Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
2=7 EYLÜL 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET
KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15
ALLEGRO »** EVİN tLYASOĞLU
Bach'm lavdcmn Istanbuldaflri haftadır süren 'Aya IriniBach Gün-
le»i'nde yalruz özgün, nitelikli yorum-
ları değil, neredeyse unuttuğumuz dü-
zeyli, seçkin bir konser dinleyicisini ye-
niden bulmanın da coşkurru yaşamak-
tayız. Program içeriğinin ağırhğı ve öz-
gün Barok çalgılan gibı her zaman kar-
şılaşmadığımız tınılara karşın konser-
lerin ve konferanslann her biri büyük
bir ilgiyle izlenmekte. La Petite Bande'ın
kurucusu ve yönetmeni, usta bir barok-
kemancı olan S. Kuijken, bu düzeyde bir
dinleyici kitlesini Avrupa'da zor bulu-
ruz, dediğinde îstanbullular adına kıvanç
duyduk. Bu yıl ikincisi gerçekleşen
Bach Günleri umanz her yıl aynı tarih-
te, aynı yerde (Aya Innı'de) yinelenerek,
bir "Istanbul Bach FestivalT kımliğıne
bûrünür. Bu tür etkınlıkler ilkbaharda-
ki îstanbul Festivali'nin büyük organi-
zasyonunu da destekler. Halen Îstan-
bul'da var olan tüm (devlet orkestra ve
operası dahil) müzik topluluklannın ve
etkinliklerinin birbirini beslediğine, hat-
ta oluşacak rekabet ortamıyla müzik
dünyamızın daha da zenginleşeceğine
inanıyorum. En önemli konu, heT biri-
nın süreklılık kazanması.
S. Kuijken, günümüzde değişik ortam-
lara uyarlanan Bach müziği için şöyle
diyordu: "BachmüzetikdeğOdiir.Doğal
Id bugünlere esin kaynağı oldu. Eğer
onun yaratma anındaki krvucımı vere-
bUryorsanız, buyunın istediğiniz orta-
ma uyaıiayın müziğiııL Ama kendi ego-
nnzu Bach adını kullanarak öne çıkar-
üyorsanız bu çok tehlikeli." Bach Gün-
leri'ni Tr. Net sponsorluğunda Hakan Er-
doğan Productions düzenliyor. Ilk haf-
ta La Petite Bande'ın konserlerinde
Bach'ın oda müziği için yazdığı konçer-
to ve sonatlan dinledik. Ozellikle Bran-
denburg konçertolannı (hele 5. ve 3.
konçertoyu) uzun zaman unutamaya-
cağız. Bu eski çalgılarla sağlanan mut-
lak entonasyon, hayran olunmayacak
gibi değildı. Ryo Terakado'nun solo ke-
man sonatlannda sahneye alınan dinle-
yici, karanhğın ortasındaki san ışığın ay-
dınlattığı o küçük dev adamı dinlerken
bir ayini paylaşır gibiydi kubbenın al-
tında. PierreHantai'ın Goldberg Çeşit-
lemeleri'ni dinleyemedim. önce çaldı-
ğı dört prelüd ve fug'de (o bakımsız
klavsene karşın) işlek tekniğine ve du-
yarlı anlatınuna tanık oldum. Bu hafta-
• 'Aya îrini Bach Günleri'nin ilk haftasında La Petite Bande'ın Bach'ın
oda müziği için yazdığı konçerto ve sonatlan dinledik. Ozellikle
Brandenburg konçertolannı uzun zaman unutamayacağız. Bu eski
çalgılarla sağlanan mutlak entonasyon hayran olunmayacak gibi değildi.
La Petite Bande'ın kurucusu ve yönetmeni, usta bir barok- kemancı olan
S. Kuijken, "Bu düzeyde bir dinleyici kitlesini Avrupa'da zor buluruz"
dediğinde Istanbullular adına kıvanç duyduk.
kı dınletıler Aksander Rudin yönetımın-
deki Musica Viva Akademik Oda Or-
kestrası ile sürmekte. Yann akşam ve
öbür akşam Rudin, bestecinin viyolon-
sel partitalanru kendi anlatımıyla suna-
cak. 29 Ekim'deki dinletiden önce ün-
lü gezgin FarukPekin, Bach'ın kentle-
rine bir yolculuk yaptıracak konferan-
sında.
Konferanslara gelince açıhştaki acı-
koturumun oldukça renkli geçtiğini be-
lirtmeliyız Doğan Hızlan, Enis Batar,
Balkan Naci İslimyeli \ e Aydın Esen gı-
bı yaratıcı ve aydın kişilerin süzgecin-
de Bach, bir kez daha evrildı çevrildi..
günümüzdeki değerlendırmesı yapddı.
Ozenli bir Bach dinleyicisi olan Hızlan,
Bach gibi bir müzikçinın Batfdaki ye-
tişme tarzı, ardında taşıdığı sanatsal ha-
reketlerle nasıl beslendiği üstünde du-
rurken Türk müziğınde aynı çağdakı
bestecinin durumu ile karşılaştırmalar
yaptı. Sanatçının sanatçıya destek olma-
sına Mendefcsohn'un Bach'ı yeniden
diriltmesının örneğıni verdi. Enis Batur,
tarih boyu müzik-edebiyat etkileşimi
üstünde durdu. Yakında piyasaya çıka-
cak olan Füg Sanatı başlıklı kitabında
Bach'tan hareket özgürlüğünü kullan-
dığını, bestecinin aynı adı taşıyan yapı-
tındaki yapıyı kendi roman denemesi-
ne yüklediğini belirttı. Balkan Naci Is-
lünyeli, Bach'ın müziğinde iç alan ya-
ratma yeteneğini resim sanatı ile karşı-
laştınrken, mıstık ışığmın Michelange-
lo, Zurbaran, Vennieer gibi ressamlar-
la örtüştüğünü, pastel renkli anlatımıy-
la bir fresco ressamı olarak düşünüle-
bileceğini; müziğındeki karşıthğın bir
diğerinı tamamlayıcı yönüyle sfumato
(puslandırma) tekniğine veya zamanın
puslandırmasına karşın saydamlığını
korumasıyla pentimento (pışmanhk)
tekniğine yakıştırdığını anlattı. Aydın
Esen ise bir besteci olarak Bach ile do-
ğup büyüdüğünü, onu kendi ortammın
doğal bir üyesi olarak gördüğünü belir-
terek, "Bach'ınötümünden 250 senegi-
bi bir zaman geçti. Onu düşününce ol-
muş mu o kadar dhorsunuz. Inanarru-
yor insan. O bizden hiç uzaklaşmadı.
Ben Bach çalarak büyüdüm. Bach olsun
diye Bach çahnam. O zaten hep vardır
oralarda bir yerlerde" dedi. Daha son-
rakı günlerde Hasan Uçarsu, Hülya Tar-
can, Aykut KöksaL Nazan tpşiroğlu ve
Erhan Karaesmen' ın bırbınnden ılgınç
konferanslan yer aldı.
Bursa Böige Senfoni
OrkestrasTnırı programı
Bu yıl ilk kez bir orkestradan tüm
mevsimin hazır programı elime geçti;
Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkestra-
sı. Mayıs sonuna dek her program, şe-
fi ve solıstiyle belirlenmiş. Genel ola-
Müzik şirketleri CDjıyatlarının indirimi konusunda anlaşma yaptı
Rekabet önlendiKûMr Servisi - Müzik şirketleri birtakım
sııurlamalar getirerek müzik
dükkânlannın özel indirimlerle satış
yapmalannı önlemeye çahşıyor.
Avrupa'da CD fiyatlarmm en yüksek
olduğu îngiltere'de artık müzik marketler
yüzde 8'den daha fazla indirim
yapamayacak. Bu kuraluı dışına çıkanlara
ise müzik şirketleri CD gönderimini
durduracak.
Yeni sistemle îngiliz müzik piyasasmı
elinde tutan beş büyük müzüc şirketi EMI,
Waraer, Sony, BMG Poiygram artık
müzik marketlerle her çıkan CD'nin
satışa çıkanlacağı fiyat konusunda bir
anlaşma yapacak.Aynca, her CD için
daha önceden karar verilen indirim
yüzdesi dışma hiçbir müzik marketi
çıkamayacak.
Tüm CD'ler arasmda belli bir fıyat
sabitliğini önlemek amacıyla her CD için
ayn bir anlaşma yapılacak.
Safevvsy adlı müzik marketinin yöneticisi
Kevin Havridns bu uygulamanın CD
fiyatlannın çok yüksek seviyede
tutulmasına ve dolayısıyla da satışlann
azalmasma yol açacağını belirtiyor.
Adını açıldamaktan kaçman bir başka
müzik market yöneticisi ise, "Biz bir
müzik şirketi fle anlaşma yapryoruz.
Fiyatiarı beHriiyonız. Sonra rakip
firmalarda bu CD'lerin çok daha düşük
fiyatiarda satıldığını görüyonız. Bu
yüzden bu tür genel bir uygulama
hepimizi daha rahatiacak" diyor.
Her ne kadar Sunday Times gazetesinin
yaptığı araştırma müzik marketlerinin CD
fiyatlannda aşın farkldıklar olmadığını
gösterse de, çok büyük müzik
marketlerinde bazı müzik türlerinin
CD'leri çok düşük fiyatlara satdıyor.
Müzik şirketlerinin, müzik marketleri
üzerinde bu kadar güçlü olmasının
ardında yatan neden ise, pek çoğunun
aslmda birbiriyle ortak ohnası. Yine de
fiyatlarm belli bir seviyenin altına
düşmesini engelleyen bu sisteme rağmen
müzik şirketleri, halkın isteklerini göz
önüne alarak gerekli indirimlerin de
yapılacağını belirtiyor.
Madonna,aftnim fryatianmn düşukohnasmdan şikâyetçL
Müziğiningücü ozanları da etkilemişti
ÖNDERKÜTAHYALI
tZMİR - "Aya Îrini Bach Günlerr, Istanbul'dakı
mûzıkseverlen büyük besteci Johann Sebastian Bach
ile bütünleştırmektedir. Izmir'de ise durum, Ege'yi
kavuran kuraklığa benziyor. Mayıs ayından bu yana
bir damla yağmur düşmediği gibi Bach konusunda
da çıt yok. Oysa Bach'ın tartışılması ve müziğinin
dinlenmesi, Izmirli müzikseverlere yeni bir görüş
ve tadına doyuhnaz bir mutluluk getirebilir, müzık-
çilere ise her zaman çaldıklan bu besteciyi değişik
bakış açılanndan değerlendirme firsatını verebilir-
di.
Bach'ı süreklı dinleyenlerin izlenimleri çok ilginç.
Kimilerine göre Bach şürseldir; bazılan da bu mü-
ziği cebir denklemlerine benzetir. Benim açımdan O,
en az iki ya da ikiden çok ezgiyi polifon doku için-
de kaynaştuTnanın büyük ustasıdır; ama bir yandan
da armoni (akorlann peş peşe sıralanışıyla yakala-
nan güzellik) alanmda müziğin geleceğini gören bir
buluşçudur. Böylesi değerlendirmeler sayfalan dol-
durabilir. Bach'ın bestecıhği konusunda herkesin
kakyca birleşebıleceği temel ilke, asluıda barok dö-
neminin en belirgin özelliği olan ve bir bölüm ya da
bagımsız parçadaki Tek Temalı kuruluş olarak tanım-
layabileceğimiz yaklaşımın en inandıncı sözcülüğü-
nü Dnun üstlenmiş bulunmasıdır.
Bach'ın müziğinde ilk cümle, o bölümün ya da par-
çanın özüdür. Daha da önemlisi her şeyin bu cüm-
leden alınmış küçük bir ezgi ve ritim kalıbı olan mo-
tifle yapılmasıdır. Besteci motifi sürekli yineleyip ge-
liştirmek için dinleyene hayranlık veren yollar bu-
lur, en belirgin işlem, motifin çeşitli tonlardan du-
yurulmasıdrr. Cümlenin kendisi de aynı yolda ol-
mak üzere bölüm içinde birçok kez yinelenebilir.
Mi majör keman konçertosunun birinci bölümünü
bu iki yaklaşımın ışığrnda dinleyen müzikseverleri-
miz, bestecinin dünyasına yaklaşma bakımından
önemli bir adun atmış olacaklardu-.
Öte yandan, ozellikle füglerde ve kanonlarda, mo-
tifin notalan arasmdaki uzaklıklar. yani aralıklar,
yön bakımından tersine çevrilir; inceden kalına inen-
ler çıkıcıya, kalmdan inceye gidenler de iniciye dö-
nüştürülür. Başka bir yol da nota değerlerinin iki kat
arttınlması ya da eksiltilmesidir. Söz gelımi dörtlük
ve sekizlik değerlerle başlayan motifin bu ilk iki no-
tası ıkilik ve dörtlüğe ya da sekizlik ve on altıhğa dö-
nüştürühnüş, öbür notalar da buna göre değiştirilmiş
olabilir. Kısaca söylersek, görünüm başkalaşmış, fa-
kat öz korunmuştur. Böylece besteci. felsefedeki
Bircüik (Vahdiyet ya da Monisme) öğretisini, soyut
müzik sanatıyla yansıtmış olur. Söz konusu öğreti,
ruh ile özdeği bir sayar.
Tannbilimsel Felsefe'de ise Tann'nın adı olan Bir-
Kk (Vahdet ya da Union) vardır. Çokluk olarak gö-
rünen bütün varlüdar, Tann'nın birliği içindedir ve
onu temsil eder. Bach'ın yapıtlannda da bestecinin
hem görevleri hem de mizacı bakımından dinsel mü-
zığin büyük bir ağuiık taşıdığını bıliyoruz.
Bach'ın yukanda özetlediğimiz yaklaşımrnı, fel-
sefe ile ilişkili olarak değil de sadece müziğin genel
gelişimınde dikkate alınması gereken bir aşama bi-
çimınde değerlendirenler bulunabılir; ama bu mü-
zikteki yineleme ile motif çalışmalannm gücüne ve
güzelliğme itiraz edilemez. Söz konusu güzelliği, be-
nim denedığrm gıbı kuru sözcüklerle anlatmaya kal-
kışmak boşa giden bir çaba olabilir. Şu var ki büyük
besteci, müziğinin gücüyle ozanlan da etkilemiş gö-
rünüyor. Nâzım Hikmet 1958'de Varşova'da yazdı-
ğı "Sebastian Bach'ın Bir Numaralı Dominör Kon-
çertosu" adındakı şıınnde onun yapıtlannda dıkka-
tımızı çeken yinelemenin taşıdığı anlam dennliğinı
dile getirerek bız yazarlan şaşırtıyor. Bu güzelım şi-
irden bazı dizelen aşağıya alıyorum ve sevgili Bach'ı
bır kez daha saygıyla anıyorum.
Güz sabahı iizüm bağuıda
su~a su-a, büklüm buklüm kütüklerin tekran
kütüklerde salkımlann
salkımlarda tanelerin
tanelerde aydmhğm
aydmhkta yüreğimin.
Tekrardaki mucize gülüm,
teknuiB tekrarsızlığı_
rak bakınca iki önemli şey göze çarpı-
yor. Birincisi bir bölgeye yayılan top-
luluk olarak bu sorumluluk gözetümiş.
Hem kulağa hoş gelen, alımlı, hem de
klasik müziğe aşina ohnayan çevreler
için eğiticı yapıtlar seçibniş. tkincısi, yıl-
lardır üç büyük kentimızdekı orkestra-
larla konser verme olanağı bulamayan
şef ve sohstlerimiz için bir koruma şem-
siyesi açıhnış. Büyük kentlerimızdeki
orkestralann başlıca sorunu önce ken-
di solistlerine, sonra devlet sanatçılan-
na yer vermek zorunluluğu taşımala-
nydı. Böylece her yıl otuz konserin ne-
redeyse yansından çoğu bu sanatçılar-
la doluyordu. Onlann nitehkleri ne olur-
sa olsun Demokles'in kılıcı gibi karşı-
mıza çıkanlıyordu. Bu nedenle gençli-
ğin ve kimı solistımızin başvurulan yıl-
lardır geri çevriliyordu. Bu yıl Devlet Sa-
natçılığı zorunluluğu artık ne kadar gö-
zetildi bilemiyorum. Zira üç büyük or-
kestramızm da programlan henüz eli-
me geçmedi.
Çağdaş Türk yapıtlannın çeşitliliği;
ağırlık Türklerde olsa da, yabancı şef ve
solistlerin de özenle seçildiği göze çar-
pıyor. Bu tür bölgesel orkestralara ar-
tık devletten çok bölgenin sahip çık-
ması, parasal destek sağlaması gereki-
yor. Bence Bursa ve çevresi, şefine ve
orkestrasma dört elle sanlmalı, bir an
önce bir konser salonu inşasrna başla-
mah, ona maddi ve manevi tüm deste-
ği venneli. 6 Ekim'deki açılış konseri
temel mekânlan olan Tayyare Sinema-
sı Salonu'nda yer alacak. Orkestranm
kadrolu şefı ve sanat yönetmeni Orhan
Şalbel yönetiminde, piyanist Ece De-
mird'nin katılımıyla bir Beethoven kon-
seri verilecek. Şalhel'in konserleri dı-
şrnda orkestrayı bu yıl yönetecek şef-
leri şöyle sıralayalım: Emin Güven Yaş-
hçam, Burak Tfizûn, tbrahim Yaacı,
Koral Çalgan, Ender Sakpınar, Nezih
Seçkin, tnci Ozdfl, Çetin lşıközlü. Solist-
lerden şu genç pıyanıstler yer alacak: Ka-
merhan Turan, Tuluyhan Uğurlu, Em-
reŞen, SerraTavşanh,Gâkkn G. Ernez,
CananKocaay,RenanKoen. Diğer çal-
gı solistlennden Cihat Aşkm, Emre Ta-
mer, Atilla Aldemir, Deniz Ozasker gi-
bi kemancılanmızı ve BülentEvcil (flüt),
O. Civetek (viyola), Emre Sayan (çel-
lo), Çağatay Akyol (arp), Turgay Hirmi
(korno) gibi sanatçılanmızı görüyoruz.
Şancılardan Krgül Su,Hülya Sezen,Ay-
dın Uştuk senfoniye solist olacaklar.
LeylaGencer yanşmasrnda derece alan-
lar için de bir konser aynlmış.
Aynca kan bağı olan ikili sanatçılar
var: Gûlsin Onay, oğlu Erkm Onay (ke-
man) ile aynı konseri paylaşıyor. Ufuk-
BaharDördüncü (pıyano ikilısi) kardeş-
ler: Birsen (piyano) Ozcan (keman) Uhı-
can kardeşler, baba oğul Ionescu-Gala-
tiler de sanatçı aileleri temsil edecekler.
Deneyimli solistlerimizden Ayhan
Baran, Ayşegül Sanca, Ruşen Gfineş,
Arm KaramürseL Atilla Sentin ilk gö-
ze çarpanlar. Strugala, PiroUi, Galati,
Pijarowski,Buriyev gibi yabancı şefler-
le Jiri Barta, Lukas David, CabaDero,
Arif Manafh, Marin Geras gibi yaban-
cı solistler de dikkat çekiyor. Türk bes-
tecilerine gelince: U.CErkin'inbirkaç
yapıtı, NejatBaşeğmezter'ın Yaylı Saz-
lar Süiti, AM Darmar'uı Metamorfoz-
lan, Çetin Işıközlû'nün Keman Kon-
çertosu, Muammer Sun'un Mavi Büyü
adh şan yapıtı. ErdenBügen'in2 Trom-
pet ve Yayhlar için Diyalog'u seslendi-
rilecek.
Genç Bursa Orkestrası. Şostakmiç'in
9.. Schumann'ın 1. ve 4, Çaykavski'nin
1., 5. ve 6., Brahms'ın 2., 3. ve 4. sen-
fonileri ile Respighi, Prokofiyef, Boro-
din, Sibeiiusve Dvorak'ın geniş çaph sen-
fonik yapıtlarını da katarak yürekli ve
neşeli bir program hazırlamış.
evini@boıuLediLtr
ın
sb
Jj.
1. Ulusal Viyola Yapışması'nın \
finali yarın yapılıyor
• Kültür Servisi -Izmir Kültür Sanat ve Eğitim
Vakfı (İKSEV), Dokuz Eylül Üniversitesi
Devlet Konservatuvan işbirliğiyle düzenlenen
' 1 .Ulusal Viyola Yanşması'nın finali yann halka
açık olarak yapılacak. Otuz yanşmacının
katıldığı, iki elemenın yapılacağı yanşmanın
seçici kurulunda Londra Royal Akademi
Öğretim Üyesi Prof. Dr. John White, Vermeer
Quartet üyesi ABD'li sanatçı Richard Young ve -
devletsanatçısı Ruşen Güneş yer alıyor. /
1970 ve sonrası doğumlu genç sanatçılann
katıldığı yanşma viyola sanatçılanna yeni ufuklajı
açmayı amaçlıyor. Birinci olacak sanatçıya, .^
Ceremona A.Stradivan Enstıtüsü'nden bir viyolaı,
ve Izmir Devlet Senfoni Orkestrası ile birlikte ö
konser verme olanağı sağlanacak. Yanşmanm ,A
ikincisine 750, üçüncüsüne ise 500 dolar ödül •.<„
verilecek. ^j
AtatÜPk-TÜPkiye 20001
krtabı £
Fransa'da satışa sunuldu
• Kültür Servisi - Erhan Turgut'un Türkçe,
Fransızca, Ingilizce ve Almanca olarak dört d
hazırladığı 'Atatürk-Türkiye 2000' adlı kitabı
Fransa'da satışa sunuldu. Atatürk'ün
sözlerinden yola çıkarak, Türkiye'nin 20.
yüzyıldaki tarihini görsel olarak anlatan kitap,
Osmanlı Imparatorluğu'nun sona ermesinden
günümüze kadar olan süreci kapsıyor.
Yabancılann sıkıhnadan zevkle okuması
için özel bır düzenle sunulan kitapta 270'den
fazla fotoğraf bulunuyor. Çok az bilinen
veya ilk kez kullanılan dokümanter
fotoğraflardan grafikle renklendirilmiş Atatürk
fotoğraflannuı yer aldığı kitap, pek çok önde
gelen kitabevlerinde satışa sunuldu.
Kitabın Türkıye, tsviçre ve Almanya'ya da
dağıtımı yapıldı.
Kapikatüpist Erdoğan Başol
Yugoslavya'dan ödül aldı
• Kültür
Servisi-
Karikatürist
Erdoğan Başol,
Israil'den sonra
Yugoslavya 'dan
da bir ödül aldı.
Yugoslavya'nın
Sokobanja
kentınde
yapılan
uluslararası
kankatür
yanşmasının bu
yıl beşincisi
düzenlendi. 27
ülkeden 178
kankatürcünün
katıldığı
yanşmanın konusu 'çevre' olarak belirlendı.
Jürinin yaptığı değerlendirme sonunda Erdoğan '
Başol özel ödül (special diploma) aldı. Sergilenen.
yanşma karikatürlerinin bır bölümü bir albümde^.;
toplanacak. «'
Bcrem Kula'ya Japonya'dan .;;
Jüpi Övgü Ödülü7
• KüMr Servisi - Dünyanın en önemli seramik ]
yanşmalanndan bin olan, ve bu yıl üçüncüsü i
yapılan Mashiko Uluslararası Seramik
Yanşması'nın 'Jün Övgü Ödülü'nü Anadolu
Üniversitesi Öğretım Üyesi sanatçı Yard. Doç.
Ekrem Kula aldı. Tüm dünyadan 865 yapıtın
katıldığı seramik yanşmasında, Kula'nın
"Turkuaz Grup L.H.' adlı yapıtı ödüle değer
görüldü.
m
B 1
•İit
•311
Güher-Süher Pekinel'ler Avrupm
listelerinde bir numara
• Kültür Servisi - Güher-Süher Pekinel kardeşlefm
mart ayında Türkiye'de de satışa sunulan 'Double_ n
Piano Concertos' adlı albümü Avrupa best seller
listelerinde birinci oldu. Chandos Records
tarafından yayımlanan ve dağıtımı Universal Music
tarafindan yapılan albüm. Grammophon, BBC
Music Magazine ve Classical CD dergilerinde
Chandos Records'un best seller listelerinde birini'-
sırada yer aldı. Sir Neville Marriner yönetunindeî
Londra Filarmoni Orkestrasf nın eşlik ettiği
Pekıneller, Mozart, Bruch ve Mendelssohn'un
ikili piyano konçertolannı aynı albümde topladıl
Pekineller'in 'Take Bach' adlı albümleri de
şu sıralar Ahnanya''da best seller listesinde
brrinci sırada.
BUGUN
• CEMtL TOPUZLU AÇIKRAVA
TtYATROSU'nda 'Nâzım Kültür ve Spor
Festh'ali' kapsamında saat 21 .OO'de MoğoDar,
Nejat Yavaşoğullan. Tolga Sağ, Emin İgüs, j
Muammer Ketencoğhı ve Arkadaşlan, Grup '•\
Dönüşüm ve Üç Deniz'ın konseri yer alacak. ' *J
(245 04 81) M
M BABYLON'da saat 21 30'da Ühan Erşahin j
Quartet'in 'Virgo Album Lounge Party' konseri» "J
ızlenebilir. (292 73 68) *- \
• JAZZCAFE'desaat22.3O'daWillieMurpby,-,:
Robert Johnson ve Erkan Oğur'un blues konser»2
yer alacak. (245 05 16)