Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
26 OCAK 2001 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Yiıriiyüşün ardmdaki
w
değlşnır
Diyarbakır'da Hizbullah ve PKK'nin müdahalesi olmadan ilk kez halk bir polise sahip çıkmak için kepenk
indirdi. Halkın desteğini alan Okkan, yoksulluk ve işsizlik potansiyelinden yararlanan Hizbullah'ı korkutuyordu
DUZYAZI
MEHMETFARAÇ
Diyarbakır dün önemli bir değişi-
mi yaşadığını gösterdi.
Terörün pençesinde 20 yıldır kıv-
ranan bu kentte yaşanan kaos ortamı
yüzünden, güvenlik görevlilerine ba-
tıda olduğu gibi bir ilgi olduğunu
söylemek abartılı olurdu. Halk poli-
se mesafeli duruyordu. Bunda, *fa-
Ui mechul eylemkrin ardmda Kontr-
gerilla,Hizbulkontra olduğu"şeklin-
deki genel kanının da payı vardı.
Bu yaklaşım PKK'nin gerilemeye
başladığı ve Hizbullah'a yönelik
operasyonlann yoğunlaştuıldığı
1998 yılından itibaren değişmeye
başladi.
Kentte 1997'de göreve başlayan
Emniyet Müdürü Gaffar Okkan, as-
kerlerin de üzerinde ısrarla durduğu
bir strateji uygulamaya başladi: "Te-
rör halk desteğiyle yenüirJ"
Kürt kökenlı ıki örgüt PKK ve
Hizbullah'ın eylem bölgesinde yaşa-
yan çoğunluğu Kürt kökenli yurttaş-
larla sıkı bir diyalog kurmaya başla-
yan Okkan, kısa sürede bu stratejisi-
nin meyvelerini almaya başladi.
PKK gerilemişti. Sırada Hizbullah
vardı. Ancak polisin bir dezavantajı
vardı. Halk, sokakta işlenen yüzler-
ce cinayetin çözülmesinde güvenlik
güçlerine yardımcı olmuyordu. Ok-
kan bu dezavantajı tersine çevirme-
ye çalıştı, halkı kazanmakta başanlı
oldu.
1999'a gelindiğinde kent merke-
zinde 100'e yakın faili meçhul cina-
yet bu diyalog sonucu aydınlatılmış,
dahası sokaklardaki infazlarda
önemli bir düşûş yaşanmıştı. Örgü-
tûn tetikçileri yakalanmış, kuryeleri
ele geçirilmiş, yine "hafltdesteğjyle"
militanlann birer eğitim merkezine
çevirdiği camiler devletin eline geç-
mişti. Terörün pençesinde kıvranan
Diyarbakır'da her şey tersine dön-
müştü. Güvenlik görevlileri artık
Hizbullah'a duyarsız değildi. Halk
polisle yakınlaşmış, Okkan'ın ma-
kam odası yurttaşlara açılmıştı.
Okkan, mücadelesi sırasında Hiz-
bullah'ın beslendiği tarlalan çok iyi
saptamıştı: "Sosyal sorunlar, göç ve
bunun getirdiği işsizlik. Ve tüm bun-
lann yoğunlaşürdığı sokak çocukla-
n ve örgütün göz koyduğu işsiz genç-
Kk."
Okkan'ın spora ve Diyarbakır-
spor'a olan ilgisi gençlerin de dikka-
tini çekmişti. Artık Diyarbakırh
gençler onunla birlikte maçlarda te-
zahüratyapıyordu. Sokak çocuklan-
na da kucak açmışrı. Halkın deste-
ğini alan Okkan'ın çabası, yoksul-
luk ve işsizlik potansiyelinden ya-
rarlanan Hizbullah'ı korkutuyordu.
Korkutmasaydı PKK'nin bile 20 yıl-
dır cesaret edemediği böylesine risk-
li bir eyleme girişebilir miydi.
Tüm bu çabaların yarattığı tablo
dün televizyon ekranlanndan Türki-
ye'ye yansıdı: "Değişim-.''
Yüzlerce güvenlik göıevlisinin
operasyonlarda şehit olduğu Diyar-
bakır'da, halk ilk kez bir polis şefi-
nin ardından ağladı, "Gaffar'a uza-
nan eUer kırüsın, katiller bulunsun",
"Seninlegunır duyuyonız", "Diyar-
bakır seni unutmayacak" sloganlan
attı, cenazesinde gövde gösterisi
yaptı. Çoğunluğunu gençlerin oluş-
turduğu 25 bin kadar yurttaş sabahın
Toparlanmaya çalışıyorlar
4 kişilik beyin
takımı aranıyor
• Hûseyin Velioğlu'nun öldürülmesi, beyin
takımından Cemal Tutar ve Edip Gümüş'ün
yakalanması örgütün büyük darbe yemesine
yol açtı. Binlerce militana hükmeden örgütün
8 kişilik beyin takımından 4 kişiyi de polis
her yerde anyor.
Yurt Haberieri Ser-
visi - Beykoz operasyo-
nunda Hizbullah'ın en
tehlikeli kanadı ve vu-
rucu gücü îlimcilerin
kurucusu Hüseyin Veli-
oğlu'nun öldürülmesi,
beyin takımından Ce-
mal Tutar ve Edip Gü-
müş'ün yakalanması
örgütün büyük darbe
yemesine yol açtı. Bin-
lerce militana hükme-
den örgütün 8 kişilik
beyin takımından 4 ki-
şiyi de polis her yerde
anyor.
Beykoz'daki operas-
yonda yakalanan Edip
Gümüş Hizbullah-
llim terör örgütünün
askeri siyasi lıderiydi.
Hasanoğlu, 1958 Bat-
man Hasankeyf Aksu
Köyü nüfusuna kayıtlı.
Hüseyin Velioğlu'nun
MTTB'den arkadaşı.
Militanlan lran'a gö-
türüp eğittikten sonra
geri getiren kişi. Bir-
çok Hizbullah itirafçı-
sı onun adını verdi.
DGM'de yargılanıyor.
Aranıyorlar
Polis, örgütün beyin
takımından 4 militanı
anyor. Emniyet yetki-
lileri, çok yoğun ope-
rasyonlara karşın örgü-
tü ayakta tutmaya çalı-
şan bu militanlann da
yakalanmasıyla Hiz-
bullah'ın beyin takımı-
nm çökertileceğıni
söylediler:
Haşim Alabalık:
Hizbullah llimciler ka-
nadı Diyarbakır askeri
kanat üyesi. M. Arif
oğlu, 1978 Diyarbakır
merkez Tezgeçer Kö-
yü nüfusuna kayıtlı.
Mehmet Arif Alaba-
hk: Hizbullah llimciler
kanadı Diyarbakır as-
keri kanat üyesi. M.
Arif oğlu, 1975 Diyar-
bakır Merkez Tezgeçer
Köyü nüfusuna kayıtlı.
Birçok yakmı halen
Diyarbakır DGM'de
Hizbullah davalannda
yargılanıyor
MetmUlsen: Hizbul-
lah llimciler kanadı
Diyarbakır askeri ka-
nat üyesi. Ahmet oğlu
Diyarbakır Lice Gökçe
Köyü nüfusuna kayıtlı.
Çok sayıda kişiyi öl-
dürdüğü iddiasıyla
DGM'de yargılanan
askeri kanat üyelerin-
den Veya Üben'in de
yakını.
Murat Aktaş: Hiz-
bullah llimciler kanadı
Diyarbakır askeri ka-
nat birim sorumlusu.
Hamzaoğlu, 1975 Di-
yarbakır Merkez Kılıç-
tay Köyü nüfusuna ka-
yıtlı. Hizbullah'ın
Mardin sorumlusu Ka-
an Aktaş'ın yakını.
Çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu 25 bin kadar yurttaş sabahın erken saatierinden itibaren sokağa döküldü. Once-
leri HiThnil^h ve PKK'nin çağrüanyla kepenk kapatan esnaf, bu kez bir polis için yas tutuyor, kepenkleri indiriyordu.
Hizlmllairm güvenlik güçlerine karşı ilk eylemi
Yurt Haberieri Servisi - Hizbullah 10
yıldır eylem yaptığı Güneydoğu'da gü-
venlik güçlerini hiçbir zaman hedef al-
madı. Orgüt PKK ile savaşırken örgüt-
lenmesıni sürdürdü, bunu yaparken de
güvenlikgüçlerinin dikkatıni çekmeme-
ye özen gösterdi. Ancak güvenlik gö-
revlileri, örgüte yönelik çalışmalan sıra-
sında, "Operasyonalhatayapnlar"diye
eleştiriidi, Bu operasyonlarda 8 güven-
lik görevlisi şehit oldu.
Örgüt güvenlik güçlerini iki aşama-
dan sonra hedef seçti. İlk karar örgüte
yönelik operasyonlann hızlanması üze-
rine alındı. 1989 yılında yoğunlaşnnlan
operasyonlarda çok sayıda elemanı ya-
kalanan Hizbullah, kıskaca gırmişti. Ör-
güt bunun üzerine ağır silahlar edinme-
ye başladi.
Polise yönelik öfke örgüt liden Hüse-
yin Velioğhı'nun Beykoz'da öldürülme-
si üzerine doruğaçıkh. Hizbullah'ın dı-
şanda kalan lider kadrosu fetva verdi:
"Polise satdırm, çaüşmaya ghin.J"
Örgüt Güneydoğu'nunçeşitlı bölgele-
rindeki cephaneliklerinden ağır süahla-
n işte o zaman çıkardı. Bu fetva bölge-
de 20 yıldır örgütlenen Hizbullah'm
devlete savaş açtığı anlarruna geliyordu.
Arük örgütün hücre evlerinde bir Ka-
laşnikof, 3 el bombası ve iki tabancabu-
lunduruluyordu.
Güvenlik güçlerine ilk saldın 14 Şu-
bat2000 günü Van'da düzenlendi. Polis,
saat 02.00 sıralannda Akköprü Mahal-
lesi Dere Sokak'ta bulunan hücre evinin
çevresini sararak "tesBm or" çağnsında
bulundu. Içeriden açılan ateş sonucu Te-
rörle Mücadele Şube Müdürlüğü'nde
görevh polis memurlan Mehmet Ünver,
Nad Akçay, özel Harekât Şube Müdür-
lüğü'nde görevli polis memurlan Mus-
tafaKemalAçıkgöz,VahitUshıve Ha-
izlerini takıp ederek yaklaşık 3 kilomet-
re uzaklıktâki hücre evinin bulunduğu
bölgeye ulaşu; Yeni Mahalle Şerefiye
Caddesi 4. Sokak'ta ikinci bir hücre evi
belirledi. Burada da çıkan çatışmada üc
polis memuru yaralandı. Operasyonda,
Hizbullah bölge sorumlusu Sebahattin
Sap, askeri kanat sorumlusu Mehmet
Nnri Balka ve silahlı militanlan Zahir
Diyarbakır
Emniyet Müdürü
Gaffar Okkan ve
5 polisi şehit
eden iki katil
zanlısının
eşkâlleri
bclirlendi.
\ - V"
v y
ü
/run Karabulut şehit oldu. Polis memur-
lan Faris Atasever,M. MansorErdoğan,
Gürbüz Bulut, Hûseyin Yağa, Metin
Çiftük ve Sami Özübeffi yaralandı.
Operasyondan kaçan bır grup terörist,
karşılaştıklan polis timine, "Bizter de
pofoiz,arkadaşımızyaralandr dıyerek
gecenin karanlığından ve yoğun kar ya-
ğışından da yararlanıp güvenlik çembe-
rini aştı. Çatışmadan sonra hücre evde
yapılan arama ve araştırma sonucu, bu
kişilerin terörist olduğu fark edildi. Bu-
nun üzerine polis, kardaki ayak ve kan
Hayva, Murat Hayva ve Nuri Baran öl-
dürüldü.
1 Nisan 2000'de Şankurfa'nın Birecik
ilçesinde Hocaşerif Mahallesi'nde Hiz-
bullah'a ait olduğu beürlenen bir hücre
evine düzenlenen operasyonda, Komiser
Ali Osman Sançalı Hızbullahçılar tara-
findan şehit edildı. Eylemi gerçekleşti-
ren Murat Yûrekli ve Bahri Bozok ya-
rah olarak ele gecirildi. Teröristler, olay
gecesi kapının çahnmasıyla panikledik-
lerini, gelenlerin polis olduğunu gördük-
lerinde de çatışmaya girmeye karar ver-
diklerini söylediler. Komiseri şehit eden
şeriatçı terör örgütü Hizbullah-Vasat
üyelennin, "Türkiye'delslanıiCihatHa-
reketi" adıyla yeni bir örgütlenmeye git-
tikleri belirlendi. Şeriatçı terönstlerin,
dini potansiyeli yüksek olan kentlerde
güvenlik güçleri ve kamu kurum ve ku-
ruluşlanna yönelik eylem yapmayı plan-
ladığı açıklandı. Teröristlere silah sağla-
yan 5'i Istanbul'da olmak üzere 10 kişi
daha yakalandı. Birecik Hizbullah'ın ey-
lem bölgesi değildi. Polisin bu gerekçe-
ye sığınarak operasyonda dikkatsiz ol-
duğu öne sürüldü. Hizbullah'ın 17 Ocak
operasyonlanndan sonra Diyarbakır'da
polise yöneük ilk saldınsı 6 Mayıs 2000
tanhmde gerçekleşti. Bağlar Kaynarte-
pe Mahallesi Inkılap Sokak ile 20. So-
kak içinde devriye gezen pohs aracına
ateş açıldı. Saldında polis memurlan
Tanju Şimşek, Mehmet Özer ve Düber
Karadeniz hafif yaralandı.
11 Ekim 2000'de bir apartmanın 6.
katindaki iki dairenin birleştinldiği hüc-
re evine gırmek isteyen polislere ilk ate-
şi şeriatçı teröristler açtı. özel Harekât
Şubesi'nde görevlipolismemuruAdem
Bayrakçı, kalbinden vurularak şehit ol-
du.
19 Ekim'de ise evli ve iki çocukbaba-
sı polis memuru Mehmet Zengin, Bağ-
lar 5 Nisan Mahallesi Emek Cadde-
si'nde takıp ettiği iki Hizbullahçının si-
lahli saldınsında şehit oldu.
erken saatlerinden itibaren sokağa
döküldü. Dahası, önceleri Hizbullah
ve PKK'nin çağnlanyla kepenk ka-
patan esnaf, bu kez bir polis için yas
tutuyor, kepenkleri indıriyordu. 1.5
yıldır askerler, Okkan ve diğer gü-
venhk görevlilerinin çabalanyla Di-
yarbakır'da sağlanan huzur ve güven
ortamının ortasına düşenbomba hal-
kı endişelendirdi. Geç yakaladıklan
huzuru çabuk kaybetmenin acısın-
daki yurttaşlar, yeniden eski günle-
re dönüleceğinin korkusuna kapıldı.
Diyarbakır caddelerindeki insan se-
hnin nedeni buydu.
Bir polis şefınin şu sözleri ise her
şeyi anlatıyor:
tt
TüridyeDivarbakır'danvaıısıvan
görüntükri dikkatk izlemeli Halkın
öfkesi,nefreti teröristkri korkutacak-
ür. Terörü yararöğı nefret ötdürür-."
Hendekte üziıntu
Hakhnın
yanında
biryaşam
• Annesinin Gürcü
asıllı olması
nedeniyle yoğun
akrabalık ilişkileri
içinde bulıınan
Gaffar Okkan'ın
kişiliğinde "insan
ilişkileri" önemli bir
yer kazandı.
İLHANUYGUN
SAKARYA - Diyar-
bakır Emniyet Müdürü
Gaffar Okkan'ın öldü-
rülmesi, memleketi
Hendek'te de büyük
üzüntü yarattı. Babası
Fikri Okkan, oğlunun
Hendek'e geri dönmesi-
ni istediğini ancak Gaf-
far Okkan'm vatanın
kendisinden görev bek-
lediğini söyleyerek dön-
mediğini anlattı.
Ali Gaffar Okkan,
1952 yılında Sakar-
ya'nm Hendek ilçesi
Başpınarlar Mahallesi
OkkanlarSokak3No'lu
evde doğdu. 3 çocuklu
ailenin tek erkek çocu-
ğuydu. Dığerkardeşleri,
Sabahat ve Güİşen
1970 yılmda eşi Fehi-
me'yle evlenen Ok-
kan'ın 19 yaşmda Ame-
rika'da eğitim gören Seaj-
gm admda bir kızı ve 7
yaşında AH Can admda
bir oğlu var.
Meslek yaşamı bo-
yunca cesareti ve göre-
vine bağlılığı ile tanınan
Okkan, bir dönem Istan-
bul Emniyet Müdürlü-
ğü'nde de görev aldı.
1993 yılında Eskişe-
hir'de Müdür Yardımcı-
sıyken, Polisgücü Hent-
bol Takımı'mn başkanlı-
ğma geçti. Okkan, Meh-
met Ağar'm Emniyet
Genel Müdürlüğü döne-
minde Kars Emniyet
Müdürü oldu.
Annesinin Gürcü asıl-
lı olması nedeniyle yo-
ğun akraba ilişkilerinin
içinde bulunan Ok-
kan'm kişiliğinde "in-
san iHşküeri önemli bir
yer kazandL" Ekmek fı-
nnı sahibi babası Fikri
Okkan ise hastahğı ne-
deniyle doktor kontro-
lünde evde tutuluvor. 75
yaşmdaki annesi Ûmran
Okkan ise daha önce be-
yin kanaması geçirmesi
nedeniyle felçli olarak
evde yatıyor.
Oğluyla vurulmadan
bir saat önce telefonla
görüştüklerini anlatan
Fikri Okkan,
u
Seni çok
özkdim, ne zaman gele-
ceksin, diye sordum ama
onun yerine acı haberi
gekti" diye konuştu. Sa-
karya Valisi Cahit Kı-
raç, ll Jandarma Komu-
tanı Kıdemli Albay
ÖmerAtalay ve Hendek
Kaymakamı Ergün
Güngör, Okkan ailesi-
nin evine giderek baş-
sağhğı diledi.
ORHAN BtRGİT
Komplo Teopisi
Saymazsanız...
Rumlarla niçin masaya oturmak istemediğini
anlatmak için bir aydınlatma turuna çıkan KKTC
Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, dün sabah istan-
bul basını ile düzentediği söyleşiye, Diyarbakır'da
önceki gece verdiğimiz altı şehidımiz için duydu-
ğu acıyı belirterek başlıyor. Denktaş, Gaffar Ok-
kan ve arkadaşlanna yönelik suikastı, uzun süre-
den beri uluslararası bazı cxJaklar tarafından Tür-
kiye'yi sıkıştırma amacıyla düzenlenen olaylar zin-
cirinin bir halkası olarak görüyor.
Gaffar Okkan ve beş arkadaşını haince ölüme
götüren suikastın, çok planlı bir düzenlemenin so-
nucu olduğunu ortaya koyan bulgular, uzun mü-
cadele ömrıinü, deneyimlerie süsleyen Denktaş'a
hak verdirecek ölçüdedir. Benzer bir gözlemi de
önceki gece, olaydan hemen sonra yaptığı açık-
lamada Başbakan Ecevit de paylaşıyordu.
Olayda Hizbullah örgütünün elebaşılannın
önemli roller oynadıklan yadsınamaz.
Ama sadece onlar mı? Ya da Hizbullah bu ola-
yın taşeronu olarak mı kullanıldı? Yöreden alınan
bilgiler, Hizbulah'ı öne çıkartan, onu yeniden aya-
ğa kaldırmak isteyen bir parmağın bu hain su-
ikastta görev yaptığını ortaya koyuyor.
24 Ocak günü rasgele mi seçildi? Vali Cemil
Serhadlı ile şehit Gaffar Okkan'ın iki gün önce
düzenledikleri ortak basın toplantısında, uzun sü-
re terörün başkenti görevinin sahneye konulmak
istendiği Diyarbakır'ın artık bir huzur kenti olduğu-
nu samimiyetle söylemelerinin bedelini böylesine
ağır bir biçimde emniyet müdürüne ödeterek top-
lumayeniden korku aşılamak isteyenler için bu ko-
nuşmalar düğmeye basmak için bulunmaz fırsat
mı sayıldı?
Geçen yıl aynı günlerde, "17 Ocak 2000 ve onu
izleyen günler" Hizbullaha karşı güvenlik güçleri-
nin baskın düzenlemiş olduğu için, bazı odaklann
yıkılmadığını kanıtlamak istedikleri bu örgütü ya
doğrudan görevlendirdiğini ya da taşeron olarak
kullandıklannı duşunebilirsiniz. Yine aynı düşünce
cimnastiğinın içinde, istıhbarat örgütlerinin ulus-
lararası bir terör timinin Irak sınırlanndan Türki-
ye'ye giriş yapacağı yolundaki raporlannın, gaze-
telerimizde yer aldığını da ekleyebilirsiniz.
Bu yazının başlığında da söyledığim gibi, bir
olayda nelerin oîup olmadığını duşünürken sizi
"komplo teorisi" yapmakla suçlayanlar olabilir.
Olaylan ardı ardına sıralamanın, sonra bunların
içinden değerlendirmeler yapmanın, yani beyin
fırtınalamasının yadsınacak hıçbır yanı yoktur:
Ben de öyle yapacağım:
Şehit Gaffar Okkan'ın, görevine son derecede
bağlı bir kimse olarak makamına geliş ve aynlış-
lannı zamanla sınıriamadığı, geliş gıdişlerinde de
bazen Et ve Balık Kurumu Müdürlüğü yolunu, ba-
zen de Şehitlik Caddesi'ni kullandığı bildiriliyor.
Hem zaman saati, hem de gidilecek yol, aynlma-
sından beş dakika kadar önce polis telsizi ile ilgi-
lilere duyuruluyormuş.
Önceki gün de öyle yapılmış. DenılebMir kı, Hiz-
bullah örgütünün, zaten polis telsizlerini dinlediği
biliniyor. O halde Gaffar Okkan'ın hangı saatte çı-
kacağı ve nereden geçeceği de bu yol ile önceki
akşam da öğrenilmiştir.
Bu bilgileri veren uzmanlar, suikastın yapıldığı
Şehitlik Caddesi'ndeki yerin, emniyet müdürlü-
ğünden uzaklığını 800 metre olarak bildiriyortar.
Daha da önemlisi olay yerinde 450 mermi kova-
nının bulunduğunu, bu sayıda merminin şarjörde-
ğiştirmeden atılması için 12 Kalaşnikof silah kul-
lanılması gerektığini söylüyorlar. Olay sırasında i-
ki de el bombası kullanıldığına dikkati çekerek sal-
dında en az 10 kişilik bir timin görev alması gerek-
tığini söyiüyor ve bu nedenle de ıki ya da üç oto-
mobil ile olay yerine gelerek mevzilenme zorunlu-
luğundan söz edıyorlar.
Vurgulanmak istenen önemli bir nokta, bu işler
için beş dakikalık bir zaman süresinin yetmeyece-
ği, emniyet müdürünün önceki akşam hangi yol-
dan döneceğinin daha önceden bilinmesi için içe-
riden bilgi sızdınlması gerektiğıdir.
Bir başka önemli olay da saldından hemen son-
raki dakikalarda, yani vurucu timin kaçma aşama-
sında Şehitlik Caddesi'nde elektnklerin kesildiği
iddialandır.
Bu sıralamalar, olayı Hizbullah örgütünün tek
başına mı pianladığı, yoksa önemli bir başka ulus-
lararası güçten destek mi aldığı sorularının kapı-
sına getiriyor bizi.
Neyin olduğu ve olmadığını, umalım ki bu defa
kendi bağnndan verdiği bu kadar önemli kurban-
lardan sonra polisimiz çözebilsin.
Polisi yılgınhğa ve moral çöküntüsüne düşür-
meyecek en büyük desteğin, dünkü cenaze töre-
ninde teröre lanet ederekyürüyen 20 bini aşkın Di-
yarbakırlıdan geldiğini söylemek, Gaffar Okkan ve
beş arkadaşının ölümünden duyulan acıya bir öl-
çüde pansumanlık yapmaktadır.
O 20 bin insan içinde, eski olaylar nedeniyle ev-
lat, eş, baba acısı çekerek terörün ne olduğunu
çok pahalıya mal olsa da anlamış deneyimli insan-
larvar.
Uluslararası güçler, dün Sayın Rauf Denktaş'ın
da söylediği gibi kâh Ermeni sorunlannı canlandı-
rarak, kah Kıbns konusunu çıkmaza sokup buna-
lım yaratmaya çalışarak, kâh Türkiye içinde bu tür
suikastlardüzenleyerek biryerlere ulaşmak istiyor-
lar.
Bunu söyleyenlere paranoya içinde olma suç-
laması yapanlar, hâlâ ayılmayacaklar mı?
Faks: 0212-6770762
E-mail:obirgit(a e-kolay net.
Yaşam, kalbin
iki vııruşu
arasındaki zamandır
Kalbinizi koruyun
TÜRK KALP VAKFI
79 Mayıs Cd. No: 8 Şişli/İSTANBUL
Tel: (0 212) 212 07 07 (pbx) 10 Hat
Faks:(0 212)212 68 35