26 Haziran 2024 Çarşamba Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet İnıtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Ya\ınYönetmenr İbrahim Istıhbarat CengizYıldırım • Ekonomı ÖzlemYu- Yıldız • Yazıışlen Müdürii Sal- z a k • ^ultur Egemen Berköz • Spor_ Abdülkadir • ,,„„.. * c ~ m m ! « r j v Y ücelman • Makaleler Samı Karaoren 9 Du- ımAlpasian •Sorumiu Mudur z e ] ( m e A b d u | | a h Y «ıcı • Bıleı-Belee Edibe Buğ- Fıkret llkız • Haber Merkezı r a • \urt Haberlen Mehmet Faraç# AvrupaTem- Müdürü. Hakan Kara sıkısı Güra\ Öz Yayın Kurulu Ilhan Selçuk (Başkan). Emre Kongar (Danış- man). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkaya, Şükran Soner, İb- rahim Yıldız. Orhan Bursalı. Mustafa Balba\. Hakan Kara. Ankara Temsıleısı Mustafa Balba> Ataturk Bul\an No 125.Kat4, Bakanhklar-Ankarafel 4195020("hatl. Faks 4(9502" • Izmır Tems,ılcısı Serdar Kızık. H Zı\aBI\ 1352 S 2 3 Tel 4411220. Faks 44191 r # Adana Temsılcısı Çetin Yiğenoğlu, lnönü Cd 119S \o 1 Kat l.Tel 363 12 11, Faks 363 12 15 Muessese Müduru Erol Erkut 9 Koordınatör Ahmet korulsan # \fu- hasebe Biilenl \ener 9 Idare Hüse\in Gürer 9 Satış Fazilet Ku/a REKLAM: P.M. Ltd. Şti. • Genel Mudur Gülbin Erduran • Koordınatör Reha lşıtman#Gene! Müdür\ rd Sev- da Çoban • Fınamman Muduru Çetin Erduran Tel 0212 514 0" 53 -513 84 6U-61 Faks 0212 513 84 63 )a\tmla}an ve Basan: ^*nı Gun Haber \ıansı. Basın ve'îaMncıhk A ^ Tükoc-İn C ad '°->l CajaloşŞlu ' 4 " 4 tstanhul PK 246-Sırkecı -44-5 htanhul lel ıtı 2121512 05 05(20 hatl Faks ı02i:ı5n85 95 vv\\u.eumhunvet com.tr 14EKİM2001 tmsak: 5.40 Güneş: 7.07 Öğle: 12.57 Ikmdi: 16.01 Akşam: 18.35 Yatsı: 19.55 V2Kya ilgi • İstanbul Haber Servisi - New York'un renklı dünyasını 2000 Yaz sezonundan itibaren Vakkoroma'da yaşatmaya başlayan V2K koleksiyonu büyük ilgi gördü. Vakkoroma V2K, en çılgın trendleri bile cesurca uygulayan, kendinden emin, neşeli ve modayı kişiliğiyle birleştirenlerin vazgeçilmezi oldu. Uykunuzu kısa tutun • İSTANBUL (ANKA) - Araştırmalara göre, kısa ve uzun sürelı uyuyanlarda kışılik özellıkleri farklılık göstenyor. Psıkolog Prof. Dr. Zuhal Baltaş, yetışkinler ıçın uyku süresinin 7 saat dolayında olduğunu kaydettı. Kısa uyuyanlann daha enerjık ve dışadönük olduğunu vıırgulayan Baltaş. "Bunakarşılık uzun uyuyanlann daha sıkıntılı. kendilerinı ve çevreyi eleştirme eğılımınde, kendilerine gü\enleri zayıf. politık \esosyal sıstemle çatışmalannın daha fazla olduğu bıldınlmıştir'" dedi. Türkiye'de açlık sının • AıNKARA (ANKA) - Türkıye'de nüfusun yüzde 8.5'i açlık sınınnda yaşarken yetersız beslenmenin Türkiye'deki çocuklann gelişımini tehdit ettiği bildinldi Sağlık Bakanlığı Ana Çocuk Sağlığı ve Aile Planlaması Genel Müdürlüğü'nün verilerine göre beş yaş altı çocuklann yüzde 16'sı kronik beslenme yetersizliği ile karşı karşıya. Türkiye'de beş yaş altındaki çocuklann yüzde 16'sı yaşına göre kısa. yüzde 8.3'ü yaşına göre zayıf, yüzde 1.9 u ise boyuna göre zayıf bulunuyor. Zeugma mozaiklerinin onarımı • GAZİANTEP (AA) - Gaziantep'teki Zeugma antik kentinden çıkanlan mozaiklerin restorasyonu sürüyor. Mozaiklerin restorasyonu projesinde görev alan restoratör Celal Küçük, 6 mozaiğin restorasyonunu tamamlayarak sergilenmeye hazır duruma getirdiklerini bildirdı. Czerinde çalışılan 5 mozaiğin restorasyonunun yıl sonuna kadar tamamlanacağını belirten Küçük. "Restorasyon çalışması tamamlanan mozaiklerin yüzölçümü toplam 150 metrekare" dedi. Afganistan'a düzenlenen operasyonun Avrupa ve Akdeniz, de turizmi etkilemediği açıklandı Turizmdepaniğe gerekyokBÜLENT ECEVİT ANTALYA - New York'takı saldınlar ve Afganistan'a yönelık operasyonun, dünya turizm hareketlihğinde, özellıkle ABDye giriş çıkışlarda azalmaya neden olduğu, Avrupa ve Akdeniz'i ise etkile- mediği açıklandı. Krizler nedeniyle tur operatörleri ve acentelenn, 2002 sezonu için fiyat ındirimi teklıfi yaptığına dik- kat çeken turizmciler, özellikle otelcile- rin bu konuda soğukkanh olmalannı is- tedı. 2001 turizm sezonunun, yılhk hedefle- ri etkilemeyecek kadar küçük sapmalar- la sona ermesi bekleniyor. Eylül ve ekim aylannda yüzde 5 oranında bir iptal ol- duğu tahmin edıliyor. Akdeniz Turistik Otelciler ve tşletme- ciler Birlığı (AKTOB) Başkanı Ahmet Barut ve Alanya Turistik Işletmeciler Derneğı (ALTtD) Başkanı Müfit Kap- tanoğlu birlikte yaptıklan açıklamada, her krizde olduğu gibi savaş ortamından da menfaat sağlamak isteyenler olduğu- na dikkat çektiler. "Bazı Acente/Tur Operatörü partnerlerimiz otelleri do- laşarak 2001-2002 kış sezonu ve özel- likle 2002 yaz sezonunu kapsayan fiyat kırma, ekstra aksiyon gibi taleplerde bulunmaktadır. Bu talepleri çok erken ve yersiz buluyoruz" diyen Barut ve Kaptanoğlu, şöyle devam ettiler: "Şu an yaşadığımız olayların otelle- rin fiyatları ile alakalı olmadığını dü- şünüyoruz. Krizi aşmak sadece fiyat- lara kalırsa konaklama sektörü olarak fedakârlığa hazırız. 11 Eylül sonrası ve uçak kazaları ile 7 Ekim gecesi baş- layan bombardımamn ne zaman bite- ceği konusundaki belirsizlik tüketiciyi beklentiye itmektedir. Ancak 200İ- 2002 kışı için Antalya'da yapıldığı ön- görülen rezervasyon miktarının,geçen vılın rakamlarından fazia olduğu da unutulmamaüdır." AKTOB Başkanı Ahmet Barut ve AL- TlD Başkanı Müfit Kaptanoğlu, Ingilte- re hanç hiçbirAvrupa ülkesinde katalog- lann çıkmadığını bu nedenle 2002 yaz sezonu içın fiyat indirimı teklıflerini za- mansız bulduklannı ve ticari ahlakla da bağdaştıramadıklannı vurgulayarak, otelcılerin soğukkanh olmalannı is- tedıler. Şaşırtan defile Çeviri Servisi - Paris'teki moda haftasında 2002 yılı ilkbahar- yaz hazırgiyim koleksiyonu sergilenen Fransız modacı Laurent Mercier defileyi izleyenleri şaşırttı. Koleksiyonda beyaz rengini kullanan Mercier, kimi tasarımlarında munıva gibi, gözler hariç tüm vücudu elastiki bir kumaşla kaplarken, kimilerinde ise mankenin başını örttü, altına ise bikini üstü ile pantolon giydirdi. Kimi mankenleri omuzları açık, dekolte clbiselcrle podvuma çıkanrken başlarını tüllü başlıklaria örttü. Tabii. defile bu kadar çok çelişkiyle dolu ve günlük yaşamda giyilmesi zor kilıkla dolu olanca izleyenlere de şaşırmak düştü. Mercier'nin neden esinlenerek ve ne amaçla bir hazırgiyim koleksiyonuna bu tür kıyafetleri kattığı sorusuna ise "Dünya basınının dikkatini çekmek amacıyla" en uygun yanıt oldu. (Fotoğraflar: REUTERS) ÖLÜMLERAZALDI ABD'de yaşam süresi yükseldi CHICAGO (AA) - ABD'li yetkılıler, ülkede yaşam oranının yenıden yükselerek 76.9 yıla çıktığını duyurdu. Ülkede cinayet, intihar. kazalann yanı sıra ınme, şeker, kronik solunum yollan ve kronik karaciğer hastalıklan ile AIDS'ten ölümlerin geçen yı 1lara göre azaldığı açıklandı. Ulusal Sağhk Istatıstik Merkezi'ne göre, ABD'de genel olarak ölümlerin yaşlılıktan doğan Alzheimer, grip, zatürree, karaciğer hastalıklan, yüksek tansiyon ve kan enfeksiyonundan meydana geldiği bildinldi. 1999 yılında ülkede her 100 bın kişiden 877 kışi ölürken bu oran 2000 yılında 873'e düştü. Yaşlılar arasındakı ölüm oranının da düşerekher 100 bın kışıde 872.4'ü bulduğu belirtildi. Bebekler arasındakı ölüm oranı ise 2000 yılında 6.9'a düştü. Bu oran 1999 yılında 7.1'igösteriyordu. Erkeklerin hâlâ kadınlardan önce öldüğünü belirten ABD'li uzmanlar, ülkede erkekler arasındaki ortalama yaşın 74.1 olduğunu açıkladı. TYS Genel Başkanı Bektaş. Ödüllere politika kanşıyor NobeVde ayrıcalık iddiası İSTANBUL (AA) - Türkıye Yazarlar Sendıkası (TYS) Genel Başkanı Cengiz Bektaş, bugü- ne kadar Nobel Edebıyat Ödülü kazanan yazarlann ülkeleri ile Türk edebiyatı kıyaslandığında aynmcılık yapıldığının görüle- bileceğini söyledi. Bektaş, Yaşar Kemal, Melih Cevdet Anday ve Fazıl Hüsnü Dağlarca gibi isimlenn sadece Türkjye'nin konulannı dile ge- tirmedıklennı. uluslararası dü- zeyde yapıtlar verdıklerini ifade etti. Bu isimlenn, pek çok insan- dan fazla Nobel Ödülü'nü hak ettiğiru ıfade eden Bektaş, "Ter- si söylenmeye çaüşüsa da bu işlere politikanın karıştığını kabul etmek zorundayız. Ede- biyatımız birçok ülkeninkin- den daha köklü. Nobel Ödülü alabilecek düzeyde en az iki elin parmakları kadar yazarı- mız var" diye konuştu. Bir Türk edebiyatçısmın bu ödülü almasını beklemenin ken- dilerinin hakkı olduğunu dile ge- tıren Bektaş, ödülü gereğinden fazla önemsememek gerektiğini de vurguladı. Bektaş, şunlan kaydetti: " Yaşar Kemal, Anday, Dağ- larca ve Nâzım Hikmet gibiler, bu ödülü alsa da, aimasa da değerleri tartışılmaz. Nâzım'ı önce biz değerlendireceğiz. Bi- zim verdiğimiz değer, Nobel'in verdiği değerden çok daha yu- karıdadır. Yaşar Kemal, Nobel alması durumunda Türk insa- nının gözünde 10 basamak yu- kanya çıkmayacak. Bugün ne- redeyse yine orada kalacak. Aziz Nesin, eğer başka ülke- den olsaydı herhalde 5-6 kez bu işe layık olduğunu ispat ederdi." ' AL GÖZÜJM SEYREYLE /IŞIL ÖZGENTÜRK Ben de uzmanıml Danimarkalı eğüimciler Cumhuriyet'te Türkiye'ye eğitim ve sosyal amaçlı bir gezi düzenleyen Danimarka'nın Frederiksborg ili iş ve işçi bulma kurumundan bir grup, gazetemizi ziyaret erti. Danimarkalı ziyaretçiler, Cumhuriyet gazetesinin işleyişi ve işlevi üzerine bilgi aldılar. Gazetemizin bütün senislerini dolaşan Danimarkalı grup Genel Yayın Yönetmenimiz İbrahim Yıldız ile de görüşerek ABD'deki terörist saldınlar ve Afganistan'a düzenlenen operasyon ile ilgili görüş ahşverişinde bulundular. Danimarkalı grup İbrahim Yıldız ile göriişmeleri sırasında Türkive'nin en eski ve köklü gazetesini ziyaret etmekten duyduklan memnuniyeti dile getirdiler. Frederiksborg ili iş ve işçi bulma kurumu yetkiüleri. gezi amaçlarının. Türk ve öteki göçmen gruplara hizmet veren Danimarkalı danışmanlara. lise ve dengi okullarda görev yapan yöneticilere, rehber öğretmenle Türkive'nin eğitim sistemi, iş ve sosyal yaşamı üstüne sağlıklı bilgi aktarmak ol duğunu belirttiler. Danimarkalı ziyaretçiler, bugün ülkelerine dönecekler. Bu ülkeye bayılıyorum, bir olay olmasın kah\ edekı Mehmet Efendi- den, sokaktaki çocuklara, bürokra- tmdan gazetecisine kadar hemen herkes ahkâm kesmeye başhyor. A- ma hangi konuda olursa olsun, bu bıber fiyatlannın belirlenmesi de olabilir, bir cinayet olayının aydın- latıhnası da olabilir, kalkınma stra- tejisi de. Şimdi günün gözde konusu savaş. Afganıstan bombardımanının baş- lamasından çok değil ikı gün sonra ülkede tele\ ızyona çıkmayan adam kalmadı. Herkes ama herkes uzman. Bazılan adeta harekâtın kurmayı gi- bi. Bazılan sanırsın birbıri ardına patlatıldığı söylenen füzelerin plan- lannı çizip ıçine bombalan >erleş- tirmiş. bazılan adeta bir sınır çizme dâhisi, bazılan da cep telefonuyla sabah akşam Pentagon'la konuşu- yor. En çok da haber spikerlerine ba- yılıyorum. Uzmanlarla konuşan bu kişiler işi onlardan çok daha iyi bi- liyorlar. öyle böyle değil, neredey- se Amerika'ya çağnlıp harekâtın başına geçirilecekler. Nerede, ne za- man bunca bilgilendiler, her biri ne zaman birer strateji. dış ilişkileruz- manı kesildi, bilemiyorum. Bütün bunlara bakıp "Tanrım aklımı koru" diyorum, ama ohnu- yor, ne yapalım ben de bu ülkede yaşıyorum \e bu genel durum bana da bulaştı. Herkes ahkâm keser de ben kesmez miyim? İster ınanın is- ter inanmayın, dün alcşam oturdum ve tam bir saat düşündükten sonra ben de savaş senaryolanmı yazdım. Çorbada ruzumuz olsun. Bu arada ufak bir sır vereyim, senaryolara yardım edenler var. Kimler mi. bu ara dolaştığım yerlerdeki masum ki- şiler. Onlara hiçbir telif ödemiyo- rum, fikirlerinin yazıldığına şükret- sinler. Birinci senaryonun adı: "Ameri- ka Ayvayı Yedi." Fikir verenler, si- nemadaki yer göstericı, Taksim'de- ki kestane satıcısı ve tabiı geliştiren ben! Senaryo şöyle: "Arkadaş,bu sa- vaş öyle üç dört gün değil aylarca sürecek. Bu arada Amerika'daki panik ve korku giderek artacak. Hastalıklar, metrolarda patlama- lar, bomba kamvonlar derken Amerikan halkı cümleten para- noya krizine girecek ve Amerikan ekonomisi çökecek. Çünkü kim- seler evinden dışarı çıkmayacak, çikolata. cips almayacak, labora- tuvarlarda defalarca incelenmiş ve tehlikesiz olduğu saptanmış su en değerli madde olacak. Sokak- lar, barlar, işyerleri ıssızlaşacak. Holl\"vvood bile çökecek. Çünkü yeni yapacakları hiçbir fîlm haya- tın içinde yaşanan paranoyayı an- latmaya yetmeyecek." Nasıl, mükemmel bir senaryo de- ğil mi? tkinci senanonun adı: "Humey- ni'nin Düşleri Gerçek Oldu." Fik- ri \erenler, kapımın önünde kurulan pazardaki askı satıcısı ve bir Tango İTİM4VM YAZfUR • = : I • hocası. Tabii fikri geliştiren ben. Bu senaryo da şöyle: Amerikan saldınsı o kadar insafsız boyuta ula- şacak \e insan haklan öylesine çiğ- nenecek ki, sittin sene bir araya ge- lemeyen Afganistan. Pakistan, yu- kandaki Tacıkistan ve Özbekistan halklan bir araya gelip Orta As- ya'nın göbeğinde bir Orta Asya Is- lam Cumhuriyeti oluşturacaklar. Ve birden ku\-\etten nasıl bir güç doğ- duğunu görecekler. Bu bölgeyi pay- laşmaya çalışan Ruslar, Ingilizler ve Amerikalılar şaşkınlık içinde avuç- lannı yalayıp yenı güç alanlanna doğru yönelecekler. Tabii burada bir Çin faktörü var. Onun için ayn bir senayro var, biraz sabredin. Hemen üçüncü senaryoya geçi- yorum. Bu senaryonun adı: "Su Uyur Ruslar Uyumaz." Bu konu- da son derece ıddialı bir yazar kad- rosu var. Ayakkabı ve çanta tamir- cisi Hüsnü Bey, bizim mahallede köpeklen gezdiren kapıcı Kerim v e emekli albay Nihat Beyefendi. Bu senaryoya benım katlulanm çok az. Efendım, Ruslar her zaman işi çok konuşmadan bitınrler. Renkle- rini de pek belli etmezler. Şimdi sız onların Amerika'yı destekledikleri- ne bakmayın. Bu bir taktık sorunu. Ruslar mutlaka gizlice her türlü ça- lışmayı yapmaktadırlar. Ve ne za- man ki, Amerika kara ordusunu Af- ganıstan dağlanna salacak, ışte o za- man Ruslar gülümseyecekler. Geril- la savaşı sonunda perişan hale gelen Amerikan kuvvetlennin en zayıf anında, Ruslar taptaze kara güçle- riyle Afgamstan'a girip orayı işgal edecekler. Ve sonuçta Afganıstan'da da tıpla Berlin Duvan gibi bir du- \ar oluşturulacak. Çünkü görüldü kı, dünyaya her zaman Berlin Du- van gibi bir du var gerek. Başka tür- lü denge tutrurulamıyor. Dördüncü senaryo Çin ve İngilte- re ağırlıklı. Aynca iki adlı. Bir ad "Sabreden Derviş Maü Götür- müş". Öbür adı da "İngiltere, Sö- mürgelerinden Asla Vazgeçmez". Bu konudaki kaynaklar, sucu İs- mail Efendi ve tarih hocası Meral Hanım. Bu senaryoya göre Çin, Do- ğulu sabnyla bekleyecek. önce Amerikan ve müttefik ordulan Af- gan dağlannda yok olacak, ardın- dan Rusya ya Allah diyecek, ama o da dağlarda yıpranacaİc ve işte o za- man en az bir milyon Çinli'yi Afgan sınınndan içeri sokan Çin her şeyi ele geçirecek. İngiltere ise bütün bunlann so- nunda, bu kadar yalakalık yaptıktan sonra belki eski sömürgelerinden biraz toprak almayı başaracak ve yeni sömürgeciliğe ilk adımı atıp orada bir valılik kuracak. Ve golf. o bölgede yeniden moda olacak. Eyvah, yerim iyice azalmış. Ama daha bir yığın senaryom var. Neyse onlan da başka bir sefer Türk hal- kjnın, Pentagon'un ve de cümle dünyanın bilgisıne sunanm. Hoşçakalın. seyreyle2002 a yahoo.com
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear