23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
5 ŞUBAT 2001 PA2ARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Bakanlık, organ kaynağı merkezlerini sayısal ve niteliksel olarak arttırmak için harekete geçti Organ bağışıyetersiz• Ülkemizde bir milyon kişiden 0.9'u organ bağışında bulunurken bu rakam Ispanya'da 33.6, Belçika'da 25.2, Fransa'da 16.2, Yunanistan'da 4.5, Bulgaristan'da ise 3.3. İstsuıbul Haber Servisi - Tedavı- sı sadece organ bağışı ile mümkün olan hastalar. organ bağışlannda- ki yetersizlik yüzünden zor du- rumda. Gelişmiş ülkelerdebirmil- yonda 20-30 civannda olan kadav- radan organ bağışı oranı ülkemiz- de bir milyonda 0.9'da kahyor. Sağlık Bakanlığı, organ nakilleri- ni arttırmak ıçin Ulusal Organ ve Doku Nakilleri Sistemi'nin kurul- masını kararlaştırdı. Sağlık Bakanı Osman Durmuş, 1992 yılında kurulan Organ Nak- li Koordinasyon Sistemi'nin işler hale getirilemediğini belirtti. Sağ- lık Bakanhğı'nın denetiminde ve koordinasyonunda yeni bir siste- mın kurulmasının kararlaştırıldı- ğını kaydeden Durmuş, organ ba- ğışını arttıncı çalışmalan şöyle özetledı: - Organ kaynağı merkezleri sa- yısal ve niteliksel olarak arttınl- maktadır. - Yoğun bakım serv ıslennde ça- lışan personeli teşvik etmek ama- cıyla bu personelin döner serma- yeden aldıklan paylann oranı art- tınldı, - Her organ nakli için ayn bilim kurullan oluşturuldu, - Sistemin desteklenmesi ama- cıyla Organ ve Doku Nakli Hiz- metleri Daire Başkanlığı kuruldu, - Türkiye Yüksek thtisas Hasta- nesi'nin ek binasmda Ulusal Ko- ordinasyon Merkezi kuruldu. Merkezı lstanbul Tıp Fakültesi olan Organ Nakli Kuruluşlan Ko- ordinasyon Demeği Koordinatö- rü Dr. Yalçuı Seyhun, beyin ölümü karan verilmiş birkişinin organla- nnın aluıabileceğini söyledi. Şim- diye kadar yürütülen sistemde, ve- ricinin organlannın kıme venle- ceğinin bilgisayarla belirlendiğıni belirten Seyhun, vericilik anla- mında en iyı durumdaki ülkenin îspanya olduğunu kaydetti. Dr. Seyhun, çıkanldıktan sonra kalp ve karaciğerin en geç 6 saat için- de, böbreğin ise 48-72 saat içinde nakledilmesi gerektiğini söyledi. Seyhun sözlerini şöyle sürdürdü: "Donör sayısuıı arttırmak için önce yoğun bakım sayısı arttınl- mah. Bu olursa öncclikle insanla- nn yaşamını kurtarma şansımız artar. Kurtaramazsak, beyin ölü- mü olmuş kişüerin aileleriyle konu- şabihnek için zamanımız olur. Bir de insaniarda organ bağış karü varsa hekim ilgiknmez görüşü var. Budoğru değü. Organ nakliyapan hekimler, beyin ölümü tanısı ko- yan komisyona gjremez." Türkiye'dekı organ kaynağı merkezi sayısı 28. Sağlık Bakan- hğı'nın verilerine göre, 1999 yılı içinde 368 böbrek. 47 lcaraciğer, 13 kalp, 1471 kornea ve 222 ke- mik iliği nakli gerçekleştirildi. Böbrek nakillerinin yüzde 25.8'i, karaciğer nakillerinin yüzde 37'si kadavradan gerçekleştirildi. Ge- lişmiş ülkelerde kadavradan nakil oranı yüzde 85'lere ulaşıyor. Organ bağışlan, bir milyon nü- fusa düşen kadavra donörlerle de- ğerlendiriliyor. Ülkemizde birmil- yon kişiden 0.9"u organ bağışında bulunuyorken bu rakam Ispan- ya'da 33.6, Belçika'da 25.2, Fran- sa'da 16.2, Yunanistan'da ise 4.5. Hatalı kullanımın toksik zehirlenmeye yol açabileceği uyansında bulunuldu TcmizJikimlnlennde İehSke y myaü• Günlük yaşamın vazgeçilmez kişisel temizlik ürünlerinden sabun, jel, saç ve vücut şampuanlan fazla kullanma, yutulma ve gözle temas halinde alerjik reaksiyonlara, çocuklarda ise ciddi zehirlenmelere yol açıyor. ANKARA(AA)-Temizlik mal- tzterimiz" adlı kitapta ele alındı. zemelerinın hatalı kullanımının, ıçerdıkleri kımyasallar nedeniyle insan ve çevre sağlığı açısmdan tehlıke yaratabileceği uyansında bulunuldu. Temizlik malzemelerinin çevre ve ınsan sağlığına etkıleri Doğal Hayatı Koruma Vakfı ile Doğal Hayatı Koruma Derneği'nin bir- likte hazırladığı "Doğadaki Ayak Konuyla ilgili yazıda kişisel ba- kım, çamaşır ve bulaşık malzeme- lerinin hatalı kullanımının içerdik- leri kimyasallar nedeniyle yarata- bileceği en büyük tehlücenin tok- sik zehirlenmeler olduğuna dikkat çekildi. Yazıda, bu malzemelerin birbi- rine kanştınlması halinde ortaya çıkan gazlann da hem zehirlenme- ye sebep olabileceği hem de çev- reye zarar verdiği vurgulandı. Yazıya göre, günlük yaşamın vazgeçilmez kişisel temizlik ürün- lerinden sabun, jel, saç ve vücut şampuanlan fazla kullanma, yu- tulma ve gözle temas halinde aler- jik reaksiyonlara, çocuklarda ise ciddi zehirlenmelere yol açıyor . Çamaşır deterjanlannda bulunan beyazlatıcılann ıçerdiği kimyasal- lar, uzun zaman ve direkt temas halinde. ciltte ve gözde tahriş, mı- de bulantısı ve baş ağnsı yaratıyor. Bulaşık deterjanlannın direkt te- ması gözde sulanma yaparken oto- matik makineler için üretilen de- terjanlann çıplak elle tutulması cilde zarar veriyor. Aerosollann içeriğinde bulunan gazlara yüksek dozda maruz kalınması da göz ve burun tahrişine, solunum yolu ra- hatsızlıklanna neden oluyor. Çok amaçlı toz ve sıvı temizlik ürünlerinin içeriğinde bulunan kimyasallar ise gözde tahriş, cilt ve solunum yollannda alerjik re- aksiyonlara yol açıyor. Cam te- mizleyicileri cilt ve göz tahnşine yol açarken solunduğu takdirde akciğere, böbreklere ve karaciğe- re zarar veriyor. 452 nakil yapıldı 5 bin277 kişisımda bektiyor • Dr. Yalçın Seyhun, 124 organ naklinin gerçekleştirildiği geçen yıl, en fazla organın Ege ile îstanbul tıp fakültelerinden çıkanldığını söyledi. ÎSTANBUL (AA>- Türkiye'de zaman zaman gündeme gelmesine rağmen organ bağışına istenilen ilginin sağlanamadığı ve halen 5 bin 277 hastamn nakil için sırada beklediği bildirildi. Organ Nakli Kuruluşlan Koordinasyon Derneği Transplantasyon Koordinatörü Dr. Yalçın Seyhun, 1997 yıhndan bu yana 452 organ nakli gerçekleştirildiğini ve ilk sırada 261 böbrek naklinin yer aldığını söyledi. Aynca 116 karaciğer, 75 de kalp nakli yapıldığını anlatan Dr. Seyhun, ulusal bekleme listesinde halen 5 bin 277 hastamn organ nakli için sırada olduğunu kaydetti. Halen Türkiye'de kronik böbrek yetmezliği olan hasta sayısı yaklaşık 18 bin. Bu hastalann toplam 349 diyaliz merkezinde, 3 bin 901 cihaz ile tedavileri sürüyor. Dönem dönem artmasına rağmen organ nakline halen yeterli ilgi olmadığını vurgulayan Dr. Seyhun, 124 organ naklinin gerçekleştirildiği geçen yıl en fazla organın Ege ile Îstanbul tıp fakültelerinden çıkanldığını anlattı. GEÇMİŞTEN GELECEGE ORHANERÎNÇ Ayrıcalık Zamanı... Ankara DGM Cumhuriyet Savcısı Talat Şalk'ın, "Seyaz Ener- ji Operasyonu" soruşturması kapsamında UPF (Uluslararasi Para Fonu), Dünya Bankası ye Avrupa Birliği Türkiye temsilci- lerinden belge-bilgi istemesi yeni bir tartışmaya neden oldu. Ancak üzerinde durulması gereken konu, Başbakan'ın "yar- gıya müdahale" anlamını da içeren açıklamasıydı. Başbakan Ecevtt, soruşturrnayı yürüten Şalk'ın "Türkiye'nin saygınlığına gölge düşürdûğünü" söyledi. Oysa kullanılan cümle, en azından "Türkiye'nin kalan saygın- lığına gölge düsürdüğü" şeklinde olmalıydı. Bunun ardından Adalet Bakanlığı, anılan kuruluşlara tanınan ayncalıklara ilişkin bir basın açıklaması yaptı (2 Şubat 2001). Açıklamaya sonra döneriz. Önce bir haberden kısa bir alıntı yapalım: "DGM Cumhuri- yet Savcısı Talat Şalk'ın talimatı üzerine jandarmanın, ihaleye fesat kanştınmaktan uzun süredir soruşturma yaptığı bildirildi" (6Ocak2001-Hürriyet). "Haberde uzun sürenin başlangıcı hakkında birbilgiyok" di- yelim ve açıklamaya dönelim. 29 Ocak günü yapılan açıklamaya goreTürkiye, UPF'ye 4 Ka- sım 1947 tarihinde taraf olmuş, ama ne hikmetse o tarihten bu yana gelip geçen hükümetler, UPF'nin görevlilerine ayncalıkta- nımayı düşünmemişler. Aradan 43 yıl geçmiş. UPF temsilcile- rinin hukuki statüsü, ayncalıklan ve bağışıklıklan 9 Ağustos 2000 ve 15 Eylül 2000 tarihli karşılıklı notalaria oluşturulmuş ve Bakanlar Kurulu'nca da 7 Aralık 2000 günlü kararnameyte oriay- lanmış. Demokrat Parti döneminde özellikle ABD ile imzalanan ve sonradan ortaya çıkan "ikili gizli anlaşmalar" benzeri bir uygu- lama. Avrupa Birliği ile ilgili anlaşma 13 Nisan 1987'de, Dünya Ban- kası ile ilişkiler de 3 Mayıs 1988'de onaylanıp Resmi Gazete'de yayımlandıklan için yeni bir düzenlemeye gerek gö- rülmemiş olabilir. Kimseyi suçlamaya nıyetımiz yok. Belki de iyi niyetli bir giri- şimdir. Soruşturma ile anlaşma tarihleri arasındaki yakınlık da kötü bir rastlantı sonucudur. Ama demokratik bir ortamda ya- şadığımıza (!) göre, notalaria gerçekleştirilen anlaşmayı da açık- lasalar fena mı olur... • • • Yüksek öğretim Kurulu'na Sayın Cumhurbaşkanı'nın yaptı- ğı son iki atama özellikle dinci kesimin tepkisini çekti. Prof. Dr. Türkan Sayian, oldum olası şeriatçılann gündemin- deydi. Saldınlannı o kadar düzeysizleştirdiler ki, dünyanın sa- yılı lepra uzmanlarından biri olan Prof. Saylan'ı "uyuz profesö- rü" gibi bir sıfatla küçümsemeye bıle kalkıştılar. Prof. Alpaslan Işıklı da 12 Eylül'ün hışmına uğrayan değer- li öğretim üyelennden biriydi. Iş yaşamı konusunda hem bilim adamı hem de müsteşar olarak değeriı katkıian vardı. Atananlann ortak yönü ise, hem Anadolu Aydınlanması'na inanmış olmalan hem de üniversitelerin ve yönetici olarak bü- rokrasinin nasıl işlediğini yaşayarak öğrenmış olmalanydı. • • • Bir başka olumlu gelişme de yine hukuk alanında yaşandı. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk ve Ceza Mahkemeleri ile Tüketi- ci Mahkemeleri'ne atamalar yapıldı. Söz konusu mahkemelerin kurulmasını öngören yasalar, 27 Haziran 1995 günlü Resmi Gazete'de yayımlanmıştı. Bu yasalann kapsamındaki anlaşmazlıklar geçıci olarak yet- küendinlmiş çeşitli mahkemelerde görülüyor ve çözümleniyor- du. Atamalar 25 Aralık 2000 tarihinde Bakan Prof. Türfc tarafın- dan onaylandı ve 29 Ocak 2001 günü açıklandı. Hukuk mahkemeleri üç, ceza mahkemeleri bir hâkimle go- rev yapacak. Tüketici mahkemeleri de bir hâkımli olacak. Ankara, lstanbul ve Izmir'de oluşturulan mahkemelenn da- ha sonra diğer illere de yaygınlaştınlması bekleniyor. Ne diye- lim. Geç oldu ama yerinde oldu. oerinc@cumhuriyetcom.tr. Yunus Nadi Armağanı Yarışması, I946'da kuruldu; hem geçmişe, hem ge- leceğe dör.ük olan anlamı, gazetemizin kurucusu Yunus Nadi'ye saygı ve sevgi- den kaynaklanıyor. Yalnız Cumhuriyet gazetesinin değil, Türkiye Cumhuriye- ti nin kuruluşunda büyük emeği bulu- nan Yunus Nadi'nin anısını her yıl taze- lemek bizim için bir görev. Devrimci ve demokrat Cumhuriyet'in Ulusal Bağım- sızlık Savaşımızla ve Türkiye Cumhuri- yeti yle zamandaş ve eşanlamlı bir ku- ruluş tarihçesi var. Yunus Nadi, gazete- mizin temel taşlarını bu doğrultuda koydu. Yunus Nadi 'nin ö'lüm yıldönü- miinü geçmişe dönük bir acı olarak de- ğil, geleceğe yönelik bir kültür olayına dönüştürmek amacıyla bu yarışma dü- zenlendi. Yarışmanın ilk düzenlendiği yıllarda Türkiyede sanat alanında hiçbir özel ödül yoktu; tek parti dönemiydi ve yal- nız CHP 'nin koyduğu bir şiir ödülü vardı. Aynı dönemde bütün dünyada sa- nat, bilim ve edebiyat ödülleri ün yap- mışlardı. Isveç 'te NobeU ABD de Pulit- zer, Sovyetler de Lenin, Fransa da Gon- court ödüllerinin sonuçları Türkiyede de izleniyordu; ama ülkemiz bu alanda da geç kalmıştı. Cumhuriyet gazetesi bu öncülüğü üstlendi, elli beş yıl önce düzenlenen Yunus Nadi Armağanı 'yla sanat ve kültür yaşamımızda bir yarış- ma coşkusu oluşturdu. Daha sonraki yıllarda Türkiye de de yarışmalann ve ödüllerin sayısı çoğal- dı, yirmiyi aştı. Bugün belki ödül enflas- yonundan söz açılabilir; eleştirel bir yaklaşımla sakıncaları gündeme getiri- lebilir, ama yine de kültür, bilim ve sa- nat konularında yapılan yatırımların çok yararh olduğu rahatlıkla söylenebi- 55.YIL YUNUS NADİ ÖDÜLLERİ 2001 lir. Zamanla ödüller arasında ayrımlar ortaya çıkar; bir yarışma kurumsallaş- tıkça, amacı. nitelikleri, karakteri belir- ginleşir. Bu arada kimi holdinglerin kendi amaçlarına yönelik yarışmalar düzenle- meleri ve ödüller dağıtmaları da bu alanda kaçınümaz çoğulculuğu yansıtı- yor. Kimi bankalann, şirketlerin, ticari tekellerin reklam amacıyla düzenledik- leri yarışmalann ödülleri, parasal açı- dan ne kadar büyük olursa olsun; özü, maddi çerçevenin dışındaki anlamda odaklaşıyor. Ödüller, Yunus Nadi Armağanı Yarış- ması adıyla aralıksız olarak kırkyıh aş- kın bir sürede düzenli olarak gerçekleş- tirildi, kültür ve sanat hayatımıza amaçlanan katkıian yaptı ve etkilerini duyurdu. Daha önce bir dalda yapılan ödüllendirmenin kapsamı 1990 yıhn- dan itibaren genişletildi ve Yunus Nadi Ödülleri adıyla sürmeye başladı. Ülkemizin kültür ve sanat yaşamı bü- tün baltalanmalara ve olumsuz yatırım- lara karşın sürekli gelişiyor ve yaygın- laşıyor. Fikir ve sanat özgürlükleri Türkiyede tam değil; siyasal iktidarlann baskılan hâlâ sürüyor ve çağdaş demokratik or- tamdan henüz yoksun sayılıyoruz. Buna karşın Jıkir, sanat, bilim, kültürde çaba- lar sürüyor. Tarihsel gelişim sürecinde elbette aydınlanma'nın önüne hiçbir güç geçemez. Cumhuriyet, çağdaş uy- garlığa giden yolun fikir, sanat, kültür, bilim yolu olduğunu kuruluşundan beri savunan bir gazete. Bu yoldaki çabalan desteklemek ve özendirmekte Yunus Na- di Ödüllerinin işlevi sürecek. 1999 yılında başlanılan iki anabaşlık altında dört ödül verilmesi yöntemi, bu yıl da sürdürülmekte. 2001 Yunus Nadi Ödülleri Edebiyat Ana Dalı 'nda; öykü, roman, şiir, Görsel Sanatlar Ana Da- lı 'nda fotoğrafolarak belirlendi. Önümüzdeki yıllarda ödül ana dallan ve dallarında gereksinimlere göre deği- şiklikyapılabilecek. Adaylara başarüar diliyoruz. ÖYKÜ Ödüle 1 Nisan 2000 ile 31 Mart 2001 tarih- leri arasında yayımlanmış bir kitap ya da ya- yına hazır bir 'kitap dosyası'yla aday olu- nabilir. Yayımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâ- ğıdına makine yazısı ile çift aralıklı yazıl- mış olması gereklidir. Adaylar yapıtlannı altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştıra- bilir. Seçici Kurul: Mehmet Başaran, Vedat Gün- yol, Selim 1leri, TankDursunK., SamiKa- raören. R O M A N Ödüle 1 Nisan 2000 ile 31 Mart 2001 tarih- leri arasında yayırnlanmış bir kitap ya da ya- yına hazır bir 'kitap dosyası'yla aday olu- nabilir. Yayımlanmamış yapıtlann, beyaz dosya kâğıdına makine yazısıyla çift aralık- lı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıt- lannı altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştıra- bilir. Seçici Kurul: Talip Apaydın, Ahmet Cemal, Konur Ertop, FethiNaci, Muzaffer Uyguner. Ş İ İ R Ödüle 1 Nisan 2000 ile 31 Mart 2001 tarih- leri arasında yayımlanmış bir kitap ya da ya- yına hazır bir 'kitap dosyası' ile aday olu- nabilir. Yayımlanmamış yapıtların beyaz dosya kâğıdına makine yazısı ile çift aralık- lı yazılmış olması gereklidir. Adaylar yapıt- lannı altı adet olarak göndereceklerdir. Ödül bir yapıta verilir. Seçici Kurul, ödülü, kitap ve kitap dosyası arasında paylaştıra- bilir. Seçici Kurul: Ataol Behramoğhı, Prof. Dr. Cevat Çapan, Doğan Hızlan, Şükran Kur- dakul, Kemal Özer. F O T O Ğ R A F Ödüle, en çok 4 adet siyah - beyaz fotoğraf ile aday olunabilir. Gönderilecek siyah- beyaz fotoğraflann en az 18x24, en çok 30x40 cm. boyutlarında ve daha önce başka yerde ödül almamış olması gerekmektedir. Seçici Kurul: îsa Çelik, Şakir Eczacıbaşı, Orhan Erinç, Ara Güler, Paul McMillen. H E R D A L İ Ç İ N G E Ç E R L İ G E N E L K O Ş U L L A R Ödüller, her dalda amatör-profesyonel her- kese açıktır. (Cumhuriyet mensupları hiçbir dalda ödüle aday olamazlar.) Adaylar ger- çek ad ve adreslerini ve telefon numaralan- nı belirtmek zorundadırlar. Ancak adaylar ad ve adreslerinin saklı tutulmasını isteye- bilirler. Ödül koşullanna uymayan yapıtlan yanşma dışında tutmak zorundayız. Adaylann ya- pıtlanyla birlikte adlannı ve soyadlannı ar- kasına yazacaklan iki fotoğraflannı, açık adreslerinin de yer aldığı katılma belgesini ve yaşamöykülerini 13 Nisan 2001 Cuma günü saat 17.00'ye kadar 'Cumhuriyet Ga- zetesi, Yunus Nadi Ödülleri, Cağaloğlu 34334 lstanbul' adresine iadeli taahhütlü olarak postayla ulaştırmalan ya da alındı karşıhğı elden teslim etmeleri gerekmekte- dir. Yayımlanmış yapıtlann daha önce herhangi bir ödül almamış olması gerekmektedir. Zarfın ya da paketin üzerine hangi dal ile il- gili olduğunun (şiir, roman, öykü vb.) yazıl- ması zorunludur. Ödül dallannda konu sınırlaması yoktur. Ya- pıtlar hiçbir şekilde iade edilmez. Ödül alan ya da herhangi bir şekilde ön elemeden ge- çirilen yapıtlar, genel yayın ilkelerimiz doğ- rultusunda gazetemizde yayımlanabilir. Ödül sonuçlan 28 Haziran 2001 günü açık- lanacaktır. Ö D Ü L Her dal için: 1.000.000.000 TL. K A T I L M A BELGESİ ADIM, SOYADIM: ADRESİM: TELEFONUM: KATILDIĞIM DAL:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear