Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 28OCAK2001 PAZAR
8 HABERLERİN DEVAMI
fÜİffti
Istanbul
Edime
Y 13 Sinop PB 11
Y 12 Samsun PB 12
Kocaeli B Trabzon PB 11
Çanakkale Y 13 Giresun PB 11
Izmir Y 15 Ankara
Manisa Y 13 Eskişehir
Aydın
Denizli
Y 1 6 Konya
Y 11 Sıvas
Zonguldak PB 8 Antalya PB 14 Kars
Adana
Mersin
Diyarbakır
Şanlıurfa
Mardin
Siirt
Hakkâri
Van
PB
PB
S
PB
PB
PB
S
S
12
14
6
9
4
6
-1
0
0Açık_ (£3
^£_
Yurdun batı kesimleri
çok bulutlu, Marma-
ra'nın batısi ve kıyı Ege
yağmurtu, yurdun iç ve
doğu kesimleri yer yer
sisli, diğer yerier parçalı
bulutlu geçecek. Hava
sıcaklığı bütün yurtta ar-
tacak. Rüzgâr güney ve
batı yönlerden hafif, ara
SUB orta kuvvette, yur-
dun kuzeybatı kesim-
lerinde zaman zaman
kuvveSİ olarak esecek.
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
K
K
K
K
K
K
K
K
-1
-2
4
8
4
3
7
3
Beriin K 4 Moskova K 1
Budapeşte K 6 Aşkabat K 6
Madrid S 13 Astana B -12
Viyana K 6 Taskent B 4
Belgrad K 10 Bakû B 6
Sofya
Roma
JT 8 Bişkek K 3
Y 13 Tifiis B 5
Atina Y 14 Kahire B 20
Münih K 2 Zürih K 4 Şam Y 16
utlu s Çok bulutlu YağmuriJ Kartı Sulu kar > Gök gjratülü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafı 1. Sayfada
"dost" ülkeler olduğunu devlet biliyor.
Elimizde yeterince tanık ve kanrt olmasına karşın
örneğin Iran, önüne konulan dosyayı (örneğin Mum-
cu cinayetinde olduğu gibi) tümüylereddediyor,iş-
biriiğini geri çeviriyor.
Içimizdeki Hizbullah'ın maddi ve manevi açıdan
Tahran'dan desteklendiği yadsınabilir mi?
Gaffar Okkan suikastında Iran parmağı yine söz
konusu.
Düne kadar kJmi Batılı devletler PKK'ye yardımcı
oldu.
Örnek Almanya: PKK'nin topraklannda dernek
adlanyla şubeler açmasına karşı savaş başlattı; a-
ma bir süre sonra PKK ile anlaşarak "şiddet hare-
ketlerine başvurmaması koşutuyla terör öcgûtünün
Almanya'da bannmasına gözyumdu".
Gaffar Okkan suikastı, devlet yöneticilerine bir i-
ki noktayı bir kez daha anımsattr.
Güneydoğu insanıyla kaynaşmak, nutuk atmak-
la olmuyor.
Arada bir (gelen geçen başbakanlanmızın yaptı-
ğı gibi) Diyarbakır'a uğrayıp bir alanda nutuk atmak-
la halkla bütünleşme sağlanamıyor. Devletin her
alanda kendilerine sahip çıkacağı duygusunu top-
luma aşılamıyor.
Gaffar Okkan gibi spor alanlanndan kebapçı lo-
kantalanna kadar insanlaria biriikte olmak gerekiyor.
Bugün görüldü ki, devleti temsil edenler halkla iç
içe olduğu zaman, halk, devletin de o kişilerin de ar-
kasında.
Devlet-halk birteşimini sağlamak için halkın için-
de halkla beraber yaşayacak, onlarta soluk alıp ve-
recek yöneticilere gereksiniliyor.
Hükümet; Gaffar Okkan'ın ölümüyle anımsattığı
bu temel öğeleri acaba düşünecek mi?
Yoksa, Gaffar Okkan'ın cenazetörenlerindeki gör-
kemli ilgiyi "kişisal bir gösteri" diye tanımlayıp bu-
güne değin olumsuz sonuçlar veren eski tutumunu
sürdürecek mi? Göreceğiz!
Kara tablo
Birbirinin zıddı bir rapor ve bir araştırma ile içte ve
dıştaki ekonomik değeriendirmelere Güncel'de de-
ğindik. Dün ilginç yeni veriler çıktı önümüze.
CHP Ekonomi Masası'nın "son birhaftayı" irde-
leyen kamuoyu raporunda içinde bulunduğumuz
koşullar bütün çıplaklığıyla yazıiı.
"Son üç yılın iç borç ödemeleri' toplamı 76.3 mil-
yar dolar; yani bûtçenin 'y\\\\k toplamının' yüzde
40'tna yakın" diye başlayan bölümde şunlaryer alı-
yor
"2001 yılında 23.0 milyar dolartık iç borçfaiz öde-
mesi öngörülüyor. Türkiye'nin dış borcu, Hazine'nin
iç borç stokunun iki katı. Dolar üzehnden reel faiz;
ABD'de yüzde 3.0, Avrupa ve daponya'da yüzde'
2.0, Türkiye'de iseyüzde 25.0."
Amman Başbakan duymasın; raporda "bu 'kara'
tablo" diye başlayan bir de sonuç yazıyor "Daha
çok vurgun, daha çok işsizlik, daha çok yoksullaş-
ma, gelir dağılımında daha çok adaletsizlik demek-
tir."
Bu arada içerigiyle anlamlı, ne ki medyanın iltifat
etmediği iki küçük haber göze çarpıyor
Birincisi, 2000 yılının Ocak ayında Fazilet'in TB-
MM'ye verdiği bir araştırma önergesi. Özellikle Hiz-
bullah terör örgütü ile ilgili. Bir yıl sonra Ocak
2001 'de gündeme alınması için yapılan başvuruyu
görüşmeye iktidann üç partişi gelmiyor.
Ikinci olay: Hüsamettin Özkan'ın Başbakan'ın
ne kadar yakını olduğunu, son yılların bütün krizle-
rinin çözümünde arabulucu rolü oynadığı yazıldık-
tan sonra, Adalet Komisyonu'nda bir madde üze-
rinde DSP'li Erol Al'la Adalet Bakanı HST arasın-
da çıkan tartışmaya değiniyor ve haber şöyle sona
eriyor:
"Al'ı bir türiü ikna edemeyince Bakan HST, gü-
lümseyerek komisyonun DSP'li Başkanı Emin Ka-
raa 'ya döndü ve...
'Hüsamettin Bey'i niye aramıyorsunuz?' dedi"...
... Daha başka olaylarda Özkan'ın niçin arandığını
artık anlıyor musunuz?
Tantan'dan 'silaha
ambargo 'ya tepki
Istanbul Haber Servi-
â-Içişleri Bakanı Sadet-
tin Tantan, Anayasa
Mahkemesi'nin aldığı,
güvenlik güçlerinin silah
kullanma yetkisini kısıt-
layan karan eleştirdi.
Saadettin Tantan,
Marmara Üniversitesi
(MÜ) Hukuk Fakültesi
Ceza Hukuku ve Krimi-
noloji Araştırma Uygu-
lama Merkezi ile Insan
Haklan Araştırma Uy-
gulama Merkezi'nce
düzenlenen 'Çıkar
Amaçiı Suç Örgütkri ve
Kara Para Aklamayla
Mücadele' konusundaki
seminere katıldı.
Tantan konuşmasın-
da. "Bugünkü koşullar-
da geçtiğuniz günkrdeki
buteröristsaldınya kar-
şı saldından sonra mı
güvenlik güçleri silah
kuUanacakn? Bunu on-
lanntakdirinebırakryo-
nım. Ülke gerçekleri
dikkate ahnmadan, sa-
dece ve sadece görev ve-
rilen insanlann hayatia-
n pahasına görev bekte-
nemez" dedi.
Bolu 'da kalıcı konutlar
sahiplerini buldıı
BOLU (Cumhuriyet)
- Bolu'da yapılan bin
458 kalıcı konutun
anahtan Bayındırlık ve
Iskân Bakanı Koray Ay-
dın ile Başbakan Yar-
dımcısı Devlet Bahçe-
B'nin de katıldığı tören-
le dağıüldı. Kaloriferte-
sisinin tamamlanmama-
sı nedeniyle depremze-
deler anahtarlannı alıp
prefabrikelerine geri
döndüler. Yeni konutla-
ra mayıs ayında yerleşi-
leceği belirtildi.
Koray Aydın, Bolu
Devlet Hastanesi bulva-
nnda inşa edilen bin 458
konutun anahtar teslim
töreninde yaptığı ko-
nuşmada, geçmişte Tür-
kiye'de yaşanan olaylar-
dan ders çıkanlmadığı-
nı ve günü kurtarmaya
yönelik adımlar atıldı-
ğını kaydederek "Geç-
mişte yaşanan felaket-
lerdendersçıkarmama-
nınbedelinidebusonfe-
laketlerde hep beraber
yaşadık" dedi.
Bankalara özel mahkemeH Baştarafı 1. Sayfada
suçun ortadan kalkıp kalkma-
dığıru incelemek üzere bir hu-
kuk komisyonunun da oluştu-
rulduğu öğrenildi.
Ekonominin izlenmesine iliş-
kin ekonomik araştırmalar biri-
mi, bankacılıkla ilgili bir birim
ve bankalann izlenmesine yöne-
lik veri tabanı ile bilgi sistemi
oluşturmaya yönelik ayn bir bi-
rim olmak üzere toplam 3 daire
başkanlığı kuran BDDK, bu ya-
pılanma için de EKinya Banka-
sı'ndan da 20 milyon dolarlık
kredi kullanıyor. Tüik bankacılık
sistemini uluslararası normlara
kavuşturmayı hedefleyen BD-
DK, bu çerçevede kredi kulla-
nımlannı sınırlayan iştiraklerle
ilgili düzenleme ve risk yöneti-
mi üzerinde çalışıyor. Bankala-
nn risklerini kendi iç denetimle-
riyle yönetebilmelerini sağlama-
ya yönelik olarak Ağustos 2000
tarihinden bu yana sürdürülen
risk yönetimtebliği çalışmasının
son aşamaya geldiğı öğrenildi.
Bankalar Birliği'nin değerlen-
dirdiği ve 10 gün içerisinde yü-
rürlüğe sokulması beklenen bu
tebliğle, bankalann aldıklan
risklerin bankayı batırmayacak
düzeyde tutulması öngörülüyor.
Yaklaşık 70-75 sayfahk geniş
kapsamlı bir düzenlemeyi içere-
cek olan risk yönetim tebliğiyle
kredi, faiz, kur, ülke, reklam ris-
ki gibi pek çok konuda düzenle-
me öngörülüyor.
Bankalar Yasası'na göre BD-
DK, ancak bir bankanın serma-
yesi tükendikten ve yükümlülük-
lerini yerine getiremez duruma
düştükten sonrabankaya el koya-
biliyor. Bir bankanın sermayesi
tükenmeden kötü aktiflerinin
devralınması için yasa değişikli-
ği yapılabileceği belirtiliyor.
Fondaki 8 bankayı devralarak
daha başta stok sorunlarla karşı
karşıya kalan BDDK'nin, 1994
yılında batan TYT, Impexbank
ve Marmarabank'm tasfiyesini
de üstlenmek zorunda kaldığı or-
taya çıktı. Bu 3 bankanın tasfiye
işlemlerinin şimdiye kadar an-
cak 5'te l'inin tamamlanabildi-
ği öğrenildi.
BDDK, çok sayıda dava ve if-
las masasında tasfiye işleminin
zorluğunu dikkate alarak özel
mahkemelerkurulmasını istiyor.
Adalet Bakanlığı'nın özel mah-
keme ya da bir mahkemenin bu
konuyla ilgili görevlendirilebil-
mesi için yasal düzenleme ge-
rektiği görüşü üzerine bir yasa
tasansı hazırlandığı, daha sonra
üzerinde değişiklikler yapıldığı,
son gelinen aşamada ise yasa ge-
rekip gerekmeyeceğinin belir-
lenmesi için tasannın TBMM
Adalet Komisyonu'na gönderi-
leceği öğrenildi.
Hazırlanan tasanda, özellikle
bilirkişilerin kendilerine verilen
dosyayı çok uzun süre beklete-
rek davalann 7 yıllık zamanaşı-
mına uğrayıp düşmesine neden
olmalanrun da önüne geçilmek
isteniyor. Bu çerçevede bilirkişi-
lerin yapacaklan incelemelere
bir süre getirilirken bu sürenin
bir kez uzatıhnası, eğer bilirkişi
raporunu yine de hazırlamazsa
bu kişiden dosyannı aluıması
öngörülüyor. BDDK, 4422 sa-
yılı Çıkar Amaçiı Suç Örgütleri
Yasası'na göre, çete oluşturarak
bankanın içini boşaltmakla suç-
lanan kişüer ya da kurumlarm
banka borçlarını ödemeleri du-
rumunda suçun ortadan kalkıp
kalkmadığına ilişkin tartışmayı
sonuçlandmnak için bir hukuk
komisyonuna inceleme yaptın-
yor.
Özel fınans kurumlannın Ban-
kalar Yasası'na göre cezai hü-
kümler açısındannormal banka-
larla aynı olduklan, ancak fona
devredilmeleri ve kârpayı hesap-
lannın güvencesi gibi durumun
söz konusu oknadığı vurgulandı.
BDDK'nin ÖFK'lerle ilgili de-
netimleri yaptınrken sağlıklı ya-
pıya kavuşturulmalan için ön-
lemler üzerinde çalıştığı öğrenil-
di. Bu konuya ilişkin somut dü-
zenlemelerin önümüzdeki gün-
lerde açıklanması bekleniyor.
Davos'ta yeııi arayışlar...
• Baştarafı 1. Sayfada
DTÖ üzerinde etkili ola-
cak güçlü bir "dûnya çev-
re örgütû"nün kuruluş
hazırlıklan yapıhyor.
Davos Ekonomik Fo-
rumu'na çağnlan 36 sivil
örgütten birisi olan ve
pazartesi günü Birleşmiş
Milletler Çevre Progra-
mı Başkanı Klaus Töp-
fer'in de katılacağı "Do-
ğa Riski" konulu panelın
konuşmacısı olan Doğal
JCaynaklan Savunma
Konseyi (NRDC) Baş-
kanı Frances Beincke,
kurulacak Dünya Çevre
Örgütü hakkında Cum-
huriyet'e bilgi verdi. Ör-
gütün çok etkili olabile-
ceğini belirten Beincke,
sivil toplum kuruluşlan-
na her zaman büyük gö-
revler düşeceğini kaydet-
ti. Beincke, en büyük en-
dişelerinin ise küresel-
leşmenin insan haklan
ve doğaya verdiği zarar
olduğunu belirtti.
Dünya genelinde sos-
yal ve ekonomik konular
arasuıda bir denge kurul-
masının önemini vurgu-
layan Beincke, "DTÖ
politikalannı dengeleye-
cek ve insan haklan ile
çevre üzerindeki etkileri-
ni ortadan kaldıracak
güçlü bir mekanizmanın
oluşturuhnas) şart Dûn-
ya Çevre Örgütü'nün
böyksi güçlü bir yapıya
sahip olabilmesi için bi-
Bmadamlan çahşmalan-
m çok kapsamh bir şekü-
de sürdürüyorlar" dedi.
Beincke, ekolojik den-
genin korunması için in-
sanlann bilgilendirilme-
lerinin her zaman önem-
li olacağını belirterek kü-
reselleşmenin sağladığı
bilgi teknolojisinden ya-
rarlanıhTiası ve sivil top-
lum örgütlerinin bu ko-
nuya ağırlık vermeleri
gerektiğine dikkat çekti.
Merkezi New York'ta
e, iklim •deği-
şikliği ile temiz enerji
kaynaklannın arttınhna-
sı alanında etkinliklerini
sürdüren NRDC'nin sa-
dece Amerika'da 400 bin
üyesi bulunuyor.
Toplantılar çerçeve-
sinde bir konuşma yapan
Uluslararası Para Fonu
(IMF) Birinci Başkan
Yardımcısı Stanley Fîsc-
her, küresel ekonominin
büyüme hızında bir ya-
vaşlama öngörüldüğünü
söyledi. , - ... ,-ı „
Yılmaz: bveç'ten aıdayış bekliyoruz
DAVOS (Cumhuriyet) - Devlet
Bakanı ve Başbakan Yardımcısı
MesutYümaz. Dünya Ekonomik
Forumu toplantılan nedeniyle
geldıgı Davos'ta Avrupa Birliği
Dönem Başkanı îsveç'in Dışişle-
ri Bakanı Anna lindh'le görüş-
tü. Yılmaz, Lindh'le yaptığı gö-
rüşmede Türkiye'nin hazırladığı
Ulusal Program, Avrupa Savun-
ma ve Güvenlik Kimliği (AGSK)
ve Lindh'in Kıbns konusundaki
açıklamalannın konuşulduğunu
ifade etti. Lindh ise Türkiye ile
AB arasuıda gündeme gelecek
siyasi konulan 'öhlm cezası, ifa-
de özgüriüğü, işkence ve Kürtk-
rin diDerinikuflanabihnelerr ola-
rak sıraladı.
Devlet Bakanı ve Başbakan
Yardımcısı Mesut Yılmaz, Da-
vos'taki temaslan kapsamuıda
dün AB Dönem Başkanı îsveç'in
Dışişleri Bakanı Anna Lindh ile
görüştü. Ylmaz'ın Yunanistan
Dışişleri Bakanı Vbrgo Papand-
reu ile görüşmesi ertelendi. Yıl-
maz, Isveç Dışişleri Bakanı
Lindh ile yaptığı bu görüşmenin,
Ankara'da yapmış olduğu görüş-
menin devamı niteliğinde oldu-
ğunu ve o günden bu yana yapı-
lan çahşmalan anlatarak Ulusal
Program'uı hazırlanmasının son
aşamada olduğunu ifade ettiğini
söyledi. Yılmaz, sözlerini söyle
sürdürdü: "Diğer adaj' ülkeler
için izlenen prosedüre uygun ola-
rak Ulusal Program'ı, Çerçeve
Yönetmehgi'nin, AB Konseyi ta-
raûndan kabul edihnesini müte-
akip vereceğünizi anlatüm. Bu
konuda Türkiye'de bazı konular-
dauzlaşmazorunluluğununorta-
ya çıkbğnu ve bunun da İs\eç ta-
rafmdan anlayışla karşüanmas>-
m beklediğunizi söylednTL"
Isveç Dışişleri Bakanı
Lindh'in Kıbns sorunu ile ilgili
olarak AB'nin, Kıbns sorununa
müdahil olmaması gerektiği yö-
nündeki demecini de dile getirdi-
ğini belirten Yıbnaz, Avrupa Sa-
vunma ve Güvenlik Kimliği ve
bu kimlik çerçevesinde oluştu-
rulması planlanan Acil Müdaha-
le Gücü'nde, Türkiye'nin rolü-
nün yeniden değerlendirilmesini
beklediklerini söylediğini belirt-
ti. Yılmaz, "Kendfleri, AB olarak
kendi dönemlerinde yapacakla-
nıu,amaasdNATO'nun nihaitu-
tumununönem taşKhğınıifade et-
tfler" diye konuştu.
Yılmaz, bir gazetecinin Ulusal
Program'da uzlaşma gerektiren
konulann neler olduğunu sorma-
sı üzerine, "Bunlar daha çok, st-
yasi kriterterle ilgili sorunlar. Bu
konuda siyasi iradenin olduğunu
fakat zamanlama konusunda ba-
zı unsurlann ortaya çıkağuu, bu
nedenle ortaya çıkacak metnin
zamanlama açısından beklentfle-
rinden farklı olabileceğini kendi-
lerine söyfedim. Bu konuda, ken-
dilerini herhangi bir olumsuz
sürprizle karşüaşmamalan için
şundidenuyardım'' dedi.
Lindh ise'Yümaz'la çokiyi bir
görüşme' yaptıklannı belirterek
"Türkrye ile AB arasmdaki or-
takhk konusunu görüştük" dedi.
Lindh, Türkiye ile ilgili Çerçeve
YÖnetmeliği'nin muhtemelen
şubat aymda görüşülerek karara
bağlanacagını ve daha sonra Tür-
kiye'nin tepkisinin bekleneceği-
ni ifade etti ve şöyle devam etti:
"Görüşmeler dahasonra ağutk-
h olarak siyasi kriterler üzerine
yoğunlaşacak. Türkiye, sh^âkri-
terleri yerine getirmek için müm-
kün olan gayreti gösterecektir. Si-
>asi kriterler görüşmeter acLsın-
danönemtL''
Gökdelenlerin gözü Fıılya'da
Istanbul Haber Servisi-
Beşiktaş Jimnastik Kulü-
bü'nün (BJK), Istan-
bul'dakı eski mesıre alan-
lanndan Fulya Dere-
si'ndeki açık spor tesisle-
rinin yerine "iş ve tkaret
merkezi'' yapma projesi, i-
mar ve şehircılik açısından
tartışma yarattı.
Beşiktâş Belediye Baş-
kanı Yusuf Namoğhı, ya-
pılmak istenilen tesislerin,
"gökdelenier" şeklinde ol-
ması durumunda trafiğin
ükanabileceğine dikkat
çekerken Fulya Deresi'nin
Istanbul için bir "yeşfl va-
<fi" olarak korunması ge-
rektiğini vurgulayan ÇeHk
Gükrsoy, konunun hukuk-
sal boyutunun üzerine git-
mek gerektiğini söyledi.
BJK'nin u
kurabe gelir
sağlamak" amacıyla Fulya
Vadisi'nde tasarladığı
yüksek yoğunluklu iş, ti-
caret ve lüks konut komp-
leksinin, "imar ve planla-
ma hukuku ilkeleri" açı-
sından da mimarlık ve şe-
hircilik kurallanyla çelişti-
ği belirtiliyor. tmar Yasa-
sı'na ve genel şehircilik
prensiplerine göre, her tür-
lü tesis için öngörülecek
projenin öncelikle o böl-
gedeki nâzım ve uygula-
ma imar planı kararlanna
göre düzenlenmesi gerek-
tiğini belirten Mimarlar
Odası Genel Başkanı Ok-
tay Eldnci, son yıllarda i-
mar planı hedeflerine ba-
kılmadan üretilen projele-
re göre uygulama yapıl-
masının giderek zorlaştı-
ğına dikkat çekerek "Şiim-
di de BJK aynı büim dışı
davranışın örneğini sergi-
lemekiâSyor" dedi.
IstanbuFun tüm değer-
lerinin kente karşı duyar-
sız anlayışlann elinde hız-
la yok olduğunu belirten
Gülersoy da özetle şu gö-
rüşlere yer verdi: "Burası
Beşiktâş Spor Kulübü'ne,
stat ya da spor teâsâ yap-
malan için mi veribnis. Bir
şarra tahsis,şartiı bağışsöz
konusuysa bedelsiz ya da
çok BCUZ verihniştir. Bu
amayış, Tekirtlağ'dan Sa-
raybornu'na kadar tek ye-
şil alan olarak sadece Gfil-
hane Parkı'nı bu*alar yeni
nesQfcre."
Etkînliklerde Ermeni imzası
REŞATAKAR
LONDRA - Ingiltere'nin başkenti
Londra'da düzenlenen 'Soykmm An-
maGünü'nde Ermeni temsilcileri de
yerlerini alırken Türkiye'nin Lond-
ra Büyükelçisi Korkmaz Haktanır,
anma etkinliklere katılmadı. Tören-
ler sırasında yaklaşık 300 Türk, pro-
testo gösterisi yaptı. Fransa'nuı ön-
de gelen gazetelerinden Le Figaro,
Fransa'yı Ermeni nüfuzunun altmda
kahnakla suçladı.
Ikinci Dünya Savaşı sırasında Na-
ziler tarafından soykınma tabi tutulan
Yahudileri anmak için düzenlenen
'Soykınm Anma Günü' etkinlikleri,
dün gece Ingiltere Parlamentosu'nda-
ki Great Hall'da gerçekleştirildi. Et-
kinliklere, aralannda Nazi soykın-
mından etkilenen 400 Yahudinin de
bulunduğu 2 bine yakın konuk katı-
lu-ken sözde Ermeni soykınmı iddi-
alannı gündeme getiren 20 kadar Er-
meni temsilci de hazn- bulundu. Tö-
Tenlere Ingiltere Başbakanı Tony Bla-
ir, Ingiliz siyasi partilerinin temsilci-
leri, Ingiltere Veliaht Prensi Charles,
Ingiltere'deki dini cemaatlarin lider-
lerleri ve 60 ülkenin büyükelçileri ka-
tıldı. Törene katılmayan tek büyük el-
çi ise Ermenilerin etkinlikleri istis-
mar ettiğini belirten Türkiye'nin
Londra Büyükelçisi Korkmaz Hakta-
mr oldu. Törenleri naklen yayunla-
yan BBC-2'de Ermeni iddialanna y-
er verilirken Büyükelçi Haktanır'uı,
törenlere katıldığı söylendi. Törenle-
rin yapıldığı binanın önünde topla-
nan 300 kadar Türk, Ermeni temsil-
cilerin de anma gününe katılmasmı
protesto ettiler. "Türldye'ye çifte stan-
dart uygulanryor" şeklinde slogan
atan protestocu Türklere, güvenlik
güçleri müdahale etmedi.
Londra'da dün bir protesto göste-
risi de anma töreni öncesinde parla-
mento önünde gerçekleştirildi. Kıb-
ns Türk Örgütleri Konseyi'ne bağh
dernek yetkilileri, Ingiliz hükümeti-
nin sözde Ermeni soykınm iddiala-
nna boyun eğmesini pankartlarla
protesto ettiler.
Le Figaro'dan özeleştiri
Fransa'mn önde gelen gazetelerin-
den Le Figaro, Fransa'yı Ermeni nü-
fuzunun etkisi altmda kalmak ve
'evinin önünün süpürmekyerine baş-
kalanna ders vermekle' suçladı. Ga-
zetenin önceki günkü sayısında Pas-
cal Boniface imzasıyla yayımlanan
makalede, "Tarih hakkında yasa <p-
karmak parlamentonun görevi mi-
dn-" sorusu yöneltildi.
Makalede, Fransa'nın kendi top-
raklan dışmda cereyan eden karma-
şık bir tarihi olay hakkında yasa çı-
kanrken Gezayir savaşı gibi İcendisi-
ni doğrudan ilgilendiren olaylar hak-
kında aynı şeyleri yapmayı reddetti-
ğine dikkat çekildi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafı 1. Sayfada
50'ye yakın bilgi notu, grafik, istatistiksel döküm
var.
Mühendisler, profesörier, avukatJar, teknik eleman-
lar içinde bulunduklan durumu sözden çok, bilgiyte,
karşılaştırmalarla aktanmışlar. Durum, gerçekten va-
him. Rakamlar, sorunun devlet çarkına kama gibi sap-
lanmış, kanayan bir yara olduğunu ortaya koyuyor.
Konunun gündemde daha sıcak yer etmesinin ne-
deni, Başbakanlık'ta bu yaraya ilişkin ciddi bir çalış-
ma yapılıyor olması. Şimdilik bu çalışmadan su sız-
mıyor, biz içi sızlayanlara geçelim...
Belge yoğunluğunu dikkate alarak mühendislerden
başlayalım. TMMOB'nin çalışmasına göre 1/4'teki bir
mühendis, Ocak 1991 'de 1 milyon 646 bin lira alryor-
du. Bunun dolar karşılığı 646 idi. O yıl 4 kişilik bir ai-
lenin asgari geçim tutan 1 mityon 961 bin liraydı. Ma-
aşın geçimi karşılama oranı yüzde 99.
Ocak 1996'da, maaş 30 milyon 573 bin lira (511 do-
lar), 4 kişilik asgari geçim 43 milyon, maaştn bunu kar-
şılama oranı yüzde 71.
Kasım 2000'de, maaş 330 milyon lira (485 dolar),
asgari geçim 580 milyon, maaşın bunu karşılama ora-
nı yüzde 57. Devlet Su Işleri'nde çalışan bir grup mü-
hendis biraz daha derine inip 50'li yıllardan bu yana
yaşadıklan maaş erozyonunu dolar bazında aktanyor:
1950'de 3 bin 670 dolar, 1980'li yıllarda 1360 do-
lar, 2000'de 440 dolar.
Bir kamu çalışanının maaşının, görevi sırasında elin-
de tuttuğu maddi olanakla karşılaştınlması sağlıksız-
dır. Ancak Karayollan Genel Müdürlüğü'nden (KGM)
bir grup mühendisin yaptığı çalışmayı bilgi olarak ak-
taralım: Bir mühendise düşen aylık yatınm 38 milyar,
mühendisin ortalama maaşı 302 milyon. Maaşın ya-
tınm içindeki yeri yüzde 0.79. Gelişmiş ülkelerde bu
oran yüzde 8. On kat fark var!
Bu durumun yansıması olarak KGM, mühendis kay-
bına uğruyor. 1994'te yıllık 681 programlı iş, 1138 mü-
hendis vardı. 1997'de 1268 işe 1064 mühendis var-
dı. 2000'de ilk kez mühendis sayısı binin altına düşe-
rek 983'e indi. Mühendislerin kurumlara göre maaş-
lannda da dengesizlik var. Merkez Bankası bir mühen-
dise 1 milyar 456 milyon, Rekabet Kurulu, Tanm Kre-
di Koop. 784 milyon, Hazine, TAEK, TRT, ÖİB 722 mil-
yon, TEAŞ, TEDAŞ 537 milyon, lller Bankası 465 mil-
yon, TCDD 428 milyon, KGM, DSİ, KHGM 302 mil-
yon veriyor.
Geçen günlerde bir kpnuşmada BOTAŞ'ın mühen-
dislere 722 milyon verdiğini aktarmıştım. Bu kurum-
dan da bordro ekJi iki sayfalık açıklama geldi. 14 yıllık
başmühendisin maaş bordrosundabir dizi eklenti-
kesintiden sonra net şu yazılıydr.
497 milyon 90 bin 787 lira.
Bordronun en altında da bant şeklinde 4 kez şu
tümce yazılı; Güie^üle harcayınc... ,,.,. ,ui^
Insana yatınm ~
Prof. Özkan Ünver üşenmemiş, 1982'den bu ya-
na 17 meslek grubunun durumundaki iyileşmeyi, kö-
tüleşmeyi tablolaştırmış. Bu meslek gruplannın maaş
sıralamasındaki yerini de tabloya koymuş. Durumu
kötüleşenlerin başında profesöfler ve araştırma gö-
revlileri geliyor. 1982'de prof. birinci sıradaymış, bu-
gün yedinci sırada. Araştırma görevlisi 14.'lükten
16,'lığa düşmüş. Kıdemli albay 4.'lükten 6.'lığa düş-
müş. 20 yıldır sürekli son sırada olanlan ise ne yazık
ki tahmin etmek güç değil:
öğretmenler!
Teknikerler de kendi durumlannı gösteren ayn bir
tablo yapmışlar. KGM'deki tablo şöyle:
1 - Düz isçi (en yüksek) 1 milyar, 2- Genel müdür 872
mityon, 3- Düz işçi (en düşük) 691 milyon, 4- Genel
müdür yardımcısı 534 milyon, 5- Bölge müdürü 500
milyon, 6- Daire başkanı (teknik) 499 milyon, 7- Daire
başkanı (idari) 457 milyon, 8- Bölge müdür yardımcı-
sı 386 milyon, 9- Şube müdürü (teknik) 382 milyon,
10- Başmühendis 352 milyon, 11- Şef (mühendis)
340 milyon, 12- Mühendis 302 milyon, 13- Şube mü-
dürü (idari) 302 milyon, 14- Tekniker 263 milyon.
Yer dariığı nedeniyle başta emekliler olmak üzere
öteki alanlardaki yersizlikleri aktaramıyoruz. Bu tab-
loda bir meslek grubunun ötekini geçmesinin, işçi-
memur karşılaştırmasının bir anlamı yok. Kökten bir
personel politikası çizmek gerekiyor. Bunu yaparken
de bakış açısı şu olmalı:
Insana yatınm, en verimli ve kalıcı yatınmdıri
ankcum@ttnetnettr
"...Eserler liderlerin ölümleriyle son bulmazlarsa tarihsel
çizgide sürerler.
Yeni kuşaklarca sürdürülürse çağdaş,
güıtcel yaşam kazanırlar.
Eserler liderierlc beraber gömülmez...
Prof. Dr. Tarık Zafer Tunaya"
Ve bizce liderler de eserieriyle beraber
yaşamaya devam eder...
Istanbul Siyasal Bilgiler Fakültesi'nın
Kunıcu Dekanı, Büyük Atatürk Devrimcisi,
Sevgili Hocamız
Prof. Dr. TARIK
ZAFER TUNAYA da
eserieriyle, öğrencileriyle, az gelişmişlikle savaşan tüm
beyinlerde yaşamaya devam ediyor... Bu büyük insanı
ölümünün 10. yılında da mezan başında amyoruz.
Tüm sevenleri davetlidir.
ISTANBUL SÎYASAL BILGILER
FAKÜLTESt
MEZUNLAR DERNEĞİ
Tarih: 29 Ocak 2001 Pazartesi
Yer: Aşiyan Mezariığı/Bebek Saat: 1030
BUDAPEŞTE
****
3-7 Mart / 7-11 «an
4OS,YUNANİSTAN
3-9 Mart
475,
PRAG
3-7 «an/7-11 Man
ZELL AM9EE
****
3-10 Mart
S43* 79»
* * * * *
3-10Mart
119O,
ACHENSEE
****
3-10 «an
649»
BUDAPEŞTE
VİYANA-PRAG
stiklal Cad. 81/1
ıksim-ISTANBUL
Nüfiıs cüzdarumı kaybettim. Hükümsûzdür.
KUTSAL YUSUF ÖKTÜL