23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2001 CUMA HABERLER DUNYADA BUGUN AIİSİBMEN Kaka HW!' Dünya Bankası'nın eski başkan yardımcısı, ye- ni Devlet Bakanı Kemal Derviş, ABD'ye kaynak aramaya gitiği sırada, Bülent Ecevit, bayram do- laytsıyta kimı gazeteci arkadaşlanmızla konuşmuş ve son ekonomik krizin faturasını, çağdışı olarak nitelediği, IMF'ye çıkarmış. Başbakan, IMF'nin sosyal adaleti fazla gözet- mediğini, bundan böyle hersöylediğinin yapılma- yacağını belirtiyor. Konuşma, zamanlama açısından son derecede yanlıştır. Acaba Başbakan, çiçeği burnunda Devlet Ba- kanı Derviş'in ABD, de kiminle konuşacağını, kay- nagı nereden arayacağını bilmiyor mu? ABD yönetimi, Türkiye'ye içinde bulunduğu kriz- de yardımct olmaya niyetlense bile bunu nasıl ya- pacak sanıyorsunuz? Herhalde Bush, ayağının tozuyla Amerikan yer- gi mükellefine, Türkiye'ye yardım gerekçesiyle, yeni yükler yükleme yolunu tutacak değil. özel Amerikan bankalan ve yatınmcılan ise ülkemizde- ki risk faktörü bu duaımda iken bize şifa olacak yatnmı düşünmezler. Geriye IMF kalıyor. VVashington'ın yardımı, IMF nezdindeki nüfuzunu kullanma biçiminde gerçek- şecek. Tarn böyle bir anda, Bülent Ecevit'in sözleri, bü- yük bir zamanlama hatası olmuştur. • • • Iki noktayı iyi görüp bilmek zorundayız: Türkiye'de ekonomik kriz, yeni de değil devre- sel de. Türkiye'nin krizi yapısal. Türkiye, daha bütçe entegrasyonunu sağlaya- mamış, saydamlıktan yoksun, parlamento dene- timi dışında fonlarla, ne miktarlann kime peşkeş çekildiğinin bile bilinmediği bir ülke. Bankacılık sistemi iflas etmiş, kamu bankalan "görevzaran" denen arpalık dağıtmaktan doğan zarariarta felç olmuş durumda. Türkiye, zaten geliri az olan bir ulke ama üretti- ğinden çok üremek ve tüketmek tutkusu, az olan getirtyle gerçekleştirebileceğınin daha da altında tasarruf sağlayabılıyor. Kısacası, yatınm için yeterli sermayesi yok. Es- ki Hazine Müsteşan Seiçuk Demiralp'in de be- lirttiği gibi, IMF ve benzeri kuruluşlara bu yüzden muhtaç. CMmayabilir miydi? Evet olmayabilirdi ama onun için bir ulusal eko- nomi politikası geliştirip uygulamaya koyması ge- rekirdi. Türkiye'de 50 yılı aşkın süredir yürütülen politi- kalar bu yönde olmadı. Artık bugün vanlan noktada ise "Geçm/ş olsun" dan başka söylenecek söz olduğunu sanmak ya- nıtaıdır. Türkiye, yapısal bozukluğunu, şu anda dış kay- naksız çözecek durumda değil. ••• Getelim IMF'ye. IMF, Türkiye'nin kalkmması, ulu- sal politikasını oluşturması için kurulmuş bir örgüt değil. IMF, tıpkı iflas sathı mailine girmiş kişiye pa- raverecek olan tefecilere, borçverdikleri parayı fa- iziyle geri alabilecekleri konusunda güvence ver- mekleyukümlu kışının işlevının benzen bırfonksi- yonu yerine getırmek için oluşturulmuştur. Nasıl ki tefecıye garanti verecek olan kişi, taci- rin kimi mallannı yok pahasına elden çıkarmasını, acil gelir için bazı şeylerden vazgeçmesini önerir- seve de evde okumakta olan çocuğun, emekli bü- yükbabanın, yoksul büyükannenin durumlannı dü- şünmezse, IMF de ülkedeki gelir dağılımını, emek- çinin, ücretlinin konumlannı düşünmek durumun- da değildir. O, paranın gelmesi için vehlecek gü- vencelere bakarve bunlann gerçekleştirilmesi için uygulanacak politikalan "tavsiye edert" Uyarsan dilimler halinde gelir paralar, uymazsan gelmez. IMPnin, yardımına çağnldığı ülkelerdekı gelir da- ğılımını bozduğu, sosyal patlamalara yol açtığı bi- linen bir gerçektir ve yıllardır yazılıp söylenmiştır. Ama çarnaçar IMF'ye başvuran, ödemesını ga- rantiye alacak düzenlemelen yapmayı da becere- meyen yöneticilerin, "Kaka IMF" diye kendi kamu- oyu önünde sorumluluğu üstünden atması, basi- retsiziiktir. Sevgili okurlar, son zamanlarda hiç tç açıcı bir şey yazamıyorsam, kabahatin olaylan yazan ben- de değil bunlan o biçimde oluşturanlarda olduğu- nu belirtmek isterim. Ama yine de size güzel bir şeyler söyleyeyim: CİMBOM BOM! Gaiatasaraylı olmayanlar alınmasınlar! İçinde bulunduğumuz durumda, "bo" ile başlayan ama "k" harfiyle bitmeyen tek sözcük bu. Kızılay genel kurulu yarın Topçu y dan genel merkeze eleştiri Istsuıbul Haber Ser- visi - Kızılay, 10 Mart'ta gerçekleştiri- lecek Olağanüstü Ge- nel Kurul'a hazırlanı- yor. Genel merke- zuı"susturmaya"çalış- tığı şubeler, "temsüye- teneğini kaybettiğini" öne sürdükleri mevcut yönetimi değiştirmek için yoğun bir savaşım başlattılar. Kızılay Pendik Şube Başkanı Yusuf Topçu, Kızılay 'ın stoklannın 17 Ağustos'tan daha geri düzeyde kaldığını, kurtarma timlen kuru- lamadığını, taşınmaz bağışlannın yûzde 70 azaldığını, parasal ba- ğışlann yok denecek bir düzeye indiğini söyledi. Topçu, Kızılay'm mevcut yapısını ve yö- netim anlayışını yeter- li ve demokratik bul- madıklannı belirterek "Kıalay'm yapısı mut- bka demokratikleşti- rümefi.Kızılay,demok- rasinin en sağbkh uy- gulanacağı kurum ol- mak zorundadır" de- di. Yeni yap«la""»a Kızılay Genel Mer- kez yönetiminin iki kez görevden aldığı, ancak her ikisinde de mahkeme karanyla görevine iade edilen Topçu, genel merkezin koltuk sevdası nede- niyle şubelerin ve top- lumun beklentilerini yerine getiremediğini savundu. Güvenlik güçlerinin bugüne dek gerçekleştirdiği operasyonlarda 3.5 katrilyon lira kazanç sağlandı Vıırgım 2001 yatmmnıa deııkİLHANTAŞÇI ANKARA - Kaçakçılık ve Organi- ze Suçlarla Mücadele Dairesi Baş- kanlığı'nca 2000 yılı başından bugü- ne değin gerçekleştirüen operasyon- larla sağlanan yaklaşık 3.6 katrilyon liralık gelirin 2001 yılında hedefle- nen kamu yatınmlanna denk düştü- ğû belirlendi. Içeriklerinden çok isimleriyle anıl- maya başlayan operasyonlar şöyle: Paraşût: Operasyonun odağındaki Yasin Alnnbaş'a ait Altınbaş Hol- ding'in gerçekleştirdiği muz, çay, akaryakıt ve pamuk kaçakçılığına yö- nelik yapıldı. Mali boyutunun 500 trilyon olduğu belirtilirken, gözaltma alınan 101 kişiden 71'i tutuklandı. Kilis Valisi Gûner Özroen, ailesinin tatil masraflannın Altınbaş tarafin- dankarşüanması nedeniyle görevden alındı, hakkında Yargıtay Cumhuri- yet Başsavcılığı'nce "görevi kötüye ImllanTna" suçundan dava açıldı. Hayal: Orhan Karakoç'a ait şir- ketlerin gerçekleştirdiği tekstil kaçak- çılığına yönelik yapıldı. 24 kişi gözal- tına alınırken bunlardan 2'si tutuklan- dı. Mali boyutu 100 trilyon olarak de- ğerlendiriliyor. Sertiat: Kars Köy Hizmetleri ta- rafindan 19 köyûn içme suyu ihalesin- deki usulsüzlük ortaya çıkanldı. Ope- rasyonda 19 kişi gözaltma alınırken Kars Köy Hizmetleri 11 Müdürü Tan- salSevgen'le biriikte 6 kişi tutuklandı. Kartal: Uludağ Tekstil AŞ'nin sa- hibi Nizamettin Uludağ taraündan gerçekleştirilen tekstil kaçakçılığı. Gözaltma alman 21 kişiden 5'i tutuk- landı. MatadOI": Uluslararası uyuştu- rucu kaçakçısı Urfî Çetinkava ve Ce- mal Nayır'a yönelik gerçekleştirildi. Hollanda, Portekiz ve Ispanya ile or- tak çahşıldı. 17 kişi gözaltma alınır- ken Çetinkaya'nın da aralarmda bu- lunduğu 7 kişi tutuklandı. Mali boyu- tu 500 trilyon olarak hesaplanıyor. Balina: Hakiki Koç şirketinin sa- hibi Mehmet Niyazoğju nun yaptığı hayali ihracat vurgununa yönelik ya- pıldı. Gözaltma alman 88 kişiden 43'ü tutuklandı. Mali boyutunun 100 trilyon olduğu belirriliyor. KaSirga-1: Egebank'm, eski sa- hibi YahyaMurat Demirel tarafindan hortumlanmasma yönelik gerçekleş- tirildi. Soruşturma çerçevesinde 54 kişi gözaltma alınırken bunlardan De- mirel'in de aralarmda bulunduğu 22 kişi tutuklandı. Bankanın hortumlan- masıyla ilgili olarak Istanbul DGM'de 36 sanıklı dava açıldı. Vurgunun ma- li boyutu 750 trilyon lira olarak hesap- landı. KaSirga-2: Sümerbank'm sahibi HayyamGaripoğhı tarafindan banka- nınhortumlanmasmayönelik gerçek- leştirildi. Maliboyutunun 750 trilyon olduğu belirtilen soruşturma sonu- cunda gözaltma alman 35 kişiden 11 'i tutuklandı. KaSirga-3: M AvniBalkaner'm sahibi olduğu Yurtbank'ın içini bo- şaltmasına dönük gerçekleştirildi. So- ruşturma çerçevesinde 19 kişi gözal- tma ahnırkenbunlardan 7'si tutuklan- dı. Istanbul DGM tararından dava açıldı. Operasyonun mali boyutunun 400 trilyon olduğu belirtiliyor. BlrffalO: Yahudi asıllı Ishak Ro- manotarafindan sahtebelgelerle don- durulmuş et, süttozu, peynir ve tera- yağını yasadışı yollardan yurda so- kulması nedeniyle başlatıldı. Operas- yon çerçevesinde 38 kişi gözaltma alı- nırken 9'u tutuklandı. Mali bovııtu 500trilyon lira olarak hesaplandı. SİS: Seker fabrikalarmdan ihraç kaydıyla alman şekerlerin yurtiçinde satılması nedeniyle gerçekleştirildi. Gözalnna alman 14 kişiden çetenin li- deri olduğu belirtilen Sebhattin Di- fca- 'in de aralarmda bulunduğu 6 ki- şi tutuklandı. Vurgunun mali boyutu 100 trilyon olarak hesaplanıyor. Firtina: 2001 yılmmilkoperasyo- nu oldu. Antalya'daki akar>akıt kaçak- çıhğına yönelik gerçekleştirildi. Çete lideri SükymanBötünmez'in de arala- rmda bulunduğu 14 kişi tutuklandı. 1. Perde: Devlet Tiyatrolan'nda- Mahkeme, duruşma gününü beklemeksizin dosya üzerinden değerlendirme yaptı Erol Evcîl kredîlerîne de af ANKARA (AA)- Bursalı işadamı Erol Evdl'in sahibi olduğu Eze Grubu'nun Türkiye tş Bankası'ndan kullandığı yaklaşık 150 milyon dolar tutarmdaki kredilerle ilgili olarak hakkında 'emniyeti suiistimal' suçundan dava açılan bankanın eski Genel Müdür Yardımcısı Berhan Ctvekkoğhı aftan yararlandı. Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi Yargıcı Adnan Erol, davarun 20 Mart 2001 tarihindeki duruşma gününü beklemeksizin dosya üzerinden değerlendirme yaptı. Davaya 5 yıl ' * eıteleme Erol, Civelekoğlu hakkındaki suçlamanm 4416SayılıŞartla Salıverihneye, Dava ve Cezalann Ertelenmesine Dair Yasa'mn4/1. maddesi kapsarmnda olması nedeniyle, davanın 5 yıl süreyle ertelenmesine karar verdi. Buna göre, Civelekoğlu, 5 yıl içinde aynı cins veya daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlerse ertelenen dava kaldığı yerden devam edilerek hükme bağlanacak. Civelekoğlu, 5 yıl içinde ertelemeye konu olan cürümle aym cins ya da daha ağır şahsi hürriyeti bağlayıcı cezayı gerektiren bir suç işlemezse, dava ortadan kalkacak. Iddianamede, müştekı Mehmet Mustafa Güneş'in iddialanna, Başbakanlık Teftiş Kurulu müfettişlerince Eze Grubu'na verilen kredilerle ilgili olarak hazırlanan rapora, Türkiye Iş Bankası müfettişlerinin raporu ile Civelekoğlu'nun hazırlık soruşturması smısmda verdıği ifadelere yer veriliyordu. "Teminat olarak «hnmı^ çekterin bir kısmı ile 3 binlOOtonipBğin, Evcil'in şirketine Civelekoğlu'nun söztü talimatıyto iade edildiği" öne sürülen iddianamede, "Bankalar Yasası ve uygulamadaki bankaahk mevzuaüna göre yetkfii mercii ne kadair teminat ahnacağnu, teminaün bir lasmından vazgeçiüp vazgeçilemeyeceğini serbestçe kararlaştırabilir. Ancak olaynmzda, özeDikle yönetim kurulunun yetldsidahmnde bulunduğu halde, samğın teslim olunan şeyi başkasınm menfaatine sarf ve istihlak etmiş konumda bulunduğu ve bu e>leminden dolayı sorumlu olabileceği ve bu şeküde üzerine aüh suç işlediği anlaşdnuşür" deniliyordu. 7 yıl 6 ay hapls Istentyordu Civelekoğlu hakkında, Türk Ceza Yasası'mn 'emniyeti suiistimal' hükmünü düzenleyen 510. ve 'cezayı artbran veya azaltan halkr' fiilini içeren 522. maddeleri uyannca 7 yıl 6 ay hapis cezası isteniyordu. Deniz Baykal Antalya'da hal esnafının sorunlarını dinledi Antatya Büyükşeiıir Bdediye Başkanı Bekir paıüden «vniacağı ve yeni ohışuma destek Kumbulflebirfikte üretici hafini gezip hal vereceği yönündeki sorubra, "Murat Bey'le esnafi ve üretidkrin sorunlanm dinİejcn görûştûm, bayram sonras da beraber CHP lideri Deniz Baykal, Erdal tnönû'nnn konuşacağız" karşthğmı verdL (Fotograf: AA) tktisatçıları ekonomiksorun için bir araya getiriyor CHP'denprognım ha&rhğı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP, ekonomik bunalımın yol açtığı sorunlann çözümüyle ilgili olarak alternatif istikrar programı hazırlığı başlattı.10-11 Mart 2001 tarihlerinde Istanbul'da bir ekonomi toplantısı gerçekleştirilecek. 22 uzmanın katılacağı toplantıda, CHP Ekonomi Ma- sası'nın uzun süredir yürüttüğü çalışmalar ve hazırladığı raporlar ele ahnacak ve ye- ni bir program önerisi oluşturulacak. CHP, sosyal duyarlılığı ön plana alan alternatif istikrar programı oluşturmak amacıyla, 10- 11 Mart'ta Istanbul Klassis Otel'de u Eko- nomi Zirvesi" gerçekleştirecek. Genel Sekreter Yardımcısı AlganHaca- loğlu ve Merkez Yönetim Kurulu (MYK) üyesi Prof. Yakup Kepenek'in koordine edeceği toplantıda, ekonomi masasınm uzun süredir yaptığı çahşma ve değerlen- dirmeler ele ahnacak. ki naylon faturaya yönelik yapıldı. Devlet Tiyatrolan Genel Müdürü RahmiDüGgD'in de aralarmda bulun- duğu 8 kişi tutuklandı. Hasat: Tahıl ürünlen kaçakçıh- ğına dönük gerçekleştirildi. Gözaltı- na 22 kişi alındı. Içel merkezli kaçak- çıhğm mali boyutunun 100trilyon ol- duğu bildirildi. Beyaz Enerjl: Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'ndaki özelleş- tirme, ihale ve şartname yolsuzlukla- nna dönük Jandarma Genel Komu- tanhğı'nca gerçekleştirildi. Bakanlık Müsteşar Yardımcısı Mustafa Men- dflcioğlu ve eski Devlet Bakanı Bir- sdSönmez'in aralarmda bulunduğu 7 kişi tutuklandı. Akrep: Türk Dil Kurumu'ndaki (TDK)yolsuzluğadönükyapıldı. Gö- zaltmaalınan 7 kişiden kurum sayma- nı Mustafa Kuıtçuoğhı ve veznedar Salih Yılmaz tutuklandı. Kurtçuoğ- lu'nun, kuruma ait çeklerle sağladığı haksız kazançla pavyon açtığı belir- lendi. , . Prirn alacağı Bağ-Kur'dald karadelik * 6 katrilyon 1 ANKARA (AA)-Bağ-Kur'un ' esnaf ve sanatkârlarla tanm sigortalılanndan, gecikme zammı dahil, toplam 6 katrilyon 17 trilyon 200 milyar lira tutannda prim alacağı bulunuyor. Kurumun, 1479 sayılı yasaya tabi olarak prim ödeyen 2 milyon 424 bin 953 esnaf ve sanatkârdan 5 katrilyon 89 trilyon 900 milyar lira, 2926 sayılı yasaya tabi olarak prim ödeyen 889 bin 150 tanm sigortahsından ise 927 trilyon 300 milyar lira (toplam 6 katrilyon 17 trilyon 200 milyar lira) tutannda prim alacağı var... 1479 sayılı yasaya tabi esnaf va^7 sanatkârlardan 241 bin 180'ı „ -5 kuruma düzenli prim ödeyerek fıjç borçlanmazken 547 bin 374'ü kuruma hiç prim ödemedi, 1 . ",t - milyon 636 bin 399'u ise kuruma aralıklı olarak prim ödedi. 2926 sayılı yasaya tabi tanm sigortalılanndan 53 bin 735'i kuruma düzenli prim öderken 470 bin 855'i kuruma hiç prim ödemedi, 364 bin 56O'ı ise aralıklı olarak prim ödedi. * Prim borcu bulunanlar "' Esnaf ve sanatkârlardan 1 milyon 11 bin 430'unun kuruma 1 milyar lira tutannda, 385 bin 237'sinin 1 ile 2 milyar lira arasında, 175 bin 178'inin 2 ile 3 milyar lira arasında, 103 bin 334'ünün 3 ile 4 milyar lira arasında, 113 bin 545'inin 4 ile 5 milyar lira arasında, 77 bin 791 'inin 5 ile 6 milyar lira arasında, 70 bin 303'ünün 6 ile 7 milyar lira arasında, 92 bin 109'unun 7 ile 8 milyar lira arasında, 92 bın s . 210'unun 8 ile 9 milyar lira M arasında, 29 bin 927'sinin 9 ile 10 milyar lira arasında, 32 bin 709'unun ise 10 milyar lira ve üzerinde prim borcu bulunuyor. Bağ-Kur Genel Müdürlüğü, prim alacağını tahsil etmek amacıyla borçlu381 bin 163 esnaf ve sanatkân icraya verdi. Icraya verilen 69 bin 84 esnaf ve sanatkârdan, icra işlemleri sonucunda 24 trilyon 874 milyar lira prim alacağı tahsil edildi. SlFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Sistem çöktü dryoruz ya, aslında bu sistemin çöküşü yalnızca iktida- nn çöküşüyle sınırlı değil. Bu ülkenin muhalefeti de çöktü. Bu kadar büyük ekonomik ve siyasi krize rağmen bu hükümetin ayakta kalması, başka nasıl açıklanabilir? Bakalım muhalefet güçlerine: 1. Fazilet Partisi, belki daha geniş bir rfadeyle Islamcı hareket. Bu hareke- tin ciddi bir kriz yaşamadığı söylene- bilir mi? Kendi içindeki sorunlan çö- zemiyor. Parti içinde "yenilikçi" adı verilen muhalefet hareketinin her an yeni bir oluşuma girmesi söz konu- su olabilir. Aynca, bunca siyasi ba- şansızlığa rağmen halkın haklannı savunmak, demokrasiyi savunmak konusunda Islamcı hareket, henüz bir çözüm yolu bulabilmiş ve bir u- mut olabilmiş değil. 2. Parlamento içindeki ikinci büyük muhalefet partisi DYP'nin krize bir cevabı var mı? Söytediklerinin inan- dıncı olduğu konusunda bir hareket Muhalefet de Çöktü yaratabilecek durumda mı? Zaten bu her iki muhalefet partisi, iktidar- lan döneminde krize neden olmuş- lar ve bu yüzden iktidan yitirmişler- di. Aynca DYP, Kürt sorunu, dış iliş- kiler, Ermeni sorunu, Kıbns sorunu gibi konularda bugünkü iktidardan farklı bir anlayışa da sahip değil. Içe- ride demokrasi talebi ise DYP'lilerin semtine bile uğramıyor. Islamcı hareketin de Ermeni soru- nu, Kıbns sorunu, dış ilişkiler konu- sunda, devletin temel politikalann- dan farklı birtavn yok. Her iki parti de bu konularda şoven eleştiriler yap- manın ötesinde bir çözüm tavn gös- termiyorlar. Onlar da içine kapanık milliyetçiliğin körükleyiciliğinden öte bir programa sahip değiller. Islamcı- ların, Parlamento dışından gelen baskılara karşı Parlamento'yu sa- vunma konusunda bazı yeni düşün- celere sahip olmalan, demokrasiyi içlerine sindirdikleri anlamına gelmi- yor. Cezaevi operasyonlan, asker-si- vil gerilimi dönemlerinde net birtavır gösterdikleri söylenemez. Parlamento dışı muhalefetin duru- muna gelince: Baykal liderliğindeki CHP'nin, Türkiye'nin tüm çevresiyle ve Batı'yla kavgalı olmasınayol açan siyasetlere bir itirazı olduğunu bilmi- yoruz. örneğin Ermeni sorunu, Kıb- ns sorunu, AB'yle ilişkiler noktasın- da CHP yönetiminin, bugünkü hü- kümetten ne kadar farklı bir söylemi var? Aynca, Baykal'ın otoriterdevlet- çi söylemlerden koptuğunu göste- ren bir işarete de rastlamadık. Kaldı ki parti içi iktidar mücadelesinde kul- lanılan demokrasi dışı yöntemler, bu parti yönetiminin de bir gelecek va- at etmediğini, halkta bir umut yarat- madığını gösteriyor. HADEP, arkasındaki Kürt oyu des- teğini korumasına rağmen henüz ne yapacağına net olarak karar verebil- miş değil. Üzerindekı devlet baskısı kalkmadığından, demokrasiyle, kim- liktalebi arasında sıkışmış durumda. Genel bir banş söylemi ise ülke ça- pında etkili bir politika geliştirebilmek için yeterli olmuyor. Sosyalistlere gelince: Sosyalistler zayrf durumdalar. Seçimlerde aldık- lan oylann toplamı yüzde ikilere bile ulaşamadı. ODP, henüz parti içi so- runlan aşıp ülke çapında etkili siya- setlergeliştiren birodak haline gele- medi. Bazı sosyalistler ise otoriter devletçiliğin, milliyetçiliğin, despotiz- min militanı gibi davranıyorlar. Bu ne- denle muhalif değil iktidar ve devlet yanlısı bir çizgi izliyoriar. Sonuç olarak, derin bir kriz yaşa- yan ve demokratikleşme dışında, şeffaflık dışında, uluslararası ilişkiler- de banşçı bir çizgi dışında bir seçe- neği olmayan Türkiye'de bu siyaset- leri savunacak etkili bir muhalefet de ne yazık ki ortaya çıkamıyor. İktidar krizinden olduğu gibi, bir muhalefet krizinden de söz edebiliriz. Türkiye'nin sorunu, güçlü bir sol muhalefet hareketinin ortaya çıka- maması. CHP'deki, ÖDP'deki ve HADEP'teki krizler, yeni bir sol hare- keti zorunlu hale getiriyor. "Zeytin Ağacı Bloku" türünden yeni arayış- lann zamanı geliyor. Sol muhalefet güçleri, kitlesel bir siyasi hareket ya- ratabilmek amacıyla, yeni bir silkin- meye ihtiyaç duyuyorlar. Türkiye, 50 yıllık birtercihın iflasını yaşıyor. Bu if- lastan kurtuluş ise yeni bir sol hare- ketin sürece damgasını vurmasryla mümkün. Geniş ufuklu, yeni bir arayış döne- mindeyiz. Türkiye'nin değişime ve değişime öncülük edecek siyasi güçlere ihtiyact var.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear