14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 26 OCAK 2001 CUMA HABERLER HADEP'ten ÎHD'ye kadar toplumun her kesiminden suikasta tepki yağdı Bu kurşımlar lıeıHiııize• Diyarbakır Emniyet Müdürû Gaffar Okkan ve 5 polis memurunun şehit edilmesi toplumun her kesimi tarafindan sert bir dille kınandı. Halkla kaynaşmış bir emniyet müdürünün hedef seçilmesinin demokrasiye, banşa ve laikliğe karşı saldın olduğu vurgulandı. Cenaze töreninden notlar Ofke, hüzün tedirgiıılik hâkiıiKİi • Sağlığında Okkan, övgü kadar yergi de almıştı. Onu 'işin şovuna' kaçmakla suçlayanlar olmuştu. Haber Merkezi - Diyarbakır Emniyet Mûdûrii Gaffar Okkan ve 5 polis memurunun katledil- mesi, toplumun her kesimince sert bir dille kınandı. Açıklama- larda Hizbullah terör örgütü la- netlenirken saldınnın "demok- rasiye, banşa, laikliğe, hukukun üstünlüğüneveinsanhaklanna" yönelik olduğu vurgulandı. TBMM Genel Kurulu'nda, birleşimi yöneten TBMM Baş- kanvekili Murat Sökmenoğlu, saldınyı kınayan bir büdin okur- ken şehitler için dûzenlenen tö- ren nedeniyle de Meclis çalışma- lanna bir süre ara verildi. TBMM Içişleri Komisyo- nu'nun DYP'li üyeleri, polise dönük saldınlann "tek kaynak- tan emir alan farkh örgûtier ta- rafindan, demokraayi askrya al- mak amacıyla düzenlendiğini" savundular. Eski Emniyet Genel Müdürû, DYP Antalya Millerve- kili Kemal Çefik, Okkan için kendi döneminde Tempra marka zırhlı bir araç tahsis edildiğini, ancak eski model bu aracın pek- çok kentteki benzerleri gibi kul- lamlamaz durumda olduğunu bildirdi. Son eylemin Istan- bul'daki saldınlarla bağlantüı ol- H i z b u l l a h ' ı n b e v n i A b â i i a z i ı T o n ç , ö f g ö J ö n k i i i n m e y e n s t r a t e j i s i a i « n U t i f o r rUSUIXAJvî Dehşetin boyutu biHnenden farklı RUŞENÇAKIR Yıllar boyu Güney- doğu'ya, halka şefkat- le yanaşacak bürokrat- lann gönderilmesi ge- rektiği söylendi durdu. Kimileri çocuklarla top oynadı, kimileri bayram günlerinde es- nafa çiçek veya şeker dağıttı. Ama bunlann hemen hemen hiçbiri inandıncı olmadı. Her geçen gün "müşfikbü- rokratlar" bir masal kahramanına dönüş- müştü. Diyarbakır'da dün yapılan cenaze töreni Gaffar Okanın, tam da o yıllardır beklenen "beyaz atfa prens" ol- duğunu gösterdi. Bu devletin geçmişte yap- tığı, yapmaya çalıştığı "halk devtetinin yanın- da" merasimlerine hiç mi hiç benzemiyordu. Nitekim HEP Diyarba- kır 11 Başkanı Vedat Aydın'ın cenaze töre- ninden beri şehrin böy- le önemli bir gösteriye tanık olmadığı yorum- lan yapıldı. Halbuki sağlığında Okkan öv- gü kadar, belki de da- ha fazla yergi de almış- tı. Örneğin onu "işin şovuna kaçmakla" suçlayanlar vardı. Her neyse, ağlayan, "Gaf- far'a kalkan eller kınl- sın" diye slogan atan, "YastayK" diye dükkâ- nmı kapatan, taksisinin camına onun resmini asan, evlerinin balkon- lanndan cenazeleri al- kışlayan binlerce Di- yarbalarh, GafFar Ok- kan'ın haklı çıktığınm, ne denli büyük bir iş başarmış olduğunun kanıtıydı. Gaffar Okkan'ın Hizbullah'a karşı yü- rüttüğü mücadelede, özellikle ilk yıllarda ne zorluklar çektiği bilini- yor. Bir yandan kendi memurlanmn, örgütü çökertmek için gere- kirse camilerde de operasyon yapılması gerektiğine kafalan pek basmıyordu. Ayn- ca Ankara da Hizbul- lah'ın, Okkan'ın elde ettiği istihbaratlarda resmedildiği kadar cid- di, etkili ve tehlikeli bir örgüt olduğuna uzun bir süre inanmakta zor- luk çekti. Aynca, bölge halkı- mn çoğunluğu da bir şekilde devletle irtibat- landırdığı "faiM meç- huller"in yine devlet tarafından durdurul- masını, hatta geçmiş- tekilerin de aydınlatıl- masmı pek beklemi- yordu. Dahası Hizbul- lah'tan korkuyordu. Çünkü 1990 başlann- da Hizbullah, bölgede- ki önemli kent merkez- lerinde PKK'yi ve yanlılannı büyük ölçü- de sindirmiş, ardından rakip Islamcı Menzil grubunu neredeyse or- tadan kaldırmış, bütün bu süreç içinde de dev- letten pek bir baskı görmemişti. Okkan, işte bu cen- dereyi kırdı. Önce so- kak denetimini ele ge- çirip cinayetlerin önü- nü aldı. Ardından Hiz- bullah'a yönelik ope- rasyonlar yaparak hal- km devlete bakışını de- ğiştirdi. Bütün bunlan yaparken sürekli hal- kın arasma girdi. Hem onlardan birrgibiydi, hem de şıklıgı, hal ve davranışlanyla onlar- dan farklıydı. Dün Diyarbakır'da öfke, hüzün, tedirgin- lik hâkimdi. Önceki günkü suikast ve dün- kü cenaze töreni, Gü- neydoğu'da artık yep- yeni bir dönemin, bir sürecin başladığımn işaretçıleri oldu. Diyarbakır'da Hizhullah V örgüûeyen Hact Bayanakgizlenmek için kadtn hlığında dolaştı Kara çarşaflı terörist Sudanla bırlıkte yakaianan 5 mılıtan hla/ıg. Mardtn ve BingöPc gönderild Hjzhıılliilı'ııı şûra üyesi sorguya rH t/hulkıh ordusu' mun^ctı politikacıların bilgisi/iigini bdgcliyor [Devlet sııııfta kal Ecevit Siiah alımında hukuksuzluk yapılmıstır »^v * , C-,^-^- . ' - . -••,- irİMiı »-.- JK' ™, ^_^, *v» *s**««fcî Cumhuriyet 10 yüdır uyanyordu atçı basınm görmezden gektiği örgütk ilgili geüşmeler yüzlerce kez Cumhuriyet'in manşetine taşındL Cum- hurrvet'in 30 Ocak 2000 tarihli sayısında Hizbullah'ın üst düzey sonımlulanndan Haa Bayaacık'ın gizlen- mek için kara çarşaf giydiğine dfikkat çekilmişti. 4 Şubat 1997 günûnün manşetinde ise örgütün nasıl geiiş- tiği, "Hizbullah Ordusu" başüğr.la duyurulmuştu. 19 Şubat 2000'deki haberde ise 3 yıl önceki yaym annn- sablarak "Devlet smıfta kaldı" dcnilmişti. 2 Kasun 2000'de yayımlanan bir haberimizde de örgütün Diyar- bakır Emniyet Müdürû Gaffar Okkan'ı hedef seçtiğine dikkat çekümişti. Oiyarbakır Emniyet Müdürû Caffar Okkan 15 Ocak'ta Cumhuriyet'e konusmustu 6 Devlet yaptı iıııajı kırıldı9 MAHMUTORAL DhARRAKIR - Diyarba- kır'da dün silahlı saldın so- nucu 5 meslektaşıyla birlik- te yaşamını yitiren Emniyet Müdürû Afi Gaffar Okkan, son röportajım 15 Ocak'ta Cumhuriyet'le yapmıştı. Okkan, Hizbullah'ın Türkiye gündemine oturduğu ve Hû- seyin Velio^u'nun öldürüJdü- gü 17 Ocak 2000 Beykoz operasyonundan sonra şeri- atçı örgütü değerlen- dirdi. Okkan, Hizbul- lah'ın henüz bitmedi- ğini, kimlikleri belir- lenen 26 tetikçiyi ya- kalamak için operas- yonlann sürdürüldü- ğünü söylemişti. Aii Gaffar Okkan, sorula- nmızı şöyle yanıtla- mıştı: - Hüseyin Veüoğ- hı'nun öİdürüldüğü tstanbul Beykoz ope- ras^onunun üzerin- den tam 1 yd geçrL Bu süre icerisinde \iirt geneünde sor- gulanıpvahşiceökhjrülenin- sanlann toprak altmda çürü- müş cesetleri He karşılaşûk. Hizbullah operasyonlannı değerlendirir misiniz? Okkan -17 Ocak'ta Hüse- yin Velioğlu'nun öldürühne- siyle birlikte Hizbullah vah- şeti de ülke gündemini uzun süre işgal etti. Ağırhklı ola- rak Diyarbakır ve bölgenin diğer illerinde sürdürülen operasyonlarda çok sayıda örgüt üyesi ve tetikçisi yaka- landı. Bu şahıslann itiraflan ve yapılan soruşturmalann ardından Diyarbakır'da Hiz- bullah tarafından işlendiği belirlenen tam 150 siyasal faili mechul cinayet aydınla- tıldı. 1999 yılında aydınlatı- lan faili meçhul cinayetlerle birlikte Diyarbakır'da aydın- laülan cinayet sayısı 182'ye yükseldi. Faili meçhul cinayetlerin çözülmesinin devlet açısın- dan önemi şöyle: Önceleri Hizbullah tarafından işlenen sflah da ele geçtrikü Bu, ör- gütün çöküşüyada birüğian- Okkan - Hizbullah'a yapı- lan yoğun operasyonlarda ör- güt çok önemli darbeler aldı. Ancak Hizbullah ve onunla birhkte devam eden şeriatçı tehdit bitti demenin henüz mümkün ohnadığına dikkat çekmek gerekir. Hizbullah'a yönelik operasyonlar hız kesmeden sürecek. Bundan böyle en önemü hedefimiz, Bir grup terorisın silahlı saldınsı sonucu 6 güvenlik görevlisi şehit oldu. cinayetler, ortahktaki puslu hava nedeniyle devlet yapü şeklinde lanse ediliyordu. Bunu büyük ölçüde PKK ve Hizbullah yayıyordu. Hiz- bullah kendi işlediği cinayet- leri devlete mal ederken tazi- ye evlerinde propaganda ya- pıyor, orada bulunan insanla- ra devleti karalıyordu. Ancak operasyonlar sonrasında an- laşıldı ki bu cinayetler devlet tarafindan işlenmiyor. Artık bu çevrelerin elinde 'devlet yapü' argümanı kalmadı. - Peki, yapılan operasyon- laıia çoksayıda militanla bir- likte sempatizan, hatta ağn- önceki gün açıkladığımız 26 kişilik tetikçi listesinin ele geçirilmesidir. Bu kişilerin tespit edilmiş ohnası bizim için oldukça önemli. - HizboDah'a otan dış des- teksürüyormu? Okkan - Hizbullah'ın için- de yer alanlarkendilerini hiç- bir zaman 'Hizbullah' olarak adlandırmıyor ve 'cemaat' şeklinde lanse ediyor. Burada şu ortaya çıkıyor: Iran başta olmak üzeredış ül- kelerin bölge ile ilgili emel- leri beliriyor. Bakmışlar ki bir grup var ve bunlar kullanılmaya açık; desteği vermişler, eğitmişler, adına 'Hizbullah' demışler ve kullanmaya, yönlendir- meye başlamışlar. -BölgedeveözenikleDiyar- bakır'da terör örgütierinin taban buhnasma oianak sağ- layan tophımsai koşuflar ha- len geçerti mi? Okkan - Hizbullah ve P- KK'nin bölgede taban bul- masının en önemli nedenle- rinden biri cahillik. Ekono- mik yoksunluk içinde olan bölge insanı geçmişte propagandalardan etki- lenerek çok rahat bu tür örgütlerin saflanna katı- lıyordu. Örgütün eline düşen adam da örgütün kendine para verdiğini sanıyor. - Hizbullah, son za- manlarda eykmleri ya da sempatizan ve müi- tanlan için beDi bir deği- şUdikyohınuseçtinıi? Okkan - Hizbullah operasyonlan sırasında ele geçirilen militanlann üzerlerinden standart olarak '1 Kalaşnikor, 1 tabanca ve 3 ded bombası' çıkıyor. Bu, örgütün uzun bir süre- dir militanlanna pohsle, gü- venlik güçleriyle çaüşın tah- matı verdiğini ortaya koyu- yor. - Yeni Bder hakkmda açık- iama yapabüir misiniz? Okkan - Hüseyin Velioğ- lu'nun öldürülmesinin ardın- dan yeni lider* ona yakmlığı ile bilinen Isa AHsoy ve şim- di Avrupa'da, büyük ihtimal- le de Almanya'da yaşıyor. duğunu savunan Çelik, "2 eyiem, farkh örgüüer de görünse birbi- rine benzeyen e> lemlerdir. Tek bir kaynaktan emir aldıklan gö- rülûyor" dedi. DYP Genel Başkam Tansu ÇiDer de saldınyı kınayarak Tür- kiye'nin terörün üstesinden gele- cek güçte olduğunu söyledi. TBMM Milli Eğitim Komis- yonu'nda söz alan milletvekille- ri de 6 polisin şehit edihnesini kınadılar. Komisyonda söz alan FP'li Lütfı Doğanm "Bütün se- mavidinlerdeinsanöldürmeken büyük suçtur" demesi üzerine Komisyon Başkanı Abdurrah- man Küçük. "Sadecc sema\i din- lerde değiL bütün dinlerde suç- tur" dedi. Milli Eğitim Bakaru Metin Bostancıoğlu da, "Hele Hizbullah adı amnda cinayet iş- lemek daha büyük bir suçtur" diye konuştu. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal yaptiğı yazıh açıklamada suıkastı şiddetle kınayarak "Bu ve benzeri olaylar poKsimizin gö- rev şevldni azaltmayacak, artb- racaknr" dedi. Türkiye Insan Haklan Derne- ği (TÎHAK) Başkanı NevzatHel- vaa, olayı kınadıklannı bildirdi. HADEP'ten tanama Diyarbakır'daki saldınyı HA- DEP de kınadı. Yapılan yazıh açıklamada, saldınnın özlemi duyulan huzur ortamuıa geçişi engelleyici nitelikte olduğu ve insanhkla bağdaşmayacağı dile getirildi. Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi de yaptiğı açıklamada, şıddetin ve şiddet eğilimlerinin öne çıkmasından derin bir kaygı duyulduğunu kaydetti. ADD Ge- nel Başkanı Hahi İbrahim Şahin yaptiğı açıklamada, Okkan ve ar- kadaşlannın uğradıklan hain sal- dmnın yeni bir dinsel terör oldu- ğunu belirtti. TOBB Yönetim Kurulu adına Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Miras tarafından yapılan açıklamada, "Terörist canüerin, en lasa zamanda yaka- ianacaklanna olan inancunız tamdır" denildi. Işçi Partisi'nden yapılan açık- lamada olayın Batı'mn Türki- ye'ye karşı yüriittüğü saldınnın yeni bir cephesi olduğu savunul- du. DÎSK Genel Başkanı Süley- man ÇelebL saldınnın aslında tüm topluma yapıldığını belirte- rek, olayın Üğur Mumcu'nun katledildiği günyapıldığına dik- kat çekti. Türk-ış Yönetim Ku- rulu adına yapılan açıklamada, "Sorumlulann Türkh e'deki hu- zur ortamuıa gölgedüşürmek is- teyenler olduğu, fakat huzur ve banş düşmanlaruun amaçlanna ulaşamayacakian" ıfade edıldi. Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Genel Başkanı Türkan Saylan da tüm terör örgütlerini ve onlara destek verenleri lanet- leyerek," Devlet vemiDet olarak, dürüsthlk, ilkeülik ve hukukun üstünlüğü çerçevesinde, her bda- dan kurtulacağunıza inanıyo- ruz" dedi. Sivil Toplum Kuruluşlan Bir- liği (STKB) adma görüşlerini açıklayan Haşmet Atahan "Kimdengeörsegelsin,hangige- rekçeye dayanduıhrsa dayandı- nkuı, bu saknnlarla yaraolan te- rör, ülkemizin ve halkımiTin ç> karianna göz diken, bağnnsızn- ğmuza,demokrasimizc kasteden iç ve dış düşmanlann işlerini ko- laylaşüran cmayeüerdir" diye konuştu. IÜ Rektörlüğü Yöne- tim Kurulu adına yapılan açıkla- mada saldınnın ulusal bütünlü- ğümüze, laik demokratik Cum- huriyet'e yapıldığı belırtilerek kı- nandı. Djyarbalar'dan tepkiler HADEP Diyarbakır ll örgü- tünden yapılan yazıh açıklama- da bazı çevrelerin bir süredir özellikle Diyarbakır'da geliş- mekte olan toplumsal banş, hoş- görü ve huzur ortamından rahat- sız olduklan ve iklimi bozmaya yönelik çahştıklan belirtildi. Ok- kan'a yapılan saldırının bu ça- balann devamı niteliğinde oldu- ğu ifade edilen açıklamada, "Sakhnyla hedeflenen Türki- ye'nin demokratik geleceğim sa- bote etmektir" denildi. Insan Haklan Derneği Diyar- bakır Şubesi, Diyarbakır-Bat- man-Siirt Tabipler Odası Odası ve Güneydoğu Gazeteciler Ce- miyeti tarafindan yapılan yazılı açıklamalarda da saldın kınandı. BtRBAKIMA SERVER TANtLLÎ Gelecek, 0 Dosfluktadır... Bu, son yıllann bir modası: Tarihe mal olmuş olay- lan parlamentolara getirip oya sunmak! Başta gelen konu da, 1915'te Doğu Anadolu'da ortaya çıkmış olaylar. Bir de bunun çalkantılarını yaşıyoruz... Biz, korkunç bir savaş ortamında ve yurdun en hassas bir bölgesinde olan biteni, Türk'ün de Ernıe- ninin de paylaştığı acılar, çok büyük acılar olarak ka- bul ederiz. Ermeniler ise, konuya, onlara karşı işlen- miş bir "soykınm* olarak bakarlar. Günümüzde olsa, üstüne yürüyüp, pariamentolar da dahil lanetlemeye gitmek mümkün. Ama geçmtş biryüzyılın başlannda yer almış bir olay hakkında hü- küm verecek olan, olsa olsa tarih ve tarihçi. Çünkü eldeki kanıtlan hassas bir terazide tartıp değ@rien- direbilecek olan, yalnız onlardır. Parlamentolann ne yetkisi var, ne de görevleridir. Binbir politik eğilimin cirit attığı böylesı yerlere, bu türkonulan getirmek, üstelik onlan sulandırmak, da- hası soysuzlaşmaya götürmekten başka bir sonuç verebilir mi? Nitekim, "soykınm" kavramı, daha şimdiden bu yoldadır. Ama gelin de anlatın! " • • Fransız Millet Meclisi, 18 Ocak'ta, tek birsatırdaı ibaret bir Ermeni "soy/onm/'yasası kabul etti: "Fran- sa, 1915 soykınmını açıkça kabul eder." Daha önce Italyan Parlamentosu, Rus Duması, Belçika Sena- tosu ve Avrupa Parlamentosu da bu yolda karariar almışlardı. Son günlerde Ingiltere'de de kıpırtılargö- rülüyor; onu, başka Avrupa ülkeleri de izleyebilir. Bir süre bunlar olacaktır. Sonunda iş, asıl varması gereken yere, yani tari- hin mahkemesinin önüne gelecektir. O güne değin de, tutkular cirit atacak, bilinçaltında yatan ifritler bi- linçüstüne çıkacak, kinler bileylenecek, belki yeni düşmanlıklara yollar açılacaktır. Kaygılanmaz olur musunuz? ^ ' Böylece, sağduyulu insanlara düşen, bu çığın ön- lemektir. Olan bitene hiçbir tepkide bulunmayalım anlamı- na gelmez bu: Soğukkanlılığı, hele hele ağırbaşlılığı elden bırakmadan tepkilerimiz de olmalı. Siyasal ze- minde bir mücadele başlamıştır; bizim tepkilerimiz de siyasal ve diplomatik olacak. Karşı çıkbğımız re- jimlerin ülkesindeki halkı irkiltmemeye ise, özellikle dikkat etmeliyiz. Önemli olan, geleceği kurtarmaktır. Bu ise, ince ve uzun bir yoldur. O yolda da, baş- kalanndan önce bizi bekleyen görevler var: Arşivle- ri kesin olarak açmak ve dünyanın en saygın tarih- çilerini bir araya getirmek, onlann sesini dünyaya duyurmak, başta geliyor. Korkmadan, çekinmeden bunu yapmalıyız. Tersi, kuşkulan üstümüzde topla- maya götürür, götürüyor da. Bir başka önemli konu da, bizzat Ermenistan'la ilişkilerimizdir. Bir iki ufak parantez bir yana, birbiri- ne kapalı sınııiann arkasında bekleşen iki halk duru- mundayız. Bu kapılar niye açılmaz ve Ermeni dost- lanmızla istediğimiz gibi niçin kucaklaşamayız? Üs- telik komşuyuz, ama birbirine gidip gelmeyen, iliş- kileri kopuk komşuluk olur mu? Azerilefie ffrflk anp sıra Ermenilere gelince somurtmak da neden? Biri "kardeş halk"sa, öteki değil mi? Robert Koçaryan'ın "şahin"yönetimine karşı ka- zanacağımız bir halk ögesi de olmaz olur mu? Ka- palı sınıriann ardında sıkışıp kalmış birkaç milyonluk bir halkın, Ermeni "diyaspora "sının tuzu kuru takı- mının yaptıklanndan pek hoşnut olduğunu da sana- bilir miyiz? Yoluna konacak ekonomik ilişkilerin getireceği çok şey var. Ona kültürel ilişkileri de eklemelisiniz. Çağ- daş Ermenistan'ın, örneğin çok zengin bir edebiya- tı olduğunu duyanz. Kimlerdir şairteri ve kaç roman çevrilmiştir dilimize? Hele o kültürde bizim tarih ve edebiyatımız üstüne yapılanlar? Birini biz söyleyelim: Ünlü şairimiz Fuzulî üstüne en ciddi ve kapsamlı araştırmanın -hem de üç cilt- lik!- bir Ermeni bilginin kaleminden çıktığını bilryor muydunuz? Bu Ermenice eserin Türkçeye çevirisi ise, biidiğimiz kadanyla yoktur. Uzatmayalım, yapacak çok şey var. Hele hele uluslan birbirine yaklaştırmada, kinleri yok edip düşmanlıklan silmede, sanat ve edebrya- tın oynayacağı rolü savsaklamayalım. Bu konuda Kültür Bakanlığı kadar, sivil kuruluşlanmız/n, onlann yanı sıra yayıncılanmızın bir şeyleri başlatmalannın zamanıdır. 21. yüzyıl, Türk - Ermeni dostluğunun te- mellerinin -sarsılmamacasına- atıldığı bir yüzyıl ol- malı. Gelecek, o dostluktadır... Cüvenlik tedbirleri arttırıldı Emniyet'ten intihar saldınsı uyansı tstanbul Haber Ser- visi - îstanbul Terörle Mücadele Şube Mü- dürlüğü'nce ilçe emni- yet müdürlüklerine gönderilen 'Güvenlik Tedbirleri' başlıklı broşürde, silahlı saldı- n ve intihar eylemleri- ne karşı tedbir alınma- sı istendi. Broşürde, bir süre önce cezaevlerine ya- pılan müdahalede ha- yatım kaybedenlerin intikamını ahnak ama- cıyla terör örgütlerinin, özellikle metropollerde silahlı saldın, intihar ve fedai türü eylemlere başladığı ve bu şekilde güvenlik güçlerinin yıpratılmaya çalışıldı- ğı kaydedildi. Saldınlann genellik- le öldürme, bombala- ma ve soygun şeklinde olduğuna ve terör ör- gütlerinin silahlı ey- lemlerini şehirlerde genellikle sabah 06.00 -09.00 saatleri ile ak- şam 17.00-22.00 saat- leri arasında gerçek- leştirdiklerine dikkat çekildi. Broşürde, güvenlik görevlilerinin göreve gidiş ve ikametgâha dönüşlerinde aynı gü- zergâhlann kullanıl- mamasma büyük özen göstermeleri gerektiği bildirildi. Kaliteli hizmet anlayışı ile 28 Ocak 2001 saat 13.00'te açılıyor. Fazlı ve Haşim BAHADIR Oto Sanayi Sitesi Çelik Sok. 57/C 4. Levent/İSTANBUL 0 212 - 270 19 05 - 279 73 46
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear