25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 7 MAYl 2002 RAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA I L J i \ kulturiScumhuriyet.com.tr 15 Halim Kulaksız'm 'Kabuk' sergisi, renkli fotoğrafin sanatsal işlevine açıklık getiriyor bğadansoyutaynntılarK_AYA Cınsi neoluısa ol sun. ağacın gövdesi ya da dal- lan çoğtı zunan ilgimizi çekmez. GÖlgesine otur- duğumuza da bizi gûneşin etkisinden koruyan yaprakJaniır Rüzgârda hışırdayan yapraklara, ağacı a.ğaçyapan gerçek nesneler gözüyle baka- nz da sırtmızı dayadığunız gövdesi ûzerinde, kımi zamaı pul p u l olup ka\ layan, kimi zaman gövdeye kskançhlda yapışan kabuğu dikkati- mLzden ka?ar. ÂşıkJann. içinden ok geçen kalp resimlen çLzdikleri ya da ısimlerinin başharfle- rini kazıdûlan gövdenin teslimıyetçi görünûşü, hodgâmlıga prim v erer umursamazlığı pek de düşündümez bizi; hatta ağaç gövdelerine böy- le bir işlev yüklediğunız bile olur. Ama bu ko- nuda bizi u/'aranlanıı. ağaca dal ve yapraklardan, köküne saliığı topraktan oluşan bütünsel bir var- lık, canlı br organizma gözüyle ilk bakanlann, izlenimci nssamlar olduğunu söyleyebiliriz. Biraz dalageriye giderek ızlenimcilere bu ko- nuda öncülok yaprrıış olan Barbızon Okulu res- samlannı da onlara katabilınz. Rousseau'nun iri gövdeli çara ağaçlannı, Seuratnın gökyüzüne s- er çekmiş kxa çınarlannı düşündükçe, doğa res- minin onla"a neler borçlu olduğunu da hesaba katmadan edemeyiz. Bizden Hoca AB Rıza'nm fistık ağaçlm, Avni Ufij'in semlen. ağacın ağaç olarak düşüıtülüp gözlemlendiği, tuvale aktanl- dığı doğa objeleridir. Ağacın gövdesini, hele yıllanmış olanlannı da- ha yakından tanımak için onlann arasında biraz dolaşmak yetecektır. Doğanın binbir sırla örtülü dokusal yapısını araştınrken ağaçlann gövdele- nne bıraz da alıcı gözlerle yaklaşmak gereke- cektir. Yaklaşmakla da kalmamah, gövdelerini kapatan kabuklara ellerimizle dokunmalıyız. Yıllannı fotoğraf sanatına vermış olan HaKm Kulaksız da öyle yaprruş; uzun zamandır ilgisi- ni çeken ağaçlann kabuklan aşınmış,yer yer dö- kühnüş gövdelerine fotoğraf kamerasıylayaklaş- mış, gövdenin ûzerinde oluşan yaşam artıklan- na, dökülerek gövdenin alttakı taze dokusunu or- taya çıkaran kabuklara yöneltmiş dikkatini. Renkli fotoğraf kareleri olarak saptamış bu gö- rüntüleri. Ortaya soyoıtçu ressamlan kıskandıra- cak spontan görüntüler çıkmış böylece. Çok ya- Shakespeareve 'Gülün OfkesV DİKMENGÜRÜN YVHGam Shakespeare Ingiltere tarihi üstüne kurguladığı o> r unlannda aslında yaşadığı dönemin yönetım sorunlannı irdeler. 1590'larda KraBçe EBzabeth yaşlanmakta olan bir yöneticıdir. Çocuğu olmadığı için de tahtın varisi belli değildir. Güçlü bir merkezi hükümetin eksikliği önce anarşiyi, ardından da ıç savaşı ve kaosu körükleyecektir. Bu gerçekleri gören William Shakespeare. izleyicilerinin tngiliz tarihi ile pek banşık olmadığının da bilincindedir. Bu nedenle oyunlanndaki karakterleri ve aralanndaki ılişkileri net. yalın bir biçimde ışler. Örneğin; Lancaster ve York ailelerinin Ingiliz tahtını ele geçirmek için verdikleri mücadeleyi kendine özgü zengin üslubuyla işlemiştır. "YT Henry" oyunlaruıdan bir uyarlama olan "Gülün OfkesPnde de aynı yalınlık sürdürülmektedir. "Tarih" erıketi bu oyunlann şaşırtıcı güncellığını perdelemez. Kana bulanmış bir yüzyıhn ortasında, ıki dünya savaşının ardından, bu oyunlann içerdiği şiddet dikkat çekicidir. Shakespeare'in tarihsel oyunlan son elli yılda, öncekı dört yüz yıldakinden daha çok sahnelenmiştir. Çünkü bu oyunlar yalruzca Kralıçe Elizabeth döneminin meselelerine değıl, çağımızın sorunlanna da ışık tutan, çağdaşımız olan temsillerdır. tktidar hırsı, polıtikacılann yüzlerindela sonsuz hiddet, toplumsal kargaşa ve de son on yılda Avrupa'nın göbeğinde başgösteren iç savaşın belleklerden silinmeyen kâbusu. Watermill West Berkshire Playhouse "VI. Henry"den yola çıkarak üç tane yoğun oyunu "Gülün OfkesPnde ıki tane yoğun oyuna indirgerken onjinal metinlenn temel yapısına sadık kalmıştır. KJasik ve çağdaş tiyatro biçimlerini buluşturan bu sert oyunun müşkülpesent tngiliz basrnında aldığı olumlu eleşhriler dikkat çekicidir. Işte birkaç örnek: "Bu dinamik epiğin yoğunluğu son derecede eüdtevici", "Müthiş bir gösteri, güçlü bir olay", "Şok edki hızh, trajik ve absürtL.", "Pınl pml bir ıryariama, az bulunur bir yapım", "Bu çok güçlü ve yaşayan bir tiyatro eseri". Sert ve vurucu bir dili olan "Gülün Ofkesi" bugünden itibaren Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'nde başlıyor. Shakespeare'i kendi ülkesinin genç ve parlak yorumculanndan biri olan Edward HaDın rejisinden izlemek bulunmaz bır frrsat olacak. Sir Peter HaD'ın oğlu olan Edward Hall, bugüne kadar Royal Shakespeare Company ve Royal National Theatre'da da sahneye koyduğu Shakespeare oyunlanyla başanyı yakalamıştır. Bu kez de West Berkshire bünyesinde sadece erkek oyunculardan oluşturduğu The Propeller ile sahneye koyduğu "Gülün Ofkesi" îstanbul ve yenıden Londra temsillerinden sonra çeşitli Avnıpa ülkelerine ve sonbaharda Amenka'ya gitme hazırlıklan içindedir. "Gülün Öfkea" festi\r alde Türkçe elektronik üst yazıh oynanacaktır. K,ıllannı fotoğraf sanatına vermiş olan Halim Kulaksız, uzun zamandır ilgisini çeken ağaçlann kabuklan aşınmış, yer yer dökülmüş gövdelerine fotoğraf kamerasıyla yaklaşmış, gövdenin ûzerinde oluşan yaşam artıklanna, dökülerek gövdenin alttaki taze dokusunu ortaya çıkaran kabuklara yöneltmiş dikkatini. Renkli fotoğraf kareleri olarak saptamış bu görüntüleri. Ortaya soyutçu ressamlan kıskandıracak spontan görüntüler çıkmış böylece. kından, özel ışıklandırma yöntemleriyle çekilmış olduklanndan, ağacın gövdesinden soyutlanmış izlenimi veren, böyle bir izlenim verdikleri için de doğada sık sık tanık olduğumuz rastlantısal soyut imgelere çok yakın düşen bu görüntüler, hele de tuvale basılıp çerçevelenerek duvara asıl- dığrnda, soyut resim yapan bır sanatçının elınden çıkmış çalışmalan andınyor. A. Halim Kulaksız, bu çahşmalannı "Kabuk (Soyuflamalar)" başlığı altında sergiliyor (Diri- mart). Resım sanahnın yapısallığıyla doğnıdan örtüşen soyutlama kavTamınm, burada. sanatçı müdahalesine gerek kalmaksızın doğanın özün- de var olan ve doğa içınde oluşan doğal bir teks- tür anlamında kullanıldığı açıktır. Ağaç gövde- leri üzerindeki kabuk katmanlannın oluşum sü- reçleri paralelinde, açıklı-koyulu lekelermeyda- na getirecek biçimde yarattığı soyut izlenimler, Halim Kulaksız'm objektifine yansıyan görü- nümleriyle, bu oluşum sürecinin doğa yasalan- na uygun bır dökümü, doğa yaşamınm kendi içindeki pratik bir kurgusudur. Halim Kulaksız, doğanın zamansal bir olgu eşliğınde ortaya çıkar- dığı bu soyut doku paradigmasını, ağaç gövde- sinin dışına taşımakla gerçekleştiriyor soyutlama çabasıru. Yani bıçimin soyut karakten, doğanın kendisinde var olan bır oluşumsal özellik, onun sanatsal yaratımla eşleştirilen boyutu ise doğa nesnesinden (ağaç) ayıklanmış ohnasımn getir- dıği soyutlamacı estetiktir. Renkli fotoğraf teknolojisi Türkiye'de "Refo" adıyla bilinen renkli fotoğ- raf laboratuvarlannın kurucusu olarak tanınıyor Halim Kulaksız. Uluslararası Fotoğraf Federas- yonu'nun da (AFIAP) unvanlı üyesıdır. 1969'da kardeşleriyle bırlikte kurduğu renkli fotoğraf la- boratuvarlan, bilındiği gibi ülkemizde renkli fo- toğraf üretiminin yaygınlaşmasında etkili olmuş- tur. Ancak bu yaygınlık, yeni fotoğraf teknoloji- sinin getirdiği olanaklar göz önüne alındığında, işin harcıâlem yönü açısından bır anlam taşır. Ha- lim Kulaksız'm yenı sergisi, renkli fotoğrafin bu sınırlar içinde ifade etriği anlamın, sanat fotoğra- fi açısından fazla önemli ohnadığuıı, sanat fotoğ- rafçıhğına yönelik deneysel içerikli araştırmala- ra yer verildiği sürece, bu teknolojinin yaratıcı bir dinamizme yol açabileceği gerçeğini, böylece bir kez daha gündeme getirmiş olmaktadrr. "Kabuk" sergisi, bir başka açıdan da önem ta- şımaktadır kanımca: Renkli fotoğraf teknoloji- si, doğanın görünürdekı güzellığini ya da alırnlı yönlerini ortaya çıkarmak için değıl, onun için- de saklı bulunan aynntılan, gözlemsel bir yo- rumculuğa olanak verecek ölçülerle, soyutçu bir bakışla yansıtmak ıçın kullanıldığı sürece olum- lu sonuçlar verebilir. Bu, aym zamanda renkli fo- toğrafin, çok zaman ıhmal edilen, kimı zaman da göraıezlikten gelinen kullammsal (pratik) yapı- sınm da somut bir göstergesi olacaktrr. (Sefgi, 4Hazirm akadarDirimartSanat Gaierisi 'nde görülebüir Td: 02122913434/021229167 74) estivalin galibi Avnıpa sineması oldu. Roman Polanskinin 2. Düma S^aşrnda ûlkesinde > aşanan kâbusu anlattığı destansı filmi "Piyanist", Alûn Pahniye'ji alırken En 1yi Kadm Oyuncu Odülü, "Geçmisi Ohnayan Adam" fılminindeki rolüyie Kati Ourinen'in oldu. Otinen ödüJünü alırken tngiliz aktör Jeremy Irons onu yalnız bırakmadL (REUTERS) Klasik sinemanın zaferiyle sonuçlanan Cannes Film Festivali'nde ödüller üç kıtaya dağıldı Altın Palmiye ^Piyanist'in VECDİSAYAR CANNES- 55. Cannes Film Fes- tivali, klasik sinemamn zaferi ile sonuçlandı. David Lynch'in baş- kanlığını üstlendiği uluslararası jü- n "Altm Palmiyen yi Roman Po- lanski'nin "Ryanist" adlı filmine verirken "Jüri Büyük Ödülü'', A- ki Kaurismaki nın "Geçmişi Ot- mayan Adam" filmınin oldu. Vîrginie Ledoyan'ın sunduğu ödül törenine, jüri üyesi Sbaron Stone'un yanı sıra pek çok ünlü yıl- dız katıldı. Düş kınkhğı yaratan kapanış fibni" Ve Şimdi, Bayanlar, Bayüu-"ın yönetmeni Claude Le- kHKbe, oyunculan Jeremy Irons ve Patricia Kaas ile Alessandra Mar- tines'in de bulunduğu ünlüler ge- çidine katılanlar arasında, Jufiette Binocbe, Antonio Banderas, Meb- nie Griffith, Geraldine Chaplin, Andie McDtmell, Pedro Almodo- var, Kristin Scort Thomas gibi isimler yer alıyordu. Jürinin "Piy^nisfi Altuı Palmi- ye ile değerlendirmesi, daha radi- kal seçimler bekleyen eleştirmen- leri düş kınklığına uğrahrken Av- rupah yapuncılar memnundu. Çünkü festivalin iki büyük ödülü Avnıpa filmlerine gitmişti: Bir Fransiz-Polonya-tngiliz-Alman ortak yaprmı olan "Piyanist'' ve Finlandiya yapımı "Geçmia Ol- mayan Adam". Roman Polanski'nin 2. Dünya Savaşı'nda ûlkesinde yaşanan kâ- busu anlatnğı destansı fümi "r^a- nfet", yönetmenin meslek yaşamı- nm en olgun ürünlerinden biri ola- rak nitelendirilebilir. Polanski, vter Gourmet'yi seçerken En lyi Kadın Oyuncu Ödülü, "Geçmisi Ohnayan Adam" fihninindeki ro- lüyle Kati Outinen uı oldu. Doğu sinemalan Festivalin asıl galibi Avnıpa si- neması oldu ancak bu yılın ikinci galibi Doğu sinemalan... Festival- de, Doğu sinemalan gerçek bir za- fer kazanırken resmi programda ilk kez yer alan ülkelerüı fihnleri, ay- n jürilerce ödüle değer bulundu. ödül töreninde, filminin yanşma- da Polonya'yı temsil ettigini vur- gulayarak ödülünü filminde çalı- şan Polonyah fıgüranlara ithaf et- ti. Aki Kaurismaki ise "Önce ken- dime teşekkür edİTOrum" diyerek herkesı kahkahaya boğdu. Jüri, bu yılın en iyi erkek oyuncusu olarak Belçikalı Luc ve Jean Pierre Dar- denne kardeşlerin "Ogul" adlı filmlerinin başanlı oyuncusu OB- • Virginie Ledoyan'ın sunduğu ödül törenine, jüri üyesi Sharon Stone'un yanı sıra pek çok ünlü yıldız katıldı. Doğu sinemalanna verilen en önemli ödül, Büyük Jüriden geldi. En tyi Yönetmen Ödülü'nü iki yö- netmen arasrnda paylaştıran jüri, "ResimveKadm Sarhoşu" filmiy- le Kore sinemasrnnı büyük ustası Im Kwon- Taek'i onurlandırdı. En tyi Yönetmen Ödülü'nü pay- laşan diğer yönetmen ise "Punch- DnmkLove" adlı fUmi ile Ameri- kalı Paul Thomas Anderson oldu. -En tyi Senaryo Ödülu", Ken Lo- ach'un "Tath Onalü" füminin ya- zan Paul Laverty'ye verilirken "Jüri Ödülü'', Filistinli yönetmen EKa Sufciman'ın oldu. Silaha karşı sinema Politik temalar, Polanski'nin ve Suleiman'ın fümi ile festivalin ödül listesine ağrrhğını koyarken belki de en politik film -ve en politik ödül- Amerikah bir yönetmene ait. Festivalin "55. Yüdönümü Özel Ödülü", "Columbine İçin Bow- Hng" adlı fümi ile Amerikah radi- kal belgeselci Michael Moore'un oldu. Moore, Cannes'da yanşmah bölüme ilk kez bir belgeselin seçil- mesinin önemini vurguladıktan sonra, "Bu ödül önemli bir nıesaj- dır. Şimdi Paris'te olan George Bush keşke buraya gebeydi" dedi. "Kısa Film" dalındaki "Altm Pabni>"e" ödülü de Macar öğrenci PeterMeszaros'un "EsoUtan" ad- h filmine gıtti. Cannes'h sinema- severlerin oylan ile belirlenen Halk Ödülü'nü "Eleştirmenler Haftası"nın bir filmi olan "Res- piro"aldı. 'Dokunulamayan Kadın' Goethe Enstitüsü'nde • Kültür Servisi - Goethe Enstitüsü'nde yann saat 19.00'da. 29 Mayıs Çarşamba günü saat 20.00'de Oskar Roehler'm yönettıği 'Dokunulamayan Kadm' adlı fihn gösterilecek. Duvann yıkılmasıyla yazar Hanna Flanders'ın hayatmda meydana gelen değışimleri konu alan filmde, Hannelore Elsner, Vadim Glowna, Tonio Arango rol alıyor. 30 Mayıs günü saat 19.00'da ise Sasha Waltz'ın Bedenler' adlı dans gösterisinin fibni gösterilecek. Jörg Jeshel ve Brigitte Kramer'in yönettiği fihnde, dansçılar rekabet ve birlik, nefret ve aşk, reddetmek ve beğenmek gibi karşıtlıklan ele alıyor. Figürler, kısmen manipüle edilebilen bılimsel objeler olarak ortaya çıkıyorlar veya organlannm ısimlerini değiştırereİc deri rengine ya da ırka göre yapılan aynm kriterlenni anlamsızlaştınyorlar. (0212 249 20 09) TtasDevietAkademik Balalayka Orkestrası' Izmip'de • tZMİR (AA) - Rus Devlet Akademik Balalayka Orkestrası 3 Haziran tarihinde tzmir Hilton Oteli'nde konser verecek. Konser, Dokuz Eylül Üniversitesi Radyosu ile Di-Ar Turizm şirkeri işbirliğiyle gerçekleştirilecek. 'Balalayka Orkestrası'nı Prof. N. Neksarov yönetiyor. 20. yüzyıhn ilk yansında Rusya'da kurulan orkestra yaklaşık altmış ülkede 5 binden fazla konser vermiş. Kısa Metrajlı Komedi Fılmleri Yamşması' • Kültür Servisi - '43. Uluslararası Akşehir Nasreddin Hoca Şenhği' kapsamında Akşehir Belediyesı ve Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi işbirliğiyle 'Kısa Metrajlı Komedi Fihnleri Yanşmasf düzenleniyor. Filmlenn VHS, SVHS, MtNt dv ve betacam formatlannda çekihniş en az 10, en fazla 30 dakikaltk ohnası gerekiyor. Yanşmaya katıhnak isteyenlerin gereken belgelerle beraber filmleri en geç 14 Haziran tarihıne kadar Mimar Sinan Üniversitesi Sinema Televizyon Merkezi'ne ulaştırmalan gerekiyor. (212 274 98 70) Cadde-i Kebip'de bugiin yeni bir kitabevi açılıyor • Kültür Servisi - Eski Galata bankerlerinden Kamondolar'ın tstiklal Caddesi ûzerinde bulunan binasında bugün yeni bir kitabevi açılıyor. Özellikle yüksek öğrenım ders kitaplanyla ünlenen Literatür, 700 metrekarelik bir alan içinde kitap okurlarmın her tür rahatlığı düşünülerek tasarlanmış dört katlı bir kitabevi ile okuyuculann yerlı-yabancı tüm kitaplara keyifle ulaşmasmı sağlayacak. Uluslararası standartlann göz önünde tutulduğu Literatür Beyoğlu Kitabevi'nde dinlenerek kitaplan incelemeniz ve her katta yer alan bilgi noktalanndan, yurtdışından getirtmek istediğiniz kitaplar hakkmda da anında güncel ve detaylı bilgiler almaruz son derece kolay. Ceyhun Atuf Kansu ŞıırOdulu • Kültür Servisi - Ceyhun Atuf Kansu Şiir Ödülü, 6 Haziran Perşembe günü saat 18.30'da Ankara Sanat Tiyatrosu'nda Ahmet Özer'e törenle verilecek. Gece, Dr. Ufuk Beyazova ve Dr. Bahar Gökler'in konuşmacı olarak katılacağı 'Hekim Kimliği ile Ceyhun Atuf Kansu' adlı söyleşiyle başlayacak. Ödül töreninin ardmdan Nedim Yıldız, Ali Seçkiner Alıcı ve Erkoç Torun'un vereceği 'Ezgıleriyle Üç Anadolu' konseri gerçekleşecek. Şaiplerden Nâam Hikmefe armağan • ANKARA (ANKA) - Şair Şükran Kurdakul ile Sennur Sezer, şiinn usta ismi 'Dünya Şaıri' Nâzım Hikmet'in yüzüncü yaş gününe armağan edilmek üzere 'Nâzun, Dünya ve Biz' adlı bır kitap hazırladı. Kitap, Nâzım'ın yaşamının ve şiirlerinin gözden geçirildiği uzun bir uğraşın sonucu oluşturuldu. EvTensel Basım Yayın'dan çıkan kıtapta, Nâzımın, insan yaşamının ve dünyanın içinde bulunduğu aşk ve cinsellik, ölüm ve yaşam, savaş ve banş, emek ve sömürü gibi temel konulara, bireyle toplumu iç içe ele alarak değindiğine dikkat çekıliyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear