23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 8 KASIM 2001 PERŞEMBE HABERLER DÜNYADA BUGUN ALİSİRMEN Alfiımızda Ne Yaayop? New York Times gazetesinin, VVashington'da- ki yöneticilere yakınlığı ile tanınan yazarı Willi- am Safire'in son yaz/sının Türk gazetelere yan- sımış olan bölümünü okuyunca, kendi kendime sordum: - Bizim aJnımızda ne yazıyor? Enayi mi? Safire, yazısında, Türkiye'nin Kuzey Irak'a mü- dahale etmesini öneriyor. Öneri, bir gazetecinin köşesinde ileri sürdü- ğü görüşün ötesinde ciddiyet taşımaktadır. Çün- kü bilindiği gibi ABD, Körfez Savaşı sırasında ay- tv öneriyi yapm/ştı, kimilerinin neden hâlâ deha olarak gördüklerini birtürlü anlayamadığım bir dış polrtika safunduru, yani Turgut Özal bu öne- riyi az daha kabul edeyazdı. Allahtan ki TSK, sivil Cumhurbaşkanı'nın mi- litarist macera hevesine katılmadı. Komutanlar da, güç de olsa, durumu anlatmak olanağını buldular. Bu arada, birçok fıkraya konu olan dönemin Başbakanı Yıldınm Akbulut'un da sorumlu ve soğukkanlı tavır sergileyerek, TSK'nin görüşle- ri yanında saf tuttuğunu belirtmek gerek. ••-*• ' Cumhuriyet hükümetleri 78 yıl boyunca bu tür oyunlara alet olmamışlar, TC'nin ana politikasın- dan saparak, başkaları adına yabancı toprak- larda macera arama yolunu tutmamışlardır. Ama Osmanlı'nın son döneminde, Enver - Ta- lat - Cemal üçlüsü, Almanların dolduruşuna gelerek macera peşinde koşmuşlardır. Felaket- le sonuçlanan ve bir tek Osmanlı askerinin bile Kanal'ın batı yakasına geçmeyi başaramadığı Kanal Seferi, bu dolduruşun bızim açımızdan en hazin örneğidir. "Bizim açımızdan hazin " diyorum, çünkü as- lında Kanal Seferi, hatırı sayılır bir Ingiliz gücü- nü Mısır'da tutarak, Almanya'ya büyük kazanç sağlamıştır. 2. Dünya Savaşı sırasında ise Ismet inönü, bütün telkinlere, hatta her türlü baskıya direne- rek, Türkiye'yi kendisinin olmayan bir savaşın dışında tutmayı başarmıştır. Özal ise Cumhuriyet tarihinin bu açıdan tek talihsiz örneğidir. Şaşkın Turgut'un "birkoyup üç alma" formü- lünün nasıl sonuçlandığı ortadadır ve Türki- ye'nin ne koyup ne aldığını takrire hicabımız manidir. ••• Türkiye'ye Irak'ı gösterenler, Musul ve Kerkük petrollerini vaat ediyorlar; tıpkı bir zamanlar Al- manların gerçekleşmesi olanaksız vaatleri gibi... Allahtan ki Türkiye'de, Iraktan çıkmanın, Irak'a girmekten çok daha güç olduğunu, hele hele ora- da kalmanın imkânsızlığını bilen ciddı kişi ve kurumlar mevcuttur. Aynca, vaatlerin altında sıntan bir oyunu da herkes görüyor, bizi Irak batağına sürüklemek isteyenler, orada bizzat bize bir Kürt devleti kur- ma misyonunu da yüklemektedirler. Ankara'nm böyle bir işlevi yüklenmesinde ne gibi bir ulusal çıkarı olacağına, olumlu bir yanrt bulmak ise olanaksızdır. Türk Milli Savunma Bakan/'nın açıklaması, Ankara'nm böyle bir maceraya atılmaya niyeti ofmadığını ortaya koyuyor. Ancak burada bizi korkutan bazı noktalar da var. Sayın Bakan "Irak'ın son olaylara kanştığı konusunda elde delil olmadıkça böyle birgiri- şimde bulunulmayacağını" söylüyor. Peki ya müttefikimiz, gerçekte geçerliliği ol- masa da delil diye bize entipüften bir şeyler su- narsa "Amerika ikna olmuş, bu bana yeter" di- yen bir Başbakan'ın o zamanki tavrı ne olur? Aynca ekonomik çöküntü içinde olan ve tüm umudunu dış yardıma bağlayan bir iktidann di- renme gücü ne kadardır acaba? Unutmayalım, dış yardımların ekonomikten ziyade politik nedenlerle yapıldığını ya da yapıl- madığını bilmemek için çok saf olmak gerekir. Bütün bunlara karşın yine de böyle bir oyuna düşersek, kimseye kusur bulup boşuna yakın- mayalım, çünkü o zaman gerçekten alnımızda enayi yazıyor demektir. Türkiye'ye bir uyarı daha Af örgütü: îşkence hâlâ devam ediyor ANKARA(ANKA)- Uluslararası Af Orgütü, Türidye işkenceye son vermelT çağnsını yeni- ledi. Orgüt, Türkiye'nin verdiği sözlere karşın iş- kencenin "yeniyöntem- krie" devam ettiğini öne sürdü. Örgütten yapüan acık- lamada, tüm coğrafya- ya yayılmış işkence id- dialan ile örgüte gelen tanık sayısının yoğun- luğunun Türkiye'de ış- kencenin sürdüğüne işa- ret ettiği kaydediJerek "Türkiye'deki sistemli ve yaygm işkence nere- deyse herkesi işkence görmetehdkti}1ebaşba- şa bırakıyor" denildi. Türkiye'nin bir sene ön- ce A\Tupa Birliği'ne "iş/- kenceyle savaşım" sözü verdiğı anımsahlan açık- lamada. "Türk hükü- roetinin bu yöndeki ni- yeti/ıi yansıtan açıkla- malanna karşın işken- ceyksavaş ve afkonula- nnda ciddi önJemJer atauhğnu görmedik* de- nildi. Türkiye'de gözaltına alınan kışilerin gözleri bağlanıp çınlçıplak so- yularak ölüm ve teca- vüz tehdidiyle tacize uğ- ramalannın ruûn olarak yaşandığı iddia edilen açddamada, bazı işken- ce olaylannın cinsel ve etnik aynmcılıkla bağ- lantüı olduğu savunuldu. Örgütün Türkiye'ye sunduğu öneriler ise şöyle: • Gözaltındaki her- kesin en kısa zamanda adli makamlara çıkanl- masnıı garantileyin. • F ripi başta olmak üzere cezaevlerindeki izolasyona son verin. • Insan haklan ihlalin- den sorumlu olanlan, bu emri verenler de dahil olmak üzere adalete tes- lim edin. işkence altın- da verilen ifadeleri delil olarak kabul etmeyin. Hükümet, ölüm orucunu 'teşvik edenlere' 4 ile 20 yıl arasında hapis öngörüyor Çözüm cezadabulunduANKARA (CumhuriyetBüro- su) - Adalet Bakanhğı, cezaevle- rinde 1 yılı aşkın süredır devam eden "ölünjorudarmı" sonlandır- mak için kendine özgü çözüm buldu. Hükümetin TBMM'ye gönderdığı yasa tasansı ile hü- kümlü ve tutuklulan ölüm orucu- na "teşvik" edenlere 4 yıl, eyle- min ölümle sonuçlanması duru- munda ise 10 yıldan 20 yıla ka- dar hapıs cezası öngörülüyor. An- cak "•teştikurniteliğındeki belır- sizlik nedeniyle bu cezalandır- malann aılelerden başlayıp de- mokratik kitle örgütlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayabile- ceğine dikkat çekiliyor. Adalet Bakanlığı, F ripi ceza- evlerindekı *tecride"yöneliksür- • TBMM'ye gönderilen tasanya göre ölüm orucunu teşvik edenler 4 yıldan başlayan hapis cezasıyla yargılanacak. Ancak "teşviğin" niteliğindeki belirsizlik nedeniyle, cezalandırmalann ailelerden başlayıp demokratik kitle örgütlerine kadar geniş bir yelpazeyi kapsayabileceğine dilckat çekiliyor. dürülen ölüm oruçlannı diyalog kında 2 yıldan 4 yıla kadar hapis yoluyla çözmek yerine. tutuklu \x hükümlü yakınlannı da ceza- landırarak eylemi sonlandırmayı hedefliyor. Türk Ceza Yasası ile Hapisha- ne ve Tev Jaflıanelenn Idaresi Hak- kında Kanun'da Değişiklik Ya- pılmasına Dair Yasa Tasansı, TBMM Başkanhğı'na sunuldu. Tasannın yasalaşması duru- munda, hükümlü ve tutuklulann beslenmesini engelieyenler hak- cezası verılecek. Tasanyagöre, hü- kümlü ve tutuklulann açlık gre- vıne, ölüm orucuna teşvik, ikna edilmelerı ya da kendilerine tali- mat verilmesi de beslenmenin en- gellenmesı olarak kabul edilecek. Açlık grevi \eya ölüm orucu ne- deniyle ölüm meydana gelmesi durumunda, teşvikçiye 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası verile- cek. Bedensel zarann meydana gelmesi durumunda da "teşvjkçT aynı hükümle cezalandınlacak. Hükümlü ve tutuklulann ken- dilerine verilen yiyecek ve içe- cekleri sürekli reddetmeleri halın- de, bu davranışın bırakacağı be- densel ve ruhsal rahatsızlıklar ko- nusunda cezae\i tabibince bılgi- lendirilecekler. Psiko-sosyal hiz- met birimince de bu hareketle- rinden vazgeçmeleri yolunda ça- lışmalar yapılacak. Açlık grevi \e ölüm orucunda- kı eylemcilerden yaşamı tehlike- ye gıren ve bilincinin bozulduğu hekım tarafından belirlenenler hakkında "Lstekkrine bakümak- sızın*' kurumda, olanak bulunma- dığı takdırde hastaneye kaldm- larak tedavi ve beslenme gibi ön- lemler uygulanacak. 'ünölûmünün 63. yıh nedeniyleEmnrvet GenelMüdürü Ke- m a l faü başkanüğmdald yaklaşık 3 bin teşkilat mensubu, .4nıtka- bir'i ziyaret etti. Emniyet Genel Müdürlüğü ve Ankara Emniyet Müdiûiüğü personeii ile Polis Akademisi ve Pölis Koleji öğrencilerin- den oluşan heyete başkanuk eden Kemal Önal tarafindan, teşkiİat mensuplan adına çeJenk konulmasmdan sonra, Atariirk'ün manevi hu- zurunda saygı duruşunda bulunuldu. AnıtkabirÖzel Defteri'ni de imzalayan Önal, deftere şunlan yazdı: "tlkeleriniz, açüğuuz uygarfak yo- lu, gösterdiğiniz hedefler ve ulusumuzun önüne koyduğunuz büyük idealler vazgeçilmez hedeflerimizdir. Bu inançla, bi/Jere emaneti- niz olan Türkiye Cumhurheti'ni sonsuza kadar koruma ve yaşatma kararnlığunız hiçbir zaman yok olnıayacakor." (AA) Tarihi çarşıdaki patlamayla ilgili davada "bomba-tüpgaz tartışması" yeniden başladı Mısır Çarşısı kördüğümü• Önce itirafçı olmaya zorlandığını söyleyen daha sonra da itirafçı olan sanık Alaattin Öğet, bombayı sosyolog Pınar Selek'le birlikte hazırladıklannı iddia etti. ECEVTT KILIÇ Mısır Çarşısı'nda 7 ki- şinin ölümü, 127 kişinin yaralanmasıyla sonuçla- nan patlamayla ilgili ara- lannda sosyolog Pınar Sefek'in de bulunduğu 15 sanığın yargılandığı dava- da yeniden "bomba-tüp- gaz" tartışması başladı. Dosya patlamanın nede- ninin anlaşüması için tek- rar Adli Tıp Kummu'na gönderildi. itirafçı sanık- lardan Alaattin Öğet, bombayı Pınar Selek'le birlikte hazırladıklannı savunarak "BombayıAb- dülmecit Öztürkve Pmar Mısır Çarşısındaki patlamayla ilgili davada 15 sanık yargüanıyor Selek Mısır Çarşısı'na koydu" dedi. Istanbul 4 No'lu DGM'deki duruş- mada sanıklardan Alaat- tin Öğet, tutuklu bulun- duğu Kırklareli Ceza- evi "nden itiraflannın yer aldığı 3 sayfalık bir yazı gönderdığini belirterek cezae\inde can güvenli- ğinin bulunmadığını söy- ledı. Öğet, can güvenliği- nın sağîanması durumun- da, daha geniş açıklama- larda bulunacağını kay- dettı. Mısır Çarşısı 'na konu- lan bombayı Pınar Selek ve Abdülmecit Özrürk'le birlikte hazırladıklannı savunan Öğet, "Bomba parça tesirli boru tipiydL Bomba>ı MKITÇarşısı na Selek ve Abdülmecit Öz- türk koydular. Erdal Na- yır'ı isePınar Selek'in ya- kalanmasma neden oldu- ğu için Abdülmecit Öz- türk'ün taümatrvlaöldür- düm" dedi. Öğet'in eşi Kadriye Se\ r gi ise örgüt tarafindan tehdit edildiği için ger- çekleri açıklamadığını sa- vundu. Sevgi, evli olma- sına karşuı kendisinden hoşlanan sanıklardan Ab- dühnecit Öztürk'ün bas- kısı nedeniyle itirafçı ol- duğunu iddia etti. Abdül- mecit Öztürk'ün, bom- bayı kendisi ile ve Se- lek'in koyduğunu söyle- diğini ifade eden Sevgi, "Abdülmecit Öztürk'ün ahlaka ayn davranışla- nyla örgütün gerçek yü- zünü gördüm" dıye ko- nuşfu. Avukat Ayhan Erdo- ğan dava dosyasına dışar- dan bazı güçlerin sürek- li müdahale ettiğini vur- gulayarak itirafçı Öğet'in sürekli yalan söylediğini savundu. Erdoğan, "Oğetilk ön- ceitirafçı obnası için bas- kı gördüğünü söyledi. Şimdi de itirafçı olduğu için tehdit edildiğini sö> - lüyor. Öğet'te kişiUk bö- zukluğu olabilir" dedi. Mahkeme heyeri, ölüm ve yaralanmalann bom- badan mı yoksa gaz sı- kışmasından mı kaynak- landığınm araştırılması üzerine dosyanın yeni- den Adli Tıp Kurumu Ge- nel Kurulu'na gönderil- mesine karar verdi. Heyet. şu an Alman- ya'da "örgütyönetkisiol- mak" suçundan yargıla- nan PKK yöneticilerin- den Mehmet Tanbo- ğa'nın mahkemede ver- diği Mısır Çarşısı patla- masıyla ilgili bilgilerin Adalet Bakanlığı aracılı- ğıyla istenmesini karar- laştırdı. Gözaltında öldürülüşünün 21. yılı Dostları Dhan Erdost'u andı Erdost'un nıezan başındaki törene ailesi ve dostlan katüdL ANKARA (Cumhurrvet Bürosu) - Yayıncı İlhan Erdost, 12 Eylül döne- minde gözaltındayken öldürülmesinin 21. yıldönümünde mezan başında anıl- dı. Erdost'un mezan başında yapılan ve ailesi ile dostlannın katıldığı törende bır konuşma yapan yazar Vecihi Tîmuroğ- lu. gerçek özgürlüğe ulaşmak için ön- celikle insanların kendi içlerinde özgür- leşmesi gerektiğıni belirterek "İlhan Erdost, kendi içinde özgürleştiği için, diğerinsanların emeklerine saygı duyar- dı" dedi. Türkiye tnsan Haklan Vakii Başka- nı Yavuz Önen, dünya kapitalizminin adaletsizliklerini giderek arttırdığına değinerek "11 Eylül'deAmerika'dager- çekleşen olaydan sonraki gelişmeler. Marksizmve sosyaüzmin birantitez ol- duğunu bir kezdaha kanıtlanııştır" di- ye konuştu. Türkiye Insan Haklan Ku- rumu Başkanı NevzatHelvacı, Erdost"u öldüren 12 Eylülcülerden hâlâ hesap so- rulamadığından yakınırken îlhan Er- dost'un ağabeyi yayıncı-yazar Muzaf- ferÜhan Erdost da şunlan söyledi: "21 yıl önce İlhan'ı burada toprağa yatıran dostian, suskun dağıhrken ar- kalanndan bakrvermiştint 'Hiç olmaz- sa ben konuşayım' demiştim. "Öldü- rüldük. ama ölmedık' dn r ecektim.Kim- seduynıadıbeniİlhan'ısessizbıraknuş- ök toprağa. tki nedenden dolavı: Tür- kiye susturulmuştu ve insanlarİlhan'ın ölümüyie bir kez daha susmuştu. Sus- kun olmak küni zaman. en güzel sözden değerüdirveo gün en değertisözdü sus- kun kalmak." Törene bir iletı gönderen TlHAK ku- rucu üyesi Alparslan Berktay da "Ka- riUer, öldürdüklerini sandıkları anda ölürken a\dırdatanlar a>m anda ölüm- süzleşiyor. tlhan Erdost'lar ölümsüz- dür" dedi. AENDÎLERİNI YAKMŞLARDI Cezaevindeki protestoda iki ölüm ALPERTLRGUT Armutlu'da 4 kişinin öldüğu, 10 kişinin de yaralandıgı "kanh baskuu" protesto etmek için önceki gün F tipi cezaevlerinde kendilerini yakan 4 öiüm orucu eylemcisinden Nail Çavuş ve Ejüp Samur yaşamlannı yitirdiler. ÇHD Istanbul Şube Başkanı Several Detnir, Küçükarmutlu'daki operasyon sırasında "Kimyasal silah kullanıkhğnu'' öne sürdü. Halkuı Hukuk Bürosu avukatlan ise yaşamlannı yitirenlerden ikisinin polis kurşunuyla öldüğünü iddia ettiler. Küçükannutlu'daki abluka sürerken gerginlik Alibeyköy'e de sıçradı. 6 kişinin ölüm orucuna devam ettiği Alibeyköy'deki eylem evinin çevresi de polis çemberine alındı. Küçükarmutlu saîdnleri ve tutuklu yakınlan, operasyon sırasında yangın bombalan ve kimyasal silah kullandığını iddia ederek şunlan söylediler: "Refakatçilerin kendilerini yakma tavn yoktu ve olayda \ aşamlannı yitirenlerden üçü refakatçiy di Cenazelerin ise belden üstü yannuşü ve e\ barabeye çevrümişd. n Armutiu'daİd operasyonu kınamak amacıyla Sincan, Kandıra ve Tekirdağ F tipi cezaevierindeki hücrelerinde kendilerini yakan Nail Çavuş, Kemal Ayhan, Mubarrem Çetinkaya ve Eyüp Samur hastaneye kaldınhnıştı. Istanbul Cerrahpaşa Hastanesi'ne sevk edilen Samur ve Çavuş'un dün ölmesiyle, Hayata Dönüş operasyonu sonrasuıda yasamını yitirenlerin sayısı 79'a çıktı. Cenazdertoprağaverildi Küçükannutlu'daki operasyonda yasamını yitiren Arzu Güler ve Banş Kaş Tunceli'de, Bülent Durgaç Mersin'de, Suttan Yık&z Sıvas'ta geniş güvenük önlemleri altında toprağa verildi. F tipi cezaevlerinde kendilerini yakan ölüm orucu eylemcileri Nail Çavuş ve Eyüp Samur da dün akşam saatlerinde tstanbul'da toprağa verildi. Adü Tıp Kurumu'nda yapılan otopsilerin ardından Samur'un cenazesi, ailesi tarafindan Zübeyde Hanım Mahallesi'ndeki evlerine götürühnek istendi. Ailenin son isteğini engelleyen polis, cenazeyi "zorla" Cebeci Mezarhğı'na defhettırdi. Çavuş'un cenazesi ise Alibeyköy Cemevi'nde yapılan törenin ardından Gazi Mezarhğı'nda toprağa verildi. : JDDİANAMEHAZIR Korucular maaşlannı PKK'ye vermiş DİYARBAKLR (AA) - Şırnak'ın Beytüsşebap ilçesinde terör örgütü PKK adına faaliyetlerde bulımduklan iddiasıyla haklannda Diyarbakır DGM'ce dava açılan, 30'u geçici köy korucusu olan 28'i tutuklu 31 sanık hakkındaki iddianame tamamJandı Savcı Yıbnaz Aktaş tarafindan hazırlanan iddianamede, 31 sanıktan 13'ünün Beytüşşebap'm Ilıcak Köyü Çayderesi ve Cevizağacı mevküerinde bir askerin şehit edildiği, 5 askerin yaralandıgı iki ayn patlamadaki mayınlan hazırlayıp tuzak kuran kişiler olduklan beürtiliyor. İstihbarattaşınujlar Terör örgütü komitesinde yer alan sanıklanû geçici köy korucusu ohnalan nedeniyle Beytüsşebap ilçesindeki askeri noktalar ve güvenük görevlüerinin yapacaklan operasyonlar hakkında edindikleri istihbari nitelikteki bilgiyi örgüt mensuplanna aktardıklan anlatılan iddianamede, sanıklann terör örgütune erzak yardumnda bulunduklan ve örgüte ait silahlan sakladıklan kaydediliyor. iddianamede, geçici köy korucusu olan sanıklann bu görevleri nedeniyle aldıklan maaşlanndan terör örgütune para yardımmda bulunduklanna işaret edilerek sanıklardan bazılannın terör örgütune gehr sağlamak amacıyla uyuşturucu ektilderi belirtiliyor. iddianamede. sanıklardan 16'sı hakkında TCK'nin 125. maddesi uyannca idam, 10"u hakkında TCK'nin 168. maddesi uyannca 15 yıla kadar hapis ve 5 sanık hakkında ise TCK'nin 169. maddesi uyannca 5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear