23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 20 MAYIS 2000 CUMARTESİ HABERLER DUNYADA BUGÜN ALİ StRMEN Coca Cola ve İslam Kimi günler insan, öyle haberler ve olaylar- la karşılaşıyor ki, bir yaşına daha giriyor. Hafta içinde gelen Mısır kaynaklı haber de öyleydi. Aklıevvel hocanın biri çıkmış, Coca Cola'nın tersten okunuşunun, Allah'ın birliği- nin inkârı anlamına geldiğini söylemiş ve bu renkli içecek çevresinde bir fırtına kopmuş. Düşünebiliyor musunuz, Coca Cola için böylesine bir yargının yaygınlaşmasının so- nuçlannı? Birdenbire, rakibi Pepsi ile birfikte (siz yan- larına blucini de katabilirsiniz) Amerikan ya- şam tarzının enternasyonal simgesi olan Co- ca Cola Müslüman ülkelerde, alkollü içki mu- amelesine tabi tutulacak. İçki yasağının kimi Müslümanlarca delindiği ve bunların sayılan- nın arttığı da düşünülürse, daha da beteri, bu renkli gazoz, sözü geçen ülkelerde tümden yasaklanacak. Işte bir delinin kuyuya attığı ve kırk akıllının çıkaramadığı taş buna derler. Coca Cola, simge olmanın ötesinde kimile- rinin gözünde gelişmişlığin göstergesi. Yooo gülmeyin, kimi Amerikalı uzmanlar, ül- kelerin gelişmişlik düzeylerini oradaki McDo- nald's veya öbür hamburger markası mağa- zaların sayısına göre beliriiyorlar. • • • Dünyamız küçülüyor a dostlar! Buna da kü- reselleşme diyorlar. Yani artık, herkesin her şeyden anında ha- berdar olduğu, sınırlann emek için değilse bi- le, para için kalktığı bir dünyada yaşıyoruz. Bütün dünyanın insanları içinde, ne kadar çok kişi, aynı filmi ya da TV dizisini izler, aynı gazozu tüketir, aynı markayı giyer, aynı düşü görürse, o kadar küreselleşiyoruz demektir. Artık, herkes değil ama dünyanın egemen- leri gittikleri yerlerde de evlerindeki alışkanlık- ları anyorlar. Gezgin ile turisti ayıran önemli özelliklerden biri de bu. Eskinin gezginleri, dünyayı tanımak, kendi- lerine benzemeyen insanlan görmek, onlann alışkanlıklarını, geleneklerini öğrenmek için aşarlardı binbir mihnetle mesafeleri. Günümüzün turisti ise, alıştığı, gittikçe de normları uluslararası ölçütlere oturan kendi yaşam biçimi ve alışkanlıklarını başka dekor- larda sürdürmek için düşüyor yollara. Dünün gezgini, Türkiye'yi görüp tanımak, anlamak ve anlatmak için gelirdi ülkemize. Bu- günün turisti ise, tatilınde alışkanlıklarını bizim güneşimiz altında sürdürmek için geliyor. Gezgin, ülkeden ülkeye uzun bir macera ya- şardı. Turist ise Hilton'dan Hilton'a, Sheraton'dan Sheraton'a yalnız pencereden gözüken de- korların değiştiği sabit bir bıteviyeliğı yaşamak üzere programlanmıştır. ••• Durum böyle olunca Cola egemenliğinin kı- nldığt ülke, o ana kadar '7n"lerin en başında bile bulunsa, birden "out" oluverir. Neyse, Mısırtehlikeyi son anda müftü efen- dinin verdiği bir fetva ile atlatmış, Cola ile Is- lamiyet arasında hiçbir çelişki ve çatışma ol- madığı kanıtlanmış. Mısır, çok güç bir durumdan kurtulmanın sevinciyle rahat bir nefes almış. Biz de kendilerine "geçmiş olsun" diyoruz. Çünkü unutmayahm, küreselleşen dünya- mızın en yaygın tüketim simgelerinden biri olan Coca Cola'ya karşı çıkmak kolay iş de- ğil. Cola'ya yani küreselleşmeye karşı koymak, küfür etmek, emperyalizme karşı nutuk atma- ya benzemez, çağımızda dini ne olursa olsun, bütün insanlar için en büyük günah budur ve ceremesi burada ve de hemen çekilir. Cola ile islamın çelişmediği, müftü fetvasıy- la çıktı ortaya. Biz bu görüşe, haddimiz olmadan candan katılıyoruz. Hatta daha ileri gidip, "İslam da Cola ile daha iyi gider" diyoruz. Malum ya, günümüz yaşamında her şey Co- la ile daha iyi gidiyor. 1 polis elinden yaralandı Kartal'da hücreevi baskını: 1 ölü İstanbul Haber Servisi - Kartal'da hücreevi "Baskınında I mflîtâh öldürülürken, 3 militan yakalandı. Kartal Kurfalı Mahallesı Abdi Ipekçi Caddesi Mutlu Sokak'ta bulunan4 katlı bir binanın 2. _ atında yasadışî -şeriatçı Tevhid-i Selam örgütü üyesi olduğu öne sürülen militanlar ııhmduğu duyufnantr alan Terörle Mücadele Müdürlüğü ekipleri dün gece saat 00.30 civannda baskın düzenledı. Milıtanlann teslim ol çağrısına karşı ateş açması üzenne çıkan çatışmada î militan ölü, 3 militan da sağ ele geçirildi. Çatışmada 1 polis memuru elinden yaralanarak tedavi altına alındı. Çevrede yoğun güvenlik önlemlen aîinıffcen istanbul Emniyet Müdürü Hasan Özdemir, baskının ^ffdından olay yerine ~ gelerek yanm saat incelemelerde bulundu. Özdemir olay yerinden aynlırken gazetecilerin sorulannı yanıtsız bıraktı. Batman'da gözaltına alınan 3 doktordan Zekeriya Ezer, 4 kişiyi öldürdüğünü itiraf etti Hizbullah'm canavar doktoru MAHMUT ORAL/ARİF ASLAN DtYARBAKIR/BATMAN - Hizbullah'ın ka- mu kuruluşlannda yoğun biçimde örgütlendiği Batman'da 3 doktor Hizbullah bağlantılan oldu- ğu gerekçesiyle Diyarbakır'da gözaltuıa alındı. Batman Devlet Hastanesi'nde görevli doktorlar- dan Zekeriya Ezer'in 4 kışiyı öldürdüğünü, 1 kı- şiyi de yaraladığını itiraf ettiği bildirildi. Yurt genelinde sürdürülen Hizbullah operas- yonlan kapsamında Batman'da gözaltına alınan bir Hizbullah militanının ifadelerinden yola çı- kan Batman Emniyet Müdürlüğü Terörle Müca- dele ekipleri, Batman'da iki dönem RP'den be- lediye başkanlığı yapan ve geçen yıl yaşamını yıtıren Sahh Gök'ün oğlu Dr. Aydın Gök, Bat- man Devlet Hastanesi'nde görevli doktorlar Lokman Sezgin ve Zekeriya Ezer'i örgüt bağ- lanüsı olduğu gerekçesiyle gözaltuıa aldı. Ay- dın Gök Elazığ'a, Lokman Sezgin de sorgulan- • Batman'ın RP'li eski Belediye Başkanı Salih Gök'ün oğlu Dr. Aydın Gök, Batman Devlet Hastanesi'nde görevli doktorlar Lokman Sezgin ve Zekeriya Ezer örgütle bağlantılan olduğu gerekçesiyle gözaltına alındılar. mak üzere Batman'a gönderildı. Zekenya Ezer ise Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü'nde sorgu- ya alındı. Ezer, verdiği ifadede, 1994 yılında Diyarba- kır'daki Dicle Ünıversitesi Tıp Fakültesı'nde öğ- renci olduğu sırada kanştıgı eylemleri anlattı. Zekeriya Ezer'in 1994 yılında Batman Sakarya Caddesi "nde Murat Amn, Diyarbakır Fatihpaşa Mahallesi'nde Cahit Bitkin. Istasyon Caddesi Ayhan durağında Lokman Abik ve Melıkahmet Caddesi'nde de Feytan Aktaş'ı öldürdüğünü iti- raf ettiği bildinldi. Ezer, Melikahmet Caddesi'n- de Abduflah tçöz'ü de yaraladığını anlattı. Batman'ın Gercüş ılçesinde örgüt lideri Hü- seyin VeBoğlu'nun köylüsü olan Ezer uzun süre Elazığ'da görev yaptıktan sonra geçen yıl Bat- man 5 No'lu Sağlık Ocağı'na atandı. Ezer daha son- ra Devlet Hastanesi'ne alındı. Hizbullahçı dok- torun, örgütün"İlimciler'' kanadmda uzun süre faaliyet gösterdiği belirlendi. Gözaltındaki doktorlardan Aydın Gök'ün kar- deşi Kutbettin Gök de tslami Hareket davasın- da tutuklanmıştı. Çetin Emeç ve Turan Dıırsun cinayetlenne kanşmakla suçlanan Gök'ün evle- nerek Konya'ya yerleştiği belirlendi. Hizbullah'ın temellerinın atıldığı Batman'da kamu kuruluşlannda da örgüte yönelik çok sa- yıda operasyon yapıldı. Şeriatçı terör örgütü- nün özellikle müftülük, Milli Eğitim ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı kurumlarda yoğun biçimde örgütlendiği saptandı. Batman pclisi Hüseyin Velioğlu'nun öldürül- dügü operasyondan bugüne kadar yaptığı çalış- malarda Hizbullah bağlantılan nedenıyle 66 ka- mu çalışanııu da gözaltına aldı. llk operasyon- da aralannda öğretmen, imam ve doktorlar ile çeşitli kuruluşlarda çalışan memurlann da oldu- ğu 45 kişiden 15'i tutuklandı. Tutuksuz yargı- lanan ve haklannda idari soruşturma da açılan 30 kişi ise açığa alındı. Polis ikinci operasyonda, Batman Emniyet Müdürlügü'nde bekçi ve hizmetli olarak çalışan 8 kişiyi de Hizbullah bağlantılan nedenıyle gö- zaltuıa aldı. Mahkemenin tutuksuz yargılamak üzere serbest bıraktığı görevliler açığa alındı. Batman'da kamu çalışanlanna yönelik geçen hafta yapılan son operasyonda da 13 öğretmen gözaltına alındı. Öğretmenlerden 3'ü tutuklan- dı. Aralannda Sakarya llköğretim Okulu Müdü- rü Tahir Güneş'in de bulunduğu 10 kişi de tu- tuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Türkiye'ye yönelik faaliyetlerin sona erdirilmesi için önlem alınmasını istedi Cem'den îran'a uyarı mektubuANKARA (Cumhumet Bûrosu) - Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hüseyin Krvnkoğhı, tran konusunu "çok kritik" olarak niteledi. Dışiş- leri Bakanlığı, 27 Mayıs'ta Tah- ran'a gitmesi öngörülen Dış Tica- ret Müsteşarlığı'na "Konjonkrür uygun değü" telkininde bulundu. Îran'a Hizbullah dosyasını ileteme- yen Dışişleri Bakanı tsmail Cem, lranlı muhatabı Kemal Harrazi ye gönderdıği mektupta, Iran toprak- lanndan Türkiye'ye yönelik faali- yetlerin sona erdirilmesi için ge- rekli önlemlenn alınmasını istedi. Türkiye, Türk aydınlanna yöne- lik suikastlan düzenleyen, PKK ve köktendinci terör örgütlerini des- tekleyerek kanşıklık yaratmaya ça- lışan tran yönetınune karşı açık ta- vır alıyor. Atatürk Banş Odülü ne- deniyle dün Çankaya Köşkü'nde düzenlenen resepsiyona katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kıvnkoğlu, gazetecilerin Iran'la ilişkiler konusundaki ısrarlı sorula- nna "Çok kritik konu. Bu konuda yonun yapmajacağun" dedi. Iran yönetimine karşı Hizbullah dosyası ve mektuplarla girişimler- de bulunmaya çalışan Dışişleri Ba- kanhğı, 27 Mayıs'ta özel şirket temsücilerinin de yer alacağı DTM heyetinin Tahran'a gıtmesine iliş- kin olarak "Konjonktür uygun de- ğü" telkininde bulundu. Dışişleri Bakanlığı'ndan üst düzey bir yetki- li, DTM heyetinde ağırlıklı olarak özel şirket temsilcüerinin buluna- cağını, ancak Müsteşar Kürşad Tüzmen'ın de heyetın başında gıt- mek ıstedığını belırterek "Ozelşir- ket temsilcilerinin gitmesinde bir sakmca yok. tran'la çok hassas bir dönemden geciyoruz. Bu dununu Sayın Müsteşar'a ileteceğiz" dıye konuştu. Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de göreve geldiği gün yaptığı açıklamada tran'a gitmeye- ceğini bıldirmişti. Cem, tranlı karşıtına vereceği yanıtı, üzennde yaklaşık 10 gün ça- lışarak tamamladı. Cem'in mektu- bunun tran'a önceki gece diploma- tik kuryeyle gönderildiği, ancak bu ülkede cuma gününün resmı tatil olması nedeniyle henüz tran ma- kamlanna iletılemedığı kaydedil- dı. Cem, Içişlen Bakanlığı'nın ha- len soruşturduğu konulara doğru- dan gırmedığını, ancak Iran toprak- lanndan Türkiye'ye yönelik faali- yetlenn sona erdirilmesi için ge- rekli önlemlerin alınması gerektiği- ni bildırdi. Aynı mektupta Cem'in, Harrazi'nin Türk basınıyla ilgilı eleştirilerine "Tûrkiye'de basın hürdflr, hiçbir şekilde hükümetin etldsi akında değüdir" yanıtmı ver- diği belirtildi. Hizbullah terör örgütünün lran'la bağlantılannı içeren dosya- nın Tahran'a ulaştınlmasında ya- şanan sıkıntı giderilemedi. tran, tçişlen Bakanlığı'nın hazırladığı Hizbullah dosyasını Tahran'a ulaş- tıracak özel temsılcı sıfatlı Türk diplomatına randevu vermiyor. Iran'ın Hizbullah bağlantısı ve des- teğinin somut bulgularla yer aldığı rapor, şündılık bekletihyor. Üst düzey bir Dışişleri yetkilisi, Türkiye'nin amacının tran'la ilişki- leri kesmek olmadığmı, bunun her iki ülkeye de yarar getirmeyeceği- ni belırterek "lstegüniz, tran yöne- timinin bizimle işbirliği yapmasmı sağlamak. Şu ana işbirtigi konusun- da çok sıcak bakmadıklan ortada. Ama ilişkileri kesip atmak da bir şey getirmez" değerlendirmesini yaptı. CHPPM üyesi Ercan Karakaş: ; SPY'nin smaian içinde kafanmanuÜL CHP'de tüzük çalışmalan dört koldan Topal cinayeti, 'sorgu kaseti vardı-yoktu' çelişkisi yüzünden çözülemiyor MUTLUSEREUp y , g y ç ş y çy Ağar komisyonu kasete kilideııcli • ANAP lideri Yılmaz: Yazıcıoğlu kaset var dedi. Yazıcıoğlu: Kaset yok. Yılmaz'a kasetten söz etmedim. SEBAHATKARAKOYUN ANKARA - Eski tçişleri Baka- nı Mehmet Ağar'ın çetelerle bağ- lantılan olduğu savlannı incele- yen TBMM Soruşturma Komis- yonu'nda ÖmerLûtfüTopal cina- yeti sanığı özel tim görevlilerinin sorgulamalanndaki kaset sırn çö- zülemedi. Komisyona bilgı veren ANAP Genel Başkanı Mesut Yılmaz es- ki İstanbul Emniyet Müdürü Ke- mal Yaaaoğju'nun kendisine sor- gu kasetinden söz ettiğini söyledi. Yazıcıoğlu, kasetin varhğını inkâr ederken Yılmaz'a böyle bir bilgi vermediğini savundu. Komisyon- da özel timcilerin îstanbul'da sor- gulan devam ederken Ankara'ya getirümeleri ve serbest bıraküma- lan konusunda da çelişkili açıkla- malar yapılması dikkat çekti. Ağar, özel timcilerin Ankara'ya gönderilmesini Yazıcıoğlu'nun önerdiğini beürtti. Ancak Yazıcı- oğlu talimatın Ağar'dan geldiğini söyledi. Ağar'la ilgili çete suçlamalan- nı araştıran TBMM Soruşturma Komisyonu tutanaklan Ömer Lüt- Ayhan Çarkın, Ercan Ersoy, Oğuz Yorulmaz, Mustafa Amnok, Sami Hoştan, Fevzi Bir ve SerdarÖzdağ, Ömer Lütfü Topal cinayeti duruşmasında. fü Topal cınayetiyle ilgili karanlık noktalann boyutlanm bir kez da- ha ortaya koydu. Çelişkili açıklamalar Tutanaklara yansıyan ifadeler- deki çelişkiler dikkat çekerken, Topal'ı öldürmekle suçlanan özel timcilerin Ankara'ya getiritmele- ri talimatını Ağar'ın verdiğini be- lirten Yazıcıoğlu, sorgulamayla il- gili kaseti ise inkâr etti. Komisyon tutanaklannda ANAP'lı Eyüp Aşüt ile Yazıcıoğ- lu'nun birbiriyle çelişen açıkla- malan da dikkat çekti. Aşık, To- pal cinayetini özel timcilerin işle- diği ve sorgulamada bunu itiraf et- tikleri, itiraflann kasete alındığı bilgisini ilk olarak Kemal Yazıcı- oğlu'nun kendisine verdiğini söy- ledi. Ancak Yazıcıoğlu "Eyüp Aşık'la hiçbir görüşmesi olmadığı- m" savundu. Tutanaklara yansı- yan çelişkili ifadeler şöyle: Kemal Yazıcıoğiu: Mesut Yıl- maz, Susurluk'tan sonra beni ça- ğırmış ve bazı meseleleri sormuş- tu. Ben de görevim gereği kendi- sine bu konulan söyleyemeyece- ğimi, ancak bildiğim konulan cumhurbaşkanına veya başbakana arz edebileceğimi söyledim. Ni- tekim de öyle oldu. Bunun dışın- da kaset, belge, bilgi kesinlikle böyle bir şey yoktu. ANKARA - CHP Pafti Me'clisi. (PM) üyesi Ercan Karakaş, genel merkezin tar- tışmaya açtığı "Tüzük Çerçeve Tasla- ğı"nm "etikflfcder" dışındaki bölümleri- nin pek çok yönden yetersiz olduğunu söyledi. Taslağm Siyasi Partiler Yasa- sı'nm (SPY) sınırlanna sıkışıp kaldığını belirten Karakaş, yasamn siyasi partiler için getirdiği kısıtlamalara dikkat çeke- rek, "Hazırlanan tüzük, SPY'nin suuria- n içinde kalmamahdır n dedi. Ercan Karakaş ise Sol Kanat'tan da ba- ğımsız olarak bir tüzük öneri taslagı ha- zffladı. Karakaş, 20 ilkeden oluşan ve bir kitapçık haline getirdiği önerilerini hem Sol Kanat'a hem de genel merkeze sun- du. Karakaş'ın tüzüğe iiişkin görüş ve önerilerinden bazılan şöyle: • Aday üyetik süresi 6 aydan 1 yda çıka- ntaıahve^evsel halegetirihndk&r. Heryû sonundaTürkiyegenelinde ü>elik yapısry- la ilgili olarakaynnüfa bir raporya>ımlan- mahdır. • Aday üyelikten sonra ilçe düzeyinde görev almak için 1, il bazında 2, genel merkez düzeyi için ise 3 yıl üyelik koşu- lu aranmahdır. • PartininenüstbirimkrdahUberk*- demedeki birimkrinin deiegelerinin ve üyelerinin günlerini, haftalannı hatta ba- zen aylanru partUOer arasındaki dayantş- ma duygusunu yokeden "görevden ahna" ırjgulanıasma son verilmeü. bunun yerine "geri çağırma" ükesi konmahdır. • Tüzükte tüm kararlann "aşağıdan yukanvadoğnı" yapılacak tartişmalaryo- luyla oluşturuhnası ve örgütlerin kurulta- ya karar tasansı sunma haklanmn bulun- duğu esasa bağlanmalıdır. SfFIR NOKTASI /ORAL ÇALIŞLAR oralcalislar@yahoo.com Hagop Mıntzuri, 1886 yılında Er- zincan'ın Küçük Armıdan köyünde doğdu. Köyün ilkokulunda öğreni- mine başladı. 1897 yılında Istanbul'a geldi, aile büyüklerinin işlettiği fınn- da çıraklık yaptı. Ortaköy'deki özel bir Fransız okulunda bir yıl, Gala- ta'daki Getronagan Ermeni llkoku- lu'nda iki yıl okuyup mezun oldu. Or- taöğrenimini Robert Kolej'de sürdür- dü. Fransız ve Rus edebiyatçılannın eserlerini yutarcasına okudu. 1905 yılında Robert Kolej'in 'freshmen' sı- nıfında okuldan aynldı. 1906 yılında ilk öyküsü "Hars u Gesur"u (Gelin Kaynana) yazdı ve. Ermenice başında yer aldı. 1907 yı- lında, on sene sonra köyüne döndü. yani Erzincan'ın Armıdan'ına. Kö- ^ünde öğretmenlik yapmaya başla- dı. Evlendi, dört çocuğu oldu. 1914 yılında bademcik ameliyatı için Is- tanbul'a geldi. Üsküdar'da fınncılık yaparken savaş nedeniyle ekmekçi askeri olarak askere alındı. Mıntzuri, askerde ekmek yapar- ken, ünlü Ermeni tehciri başladı. De- Mıntzuri'nin Erzincan'ından Bugüne desi, annesi, kansı ve dört çocuğun- dan bir daha haber alamadı. Armı- dan köyü de yok olup gitti. Hagop, artık ölûnceye kadar îstanbul'da ka- lacaktı. Yeniden evlendi, iki kızı ol- du. Yemcilik, kömürcülük, fınncılık, kâtiplik gibi çeşitli işler yaptı. Bir yandan da yazıyordu. 1978 yılında îstanbul'da öldüğünde, Ermeni ede- biyatının tanınmış isimlerinden bi- riydi. Hagop'un yüreği Armıdan'da kal- mıştı. Bu nederile, en güzel öyküle- rini, birer bekjesel tadında Armıdan ve çevresi üzerine yazdı. Erzincan'ın 1800'lü yıllann sonundaki köy yaşa- mını, farklı kültürierden, farklı dinler- den insanlann yaşamını anlatan öy- küleri, o bölgenin tarihine ışık tutacak ayrıntılarla doluydu. Hagop Mıntzu- ri'nin eserlerini Aras Yayıncılık Türk- çeye kazandınyor. "Armıdan" kita- bının ardından, yine Erzincan ve yö- resinin köylerini anlatan "Atina Tuzun Var mı?" kitabı da geçen günlerde Aras Yayıncılık tarafından basıldı. Güneşli, pınl pınl bir bahâr günün- de Erzincan'dan Erzurum'a yolculuk yaptım. Yanımda Erzincan Geçitli ar- kadaşlar vardı. Fırat'ın dağlan dele- rek açtığı vadiden yaptığımız yolcu- luk boyunca, Mıntzuri'nin Erzincan'ı aklımdan çıkmadı. Vadi boyuna ser- pilmiş köylerin çoğunluğu, eski Er- meni köyleriydi. Şimdi yörede birtek Ermeni bile kalmamıştı. Sanınm Mıntzuri de bir daha bu yöreye gel- memişti, gelememişti7 Ama yüregi- nin buralarda kaldığını öykülerinden öğrenmek mümkündü. Mıntzuri, ruh halini şöyle dile geti- rir: "Bizim türkülerimizin teması gur- betti. Ninnilerimizin çok azı gerçek ninniydi. Çoğu, pek çoğu, baştan sona gurbette o/ana yöneltilmiş, yokluğu hissedileni çağırmak üzere yakılmıştır. Analanmız gurbet türkû- leri çağırarak uyuturdu bizi. Hasret- Ierini, kedeherini akrtmalan için birer bananeydik biz." Mıntzuri öyküterinde neleri anlattı- ğını şöyle ifade eder: "Yalnızca Er- meni köylûsû yoktur bu öykûlerde; çok iyi bildiğim Türk, Kürt, Kızılbaş köylü de vardır. Köyden sonra, bizim yaşadığımız, benim yaşadığım gün- ler vardır eserlerimde; çevremde olup bitenleri anlatınm." Erzincan'ın bir mahaHesi gibi olan Geçit Bekjesi'nin ÖDP'li Belediye Başkanı Kemal Irmak'la Geçit'in te- pesine çıktık. Çevre köyleri soruyo- rum, buradan geçip giden Ermenite- ri. Hafızalar silinmiş. Anılar silinmiş. Geçit Beldesi göç alarak büyümeye devam ediyor. 70 hanelik bir köy iken 700 hanelik bir kasabaya dönüşmüş kısa zamanda. Parasızlıktan kanali- zasyon yapamadıklannı anlatıyor Başkan Kemal. Geçit'e nereden ola- nak buluruz da buradaki insanlara iş güç yaratabiliriz, diye soruyor. Çün- kü bunun sonu yine, tıpkı Hagop'un yüz yıl önceki göçü gibi olacak, diye düşünüyor. Hagop Mıntzuri bir öyküsünde —"Dağfriann Maro"yu anfatır. Maro, Hagop'un akrabasıdır, kardeşi sayı- lır. Maro'nun Kuledibi'nde oturduğu- nuöğrenir. 'Birinci Talan'öa Kürtleş- mıştir Maro, Abdülhamit dönemin- de, bir Kürtle evlenmiştir. Bir daha köyüne dönemeyen Hagop, Ma- ro'nun peşine düşer ve onu bulur. Derdi köyünün, çocuklannın, eşinin kaderini öğrenmektir. Maro'nun ço-— cuklari onu-yıllarca aradtkJann» söy-~ lerler. "Agop dayı sensin ha!" diye sanlırlar. Aniatacak bir şey yoktur a s - = lında. Olan olmuş, Erzincan artık, bir taihi ve kültürü geride bırakmıştır. Hagop onlann gözlerine bakakalır. Munzur Dağlan Fırat'a bakıyordu. Aradan yüz yıl geçmişti. Arabamız, Fırat'ın öte yanındaki köyleri yalaya- rak Erzurum'a yol alıyordu.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear