23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2000 PERŞEMBE 8 HABERLER Eylem ppogramı açıklanacak • ANKARA (ANKA)- Türk-Iş'e bağiı özelleştirmeye taraf sendikalann eylem programı bugün açıklanjyor. Türk-lş'ebağlıl6 sendıkanın örgütlü olduğu 32 işyeri, özelleştirme kapsamında bulunuyor. Özelleştirilmesi öngörülen en büyük işletmeler POAŞ'ın dışında Petrol-lş Sendikası'nın örgütlü olduğu TÜPRAŞ, TÜGSAŞ, İGSAŞ. Tes-lş Sendikası'nın örgütlü olduğu dağıtım şebekeleri ve enerjı santralları ıle Türk Metal Sendikası'nın örgütlü olduğu TAKSAN, TÜMOSAN, Erdemir bulunuyor. Türk-lş Genel Merkezi'nde Genel Başkan Bayram Meral tarafından açıklanacak eylem programının Kurban Bayramı'ndan sonra hayata geçirileceği öğrenildi. Kaçak etektrik kuHanımı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-TEDA§ Genel" Müdur Vekili Osman Nuri Akdoğan, Türkiye'de kaçak elektnk kullanunının parasal değennın 300-350 trilyon lıra olduğunu belirterek, "Kaçak ve kayıp elektrik kullanımını en aza indirebilmek için 2000'ı seferberlik yılj ilan ettikJerini açıkladı. Kaçak elektrik kullanımını para cezalanyla önlemeye çalıştıklanna dikkat çeken Akdoğan, "Oysa bu uygulamanın önleyici ya da azaltıcı bir çözüm olmadığını tespit ettik. Bundan sonra kaçak elektrik kullananlara hiçbır müsamaha gösterilmeyecek" dedi. Sabit ücret karara kaldı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Hukukun Egemenliği Derneği Genel Başkanı Erdem Akyüz'ün, cep telefonlanndan sabit ücret alınmasının yasal olmadığı gerekçesiyle açtığı ve yürütmeyı durdurma karan aldığı dava karara kaldı. Akyüz. davanın ardından adlıye önünde yaptığı açıklamada, şırket itirazlannın reddedilmesi halinde karann kesin olacağı ve mahkeme kararlannın bütün abonelere yaygın hale getinleceğinı vurguladı. 'Metanedin Kitabı' davası • tstanbul Haber Senisi - 'Mehmedin Kitabı' ısımlı eserde 'devletin asken kuvvetlenni basın yoluyla tahkir ve tezyif ettiklen' öne sürülen yazar Nadire Mater ile yayıncı Hüseyin Semih Sökmen'ın 6'şar yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılanmalanna devam edildı. Beyoğlu 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, bilırkişi raporunun beklenmesi amacıyla duruşma ertelendi. TGC'den suç duyurusu • tstanbul Haber Senisi - Türkiye Gazeteciler Cemiyeri (TGC) Yönetim Kurulu, Abdi Ipekçi davasında yargının sağlıklı işlemesini engelledüderi gerekçesiyie Içişlen Bakanlığı ve MİT Müsteşarlığı görevlileri hakkında Istanbul Cumhuriyet Savcılığf na suç duyurusunda bulundu. Zam yok, tatfl var • ANKARA (ANKA) - Sağlık Bakanı Osman Durmuş. 14 Mart Tıp Bayramı'ru sorunlarla kutlayacak sağlık personelinin ücretlerinin iyileştirılmesi gerektiğini belirtti. Durmuş. "Ancak üzülerek söylüyorum, onlan sevindirecek haberim yok" derken personelin bakanlığın sosyal tesislerinde indirimli fiyattan tatil yapabıleceklerini kaydetti. Bakanlık personeli, tesislerden yüzde 50 indirimli yararlanabilecek. TTB'den uyarı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türk Tabipleri Bırhği (TTB) Genel Sekreteri Eriş Bilaloglu, hükümetten taleplerinin hiçbirisinin yerine getiriJmediğıni kaydetti. Bılaloğlu, TTB tarafından 14 Mart Tıp Bayramı nedeniyle gerçekJeştirilen toplantıda yaptığı konuşmada, "Hastaneler. meslek kazalan açısından maden ocaklan kadar tehlikelidir" dedi. AvukatArın, iktidarların sivil kuruluşlar üzerinde baskı kurmak istediğini söyledi 'Devletinanlayışı yanlış' HATİCE TUNCER • Kadınlarla ilgili pek çok girişimin içinde bulunan Canan Ann, "Devlet son yıllardaki modaya uyarak yapması gereken işleri, sivil toplum kuruluşlanna devretmjş durumda. Avrupa'da da böyle yapıhyor. Ama Avrupa'da bu kuruluşlara devlet doğrudan doğruya mali destek sağlıyor" dedi. _-.*,. mize geh'n. bizim şartlanmrn ka- bnl edin, bizim sizi deneüememizi kaftul edin, bizim çıkartacağumz yönetmeliğe evet deyin. Size para vereHm" diye neredeyse şantaj yapmak durumunda. Bunu akiım almıyor. -Hangi bakan? Kadından sorumlu Devlet Ba- kanı. Ama bu Türkiye'deki kadı- na yönelik erkek zihniyetinin çok güzel bir ifadesi. Eğer benim de- diklerimi yaparsan, benim çizdi- ğim sınırlar içinde yaşarsan seni Türkiye'de şiddete uğrayan ka- dınlann korunması ve şiddetin önlenmesini amaçlayan dernek ve vakıflann öncü isimlennden avu- kat Canan Ann, kuruculan ara- sında bulunduğu "Mor Çan Ka- dın Sığınağı Vakfi". "Kadın Aday- lan Destekieme Derneği'' (KA- DER), "İstanbul Barosu Kadın Haklan Lygulama Merkea"nde çalışmalaruıı yürütüyor. "Avrupa Konseyi Kadın-Erkek Eşittiği Ko- misyonu'nun Kadına ve Genç Kciara Yönelik Şiddet Uzmanlar Kurulu" üyesi olan Ann, "Kadı- na Yönelik Şiddet l zmanlar Ku- rulu"nda da göre\ yaptı. Ann, ka- dını şıddetten korumanın ve şid- detı önlemenin hukuksal boyutla- n konusundaki sorulanmızı ya- nıtladı. - Mor Çaû Kadın Sığınağı Vak- fi'nın amacı neydi? Mor Çatı'nın kurulus, amacı, aile içinde ve dışında şiddete ma- nız kalan kadınlarla dayanışma içinde olmak, onlara destek sağ- lamak ve tabü sığınak işletmek, ama bu kadınlann can güvenliği- nin korunması anlamına geliyor. Yani kadınlann temel insan hak- lan olan yaşam haklannın korun- ması anlamma geliyor. Şantaj yapan bakan Doğrudan doğruya devletin so- rumluluk alanında olan bir iş. A- ma devlet son yıllardaki modaya uyarak yapması gereken işleri, si- vil toplum kuruluşlanna devret- miş durumda. Avrupa'da da böy- le yapıhyor. Ama Avrupa'da bu kuruluşlara devlet doğrudan doğ- ruya mali destek sağlıyor. Içişle- rinde tamamen serbest bırakarak mali destek sağlıyor. Bir bakan düşünün ki Mor Çatı parasızlık yüzünden sığınağı kapattığuu • herteseöuyuröyor. Bakan telefon edip "İşte bağunsız oimaya kal- karsamz böyle olur. Bizim bünye- Ayşe Düzkan 'Sömürü devrimle ortadan kalkar' ödüllendiririm. Eğer benim çizdi- ğim sınırlar dışına çıkarsan, yani eğer itaats12lık edersen 'namus ci- nayeti' denilen cinayete kadar se- nin yaşam hakkını elınden alır, parçalar öldürürür, her istediğimi yapanm. Mor Çaü Kadın Sığına- ğı Vakfi, gerekli mali desteği gö- remediği için ne yazık ki sığına- ğını kapatmış durumda. - Kadını şiddetten korumaya yönelik olarak hangi yasadan söz edebüiriz? Geçen yılın sonlannda 4320 sayılı "AOenin Korunınas Hak- kında Kanun" adı altında var. Türkiye'de "Ailenin Korunması Hakkmda Kanun", şiddeti uygu- layanı evden uzaklaşürmayı ön- gören bir yaklaşım. Türkiye'deki yasanın iyi taraflanndan bir tane- si aynı çatı altında yaşayanların birbirine şiddet uygulama mese- lesi. Aynı çatı altında, kaynana- dan görümceden kayınpederden şiddet gelirse bu 0 kapsama giri- yor; şiddet uygulayanm evden uzaklaştınlması öngörülüyor. Ve- ya eğer sağı solu kınyorsa, elinde silah varsa sılahına el koyarak sı- lahı göstermemesi sağlanıyor ve- ya sarhoş geliyorsa hâkım "Bir daha eve sarhoş ghmeyeceksffi" diyerek yasaklayabılır. Eğer şid- det uygulayan bu emre karşı ge- lirse yasaya karşı geldiği için ha- pis cezasuıa maruz kalıyor. Yasa- nın bir başka güzel tarafı ıhban öngörmesi. Yasa uygulanmalı Doğrudan doğruya şiddete ma- ruz kalan kadının kendisinin şi- kâyetı gerekmiyor. Siz benim da- yak yediğimi görüyorsanız, sizin ihbar etmeniz dolayısıyla resmi ÇYDD 55 kadına diploma verdi Çağdaş Yaşamı Destekieme Derneği Fatih Şubesi, okuma-yazma kursunu bitiren 55 kadma diplomalannı verdi. Kocamustafapaşa Çağdaş Yaşam Toplum Merkezi'nde düzenlenea etkinükte, toplum merkeanin Türk hafif mûziği toptuluğu da bir konser verdi. ÇYDD Fatib Şube Başkanı Olcay Yezdani, dünya kadmlarmm 150 yıl boyunca mücadele ederek dişleriyle ümaklanyla elde ettikleri rüm hâklarm Türk kadınlanna Atatürk taranndan hazır olarak verildiğinj söyledi EtkmHkte konuşan Sümerolog Muazzez thniye Çığ, kadmın Sümerler'de ve diğer tophımİarda verinin çok önemü oMuğuna dikkat çekti mercileri harekete geçirmek için yeterlı bir sebep. Şiddet gören çe- şitli nedenlerle ihbarda buluna- mayabüir. Mor Çaü Kadın Sığına- ğı Vakfi, buyasanın yaygın olarak kullanılmasını talep ediyor. Yasa çıkmış olmakla birlikte henüz ka- rakollarda fılan da anlaşılmış de- ğil, hatta bazı yargıçlar ve savcı- lar tarafından da anlaşılmış değıl. Dolayısıyla bu yasamn ciddi ola- rak uygulanmasını talep ediyoruz. -Şiddeteuğrayan kadın ne yap- mao? 4320 sayılı yasanın mutlaka kendisine uygulanmasmı isteye- cekler. Karakolagidebilirier, doğ- rudan doğruya savcılığa gidebi- lirler. Polis memuru bu yasayı uy- gulamak zorunda. Poiisin, savcı- lann, yargıçlann, avukaüann çok iyi eğitilmesi gerekli. Hastane personelinin şiddet öğesini bir ka- dmda görür görmez anlaması ge- rekir. Rapor almak gerekli Kadın kocasından dayak yedı- ğini, şiddetten korktuğu veya utandığı için söylemeye çekinir. Eğer hekim, 0 kadmm dayak ye- diğini görüyor ve anhyorsa ya kendisi bu yasanın uygulanması için ihbar edebilir ya da kadını in- citmeden yararlanacağı yasayı, başvurabilecegı yerleri söyleye- bilir. Aile içinde şiddete maruz kalan kadının karakoldan kendini doktora sevk ettirip rapor alması gerekiyor. Bu rapor, 7 günlükten az ise yapacakJan şikâyette savcı takipsizlik karan verir. Bu dayak kocanın yanına kalmış demek de- gildir. Kadın kendi başına şahsen dava açabilir. Eğer dava açmak is- temiyorsa yine de elinde mutlaka bir rapor buiunmah. Boşanma da- vası açmak isterse orada delıl olur. -Afle dışmda dnsel şiddete ma- ruz kalımş kadın ne yapmah? Yani kadının ırzına geçılmişse, yapılması gereken şey kesin ola- rak yıkanmadan doktora gıdıp be- dentndeki spenni tespit ettirip ra- por almalı. Bu olağanüstü iğrenç bir şeydir. Kadın derhal temızlen- mek ister, ancak rapor çok önem- li. Adli tıpa gidebilir ya da bir avu- katla temasa geçip bunlan öğre- nerek giünesinde yarar var. tstanbul Haber Servisi- Ayşe Düzkan, Türkiye'de yaygın olarak 1980'lerin sonrasında tanınmaya başlanan feminist hare- ketle birlikte en çok anı- lan isimlerden biri. Beş yıldır yayımlanan Pazar- tesi dergisinin, Mart 2000 sayısından ıtibaren, bir grup kadının aynlması- nın ardından Sorumlu Yazuşleri Müdürlüğü'nü üstlendi. Düzkan, femi- nizmi en kaba çizgileriy- le "Kadınlann kurtuluşu için kadınlar taranndan mücadeledir" diye ta- mmlıyor. Ancak eşitlik- çilikten radıkallığe kadar uzanan feminist yelpaze olduğunun altını çizip kendisüıi "maddeci radi- kal feminist'' olarak anlaüyor. - Türkiye'de kadının duru- munu değerlen- dirir misiniz? - Bir yanda gelişen kapita- lizm ve tekel- leşme ama di- ğer bir yandan yer yer paralı mübadelenin bile yaşanmadı- ğı bir ülke. Ka- dınlann ücretli emek içindeki yeri çok sı- nırlı, yüzde 20 bile değil. Buna karşılık ücretsiz e- mek sömürüsü çok yo- ğun. Kırsal alanlarda aile çiftliklerinde, küçük iş- letmelerde, bakkalda. Emperyalizmin yapısal uyum politikalanyla, özelleştirme ile aile reis- lerinin düzenlediği aile içi işler artıyor. Dolayı- sıyla kadın emeğinin kur- tuluşu için örgütlü ücret- li emek güçleri, ücretsiz kadın emeğiyle bağlantı kurmak mecburiyetinde- dir. Hayat tarzı olarak da Batılılaşmayla birlikte cinsel arzu, tutku gibi te- malar işleniyor. Kadınlar toplumsal hayat içinde kendilerini cinsel nesne- ler olarak kurmaya zorla- nıyorlar. Buna karşıük yerel kültür ve Islamiyet, kadmı bırakm cinsel öz- ne, cinsel nesne olmasmı bile yasaklıyor. Ikisinin arasmda bir sıkışıklık ya- şıyor kadınlar. Aile içi şiddetin yoğun olarak ya- şandığı bir ülke. Ücretli emeksömürüsünü müm- kün kılmak kadını ev içi- ne hapsetmek ve eğitim- siz bırakmakla mümkün- dür. - Kadmın kurtuluşu nedir? - Esas olan patriarka ya da erkek egemen sistem- di, bu kapitalizimle iç içe geçmiştir. Patiiarka kadı- nı evde üretmeye yönlen- dirmedir. Aynı işler dışa- nda yapıldıgın- da yemek, te- mizlik gibi ah- nıyor. Omeğin yemek evde üc- retsiz. Patriar- ka, kapitalizmin önemli daya- naklanndan bi- risidir. Üretim ilişkilerine işa- ret ediyoruz. Bazı işleri top- lumunbiryansı yapıyor diğer yansı yapmı- TURKUVA2I 200 yor. Maddecilik sömürü olarak bahseder bu tür durumlardan. Sömürü, zihniyet değişikb'ği ile değil toplumsal devrimle ortadan kalkar. Ingiliz ya- zar Mary VVallstonecraft "Kadınlarla erkekler ara- sında birbirine arzu uyandırmak dışmda hiç- bir farkın kalmama- sı''ndan söz eder. Azami program budur. Biyolojik farklarm hiçbir toplumsal sonuca yol aç- mamasıdır. Kadınlann devrimci süreci, bir hari- tamn işgal edilmesi şek- linde değil, 0 haritamn her santimetre karesimn keşfedilip tanımlanması yeniden çizilmesi ve de- ğiştirilmesiyle olacaktır. ANASPONSM laettin Aksoy . Onay Akbas eril Anılanmcrt rdal Alantar abib Aydogdu igı Adalan .aftmi Aksungur ~omur AtagoK erruh Basnğa ^e;ban Arca Batıbeki j.ıim Bugay ~>ndan Bezeyis ul,t> Tura Bortecene 'ahit Buyukisleyen brdhim Ciftcioğlu turhan Dogancay anju Demircî Jnvnm Erbtl CAGDAS TURK PI t M*VA TOLUUI1 alhan Nact Islimyeli espoce piene cardın I ESPACE PIERRE CARDIN 1 AVENUE GABRIEL, 75-PARIS 266-17-30 (10 UQNES GROUPEES) 30 MART -16 NİSAN 2000 Cumhuriyet bdurrahman Oztoprak un>amin Ozgtıltekin ıal Onsoy atma TuMn jungor Taner detin Talayman Ip Tamer Ulukılıc 3 1 L I U GALERISI PERŞEMBE ORHAN BURSALI Türkiye Kime ve Nasıl Meydan Okumalı? Mars'a insanlı yolculuk yapılması, önümüzdeki 10 yılda gerçekleştirilebilecek projeler içinde bulunuyor. Amerikalı uzay bilimciler, yeni teknolojiler geliştirilerek Mars yolculuğundaki bazı sorunlann da aşılabileceği- ni belirtiyorlar. En önemli sorunlardan biri, astronotla- nn 2.5 yıl sürecek Mars yolculuğuna dayanıp dayana- mayacaklan. Ancak, insan düşüncesinin bir amaç uğ- runa, hele psikoloji söz konusuysa, üstesinden gele- meyeceği zoriuk yok gibidir... Şimdi, Mars'a insan gön- derilmesi ve bu gezegen üzerinde minik bir yaşam la- boratuvannın yaratılması, siyasal bir karar bekliyor (1). Mars'a gidilmesini savunanlar diyor ki insanlık, bü- yük atılımlannı, büyük iddialan gerçekleştirerek yap- mıştır. Marsyolculuğu da büyük iddialardan biridir. Bu- nun sonucunda yeni bir durum ortaya çıkacaktır! Büyük iddialar, önemli meydan okumalar'dır. Ülke- lerin tarihinde bu meydan okumalar ekonomik, siya- salsa siyasal, demokratik, teknolojik, sanayi, külürej vb. alanlarda başka bir düzeye geçildiği, stçramalann ya- pıldığı anlardır. Kendi tarihimizde, Kurtuluş Savaşı, milletin kendi önüne koyduğu büyük iddia, meydan okumadır. Bu- nun sonucu, hâlâ üzerinde çalıştığımız büyük proje, Türkiye Cumhuriyeti doğmuştur. Mustafa Kemal'in Kurtuluş Savaşı'ndan hemen sonra başlartığı her alanda çağdaşlaşma programı da, Kurtuluş Savaşı kadar önemli, büyük bir projeydi. Okumayazma, kitap-yayın, aydınlanma, bilim, eğitim, giyim-kuşam, yazj, kadınlann oy hakkı vb, bu ikinci bü- yük projenin unsurlanydı. Insanı kulluktan çıkanp bi- rey yapma, her türiü esaretten kurtarma, aklını özgür kılma ve ülkenin kalkınmasına seferber etme çabası sonucudur ki Türkiye, ne kadar memnun olmasak bi- le, bugünkü konumuna gelmiştir. Peki sonrası? Ve bugünü? Şöyle bir tez ileri sürsek, daha sonra yanlışını doğ- rusunu tartışsak nasıl olur: "1938'lerden sonra Türkiye bugüne ancaksürûne- rek gelebilmiştir. Gereği kadar altyapı vb. gerçekleş- tirebilmiştir. Mustafa Kemal'in çağdaşlaşma projesi bile yer yer gündemden kaldınlmıştır. 1938'den son- ra, Türkiye'nin bilim, teknoloji, kültür, ekonomi, sana- yi, eğitim vb. (Köy Enstitüleri bir işletme kazasıdır ve bu kaza hemen tamiredilerekgiderilmiştir!) hiçbiralan- da bir ulusal projesi, büyûk bir meydan okuması ol- mamışbr. Bu nedenle, Türkiye her alanda Avrupa uy- garlığının gerisindedir; veya Avrupa uygahığından ile- ri, veya Avrupa ıle baş başa olduğu hiç bir alan yok- tur!" • • • Bugüne ve yanna bakabilmenin yolu, tarihi iyi de- ğerlendirebilmekte yatar. Bu iyi bir tartışma konusudur. Befki bugünkü sıkıntılanmızın nedenleri bu tartışma- nın içindedir. Şimdi şu soruları sorabiliriz: * Türkiye'nin bugün bir ulusal projesi var mıdır? önü- ne koyduğu ve çözmeyi ödev olarak kabul ettiği bü- yük bir iddiası? * GAP, Türkiye için kalkınmada, uygariaşmada dö- nüşüm sağlayacak önemde bir proje midir? * Parasal büyüklüğüne bakılacak olursa, nükleer santral inşası, bir meydan okuma mıdır? * Yıne büyük rakamlarla dıle getirilen helikopter, tank ihaleleri veya projelen, Türkıye'yi hangi noktaya geti- recektır? Askeri bakımdan en güçlü ülke olmak, ülke- mizi örneğin ekonomik bakımdan nereye getirecektir? * Ülkemizde, gücün temelini oluşturan ekonomik yapıda önemli dönüşümler sağlayacak, bilimsel-tek- nik vb. alanlarda meydan okuma sayılacak bir proje söz konusu mu? * Veya toplumsal ve siyasal alanda ülkenin yolunu açacak başka bir ulusal projesini anımsayan var mı? • • • Mars'tan nereye mı geldik? Sözü getirmek istediğimiz yere. Ulusça tartışmamız gerektiğine inandığım konu bu- dur. Başlattığımız "7000 Yılın Türkleri" anketi de özün- de bu tartışmanın ve bu konunun bir parçasıdır. Aslında bu anket, "Osmanlı Imparatoriuğu'nda ve Türkiye Cumhuriyeti'nde 1000 Yılın Meydan Okuma- lan Nelerdir" de olabilirdi ve bu yanlış olmazdı. Belki bu sayede, "Geçmişte neleri, nasıl ve neden kaçırdığımız" sorusu da ayan beyan ortaya çıkardı. Şimdi, bunlan tartışacağız... (1) Cumhuriyet Bilim Teknik'te öbür cumartesi bu ko- nu işleniyor. Uyuşturucu davası • tstanbul Haber Servisi - Ukrayna'dan bir süre önce Türkiye'ye ıade edilen organize suç örgütü elebaşı Ayvaz Korkmaz ile gıyabi tutuklu 3 samğın, Ispanya'ya 1 tonun üzerinde uyıışturucu gönderilmesiyle ilgili yargılanmasına başlandı. Mahkeme heyeri. İstanbul 1 No'lu DGM'de bulunan dava dosyasıyla bu davanın birleştirilmesi ve Korkmaz'ın yurtdışından iadesiyle ilgili prosedüre açıklık kazandınlmasından sonra görüşülmesine karar verdi. licalan affedttsii' • BRÜKSEL (A.\) - Terör örgütü PKK'nin yandaşlan, Türk de\letininkendilerini 'affetmesini' istediler, Brüksel'de dün bir basın toplantısı düzenleyen terör örgütü yandaşlan. 'başka çözüm imkânı bırakılmadığı koşullarda silaha başvurmak zorunda kaldıklarmı' öne sürdüler. Terör örgütü yandaşlan, Öcalan'ın silah bırakma talimatına uyarak 1 Eylül'den itibaren Türk topraklannı terk etmeye başladıklannı söylediler. Basın toplantısına katılanlar, Öcalan ve PKK'li teröristler için 'af çıkanlmasını" istedi. kkokul mezunlapma sürücü beigesi • AISKARA (A.\) - İlkokul mezunlannın 31 Aralık 1999'dan sonra sürücü beigesi alamayacakJannı öngören yasayı değiştirerek, bunlann 31 Aralık 2004 tarihine kadar sürücü beigesi edinebilmelerine olanak sağlayan yasa önensı TBMM Genel Kurulu'nda kabul edildı. MHP'li Bekir Ongun'un Karayollan Trafik Yasası'nda değişiklik yapan tek maddelik önerisi, verilen üç ayn önergenin benimsenmesıyle 4 madde olarak yasalaştı. Yeter'i anmak isteyenler serbest • tstanbul Haber Servisi - Gözaltında işkence davası tanıklığma kısa bir süre kala öldürülen Limter-Iş Sendikası Eğitim Uzmanı Süleyman Yeter'i ölümünün 1. yıldönümünde anmak isterken gözaltına alınan 127 kişiden 118'i serbest bırakıldı. Çeşitli suçlardan arandıklan iddia edilen 9 kişi ise ilgili şubelere teslim edildi. Ömen Seyfettm amlıyor I tstanbul Haber Senisi - Nâzım Hikmet Vakfi tarafından her perşembe günü düzenlenen Kültür ve Sanat Akşamlan'nın bu haftaki konusu 'Ömer Seyfettin'. Ömer Seyfettin'in ölümünün 80. yıldönümünde düzenlenen şöyleşiye Gülseren Engin. Muzaffer Uyguner. Adnan Ozyalçıner ve Öner Yağcı konuşmacı olarak katıhyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear