Catalog

27 EYLÜL 2000 ÇARŞAM(A_ CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI TJRKİYE Istanbul _Y 19 Şnop Y 19 Adana Y 29 Edirne PB 20 tamsun Y 20 Kocaeti Y 19 rrabzon Y 20 Çanakkale PB 21 Giresun Y 20PB 21 Â 27 Ankara Y 18 Manisa A 2f Eskişehir PB 19 Aydın Denizli A 3 Konya f> Sıvas PB 22 Y 16 Zonguldak Y '8 Antalya A 28 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van PB A A A A A A 28 31 31 30 31 25 22 Y 20 J^f Marmara'nın doğusu, Karadeniz, Iç Anado- lu'nun doğusu, Doğu Akdeniz'in iç kesimte- ri ile Doğu Anado- lu'nun kuzeyi sağanak ve gökgürültülü sağa- nak yağışlı, diğer yer- ler parçalı az bulutlu ve açık geçecek. Ha- va sıcaklığı yurdun iç ve doğusunda azal- maya devam edecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn A A A Y PB PB A A 14 15 13 20 20 23 24 19 Münih PB 15 Zürih Bertin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB Y A A A Y 16 17 26 15 20 16 26 26 PB 19 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB A PB PB Y Y Y A 10 24 10 20 29 18 19 33 A 32 0 Açık Parçalı bulutlu Sisli Bdutfu t Çok bulutlu Yağmuriu Gök gürûltûlü GÜNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafd- Sayfada na Baykal'arnan efendim ne bulunmaz Hint ku- maşıdır ki lirdenbire baş tacı. Anayas; Mahkemesi ekim ayının ikinci yansı Fa- zilet Partiii ile ilgili davayı incelemeye başlıyor. Geçenie bir ölçüde değindik. Yüksek Mahke- me'yi efci altına alacak, baskı hatta tehdit öğeli demeçlsr giderek sıklaştı. Ardı arkası kesileceğe benzeniyor.. Ana/asa Mahkemesi üyeleri partiyi kapatma is- temiys açılan dava dosyasının kapağını henüz ya açmsdılar ya da açmak üzereler. G«rçek durum bu; ancak, başta Genel Başkan Reoi Kutan, birçok siyasetçi "paıtinin kapatılma- yaağını" söylüyor. Sanırsınız ki bu söylemlerin sahipleri partinin ka- pjtılmayacağına ilişkin karan Anayasa Mahkeme- s'nin yazma arifesinde olduğunu ya da yazmaya teşladığını öğrendi. Oysa fol yok yumurta yok ortada Anayasa Mah- Kemesi'nin karara varması için günler, aylar var. Üstelik, kimi demeçlerin sahipleri hem kel hem fodul! Bakınız neden: Partiye dış destek sağlamak için Avaıpa yollan- na düşen Recai Kutan; Brüksel'den demokratik haklaria ilgili söylemlerle gündeme gelmiyor. Şayet FP kapatılırsa "Türkiye AB'ye girmeyi unutsun" gibi, yüksek perdeden, hiçbir dayanağı olmayan savlar öne sürüyor, son görüşmesinde Başbakan Ecevit'in de Yüksek Mahkeme "FP'yi kapatmaz" dediğini açıklıyor. Ne ki; Ecevit'i biraz olsun tanımak, böylesine kesin biryargı söylemeyeceğine inanmak için ye- terii. Başbakan, bırakınız yargının elinde olan bir da- vanın sonucunu söylemeyi, örneğin bir seçimde kesine yakın onca araştırma sonuçlan elinde olma- sına karşın nasıl bir sonuç çıkacağının tahminini yapmaya bile yanaşmayan bir siyasetçi... Böyle bir insan henüz görüşülme aşamasına gir- meyen FP davasında sonucu "kapatmazlar" diye kesin hükme bağlayıp, üstelik davalı FP Genel Baş- kanı'na neden söylesin? Yapılmak istenilen Kutan'ın yapmak istediği, bizim siyasetçilerimiz- de bir türlü modası geçmeyen yöntem: Dışardan gazel okuyarak istediği sonucun çık- ması için beyin yıkamak... Öfneğin aylarca "kapat- mayacaklar" teranesini yineleyerek mahkeme üye- lerini etkilemek... daha doğrusu baskı altında tut- mak! Kutan'ın, Yüksek Mahkeme'yi etkilemeye çalış- tığı, baskı nrtelikli manevraya son bir örnek sundu- ğu gün; ama aynı gün, partisinin genel başkan yar- dımcısı Mehmet Bekaroğlu, şunu söyledi: "Anayasa Mahkemesi'ni etkilemek istiyoriar." Bir partinin genel başkanıyla yardımcısının ter- se düşmekten öte tam anlamıyla birbirini yalanla- dığı böyle bir olayı, FP'nin naşir-i efkân Milli Gaze- te yazmamış olsa; inanmaz, siyasetçilerin sık sık kuHandığı "gazeteci uydurması" der, geçerdim. Üstüne üstlük yardımcı başkan Bekaroğlu; Yük- sek Mahkeme'yi etkileme girişimlerini anayasanın 138. maddesine aykın bularak Kutan ve benzerte- rinin anayasal suç işlediğini de öne sürüyor. Türkiye öyle bir dönemden geçiyor ki iktidar boş- luğu da yaşanıyor, muhalefet boşluğu da... Ankara Sanayi Odası Başkanı Zafer Çağlayan, 45 dakikalık görüşmede Başbakan Ecevit'e "ba- kanlararasındaki kavgalann 'istikran' bozduğunu" söyleyebiliyor. Düşünebiliyor musunuz; hükümeti ve genel du- rumu, Çağlayan'ın bu cümlesi özetliyor. Muhalefet ise ha var, ha yok! Ama kâğıt üzerinde muhalefet de var, iktidar da. Son siyasal sanatımız; idare-i maslahatçılık! HADEP'lüerin sorgusu sürüyor DÎYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu)- HADEP Şırnak II Baş- kanı Resul Saddak'ın da içinde bulunduğu araçta bir kalaşnikof ve 3 el bombası ele geçilirdiği iddasıyla göz altına alı- nanan 11 kişinin avukatı TahirElçi. HADEP'lüe- rin arabasmda silah ve bomba bulunmasmın olanaksız olduğunu id- dia etti. Gözaltına ah- nanlann Batman îl Kongresi'ne katıldıktan sonra Şırnak'a dönerken çok sayıda askeri kontrol noktasından geçtiklerini söyleyen EIçi, "Şırnak gibisık aramalann yapd- dığı ve insanlann sürekli izlendiği bir yerde, HA- DEP il başkanı evinin ve aracının her zaman ara- nacağını bilir. O nedenle bir il başkanımn aracın- da silah taşıması mano- ken mümkün değü" diye konuştu. Elçi, asıl ama- cın müvekkillerimin tu- tuklanmasını sağlamak ve önümüzdeki günlerde gerçekleştirilecek il kongTesini engellemek olduğunu söyledi. HADEP'liler için Uluslararası Af Örgütü ile Avrupa Işkenceyi Ön- leme Komitesi'ne acil eylem çağnsında bulu- nan Elçi, başvuru dilek- çesinde, HADEP'in yo- ğun insan haklan ihlal- lerinin yaşandığı Şır- nak'ta yeni örgütlendiği- nibelirtti. Şırnak'ta gözaltına alı- nanlann yoğun işkence- lerden yakındıklannı be lirten Elçi şöyle konuştı "Resul Saddak'ın y kmlannm bana verdü> ri bügUere göre gözal»* ahıuna işleminden s#ra idflücesindebulunaAİ- ne görevüler tarafidan bazı silah ve pa«vıa maddeler aümuşvüuıu ilişkin tutanaktutinıiş- tur. DGM kapsaonda gözaltına ahnanan**1 "" laügilibuşekfld«l>kuk dışı delil oluştun»01 *- ğanüstüHalBöls*'nde yaygm bir uygu™ 8 * 1 "' TümbunedenVkndo- layı,halenŞm*IlJaıı- darma Alay )<nnrtaııh- ğı'nda gözalrd 3 tutulan kiilikCevediger şş zalimane ıgulamalara m a r u z k?caklanndan derin bv™^ dnyul- maktad' Elçi'nin bu başvunJ üzerine Ulus- lararaAf Örgütü "Acfl Eyler çağnsında bu- lund-Bu arada iddialar- la yii olarak bugün bir kiçin daha gözaltına a]Jığı öğrenildi. Sezer'den yine ret• Baştarafi 1. Sayfada rilime yol açtı. Cumhurbaşkanı Sezer, Ziraat Bankası, Emlak Bankası ve Halk Bankası'nuı özelleştirilmesini öngören KHK'yi de geri gönderdi. Başba- kanlık'tan yapılan açıklamada, KHK'nin yürürlüğe girmesi için gereken işlemlerin ivediükle ya- pılacağuıuı bildirilmesi, Köşk ile hükümet arasında ikinci KHK krizinin yaşanabileceği yorumla- nna neden oldu. Başbakanhk'tan yapılan yazılı açıklamada, "beklenmedik bir geüşme" olarak nitelenen iade iş- leminde Sezer'in gerekçesi şöy- le aktanldı: U KHK Ue bankalann yeniden yapdandınlınası ve hisse seneie- ri saüşına ilişkin işlemlerin vergi- den istisna edümesinin öngörûl- düğü, oysa, anayasanın 91. nud- desinegöre'vergı yeUtşküıkDnu- buın KHK'lerle dûzenknemeye- cegi, aynca anayasanın 124. mad- desine göre banka genel kurulla- rmın yönetmeükçıkararnav acak- lan beürtilmektedir." Sezer'in iade işleminın emni- yet teşkilatı ile ilgili KHK'yi im- zaladığı için çelişki olduğuda sa- vunulan açıklamada, "üdeyan- sınm yazıkbğı gün Resmi Gaze- te'de yayımlanan ve sayın Cum- hurbaşkanı tarafindan imzala- nan Emniyet Teşkilaü Kanu- nu'nda değişikUk yapünasına ilişkin 611 sayıh KHK'nin3. mad- desiyle emniyet mensupbrma ya- pılacak zorunhı emeklİK ek öde- melerinin 'damga verjısı hariç hiçbir vergi ve kesütrye tabi tu- tulmamasını' öngöcn 'vergi'ye ilişkin bir düzenfcnvyapılmışbu- hınmaktadır" denildi. Açıklamada, KHK tasansunn yürürlüğe girmesi için Başbakan- hğnı tüm işlemleri ivedilikle ya- pacağı kaydedilirken "Dûnya Bankası'nca verilecek 1.5 mih/ar dolar kredi Ue 750 mUyon dolar tutanndakiJapon hükümeti kre- disinin iptaü sözkonusu değOdir" görüşü savunuldu. Başbakanlığın iadenin "çeüş- 108" oldugu suçlaması üzerine Sezer de dün akşam saatlerinde bir açıklama yaptı. Sezer, açıkla- masuıda 193 sayılı Gelir Vergisi Yasası'nuı 23 ve 25. maddelerin- de sosyal güvenlik kurumlannca yapılan her türlü ödemenin gelir vergisinden istisna tutulduğunu anımsattı. Sezer'in açıklamasında, emni- yet teşkilatına ilişkin düzenleme- deki emniyet müdürleri için geti- rilen emeklilik ek ödemesinden vergi kesilmeyeceğine ilişkin ku- ralın, bu maddelerde sayılan ıstıs- nanın tekran niteliğinde kabul edilmesi nedeniyle karamamenin onaylandığı kaydedildi. Bankalann yeniden yapılandı- nlmasuıa ilişkin 620 sayüı KHK ile getirilen düzenlemede Gelir Vergisi Yasası'nda olmayan bir istisnaya yer verildiği belirtilen açıklamada, bu nedenle anayasa- nın kanun hükmûnde kararaame çıkarma yetkisini düzenleyen 91. maddesine aykın görülen karar- namenin imzalanmayarak geri gönderildiği kaydedildi. 'Engeli aşmaya çahşacağg' Ecevit, gazetecilerin KHK'nin yasa olarak mı, yoksa iade gerek- çeleri doğrultusunda yeniden mi düzenleneceğinin soruhnası üze- rine, "Konuyu, önümüzdeki Ba- kanlar Kurulu'nda görüşeceğiz'' diye konuştu. Ecevit, KHK'ler- den cumhurbaşkanı imzasının devre dışı bırakıhp buakılamaya- cağına ilişkin soruyu, "Tabii, de- ğişiklik yapüarak cumhurbaş- kanhğı engeü asüabüir mi, onun üzerinde duracağız, gerekeni ya- pacağtz" diye yanıtladı. Başbakan Yardımcısı Mesut Yıbnaz da karamamenin, hükü- metin çok önem verdiği bir dü- zenleme olduğunu söyledi. Cum- hurbaşkanı'nın gerekçesini öğ- rendikten sonra görüşlerini açık- layacaklannı belirten Yılmaz, "3 kamu bankasuun özeUeştirilmea. uyguladığunız ekonomik progra- mm önenüi bir parçasKÜr. Daha önce IMF'ye verîlen niyetmektu- bunda da yer alan bir konudur. Sayın Cumhurbaşkam'nm geri göndermesini ben de yoidaöğren- dim. Şu anda bir değeriendirme yapamam. Ama döndükten son- ra birttkte değerlendiririz" dedi. Yılmaz, yerel yönetimler ko- nusunda bir KHK'nin hazırlandı- ğının anımsatılması üzerine, bu konuda hem KHK hem de yasa tasansı olarak iki düzenleme dü- şündüklerini bildirdi. Bazı dü- zenlemeler için yasaya gereksi- nim duyulduğunu anlatan Yıl- maz şöyle konuştu: "Örneğin mahalh' vergflerin, harçlarm artnnlması vesaire gibi konular KHK ile olamıyor. Onun için kanun tasansı hazıriryoruz. Medis açıhp komisyonlar kurul- duktan sonra Mectis'e getirece- ğiz, Ama diger hususlarda Baş- bakanhk ve fçişleri Bakanhğuıuz KHKtaslağını sundu. Sanıyonım önümüzdeki Bakanlar Kuru- hı'nda bunu değerlendireceğiz." MHP,yetkfleıî tarüşmaya açryor MHP Grup Başkanvekili Ömer Izgi, Cumhurbaşkanı'nın anaya- ' sanın kendisine verdiği yetkileri kesinlikle aştığını ileri sürerek "Yürütmenin önünü nkryor" de- di. Izgi, cumhurbaşkanı yetkileri- nin smırlandınlmasının gündeme gelip gelmeyeceğinin sorulması üzerine, "ÖnemK olan, cumhur- başkanma verilen yetküerin suur- landmhnası değfl,Cumhurbaşka- nı'na yetkUerinin ne olduğunun tam olarak anlatümasıdn". Olma- yan yetkileri kullanıyor. Olmayan yetkilerini mi sınırlandıracagE" dedi. MHP'nin önceki gün yapı- lan başkanlık divanmda da KHK'nin geri gönderilmesi ele aluıırken Meclis'in açıhnasuun ardından cumhurbaşkanının yet- kilerinin sınu-landınlmasuun gün- deme getirilmesi benimsendi. ANAP Grup Başkanvekili Bey- han Aslan, ikinci KHK iadesi ile ilgili olarak Cumhurbaşkanı ile Bakanlar Kurulu arasında bir an- layış farklılığının olduğunu kay- dettı. Aslan, "Cumhurbaşkanı za- Rakanlar Kunihl'llS başkanlık etmeüdir. Böylece bir- birlerini anlamalan daha kolayla- şır. Bakanlar Kurulu cumhurbaş- kanım, nımtfiırha^kanı da Rak^n- larKuruhı'nn ikna etroeödir'' de- di. Uzlaşma ve hoşgörü kültürü- nün önce devletin tepesinde sağ- lanması gerektiğini belirten As- lan, «taşküere nezaket hakfan <*• mahdır" göruşünü dile getirdi. i tasarısuıa aferin demeyiz 9 AYHANŞÎNŞEK ANKAR' - Milli Sa- vunma B^anı Sababat- tin Çakmkoğhı, Ermeni soykınm iddialannın ta- rihi hiçbr gerekçeye uy- madığui bildirdi. Soykı- nmı d»?ulayacak hiçbir belgebigi ve bulgunun bulunnadığuıa işaret e- den Cakmakoğlu, " ABD'd ahnan karar ke- sinleştfe elbette Türkiye de bu» karşı görüşlerini netle^recektir. Türkiye olarsbuna 'aferin' djye- cek lüimiz yok" diye ko- nuşt /rasya Stratejik Araş- tınalar Merkezi (^>AM) uzmanı, emekli Byükelçi Ömer Engin ^tem, Türkiye'nin Er- ıenistan'da yeni devlet faşkanı Robert Koçaryan ile meydana gelen politi- ka degişikliğine yanıt ver- mekte geç kaldığuu söy- ledi. Büyükelçi Lütem, "ABD'deki sözde soykı- nm tasansı gökten bir- denbire düşmedi. Türki- ye, önceki Devlet Başkanı Petrosyan döneminde akıllıca hareket ederek fazla kaö olmayan ponti- kalar izkmişti. Ancak da- ha sonra bu pohtikalar Koçaryan'ın hasmane tavnna karşı sürdürüldü. Türkiye bu aşamadan sonra hiçbir yapünmda bulunmazsa, Koçaryan'ı ilerlediği yoMa teşvik ed- er" dedi. ABD yönetiminin tasa- nya karşı olduğunu ve çıkmaması için çaba gös- terdiğini kaydeden Büyü- kelçi Lütem, ABD'ye karşı yaptınm uygulama- nın Kongre üzerinde etki- li olamayacağmı ve Tür- kiye'nin böyle bir hare- kette bulunmasını bekle- mediğini ifade etti. Emekli Büyükelçi Lü- tem, ABD Temsilcüer Meclisi alt komisyonun- da Ermeni soykınmı id- dialannı içeren tasannın kabul edilmesi sürecini ve olası gelişmeleri Cumhu- riyet'e değerlendirdi. Lütem'in görüşleri özetle şöyle: - Tasannın arkasında Koçaryan var: Ermenis- tan'ın önceki devlet baş- kanı Levan Ter Petrosyan, Türkiye ile ilişkilerin öneminin farkındaydı. Petrosyan, tutumu nede- niyle diaspora tarafindan zaman zaman da eleştiri- liyordu. tktidara gelirken diaspora ve Taşnaklar'dan da destek alan yeni devlet başkanı Koçaryan, Türki- ye'ye yönelik politika de- gişikliğine gitti. Soykın- mın kabul ettirilmesi, bir devlet polıtıkası yapıldı. Türkiye'ye karşı has- mane tutum takınan Ko- çaryan, meclıs baskını ile bir süre iç politikaya dön- müştü. Ancak durumu kontrol altına aldıktan sonra poli- tikalannı admı adun iler- letmeyi sürdürüyor. Olay- lan yakından izleyenler için, ABD'deki gelişme bir sürpriz değil. - Koçaryan'm amacı ödün koparmak: Türkiye, Karabağ sorununda Azerbaycan'ın yaklaşı- mını çekincesiz destekli- yor. Ermenistan, Türki- ye'ye sıkıştırarak Kara- bağ sorununa yaklaşımın- da ödün koparma ama- cuıda olabilir. Koçaryan, sözde soykınm tasansı- nın kabulü ile iç politika- da dikkatleri dağıtma amacında da olabilir. - Ermenistan hatayapı- yor: Ermenistan gibi dört tarafı kara parçası ile çev- rili olan ülkelerin yapma- sı gereken ilk şey, komşu- lan ile banş içinde yaşa- mak olmalı. Ermenistan, birçok açıdan Türkiye'ye bağımlı. - Ermenistan'a karşı yaptınmlar: ABD'deki sözde soykınm tasansı gökten birdenbire düş- medi. Türkiye, önceki devlet başkanı Petrosyan döneminde akıllıca hare- ket ederek fazla katı ol- mayan politikalar izledi. Ancak daha sonra bu po- litikalar Koçaryan'm hasmane tavnna karşı sürdürüldü. Türkiye bu aşamadan sonra hiçbir yaptınmda bulunmazsa Koçaryan'ı ilerlediği yol- da teşvik eder. Ermenistan'a karşı yaptınmlar neler olabilir? İlk olarak, hava sahası ko- ridorunun kapatılması gündeme geliyor. Bu olursa Batı'dan Ermenis- tan'a giden uçaklar yakla- şık iki katı yol kat etmek zorunda kalu". tkincisi, Türkiye Ermenilere karşı daha sıkı bir vize rejimi uygulayabilir. ABD'ye yaptınm yan- hşör: ABD yönetimi, bu tasannın çıkmaması için çaba göstermiştir. ABD'ye karşı yaptuım uygulamanın, Kongre üzerinde etkili olacağını sanmıyorum. Milli Savunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu, dün Mali Silahlı Kuvvet- leri ve eski Muharipler Bakanı Soumeylou Do- ubeye Maiga'yı kabulün- de gazetecilerin sonılan üzerine, Ermeni soykın- mı iddialannın tarihi hiç- bir gerekçeye uymadıgı- nı vurguladı. Çakmakoğ- lu, soykınmı doğnılaya- cak hiçbir belge bilgi ve bulgunun bulunmadığına işaret etti. Bakan Sabahattin Çak- makoğlu, sözde Ermeni soykınmı tasansının alt komitede kabul edilmesi- nin ABD ile Türkiye ara- sındaki askeri ılışkılen nasıl etkileyeceğinin so- nüması üzerine şunlan söyledi: "Devlet soykınmı oklu- ğunu gösterecek hiçbir belge, bilgi ve bulgu yok- tur. Bu iddiabu' tamamen asüsjzdn". ABD'de ahnnn karar kesinleşirse elbette Türkiye de buna karşı gö- rüşlerini netteştirecektir. Türkiye olarak buna 'afe- rin' diyecek halimiz yok." Dfl Bayramı kutlandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dil Bayramı'nın 68 yıldönümü çeşitli etkin- likJerle kutlandı. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Türkçe konusunda yaşanan sıkıntılann aşüması için her türlü destek, yasal düzenlemenin yapılması gerektiği- ni belirterek yurttaşlann doğru Türkçe kullanımına özendirihnesinin önemine işaret etti. Sezer, Dil Bayramı nedeniyle yayımla- dığı mesajda Türkçenin bugünkü kullanı- mındabazı sorunlaryaşandığını belirterek şu görüşleri dile getirdi: "Bu sonınlann çözümünde her türlü girişim ve uygula- malar biümsel yaklaşnnla ele ahnmah ve yürütülmeüdir. Tersi durumda dilimizde yaşanan sonınlann çözümleri kişisel ya- kınmalardan öteyegecemeyecektir. Bu ko- nuda eğhim kurumlanna büyük görevler düşmektedir. Türk dili konusunda yaşa- nan sıkınülan aşmak için her türlü destek veyasaldüzenlemeyapümahdır." Kıtle ile- tişim araçlannuı her gün milyonlarca ki- şinin konuşma biçimini olumlu ya da olumsuz etkiledigini, öz Türkçenin dil ku- rallanna uygun olarak kullanılmamasuıın da dili ciddi anlamda bozduğunu vurgu- layan Sezer, "Türkçenin özenk korunma- sı ve yabana sözcüklerden anndınlması büyük önem taşımaktadır." dedi. Başbakan Bülent Ecevit mesajında, ile- tişimin temel aracı dilin bir ulusun kimli- ğini ve kültürünü kuşaktan kuşağa taşıya- rak geliştirilmesinde en önemli öğe oldu- ğunu kaydetti. Türkçenin sözcük, kavram ve terim üretme olanaklan açısuıdan zen- ginliğine işaret eden Ecevit, "Türk Di- B'nin bu özelliklerini gereğince değerien- dinnek ulusumuzun kendi kimlipne bor- cudur" dedi. DYP lideri Tansu Çiller, u- lus ohnayı sağlamanın temel özelliklerin- den birinin dil olduğunu belirterek "Türk- çe, biz Türkler için hem kendimizi anlat- ma biçimidir hem debağunsızhğunıza göz dikenlere karşı verdiğmıiz mücadelenin bir simgesidir" göruşünü dile getirdi. CHP Genel Sekreteri Oya Araslı da, 12 Eylül sürecinin Türk Dil Kurumu'nu Atatürk anlayışındakı yapıdan uzaklaştırdığını be- lirtti. Almanya'da irkçı astsubay ordudan atıldı FRANKFURT (Cumhuriyet Bürosu) - Emnndeki askerler karşısmda ırkçı ve yabancı düşmanı açüdamalar yapan bir Alman astsubayuı ordudan atıldığı açıklandı. Frankfurter Rundschau gazetesinin haberine göre, u-kçı astsubaym emri altında askerlik görevini yapan Türk kö'-enh bir genç, 'komutanmm' ırkçı ifadeleri nedemyle şikâyette bulundu ve açılan soruşturma sonucunda 25 yaşmdaki astsubay görevinden atıldı. Mainz kentindeki 740. Avcı Taburu'nda görev yapan ırkçı astsubayuı karara karşı itiraz davası açtığı öğrenildi. Bu arada 2000 yılının ilk altı ayında Ahnan ordusunda yabancı düşmanlığı içerikli 89 olayın kayıtlara geçtiği açıklandı. Federal Meclis Savunma Danışmanı Wilfried Penner, bu olaylann 58'inde temel askerlik görevini yapan er ve erbaşlara, 12'sinin sözleşmeli askerlere, 3'ünün de subay ve astsubaylara karşı suçlamalar yöneltildiğini söyledi. Penner, bu saldınlann büyük kısmının da sözlü hakaretler, sloganlar, ırkçı şarkı sözleri, HMer selamı ve gamalı haç dövmelen şeklinde ortaya çürtığını açıkladı. 'Seçimin kulağı* FP davasında ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - FP'nin kapatılması davasında son aşamaya gelinirken siyasi partıler hesaplan- nı, "kapatma olasıhğı- na" göre yapmaya baş- ladılar. Hükümet ortak- lan, olası bir erken ya da ara seçime sıcak bakma- makla beraber, "baskm seçime'' yakalanmamak için hazırlıklara başladı- lar. özellikle FP tabanı- nuı oylannı partilerine çekmeyi hedefleyen ANAP'uı, "imam-hatip Kselerinde kız öğreDcik- re başörtüsü serbestisi" istemesi "seçime dönük yaonm" olarak değer- lendirilirken MHP de, TCY'nin312.maddesi- nin degiştirilmesi ve ölüm cezasuun kaldınl- masına karşı katı tutu- munu sürdürerek taba- nuıa mesaj veriyor. Başbakan BülentEce- vit ise ufukta erken se- çim görmediğini söyle- di. FP davasında karar aşamasına gelinmesi ge- linmesi, siyasi kulisleri hareketlendirdi. Siyasi kulislerde, FP'nin "RP'nin devamı olmak- tan" kapatılması duru- munda, ara seçime "ke- sin'' gözüyle bakıhrken RP'den bu partiye geçen bütün milletvekillerinin TBMM üyeliklerinin düşürülmesı durumun- da ara seçim yerine "ge- nel seçimin'' tercih edi- ş^leceğine dikkat çekili- . Hükümet ortaklan, "erken seçnn" olasılığı- na sıcak bakmamakla birhkte, "baskm bir se- çimle'' karşı karşıya gel- memek için de seçim yanrunlanna başladılar. Bu çerçevede özellikle ANAP'm tavn dikkat çekiyor. Memurlann iş- ten çıkanlmasuıı kolay- laşnran KHK taslağının, yasa olarak çıkanlması konusunda hükümet or- taklan ile birhkte "ka- rarü" bir tutum sergile- yen ANAP'ın, önceki günkü başkanlık divanı toplantısında "imam- hatiplerde başörtüsü so- rununu" gündeme ge- tirmesi dikkat çekti. ANAP, imam-hatip lise- lerinde kız öğrencilere başörtüsü serbestisi ta- nınmasını ve bu lisele- rin "meslek Bsea" kap- samına alınmasını isti- yor. Kulislerde ANAP'ın, bu tavn, FP'nin kapatılması du- rumunda, bu partinin ta- banını yanına çekme gi- rişimi olarak değerlen- dirildi. ANAP hderi Yılmaz ve MHP lideri Devlet Bahçeti, bir yandan "başbakan yardımcısı'' sıfaöyla hükümet çalış- malannı sürdürürken firsat buldukça Anado- lu'yu dolaşarak seçme- nin nabzını yokluyorlar. Siyasi partiler bir yan- dan da kamuoyu araştır- malan yaparak hazırlık- lannı buna göre yapı- yorlar. Son olarak ANAP'uı yaptırdığı an- kette, bu partinin D- SP'den sonra 2. sırada çıkması, parti yönetimi- ne moral verdi. Partilerde, Anayasa Mahkemesi'nin FP'yi kapatması beklentısıne bağlı olarak öne çıkan senaryolar şöyle: Ara seçim olasıhğı: Anayasa Mahkeme- si'nin 20-25 milletveki- linin, TBMM üyeliğini sona erdirmesi duru- munda ara seçim günde- me gelebilir. Hükümetin MHP kanadı, bu durum- da ara seçimin yapılma- suıa sıcak bakıyor. An- cak ANAP kulislerinde, FP'lilerin büyük bölü- münün Güneydoğu kö- kenli olduğuna, dolayı- sıyla olası bir ara seçi- • min "ülkebarajr OUTÛK'Î ması nedeniyle HA^" DEP'i TBMM'ye soka-' cağına işaret ediliyor. ANAP'lılar, genel seçi- me göre ara seçimin te|j,r ' cih edilebileceğini, aıl-i, cak Yüksek Mahke-™ me'nin milletvekilliği düşmesini kararlaştıraT cağı seçim bölgelerinin^1 ' önemine dikkat çekiyof-'1 lar ;:''• Erken genel seçim:lM Yüksek Mahkeme 'niri' ' FP'nin millervekilleri., nin tamamına yakuıuun*.' vekilliğini düşürürse ya- V pılması zorunlu duruma gelecek olan ara ^ erken genel seçime nüştürülebilir. MHP'li- ler, böyle bir durumda seçmenin iradesinin " sağlıklı olarak Mechs'e yansıtılabılmesı için ara seçim yerine erken se-_ çim yapılması gerektiği-* ' ni düşünüyor. Başbakan' Bülent Ecevit'in, uygü- "' lanan ekonomik istikrar programı nedeniyle ge- nel seçime sıcak bakma- dığı ifade ediliyor. An- cak DSP'de zorunluluk halınde "fazla oy kaybı oünayacağı'' yorumlan yapılıyor. ANAP ise ge- nel seçime en soğuk ba- kan parti konumunda. ANAP yöneticileri, yaz aylan boyunca seçim bölgelerinde, yurttaşla- nn büyük bölümünün "mevcut siyasi partiler- den soğuduğunu" göz- lemlediklerini, bu du- rumdan, zaten kritik noktada olan partileri- nin olumsuz etkilenece- ğini dile getiriyorlar. MHP ise olası bir seçim- den birinci parti çıka- caklan hesabını yapıyor. FP'li milletvekilleri- nin transferi: Anayasa Mahkemesi'nin FP'yi kapatması ve az sayıda milletvekilinin vekilli- ğini düşürmesi dunı- munda FP'nin 80-90 ka- dar milletvekili bağım- sız duruma düşecek. Ba- zı milletvekillerinin ye- ni kunılacak partiye geçmeyebileceği, diğer partilere yönelebileceği kaydediliyor. Bugüne kadar milletvekili trans- ferine izin vermeyen MHP hderi Devlet Bah-,, r, çeli'nin böyle bir du*, rumda kendilerine yakuı FP'li milletvekillerinin MHP'ye gelmesine sicvc> cak bakabileceği kayde*; ^ dildi. ANAP ise FP'den^, en fazla milletvekili yö- neliminin kendi partile- rine olacağını hesaph- yorlar. Özellikle, Doğu- Güneydoğu milletvekil- lerinin, Yılmaz'ın soıt J dönemdeki "Güneydo- . ğupolitikasrve iktidar- V« da olması nedeniyle?«J ANAP'a yöneleceği di- .ü le getiriliyor. MHPbirincipartiola- bilir: Boşta kalan FP'li milletvekillerinden ba- zılannın MHP'ye geç^T mesi durumunda bu parv V. ti, parlamentodaki san- *'' dalye dağılımında birin- ci parti konumuna gele- bilir. ANAP'uı da san- dalye sayısının artma- sıyla hükümetteki tablo değişebilir. MHP, birin^4; ci parti olursa başbakan- lığı isteyebilir. * ^ FP'nin sine-i millet tehdidi: FP lideri Recai Kutan, Anayasa Mah- kemesi'nin FP'yi kapat- ması durumunda grubu- nun sine-i milletten ya- na olduklannı belirtme- "" sine karşın bu olasılık pek mümkün gözükmü- yor. FP'li millervekille- ri istifa etse bile Mec- lis'in istifalan onayla- masının güç olduğuna dikkat çekiliyor.