23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 9 MART 2000 PERŞEMBE O L A Y L A R V E G O R U Ş L E R olay.gorus@cumhuriyet.com.tr G eçen ay (22 Şubatgünün- de) bu sayfada yayımla- nan Çözüm Nerede baş- lıklı yazamda Türkrye'nin çözüm bekleyen tinn so- runlarının başında de- mokntikkşme sonınunun geldığını, ye- terh bır demokratikleşme programı ger- çekleştınlmedıği sürece yaıgı alanındakı adaletsızlıklenn, yargısız mfazlann, failı tneçhul cınayetlerin, kayıplarm, çete-maf- ya faalıyetlennın, şeriat devleti kunna gı- rişımlennin, hatta işsizlik, enflasyon, sen- dıkasızlaştınna vb. ekonomık, sosyal ve hukuksal aksaklıklann önlenemeyeceği- nı açıkJamaya çahşmıştık Geçen hafta ıçınde, kjunaovuiMİa Gazi Obvtanoiarakadlaııdınlaıı ve on yedı kı- şının öldûrübnesıyle sonuçlanan olayla ıl- gılı yırmı pohs memuru hakkında adamöl- dürme suçlamasıyla açılan dava sonunda on sekız polıs memunmun beraatına, bır polıs memurunun üç yıl dört ay, bır dığe- nnın altı yıl sekız ay ağır hapıs cezasıyla cezalandınlmasına ve bu ıkı polis memu- nmun tahlıyeterineilışkm venlen karar, de- mokratıkleşmenın yaşamsal önemııu gös- teren yeni birörnek oluşturmuştur. Hazır- ük soruşturması, ceza davalannın bel ke- Demokratikleşme Masalı miğidir. Bu soruşturmanm yanlı, eksik ya da yanlış yapılması davanın sonucunu olumsuzyönde etkıler ve adaJetin gerçek- leşmesıne engel olabıhr. Bu tür soruştur- malann doğrudan doğruya c savcısıtara- findan bızzat yapılması, ifade ahna veka- nıt toplama ışlemlennın bu konuda yeter- li bır eğıtım görmemış emniyet görevkle- rme bırakümaması gerekır Bu gerçek, gü- nümuze kadar yapılan uygulamalann or- taya koyduğu bır sonuçtur OnJarca yıl- danben Türk Hukuk Kurumu ıle demok- rat hukukçular tarafından önenlen ve bı- znn de savunageldığmuz adaletkoluğa (ad- ii zabıta), bu sakıncalann önlenebılmesi içm zorunludur Özellıkle pofian pofig sorgu- lamasmdan, poHsin polb hakkmda kanıt topbmusmdan adalet bektenemez. Bu bir egrtün veyannzfck sorunudur. Nıtekım bu davada mahkeme, 18 pohs memuru hak- tunda delil yetersızlığı nederuyle beraat karan vermiş ve aynca öldürülen öteki kı- HaBt ÇELENKHukukçu şilenn suçlulanmn bulunması ıçın c sav- cilığma yazı yazılmasını kararlaştırmıştır. (4 3 2000 gunlü gazeteler). Eski bir masal: Evet demokratikleşme masalı eskı bır masal 1940'iıyıllardals- tanbul Hukuk Fakültesı'nde öğrencıyken okuduğumuz gazetelerin başında Tan ga- zetesı gelıyordu Bugazeteyihaberveyo- rumlanyla beğenryorduk. M.ZekeriyaSer- td'ın başyazarlıgmı yaptığı değerlı yazar Sabiha Sertd ve Nad SaduUah'ın günlük köşe yaztlan yazdığı Tan gazetesı, o dö- nemde bır kampanya başlatmış ve yürûr- lükte bulunan yasalarda yeralan anndemok- ratık hûkümlenn ayıklanarak kaldınlma- sını ve tüm hukuk kurallamun demokra- tik ilkelere uygun duruma getınlmesuu ıstemıştı ÖnentfabaraB^çokönemiba-danok- ratildeşmegiri^mrydi. Sıyasal ıktıdar açı- lan kampanyadan ve yapılan eleştinler- den rahatsızlık duyuyordu. Sonunda, 1945 yıhnda dönemin siyasal ıktidanmn deste- gı ve gınşımıyle, gazetenın demokrat ve sol düşünceh yazarlannı susturmak ama- cıyla gazeteye acımasız bır saldın dûzen- lendı. Eşım Şekibe ıle bırlıkte tanık oldu- ğumuz bu saldında ne ıdüğu belırsız kışı- ler tarafından rotatıflenn dışlılen arasına sokulan demır çubuklarla baskı makme- lennın parçalandığı haberlen yayıhnıştı Tangazetesının demokratikleşme taJep- lerinden bu yana attmışyıi geçti. 27 Mayıs Anayasası'yla gelen demokratık açılım olanaklan, gencı ve tutucu egemen güç- lertarafindanengellendı 12Martvel2Ey- lûl faşıst mudahalelenyle sözü edılen de- mokratık anlımlarkaranlığaboğuldu. 1961 Anayasası ve bu anayasaya göre çıkanlan demokratık yasalar (Toplusözleşme ve grev hakkı, sendıkal hakJar, örgütlenme hakkı, savunma hakkı, bağımsız yargı, yar- gıç guvencesı, doğal hâkım ılkesi, kamu görevlilenne sendika kurma hakkı, sansür yasagı vb.) kaldınldı ya da genye doğru değıştınldı. Osmanlı döneminden kalma memurlann yargılanmasına ılışkın Me- morin Muhakeman Hakkında Kanujıu Muvakkat kaJdınlıp yenne yargı bağım- sızlığı ve yargı bırlığine aykın ve de ana- yasanın güçler aynlığı ve eşıtlık ılkelen- netersdüşenMenmrtarveD^erKamnGö- reviOerinin Yargdanması Hakkında Ka- nımun getınlmesı gıbı. Bir yurttaş olarak attmış yıa aşkın bir süreden beri izlediğim siyasal iktidarlaruı bu tutumu neden degişnıjyor? 'Hukukun üstünlüğü ve herkesm ınsan haklanndan yararlanma hakkı' üzerİDeantiçenler(ana- yasam 81), neden bu andannı unutarak bukuktm üstûnJöğünn vebcıkııkdevietinin gereUerini bir kenara iterek kendiierinin ve temsil ertikleri sınıflann çıkarlannı ko- rumayı yeğliyorlar? Bu soruya nasıl yanıt verebılırier9 Gerçekşudur ki demokratik- leşme gerçekleştınldığı zaman bu üJkenin ınsanlan aydınlanacak, bılınçlenecek, ör- gütlenecek, kaderlennı ozgürce çızebıle- ceklerdır. Günümüzün sag siyasal partile- n bugünkü konumlarını yıtırecekler, de- mokratikleşme masal olmaktan çıkacak, gerçek demokrasi toplumsal gefişmeniıı voüannı açacakür. "ZortuMar varsa ara- da Insansın Engellereharcanma- yan gûçier ne güne Dayat kı yaşadığını anlayasın EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Mavi BIP Serinlik.. • Aranarakyordamlardabirara Yaşarsın , Derken dûrûlür defter, başkasına gelir sıra Sen aradan çıkarsın!" '' Şimdi büyüdüter. Iş güç sahibi okjular. Ço- luk çocuk sahibi.. Zaman geçtı. Oysa resim- , terde, şiirterde çocuktular, 'Senn Mavt'tdiler? Setma, Ayşe. Ve Oya. Sonra onlarm da ço- Cukları Kuşaklar akıp gider. Ne kalır geriye? 'Şiirler, öykuler. Bir de anılar. Tatlı tatsız. ' Behçet Necatigil'ı anmsadm geçen akşam TVdeSaitFaik'in "LüzumsuzAdamı'ruuter- -fcen... Sait Faık'e benzetmişler Savaş Din- -çel'i... Sırtında eski mı eskı trençkotunun ya- kası kalkık. Kendini luzumsuz sayan bir in- san... Belki en lüzumlu olan... Kendine değil- ^se de bızlere siztere... , Filmde Elıt kahvesinin yerini Markiz almış. Elit kahvesı, Madam Braun yok kı! Bır antıka- cı dükkânıydı, şımdı ne oldu? Sart, Markiz'e, Lebon'a hiç grtmemıştır. Sevmezdi öyle yer- leri. Varsa yoksa dumanlı kahveler, ucuz sine- malar, şarapçılar... ~ Bekledim, Sart Faik'in yakın dostlannın da zamanın gerisinden gelmelerinı! O kahvede bezık oynayan Sait'in yanmda görunmeterini... Şimdi artık yaşamda olmayan Necatigil'ler, Safâh Birsei'lef; Sabahattin Kudret'ler, Edip 'Caraever'ler, Ozdemir Asaf lar... "Serin Mavı" (YKB Yayını) Behçet Necatt- gil'ın eşı Huriye Hanım'a yazdığı mektuplar- dan birdemet... Ankara'yagitmiş, sıkılmış "Iş- te bırgûn geçtı. Gecenin ilerlemış saatı. Alış- fâıUdardan aynlmak zor... Rutubetiı bır otel odasında otur işin yoksa. öğleden önce Ok- tay*;, öğleden sonra KÜUbFytgördûmo ka- dar. Koca gvn geçtı. Burası benı hiç sarma- dı. Burda oturulmaz. Oktafa hak veriyorum. Geldim bır kere. Or- han'ı (Millı Eğitim Ba- kanı Orhan Dengiz) görsem de ışım fartse." Şairler, yazarlar hep sıkıntılı mı olur? Bır şey- leraradıklan, bulamadıklan, bulduklannda da yetersiz katdıklan ıçın mı? Şiirdır, yazıdır, dost- luktur, aşktır daha çok, duyulmuşsa derin- den... Bireşe yazılan mektupterda aşk öytesine çok olur mu? Ama NecatigıTin mektuplannda var bu aşk duyarttgı. Kendımız mı yaratınz, karşj- mızdakınden mı gefir? 'Şimdi Oktay'a gidiyorum. BizHdavarean- laşırsak anlaşınz." Arlaşırdık, hep antaşmışbk. Konulanrrnz bel- Irydi. Sorunlanmız... Sevdığı kızı görmeye git- tiğımız Sanyer. Bir ilkyaz günü boşlukta yok ol- mayan... Nikâh tanıklığım.. Son gününe dek süren dosttuk. Cerrahpaşa'da son zıyaret. Sa- mi ve Cahrfte...Sonra bir köşe meyfıanesin- de ağlamamak için kendimızi tutma çabası... 'Madem kı küçûk dünyamız öKJmlerie sınır- lı I Madem kişi bağlı ortak yaşamalara I Ben- den sana, senden ona, onlardan bıze I G/f- mek getmek arada baska dünyaiara I Nasıl teperdık yoksa boyuna aym yollan I Değışıklıkarada? Insanfardeğisırevlerdeğisır I Yeni yeni yûzler, geçilen sokafdarda I Asktar arada, Tanrr'nın bûyük bağısı I Fer- hatlar, Keremler çöllerde odalarda I Biranlamı var elbet I Bosuna mı yanmışiardı? Boşuna değil. Hiç değil! Bir aşk vardır, baş- lar, hiç brtmez. Bitemezse nedenini nerde ararnalı? "Senn Maw"lik bır kez yüzünûzde değtşmemişse, içinize dolmıtşsa... A NKAhaber i \ ajansının Soruşturma/ - A geçtıği,"ve. ^ X A . kflter Soruşturma Korkağı' başlıklı haberde, eski bakan ve başbakanlar hakkında kurulan soruştur- ma komısyonlannda görevli mıllervekıllennm çekılme (istıfa) rekoru kırdıgını okudum Bugüne değın 43 mil- letvekılı, Anayasa'mn 100. maddesı ve TBMM Içtüzü- ğü'nün 109. maddesı uyannca kurulan soruşturma ko- mısyonlanndan çekilıvermiş. Görevde bulunan ya da gorevınden ayrümış olan baş- bakan ve bakanlar hakkında Meclıs soruşturması açıl- ması, TBMM üye tamsayısının en az onda birinın vere- ceğı bir önerge üe ıstenır ve gereklı görûşmeler tamam- landıktan sonra Meclıs soruşturması açıhnası kararlaş- nnlırsa, o konudaJa soruşturmanm yürütülmesı görevı, Anayasa'nın 100 maddesı uyannca, Başbakanlık'ça genel kurulda yapılacak ad çekme ile kurulacak on beş kışılık bır komısyona venlır Bu komısyonun çalışması gızlidu- ve kendı üyelen dışında başka bu mılletvekılı- nm bu çalışmalara katılması da olanaksızdır "MecMs soruşturma komisyoau, kamnsal ve özel kn- raluşlanlan soroşturdukbn konu ileflgüiher rûrtü bfl- gi ve belgeyi tophyabflir, gerekB gördüklerme ei koyabi- Br. R«k«n)»r Kııruiu'nurı tüm araçJarmdaıı yarartana- bffir ve de Bakanlar Kıırulu üyeierini. öbür Ugüileri, ta- mldan ve biirkiffleri dinleyebilir. Ceza Muhakemeteri Usntn Yasaa'nm adb mercflere verdiği anuna,zaptetme, tutukfauna glbi yetkOeri görevfi adü mercilerden yan ile isteyebBir." Yanı bır başka deyışle Meclıs soruşturma ko- mısyonu, ülkemızdekı tüm mahkemelerden daha yetki- li ve etldB işlevi olan bır komısyondur Doğaldır kı ça- lışması, çalıştınlması ıstenırse... Bu komısyonun çalışmalannı tamamlamasından ve ge- nel kurulda, Anayasa ve TBMM Içtûzûğü'nde (Madde 112) belırnlen görüşmelerden sonra üye tamsayısının salt çoğunlugu ıle karar alınırsa ılgili bakan ya da başbaka- na Yüce Divan yolu açılır ve dosya Anayasa Mahkeme- si Başkanlığı'na gönderilir. Haberde, sayın milletvekillerinin, özellıkle MesutYıJ- maz, Yaşar Topçu, Eyüp Ayk, Tansu ÇiDer ve Mdıınet Korkağı!.. Ağar ıle ilgilı kurulan soruşturma komısyon- lanndan çekilmelenn ya- şandığı belirtilmekte. En son üç çekılmenin ıse "Yasa- dışı örgütferie ve meosuplamia biriikte hareket ettikle- ri, örgût mensupbnmn işiedikleri suclano ortaya çıka- ntanasını engelledikleri vesuçlubn binıayeettikleri dev- let ihalelerinde çetelerle işbirbği yapükbn, hukümetin çeteler ve mafya ile mücadefcde izkdikleri politikalarm başanya nbşmasını engefleyerekgörevterini körüye kul- buıdıklan'1 gerekçesıyle Mesut Yıhnaz, Yaşar Topçu ve Eyup Aşık hakkında kurulan Meclıs soruşturma komıs- yonunda yaşandığı eklenmekte Bunun dışında da, KİT Komısyonu'nda Tekel'dekı yolsuzluk savlannın sonuç- suz bırakılması çaoalan basm tarafından yakmdan ız- lenmekte... Anayasa ve TBMM Içtüzüğü'nün olağanüstü yetki- ler verdigi bu komısyonlara ad çekme yöntemı ıle seçi- len mılletvekıllermın, görevlerinı tamamlayıp. hazuia- dıklan raporlan genel kurula sunma yenne çekflmeyi sec- mekri, sayın millervekillennın halk gözündekı kredı notunudüşürmektedır. Sayın vekıllenn, parn genel baş- kanlan oligarştsinden mı, yoksa kökü derin sozcügü ile anılan kırlı eilere değın varan çetelerin olası kötülıikle- nnden mı çekmdıklennı bılememekteyız. Parlamento, demokrasımızın ofanazsa olmaz koşuludur Yüce cum- hunyetımızın saygın yasama orgamdır Mıllervekıl- lennm tek tek ınsan olarak yaptıklan hatalardan bu say- gın kurumun uzak tutulması gerekir. Kıyak emeklılık yasasuun çıkanlışı ve de yetersizgerekçelerle soruştur- ma komısyonlanndan hızlı çekilmeler bu saygınlığın ne yazık kı ıçenden yaralanmasına neden olmaktadır, olacakrar da. Bir de cumhurbaşkamnın S+S formülüy- le yeniden seçilebilmesıru saglayan Anayasa değışıklıği önensıne FP'ninkapanlma koşuUanm zorlaşnran huküm- ler de konulacağı ve yeterlı oya ulaşılması ıçm sayın mıl- letvekillennın maaşlannın arttınhnasuun da bu değışık- likle sağlanacağı belırnlıyor gazete sürunlannda. Temız topluma, temız yöneucılere gereksınım duyulan bır dönemde, yeter artık! Bu kadar da olmaz kı... CELAL ÜLGEN Hukukçu PENCERE Kurban Bayramı Geliyor. Çocukluğum Anado- lu'nun çeşrtli yerlennde geçtı. Babam görevi ne- denıyte oraya buraya ta- yin edilirdi. Herseferin- de bilenlere sorulurdu: - Nasıl bir yer?.. Iki yanıt vardı. Binncisi: - Bağlık bahçelik.. Ikincisi: - Havası suyu güzeJ.. Birinci yanıt gideceği- mizyerin sevimli, iç açı- cı, yaşanabilir olduğu anlamına gelirdi, ıkinci yanıt hapı yuttuğumu- zun resmiydi, yeşıllık- ten yoksun Anadolu ka- sabasının yaşam çorak- lığı çekilmezdi. Ne var ki ikisinde de kasap dükkânını ara ki bulasın... Hayat düzeyi o denli düşüktü ki pirzola, bif- tek, şiş kebabmı kim yi- yecek?.. Ya Kurban Bayramı?.. Kurban Bayramı et yüzü görmeyen yoksul- lar içın gerçekten bay- ram olurdu. • Aradan geçen süre- de ülke değişti... Kentleştik!.. Beton.. beton.. be- ton.. Eskıden Istanbul bile 'bağlık bahçelik' biryer- di; Langa hryanyla Arna- vutköy çileği tarihe gö- müldü. Şehrfn içinde mandıralar, bostanlar vardı; boş arsalardan geçilmezdı. Bugün beton apart- manlar öytesine sıkJaş- tkiiğneatsanyeredüş- mez. Işte bu kente Kurban Bayramrndan önce yi- ne koyun surüleri dola- cak, satışlar başlaya- cak, bayramda apart- man kapılannda hay- vanlar kesilecek, ortalık kanı revan içinde kala- cak, 12 milyonluk şehir mezbahaya dönüşe- cek... HayırL Mezbahaya dönüş- meyecek, çünkü mez- bahada bir düzen var, saglık kurailan geçerti... • Bu yıl kurban derileri üstüne savaş yine baş- layacak; politıkada saf Müslümanlara Allah'la Peygamber'ı pazarla- maya kalkışan dinciler kurban derilerini topla- yıp satarak irtica siyase- tine parasal destek sağ- lamak uğruna seferber olacaklar... Kunban Bayramı çok- tan bayram olmaktan çıktı; çekişme çatışma sürecine dönüştü. Ibadet inançla, say- gıyla, dinginlikle, temiz- likle, dürüstlükle yapı- lırsa geçeriıdir; mürteci hırçınlığı bu ortamı sildi süpürdü. Zenginterde bayram- larda büyük kentlerden kaçıyorlar. • Büyük kentlerde Kur- ban Bayramr'na kamu adına bır düzen getiril- melidir; şehirde yaşa- yan kişi her şeyi yapa- maz; isteyenin istediği gibi kurtaan kesebilme- siyle ibadet ozgurlüğü arasında hıçbır bağ bu- lunamaz. Şeriatta kurban kes- mezorunlugu yok; ama, hırsızın elini kesme zo- runluğu var. Hırsızın elini kesiyor muyuz?.. Hırscı cezaevine yol- layan akıl, kurban kes- me töresine de bir uy- gar çözüm bulmalı... Kurban göreneği hay- vanın kanını kumuyla emen çölde çıktı; beton uygarlığında aklımızı ça- lıştıramazsak, kestiği- miz koyun bizi Sırat Köprüsü'nden geçir- mez, sırtından atar. Birşeyleri ı ; ısteyenınsanönce kendinden baslamalıdır." SOCRATES KEEP*"" VVALKING . j o h n n i e w at^ e t: c orrr.tr -X V
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear