Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 NİSAN 2001 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
EKONOMI /ekonomi@cumhuriyet.com.tr 13
Otomotivhı
Tıayat iksirf
ilracat
• BIRSA(AA)-
Otomotiv devleri TOFAŞ
ve OYAK Renault,
ekonomik kriz ve
durgunluk nedeniyle iç
pazarda umduğunu
bulamazken "dalgalı kur
sistemi"nin de yarattığı
rekabet şansıyla ihracata
ağırlık verdiler. Hafif
ticari araç segmentindeki
"Doblo"nun yanı sıra
Brezilya'dan ihraç edilen
"Paliol.2S"modelinin
üretiminin de Bursa'ya
kaydınlması, TOFAŞ'ı
ihracata yöneltti. Bu
durumun, ekonomik
krizin tehdit ettiği
otomotiv sektöründeki
istihdamı da olumlu
yönde etkilemesi
bekleniyor.
Şekere yüzde 25
zamyamldi
• Ekonomi Servisi -
Şeker fiyatlanna
ortalama yüzde 25
oranında zam
yapıldı.5O kilogramlık
torba tozşekerin KDV
dahil kilogram fiyatı
562 bin 950 liraya, 25
kilogramlık küp
(kesme) şekerin
kilogram fiyatı 646 bin
380 liraya, 15
kilogramhk paket
(dökme) şekerin
kilogram fiyatı ise 567
bin 700 liraya yükseldi.
Ayakkabı
sektörü krizde
• GAZİANTEP (AA) -
Gazıantep
Ayakkabıcılar Odası
Başkanı Ibrahim Buğur,
Ayakkabıcılar
Sitesi'nde faaliyet
gösteren 300 işyerinde
üretimin tamamen
durduğunu söyledi.
Buğur, ayakkabı
sektörünün, yaşanan
ekonomik krizi
dennden hissettiğini
belirterek "5 ay önce
büyük umutlar ile
taşındığımız modern
sitede çağdaş üretime
başladık, ancak
umutlanmız çok kısa
sürede söndü" dedi.
TÜSlAD
toplanıyor
• tSTANBUL(AA)-
Türk Sanayicileri ve
Işadamlan Demeğı
Yûksek tstişare Konseyi
(TÜSlAD YİK), son
gelişmeleri
değerlendirmek üzere
tarihinde ikinci kez
olağanüstü toplanacak.
TÜSlAD üyelerinin
talebi üzerine planlanan
toplantı, 12 Nisan'da
Çırağan Sarayı'nda
yapılacak. Toplantının
ardından düzenlenecek
öğle yemeğıne ise
Devlet Bakanı Kemal
Derviş'in konuşmacı
olarak katılacağı
bildirildi. TÜSLAD
Genel Sekreteri ve
Yönetim Kurulu üyesi
Haluk Tükel,
toplantının üyelerin
isteğı doğrultusunda
"konulann iyice
tartışılması ve
TÜStAD'uı oluşan
görüşleri kamuoyuna
duyurması" amacıyla
düzenlendiğini bildirdi.
Şevket Demirel
vergi rekortmeni
• lSPAKTA(AA)-9.
Cumhurbaşkanı
Süleyman Demirel'in
kardeşi Şevket Demirel,
tahakkukeden 196
milyar 109 milyon lira
gelir vergisiyle
Isparta'nın vergi
rekortmeni oldu. Şevket
DemirePi, 27 milyar 725
milyon lira ıle Mustafa
Yüceer, 22 milyar 862
milyon lira ile de Erhan
Gökmenoğlu izledi.
Bakan Osman Durmuş, sıkmtıdan basını sorumlu tutarken sorunlar büyüyor
Haçta telıüke sinyafleıiKanser hastaları kaygılı
Bazı kanser ilaçlannın piyasada
bulunmaması nedeniyle sağlık merkezleri
başka ilaçlarla tedaviye devam etmeye
çalışıyor. Şu anda hayati bir tehlike
olmamasına karşın ilaç firmalannın artık
istenenden çok daha az ilaç
göndermesi nedeniyle ciddı sıkıntının
kapıda olduğu belirtiliyor.
Eczacılar para sıkıntısı çekiyor Sanayici: İlaç akışı durabilir
Eczacılar son birkaç gündür piyasaya ithal
ilaç verildiğini, ancak genel olarak bazı
ilaçlarda sıkıntının devam ettiğini
belirtirken sosyal güvenlik kuTumlanndan
paralannı zamanında alamadıklan için bu
ilaçlann bedelini ödemekte güçlük
çektiklerini, bu durumun da bütün sektörü
zincirleme etkilediğini söylüyorlar.
tlaç Endüstrisi Işverenler Sendikası sistemin
fedakârlıkla yürüyemeyeceğini, Sağlık
Bakanlığı'nın bir an önce fiyat ayarlaması
yapmaması durumunda, fırmalann,
üreticilerin ve ithalatçılann ilaç akışını
sürdüremeyeceğini vurguladı. Sendika
yetkilileri Sağlık Bakanı Durmuş ile bir an
önce görüşmek istediklerini belirttiler.
SMANDURMUŞ:
Vurguncuya
yardım
ediyorsıınuz
ANKARA
(Oımhuriyet
Bûrosu)-Sağhk
Bakanı Osman
Durmuş, Tûrki-
ye'de ilaç sıkın-
tısı olmadığını,
bu yöndeki iddi-
alann abartılı ol-
duğunu savuna-
rak bu gibi ha-
berlerin vurgun-
culann, stokçulann işine yaradığını
söyledi. Hangi ilacın nerede, ne ka-
dar bulunduğunu bildiklerini kay-
deden Durmuş, ilaç bulamadığı yö-
nünde şikâyetlen olan yurttaşlann il
sağlık müdürlüklerine başvurabile-
ceklerini bildirdi. Durmuş, ilaçlann
yurtdışından her an getirilebilece-
ğinı de söyledi.
Sağlık Bakanı Durmuş, 7 Nisan
Dünya Sağlık Günü dolayısıyla dü-
zenlediği basm toplantısında gaze-
tecilerin ekonomik kriz ve ithal ilaç
sıkıntısı iddialanyla ilgili sorulanm
yanıtladı. Dünyamn hiçbir ekono-
misinin propaganda etkinliği karşı-
sında ayakta duramayacağını belir-
ten Durmuş, "Türkiye'de şeker krt-
hğı var dersem, siz bunu 24 saat ya-
yımlarsanız, herkes stok yapar, hiç-
bir ekonomi buna dayanamaz. Çün-
kü üretim potansiyeli ortalama op-
timal ihtiyaca göre ayarlanır. Ithalat
potansiyeli, talebegöreayarlanır. Siz
talebin dışına çıkryorsunuz, stokla-
mayL, ithalatçı fırmalann kota uy-
gulamasını zorluyorsunuz" diye ko-
nuştu.
Durmuş, Sağlık Bakanlığı'nın ilk
sorumluluğunun ilacın düzenli ola-
rak hastalara iletılmesı olduğunu be-
lirtti.
İlaç sıkıntısı olduğuna ilişkin ha-
berlerin vurgunculann işine yaradı-
ğuıı kaydeden Durmuş, Türkıye'nin
bu yıl için tüketiciye yansıyan ilaç
miktannın Türk Lirası olarak 5 kat-
rilyon 153 triryon olduğunu belirtti.
Sağlık Bakanlığı'nın ilaç fiyatlan-
dırması konusunda standart bir yön-
tem uyguladığını anımsatan Dur-
muş, ûretilen yerli ilaçlar için stan-
dart olarak Toptan Eşya Fiyatlan En-
deksı (TEFE) oranlannın göz önûne
alındığı ve 3 ayda bir fıyat düzenle-
mesine gidildiği, ithal ilaçlarda ise
gümrük girişi sırasındaki kurüzerin-
den fiyatlandırmanın yapıldığını be-
lirtti. TEFE'ye göre 20 aylık süreçte
toptan eşya fiyat ortalamasının yüz-
de 87 olduğunu, buna karşılık döviz
ortalamasmm yüzde 53 olduğunu
anlatan Bakan Durmuş, ilaç sektörü-
nün yüzde 35 oranında 20 ay boyun-
ca desteklendiğini bildirdi.
Öte yandan Istanbul tl Sağlık Mü-
dürü Osman Karaaslan, "ithal ilaç
akmtrabuhutduğu'' iddialanna kar-
şı üdeki bütün ecza depolarmı kont-
rol ettirdıklenni, eczanelerin de do-
laşıldığmı belirterek "İlaç konusun-
da şu ana kadar Istanbul'da bir so-
run vok" dedı.
Döviz kunmda
yaşanan
Halg»i«nm«lann
eddJediğiflaç
sektörfinddd
sdanü, kanser
tedavisigören
hastalann
tedavUerini
aksatmaya
başlach. Hastalar
ilaçlan güçlûkle
temin etüklerini
vebazen
tedavüerinin
sıkuıtı yüzünden
geciktiğini
beürtiyor.
Kanser ilaçlannda ciddi sıkıntı kapıda
İstanbul Haber Servisi -
Kanserin tedavisinde kulla-
nılan bazı ithal ilaçlann pi-
yasada bulunamaması ne-
deniyle tedavilerde gecik-
meler yaşanmaya başlandı.
îstanbuPda kanser hastala-
nnın tedavi olduğu merkez-
lerin yetkilileri, şu anda ha-
yati bir durum bulunmama-
sına karşın ciddi bir sıkıntı-
nın kapıda olduğunu vurgu-
ladılar.
Türkiye Kanserle Savaş
Vakfi Onkoloji Merke-
zi'nden Dr. Gûlgün BUen,
özellikle SSK'li hastalann
ilaçlannı bulamamaktan şi-
kâyet etüklennı söyledi. Bu-
lunamayan bazı üaçlan te-
daviden çıkarmak zorunda
kaldıklaruu belirten BUen,
"Taksonlarçok zor bulunu-
yor. Doiardaki rfaigyiantg^
bizi etldkdL Eczanelerin
üaçlan abrkennakitödeme-
• Türkiye Kanserle Savaş Vakfi Onkoloji
Merkezi'nden Dr. Gülgün Bilen, özellikle SSK'li
hastalann ilaçlannı bulamamaktan şikâyet
ettiklerini belirterek doiardaki dalgalanmanın
kendilerini çok etkilediğini kaydetti.
si gerekiyor. tlaçiar çok pa- hemşireler ile tedavi gören
halı okluğu için eczaneier
alamryor. Bazı ilaçiar depo-
larda da tükendi* dedi.
Istanbul'daki SSK hasta-
neleri içinde tek onkoloji
merkezi bulunan SSK Ok-
meydanı Hastanesi'nde ise
şu anda sıkıntı yaşanmadığı
ama sorunlann kapıda oldu-
ğu belirtildi. Hastaneden bir
yetkili, ilaç firmalannm ar-
nk istenenden çok çok az ilaç
gönderdiklerini vurgulaya-
rak "Sıkıntı kapıda" dedi.
Karaborsakkiiası
Istanbul Tıp Fakültesi
Hastanesi Onkoloji Enstitü-
sü'nde çalışan hekim ve
hastalar ise ilaç bulunama-
ması nedeniyle tedavinin
geciktiğini, ancak özel gay-
retleriyle ilaç bulabildikle-
rini söylediler.
Dr. Gûrkan Aksu krizden
sonra fiyatlar artacak diye
bazı ilaçlann gümrüklerde
bekletildiğini savundu. Ec-
zacılann da ellerinde bulu-
nan aynı ilaçlan ancak para
karşthğı karaborsadan sat-
maya başladıklannı söyle-
yen Aksu, "Tedaviolan has-
ta mecbur kaldığı için para
verip ilacuu akü. A\nı hasta
için ilacı biz raporiadığımız-
dan dolayı da eczaolar has-
talann bağh bulunduldarı
Eczacılar zam anında ödeme istedi
Istanbul Eczacı Odası Başkanı Erkan
önseL, piyasaya son birkaç gündür
ithal ilaç verildiğini, ancak genel
olarak bazı ilaçlarda sıkıntının devam
ettiğini belirtti. Önsel, "Ancak bu
ilaçlar ya peşin ya da 15-20 gûn
vadeyle verümeye başlandı. Oysa
sosyal güvenlik kurumlanndan bunun
bize geri ödenmesi 45-50 günde oluyor.
Bunlar pahah ilaçlar. Eczanelerin
çahşma sermayekrinin yüzde 70'i
deviete bağh. Araa kurumlar ile
dağıtnn kanaDanna ödeme
yapamıyoruz. Dolayısryla sektör
zincirleme olarak birbirinden
etküerayor" diye sorunlanm özetledi.
resmi kurumlardan tekrar
para aldılar. Yani hastaya
açıktan peşin parayla ilaç
satnuş oktular. Bize bunlan
hastalarunız anlatü" diye
konuştu.
Merkezde görevü bir
hemşire ise bazı SSK'li has-
talann tedavide kullanılan
Vepesît, Campto, Endoksan
Campto'yu ancak para öde-
yenlerin alabüdiklerini söy-
lediğini belirtti. Merkezde
tedavi gören bazı hastalar
ise şöyle konuştular:
Arzu Kayıhan: Kemote-
rapi tedavisi görüyorum.
Üçüncü seans krize geldı.
Adapazan'ndan geliyorum.
Tedavim bir gün gecikti.
Emekli Sandığı'na kayıtlı-
yım. Fakat parayla alacağı-
mı taahhütetn'ğim için ecza-
neden Anzoteks adlı 620
milyonluk ilacı alabildim.
Hale Yeşin: (Rahım kan-
seri tedavisi görüyor) îlaç
alabilmek için çok uzun
kuyrukta bekledim. Bir se-
ansı l milyar 70 milyona
mal oluyor.
Eüf Şiriner: Zafran adlı
ilacı eczacılar birbirlerinden
ödünç alarak bana temin et-
tiler. Eczacılar arastnda
krizden dolayı rekabet var.
îlacı bulamadığım içinteda-
vi gecikti.
Sanayici fiyat ayarlaması istiyor
Ekonomi Servisi - ilaç firmalannm
hastalan zor durumda bırakarak piyasa-
ya ilaç vermemelen karşısında ilaç En-
düstrisi Işverenleri Sendikası (ÎElS) yet-
kilileri kendilerini savundu.
İlaç ithal eden firmalannın Sağlık Ba-
kanlığı ile anlaştıklan 820 bin lira dolar
kurunu düşük buhnalan nedeniyle piya-
sada bazı kanser ve doku nakli ilaçlan
bulunamazken, IEİS Yönetim Kurulu
Başkanı Bülent Eczacıbaşı. sistemin fe-
dakârlıkla sürüp gıtmesının mümkün ol-
madığını, bu durumda fırmalann, üreti-
cilerin ve ithalatçılann ilaç akışını devam
ettiremez duruma gelebileceklerini söy-
ledi.
Eczacıbaşı, Sağlık Bakanı Osman
Durmuş ıle geçen salı günü görüştükle-
rini, o günlerde bulunamayan ilaç sayı-
sı çok fazla değilken, şimdi süratle art-
maya başladığını ifade erderek, sorunun
ciddi boyutlara varabileceği uyansında
bulundu.
Ilaçta fıyat ayarlamasının yapılması
gerektiğini söyleyen Eczacıbaşı, "Ba-
kanhkyetkflileriyle ve bakanunızla gete-
cek hafta içinde yeni değerlendirme ya-
puacaknr" dedi. Eczacıbaşı, ilaç piyasa-
daki düzenin sağlanmasına yönelik "Öaç
Kurulu" adında bir kurulun kurulması
gerektiğini ifade etti.
ÎEÎS Başkan Yardımcısı FarukYöney-
man da ilaç firmalannın stok yapmala-
nnın endüstrinin yapısına aykın olduğu-
nu ileri sürerek fırmalann 820 bin lira-
lık kurdan satışlannı gerçekleştirdikleri-
ni söyledi. ilaç işverenleri, Bakan Dur-
muş'un '^ek tek flaç" satışı önerisinin
ise çözüm olmayacağını belirttiler.
Muhalefetin bashsına dayanamayan Yoshiro Mori; gaflarıyla ve skandallarıyla tanınıyordu
Japoııya Başbakanı Mori istifa etti
Yoshiro Mori
Ekonomi Servisi- Siyasi ya-
şamı gaf ve skandallarla dolu
olan Japonya Başbakanı Yos-
hiro Mori, dün istifa etti.
Hükümet sözcüsü Yasuo
Fukuda. Başbakan Yoshiro
Mori'nin Bakanlar Kurulu'na
yaptığı açıklamada, istifa et-
mek konusunda kararını ver-
diğini açıkladığmı belirtti.
Fukuda, Mori'nin Bakanlar
Kurulu'na yaptığı açıklamada
"Istifa etmeye karar verdim.
Çünkübence gerekülkedege-
rekse ülke dışuıda giderek ar-
tan mesetelerin üstesinden gel-
mek için bu gereklT dediğini
ifade etti.
Japonya Başbakam Mo-
ri'nin halk arasındaki saygın-
lığı, yaptığı gaflar nedeniyle
giderek azalmıştı.
Iktidardaki Liberal Demok-
ratik Parti'nin (LDP) bu ay
içinde Mori'nin yerine geçe-
cek lideri belirlemek amacıy-
la bir seçim yapacağı belirti-
lirken, Mori'nin de 26 Ni-
san'a kadar görevinde kalaca-
ğı bildirildi.
Başbakan Mori hakkında
geçen ay ülkenin 4 büyük mu-
halefet partisi güvensizlik
önergesi sunmuş ve parla-
mentoda yapılan oylamada
192'ye karşı 274 oyla redde-
dilmişti.
fnfihar salgını
Bu arada Japonya'da bürok-
ratlar arasuıda intihar ikinci
ölüm nedeni durumuna geldi.
Nisan-Mart 2000'den bu yana
intihar eden hükümet görevli-
lerinin sayısı, bir önceki yıla
göre 14'tenl38'eçıktı.
Ulusal kayıtlara göre bü-
rokratlar arasmda intiharlar-
da buyıl hızlı bir yükseliş var.
Araştırmaya göre birinci
ölüm nedeni kanser, üçüncü
ölüm nedeni ise kalp krizi.
1999 yıhnda Japonya'da işi-
ni kaybeden ya da borçlanan
33 bin 48 kişi intihar etti. Bu
girişimlerin beşte biri de
ölürnle sonuçlandı.
Öte yandan Japonya hükü-
meti, ekonomiyi canlandır-
mak için alınması gereken
önlemleri içeren ve piyasa-
larda uzun süredir beklenen
yeni ekonomik paketi dün
açıkladı.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Gazaba Gelme
15-16 Haziran olaylarını tanımlarken, "işçisını-
fının gazaba gelmesi" sözcüklerini kullanmayı
yeğlerim. Işçinin örgütlü, bilinçli, kalıcı hakarama
savaşımı ile ayınmını vurgulamak üzere. Sadece
yasal bir grev olmaması aniamına da değil. Sıkış-
mış, çaresiz kalmış işçilerin patlaması niteliğinde
olduğu için.
Sonuçta sendikal örgüt çatısı altındaki işçilerin,
o dönemde sendika seçme haklannın ellerinden
alınmasına tepkisi, bir sosyal patlama niteliğinde
idi. Ama kapatılması söz konusu olan DlSK'in ger-
çek anlamda örgütlülüöü ile sınıriı kalmamış, da-
ha büyük sayılariaTürk-Tş üyesi işçiler, DlSK'in ka-
patılmasını kendileri için anlamlı bir tehdit, hak
kaybı olarak algıladıklan için, çok büyük bir kitle-
sel katılım yaşanmıştı. Sanayi merkezlerinde üre-
tim durmuş, yüz binler birden yürümüştü.
Elbette Türkıye'nin yakıcı gündemi, ekonomik
kriz dururken, 31 yıl önce çok farklı sosyo-eko-
nomik koşullarda yaşanmış 15-16 Haziran olay-
lannı anlatmak üzere bu uzun girişi yapmayı dü-
şünmedim. Gündemdeki esnaf ve işçi eylemleri-
nin gelişme potansiyelinden söz etmek istiyor-
dum. Olay çok fazla sayıda esnafın günlerie sif-
tah yapamamalan, ödemek zorunda olduklan ver-
gilerin sıkışıklığı, peş peşe gelen iflasları, çaresiz-
likleri, patlaması ile sınıriı görulurse büyük birya-
nılgı olur. Ya da kamuda 200 binlerle resen emek-
linin gündeme gelmesi ile, Türk-lş yönetiminin
kendi yönetim tabanı tarafından sıkıştınlması.
Aslında başlı başına bir dram. Bütün sendika-
larda yönetim, delege, temsilcilik düzeyine gel-
miş, yönlendirici, deneyimli tüm işçilerin birden
zorunlu emekli edilmesi adı altında işsiz kalması
aniamına geliyor. Malum SSK emeklilik ücretleri
bir ailenin ancak zorunlu elektrik, su, telefon, ka-
pıcı gibi aylık giderierini karşılayabilecek ölçekte.
Iş bulamamış aiie gençleri, işten atılmışlara da
bakan aile reislerinin işierini kaybetmesınin, ku-
rulu düzenin çökmesinin nasıl bir sosyal patlama-
ya yol açacağının hesabının yapılamaması ne
acı...
Toplumsal özveri ile hükümet ve Sayın Der-
viş'in anladıklannın çalışanlar için anlamının, bı-
rakınız patlamakta olan enflasyon ile doğan üc-
ret kayıplannın giderilmesini, işten çıkarmalann,
ücret düşürmelerinin devam etmesi olduğu, ge-
rek Ekonomik Sosyal Konsey, gerekse Derviş'in
sendika liderieri ile yaptığı toplantılarda iyice an-
laşılmış bulunuyor.
Çıkarmalar, çalışanlann yoksullaşması, aralıksız
hak kayıpları yıllardır yaşanıyor. Yeni boyutu, ışsiz-
lerin, ücret, hak kaybedenlerin aile dayanışması
içinde bakılabilmeleri stnınnın çok fazla altına inil-
miş olması. Anne-baba arka arkaya işini kaybedin-
ce, çocuklannın üniversite öğrenimi de ortada kal-
mış bulunuyor. Kaldı ki üniversiteye gidemeyecek
genç nereden iş bulacak? İşierini kaybetmiş olan-
lar için yeni bir iş umudu hiç yok.
İşçi, kamu sendıkalan ile meslek örgütlerinin
oluşturdukları Emek Cephesi, hükümetin krizden
çıkış yolunu, yine dış borca, emekçilerin bedel
ödemesine dayandırmasına, IMF'nin daha daha
acı reçetelerini uygulamaya hazırlanışına karşı 14
Nisanı genel eylem günü ilan etmiş bulunuyor. El-
bette bu Emek Cephesi'nin almış olduğu ne ilk ne
de son eylem karan olacağa benzer. Onemli bir
farki, içinde bulunduğumuz koşullar.
Türk-lş'in, Hak-lş'in... "içinde vanm"deyipker-
hen katıldıklanna, KESK'in, DlSK'in.. guçlerinin ye-
tebildiği ile sınıriı kalanlara benzeyeceği sanılmıyor.
öncelikle Emek Cephesi'ne yeni katılımlar çok.
Işin içine, işveren konumunda olan meslek örgüt-
leri, ziraatçılar, hatta küçük, kimi büyük ölçekli sa-
nayiciler girmiş bulunuyor. Canı çok fazla yanan,
yaşamlan üretime bağh olanlann ilk kez bu kadar
büyük ölçekli ittifaklan gündeme geliyor.
Türkiye'de sadece işçiler değil, esnafı, çiftçisi
ile emekçilerin bütün kesimleri patlama noktasın-
daki öfkelerini birieştiriyoriar. Siyasi iktidarı uyar-
mak üzere yola çıkıyoriar. Bu saatten sonra, siya-
si partilerin, sendikalann, meslek örgütlerinin den-
ge, fren oluşturma çabalan da çok fazla bjr şeyi
değiştirmez.
Provokasyona gelmezler, öfkelerini bilinçli, ör-
gütlü dile getırebilirierse, iktidann bildiği yolda yü-
rümekte direnmekte hiç şansı yok. Bu sese ku-
lak tıkamaya olanak yok. "Modelin, iktidann al-
tematifı yok" yok...
Adana ZMO Başkanı Barut:
Tanm batarddı
SAVAŞ KÜRKLÜ
ADANA - Adana Zi-
raat Mühendisleri
Odası Başkanı Ayhan
Barut, Türkiye'de son
20 yılda yönetime ge-
len tüm iktidarlann,
tanma ve üreticiye
üvey evlat gözüyle
baktığını, bunun so-
nucunda gelinen nok-
tanın bugün gözler
önüne serildiğini be-
lirtti.
Barut, "Neacıdırki,
şu anki hükümet de
tek, çıkış noktamızm
ülke tanmı ve bu sek-
töre emek verenler ol-
duğu gerçeğinigörme-
mekte ısrarcı davran-
maktadır" dedi. Ba-
rut, son 6 ayda alınan
kararlar ve yapılan
zamlarla tanm ve tan-
ma dayalı sektörlerin
battığmı söyledi.
Üretici kızgın
Ziraat Mühendisleri
Odası 'nda çok sayıda
üretici, ilaç ve gübre
bayii ile demokratik
kitle örgütü temsilci-
lerinin de katıldığı
toplantıda, ciddi bo-
yutlara ulaşan ve es-
nafı, üreticiyi sokağa
döken krizle ilgili
açıklamalarda bulu-
nan Barut, "Hükümet
yetkilileri, 'Para basar-
sak hiperenflasyon
olur' diye bağınrken,
tanmsal üretim girdi-
lerindeki fiyat artışla-
nıun son bir ayda yüz-
de 100 olduğunun far-
kmda bile değiller. Şu-
bat aymda 105 bin lira
olan gübre 215 bin li-
raya yükseldi. Bîraz
daha geriye gittiğimiz-
de, 1999 yıhnda güb-
renin 30 bin lira oldu-
ğunu anımsryoruz. Ya-
ni son iki yıldaki arüş
yüzde 700. Buna ek
olarak mazot, ilaç fi-
yatlan da aynı oranda
arttı. Bunun karşıb-
ğında ise 1999 yıhnda
205 bin lira olan pa-
muğun bu yıl 30S bin
liradan aundığını gö-
rüyoruz. Bu çiftçinin,
üreticinin.. kısacası
sektörün ölümü de-
mektir'' diye konuştu.