Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 OCAK 2001 SALI CUMHURİYET SAYFA
Mehmet@cumhuriyeLcom.tr
enter
.net
MEHMET
SUCU
Internet büyüyorapılan araştırmalara göre,
internet ûzerinden ticaret
hacmi 2004 yılında firmalar
arasında 7 trilyon, firma ile
müşteri arasında ise 1 trilyon doları
aşacak. 2002 yılı içinde ise e-mail hesabı
sayısı 1 milyarı bulacak.
Küçük ve Orta Ölçekli Sanayi Geliştirme
ve Destekleme Idaresi Başkanhğı
(KOSGEB) tarafından küçük sanayiciye
elektronik ticaret konusunda bilgi
vermek, aynca başkanlığın web sitesım
tamtmak üzere yayımlanan "Dünya
Ticaretindeki Değişim-Elektronik Ticaret
ve Kobi-Net" adlı kitapçıkta yer alan
bilgilere göre, 1999 yılında 25 milyar
dolar olan finna-müşteri arasındaki
ticaret hacmi, 2004 yılında 5 trilyon
doları aşacak. Firmalar arasındaki hacim
ise 145 milyar dolardan 7 trilyon dolara
çtkacak.
Kitapçıkta yer alan araştırma sonuçlanna
göre, 1999 yılında internet ûzerinden
sanal postane olarak hizmet veren
bilgısayarlardan yılda 5 trilyon adet e-
posta ulaştırılıyor. Halen 500 milyon adet
olan elektronik posta hesabı (e-mail)
sayısı, 2002 yılında 1 milyan geçecek.
Araştırmaların elektronik ticaretin
firmalar arasındaki maliyeti azalttığı ve
verimliliğı arttırdığı sonuçlarını ortaya
koyduğu kaydedilen kitapçıkta, buna
örnek olarak, ABD'de gerçekleştirilen
firmalar arası elektronik ticaretin yüzde
23'ünün KOBİ'ler tarafından yapıldığı
gösterildi. Bu oranın 2003 yılında yüzde
32'ye yükselmesinin beklendiği ifade
edildi. Internetin özellikle KOBl'lerin
ticaret hedeflerini yeniden gözden
geçirmelerine neden olduğu kaydedilen
kitapçıkta "Dünya ticaretindeki '.com'
değişimini yakalayan firmalar, sanal
dünyaya showroom veya mağaza açarak
yeni müşterilere ulaşmaya çalışmaktadır.
Gûnde 24 saat, haftada 7 gûn açık ve
dünyanın her yerinde şubesi olan mağaza
açma/işletme maliyetleri, internet ile
KOBl'lerin karşılayabileceği seviyeye
gelmiştir" denildi.
Ulkemizde kitap, kaset, CD, çiçek,
elektronik, giyim, bilgisayar, gıda gibi
ürünlerin internette müşteriye doğrudan
satışını yapan sanal mağaza sayısımn
250'yi aştığı kaydedildi.
Sanal dünyada ABD tekeli| " j i nternet ûzerinden iletişi-
r I I minABDtekelindeoldu-
>- I I Sünu
belirten uzmanlar,
^ ^aJ internet kullanımının ti-
cari bir oluşuma dönüştüğünü vurgu-
luyorlar. Büyük sermaye gruplannın
küreselleşme eksenindeki adımlann-
da interneti mekân olarak kullandık-
lannı söyleyen bilgisayar mühendisi
Mahmut Eşhmen, "Vatandaş kavra-
nunmyerinetûketen kişiolgusu hâkhn
olmaya başladL Bu aşamada tama-
mryla ABD'nin etkisi ahında olan in-
ternet, tüketimi körüklemek ve bireyi
daha da yalmz kılmak için bir araç
olarak kullanılıyor. Çüaş noktası ola-
rak üetişimi öngören ve demokrasiye
katkı sağlayacak bir yapısı olan inter-
net,gerçekkarşıhğındanuzakbirnok-
tada" dedı. İnternet altyapısının kamu-
sal fonlarla kunılduğunu ve buna uy-
gun olarak bu iletişim olanağının ka-
musal hizmet olarak görülmesi gerek-
tiğini söyleyen Eşitmen, "Ancakinter-
net şu aşamada tam bir ticarethane
olarakişlev görüyor. Küreselleşme sü-
reciyle birtikteelektronikparamn me-
kânının internet olarak seçiküğini gö-
rüyoruz" diye konuştu.
Bilgi ve buna bağlı iletişim olana-
ğı olarak hedeflenen ınternetin kamu-
sal hizmet vermesi gerektiğini vurgu-
layan Mahmut Eşitmen, kamusal hiz-
metlerin kâr amacı
olmaksızın sunulması gerektiğini
söyleyerek şu görüşlere yer verdi:
Bilgi ağı mı,
kumarhane mi ?
I 5 1 nternet, Las Vegas'taki ru-
L I I ^et
masalarmm yerini aiabi-
I I 1 lir mi dersiniz? ABD'deki
~mS gidişatabakılırsabumüm-
kün. ABD'de, Formula 1 şampiyonu
Michael Schumacher'in unvanmı ko-
ruyup koruyamayacağından, Lakers'm
maçını kazanıp kazanamayacağma ka-
dar birçok konuda internet aracıhğıy-
la bahis oynanıyor. Birçok spor dahn-
da ve başka alanlarda bahis oynamak
için bilgisayarda bir tık'yeterli. At ya-
nşı oynamak da fazla zahmetli değil.
tntemette, yasal obnadığı halde bahis
oynatanlann yılda 380 milyar dolar
olan toplam kazancı, Hollywood ve
müzik dünyasımn toplam gelirinin -53.2
milyar dolar- çok üzerinde.
Der Spiegel'de yayımlanan bir yazı-
da, internetin, ahşverişlerde meydana
gejen yolsuzluk, gizlilik içeren bilgile-
rin sızdınlmasına araç olrnak gibi eleş-
tirilen yanlanna yasadışı kumar oynat-
manın da eklendığıne dikkat çekiliyor.
ABD'de Kongre, soruna çözüm getir-
mek için "internet Gambiing Prohân-
tionAct" adı altında, sanal ağda kumar
oynamayı ve oynatmayı yasaklamayı
öngören bir yasa hazırlıyor. Ancak, uz-
manlara göre kurduklan internet site-
lerinde bahis oynatanlar için bu engel
değil. îsveç, Avustralya gibi başka ül-
kelerde ruhsat alan bu kişi ve şirketler,
yasa çıksa da işlerine kaldıklan yerden
devam edebüecek gibi görünüyor.
Siyaset internete taşınıyorhşvenşten bilgi edinmeye,
günlük hayatın birçok ala-
nında kullanımı yaygınla-
şan intemette pohtika ya-
pılabilir mi? Der Spiegel dergisinde ya-
yımlanan bir analize göre yapılabilir.
Almanya'daki partiler, 2002 yılında
yapılacak seçirnlerde internetten en
iyi şekılde yararlanabilmek için şim-
diden kollan sıvadı.
Almanya'da, iktidardaki Sosyal De-
mokratlar ve Yeşiller, muhalefetteki
Hlristiyan ve Hür Demokratlar, inter-
net yoluyla bilgilendirmenin en hızlı
yol olduğunu savunuyorlar. Internet-
te gezinen milyonlarca insan arasından
yeni sempatizan kazanmayı da hedef-
leyen parti yöneticileri, 2002'deki se-
çimlerde sanal agın 'sonucu beKrleye-
cek' kadar olmasa da, 'sonucu etkfle-
yecek' kadar önemli olduğunu düşü-
nüyorlar.
Partilerin üyeleriyle haberleşmek
için yaptıklan posta masraflannı da
azaltan intemet, birçok partiliye göre
dilek, şikâyet ve önerilerini yazmak için
kolay veçabuk biraraç. Der Spiegel'in
verilerine göre, partiyle ılgılı bılgile-
ri 1995 'te internete yükleyen Sosyal De-
mokratlar'm yüzde 80'i elektronik
posta aracılığıyla birbirleriyle haber-
leşip tartışıyorlar. Parti merkezlerine
gönderdikleri yazılarda partilerini eleş-
tirip beklentilennı yazıyorlar. Hıristi-
yan DemokratlaT ise sanal ağ sayesın-
de postaneye yüzde 75 daha az para
ödüyorlar. Yeşiller, üyelerinin yüzde
40'ına internet aracıhğıyla ulaşıyorlar.
Parriler, belirli makamlara eleman arar-
ken de sanal ağdan yararlanıyorlar.
Tüm bunlann dışında, interneti se-
çim sandıklanna giderken yapılan sa-
vaşta kullanmak, anlaşdan tüm parti
yönetimlerininakhndan geçıyor. Uzun
lafın kısası, internet politikası da dı-
ğer ileşitişim araçlannda olduğu gibi
parti liderleri ile yöneticilerin açıkla-
nnı ortaya çıkarmaktan geçmiş yülar-
da uygulanan yanlış politikalan hatır-
latmaya kadar uzanacak gibi görünü-
yor.
Başka bir deyişle sanal ağ, Alman-
ya'da 2002 seçimlerinde, belki başka
ülkelerde başka seçirnlerde propagan-
da aracı olarak kulîamlmaya aday. Hı-
ristiyan Demokratlar' ın üst düzey yö-
neticilerinden LaurenzMeyer'in söz-
leri de buna işaret ediyor: "Seçimi sa-
dece interneti kuDanarak kazanama-
vn, ama interneti kullanmazsak da ke-
sin kaybederiz." Avrupa ülkeleri ara-
sında, yüzde 34'lük oranla internet
kullanımı sıralamasında düşük sıra-
larda olan Almanya'da bile internet
ûzerindenpolitikaya bu kadarönem ve-
rilirken diğer ülkelerde kim bdir ne
stratejiler üretilir. Seçimlerin genel-
likle 'erken' yapıldığı Türkiye'nin de
internet ûzerinden siyasete kayıtsız
kalacağını düşünmek ımkânsız.
Bireylere ulaşmak için kolay ve ça-
buk bir araç olduğu kesın olan inter-
netin ne kadaretkin birpropagandaara-
cı olduğunu zaman gösterecek. Za-
manın göstereceği bir şey daha var Bir-
çok etik sorununu da beraberinde ge-
tiren internet dünyasının politikacılar
tarafından propaganda aracı olarak
kullanılmasıyla demokrasi kültürünün
gelişip gelişmeyeceği.
"ABD, 1993 yıanda internette sayfa
ahnabflmesi için özd birşirketehak sat-
ti. Bu hakkı satm alan şirkete para ver-
medensayfa açamryorsunuz. ABD'yle
söz konusu şirket arasındaki anlaşma
1998 yıhnda sona enü. Bu yüdan rö-
barenbirkonsorsiyum buisfcviüstfen-
dL Şu an dünyanın neresinde ohırsa-
nız olun intemettesayfa açabilmekiçin
ABDkuruluşu olan konsorsiyuma pa-
ra ödemeniz gerekiyor. Türkiye'de in-
ternet ûzerinden sayfa alabilmek için
ODTÜ'ye başvuruyorsunuz, ODTÜ
de hakkı elinde buhinduran konsorsi-
yuma gidiyor. Yani internette yayın ve
bilgi akışı sağlamak için ABD'nin ona-
yı gerekiyor. ABD muhatif seslerin bu
ortamdayer ahnamasıiçin bir dizited-
birler uyguluyor. Zapatistalann gö-
rüşlerini ya da Nfce'teki gösterDerin
fUdrsel anlamdaki iletisi bu bilgi ağt-
nafütrelerkonularakengeflenhOT.Oy-
sa bilgi aktşı serbest veözgürce sağlan-
maİL Birülkeninkendi politikalan dı-
şındaki fiknierin üetilroestne karşı al-
dığı tavnn kınlması için uluslararası
işbüüği gerekiyor.'' Küreselleşme ol-
gusuyla bırhkte ulus devletın vatanda-
şı kavramının tehlikede olduğunu da
vurgulayan
Eşitmen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Arök sadece tüketicismiz. Hakla-
nn anayasal güvenceden çıküğı ve tü-
ketid haklamia betirkndiği bir sûreç
dayanhyor. Geiinen noktada tek yön-
lû bir iletişimin varhğmdan söz edüe-
bitir. Söz konusu tekeL istediği müda-
halevi yapabilir ve dilediği gibi yön-
lendirebinr. İnternet de ABD'nin uy-
gulamaya koyduğu bu oluşuma çok
mûsait Herhangi biryapünmolmak-
sızın söz konusu tekel, kullanıcılan is-
tediği biçimde yönlendiriyor. Bu yö-
nün baküğı nokta da, tûketim toplu-
mu olgusudur."
Ekonomik kullanıma karşı bir dire-
niş noktasının olmadığını da kaydeden
Eşitmen, tekelin kınhnası için ulusla-
rarası işbirlığı gerektiğini vurguladı.
Ticari kullanımın ortadan kaldınlma-
sı gerektiğini belirten Mahmut Eşitmen,
hiçbir kamusal hizmetin bedel öde-
nerek edinilemeyeceğini söyledi. Ge-
linen noktada internet aracılığıyla tüm
bireylerin ızleneceği bir düzenek ya-
ratüdığını da anlatan Eşitmen şunlan
söyledi:
" lnsanlar Hotmailya da Yahooad-
h sitelere ilgi gösteriyorlar. Tüm birey-
lerin ne yapbğuun izlenebileceği bir
yapı mevcut Bu alanlardan kaçmak
gerekiyor. Bireysel mahremiyetin ko-
runması için bu kaçmıhnazdır. Bilgi
ahşverişi ağuiık ka7anmalı. tnternet-
te şu halrvie tek yönlü bir iletişim hâ-
kim.
Tekvizyon ekranı karşısındaki ko-
numdan farksız. İnternet güçlü birme-
kân veburayayönverenler sizler neka-
dar tarüşsanız da pekciddiye ahnryor-
lar.
Kuflanıcüan sanal ortamlara hap-
settikçe özgûrlüklerin ortadan kalkn-
ğuu biliyorlar. Çûnkü diledikleri gibi
yönlendirdiklerinin farkındalar."
OZANYAYMAN
Kadınlar sonunda deşifre oldu (!)
Sanal dünyanın iyi gezginlerinden bi-
risi de mesai arkadaşım Enver Topa-
loğhı. (Günahı boynuna Mustafa To-
paloğlu ile bir akrabalığı olmadığını
öne süriiyor.) Bizim Düzeltme Ser-
visi'nde çalışan Enver üye olduğu
mail grubundan aldığı bir yazıyı ge-
tirmiş. Sizinle paylaşmak istedim.
Kadınlann, erkekleri avuçlannda oy-
natmak için programlanmış bir top-
lumsal büinçaltlan var. Bu kurallar her
haruna kadmlık hormonlanyla bir-
likte geciyor, genetikolarakdevam edi-
yor. Kadın genlenndeki kodlann şif-
relerini çözdüğünüzde karşınıza çıkan
liste şöyle:
1. Asla gerçekten düşündüğün şeyi
söyleme. Asla!
2. Her zaman anlaşılmaz ol.
3. Aylar evvel tartışılmış bir konuyu
gündeme getir, hır çıkar.
4. Yıllar evvelki bir olayı gündeme
getirerek devam et.
5. Erkeğin her şey için özür dileme-
sıni sağla.
6. Ağla
tt
Hep senin yüzdnden" de.
7. Adamuı çantasına, elbisesinin ce-
bine, arabasuun torpido gözüne üze-
rinde "Seni seviyorum'' yazan notlar
buak.
8. Erkeğin gözlerinin içine bak.. son-
ra bir kahkaha at, adam ne olduğunu
anlayamasın, bir kahkaha daha at.
9. Ağla.
10. Adam "Güzel gözlerin var" de-
diğinde "O kadar mi" diye sor.
1 1 . Her yere ve her şeye geç kal.
Adam gecikecek olursa bas bas bağn".
12. PMS döneminin, cinayeti affet-
tirici unsur olabileceğini anlat.
13. "Bflmemanlatabiliyorniuyum*'
de.. adamuı gözlerine bak, sonra ada-
mın söyleyeceği her şeye "Anlama-
mışsm" cevabını ver.
14. Babanın süah koleksiyonundan,
abinın kara kuşak karateci olduğun-
dan bahset.
15. Ailedeki herkes bana "Prenses
der" diye anlat.
16. Eski erkek arkadaşının göbeği ol-
madığını her fırsatta söyle.
17. Tuvalete gruplar halinde git. As-
la yalnız başına bir şey yapma.
18. Bağımsızlık zafıyet işaretidır, an-
ne baba evinde oturmaya devam et.
19. Ağla.
20. "Bfl bakahm canun ne istiyor" di-
ye sor, bilemedıklennde azarla.
2 1 . Her şeyi dakikası dakikasına
planla, sonra asla o plana uyma.
22. Kız arkadaşlannı eve çağır.. bal-
konda avaz avaz "Kapı açık, arkanı
dön ve çık" diye şarkı söyle.
23. Adamuı konuşmasını "ETeriaçık
söyleme" diye kes.
24. Kilo mu aknm diye sor, cevabı
beklemeden tereyağlı ekmeği ye.
25. Ağla.
26. Fıkralann sonunu unut
27. Sadece arkadaş grubundakı er-
keklere merhaba de ve onlan birbir-
lerine düşür.
28. Adamın giyimine sürekli kanş,
iki dakikada bir "DikyÜTÜ" diye uyar.
29. "Neyin var senin" sorusuna,a
Ma-
dem anlamıyorsunbende söylemiyo-
rum" cevabını ver.
30. Adamla ilgileniyor gibi görün, o
sana ilgi duyduğu anda azarla.
31. Beş saniyeük bir sessızlik oldu-
ğu anda "Nedüşünüyorsun" diye sor.
32. Saçlannın uçlannı düzelttirdı-
ğinde adam farketmezse bütün gece
somurt.
33. Insanlann kafasını kanştır.
34. "Mecbs'te kadın kotast" fıkrini
aç, bütûn gece bu konuyu anlat, baş-
ka konuya geçmek isteyenleri "Ma-
ço" ilanet.
35. Ağla.
36. Kızarmış patatesleri erkeğin ta-
bağına koy, bunun bir sevgi gösteri-
si olduğunu söyle, sonra "Sen biraz
kfloaldm"de.
37. Tuzluğa bak ve adama "Bu tuz-
luk sana neyi hatniaüyor" diye sor.
38. Adam bilemediğinde, "Daha
doğru dürûst tanışmryorduk bile...
Ben senden tuz istemiştim, tuzluğu
verdiğinde küçük parmağm küçük
parmağnna degmişti" diye anlat ve
"Aramızdaki elektrikbitti" de, tuva-
lete git.Döndüğünde masada şam-
panya yoksa olay çıkar.
39. Ağla.
40. Kulağında kaç delık olduğunu
sor, bilemezse eski sevgilinin bunla-
nn hepsini bildiğini anlat.
41. Gece kulübünde kapıdaki koru-
malarla tartış, sonra yanındaki erke-
ğe "Bir şey yapsana" de ve bekle.
42. Ağla." "
43. Bu listeyi adama oku, dudakla-
nndabir gülümseme başlangıcı olduğu
an olay çıkart.
DUZYAZI
ORHAN BtRGtT
Ne Diyopsunuz
Sayın Ersümer?
Dünkü "Hürriyet"Xe, Enerji Bakanlığı'ndaki
"Beyaz Enerji Operasyonu"na yepyeni boyut-
lar getiren bomba gibi haberler vardı.
Aralannda bu bakanlığın bir müsteşar yar-
dımcısı, TEAŞ Genel Müdürü ve bu kuruluşun
yönetim kurulu üyelerinin de bulunduğu bir di-
zi bürokratın, bu operasyon gereği Ankara DGM
Savcılığı tarafından gözaltına alındığını biliyor-
duk.
HattaTEAŞ'ın üst düzey bürokratlannın, 1997
yılında Konya Yeşilhisar Elektrik lletim Hattı Pro-
jesi ile ilgili ihale dosyasındaki usulsüzlük ve
yolsuzluklar karşısında başlatılan soruşturma-
yı, tam zamanaşımına uğramasına sadece 7
gün kaldığı sırada ve ite kaka açarak yargıya in-
tikal ettirmek zorunda kaldıklan için bu operas-
yonun başlatıldığını da biliyorduk.
Bilmediğimiz, bu bakanlığın başındaki politik
sorumlunun yani Enerji ve Tabii Kaynaklar Ba-
kanı'nın, bu yolsuzluk olayından habersiz, mı-
şıl mışıl uyuyarak görev yaptığı sırada, düğme-
ye başkalannın basmış olduğu idi.
Bu yaşımızda ve bunca siyaset deneyimimi-
ze karşın, evvelallah onu da dünkü Hürriyet ga-
zetesinde, Kadir Ercan isimli meslektaşımızın
haberi ile öğrendik.
Öğrendik ki, düğmeye basan o "başkalan",
bu konuda yazılı suç duyurusunu alan Jandar-
ma Genel Komutanlığı'dır. Komutanlığın, aldığı
suç duyurusu ile hemen harekete geçmesi, sa-
dece doğal değil, aynı zamanda övülecek bir olay-
dır. Ancak, doğal olmayan, dünkü gazetelere yan-
sıyan ve adı verilmeyen üst düzey bir komuta-
nın soruşturmayı ilgili bakanın haberi olmadan
başlattıklannı açıklamasıdır. Komutan bu açık-
lamayı yaparken üstüne basa basa, "Bakan'ın
düğmeye basıp operasyonu başlattığı iddiası-
nın doğru olmadığını" söylemiştir. Iddia sahibi
bu üst düzey asker bürokrat, bununla da kal-
mamış, 'Operasyonu Cumhur Ersümer'/n baş-
lattığı iddiasının üstünü kesinlikle çizin. Asla
böyle bir şey yok. Cumhur Ersümer'in iddiası-
nı tekzip edin" demiştir.
Bu açıklamanın yer aldığı dünkü Hürriyet ga-
zetesinde soruşturmayı yüruten DGM Savctsı
Talat Şalk'ın söyledikleri de, adını vermeyen üst
düzey komutanı doğrulamaktadır. Savcı, "Bizim
o incelemeyi başlattığımızdan Bakan Cumhur
Ersümer'in haberi yoktu" derken hem temsil
ettiği makamın, hem ılk tahkıkatı üstlenen Jan-
darma Genel Komutanlığı'nın, olayın geçtiği ge-
nel müdürtüğün bağlı olduğu bakanlığa ve ne
yazık ki bakana güven duymadıklarını da orta-
ya koymuyor mu?
Hazin olan, bu iki açıklamanın altındaki fıili du-
rumdur. Bu durumun hükümetin zirvesinde de
soğuk bir duş etkisi yaptığı, Başbakanlık'tadün
sabah Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Öz-
kan ile Içişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın ve yi-
ne özkan ile Ersümer'in ayn ayn göruşmeleri ile
kendisini gösteriyor. Bu görüşmelerden sonra
Başbakan, adı açıklanmayan komutanın söyle-
diklerini "şaşırtıcı ve üzücü bulduğunu" söyle-
yerek konuyu Genelkurmay Başkanı'na da yan-
srttığını bildiriyor.
Sayın Başbakan'ın, soruşturmanın Enerji Ba-
kanı'nın bilgisi dışında başlatılmış olmasına an-
lam veremediği, bu demecinde kullandığı, "Gü-
ya, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın bil-
gisi dtştnda...gündeme getrilip açıklanmıştır" söz-
teri ile ortadır Başbakan, soruşturmadan hükü-
metin "sanki devre dışı bırakılmak istenmiş ol-
duğunu" soylüyor ve bu durumu "yakışıksız" ve
"kabul edilemeyecek bir tavır" olarak nitelen-
diriyor.
Yine Sayın Ecevit, bu demecinde "57. TC
Hükümeti'nin, yolsuzluklann ve rüşvetin üzeri-
ne şimdiye kadar görülmemiş ölçüde yürüyen
bir hükümet" olduğunu vurguluyor.
Hemen söyleyelim ki, Başbakan'ın açıklama-
sındaki bu son paragrafın altına gönül rahatlığı
ile ve milyonlarca yurttaşımız gibi biz de imza-
mızı atanz. Ancak, soruşturmayı üstlenen DGM
Savcısı ile adını vermeyen üst düzey komuta-
nın, olup bitenlerden o günlerde Cumhur Ersü-
mer'in haberinin bulunmadığın: söytemeterini, Sa-
yın Ecevit bir gerçeğin ya da bir olgunun açık-
lanması olarak kabul etmelidir.
Ta ki, Cumhur Ersümer kamuoyu önüne çı-
karak "Savcının da komutanın da söyledikleri
yanlıştır. Işte başında olduğum Enerji Bakanlı-
ğı'nda soruşturma için yazdığım emrin fotoko-
pisi" deyinceye kadar!
Yürütme erki, yargı erkinin ya da bu erke bağ-
lı görevli organlardan birisinin, bir soruşturma
olayında kendisine niçin zamanında haber ver-
mediğini araştırmadan bnce, o erkin içinde gü-
ven bunalımına neden olan kimselerin de gö-
rev alıp almadığını araştırmalıdır.
Yann o komutan ya da Savcı Talat Şalk, "düğ-
meye basmadan Sayın Bakan'a haber vere-
mezdik; çünkü.." diye soruşturmanın selame-
tini koruduklannı söylerlerse kimsenin ve o ara-
da özellikle bir koalisyon hükümetinin başkanı
durumunda olan Sayın Ecevit'in hiçbir diyece-
ği olamaz. Çünkü koalisyon hükümetlerinin ku-
ruluşunda, başbakanlann asıl görevi, ortaklan-
nın kendi kontenjanlannadüşen bakanlıklann kar-
şısına münasip gördükleri kişilerin isimlerini
önermeleri halinde, bu isimleri bir listede top-
layarak cumhurbaşkanının onayına sunmakla sı-
nıriıdır.
Dolayısıyla burada olup bitenleri sorun yap-
mak isteyen birisi olacaksa, o bizzat Enerji ve
Tabii Kaynaklar Bakanlığı makamında oturan
Cumhur Ersümer'in kendisi olmalıdır.
Koltuğunda oturduğu bakanlıkta, pis kokula-
nn bacayı sanp Jandarma Genel Komutanlı-
ğı'na uzanan bir suç duyurusuna neden oldu-
ğunu en son öğrenenlerden birisi olmak, ken-
disi için mesele teşkil ediyor mu, etmiyor mu?
Bunu yakında göreceğiz.
Ötesi, hele Sayın Mesut Yılmaz'ın dünkü
ANAP Genişletilmiş Başkanlık Divanı toplantı-
sından önce düzenlediği basın toplantısında
"Insanımızın olaylara bakış açısındaki karamsar
tablo maalesef arttı. Siyasi partilere güvensiz-
lik duygusu aşılanmak isteniyor" türünden ya-
kınmaları, eskilerin deyimi ile lafügüzaftır.
Faks:0212-677 07 62
E-mail:obirgrt(« e-kolay net.