23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURtYET 25 MART 2001 PAZAR 14 kultur@cumhuriyet.com.tr Bütün yapıtlannın sergilendiği efsanevi 1900 sergisi, Paris'te yeniden canlandırıldı RocbnMen yaşamm gerçekbğiKültûr Servisi - 1900 yılında Ro- dın 60 yaşındadır. îki yıl öncebir si- pariş üzerine gerçekleştirdiği ''Bal- zac'' heykeli alaya alınmış ve sanat çevTelerince reddedılmiştir. O yıl düzenlenecek Büyük Sergi'ye bü- yük bir ziyaretçi akını olması bek-. lenmektedir ve bu da Rodin'e ulus- lararası bir ün kazanabilmesi için kaçınlmayacak bir fırsat olduğunu düşündürür. Sergi alanının hemen yanında, Montaigne bulvannda bir arsayı kiralar ve yapıtlannı sergile- mek üzere burada bir sergi salonu inşa ettirir. Rodin, o dönemin para- sıyla 80 binfranktutan yapım mas- raflannın ancak dörtte birini karşı- layabilir, geri kalanını ise aralann- da koleksiyoncu dostu Albert Kahn'ın da bulunduğu üç banker üstlenir. Böylece Rodin'in 168hey- kelinin, aynca da desenlerinin yer aldığı retrospektifi ziyarete açılır. Dostu restoratör Eugene Druet'nin fotoğraflan da bu yapıtlara eşlik eder ve bir elin zengın anlatımını ya da bir vücudun kıvnmını değişik bakış açılanyla belirtir. Yoğun cinseUik şaşırtü Bu sergi Paris'teki Lüksemburg Müzesı'nde aslına sadık kalınarak yeniden canlandırıldı. O tarihte ser- gilenen yapıtlann tamamına yakını bu sergide de yer alıyor ve Rodin'in bızzat seçtiği sürunlann üzerine o- nun göstermiş olduğu biçimde yer- leştırilmiş bulunuyor. Yapıtlann çoğunu alçıdan yapıl- mış heykeller oluşturuyordu; Rodin alçıyı seviyordu, ona göre alçı hey- keltıraşın ellerinin izini saklar ve ışı- ğı hapsederdi. Sanatçı yapıyı inşa ettirirken gün ışığının mekânlan • Rodin 1900 yılında, Grand Palais'de Büyük Sergi (Exposition Universelle) açüırken tasaranını bizzat kendisinin yaptığı Alma pavyonunda bütün yapıtlannı sergiler. Sergi çok başanlı olur ve heykeltıraşı uluslararası bir üne kavuşturur. Bir yüzyıl önce büyük tartışmalara yol açan bu sergi, 14 Mart-15 Haziran tarihleri arasında Paris'teki Lüksemburg Müzesı'nde görülebilir. doldurmasını özellikle tasarlamıştı. Atölyesinin havasını bu yapıyataşı- mak istemişti; Büyük Sergi (Expo- sition Universelle) alanının despo- tik, boğucu havasından uzakta, ay- dınlık ve rahatça dolaşılabilen ser- gileme alanlan gelenleri karşılıyor, ziyaretçiler içeri girdikleri zaman, bu gün ışığı ve beyaz rengin bir- likte yarattığı son derece göz y kamaştıncı ortamın etkisin- de kalıyorlardı. Şeref kürsüsünde ise "Balzac", Rodin'in deyi- miyle "Benim estetik anlayışı- mın (temeü) eksenT dedığı yapıt yükselıyordu. Emile Zola'nın kendısi için sipari- şini aldığı bu heykeli yaratır- ken yapıta konu olan Balzac hakkında çok sayıda belge detop- lamıştı. Yalnızca Balzac'ın fotoğ- raflannı enıne boyuna ıncelemekle kalmamış, onu tanıyan kışılerle gö- rüşmüş, yazann yaşamış olduğu To- uraine'e ve hatta Balzac'ın elyaz- malannı elinde bulunduran Baron Lovenjoul'u görmek için BrükseFe bıle gıtmışti.İlk yapüğı eskız çalış- masında yazar kapüşonlu bir papaz giysisi ve eli bır eh/azmasının üze- rinde dururken göstenldiği halde, Rodin yapıtın en son halınde hare- keti ön plana çıkarmak için bu ay- nntılardan vazgeçmiştir. Rilke, Rodin'in bu yapıtı için "Rodin'nı yaraücıhğı, ortaya çıkmak için Bal- zac'ı seçmiştir: Bu yapıtta yaratma- nın verdiği gurur, bundan duyulan övünc, baş döndürücü ve sarhoşluk vericidn"" der. Bu olağanüstü heykel, iki büyük de- hanın yaratıcılığının doruğudur; bi- rinin yaratıcılığı, diğerininkını de ortaya çıkarmıştır. Ama sergiyi gezen ziyaretçiler Balzac'tan daha çok, heykellerde öne çıkan yoğun cinsellik kar- şısmda afalladılar; birçoğu dehşete kapıldı ve hatta bazı- lan sanatçının yapıtlannı MarquisdeSade'ın özel ko- x leksiyonu ile karşılaştırdı. Akademi sanatçılannın o soğuk yapıtlanndan eser yoktu! Vücutlar kıvnlıp bükülüyor, bırbırlenyle sar- maş dolaş oluyorlardı. Bir kadın bır orman cıni ) tarafından hırpalanıyor, saçlan akarsu gibi akıp giden bir diğeri ise arka- ya doğru yatıp uzamyordu. Küçük orman pensinin baş- tan çıkartıcı göğüsleri, bir kıta- bm üzerine sereserpe yatıp uzan- mış bir diğer kadın heykeli ya da bacaklannı açmış sıçrarken sanatçı- nın ölümsüzleştırdıği, Courbet'nin dedığı gıbı "dünyanın merkezini" cömertçe izleyicilere sunan "lris"... Çağdaşlannm aksıne Rodin, mo- dellerine hiç poz verdirtmezdi. Er- kek ya dakadın olsun onlardan atöl- yenin içinde serbestçe dolaşmala- nnı isterdi. Desen çızerken ya da killi toprağı yoğururken dikkatini çeken bir davramşı ya da hareketi hemen uygulardı; yapıtlannda ya- kalamak ıstediği tek şey, yaşamm gerçeklıği ıdı. Güzellik ise Rodin'e göre "karakter ve davraıuşlarla or- taya çıkan ifade"dır. Heykel yaşama benzemeli Ünlü "Le baiser" (Öpücük) hey- keli ise Grand Palaıs'dekı Büyük Sergi'de yer almaktaydı. Rodin onu diğer yapıtlanna göre çok fazla aka- demik buluyordu ve bu sergide yal- nızca yenı bır estetik anlayışını ifa- de eden yapıtlannı bır araya getir- mek istemişti. Bu sergide tamam- lanmamış ya da kolu bacağı eksik yapıtlannı burada cesaretle sergıli- yordu. 1889 yılında yaptığı "Eve" (Havva) adlı yapıtını modeli hami- le kaldığı için bıtirmemişti; "Medi- tation" adlı heykelin ise ne kolu ne de dizlen vardı. "Sanatta feda et- meyibümekgerekir"' dıyerek yapıt- lannda gereksız gördüğü her şeyi çıkanyordu. Rodin'e göre bir hey- kel yaşama benzemelidir; gelişme- ye ve değışıme açık olmalıdır. Böy- lece'aynı fîgürü -özellflde de alçıdan yaptığı çahşmalan- defalarca kul- lanır, grup hahndekı çalışmalanna dahil eder ya da ekler yaparak tama- men ıfadesını değıştırirdı. Bu sergiyle beraber çağdaşlan, onu ustalan olarak taçlandınrlar. Rodin'in dehasını görmek üzere, dünyanın dört bır yanından gelen sanatçılar Alma pavyonundaki ser- gıye akın ederler. Koleksiyonerler ve büyük kentlerdeki müzeler onun yapıtlannı satın alırlar. Rodin efsa- nesı. yeni bır yüzyıla işte bu sergiy- le başlar. 'Dinlenen Idtaplar'a büyük ilgi 25 ülkenin katılımıyla Leipzig Kitap Fuan başladı GÜNERYÜREKLtK BERLİN - Frankfurt'tan sonra Almanya'mn ikinci en büyük ki- tap fuan haline gelen Leipzig Ki- tap Fuan, 25 ülkeden 2 bine yakın yayınevinin katılımıyla perşembe günü açıldı. Tam bir hafta sürecek fuarda bu yıl yine, çeşitli dallarda on binlerce yeni kitabın tanıtımı yapılıyor. Düzenlenecek edebiyat söyleşileri, kitap dünyası üzerine tartışmalı toplantılarla ziyaretçi- lere, ilgi duyduklan hemen her alanda aynntılı bilgi alma olanağı da sunuluyor. Öte yandan, bu yılki fuara dün- yanın dört bir yanından 800'ün üstünde, kitabı"en çok satan" ya- zar davet edildi. Bu yazarlar fuar günlerinde son kitaplanndan bö- lümler okuyacaklar, okuyuculan- nın sorulanna verecekleri yanıt- larla kendilerini biraz daha yakın- dan tanıtacaklar. Bu tür 520 etkin- likdüzenlendi. Her yıl "Leipzig fiest" belgisiy- le düzenlenen fuann bu yıl bir di- ğer ilgi odağını ise "dinlenen ld- taplar" bölümü oluşturuyor. Yeni teknolojik gelişmeler ve CD'lerle pazan büyük bir hızla genişleyen "dinlenen lritaplar"ın tanıtımı için geçen yıl 4O'ı aşmayan stand sa- yısının bu yıl neredeyse iki misli- ne yükseldiğinı görüyoruz ve oku- ma alışkanlığımn günümüzde ar- tık yerini hızla dinleme alışkanlı- ğına bıraktığına tanık oluyoruz. Bu teknolojideki yeniliklere ve çeşitliliğe ayırdığı yer açısuıdan Leipzig Kitap Fuan, Almanya'mn ve Almanca konuşulan bütün ül- kelerin en büyük ve en geniş kap- samh "Dinknen Kitap Fuan" ol- ma özelliğine sahip. Fuar yöneticileri kitap piyasa- sındakı ekonomik büyümeden bu yıl memnun. Özellikle çocuk ki- taplanndaki artan satışın pazan olumlu yönde etkilediğini vurgu- luyorlar. Günümüz intemet kuşa- ğmın ise bir önceki kuşağa göre kitaba ilgısinin daha umut verici olduğu söyleniyor. Ancak intemet yoluyla usulsüz kitap satışlanndan elde edilen vur- gunlann kitaba verdiği zararlann da küçümsenmeyecek boyutlara vardığmı bildıren yayınevleri, bu- na AB bünyesinde bir çözüm yo- lu bulmamn çabası içinde olduk- lannı dile getiriyorlar. Fakat he- men bütün yayınevleri, "dinlenen kitaba ve internetteki sanal düma- nınbüyüsüne rağmen, "okunan ki- tabın' vazgeçilmezliğini sürdür- düğü görüşündeler. Doris Lessing'e edebiyat ödülü Kültür Servisi - Doris Lessing]e 40 bin sterhnlık DavidCohenEdeb^atOdûlü ve- nldi. İki yılda bir verilen ödül, bu yıl Les- sing'e, yaşam boyu edebiyata katikılann- dan dolayı verildi. 81 yaşındaki yazar; ara- lannda şaır Androv Motion, aktör Simon Callow, Guardian gazetesinin edebiyat editörü ClaireAnnitstead ve biyografı ya- zan MkhaelHobnyd'dan oluşan seçici ku- rul tarafından seçildi. Para ödülünün dört- te biri yazara, genç bir yazan ya da kuru- luşu desteklemesi için sunuldu. David Cohen ödülü ilk kez 1991'de ve- rildi. Daha önce ödül alan edebiyatçılar arasında V. S. NaipauL Harold Pinter, Mu- riel Spark ve VVlüiam Trevor bulunuyor. Doris Lessing son elli yılda lngiliz ede- biyatının önemli isimlerinden bıri oldu ve Iris Murdoch ile birlikte 20. yüzyılın en büyük kadın yazarlan arasında sayılıyor. Birçok ödül sahibi olan yazar, günde üç- dört saatini yazarak geçiriyor. Lessing'in 'Terörist', 'Ahm Defter', -Beşind Çocuk', 'Şikasta', 'Siyah Madonna', 'Cehenneme InişlçinAçıklama' ve 'GeneAşk' gıbı pek çok kitabı Türkçe'de yayımlandı. 20. yüzyılın en önemli kadın yazarlan arasında. Festival 9 Mayıs'ta başlıyor Cannes, 'Mouün Rouge'la açüacak Kültür Servisi - Cannes Film Festivali açılışını, Baz Luhrmann'ın müzikal türündeki fıbni 'MouBn Rouge'la yapacak. Nicole Kidman ve Evran McGregor'un başrollennde oynadığı film, bu yıl 53.'sü yapılacak olan festivalüı açılış filmi olacak. 9-20 Mayıs tarihlerinde yapılacak olan festivalde dünya prömiyerini gerçekleştirecek olan film, aynı zamanda festivalın yanşma bölümüne de katılacak. 'Moulın Rouge' 1890'lann Parisi'nde, bohem bir yaşam süren bir şair (McGregor) ile bir gece kulübü şarkıcısının (Kidman) ilişkismi anlatıyor. Yönetmen Luhrman, filminin 'kaybetmek' üzerine kurulu olduğunu belirtıyor. Fümin Avustralya Fox Stüdyolannda gerçekleştirilen çekimleri sırasında bazı tatsız olaylar da yaşanmış. Çekimlere başlandığı gün Luhrmann'ın babası vefat etmiş ve çekimler sırasında Kidman kaburga kemiğini kırmış ve dizi ezilmiş. Luhrmannbu üzücü olaylara karşın filrnini bitirmeyi başarmış. Avustralyalı yönetmen Luhrmann'ın gene bir müzikal olan ilk filmi 'Strictry Ballroom' da 1992'de festivale katılmış ve seyirci tarafından çok beğenilmişti. Y A P I Y O R L A R ? Redford, yapım şirketini kapattı • Robert Redford, kurucusu olduğu ve Amerika'nın en önemli bağımsız sinema etkinliklerinden Sundance Film Festivali'nin şemsiyesinı genişletmek amacıyla kurduğu yapım şirketi Sundance Productions'ı kapattı. Şirketın gerekli finansmanı sağlayamadığı için kapatıldığı, Redford'un fınansman sağlamak için Vulcan Venturess'a ve Universal Pictures'a gittiği, fakat olumsuz yanıt aldığı açıklandı. • Wlnona Ryder ve Adam Sandler, bır Frank Capra klasiği olan 'Mr. Deeds Goes to Tovvn'ın, yeni çevnminde Jean Arthur ve Gary Cooper'ın rollerini canlandıracaklar. Saf bir kasabalının beklenmedik muasa konması üzerine yaşadığı komik olaylann anlatıldığı fılmde, Sandler Mr. Deeds'i, Ryder ise haber peşınde koşarken Deeds'le yakınlaşan gazeteci kadını oynayacak. • Marllyn Monroenun 1949"da22 yaşındayken, Tom Kelly tarafından çekilmiş 5 adet çıplak fotoğrafı 22 Mart'ta Butterfields Müzayede Evi'nde satışa sunuldu. 475 bin dolar ile 850 bin dolar arasında satışa sunulan fotoğraflar alıcı bulamadı. • Madonna'mn, 'Music' albümünde yer alan 'What It Feels Like For A GüT şarkısına çekilen ve eşi Guy Ritchie'nin yönettiği klip, şiddet dolu görüntüler ıçerdiği gerekçesiyle MTV'de salı akşamlan haberlerden sonra yayımlanacak. • Darlo Plana, yöneteceği 'Were Wolf' adlı ilk uzun metrajlı film için çalışmalara başladı. Yapımcılığını Phoneix Pictures ve Sony'nin üstlendiği korku filminin senaryosu Marshall Todd'a ait. Filmde, kurtadamlan dünya üzerinden sihneyi kendine görev edinen bir blues müzisyeninin mücadelesı anlatılacak. • Michele di Rodolfo il Chirlandalo nun. ünlü Venera ed Amore (Venüs ve Aşk) adlı tablosunun orijinali, Italyan Sanat Konseyi tarafından Coronna Galerisi'nde sergilendi. Resmin orijinalinde Venüs, ressam tarafından çıplak olarak tasvir edilmiş fakat 1800'lü yıllann başmda giysilı şekle getinlmişti. • Taleban yönetimi 22 Mart'ta, Afganistan'uı başkenti Kabil'deki Ulusal Müze'nin kapılannı açarak tüm dünyaya parçaladıklan eserleri teşhir etti. • jerry Lewls yönetmen Farrelly kardeşlerin yöneteceği 'Nothing Up My Sleeve' (Ceketimin Koluna Saklamadım) adlı fibnde, bir sihirbazı canlandıracak. Asistanı rolünde ise Bob Hoskins rol alacak. • Ollver Stone ve Wamer Bros., Lousiana'daki bir mahkeme tarafından, Katil Doğanlar'da seyirciyi vahşete teşvik ertikleri gerekçesiyle haklannda 5 yıl önce açılmış davada suçsuz bulundu. • Marlah Carey, 1990'danbu yana bağlı olduğu plak şirketi Columbia Records'tan aynlacağını açıkladı. Carey, yakında vizyona girecek olan filmi 'All That Glitters'ın soundtrack'ini piyasaya çıkaracağını da söyledi. • J. K. Rovvling, Ingıltere Kralıçesi 2. Elizabeth'le, yayımcısımn Londra'daki binasında buluştu. Rowling, Kraliçe'nin, kitaplarını özellikle çocuklar için çok faydalı bulduğunu ve 11 yaşındaki torunu Prenses Eugenıe'nin de kendisinin bir hayranı olduğunu behrttiğnıı söyledi. • Emir KUSttirİCa yeniden setlere döndü. Kustıırica, The Nose (Burıuı) adını verdiği fılmde, New York'ta Cyrano De Bergerac'ı sahneleyen bir kumpanyadaki ola\lan anlatıyor. Perdenin açılmasından kısa süre önce başrolü oynayacak aktör ortadan yok oluyor ve film bir polisiyeye dönüşüyor. Filmin New York'ta başlayajn çekimleri Yunanistaa ve ICanada'da sürecek.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear