17 Haziran 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14 EKİM 2001 PAZAR CUMHURİYET SAYFA AFGANIŞTAN'DA SAVAŞ ABD ve îngiltere'den ithal edilen mallardan 'salgın hastahklar bulaşabilir' şüphesi Biyoterör srnırtanımaz• Biyolojik silahlara karşı savunmasız kalan insanlık, Afganistan'a karşı düzenlenen saldırılara katılan Amerika ve îngiltere gibi ülkelerden ithal edilen ürünlere şüpheyle bakıyor. Uzmanlar, "şarbon, veba gibi hastalıklann dünyaya yayılmasını önlemek için ithalat durdurulmalı ya da gelen ürünler karantinada tutulmah" diyorlar. ALPER tZBUL/ÖZLEM GÜVEMLİ ABD'nin Afganistan'a yönelik saldınsı, biyoterör korkusunu da gündeme getirdi. Hemen her sektörde dünyanın dört bir yayına yayılmış olan ABD kökenli şirketler ve ABD'nin dışsatımı, dünya için büyük tehdit oluşturuyor. Olası bir biyolojik saldın sonrası dünya dışsatım yüzdesinin önemli bölümünü elinde bulunduran Amerika ve Îngiltere'den ithal edilecek ürünlerle şarbon, veba, çiçek gibi hastalıklann tüm dünyayı etkıleyebileceğine dikkat çeken uzmanlar, hastahğa neden olan vırüs ve bakterilerin mektup zarflannda bile taşınabıldığıni vurguladılar. Uzmanlar, biyolojik saldınlar sonrası ortaya çıkacak öldûrücü hastalıklann saldınya uğrayan ülkeden yayılmasını engellemenın yolunu, "ithalatı durdurmak veya gelen ürünleri karantinada tutmak" olarak göstenyorlar. Işık Oniyersitesi ve Galatasaray Öğretım Oyesi Prof. Dr. Tolga Yannan, biyolojik sılahlarda kullanılan vırüs ve baktenlenn sporlannın uzay koşullannda bile yaşayabildiklerine dikkat çekerek, gerekli önlemler alınmazsa hastalıklann, saldınya uğraması olası ülkelerden kolayca dışan çıkarak, yayılabileceğini vurguladı. Söz konusu tehditle karşı karşıya kalan ABD, tngiltere gibi ülkelenn ihracat hacminin düşmesınin beklendığıni anlatan Yarman, biyolojik silahlan üreten ülkelerin, bugün tehditle karşı karşıya olan ülkeler olduğunu anımsattı. Yarman şöyle devam ettı: "Bu silahlan üretenler, mutlaka aşılarını ve tedavilerini de geliştirmişlerdir. Bn hastalıklann ithalat yoluyla yayılabileceği düşünülürse ortaya dünyanın ne denli büyük bir tehdit altinda olduğu ortaya çıkacaktır. Çünkü ortaya çıkacak hastauklara karşı getiştirilen Uaçlar, söz konusu ülkelerden ithalat yapan ülkelerin pek çoğunda yeterince yok." Türfclye de dikkatll olmalı Boğazıçı Ünıversıtesı Çevre Bilımleri Enstıtüsü Müdür Yardımcısı Yardımcı Doç. Dr. Ayşen Erdinçler, ABD'ye yönelik biyolojik saldınlara karşı Türkiye'nin de gerekli önlemlen alması gerektiğini vurgulayarak ABD'den ithal edilen ürünlere karşı dikkatli olunmasını ıstedı. Biyolojik silahlara karşı bireysel savunmanın neredeyse ımkânsız olduğuna dikkat çeken Erdinçler, "ABD kendisi dûşünüp, ithalat ve ihracatını durdurmalT dedı. Erdinçler, biyolojik silahlarda, az bulunan mikroorganızmalann seçildiğini anlatarak bu virüsün yayılımının çok kolay olduğunu, bir uçağa bulaşması halinde dahi tüm dünyayı etkisi altına alabıleceğini belirtti. Son gelişmelerden sonra hıjyene daha fazla dikkat edilmesinı ısteyen Erdinçler, "Şarbon, veba gibi hastahklar 1980'lerden beri görülmüyor. Bu virüslere karşı bağışıkhk kazanmanuş olan insan bünyesi hemen etkileniyor ve ani ölümler görülüyor. Örneğin, THY'nin ABD'ye seferleri var. Virüsler, uçak yoluyla çok kolay bir şekilde geniş bir alana yayılabilir" diye konuştu. BİYOTERÖR KORKLSU- New York'ta ortaya çıkan şarbon hastalan Amerikalıları paniğe it- miş durumda. Biyoterör için yoğun güvenlik önlemlen ahnıyor. (Fotoğraf: REUTERS) MAYINLAR Y O Z O N D E N HER GÜN ORTALAMA BİR ÇOCUKÖLÜYOR Afgan çocuklarımn dramı tstanbul Haber Servisi - Afganistan'da 1979'dan bu ya- na iç savaş yüzünden annesiz ve babasız kalan çocuk sayısı 400 bin. Ülkede bulunan ma- yınlar yüzünden her gün orta- lama bir çocuk ölüyor ve 9-15 yaş arasındaki her dört çocuk- tan biri silahh çatışmalara ka- ölıyor. Çocuk Vakn, Afganistan'da yaşayan çocuklarla ilgili, 1979-2001 tarihleri arasıru kapsayan bir rapor hazırladı. Afganistan'ın çocuk gerçeğini doğru biçimde anlamak ama- cıyla hazırlanan bu rapor, Af- ganistan'da görev yapan Bir- leşmiş Milletler'e bağh kuru- luşlann, sivil toplum örgütle- rinin verilerine dayanıyor. Ra- porda, Afganistan'daki 24 mil- yonluk çocuk nüfusunun yüz- de 55'inden fazlasınınkayıtla- ra geçmediği, 0-5 yaş arasında- ki her 5 çocuktan birinin ise 5 yaşma gebneden öldüğü belir- tildi. Rapora göre ölüm neden- lenninbaşmda da ishalli hasta- lıklar, sıtma, solunum yolu en- feksiyonlan, aşryla önlenebilir hastahklar ve doğum öncesi olumsuz koşullar geliyor. Af- gan mülteci çocuk sayısının 1 mib/on 500 bin olarakbelirlen- diği raporda, 6-13 yaş arası ço- cuklann yüzde 70'inin de oku- ma yazma bihnediği ifade edi- liyor. Rapora göre, 1979 yılın- dan beri savaş ve ıç savaş yü- zünden sakat kalan çocuk ve yetişkin sayısı ise 62 bin. Tlmsah gözyaşları Çocuk Vakfi Başkam Mus- tafa Ruhi Şirin, tüm dünyanın Afgan çocuklannın yanında ol- ması gerektiğini kaydederek "Amerika'nuı çizmek istedi- ği yeni dünya haritasının, in- sanlığın vicdanında onaylan- mayacağından eminim.Tim- sahın gözyaşlanna benzeyen Amerikan yardımından ön- ce bu ödevimizi yerine getir- meliviz'' dedi. DR GÜNAY CAN: Karantina mümkün değil Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde Halk Sağlığı uzmanı olarak görev yapan Çevre için Hekimler Derneği Başkam Dr. Günay Can, hastalıklara neden olan bakten sporlannın, üzerinde yapılan çahşmalara göre uzun süre yaşayabileceğını belırterek "Söz konusu virüs ve bakterilerin, saldınya maruz kalan ülkeden dışan çıkması teorik olarak mümkün. l nutmayalım ki bu canlılar mektup zarilanyla bile gönderilebiliyor" dedı. Can, Amenka'da gıda üretım sektörünün sıkı denetım altında tutulduğunu belırterek "Gıda ürünlerine üretim esnasında böylcsi bir saldın yapmak Amerika'da zor görünüyor. Ancak bu dunım, yabancı ülkelerdeki Amerikan gıda şirketlerini hedef haüne getiriyor" diye konuştu. Vlriisler Hastalıklara yol açan virüslerin "A sınıfi" ve "B sınıfi" ajanlar olarak ıkıye aynldığmı behrten Can, "A sınıfi" ajanların "B sınıfına" oranla çok daha tehlıkelı olduğunu ve şarbon, veba, çiçek, ebola gibi hastalıklara "A sınıfi" ajanlann neden olduğunu ifade etti. Biyolojik saldınya maruz kalan ülkelerden yapılan dışalımda karantina uygulaması yapmanın da pratik olarak mümkün olmadığını belırten Can, "Karantina ancak nedeni belirli durumlarda başarüı bir yöntem olur" dedı. Can, en etkin savunma yönteminin de kaynağı belli olmayan ürünlen tüketmemek olduğunu söyledi. ÎŞLETMELER: ~ Fast-food'lar tehlikeli değil Türkıye'de faaliyet gösteren ABD kökenli gıda firmalanndan Mc Donald's Halkla llişkiler Müdürü Serap Gökçebay, tüketiciye sunduklan ürünlenn yüzde 98'ini Türkıye'deki üreticiden karşıladıklannı belirterek yurtdışından getirilen yüzde 2'lik bölümünü ise sadece bardak ve bazı ambalaj malzemelerinin oluşturduğunu ifade ettı. Burger King yöneticileri ise ürünlerinin yüzde 90'ını Türkiye'den, yüzde 10'unu ise yurtdışından karşıladıklarmı belirttiler. Penetlm yoğun Burger King'den yapılan açıklamada, "sıcak kakao", "Beanburger", "Fish Royale", "Apple", "Cherry Pie" ile "salata sosları" ve "portakal suynnun" ithal edilen ürünler olduğu belirtildi. Herikı firmanın yöneticileri de ürünlerin çok sıkı denetim altmda tutulduğunu ve herhangi bir tehlikenin söz konusu olmadığını savundular. Tatilcilerin %10'u reklamla, %90'ı tavsiye ile kendi otellerini bulurlar... Restonnt î Havuz Ajaçtorm sıkhğuKlan Oenız görjntusurıu çekemedık Gertn gtoün C lub Onent, Antık Çağın adalet, sağlık ve banş ıçın buluşma merkea olan Oren'de denıze "sıfır" bınbır yıldızlı bir tatıl koyudur Homeros'un doğum yen "Işıklar Sahılrnde, Dünyanın atmosfennde oksıjen oranı en yuksek ıkı noktasından bin olan Edremrt Korfezı'nde, Zeytın Rıvıerası'ndadır Club Onentte, Ege sıtılınde yapılmış 62 dubleks yapının her daıresı 2-4 veya 4-6 kışılık aıleler ıçın tasarianmış, ıçlennde duş/WC ve telefon olan odalardan oluşur Tum kapılar dev bir botanık bahçesıne açılır Bahçe bıter. ıncecık kumlu plaı başlar Ozuriuler ve engellıler ıçın tumuyle duzayak, veıetaryenler ve dıabetıkler ıçın sorunsuz tatıl Gunluk doktor vızıt 17Eylûl-31Bam2001 KişitefiYP 17.000.000 TL,0-12yaj ücretsiz, (3.)-4.-5.-6. kifiler 10.000.000 TL Club Orient Holidav Resort, Ören-Burhaıme Tel: 0.266.416 53 54 - 416 34 45 • Fax: 0.266.416 40 26 talftCaftııt Örende yer alan ClubOrient uluslararası sanatçıların. arkeoloalann *e ceyrecllerln günumünlekl Bulmma MerKezltHr. \*wwciub-onent com NEVŞEHİR SULH HUKUK MAHKEMESİ'NDEN Sayı 2001 lHEsas 2001 561 Karar Davacı Salım Aslan tarafından da\alı Melıha Gözlük- lu hakkmda açılan ıpoteğın kaldınlması davasının >apı- lan duruşması sonunda Nevşehır ılı merkez \lçe tbrahımpaşa Mah Karataş mevkıı 19 K2 pafta. 1430 ada. 10 parsel sayılı taşınmaz üzenne konulan 1 408 000 - lıra ıpotek Türkıye Vakıflar Bankası Nevşehır Şubesı'ne yatınldığından taşınmaz üzenndekı ıpoteğın kaldmlmasına karar venlmıştır Davalı Melıha Gozlüklu'nün yukanda hükütn özetı ya- zıh mahkememızın 2001/114 Es 2001 561 Kr. sayılı ı'la- mına karşı da\alının herhangi bir ıtırazı \ar ise ılan tan- hmden ıtıbaren yasal sûre ıçensınde ıtıraz etmesı, aksı takdırde kararın kesınleşeceğı teblığ yenne kaım olmak üzere ılan olunur. 3 10 2001 " Basm 58165 SARIYER SULH HUKUK HÂKtMLİĞl'NDEN Sayı 2001 967 Mahkememızın 2001 967 Esas 2001 1006 karar sayılı ılamı ile Gazıantep, Merkez, Kepkep, Cılt 077 03. sayfa 18, kütuk 78"de nufusa kayıtlı Mehrnet Sabn ile Zube>- de'den olma 1329 doğumlu Asıye Özölçer'e rahatsızlığı nedenıyle hacır altına almarak kendısıne yıne Gazıantep. Şehıtkâmıl. Kepkep, cılt 0030, aıle sıra 0078. sıra 0016'da nüfusa kayıtlı Ahmet ile AsıyeVien olma 1936 doğumlu oğlu Ekrem Özölçer vası olarak atanmıştır Hüküm özetı yenne kaım olmak üzere ılanen teblığ olunur Basırr 58745 İZMİR 9. ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞl'NDEN Esas No 2001 255 Davacı Buca Beledıye Başkanlığı \ekıh tarafından davalılar Sabn Özturk. Nadıde Fırat \e Gülfeda Öztürk aleyhıne açılan 16. maddeye göre tescıl davasında da- valılar Gülfeda Öztürk ve Sabn Öztürk'ün 139. Sok. No-1 D:3 Buca- Izmır adresterine çıkartılan davetıye- ler bıla ıade edılmış zabıtaca yeni adresı bulunamadı- ğından gazete ile ılan yapılmasına karar venlmekle da- valılar Gülfeda Öztürk \e Sabn Öztürk'ün 25.10 2001 günü saat 9.30'dakı duruşmaya bızzat gelmelen veya kendılennı bir vekılle temsıl ettırmelen aksı takdırde duruşmaya yokluklannda de\am edılıp karar venlece- ğı dava dılekçesı yenne kaım olmak üzere ılan olunur. Basın: 58018 KARPUZLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN HÜKÜM ÖZETİ DosyaNo. 2001 11-25 Davanın kabulüne, Aydın ılı, Karpuzlu ılçesi, Hatıp- kışla Köyü. 11 cılt. 49 hane No'da kayıtlı Mustafa ve Ayşe kızı 01.09.1936 d.lu Emır Dudu Döver'ın (Öz- can), Ayşe olan ana adının ıptalı ile ana adının Alıye olarak düzeltılmesıne, nüfus kayıtlanna bu şekilde tes- cıhne karar venlmış olup. ılanen teblığ olunur. Basın: 58396 PAZAR ORHAN BURSALI Müslüman Parü?! Yazıişlerınde a^daşlarımatakılıyorum: Ya- hu Tayyip ErdoÖ an . Atatürk'e bile referans veriyor, yine beğe n m iy° r s u n u z - Daha ne yap- sın adam!... Güimüyorlar ve "Cephemizgeniş- liyor" diyorlar... Almanların haftalık analiz ga- zetesı Die Zeit'm kullandığı başlığa gözüm ta- kılıyor. Erdoğan' n bir umut ışığı olabileceğini belirtiyordu! Ney ın umut ışığı? Başta Alman- lar olmak üzere, Amerikalılar ve Türkiye'yi "fık- re ve yönetilmeye muhtaç" statüsünde aören diğer yabancılar. bize ıkıde bir "ılımlı islam yönetimi" elbisesı gıydırmeye heveslıdir.. 1980'lenn başıpdan itibaren Amerikalılar, kaz kafalı bir generalm eliyle Türkıye'ye bu elbıse- yi neredeyse yarı yarıya giydirmeyi başarmış- tı. ABD'nin yeşıl kuşak politikasının Doğu ucunda da başka bir kaz kafalı general, Ziya Ül Hak oturuyofdu. Ziya Ül Hak orduyu şeri- atın baş uygulayıcısı ve koruyucusu haline ge- tırdi. Bugün Pakistan'ın içinde bulunduğu aç- mazı görüyoruz. Bizimki de çok çalıştı, ABD'- den epey aferın aldı, anayasayı da değiştirdi, Islamcı-şeriatçı politikaların toplumu ve dev- letı kuşatmasını sağladı, ancak orduya gücü yetmedi. Yakın zamana kadar, Amerikalı Abramoviç gibi polıtıkacılar da Türkiye'yi laik ülke yapısın- dan "kurtarıp", "ılımlı İslam" rayına oturtmak için epey ter dökuyorlardı. 11 Eylul saldınsı, belki Abramoviç ve arkadaşlarının bu düşieri- ni bıtirmıştir... Bugün de düne kadar şenatçı ve elde kılıç söylemlerle "yükselen", İslam referanslı Tay- yip Erdoğan sahnede ve Türkiye'nin "sorvn- larını çözmeye" aday!... Erdoğan hem kendi- si "ılımlaştım!" mesajları veriyor, hem de Tür- kiye'ye "ılımlı İslam" politikası giydirmeye ça- lışan ve bunu ülkenin temel zaafı olarak gören çevrelerce one doğru itekleniyor! • • • Buradatemel bir yanlışlık veya bir sorun var: Türkiye'nin yönetimi için nıye "din faktörü", parti söyleminın ana eksenine oturtuluyor? Bunu, "ırk faktörü"ne sarılanlar ıçın de söy- leyebiliriz. Sorular sormakta yarar var. Soru sorduğu- nuzda, bazen bu soruların yanıtları da içerdi- ğinı görürsünüz. Veya, biri çıkar yanıtlarını di- le getırır... Zorluklar içinde bulunan bir ülkenin ekono- mik, kalkınma, uygarlaşma, küttür, bilım vetek- nolojı, dış polıtika sorunları "din faktörü" veya "ırk faktörü" ile nasıl çözülecektir? "Din" veya "ırk" faktörleri, sorun çözücü si- hırlı araçlar mıdır? Bu araçlar bugüne kadar dünyada ve Türki- ye'de hangi sorunları çözmüştür? Bir örnek var mıdır, varsa nedir? Anadayanakları "Türkırkı", "İslam" vb. olan siyasal kuruluştarın ülke sorunlarına akılcı çö- zümler getirmesi beklenmelı midir? Bu partiler, aslında, toplumda güçlü temel- leri bulunan ırk ve din faktörlerini kullanarak seçmen, oy toplamayı amaçlamıyor mu? "Din"faktorünü, kendilerini her durumda su üstünde tutacak "fil ayağı" olarak görmüyor- lar mı? Din faktorünü ana söylemi yapan partiler, si- yasal rekabette haksız bir üstünlük sağlamı- yor mu? ••• "Müslüman demokratlar veya demokrasi" yaftaları veya kavramları, demokrasiyi ve siya- sal hayatı din adına zorlamadır. "Müslüman" yaftasını asan parti, dıne, ülkeye ve dığer si- yasal partilere haksızlık ve saygısızlık etmek- tedir... Bu ülkede yaşayanların çoğunluğunun referansı İslam dinidir. İslam dini, hemen her- kesin ortak kültürüdür. Bir ortak kültürü tek başına sahiplenmekle ve bu kültür üzerinde te- mel bir politıka gütmekle, kişisel, grupsal ya- rarlar umulmaktadır ve bu "sivıl siyasetin" ru- huyla çelişir. Ayrıca ve en bnemlisi: 'Din'i siyasal güç oluşturmada kullanmak, bu siyasal ekıplerin ülkenin gerçek sorunlarını sahiplenerek, yara- tıcı çözümler üreterek, bütün ülkenin sınerjisi- ni oluşturarak, akıl yürüterek ve tartışarak ger- çek politikalar geliştirmesine ve çözüm odak- ları oluşturmasına olanak vermez. Alın terı dökmeden, din rüzgârıyla yelken aç! Dinin dünyevi hıçbir sorunu çözmediğini ve bir uygarlık yarattığmın görülmediğini bilme- yen, sadece üç mılyonu gazete ve kitap oku- yan, bir okulda okumuşluk oranı sadece 4 yıl olan 70 mılyon nüfuslu bir ülkede, dıni tahrik veya dinsel duygulara seslenmek, her zaman oy getirir! Değil mı Tayyip Bey! obursaliv cumhuriyet.com.tr TUNCELİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN 2001 247 Davacı DSİ Genel Müdürlüğü vekılı Av Mehmet Özmen tarafindan da\ah Hüseyın Arğuç aleyhıne mah- kememızde açılmış bulunan kamulaştırma bedelının tespıtı ve tescıl davasınm yapılan açık yargılaması sıra- sında mahkememızın 17.09.2001 tanhh duruşmasında venlen ara karan gere|mce-. Davalı Hüseyın Arğuç'a aıt Tuncelı Ilı Merkez Ata- türk Mahallesı Rostan Me\kıınde kaın 139 ada 8 par- sel nolu taşmmazın 1190.71 m2'sı DSt Genel Müdür- lüğü tarafından kamulaştınlmış olup. ıbraz edilen bel- gelerden kamulaştırmibedelı konusunda taraflar anla- şamadıklanndan, karmılaştınlan taşınmazın bedelının tespıtı ile DSİ Genel Müdürlüğü adına tescılıne karar venlmesı ıçın 16 08 2f)01 tanhınde DSİ Genel Müdür- lüğü vekılı Av Mehmtt Özmen tarafından Tuncelı As- lıye Hukuk Mahkemenne dava açıldığı ılanen duyuru- lur. 21.09.2001 Basın 57748 NAZİLER KİTAPLAIU SOKAKLARA YAKMAK İÇÎN YIĞIYORDU KOfa4N, HAKSIZ KAZANÇ İÇİN Y1ĞIYOR İKlSİNtiDE GÖRÜNÜMÜ1ĞRENÇ' Bilim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birüği BESAM)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear