haklannın ellerinden alınmasına tepkisi, bir sosyal patlama niteliğinde idi. Ama kapatılması söz konusu olan DlSK'in ger- çek anlamda örgütlülüöü ile sınıriı kalmamış, da- ha büyük sayılariaTürk-Tş üyesi işçiler, DlSK'in ka- patılmasını kendileri için anlamlı bir tehdit, hak kaybı olarak algıladıklan için, çok büyük bir kitle- sel katılım yaşanmıştı. Sanayi merkezlerinde üre- tim durmuş, yüz binler birden yürümüştü. Elbette Türkıye'nin yakıcı gündemi, ekonomik kriz dururken, 31 yıl önce çok farklı sosyo-eko- nomik koşullarda yaşanmış 15-16 Haziran olay- lannı anlatmak üzere bu uzun girişi yapmayı dü- şünmedim. Gündemdeki esnaf ve işçi eylemleri- nin gelişme potansiyelinden söz etmek istiyor- dum. Olay çok fazla sayıda esnafın günlerie sif- tah yapamamalan, ödemek zorunda olduklan ver- gilerin sıkışıklığı, peş peşe gelen iflasları, çaresiz- likleri, patlaması ile sınıriı görulurse büyük birya- nılgı olur. Ya da kamuda 200 binlerle resen emek- linin gündeme gelmesi ile, Türk-lş yönetiminin kendi yönetim tabanı tarafından sıkıştınlması. Aslında başlı başına bir dram. Bütün sendika- larda yönetim, delege, temsilcilik düzeyine gel- miş, yönlendirici, deneyimli tüm işçilerin birden zorunlu emekli edilmesi adı altında işsiz kalması aniamına geliyor. Malum SSK emeklilik ücretleri bir ailenin ancak zorunlu elektrik, su, telefon, ka- pıcı gibi aylık giderierini karşılayabilecek ölçekte. Iş bulamamış aiie gençleri, işten atılmışlara da bakan aile reislerinin işierini kaybetmesınin, ku- rulu düzenin çökmesinin nasıl bir sosyal patlama- ya yol açacağının hesabının yapılamaması ne acı... Toplumsal özveri ile hükümet ve Sayın Der- viş'in anladıklannın çalışanlar için anlamının, bı- rakınız patlamakta olan enflasyon ile doğan üc- ret kayıplannın giderilmesini, işten çıkarmalann, ücret düşürmelerinin devam etmesi olduğu, ge- rek Ekonomik Sosyal Konsey, gerekse Derviş'in sendika liderieri ile yaptığı toplantılarda iyice an- laşılmış bulunuyor. Çıkarmalar, çalışanlann yoksullaşması, aralıksız hak kayıpları yıllardır yaşanıyor. Yeni boyutu, ışsiz- lerin, ücret, hak kaybedenlerin aile dayanışması içinde bakılabilmeleri stnınnın çok fazla altına inil- miş olması. Anne-baba arka arkaya işini kaybedin- ce, çocuklannın üniversite öğrenimi de ortada kal- mış bulunuyor. Kaldı ki üniversiteye gidemeyecek genç nereden iş bulacak? İşierini kaybetmiş olan- lar için yeni bir iş umudu hiç yok. İşçi, kamu sendıkalan ile meslek örgütlerinin oluşturdukları Emek Cephesi, hükümetin krizden çıkış yolunu, yine dış borca, emekçilerin bedel ödemesine dayandırmasına, IMF'nin daha daha acı reçetelerini uygulamaya hazırlanışına karşı 14 Nisanı genel eylem günü ilan etmiş bulunuyor. El- bette bu Emek Cephesi'nin almış olduğu ne ilk ne de son eylem karan olacağa benzer. Onemli bir farki, içinde bulunduğumuz koşullar. Türk-lş'in, Hak-lş'in... "içinde vanm"deyipker- hen katıldıklanna, KESK'in, DlSK'in.. guçlerinin ye- tebildiği ile sınıriı kalanlara benzeyeceği sanılmıyor. öncelikle Emek Cephesi'ne yeni katılımlar çok. Işin içine, işveren konumunda olan meslek örgüt- leri, ziraatçılar, hatta küçük, kimi büyük ölçekli sa- nayiciler girmiş bulunuyor. Canı çok fazla yanan, yaşamlan üretime bağh olanlann ilk kez bu kadar büyük ölçekli ittifaklan gündeme geliyor. Türkiye'de sadece işçiler değil, esnafı, çiftçisi ile emekçilerin bütün kesimleri patlama noktasın- daki öfkelerini birieştiriyoriar. Siyasi iktidarı uyar- mak üzere yola çıkıyoriar. Bu saatten sonra, siya- si partilerin, sendikalann, meslek örgütlerinin den- ge, fren oluşturma çabalan da çok fazla bjr şeyi değiştirmez. Provokasyona gelmezler, öfkelerini bilinçli, ör- gütlü dile getırebilirierse, iktidann bildiği yolda yü- rümekte direnmekte hiç şansı yok. Bu sese ku- lak tıkamaya olanak yok. "Modelin, iktidann al- tematifı yok" yok... Adana ZMO Başkanı Barut: Tanm batarddı SAVAŞ KÜRKLÜ ADANA - Adana Zi- raat Mühendisleri Odası Başkanı Ayhan Barut, Türkiye'de son 20 yılda yönetime ge- len tüm iktidarlann, tanma ve üreticiye üvey evlat gözüyle baktığını, bunun so- nucunda gelinen nok- tanın bugün gözler önüne serildiğini be- lirtti. Barut, "Neacıdırki, şu anki hükümet de tek, çıkış noktamızm ülke tanmı ve bu sek- töre emek verenler ol- duğu gerçeğinigörme- mekte ısrarcı davran- maktadır" dedi. Ba- rut, son 6 ayda alınan kararlar ve yapılan zamlarla tanm ve tan- ma dayalı sektörlerin battığmı söyledi. Üretici kızgın Ziraat Mühendisleri Odası 'nda çok sayıda üretici, ilaç ve gübre bayii ile demokratik kitle örgütü temsilci- lerinin de katıldığı toplantıda, ciddi bo- yutlara ulaşan ve es- nafı, üreticiyi sokağa döken krizle ilgili açıklamalarda bulu- nan Barut, "Hükümet yetkilileri, 'Para basar- sak hiperenflasyon olur' diye bağınrken, tanmsal üretim girdi- lerindeki fiyat artışla- nıun son bir ayda yüz- de 100 olduğunun far- kmda bile değiller. Şu- bat aymda 105 bin lira olan gübre 215 bin li- raya yükseldi. Bîraz daha geriye gittiğimiz- de, 1999 yıhnda güb- renin 30 bin lira oldu- ğunu anımsryoruz. Ya- ni son iki yıldaki arüş yüzde 700. Buna ek olarak mazot, ilaç fi- yatlan da aynı oranda arttı. Bunun karşıb- ğında ise 1999 yıhnda 205 bin lira olan pa- muğun bu yıl 30S bin liradan aundığını gö- rüyoruz. Bu çiftçinin, üreticinin.. kısacası sektörün ölümü de- mektir'' diye konuştu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear