23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 28 OCAK 2001 PAZAR 14 kultur(&cumhuriyet.com.tr Yannis Saoulis, buzukisiyle sunduğu müziğin içten ve yaşamın içinden olduğunu söylüyor Sokağın melodisi rebetikoNENAÇALtDİS "Ege ve İstanbul bir kelebeğiıı göv- desi ise Yünanistan ve Türkiye bunla- nn kanatlandır. Kelebeğin kanatlan yıllarca birbirterine sevgi, öztem ve kuşkuilebaknlar" diyoryazarDimit- ri Kiskitis bir kitabında.. Kanatlar şimdi iki ülkenin köklerinde yatan rebetiko şarkılan ve banş şüıleri, Yan- nis Saoulis" in buzukisi ve notalan ile bir kez daha yaşam buluyor. 'Kayıkçı' filminin müziğini yaptı- ğı sırada Türkiye'ye gelen Saoulis, İs- tanbul'un büyüsüne kapılarak yılın belli dönemlerini bu kentte geçirme- ye karar vermiş. Dün Cemal Reşit Rey Konser Salonu'nda konser ve- ren Saoulis, Tiirk dinleyicisinin mü- ziğe ilgisinin Yunanlılardan daha bü- yük olduğunu vurguluyor. - tstanbul'daki çalışmalannızdan söz eder misiniz? YANNİS SAOULİS - Şu an Sony DADC firmasının Türkiye, Yunanis- tan ve Kıbns temsilciliğini sürdürü- yorum. Bunun yanı sıra 1999'da Bi- ket tlhan'ın 'Kayıkçı' filminin müzi- ğini yapmıştım. Eski Yeşil Kabare'de üç ay rebetiko müziği sunmuştum. Şubatta 'KarşıyakadanGükteste' baş- lıklı bir şiir ve müzik CD'sı çıkaraca- ' ğız. Bu çalışmada 22 Türk ve Yunan şairin şiirlerini Türkçeye çevirdik, müziklerini ben yaptım, şiir seslen- dirmesini de MetinBeJginile TDbe Sa- ran üstlendi. Bu çalışmanın Yunan- ca versiyonunu Yunanistan'da satışa sunacağız. Bu arada İstanbul Şehir Tiyatrolan'nda Mustafa Avloran'ın sahneye koyduğu 'Th)ilos ve Kressi- da'nın müziğini de yazdım. Tiyatro 5 sahnesinde, içinde skeçlerin de yer alacağı rebetiko müziği dinletileri ça- hşması yapacağım. '27 yaşında rebetikoya döndüm' - Nedenrebetikoşarkılan? SAOULİS - Köklerim Makedon- ya'ya dayanıyor, Anadolu ile hiçbir ilgim yok. Fakat bilmediğim bir güç beni Anadolu'ya, küçük Asya'ya ve raüziğine ittL Nerede ise bütün dün- ENEM ÖZTÜRK) ürk halkı Yunan kültürüne daha çok değer veriyor. Yunanhlara göre Türk dinleyicisi rebetiko parçalarmm içinde kederin vurgulandığı çıkışları çok daha iyi anlayabiliyor. Nedenini, bu müziğin köklerinin bu ülkeye ait olmasına bağlıyorum. Selanik'te Türkmüziğinehayran birçok insan var. Türklerle Yunanlan nekalbimdene harita üzerinde ayırabilirim. Tarihte bazı şeyleryaşandı, ama insanlar aynu' yayı gezdim, Istanbul'daki büyüyü hiçbir yerde bulamadım. Gördüğüm en güzel kent. Insanlan da çok iyi. Rebetiko müziği ile tanışmam ço- cukluğuma dayanıyor. Babam aile- mizi geçindirmek için bir kamyon al- mıştı, bir de kasetçalar. Bir yüzü re- betiko, öteki yüzü halk türkülerinden oluşan tek kaseti vardı. Çocukluğum bu müzikleri dinlemekle geçti. 14 ya- şına gelince annemden bana bir bu- zuki aknasını istedim, o ise o dönem- lerde buzuki çalmakpek hoş karşılan- madığı için, sıcakbaİanıyordu. O yaz annemi ikna edip bana bir buzuki al- masını sağladım, böylece kendimi re- berikonun içinde buldum. Müziğin pek çok dalıyla ilgilendim ve 27 ya- şında yeniden eskıye, yani özüm olan rebetikoya döndüm. Yaptığım müzikte Bizans, Türk mü- ziği ve birçok melodi bulunuyor. Bu müziği yapanlara Rebetes adı verilir- di. Hayatın bütün zorluklanna karşı duran cesur insanlardı. En önemlisi ölümden asla korkmuyorlardı, yaptık- lan müzik içten ve yaşamın içinden- di, ben de müziğimde bunu yapıyo- rum. -1850'lerdenbugünekadarnelerde- ğişmişrebetikomüziğinde? SAOULİS - Rebetiko müziğinin iki çıkış noktası var. Yunanistan'da rebe- tiko müziği 1850 yılında başladı. Köy- lerinde fakirlik yüzünden kentin va- roşlanna göç eden insanlann yaptığı bir müzikti. Genellikle alt sınıf insa- nını temsil ederdi. Küçük Asya'da ise bu müzik, 1922 veya 1923 yıllann- da temelini atmıştı. Yunanistan'a göç eden Rum nüfus ile beraber bu pekiş- ti. Bol tekran olan üzüntüyü, kaderi ve karşı çıkmayı anlatan küçük dize- lerden oluşan şarkılardı bunlar. Mübadeleden sonra Atina'da iki tür kahve oluşmuştu. Küçük Asya'dan göç edenlerin kurduklan 'Kafeaman- larla' bir de gerçek Yunanlann sahip olduğu 'Tekketer' vardı. Rum ve Yu- nan göçmenler, ekonomik şartlar ne- deniyle birleşerek rebetikoyu oluş- turdular. Gerçek doğuşu 1930'lara dayanan bu müziğin saltanatı 1955'e kadar sürdü. Ondan sonraki dönemlerde re- betiko müziği özünü kaybetmeden bazı eklemelere tabı tutuldu. Mesela gitar, buzuki, kimi zaman da keman- Ia yapılan bu müziğe zamanla akor- deon ve buna benzeyen pek çok mü- zik aleti eklendi. 1930'larda insanlar bu müziği sev- melerine rağmen dinlemiyorlardı, tan- golar ve valsler daha revaçtaydı. Fa- kat Ikinci Dünya Savaşı'nda ülke re- fahı düşünce insanlarortak kaderolan fakirlikte birleşti. Bu dönemde rebe- tiko müziği zirveye tırmandı. Günü- müzde örnek vermek gerekirse Mi- kisTheodorakis'in müziği butarzaya- kın diyebiliriz. 'Türkkrie Vunanlılan ayırmam' - Türk dinleyicisinin rebetiko mü- ziğine bakıs açısı nedir? SAOULİS - Türk halkı Yunan kül- türüne daha çok değer veriyor. Yu- nanlılara göre Türk dinleyicisi rebe- tiko parçalarmm içinde kederin vur- gulandığı çıkışlan çok daha iyi anla- yabiliyor. Kimi zaman buzukimi alıp barlara gidiyorum, oraya gelen müş- teriler büyük bir ilgiyle dinliyor. Sebebinı bu müziğin köklerinin bu ülkeye ait olmasına bağlıyorum. O dönemlerde insanlar beraber yaşadı- lar. Bu bizim için de geçerli. Selanik'te Türkmüziğine hayran birçok insan var, kimi kanun çalmak istiyor, kimi de tambur. Türklerle Yunanlılan ne kal- bimde ne de harita üzerinde ayırabi- lirim. Tarihte bazı şeyler yaşandı, ama insanlar aynı. - Son dönemde pek çok Yunanca şarkrya ilgi var, bazılan Türkçeye de çevriklL Türkçe popüler şartoİar Yu- nanistan'da tutuluyor mu ? SAOULİS - Türkiye'de yapılan bu çalışmaların aymsı Yunanistan'da ya- pılmıyor. Mesleğim gereği pek çok Türk şirketle bu konuyu konuştum. Yunanistan'da Türkçe parçalann sat- ması zor. İki ülkenin dostluklan he- nüz gerektiği noktaya varmadı belki de. Ulkelerde hangi şarkılann nasıl sa- tılacağına müzik şirketleri karar ve- riyor, amaçlan belli. Ticarete karşı değilim ama, insanlar neyin dostluk neyin ticaret için yapıldığmı zaman- la anlayacaklardır. Niepce Ödülü retrospektifi Fransız Kültür Merkezi'nde Işığınyazarlan öykülerini anlatıyor RENE CAMBIER Niepce Ödülü retrospektifi, 1955 (ödülün ortaya çıktığı yıl) ile 1990 yıllan arasında çağdaş Fransız fotoğrafinm bir pano- ramasmı sunmayı amaçlamak- tadır. 'Fotoğraf alanının Gon- court'u' olarak nitelendirilen Niepce Ödülü, Genç d'Ima- ges Derneği tarafindan, her yıl, kırk yaşın altmda ve Fransa'da ikamet eden, profesyonel olan veya olmaya çabalayan bir fo- toğrafçıya verilmektedir. ftködülleri, 1955 te JeanDi- euzaide. 1956'da RobertDois- neau almışlardır. Bu ödül, son otuz beş yıl içerisinde, çok çe- şitli şahsiyetlere verilmiştir. Özgünlüğünün, gücünün ve sürekliliğinin kaynağını oluş- turan da budur. Bu sergi, adı geçen şahsi- yetlerden kimilerinin eserleri- ni bir araya getirmektedir. Bu etkinlik fotoğrafçılarm deste- ğiyle gerçekleştirilebihniştir, onlarateşekkürediyorum. Söz konusu fotoğraf etkinliğini so- nuna kadar götürmeyi, onlar- la kurduğum yakın ilişki sa- yesinde başarabildim. Ken- dimce belirlediğim hedefe or- tak olmayanlann yokluğunu simgeleyen 'boşluklar' adına üzgünüm!... Yıllar içinde, sanatlannda gösterdikleri ilerlemeyi, geliş- meyi ve hatta değişimi vurgu- lamak istedim. Bu nedenle, ki- şisel serilerin birçoğu, Niepce ödülü kaynaklı eski klişeler- den ve yeni klişelerden oluş- maktadır. Bu girişim sayesin- de, hemen hemen hepsinin gör- sel dünyanm bir alanında ça- lıştıklannı gözlemledim. Bu konuda kuşkuya yer bırakma- mak için, sizlere, belki de sos- yolojik bir incelemenin teme- lini oluşturabilecek nitelikte olan biyografilerin tümünü okumanızı salık veririm. Bu retrospektifin temel amaçlanndan biri, fotoğrafın çok çeşitli bakışlanm göster- mektedir. Bu modern yaratıcı- lar, sanatlanm, röportaj, pey- zaj, portre, resimlendirme, top- lumsal, sanayi ve mimari gibi çok değişik alanlarda uygula- maya geçirmektedirler. Konulan zekice, ustaca ve yararıcı bir biçimde, hatta ço- ğu zaman aşkla ele almaktadır. Böylece, onlann duyarlılığı- nı, yaşama ve duygulara karşı hissettikleri yoğun tutkuyu keş- fettim. Kimi görüntüler, büyü- ye ve düşe, nükte ve alaysıla- maya, ya da şefkat ve şiire da- yandınlmaktadır. Tıpkı şiir gi- bi, fotoğrafçılık, beni kendim- den geçiren ve bana görsel tat- min yaşatan düş, geçiş ve bü- yülenme içeren bir âleme gö- türmektedir. Bir fotoğrafın de- ğeri tamamen öznel ölçütlere dayanmaktadır, bende tepki uyandınyor ya da beni duygu- landınyorsa, değeri büyük de- mektir; bir aşk ilişkisidir. Fotograftaİd anlam belirsiz- liği beni çekmiştir hep, hem gerçeğin hem yalanuı bir par- çasıdır. Özgörüntülerine karşı kayıt- sız ohnayan bu fotoğrafçılar için görüntüleme gerekliliği hep var ohnuştur, çünkü son- suz değişim olanaklanm göz- ler önüne sermişlerdir daima. Gerek gerçek dünyayı, gerek- se düşsel dünyayı işlesinler, bizlerin dünya görüşünü etki- lemişlerdir her zaman. Işığın yazarlan diyebileceğimiz bu sanatçılar, öykülerimizi, biz- lere belli çizgilerle ve ustaca an- latmayı bilmişlerdir. Bundan 150 yıl önce, Nicephore Niep- ce'nin fotoğrafı icat ettiği ül- kede adına yaraşır mirasçılar, bizlere, onlann sanatsal anla- tım aracını tanıma ve bu vesi- leyle yeni doğan yetenekleri cesaretlendirme olanağı ver- dikleri için mutluluk du- yuyorum. Bu yıl üç müzisyene veriliyor Polar Müzik Ödülü açıklandı GÜRHANUÇKAN /lai STOCKHOLM-1992 'den beri verilmekte olan ve birçoklannca müzik dünyasının Nobel'i olarak tanım- lanan Polar Music Prize (Polar Müzik Ödülü) bu yıl üç müzisyene veriliyor: Hafif müziğin ustalanndan Burt Bacharach. klasik müzik kompozitörü Karlhe- inz Stockhausen ve elektronik müziğin kaçımlmaz enstrümanı synthesizer'm kullanılması daha pratik olan MiniMoog biçiminin bulucusu Robert Moog. Is- veç'in efsanevi pop grubu ABBA'nın kurucusu Stik- kan Andersson tarafindan lsveç Kraliyet Müzik Aka- demisi'ne bağışlanan parayla oluşturulan bu ödülün amacı. "Benzeri az görütanüş çaltşmalan ve yaşam- bo\u uğraşlanyla müzik dünyasında sınırian aşan müzisyenJeri'* ödüllen- dirmek. Genellikle ha- fif müzik dalından ve klasik müzikten birer sanatçıya verilen bu ödül, bu yılın ödülün kuruluşunun 10. yıldö- nümü olması nedeniy- le bu kez üçüncü bir sa- natçıya daha veriliyor. Her dalda 1 milyon ls- veç Kronu (yaklaşık 100 bin dolar) tutann- da olan ödül, 14 Ma- yıs'ta lsveç Kralı Carl ^ ^ _ _ ^ ^ _ ^ _ ^ ^ ^ - _ XVL Gustaftarafindan sahiplerine verilecek. Polar Müzik Ödülüjürisi, bu yılın ödül sahipleriy- le ilgili şu bilgileri verdi: Burt Bachrach: Amerikalı besteci, düzenleyici ve plak yapımcısı Bacharach. çağdaş müziğin temelle- rinden biridir. 1950'de ilk kez dikkat çekmesinden bu yana uluslararası müzik dünyasında özgün bir yer edin- miş, güçlü, akılda yer eden ve kişisel özellikler içe- ren yapıtJanyla ünlenmiştir. Bunlar arasmda 'Raind- rops Falling On My Head' yalnızca birisidir. Robert Moog: Elektronik müziğin en kaçınılmaz enstrümanı olan 'synthesizer'm kullanımını kolay- laştıran MiniMoog ile son yanm yüzyılda müziksel bir devrim gerçekleştirmiştir. Karlheinz Stockhausen: Son 50 yıl süresince kla- sik müzikte çok özgün ve asla azalmayan bir yoğun- luktaki yapıtlan ve bu tür müziğin gelişmesine olan katkılanndan dolayı. Polar Müzik Ödülü'nü daha önce alan sanatçılar arasmda Sir Paul McCartney ve Baltık ülkeleri mü- zik haklan ortak grubuna, Dizzy Gfllespie, WhoklLu- toslavvski, Quincy Jones. Nikolaus Harnoncourt Sir Elton John, Mstislav Rostropoviç, Joni MitchelL Pi- erreBoulez, BruceSpringsteea EricErkson. RayChar- les, Ravi Shankar, Stevi VVonder, lannis Xenakis, Boby Dylan ve Isaac Stern bulunuyor. 'afif müziğin ustalanndan Burt Bacharach, klasik müzik kompozitörü Karlheinz Stockhausen ve MiniMoog'u bulan Robert Moog bu yılın başanlı isimleri oldu. Y A P 1 Y 0 R L A R ? Ang Lee,bu kez reklamfilmi yönetecek • Ang Lee, New Jersey'de BMW için çekilecek bir reklam filmini yönetecek. Lee, geçen hafta 'Crouching Tiger, Hidden Dragon' filmiyle 'en iyi yönetmen' dalında 'Altın Küre' ödülü kazanmıştı. • vonda Shepard, 27 Mayıs'ta Mannheim'da başlayacağı konser turu kapsamında Hannover, Frankfurt, Hamburg, Dresden, Münih ve Nuemberg'de bir dizi konser verecek. • Paul Newman. El Salvador'da yaşanan deprem felaketinde evsiz kalan insanlara UNICEF aracıhğıyla 50.000 dolar bağışta bulundu. 75""" 1 *- 71 i ( ( f " yaşındaki aktör, bu yardımı yiyecek şirketinin geliriyle yaptı. • Stephen Daldry nm yöneteceği 'The Hours' fılminde Meryl Streep ve Allison Janey lezbiyen bir çifti canlandıracak. Filmde Claire Danes, Ed Harris, Julianne Moore ve Nicole Kidman da rol alacak. • Kate winslet, 'Fountaınbridge Fihns' şirketinin yapuncılığım üstlendiği bir fihnde 16. yüzyılda Iskoçya'da hüküm sürmüş, gayri meşru kardeşiyle olan anlaşmazlıklan ve çalkantılı hayatıyla tanman Kraliçe Mary'yi canlandıracak. Filmde aynca Ewan McGregor ve Robert Carlyle'da kraliçenin âşıklanm canlandıracak. • Denzel Washin0ton 'Training Day' filminin çekimlerine başladı. Filmde, eski bir Los Angeles narkotik polisini canlandıran Washington'a, rehberlik ettiği idealist genç polis rolünde Ethan Hawke eşlik ediyor. Yönetmenliğini Antoine Pugua'nm yaptığı ve senaryosunu David Ayer'in yazdığı film önümüzdeki sene gösterime girecek. • cuilermo Del Toro, popüler korku sinemasuun iki dev efsanesi 'Freddy' ve 'Jason'ın karşı karşıya gelecekleri bir korku filmini yönetmeyi planlıyor. • Chrls NahOII'unilkkez yönetmenliği deneyeceği ve senaryosunu Luc Besson'm yazdığı 'Kiss of the Dragon' (Ejderhanın Öpücüğü) adlı filmde Jet Li, Tcheky Karyo, Jean Reno ve Bridget Fonda rol alacak. • Dlno De LaurentliSy . ^ 25 Mart'ta gerçekleşecek Akademi Ödülleri Töreni'nde, 1937'den bu yana kalıteli prodüksiyonlara imza atan yaratıcı prodüktörlere verilen 'Irving G. Thalberg Memorial Ödülü'nü alacak. 81 yaşındaki De Laurentüs, 1956'da, 'La Strada' 'En iyi Yabancı Film Oscan'nı ahnıştı. • Brooke ShleldS, pazartesi geceleri NBC'de yayımlanan yeni televizyon dizisi 'What Makes A Family'de kızını yetiştinneye çalışan lezbiyen bir kadını canlandınyor. Dizide Shields'e sevgilisi rolünde Cherry Jones eşlik ediyor. • Jeremy Leven'in, hem yazıp hem de yönettiği 'Lovers, Liars and Things' adlı romantik komedide Robin Williams, Rene Zelhveger ve Antonio Banderas başrolleri paylaşacaklar. 1991 yıluıda ünlü 'Mona Lisa' tablosunun Italya'ya kaçmhnası anlatılıyor. Çekimlere nisanda başlanacak.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear