29 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
6 TEMMUZ 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER SSK DİYARBAKIR HASTANESÎ'NDE SAĞLIK PERSONELÎ SIKINTIŞI 5 doktora sürgün gibi tayin DtYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Güneydoğu'daki çeşitli illerde 4 milyon kışiye sağlık hizmeti verdigi bildirilen SSK Diyarbakır Hastanesi'nden 5 doktorun tayinlerinin başka illere çıkanlması sendikalann tepkısini çekti. Sendikacılar, doktorlann geri getınlmesi için imza kampanyası başlattılar. SSK Diyarbakır Hastanesi, Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerindeki 10 ilde SSK ve Bağ-Kur'dan sosyal güvenceye sahip olan işçiler, aıleleri ve emeklilerin de aralannda bulunduğu yakJaşık 4 nulyon kişiye sağlık hizmeti veriyor. Sağlık personeli sıkıntısının büyük boyutlara ulaştıgı hastaneden son olarak 5 doktor başka kentlere tayin edildi. Türk-Iş 7. Bölge Temsilciliği'nde bir araya gelen sendika temsilcileri, ortak bir basın açıklaması yaparak uygulamalan protesto ettiler. söyledi. SSK Diyarbakır Hastanesi'nin çalışma ömrünü tamamladığını, cihazlannın artık hizmet veremez duruma geldiğini de belirten Ulaş, bu koşullarda bıle hastanede bir Fa»aldaşık 4 milyon kişiye sağlık hizmeti veren SSK Diyarbakır Hastanesi'nden başka illere tayin edilen 5 doktorun geri dönmesi için imza kampanyası düzenlendi. Türk-lş 7. Bölge Temsilcisi Ramazan Ulaş, başka illere gönderilen doktorlann yeniden kente gelmesi için imza kampanyası başlattıklannı ve 2 bin 500 işçinin imza verdigini doktorun günde 100 hastaya bakmak zorunda kaldığını vurguladı. Bu nedenle tetkik ve tanısı iyi yapılmayan SSK'li hastalann yakınmalarının arttığını anlatan Ulaş, "Tüm bu şjkâyetierin odak noktası hastanemize gerekli doktor, personel ve tihaz göndermeyen başta hükümet otanak üzere Çalışma ve Sosyal Güvenük BakanhğTdır" dedı. Doktor ve araç ıstemlerinin yerine getirilmediğini, bu durumun sıkıntılan arttırdığını anlatan Ulaş şunlan söyledi: "Biz eksik kadrolanmız için sürekli görüşme ve yazışma yaparken, doktor ve cihaz için taleplerde bulunurken doktorlanmız başka illere gönderiliyor. 5 doktorun yeniden geçici görevJe Diyarbakır'a getirilmesini istiyoruz. Hastanenin 15 pratisyen hekime de gereksinimi var." her yerde kadrolaşıyor S a ğ l ı k B a k a n l ı ğ ı n d a ü l k ü c i i k a d r o l a ş m a d e v a m e d i y o r SES üyelerîne yoğun baskı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sağlık Bakanı Osman Durmuş'un göreve gelmesi ile başlayan hızlı kadrolaşma sonucunda müsteşar, müsteşar yardımcılan, 7 genel mü- dür, genel müdür yardımcılan, şube müdürleri, daire başkan ve başkan yardımcılan tamamen değiştirildi. 81 ilin sağlık müdürü ve sağlık il müdür yardımcılan, ilçelerde sağ- lık grup başkanlıklan, aynca bakan- hğa bağlı 700'den fazla hastanenin başhekim, başhekim yardHncılan, hastane müdürleri de bu dönenide değiştirildi. Kadrolaşma sorunu devam ederken değişti- rilen görevliler, yine ay- nı yönetim tarafindan görevden ahnarak aynı kadrolara bugüne kadar 2-3 kez farklı atamalar yapıldı. Bunlardan 56. hükümet döneminde görev yapan Personel Genel Müdü- rü Giray Şahin görevden ahnarak yerine Kamfl Serdaroğlu atandı. An- cak Kamıl Serdaroğlu bakanhkta kı- sa süre görev yaptıktan sonra tokat- lanarak görevden el çektinlip yeri- ne Haci Çetik atandı. Sağhk ve Sosyal Hizmet Emekçi- leri Sendikası (SES) Yönetim Kuru- lu'ndan yapılan açıklamada, Sağhk Bakanlığı'nda üyelerine yönelik amansız bir saldın olduğu behrtile- rek "Türk-SağhkSenbakanhkehy- leişverierinde örgütfenmekte, MHP ve Türk- Sağhk Sen'in gayretlerivle sendika ûyelerimiz 0 içi ve fl dışuıa sürühnektedir" denıldı. Rantkavgaa MHP ve Türk Sağlık Sen'in içiçe olduğunun ıddıa edildiği açıklama- da, taşrada ve güneydoğuda SES üyelerine yönelik ciddı baskılar ol- duğu belirtildi. SES'in açıklamasmda, Osman Durmuş'un yönetime gelmesi ile müsteşar HalukTokuçoğhı'nun gö- reve başladıgı, bir sure Sûnra foku- çoğlu'nun yetkilerinm müsteşar yar- sman Durmuş döneminde Sağhk ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası üyelerine yönelik baskılar devam ederken diğer taraftan oy amaçlı olarak sağlık meslek Iiseleri açıhyor. dımcısı Semih Yalçın'a devredildiği belirtılerek şu görüşlere yer verildı: "Personeün sevk ve ktaresinden müsteşann sorumlu olması gereldr. Müsteşar Haluk Tokuçoğhı ve müs- teşaryardıması Semih Yalçın, MHP yönetim Kuruhı üyekri kH Hahık Tokuçoğlu'nun MHP MYKüyesi ol- duğu gazetelerde yayımlanınca MYK üyeüğinden istifa etmek zo- runda kaku. Osman Durmuş yöne- timi kendiiçinde alabikliğmce yoğun birbiçimderantkavgasma girmiştir. Müsteşann yetkisizleştirilmesiyle başiayan ve kendi atadıklan yöneti- cfleri yine kendüerinin görevden al- masuun nedeni rant bölüşümüdür. Osman Durmuş'un yönetimindeki Sağlık Bakanbgı kendilerinden ol- mayan herkesi kendilerine dûşman Yüksek Sağhk Şûrası kararlany- la Sağlık Bakanhğı'na bağlı sağhk meslek lıselennın kapanhp yerlen- ne Bakanlar Kurulu karan ile 79 adet sağhkmeslek yüksek okulu ku- ruknas karanna karşın Sağhk Ba- kanhgı, sağhkmeşLek lısejsojsejliş, kin yenı bir yöneönehk ha- zırlayıp bu lıselenn yeniden açılmasını sağladı. Bu geliş- menin yanı sıra 555 sayılı yasaya göre Milli Eğitim, Maliye Bakanlığ) ve Sağhk Bakanhğı'nın üçlü imzasıy- la açılması gereken sağlık eğitim enstitüleri Ekim 1999 tarihinde Durmuş'un tek imzası ile açıldı. SES tarafindan yapılan açıklama- da şu bilgiler verildi: "MaKyeveMflü Eğitim Bakanhk- lanfleYOK Başkanhğı bu okuDann açümaması için Sağhk Bakanhğı'na defalarca yazı yazmışür. Sağhk eği- tim enstMlerine girmek için başvu- ranlardan Türk-Sağhk Sen'eüyeo)- duklanna dair beige istenmektedir. Aynca Sağhk Bakanhğı'nın yeniden sağhk meslektiseJerinifaaliyete ge- çiraıesiMHP'ıröseçiınyaanmı ola- rak değertendirihııelidir'' Karadenizbirlik Ordudan afikh,MHP sahipçıktı CEMtLCtĞERİM Sağhk Bakanı Osman Durmuş'un uy- gulamalan tepki çekivor. Telekom'da ülkücü yapılanma LEVENT GENCELLİ BURSA - Türk Telekom'un anonım şirket statü- süne sokuhnasıyla birlikte yurt genelinde MHP'h kadrolaşmanın arttığı öne sürüldü. Atamayla ilgili yetkilerin yönetim kurulundan geçmesinin ardın- dan, trilyonlarca liralık ihale sürecine deneyimsiz kadroların yön vermeye başladıgı ve kamu deneti- minin tamamen ortadan kalktığı iddia edildi. Türk Telekom'un anonim şirket statüsüne kavuş- turuhnasının ardmdan şirket bünyesinde oluşturu- lan yabancı kuruluş temsilcilerinin de bulunduğu komisyon tarafindan yeni organizasyon şeması oluşturuldu. Buna göre, kurumun tüm taşra teşki- latında değişiklik yapıldı. 82 bölge müdürlüğü, ya- bancı uzmanlann telkinleriyle kaldınlarak il Tele- kom müdürlüğüne dönüştürüldü. Istanbul, Anka- ra, Izmir, Adana, Erzurum ve Trabzon'da yeni böl- ge müdürlükleri kuruldu. Türk Telekom çahşanlan, yeni yapılanmayla ku- rumda siyasi kadrolaşmanın önünün tam olarak açıldığını ve bunu engelleyebilecek bir mercinin kahnadığını belirttiler. Ulaştırma Bakanlığı'nı elin- de bulunduran partınm etkın olacağını söyleyen ça- lışanlar, "Tüm atamalar, yönetim kurulumın inisi- yatifine bu-akdmışür. Çahşanlar böylece siyasi yö- neticiler karşısında güvencesiz bırakılacaklardır. Tam bir siyasi hegemonyanm yaratümasına olanak haznianmıştır'' diye konuştular. Türkiye'nin en bü- yük yatınmcı kuruluşunun ülkücü kadrolaşmanın baskısına terk edildiğirü savunan çahşanlar, Ulkü Ocaklan, Ülkü Tek (Ülkücü Teknisyenler Birliği) ve Kamu-Sen üyesi çok sayıda kişinin yetersiz ol- malanna karşın önemli görevlere atandıklannı ve atanacaklanm savundular. Çahşanlar, Bursa Tele- kom Müdürlüğü'nde yeni atanan 10 müdür ve 2 müdür yardımcısını buna örnek gösterirken atama- larda MHP içüıdeki gruplann da birbirlerine girdi- ği öne sürülüyor. Hukukçular, yem yapüanmanın, MHP'li kadrolann hazmedemediği isimlerüı yargı yoluyla eski görevlerine dönmelerini engellemeye yönelik olduğunu da öne sürüyorlar. SAMSUN - Karadenizbirlik Genel Müdürlüğü'ne atandığı 21 Mart 2000 tarihinden bu yana MHP'li kadrolaş- maya hız veren Ebubekir Türk'ün, Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) karanyla Sılahlı Kuvvetler'den atıldığı ortaya çıktı. Çalışanlan Hak-lş'e üye ohnaya ' zorladığı öne sürölen Türk'ün uygufa- ' malan kurumda huzursuzluğa yol£ç- ö. 1993 yılmda Petkim'de işe başlayan ancak 7 Şubat 2000 tarihinde Genel Müdür Turgut Bozkurt ımzasıy la gön- derilen 397 sayılı yazı ile ış akti feshe- dilen Ebubekir Türk, 9 Şubat tarihin- de müşavir olarak çalışmak ıçın Kara- denizbirlik'ebaşvurdu. özgeçmişinde Türk Sılahlı Kuvvetleri'nde de görev yaptığımn bulunması üzerine durumu bir yazıyla Genelkurmay Başkanlı- ğı'na soruldu. Genelkurmay Başkanlı- ğı Kara Kuvvetleri Komutanlığı'ndan gönderilen 18 Şubat 2000 tarıhlı yazı- da şu ıfadeler yer aldı: "Ügffi yazı ik durumu sorulan Tsk. Ütğm. Ebubekir Türk (1980-59) hak- kutda Silahh Kuvvetler'de kahnaya uy- gun değikür şeklinde disipünsizhk sid- K düzenlendiğinden, YüksekAskeri Şu- ra'nın 1 Ağustos 1984 gün ve 1984/1 sa- yıh karanyla resen ayuma karan onay- lanmtş ohıp 26 Ağustos 1984 tarihinde iüşiğinin kesildiğun rica ederim." Kadrolaşma hızlandı Petkim'de ış aktı feshedildikten son- ra müşavir kadrosuyla Karadenizbh-- lık'e Genel Müdür olarak atanan Ebu- bekir Türk, bakanlıktan aldığı yeni kadrolarla 90 kişiye işbaşı yapOrdı. DYP-SHP Koalisyonu döneminde SHP kontenjamndan genel müdürlük görevine başlayan ve birkaç kez görev- den alınmasına karşm Damştay kara- nyla görevine iade edilen Yusuf Er- gün'ün yerine genel müdürlüğe atanan Ebubekır Türk'ün MHP kadrolaşması- na hız vermesi Karadenizbirlik'te hu- zursuzluk yarattı. Türk'ün atanmasın- dan önce çalışanlann Türk-îş'e bağlı Tezkoop-Iş Sendikası 'ndan istifa ede- rek Hak-îş'e bağlı Koop-îş'e geçtikle- ri, kadrolaşmanın bu gelişmeyle bir- likte hızlandığı ögrenıldı. Milas'taki orman yangınında sabotaj ihtimali 100 hektar orman kiil oldu - MUĞLA (Cumhuriyet) - Milas ta ön- ceki gün iki ayrı noktadan çıkan ve kont- rol altına alındıktan sonra dün sabah ye- niden başlayan yangında yaklaşık 100 hektar kızılçam ormanı kül oldu. Yan- "gm, akşam saatlerinde yeniden kontrol altına ahndı. Yangının aynı anda iki nok- tadan çıkması, sabotaj olasılığını günde- me getirdi. Muğla'da son bir ayda çıkan 40 yangında, toplam 750 hektar alan kaybedildi. Bu rakamm geçen bir yılda yanan orman alanı miktanna yakın ol- duğu bildirildi. Milas'ta önceki gün saat 17.30 sırala- nnda, ilçenin bu-birine yakm Çamlıbel ve Karacahisar köylerinde orman yan- gını çıktı. Şiddetli esen rüzgânn da et- kisiyle kısa sürede büyüyen yangm, dün öğle saatlerine kadar sürdü. Çamlıbel Köyü'nde çıkan yangın önceki gece geç saatlerde kontrol altına alınıp söndiîrü- lürken burada 20 hektar ormanm yandı- ğı belirlendi. Karacahisar Köyü'nde çı- kan yangın ise önceki gün akşam saat- lerinde kontrol altına alınmasına karşm dün sabah yeniden başladı. Akşam sa- atlerinde kontrol altına ahnan yangmda 43 hektarlık kızılçam ormanı kül oldu. Orman Bölge Müdür Yardımcısı Ünal Madran, aym anda birbirine yakın iki yerde yangın çıkmasımn akla hemen ka- sıt ihtutıalini getirdiğını behrterek "Sa- botaj ihtimali ağu" basryor. Bu konuda in- celemeler devam ediyor. Yangm her ne- denle çıkmrç ohu-sa olsun büyük bir ala- nı kaybettik " dedi. Carettafesth'alirjdedüzenknenyağhkazdc yanşmalan ihp çekti. Dalyan'da carettafestivali Daryan Belediyesi, Bahçetievler Belediyesi'nm desteğiyie iki gün süren "Caretta Caretta FestivaK'' düzenledL Bahçefievier Betediye Başkanı Saffet Bulut, •'caretta carettalar _ ülkesT olarak bUnıen Dalyan'da gerçekleştirilen festivafi, önümüzdeki yüdan itibaren uhıslararası platforma taşıyacaklarmı söyledL Belediye Başkanı Saffet Bulut, •Bahçelievler Belediyesi'nm kardeş . . betediyesi olan Dalyan Bekdiyesi'nin Başkanı Suat Tufan'a kardeştik beraü verdL ARAY1Ş TOKTAMIŞ ATEŞ Çiipüme 196O'lı yıllar, dünyanın her yanında "devrim rüz- gârlannın' estiği yıllardı. Sömürgeci ülkelenn sul- tasından yeni ya da daha önce kurtulmuş "3. Dün- ya" ülkelerinde; yani Kara Afrika'da, Ortadoğu'da, Uzakdoğu'da, Orta ve Latin Amerika'da, çok da uzakta görülmeyen bir devrimin umut ve heyecan nı vardı. v _ Birbirieriyle çatışsalar ve birbirierinı, "sosyalist olmamakla" itham etseler bile; Sovyetler Birliği ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin önderliğindeki iki blok halindeki sosyalist ülkelerde yaşayan insan sayi- sı; dünyanın kaymağını yıyen, kapitalist ü//ce/er- de'yaşayanlardan çok dahafazlaydı. Kaldı ki bu kapitalist ülkelenn çoğunda, güçlü komünist v i sosyalist partiler vardı. > Şimdi Sovyetler'in neden çözüldüğünü; DoğH Bloku'nun neden dağıldığınj çözümleme çabalap nna girişecek değilim. "Madem ki mağlubuz, ge£ tirin basalım mühürü..." -J ••• 5 Benim kuşağımın, o onuriu geçmişten devra^j dığı bir miras var. Bu miras; insanın insanı sömü^; mediği ve "yarin yanağından gayn I her yerde hefa beraber" diyebilmenin umudunun yeşerdiği bfr dünyaya olan inanç ve heyecanımızdı. * Bu inanç ve heyecan; kimimizde "küllendi", kS mimizde "törpülendi". Kimimizde, hiç izi kalma* dı. Yaşam kötü savurdu bizim kuşağı... * Fakat her ne olursa olsun; o heyecan ve inançî kalbimizin dennliklerinde sürüyor. Ve bu ınanca yapılan saygısızlıklar ve saldınlar, bizleri derinden yaralryor. Hatta kımi zaman bu saygısızlıklar unut- tuğumuzu sandığımız kimi duygulann, yürekleri- mizi yakmasına neden oluyor ve "kendımıze ge- liyoruz"... • • • Che Guevara, o gençlik günlerimizin "efsane ismi" idi. önce Küba devriminde adını duyurdu, fakat daha sonra devrim sonrasının "rehavetine" kapılmaktan çekindiği için, Latin Amerika'nın do- ruklannda bir "alıcı kuş" gibi süzülmeye başladı. Nerede gereksinim ve nerede umut varsa... Bunlan yeniden anımsamamın ve kaleme alma- mın nedeni, geçenlerde bir güzelhk yanşması son- rasında sanneye çıkan bir hanım kızın, Che Gu- evara ıçın söylenen anonim bir türküyü okuması (Zaten bu türküyle ün kazanmış) ve bizım, çoğun- luğuyla "çürümüş" sosyetemizin, müthış beğeni- sini kazanması oldu. Hele türkünün ya da şarkının sonunda yumruğunu havaya kaldırmadı mı, işte o zaman çıldırdım. Neredeyse televizyon ekranını dağıtacaktım. Ne hakla... Ne hakla Che'yi meze yapıyoriar? Zaten geçen yıl bu konudaki istismann boyut- lan, her türlü ölçünün üzerine çıkmıştı. Ama ata- lanmızın dedığı gibi, "Göz görmeyince gönül kat- lanıyor." Fakat ınsan gözüyle görünce, katlanma- sı çok güçleşiyor. Insan isyan ediyor. •*• Sadece bu örnek mi? "İnsanı ınsan ya ğerlerimizden hangfei ağır bir saldın altında d Yurtseverlik, bagımsızlık, toplumsal çıkariarm öm celiği vb. gibi tüm ilkeler, "çafjdışı" îlan edîldf. Bu değerlere sanlanlar ve bu türden değerlerı yucelt- mek isteyenler de "dinozor" olarak isimlendirilir ol- du. Canlan sağolsun, sanki umurumuzdaydı... Fakat bu türden saldınlara aldınş etmesek bıle, bu degerleri sömürmelerine katlanması çok güç oluyor. • • • Inanılmaz bir medya bombardımanı altındayız. Toplumumuz şaşkına döndürüldü. Aslında içinde bulunduğumuz (ve kendimı bildim bileli süren) "kri- tikgünlerde" toplumun "moralını" bozmamakve hatta tam tersine, mora) kazandırmak gerekli. A- ma her şey kötüye gidiyor ve insanlann gözünün içine baka baka yalan söylüyorlar. örneğin Devlet Planlama Teşkilatı'nın saptama ve tahminlerine göre, içinde bulunduğumuz yıl memur ve emeklilenn maaşlan cıddı bir biçimde erimiş olacak. Fakat aynı günlerde, GSMH'nın ılk 3 ayda yüzde 4.6 arttığından bahisle, pembe tab J lolar çiziyorlar. ; Memurun, emeklinin, işçinin ve çiftçinin geliri azaJırken, GSMH artsa ne olur, artmasa ne olun Eğer dengeli bir paylaşım olmazsa, gelir artışı ne^ yeyarar? , , î - ' • • • • ! Biryandan işsizlik, bıryandan hızlı fukaralaşma ve buna karşılık sonsuz bir oburluk içinde, görgu- süz bir zenginleşme... t Kapısında silahlı muhafızlann beklediği, yüzmd havuzlu sitelerde gününü gün etmeye bakan "ay\ mazlar" bu çürümenin sonunu hiç mi hiç meraK etmezler? Ellerine makınelı tüfek verdıkteri güven-j likgörevlilennin yıllık ücretleri toplamı, fiyatı 3 mıl: yon dolara kadar uzanan o "cici" evlerinin toplam fiyatlannın binde biri düzeyinde. Akıllan varsa, ön- ce onlardan korkarlar... Sınıflar arasında böylesine bir uçurum yaşanarl ve uçurumun gitgide derinleştiği ülkelerde nelef olabileceğini hiç düşünmüyorlar. | Inanın aklım almıyor. î TCK'nin 142. maddesi iptal edildi Zina, hukuk sisteminden tamamen çıkanldı ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Zina su- çunun kaldınlmasının ardmdan, ayn yaşayan kadmın zinasma ceza getiren Türk Ceza Yasa- sı'nın(TCK) 442. mad- desi de Anayasa Mah- kemesi'nce iptal edildi. ""Anayasa Mahkeme- si'nin TCY'nin 442. maddesinin iptalıne iliş- kin gerekçeli karan Resmi Gazete'de ya- yımlandı. Buharkent Asliye Ceza Mahkeme- si, kadının zinasını dü- zenleyen TCY'nin 440, erkeğin zinasmı düzen- leyen 441. maddelerinin Anayasa Mahkeme- si'nce daha önce iptal edilmesıne dayanarak 442. maddenin anayasa- nm eşitlik ilkesine aykı- n olduğu savıyla yüksek mahkemeye gitmışti. * Gerekçeli kararda, ip- tali istenen maddenin zina suçunun indirim nedenlerine ilişkin ol- duğu, uyguIanabilmesP" nin kadımn ve erkeğin zinasma bağlı olduğu anımsatıldı. Kararda, "Anayasa Mahkemesi'nce veriien iptal kararlan sonucu 440 ve 441. maddelerde düzenlenen zinanın suç olmaktan çıkması nede- niyle 442. madde uygu- lanamaz hale gelmiştir" denıldi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear