Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
AYFA CUMHURtYET 17 NİSAN 2001 SAU
HABERLER
Cottarelli'ye
veda kokteyü
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Türkiye'ye veda
etmeye hazırlanan 1MF
. Türkiye Masası Şefi
Carlo Cottarelli için de
dün Ihraçatçı
Birlikleri'nin
Gölbaşf ndaki sosyal"
tesislerinde veda
kokteyü düzenlendi.
Kokteyle Kemal
Derviş'in yanı sıra
Cottarelli'den görevi
devralacak Juha
Kahkonen, Hazine
Müsteşan Faik Öztrak,
Merkez Bankası
Başkanı Sûreyya
Serdengeçti, Dünya
Bankası yetkilileri ile
üst dûzey bürokratlar
katıldı.
Ikinci bümkişiye
başvurma yolu
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
TBMM Plan ve Bütçe
Komisyonu'nda
Kamulaştırma Yasa
Tasansı için
oluşturulan alt
kornisyon,
kamulaştırma bedeli
konusunda
mahkemelerin
gerektiğinde ikinci bir
bilirkişi kurulu
atamasını öngördü. Alt
komisyon raporunda,
bilirkişilerin nitelikleri
ve çalışma esaslannın
yönetmelikle
belirlenmesi de hükme
bağlandı.
Deryiş-Oral
görüşmesi
• ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Devlet Bakanı Kemal
Derviş, dûn Maliye
Bakanı Sümer Oral ile
yaklaşık 2 saat süren
bir görüşme yaptı.
Maliye Bakanlığı'nda
gerekleştirilen
görüşmeye, Maliye
Bakanlığı ve Hazine
Müsteşarlığı
bürokratlan da katıldı.
Bakan Derviş, çıkışta
yaptığı açıklamada,
Bankacılık, Merkez
Bankası ve diğer bazı
düzenlemeleri
Meclis'te komisyona
ve genel kurula
sunacaklarını
belirterek "O konuda
Maliye Bakan ile
birlikte nasıl hareket
edeceğimizi, hangi gün
kimin gireceğini
konuştuk. Bir plan
kurduk. Önümüzdeki 2
hafta Meclis
çalışmalan açısmdan
birlikte hareket etmeye
karar verdik" dedi.
Polis okulu
yasa» askıda
• ANKARA (AA)-
Imam-hatip lisesi
mezunlannın
kurulacak polis
yüksekokulanna
girememesini öngören
yasa tasansının
TBMM Genel
Kurulu'nda yeniden
görüşülmesi, MHP'li
üyelerin Danışma
Kurulu toplantısında
düzenlemeye karşı
çıkmalan üzerine
askıya alındı.
Toplantının ardından
açıklama yapan MHP
Grup Başkanvekili
Ismail Köse, "Biraz
bekleyeceğiz. Diğer
kanunlar önemlı
çünkü. Onlann
önemine binaen
öncelik verdik" dedi.
Derviş'in açıkladığı 'yeniden yapılanma' planına dış basın da büyük ilgi gösterdi
'YeııiHaber Merkezi - Ekonomiden so-
rumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş ta-
rafindan açıklanan ekonomik prog-
ram, yabancı basından ilgi görmeye
devam ediyor. Fransa basınında dün
çıkan haberlerde programa geniş bi-
çimde yer verilirken Amerikan fînans
çevrelerinin gazetesi Wall Street Jour-
nal, programla ılgili yayımladığı ha-
berde, "Derviş'in, DMF ve diğer kuru-
luşlardan 10-12 mflyardolar krectibek-
lediğine*1
işaret etti.
Fransa'nın önemli gazetelerinden
Le Monde, "Türkrye kemer sıkma fle
çökme arasmda tercih yapmak zorun-
da" başlığı ile verdiğı haberde, Kemal
Derviş için kritik bir dönem başladı-
ğını bildirdi. Yeni program için 'aa i-
laç' ifadesini kullanan gazete, Der-
pr<IJ-U aııı acı ilaç"• Program için acı ilaç, ifadesini kullanan Le Monde gazetesi,
Derviş'e en büyük engelin yine politikacılardan geleceği
yorumunu yaptı. ABD'de yayımlanan Wall Street Journarde ise
programda gelecek yıl için de parlak bir tablo çizilmediği
vurgulandı ve IMF'nin açıklamaya olumlu tepki verdiği belirtildi.
viş'in programı açıklarken polikacıla-
nn tersine cesur davrandığını ve ger-
çekleri açıkça söylediğini bildirdi. Le
Monde'un haberinde, Derviş için en
büyük engelin yine politikacılann ola-
cağı yorumu yapıldı ve bu tür prog-
ramlann siyasilerin popülist politika-
larına darbe vuracağı kaydedildi.
Le Figaro gazetesinde "Türkhükü-
meti, kemer sıkma poütika» dayata-
cak" başlığı ile verilen haberde, hükü-
metın tasarruf dışmda özellikle özel-
leştirmeyi hızlandırmak istediği bildi-
rildi.
Amerikan fınans çevrelerinin gaze-
tesi Wall Street Journal, haberinde,
Türkiye'ninekonomiyi tamiramacıy-
la bir plan hazırladığını ifade etti. Ga-
zete, programda gelecek yıl için fazla
parlak bir tablo çizilmediğini belirte-
rek Derviş'in, 'Türkivezor günler ge-
çirecek, ancakböylede devam edemez-
dik' tarzındaki sözlerine de yer verdi.
IMF'nin programa olumlu tepki ver-
diğüıi de kaydeden Amerikan gazete-
si, yeni çıkanlacak yasalann şeker, tü-
tün, doğal gaz, havayolu ve telekomü-
nikasyon sektörlerinde liberalizasyonu
sağlayacağını yazdı.
Yeni ekonomik program Japon ba-
sınında da geniş yankı buldu. Günlük
tirajı 10 mih/on olan ülkenin en yük-
sek tirajlı gazetesi Yomiuri Shim-
bun'da, 'Ekonomikyapdanmaprogra-
mı açıklandı. Borsa ve Lira'danbah-
sedflmivor' başlıklı haberde, reformlar
arasında giderlerin azalhlması, özel-
leştirme ve devlet bankalannın düzen-
lenmesinin önde geldığı kaydedildi.
Japonya'nın önde gelen gazetelerin-
den 4 milyon günlük tirajlı Maınichi
Shimbun ise açıklanan yeni ekonomik
programı, "Tüririye, ekooonûk krizfc
karşı karşıya. Hükümeti protesto gös-
terfleri'' başlıklı haberle birlikte verdi.
Bakanlar Kurulu'nda çiftçilerin Ziraat Bankası'na olan borçlan tartışma yarattı
Derviş: Dış destek kesinleştiANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Bakanlar
Kurulu'nda çiftçilerin Zi-
raat Bankası'na olan
borçlan, Tanm ve Köyiş-
leri Bakanı Hüsnü Vusuf
Gökalp ile Devlet Bakanı
Kemal Derviş arasında
tartışmaya neden oldu.
Derviş, kurulda, dış deste-
ğin kesinleştiğini söyledi.
Bakanlar Kurulu'nda
kamudaki toplusözleş-
melerde işçilere verilecek
zam da ele alındı. Devlet
Bakanı Mehmet Keçeci-
ler, toplantının ardından
gazetecilere, ilk 6 ay için
kalkınma hızının yüzde
50 fazlasmı 'gelecek yuın
tenunuz avmda' ödemeyi
düşündüklerini söyledi.
Keçeciler, bunun ilk 6 ay-
da 'sıfir zam' anlamına
gelmediğini ileri sürerken
haziran aymdan iribaren
enflasyon artışı oranında
zam vermeyi planladıkla-
nnı yineledi. Bakanlar
Kurulu toplantısında ise
işçilere memur zammı
oranında zam verilebile-
ceği dile getirildi.
Başbakan Büknt Ece-
vit, toplantının başmda
yeni ekonomik programa
ilişkin konuşma yaptı.
Türkiye'nin yeni bir dö-
nemece girdiğini belirten
Ecevit, programın başan-
lı uygulandığının dünya-
ya gösterilmesini istedi.
Devlet Bakanı Derviş,
programın özetini içeren
kitapçığı bakanlara dağı-
tarak IMF'ye verilecek
programın birkaç gün
sonra hazır olacağını dile
getirdi. Derviş, dış deste-
ğin kesinleşmesine karşın
gelecek paranın miktan-
nın kimler tarafindan na-
sıl üstlenileceğinin net-
leştirilmeye çalışıldığım
dile getirdi.
Çiftçi borçlan
Tanm ve Köyişleri Ba-
kanı Gökalp, çiftçilerin
Ziraat Bankası'na olan
borçlanrun ödenmesınde
kolaylık sağlanmasını is-
tedi. Kemal Derviş ise
buna karşı çıktı. Gö-
kalp ın "Dunımlan iyi-
leştirihnezseciftçüerdees-
naflar gibi sokağa çıkar"
yönündekı görüşü, diğer
bakanlarca da desteklen-
di. Sert geçen tartışmala-
nn ardından çiftçilerin
borçlannın ertelenmesi
için Maliye Bakanlığı ile
Ziraat Bankası'nın çahş-
ma yapması ve 2001 yılı
sonuna kadar çiftçi borç
faizlerinin bunalım önce-
si orana çekilmesi karar-
laştınldı.
Toplantıdan sonra açık-
lama yapan Devlet Baka-
nı Rüşrü Kâznn YüceJen,
Telekom'un özelleştiril-
mesinin sorulması üzeri-
ne, "Bu konudakj yasa ta-
sansı üzerinde Ulaştırma
Bakanı Saym Enis Oksüz,
özeUeştirmeden sorumhı
Devlet Bakanı Yüksel Ya-
lovaveSaym Derviş görü-
şerek bir ortak tasan ha-
arlayacak" dedi.
Kemal Derviş, Bakanlar Kurulu topknüsında dış desteğin kesin-
leştiğiıü, fakat gelecek paranm miktannın kiınler tarafindan üstle-
nileceğinin netleştirümediğini söyledL (Fotoğraf: AA)
BAYRAM MERAL:
Kamuda
bankamatik
işçisi yok
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Türk-Iş Genel Başkanı
Bayram MeraL toplusözleşme-
lerden sorumlu Devlet Bakanı
Mehmet Keçecilerın 100 bin
adet bankamatik işçisi olduğu
yolundaki açıklamalanna sert
tepki gösterdi. Kamuda banka-
matik işçisi bulunmadığını söy-
leyen Meral, "İşçiler banka soy-
muyor, soydurtmuyor. Namu-
suyla çahşryor" dedi. Meral, hü-
kümetin yüzde sıfir zam öneri-
sini ciddiye almadıklannı vur-
guladı.
Türk - tş yûzde 25 isteyecek
Türk-lş, bugün toplusözleş-
melerden sorumlu Devlet Baka-
nı MehmetKeçeçiler'e yüzde sı-
fir zam önensini reddettiğini ile-
tecek. Görüşmeye yüzde 25 zam
artı refah payı önensini götüre-
cek olan Türk-lş Yönetim Kuru-
lu, enflasyon ve devalüasyondan
kaynaklanan kayıplannın gide-
rilmesinı isteyecek.
Son gelişmelerle birlikte işçi
ücretlerinin 600 dolardan 300
dolara gerilediğini belirten
Türk-lş Başkanı Bayram Meral,
temel ihtiyaç maddelerine sü-
rekli zam yapıldığı bir ortamda
sıfir zammı kabul etmelerinin
söz konusu olmadığmı söyledi.
Tüketicileri Koruma Derneği Başkanı Mehmet Sevim'den kiracılara çağrı:
Dövizle koııtratlan yenüemeyinIstanbul Haber Servisi - Do-
lar ve markla konut ve işyeri ki-
ralayan, kredi alan, bireysel
borçlanan yurttaşlann "uyarla-
ma" yoluna başvurabilecekle-
ri belirtildi. Tüketicileri Koru-
ma Derneği (TÜKO-DER) Başkanı
Mehmet Sevün, kiracılara bir çağn
yaparak "Dolar ve mark üzerinden
yapüğuıız kontratları yenilemeyin"
dedi. Hukukçular, taraflann yerine
getirmekle yükümlü olduklan kural-
larda mevcut dengenin taraflardan bi-
ri aleyhine bozulması, şartlann ola-
• TÜKO-DER Başkanı Sevim, dolar ve markla konut ve işyeri kiralayan
yurttaşlan, haklannı korumak için örgütlenmeye çağırdı. Hukukçular da
taraflann yerine getirmekle yükümlü olduklan kurallarda mevcut denge biri
aleyhine bozulur, şartlar olağanüstü değişirse sözleşmenin, değişen şartlann
yargı müdahalesiyle uygun hale getirilebileceğini belirttiler.
ğanüstü değişmesi halinde, sözleş- taşlan. haklannı koruyabihneleri için
örgütlenmeye çağırdı. Sevim,
1980 'den bu yana uygulanan politika-
larla her şeyin dolara ve marka en-
dekslendiğini belirterek mal sahiple-
menin değişen şartlara yargı müdaha-
lesi ile uygun hale getirilebileceğini
belirttiler.
TÜKO-DER Başkanı Mehmet Se-
vim, ekonomik krizle birlikte astro-
nomik rakamlara yükselen dolar ve
markla konut ve işyeri kiralayan yurt-
rinin haklanrun ön planda tutularak
kira kontratlannın hazırlandığuıı, ki-
racılann haklannın ikinci planda kal-
100 vergi rekortmeninin 69u rant gelirleri ile sıralamaya girdi
dığım söyledi. Kira artışırun
2000 yılı için yüzde 25, 2001
yılı için de yüzde 10 olduğunu
ammsatan Mehmet Sevim, mal
sahiplerinin bu oranlardan da-
ha fazla zam isteyemeyeceğini
vurguladı.
Sevim, özetle şunlan söyledi: "K3-
racılar, kiraladıklan işyeri ve konut-
larma mal sahipteri tarafindan daha
fazla zam talep ediliyorsayürürlûkte-
Idyasalardoğrultusundayargryabaş-
vursunlar. Yürûrlûkteki yasaİan ör-
nek göstersinler. TÜKO-DER olarak
Idracılarla ilgili haziran
ayında kapsamh bir çahş-
ma başlaöyoruz. Tüm tüke-
ticileriörgütienmeye çağuv
Verginin kaymağı faizdenEkonomi Servisi - Türki-
ye'nin 500 büyük sanayi kuru-
hişunun gelirlerinin yaklaşık
yüzde 90'ını oiuşturan rant ge-
lirleri, vergiye de damgasını
vutdu. Türkiye'nin, bu yıl en
fazla gelir vergisi ödeyecek
olan vergi «kortmenlerinin
69'urant gelirleri ile sıralama-
ya girdi. Rekortrnenleringelir-
terinin en önemli bölümünü
faız ve kira kazancı oluşturdu.
Gelirler Genel Müdürlûğü,
geçen ay verilen gelir vergisi
beyannamelerinin değerlendi-
rümesi sonucunda, Türkiye
genelinde en yüksek beyanda
bulunan ilk 100 ve her il itiba-
nyla ilk 5 sırada yer alan gelir
vergisi mükelleflerini açddadı.
Türkiye'nin en fazla vergi
ödeyecek isimleri arasmda is-
tanbu]'dan81,Ankara'dan 12,
lzmir'den 4, Bahkesir, Bursa
ve Kocaeli'den de birer mükel-
lef yer aldı.
Istanbul'un vergi rekortme-
ni Demir Sabascı, 2 trilyon
677 miryar 676 nrilyon liralık
geîirvergisi ile Türkiye rekort-
meni de oldu. Sabancı'nın söz
konusu vergiyi menkul ser-
maye iradı gelirleri karşılığı
ödeyeceği belirtildi.
Daime Sevgi Gönül, Sema-
hat Sevim Arsd, RaiuraKoç
ve Suna Kıraç da Sabaoa'yı
izledi. Gönül ve Arsel menkul
sermaye ve gayn menkui ser-
maye iradı, Koç sanayi, Kıraç
da ücret gelirleriyle vergi re-
kortmeniiği unvanını aldılar.
Menkul sermaye iradı zen-
ginlerinin listelerdeki ağırbğı
sadece ilk 5 ile sınırîı kakna-
dı. İlk lOO'deki vergi rekort-
menlerinin 69'unun menkul
sermaye iradı gelirleri ile sıra-
lamaya girdiği dikkat çekti.
Menkul sermaye iradı ile
vergi rekortmeni olanlar ara-
sında Suzan Sabana Dinçer,
ÇiğdemSabanaBflen.Şevket
Sabana, Düek Sabana. Sevü
Sabana ÖmerSabana. geçen
günlerde yaşama veda eden
Ayhan Şahenk, Filiz Şahenk,
FeritŞahenk, HendrikDutM-
Karen Duthil kardeşler, Şank
Tara, Jak Kamhi gibi tanm-
mış isimler de yer aldı. Rekort-
menlerin gelirleri arasında di-
ğer ağırhklı kalemi kira geür-
leri oluşturdu.
yoruz."
Yargı müdahak
edebilir
Hukukçular ise sözleş-
melerde taraflann yerine
getirmekle yükümlü ol-
duklan kurallarda mevcut
dengenin biri aleyhine bo-
zulması, şartlann olağa-
nüstü değişmesi halinde
sözleşmenin değişen ko-
şullara yargı müdahalesi
ile uygun hale getirilebile-
ceğine dikkat çektiler.
Mark ve dolarla konut
ve işyeri kiralayan, bakım
anlaşmalan yapan çok sa-
yıda şirket ve yurttaşın, an-
laşmalarmı Türk Lirası'na
çevinneye başladığı belir-
tildi.
SALI
ORHAN BURSALI
Bilim, Fanatizm midir?
Çağımızda bilimin açrnazlan yardır. En büyük açmaz-
lanndan biri, toplumun bilimle ilişkisidir. Biraz daha açık-
ça ye yüzsüzce söylersek: Bilim kendi içinde mükemmel-
leşirken, toplum bilim konusunda cahilleşiyor. Toplumla
bilim arasında büyük bir kopuş yaşanıyor. Bırakın toplu-
mu, her gün toplum önüne çıkan, topluma vaazlarda bu-
lunan "öncü" konumundaki insanlarda da bilimden kopu-
şun arttığını görüyoruz.
"Solcu" kökenli meslektaşlanmda bile, kendi çalıştığım
yerde, yer yer bilime karşı tutucu ve cahil bir nefreti gör-
dükten sonra, çok satan bir gazetenin yöneticisinin bili-
me fanatizm yakıştırması yapmasına ve bilimin Allaha ya-
kınlaştığını yazmasına, belki de hiç ses çıkarmamak ge-
rekirdü...
Ama insan dayanamryor ve bu kadar da olmaz diye ba-
ğırası geliyor!
Insanlar hep olayın kolay yönüne kaçryor.
Kolaycılığın bilgiye de ihtiyacı yoktur. Uydurukluk ve
eklektıkle kol kola yaşayıp gider kolaycılık.
Bir yandan başta sağlık vb. olmak üzere sorunlanmızın
çözümü için bilime sanlıyoruz, öte yandan bilimin bu bil-
me çabasını da "bilim fanatızmi" olarak damgalıyoruz ve
bilimi batağa itmeye çalışıyoruz. Tam tarihinde bilimletek-
nolojiyle üretim bazında ilişki kuramamanın ekonomik ve
yönetsel sonuçlannı yaşayan Türkiye tablosuna uygun bir
tutum...
Bu açmazdan insanlığın kurtulması mümkün mü?
• • •
Amerika'nın en rezil tutucu eyaletlerinden Kansas'ta
koyu dinciler, "Hristiyan şenatçılar" okullarda evrim kura-
mına karşı yaratıcılık kuramının okutulması için bıtmek tü-
kenmez bir kavga içinde. Şimdi sözde bir "uzlaşma" ya-
pılıyor ve evreni "tasanmcı bir dâhi"n\r\ yarattığı düşünce-
si, BİLİME KARŞI, yeni bir şeymiş gibi ıleri sürülüyor. "Ta-
sanmcı dâhı", Tann kavramının diğer adıdır. 18. yüzyılda,
özellikle ünlü bılimci Newton'un bılimdeki müthiş buluş-
lan sonucunda (Kendısi de bir teotogdu), bilim ve feJsefe
insanlan, Batı dinlerindeki Tann kavramının içeriğini de
"zenginleştirdiler". Bilimin doğanın yasalannı keşif mace-
rası ılerledikçe, ortaçağın ve öncesinin Tann kavramı da
geliştı: "ûyle bir Tann olamaz, veya varolan tann öyle da-
maz, ancak şöyte bir Tann olmalı, olabilir".
Bu, Tann kavramının da, insanın evreni kavraytşına pa-
ralel gelişen süreciydi. 18. Yüzyılda bir kısım felsefe insan-
lan, evreni "Tannnın yarattığı harika bir mekanizma" ola-
rak tanımlıyoriardı. Buna göre Tann, bütün evreni ve in-
sanlan yarattı, o yaratıcı dâhidir, ama yarattıktan sonra da,
evrenin gelişmesine kanşmadı, kendi halinebıraktı, insan
da işte bu tıkır tıkır çalışan mekanizmaya uyumlu yaşa-
majr. Yukandan aşağıya, Tanndan krala ve aşağıya doğ-
ru kurulan hiyerarşik mekanizma da bu uyumun bir par-
çasKJır vb..
•••
Bu görüş, donmuş, gelişmeyen bir evren görüşüydü.
Bugün bilimin hiçbir alanında bu görüşün esamesi bile
okunmaz. Evrenin ve hayatın her alanında GELİŞİM esas-
tır. Koskoca evren brtmek bilmez bir devinim ıçiridedır, as-
la bitmeyecek sürekli bir gelişim içindedir. Bu süreçte, de-
ğışmeyecek hiçbir şey olamaz.
Nitekım bütün bıiimsel gözlemler de bunu gösteriyor.
Galaksimiz bile uzayda, çeşitlı surprizlerle karşılaşa kar-
şılaşa, uzayda yol alıp gidiyor. Ne güneşimizin bir sürek-
liliği var, ne dünyamızın sabıt bir geleceği!
TOPLUMSAL DEĞİŞİM" soylemleri de aslında, insa-
noğlunun kendi minik kişısel tanhi içinde farkına vardığı
bu gelisim çizgisinin yansımasıdır.
EVRİM de nedir ki, bu gelişme-değişme dinamiğinin ta
kendisinden başka?!
Danvin denen koca adam da, gözlemler ve karşılaştr-
malaria, bu evrense) dinamiğin özünü görebilmiş ve gös-
terebilmiş birisi.
Bugün moleküler biyoloji, hemen hemen bütün temel
araştrmalanyla, canlılardaki moleküler/genetik düzeyde-
ki evrimsel gelışmeyi gösteriyor. Antropoloji gösteriyor.
Iklimbilimciler gösteriyor vb...
Bugün bütün bilimin dayandığı temel, istisnasız, evrim-
sel gelişmedir.
Gerisı büyük bir palavra, yalan ve şarlatanlıktır.
öyle ki, bılım esas olarak "bir gün birisi çıkar da tersini
kanıtiar" hoşgörüsü ve "yanlışlayıcı" yöntemıyle, evrimi
hâlâ bir "kuram" olarak görmektedir. Büyük bir bilim insa-
nı topluluğu da evrimi, kuram muram değil, bir olgu ola-
rak kabul eder. Bugüne kadar bıiimsel araştırmalar sonu-
cu evrimi yanlışlayan tek bir örnek çalışma yoktur. Ancak,
hemen her gün kuramı doğrulayan bir dizi çalışma vard»r.
Evrim, tıpkı Einstein'ın "Göre/;7*/(uram/"gibidir. Bu ku-
ramı da yanlışlayabilme amacıyla yapılan her yeni deney,
Göreliliğin doğruluğunu göstermektedir.
•••
Gelelim, "bilim fanatizmi" suçlamasına.
17. ve 18. yüzyıllarda o dönemin rasyonalist düşünce-
si bilimin her şeyi açıklayabileceğine, bilebileceğine ina-
nıyordu.
Bugün bilimin zerre kadar böyle bir iddiası yoktur. Bili-
min, "bûyükyaraöc/"nın olmadığmı göstermek gibi bir ça-
bası da yoktur. Bilim, tersine, bugün ürettiği bilginin "ge-
çiciliğini" bile vurgular. Bilim sadece bilinenlerin sınınnı
genişletmekle uğraşır. "Mutlaklık", doğasına aykındır.
Şu bilim de nedir ki?
Sadece bir düşünme ve bakış yöntemidir. İnsan aklının
dünyayı ve evreni DOGRUYA YAKIN kavrayabilmek, an-
layabilmek ve bilebilmek için geliştirdiği bir etkinlikler top-
lamıdır.
Bu etkinliğini sürdürebilmek için, bilim, "inanca" gerek-
sinim duymaz. Tersine inanç, tX)ĞRUYA YAKIN bilgi üre-
tebilmenin önünde en büyük engeldir.
Bilimin inancı, inanç bağlamında bakarsak, belki "var-
sayımlar", "kuramlar"d\r diyebiliriz. Ancak, bilimin dinle
temel aynlığı, kendisinin ortaya attığı bu "inançlan"n\ sü-
rekli test etmesi, doğru mu yanlış mı diye anlamaya ça-
lışmasıdır.
Hangi din Tannnın doğruluğunu, yanlışlığını test etme-
ye kalkar veya test eder veya böyle bir düşünce ileri sü-
rer?
Bu açıdan bilimin "inanca" yakınlaştığını ileri sürmenin
nasıl bir anlamı olabilir?
"Bilim fanatizmi" yakıştırması, saçmalığın dik alasıdır,
eğer bılgisizlığin veya kasıtlılığın bir ürünü değilse!
Din fanatizmi var diye, bilim fanatizmi de olmak zorun-
da değildir.
Esnaf eylemine
9 tutuklama
ANKARA (Gımhuri-
yet Bürosu) - Ankara'daki
esnaf eyleminde gözaltı-
na alınan 155 kişiden 9'u,
"kamu mafana zarar ver-
mek ve görevü polis me-
muruna mukavemerten"
tutuklanırken 146'sı ise
tutuksuz yargılanmak
üzere serbest bırakıldı.
155 kişinin ifadeleri
dün 10 savcı tarafindan
Adliye Kütüphanesi'nde
alındı Ifadelerin ardından
nöbetçı Basın Cumhuri-
yet Savcısı Hamza Uçar,
155 kişi hakkında Suçüs-
tü Yasası gereğince, 2911
saydı Toplantı ve Gösteri
Yürüyüşleri Yasası'na
muhalefetten iddianame
hazırlayarak dava açtı.
Uçar, 155 kişiden 25'ini
aynca, "kamu mahna za-
rar vermek ve polis me-
muruna mukavemerten"
tutuklama istemiyle Nö-
betçi 9. Sulh Ceza Mahke-
mesi'ne sevk etti. Mahke-
me sorgulann ardından 25
kişiden 9'unu tutuklarken
16'sını serbest bırakn.