23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2001 CUMA 12 EKONOMÎihJvUil U1VJX ekonomi@cumhuriyet.com.tr Son 10 yılda uygulanan politika, dış ticaret açığının büyümesiyle sonuçlandı Dışa açılma geri topti ŞİRKETLERDEN • DKNY İlkbahar 2001 Koleksiyonu'nda dişiliği ön plana çıkaran çalışmalar göze çarpıyor. Çok kısa etekler. bol pantolonlar, feminen akıcı elbiseler DKNY'nin2001bahar koleksiyonunu oluşturuyor. • ALGİDA tüketicilerine daha kolay ulaşmak için internet sitesi hazıriadL Aynca www.algida.com.tr adresinde birçok oyun vc sağhkla UgUi bflgi bulunuyor. • PFIZER İLAÇLARI, Management Centre tarafından. Türkiye'de ilk kez ınsan kaynaklan alanında verilen "Biiyük Ödül"ü almaya layık görüldü. • PENTİ > urtdışıiHİan ithal ettiği Re-Life Leg Care serisi ile güzelüğinden ödûn vermeden sağlıkh yaşanıak isteyen bayanlara alternatifler sunuyor. • ASTRAZENECA, doktorlara, eczacılara ve insan sağlığı konusunda bilgi almak isteyen herkese www.astrazeneca.com.tr aracılığıyla internetten seslenecek. • VVORDGOLD COUNCILveİstanbul Bilgi Üniversitesi işbiriiğiyle altın takı ve \ atınm aracı olarak Türk ekonomisindeİd öncmini gençlere ammsatmak, bu konuda araştırnıa yapmalannı sağlamak amacıyla "Altın İnceleme Yanşmasr düzenleniyor. • EFES DARK'ın "Kendi Yolunu Kendin Seç" temalı kampanyası sonucunda, çekilişle belirlenen talihli üç çift, bayram tatillerini2-10Mart tarihleri arasında Küba'da geçiriyorlar. ANKARA(ANKA)-1989 yılında 32 Sayılı Türk Para- sı Kıymetini Koruma Hak- kındaki Karar'da kökJü bir değişiklik yaparak kısa va- deli sermaye hareketlerini tûmüyle serbest bırakıp eko- nomik sisteminde önemli bir değişikliğe giden Tûrki- ye'nin dış ödemeler denge- sinde, son 10 yılda önceki 10 yüa göre önemli yapısal dö- nûşûmler yaşandı. • Kısa vadeli sermaye hareketlerinin serbest . bırakıldığı 1989 yılından bu yana dış ticaret açığındaki 10 yıllık büyüme yüzde 222.2 gibi yüksek bir orana ulaştı. Ithalattaki artış ihracatı geride bıraktı. Dış ticaret açığını ve dola- yısıyla cari işlemler açığını büyüterek Türkiye'yi kısa vadeli sermaye girişlerine bağımlı hale getirip krizlere açık bir yapı oluşmasına yol açan bu süreç, Türkiye'nin dış kaynak ihtiyacmı sürek- li büyüterek reel faizlerin yüksek seyretmesine ve ka- mu maliyesinin bozulması- na neden oldu. Türkiye'nin 1981-1990 ile 1991 -2000 yıllan arasındaki 10'ar yıllık dönemlerdeki ödemeler dengesi bilançola- nnı toplulaştırarak yapılan hesaplamalar, son 10 yılda Türkiye'nin ithalatının daha hızlı, ihracatının nispeten daha düşük bir hızda arttığı- GüneyAmerika Uaki muz ülkelerine muzfîdesi ihraç edilecek Tereciye tere satıyoruzANTALYA(AA)- Türk-Hollanda sermayesi ile kurulan ve Türkiye'de ilk olan "Genetik Kopyalama'' yöntemiyle ûretilen muz fideleri, "nüoz ûlkekri" olarak nitelendirilen Venezüeila, Meksika, Brezilya ve diğer Güney Amerika ülkelerine ihraç edilecek. Antalya serbest bölge sahasmda iki yıl önce 6 milyon Alman Markı harcanarak kurulan ve ~Genetik Bitki Kopyalama'* yöntemiyle fıde üretimi yapan Antalya Tanm Urünleri Tohum Oretim Sanayi Ticaret Limited Şirketi'nin Türk ortağı Hasan Yaşar, tesislerde 500'den fazla iç ve dış mekân sebze, meyve ve bitki türlerinin 2 bine yakın çeşidinin kopyalama yöntemiyle fîde üretiminin gerçekleştiğini söyledi. Yaşar, *maz âüfiekri" olarak adlandmlan Venezüella, Brezilya ve Meksika ile diğer Güney Amerika ülkelerine bu yıl bodur ve orta boy muz türlerinin genetik kopyalama yöntemiyle üretilerek ihracatına başlanacagını bildirdi. Venezüella, Meksika ve Brezilya'ya bu yıl içinde 800 bin adet muz fîdesi göndereceklerini ve bundan 400 bin dolar gelir sağlayacaklannı belırten Yaşar, bu ülkelerin dışmda da muz fîdesi taleplerinın geldiğini kaydetti. Kivifidesiihracati Sıcak ülkelerin meyvesi ve C vitamini deposu olarak görülen kivi fidesini de geçen yıl üretmeye başladıklannı anlatan Yaşar, "Geçen yıl Yeni Zebndaya 400 bin adet Idvifidesigöaderraiştik. Bu yifee80 bin adetfideihraç edilecek" dedı. Fıde üretiminde lsrail, Hollanda ve Italya'nın Türkıye pazannda söz sahibi olduğuna işaret eden Hasan Yaşar, "Artik Tûrldye pazannda da söz sahibi ohnakbtivonız'' diye konuştu. Bodur ve orta boy muz fideleri genetik kopyalanarak ihraç edilecek. nı, turizm, faiz ve benzeri görünmeyen döviz gelirle- rinde çok hızlı bir artış sağ- lanırken dış borçlanma ge- reksiniminin yüksek düzey- lere çıktığını gösteriyor. Türkiye, 1991-2000 yılla- nnı kapsayan son 10 yıllık dönemde toplam 21 milyar 81 milyon dolarlık cari iş- lemleT açığı verdi. Oysa Tür- kiye bir önceki 10 yıllık dö- nemde 9 milyar 602 milyon dolarlık bir cari işlemler açı- ğı vermişti. Cari açıktaki bü- yüme yüzde 119.5 düzeyin- de oluştu. İhracatı solladı Son 10 yıllık dönemde Türkiye'nin toplam ihracatı bir önceki 10 yıla göre yüz- de 178.9 oranında artarak 86 milyar 782 milyon dolardan 241 milyar 386 milyon dola- ra yükseldi. îhracat gelirleri- nin 23.6 milyar dolarlık bö- lümü son 10 yılda gündeme gelen bavul ticaretinden kay- naklandı. îhracattaki bu ılımlı artışa karşılık ithalattaki büyüme yüzde 191.4'e kadar çıktı. 1981-1990 döneminde 124 milyar 42 milyon dolar olan toplam ithalat, son 10 yılda 361 milyar 448 milyon dola- ra kadar yükseldi. Dış ticaret açığındaki 10 yıllık büyüme yüzde 222.2 gibi yüksek bir orana ulaştı. Ttorizm kurtanyor 1989 yılında çok yüksek oranlardaki kamu borçlan- ma gereğini dikkate almaya- rak sermaye hareketlerini tü- müyle serbest bırakıp 1994 yıh sonrasında Türkiye'yi sürekli yabancı sermaye ka- çışı kaynaklı krizlere açık hale getiren Türkiye'nin bu süreçte göze çarpan en doğ- ru politika tercihi ise turizm yatınmlannı teşvik etmesi oldu. Bu nedenle Türkiye, son 10 yılda turizm gelirle- rini bir önceki 10 yıla göre yüzde 290 oranında arttıra- rak 13.4 milyar dolardan 52.2 milyar dolara yükseltti. Dolayısıyla dış ticaret açığı- nın önemli bir bölümü tu- rizm gelirleriyle fînanse edi- lebildi. Kriz öncesi ihracat verileri umutlandırdı, ancak gelecek kaygısı sürüyor Otomotiv, şubatı verimli kapatbBURSA (AA) - Şubat ayı- nın sonuna doğru patlak ve- ren ekonomik kriz öncesi Türk otomotiv sektörünün ih- racatı, umut verici gelişmeler yaşadı. önümüzdeki aylarda üretim daralması beklenen otomotivde, şubat aymda ih- racat yüzde 32.6 oranında ar- tarak 319 milyon dolara ulaş- tı. 1 Ocak-28 Şubat dönemi ihracat artış oranı ise yüzde 32.8 olarak gerçekleşti. Uludağ îhracatçı Birlikleri (UİB) bulgulardan derlenen verilere göre, 2000 yılınm Irakpazarına çıkarma ANKARA(ANKA)- Ambargo nedeniyle yülardır uzak durulan Irak pazan, Türk ihracatçılan için yeniden canlanıyor. Bu ay işadamlan ile bürokratlardan oluşan bir heyet Irak'ı ziyaret edecek. Devlet Bakanı Tunca Toskay'm başkanhk etmesinin beklendiği heyetin ziyareti, 12-16 Mart arasında olacak. Forum Fuarcıhk tarafindan düzenlenen Bağdat 3'üncü Türk îhraç Urünleri Fuan ise 7-11 Mayıs tarihleri arasında yapılacak. Şubat ayında, 241 milyon 209 bin dolar olan otomotiv ve yan sanayii ihracatı, 2001 yı- lının aynı ayında 319 milyon 895 bin dolara yükseldi. Yılın ilk 2 aylık dönemin- de 586 milyon 97 bin dolara ulaşan otomotiv ihracatı, ge- çen yılın aynı döneminde 441 milyon 388 bin dolarda kal- mıştı. Ihracatta yer alan kalemler arasında, geçen yılın aynı dö- nemine göre yüzde 49 ora- nında artış kaydeden yan sa- nayi, 286 milyon 956 bin do- lar ile yine ilk sırada yer aldı. Diğer kalemlerin ihracatında ise yüksek oranlı artışlarla yi- ne yüksek oranlı düşüşler dikkari çekti. (1 Ocak-28 Şubat 20017V Mal Grubu •-'" v"C—~.J ^ Traktörfer " > ^ ^ Otobüs-Minibüs-Midibüs ~f< ' **** ~ »nekOtomobflter Eşya Taşımaya Mahsus Motorlu Araç özel Amaçlı Motortu Taşıtlar ^ Çekıciler jğ^gs&lat^â Jş Makinalan ^ — " " ~ ^ ^ ^ a ^ Gemı ve Suda Yüzen Taşıtlar Hava ve Uzay Taşrtlan Ikı Tekerlekli Taşıtlar % \ * Tartm Makinalan Tanklar ve Zımlı Savaş Taşrtlan ^ - - — özel AmaçN Diğer Çektciter j4wfr Otomotiv Yan Sanayii * * » _ _ J I ^ ' TöpJam ^ * s ^ İhracat (Bin Dolar) 4.693 •^ 48.936 162.148 40.160 936 U 105 » 4^66 12^19 1^61 2^87 1İ14 19.197 5* 12 ^ 286.956 586.097 Değişim (Yüzde) -65J! 10^ 17^ 732.7 -31.1 -53.5 14.1 9.9 -90.4 29.6 79.6 63.9 -84.1 49.8 32£ Tüketim kültürüne eğlence dopingi Türldve'yi ilkkezdev markederletamş- tvan De lahrin Pamir. NİLÜFERŞENSÖZ Gündelik yaşamın bir parçası hali- ne gelen alışveriş merkezleri eğlence- ye sanlıyor. Türkiye'yi ilk kez gross- marketlerle tanıştıran, perakendecilik sektörünün duayeni Dr. Tahsin Pamir, insanlann para harcarken ıstırap çek- mek istemediklerini ifade ederek "Ye- ni alışveriş merkezJerinde eğlence un- suru daha ön plana çıkacak. Özellikle de aile eğlencesi kavramı ağıriık kaza- nacak" diye konuşuyor. Banliyö yaşantısının yoğunlaşmasıy- la birükte bölgesel alışveriş merkezle- rine olan ilginin artacağını söyleyen Pa- mir, Türkiye'deki alışveriş alışkânlıkla- n ve yeni alışveriş merkezleriyle ilgili öngörülerini şöyle anlattı: -Ahfverişmerkezferi küçükesnafi tehdh ediyor. Şehir merkezlerindeki abşveriş mabetlerinin şehir dışma ta- şmmasından bahsediliyor. Gelecekte ahşveriş merkezlerinin Türk halkınm yaşanûsındaki yeri ne olacak? - 1990'lardan sonra önemli yatınm- lar yapıldı, ancak yanlışlar da oldu. Alışveriş merkezlerinin, Türk toplu- munun alışveriş kültürü içindeki ağır- lığı sürecek. Ancak banliyö yaşantısı- nın ağıriık kazanmasıyla bölgesel ahş- veriş merkezlerinin sayısı artacak. - Peki küçük esnaf yitip gidecek mi? - Bakkallar alışveriş merkezlerinin kent dışına çıkmasıyla kurtulmaz. Çağdaş ticaretin şartlannı yerine ge- tirerek kurtulur. Küçük esnaf niye müşterinin kendisinden almadığını düşünmeli. Yakınlık çok önemli. Bu- nu değerlendiren esnaf ayakta kalır. - Önümüzdeki yıllarda kurulacak ahşveriş merkezlerinin şimdikflerden ne farkı olacak? - Kalite ve fiyat artık rekabet unsu- ru ohnaktan çıkıyor. Herkes uygun fı- yata ve iyi ürün satıyor. Farklı ol- malısınız. Burada eğlence faktörü işin içine giriyor. Alışveriş merkezlerinde eğlence unsuru daha çok ön plana çı- kacak. Özellikle de aile eğlencesi. Ay- nca ihtisas mağazacılığı öne çıkacak ve bölgesel alışveriş merkezleri çoğa- lacak. Büyükçekmece'de yapımı sü- ren ve danışmanlığını yaptığım Wes- ta, bölgesel alışveriş merkezleri için bir örnek. Burası hem alışveriş hem de biryaşam merkezi. tstanbul'un 2-3 yıl içinde en önemli banliyösü olacağını düşündüğümüz bölgedeki alışveriş merkezi, 2002 yılında bitecek. YORUM ÖgTtN AKGÜÇ Dalgalı Kur Sisteminin Olası Etkileri Merkez Bankası'nın müdahalesi olmayan dalga- lı kur sistemi uygulandığında, döviz kurlan, piya- sadaki arz ve talebe (sunu ve isteme) göre belirle- necektir. Bu bağlamda dövizin nasıl sağlanacağı; başka bir deyişle arz (sunu) kaynaklan, döviz ta- lebinin hangi nedenlerden doğduğuna kısaca de- ğinmek yararlı olacaktır. Kurun aşın yükselmeme- si için döviz arzının artması, döviz talebindeki ar- tışın ise daha sınırlı düzeyde kalması gerekir. Ülkeye döviz girişi, cari işlemlerden ve sermaye hareketlerinden kaynaklanır. Cari işlemlerden dö- viz girişi üç alt başlık altında toplanabilir: (i) Yurt- dışınaticari mal satışı (ihracat - dışsatım), (ii) yurt- dışında yerieşik kişilere çeşitli hizmetler satışı, da- ha açık bir deyişle dış turizm, müteahhitlik, taşı- macılık, banka ve sigortacılık senbest meslek hiz- metleri satışı, yurtdışından sağlanan faiz gelirteri ve kâr transferieri. Bütün gelirier, teknık olarak gö- rünmeyen gelirier olarak da ifade edilmektedir. (iii) Ülkeye yapılan tek taraflı transferier... Tek taraflı transferier içinde ülkemiz açısından önemli olan, yurtdışında çalışanlann yaptıklan havaleler, kısa- cası işçi dövizleridir. Yurtdışından yapılan hibe ve yardımlar da tek taraflı transferier arasında yer alır. Sermaye hareketleri yoluyla döviz, (i) doğrudan yabancı sermaye yatınmlan; (ii) yurtiçindeki kamu ve özel kuruluşlann çıkarmış olduğu menkul kıy- metlerin (tahvil) ve hisse senetlerinin yurtdışında yerieşik kişilere satılması, (yurtdışı yatırımcılara sa- tış yolu ile yapılan özelleştirme de bu kapsamda- dır) (iii) uzun süreli borçlanma, (iv) kısa süreli dış borçlanma yollan ile sağlanır. Geçici, sürekli olmayan bir döviz kaynağı da dö- viz olarak birikimlerini muhafaza eden, genel bir deyişle yastık altında döviz biriktiren yurt içinde yerieşik kişilerin dövizden TL'ye geçmeleridir. Döviz (i) yurtdışından ticari mal almak (dışalım - ithalat), 00 yurtdışında yerieşik kişilerden hizmet al- mak, (üi) dış borç faizlerini ödemek, (iv) ülkede yer- ieşik yabancı sermayeli işletmelerin kâriannı yurt- dışına transfer etmek, (v) yurtdışına tek taraflı trans- fer gerçekleştimnek, (vi) yurtdışına doğrudan ser- maye yatınmı yapmak, (vii) alınmış dış borçlann anaparalarını ödemek, (viii) spekülatif amaçla (dö- vizin ulusal paraya karşı değer kazanması beklen- tisi ile) talep edilir. Türkiye'de temel sorun, bu köşede çok sık yi- nelendiği gibi, cari işlemlerden sağlanan döviz ge- lirierinin, cari döviz giderierini karşılayamaması, cari işlemlerin verdiği döviz açığının, dış borçlan- ma, özellikle sıcak para ağıriıklı kısa süreli borçlan- ma ile karşılanmasıdır. Türkiye'nin cari işlemlerden sağladığı döviz gi- rişini arttırarak dengeyi sağlamaası temel hedefi ol- malıdır. Dalgalı döviz kuru, ülkeye döviz giriş ve çı- kışını nasıl etkiler? Araştırma ve tartışmalar bu te- mel soru üzerinde yoğunlaştınlmalıdır. Döviz ku- runun yükselmesinin, mal ve hizmet dışsatımını olumlu etkilemesi beklenir. Kurun yükselmesinin, devalüasyonun mal dtşsatımt üzerindekt etkısi (i) dışsatım konusu mallarda ülke üretim esnektiğine, 00 dış pazariarda bu mallara karşı olan talep es- nekliğine bağlıdır. Dış pazariarda bu mallara karşı talebin fiyat esnekliği yüksekse ve ulkede üretim kısa sürede arttınlabilirse teknik bir deyişle arz ve talep esneklikleri birden büyükse, dışsatım üzerin- deki etkisi olumlu olur. Devalüasyonun dışalım üzerindeki etkisi ise Tür- kiye'nin dünya pazanndaki yeri çok küçük oldu- ğundan, büyük ölçüde ithal mallara karşı yurtiçi ta- lebin fiyat esnekliğine bağlı kalacaktır. Çözümlerde, dışalım ve dışsatım konusu malla- ra karşı talebin gelir esnekliğini, gelirdeki değışme hızını ve talepteki değişme hızını da dikkate almak gerekir. Tüketim mallan dışalımında ülkemizde ge- lir esnekliği yüksektir. 2001 yılında ekonominin bü- yüme hızı, büyük olasılıkla etkili olacağından gelir esnekliği yüksek mallann dışalımı hızla düşecek- tir. Bu nedenle 2001 yılında dış ticarette gelişme- ler değerlendirilirken yalnız dalgalı kur sisteminin etkileri olarak algılamak yanlış olur. Ekonomideki daralma, işletmeleri biryandan dışsatımı arttırma- ya güdülerken gelir azalması talep esnekliği yük- sek dışalım mallannda hızla düşüşe yol açacaktır. Dalgalı kur sisteminin diğer etkilerini başka bir yazımda irdelemeye çalışacağım. Ancak ekonomi- deki belirsizliği arttırdığı kuşkusuzdur. 29'undan bütceye katkı yok Fonlar verimli işletilemiyor ANKARA(ANKA) -Mali disiplini bozma- sı nedeniyle önemli bir bölümünün tasfıye sü- reci başlatılan fon sis- teminin verimli işletil- mediği ortaya çıktı. Geçen yıl sistemdeki 29 fondan bütçeye tek kuruş gelir sağlana- mazken 17 fon ise büt- çeye verdiğinden daha fazla pay aldı. Hazine Müsteşarlığı verilerine göre, geçen yıl 1 katrilyon 679.8 trilyonu bütçe içi. 109.5 trilyonu da bütçe dışı fonlardan olmak üzere sistemden bütçe- ye toplam 1 katrilyon 789.3 trilyon lira gelir sağlandı. 2000 yılında bütçe içi fonlara yapı- lan 1 katrilyon 755.2 trilyon liralüc aktarma düşüldüğünde sistemin bütçeye toplam net kat- kısı yalnızca 34.1 tril- yon lira düzeyinde oluştu. Bütçeye yükü fazla olan fonlann ba- şında DFtF geldi. Ge- çen yıl bütçeden DFÎF'ye net 508.5 tril- yon lira aktanldı. Yıl boyunca bütçeye yal- mzca 9 trilyon liralık bir aktarma yapan bu fona bütçeden 499.5 trilyon liralık net aktar- ma gerçekleştirildi. Bütçeye yfikü fazla Aynca, Afetler Fonu net 479.3 trilyon, Ka- mu Ortakhğı Fonu 86.4 trilyon, Elektrik Ener- jisi Fonu 59.7 trilyon, Geliştirme ve Destek- leme Fonu 55.2 trilyon, Organize Sanayi Böl- geleri ve Küçüİc Sana- yi Siteleri Fonu da net 39 trilyon lira ile bütçe- ye yükü en fazla olan fonlar arasında yer aldı. 2000 yılında verimli çalışanlann başında ise bütçe içi fonlardan Be- lediyeler Fonu geldi. Belediyeler Fonu 457.8 trilyon liralık gelir sag- larken bütçeden foaa yapılan aktarma 47.8 trilyon lirada kaldı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear