Catalog

Cumhuriyet f tmtivaz Sahibi: Berin Nadi Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç # Genel Yayın Koordınatörû Hikmet Çetinkaya 0 Yazıışlen Müdürü İbrahim Yıldız • Sorumlu Mûdür Fikret fikiz 0 Haber Merkezı Müdürü. Hakan Kara • Görsel Yönetmen: Fikret Eser Istıhbarat CengizYıldınm#Ekonomı Özlem V üzak • Kültür- Handan Şenköken • Spor Abdülkadir Yücelmaa • Makaleler Sami Karaören # Düzeltme Abdullah Yazıcı # Fotoğraf Erdoğan Köseoğlu # Bılgi-Belge. Edibc Buğra • Yurt Haberlen: Mehmet Faraç Yayın Kurulu- tlhan Selçuk (Başkan). Orhan Erinç, Hikmet Çetinkava, Şükran Soner,İbrahim YİMız,Orhan Bursalı, Mustafa Balbay, Hakan Kara. Ankara Temsılcısi. Mustafa Balbay Atatürk Bulvan No. 125,Kat:4,BakanlıkJar-AnkaraTel.4195020(7hat), Faks: 4195027 • tzmır Temsılcısı Serdar Kızık, H. Ziya Blv. 1352S 23Tel 4411220, Faks-4419U 7»AdanaTemsilcisı: Çetin Viğenoğlu, lnonu Cd 119 S. No:l Kat:l, Tel: 363 12 11, Faks 363 12 15 Müessese Müdürü: Üstön Akmen # Koordinatör Ahmet Koruljan • Muhasebe Bülent Yener • Idare Hüseyin Gürer • Satış FaziletKuza MEDYA C: • Yönelim Kuruta Başkanı - Genel Mûdûr GilMa Erduraa # Koordmatör Refca Ijrtman •Genel MüdürYaıdıtncm: Sevd» Çaban Tcl: 514 07 53 - 513 95 80-5I3S46O61, Faks: 5138*53 Ya>ımlayaa ve Basan: \ enı Gun Haber Ajansı. Basın \e Yaymcılık A Ş Turkocağ, Cad V) 4ı Cagaloglu 34334 tsianbul PK 246 - Sırkecı 34435 lslanbul Tel (0/212)51205 05(20 hal) Faks (0/212)513 85 95 www.cumhurivet.com.tr 8 ŞUBAT 2000 İmsak:5.33 Güneş: 7.02 Öğle: 12.25 îkindi: 15.09 Akşam: 17.35 Yatsı: 18.58 Moda gösterileri • Haber Merkezi - Victor Alfaro moda gösterisi önceki gün Nevv York'ta başladı. 11 Şubat'a kadar sürecek gösteride 2000'in sonbahar sezonu kadın moda çızgileri sergilenecek. Gösterilerin ikinci gününde sergilenen yeşil biyeli, altın rengi ışlemeli, askılı elbise büyük ilgi gördü. Strese karşı hternet • ERZIJRUM(AA)- SSK Erzurum Bölge Hastanesi Asabıye Servisı Şefi Dr. Mehmet Yavuz, yöneticilerin yaşadıklan strese karşı lnterneti önerdi. Dr. Yavuz, yöneticilerin yaşadıklan strese karşı günde en az bir saat Internete girmeleri önerisinde bulunarak "lnternet insan beynmi dinlendiriyor" dedi. Şubat Eğitimciler, anne-baba ve öğretmenin tutumunun, öğrencilerin yaratıcılığını önemli ölçüde etkilediğini belirtiyor Oğrenciye özgür oıtam sağlaıımalı• Eğit-Der Genel Başkanı Mustafa Gazalcı, eğitimde yaratıcılığın sağlanabilmesi için her şeyden önce çocuklann özgür bırakıldığı bir ortamın yaratılması gerektiğini belirtti. Gazalcı, kitaplann yeniden yazılması, not sisteminin yeniden düzenlenmesi, eğitim sisteminin anaokulundan başlayarak değiştirilmesi gerektiğini söyledi. FİGENATALAV Eğitim sisteminin, yaratıcı düşünen çocuk- laryetiştirilmesi için tamamen değiştirilmesi is- teniyor. Anne-baba ve ögretmenlerin dogru tu- tumlan, çocuklardaki yaratıcılığı geliştiriyor. Hedefler 'Çocuklan birey olarak kabul edin' Dr. YıMızGüven, eğitimde yaratıcılık konu- sunda ulaşmak istenebilecek bazı hedefleri şöylesıraladı: -Yara&aiığın ne oMuğunu anbmalannı sağ- Eğıt-Der Genel Başkanı, CHP MYK. üyesi Mustafa Gazala eğitim sisteminde yaratıcı- Iıktan çok ezbere dayalı bir eğitim sistemi bu- lunduğunu hatırlatarak "Yaraocı eğitim, insan geüşiminin temcfidir. Bu olmazsa kurulu diizen ve olumsuzlukiar siirer gider" dedı. Gazalcı, eğitimde yaratıcılığın nasıl sağlana- bileceğini şöyle anlattı: "Her şeyden önce çocuklann özgür bırakıl- dığı bir ortanı sağlanması lazım. Kitaplann ona göre yeniden yazılmasL, not sisteminin ona göre yeniden düzenlenmesi lazım. Eğitim sisteminin anaokuDanndantaşlayarakdeğiştirflnıesilazım. Kaü, aynnblı programlardan vazgeçilip kaolı- rrun sağlanabileceği \eni programlar yazılma- h. KitapfakJar, laboratuv ariar. işlikler, materval- lersağlanması lazım. EskidenokuOarda günlük konuşma için birkaç dakika aynhrdı. Bu siire- nin daha da uzablarak bir 'özgür saat' oinus gerekli. Ödüllendirmeler getirilmesi lazım. Ye- relvegenel biitçeden bununiçinpaylar aynhna- h, yerel yönetimler ve devlet eÜyle organiz»- yonlar yapılmah." Marmara Ünıversitesi Atatürk Eğitim Fakül- tesi ıle YA-PA tarafindan düzenlenen eğitim se- minerinde "Erken Çocuklukta Yaraûcıkk Ye- teneğtni Tanıma ve Geliştirme" konulu bir bil- dın sunan MU Atatürk Eğitim Fakültesi Oku- löncesi Eğıtimi Anabilim Dalı öğretim görev- lısi Dr. Yıkbz Güven de eğitim sisteminin öğ- renciyı pasif, yalnızca alıcı bir tavra ittiğini, aktif ve yaratıcı ögrencinin böyle bir özeİliği- nin okul sistemi içerisinde her zaman aniayış ve teşvik görmediğini belirtti ve şöyiededi: "Tmı terrineokulyöoetimieri, anne-baba ve öğretmen tııtumian, öğre önemi öiçüde engdler nteUdHfir. Çünki )»• raöcı ldşffik özeMflderi Be okul âstamim M*- mu, yaratKi oian öğretmen ve öğrend (ııtıaahH rma ters dûşer veya bûrokratik engelere tah>- hr. Bu gibi ohumuz tatambr, bireydcki antftn - Çocuklann yaratio aktivitelere kabamla- nnısağlama-. - Çocuktald yaratıcı problem çözme süred- ni gückndirme-. - Yaraöcı düsünme teknikkrini öğretme ve bu teknikleri kuUanarak pratik yapmalannı sağbuna- Yaratıcılığı olumlu etkileyen ana-baba ve öğretmen tutumlan şunlar: - Çocuklan bire> olarak kabul etme ve onla- nn özeiflgi,yetenek \e diğer özeDiklerini objek- tif ve doğru olarak tanıma— - Onlan özgür olmaya özendirme— - Onlardaki gizli kalmış yaratıcı yetenekleri ortaya çıkana metodan kuJlanma_ -Onlann saçma, garip, akıl almaz gibi görü- nen yarabcı diişüncelerine değer verme_ n v o i vnrln Amerika'da "\Ily McBeal" isimli televizyon dizbinde rol alan aktris Jane Kra- U4.KI ŞUrM ^ s i ^ Amerikan Komedi Ödülleri gecesinde sahne>e çıkt. Krakowski, " I want my Bill Gates" isimJi şarkısını dans eşliğinde söylerken, sahnedeki de\ ekranda göriinen Bill Gates de kendisini alkışu- yordu. 6 Şubatta Los Angeies'ta gerçekkştirilen gösteri 23 martta FOX ırerworktan yayımianacak. (Fotoğraf: REUTERS) Bu kez 0'nu şaşırtın! Şubat 14 Şubat Ona bir Phıfıps al>n r- ^ı^^H^^^Sdûr degeri' oiduğumı t Bu defa, S«vgililer Günü'nde O'nu şaşırtın! nhler t jrasmda lstar»bul/-. k&p daka iyûje,. PHILIPS e-posta: tan (â prizma. net tr GOZUM SEYREYLE / IŞIL ÖZGENTÜRK "Yirmi yıl sadece mek- tupiarla sfiren bir aşk olur mu?" Boşverin bu sorunun ya- nıtmı ve koşarak "GüleGü- le" fılminin oynadığı bir si- nemaya girin ve kendinizi hayat denilen o büyülü su- yun akışına bırakın. Adına dostluk ve aşk denilen o muhteşem iki duygu si.zi usul usul sarsın ve sizi ken- di aşklannıza, kendi dostluk- lannıza bırakıversin. Film bittiginde de fîlmin yüzünüzde bıraktığı gülûm- seme ve hüzün soğumadan önünüze çıkan ilk meyhane- ye girip kendinize hir ka- deh bir şey söyleyin ve bı- rakın aşklannız, sevdikleri- niz, •dostlannız birer birer yanınıza gelsin. Içlerinde mutlaka canınızı acıtanlar olmuştur, gene böyle bir kış günü size tt hoşçakaT diyen- lerolmuştur. Başka aşklara, başka dostiuklara gidenler olmuştur. Bırakın yanınıza gelsinler. Onlan gene ne ka- dar çok sevdiğinizi göre- ceksiniz. Başka aşklar ve başka dostluklar seçtikleri için belki de. Belki de hâlâ sizi sevdikleri için. Geçmişin gûzel günlerin- den konuşun, anlan arumsa- yın. Bir gün size, çok üşü- düğünüz bir gün, kalın eşof- manlar getirmişti ama her zamanki gibi eşofrnan altla- n kısagelmişti. Ne çok ûzûl- muştü, hatıriadınız mı? Hani o gün, çocuklar ba- balannı çok özlemişlerdi, baba uzaklarda bir hapisha- nedeydi, o çıkagelmışti. "Buralara yoium düştü, si- 'Güle Güle' sıldyordu: "DeİMtan,lariı yudn-yapögım ne? ze de uğradun" demişti ve çocuklan alıp lunaparka gö- türmüştü. O günlerde dost- lann çogu, evet ne yazık ki çoğu, kapını çalmaktan kor- kardı. Ama o işte hiç bek- lenmeyenı yapmış, kapıyı çalıvermişti. Çocuklar o lunapark gü- nünü hiç unutmazlar. Sen de, baba da onu. Gülümsüyorsun. Yeryü- zünde ne çok aşk, ne çok dostluk yaşandığını düşü- nüyorsun. İçin sıcacık, "Ya- şını başını almış Türk âşığın Kübalı sevgılisinin minik ayağına gümüş terliklergiy- dirdığmı görmek tetrfGttM. Bu arada bir banka soyup, okuldakı sevdiği ama ona yûz vermeyen Esra'ya ha- va atmak istiyordu. En çok bunu istiyordu. Çıkıstaki oyaşlı çiftmub- teşemdi. Adam kansının boynuna sanlmış, hiç dur- madan soruyordu, "Sen be- nim için kendini ateşe atar mısuı?" Yaşlı kadın agla- Bir insan bir filmden da- ha ne isteyebilir? "Düpnan" ve "Sârü" filmlerinin unutulmaz yö- 7 irmi yıl sadece mektuplarla süren bir aşk. Koşarak 'Güle Güle' fılminiıj oynadığı bir sinemaya girin ve ', .*• - ; kendinizi hayat denilen o büyülü suyun \'j-.•,. akışına bırakın. Adına dostluk ve aşk demîen b muhteşem iki duygu sizi usul usul sarsın. "diyorsun, "bendepa- ynnı ahnısun." Bir insan bir filmden da- ha ne isteyebilir? Ve birden sinemadaki ön- ce kahkalarla gülüp sonra hüngür hüngür ağlayan o küçük seyirciyi düşünüyor- sun. Hemen yanında baba- sı ona sıkı sıkı sanlmış, *Ta- mam çocuğum öfaneyecek, tamam Rosa'yı buJacak" di- ye teselli etmeye çalışıyor- du. Çocuk inatçıydı, ıîlrnin gensinı istiyordu, iki sevgi- linın Küba'nın sıcak kum- larında yan yana güneşe uzanmalannı istiyordu, ya- maktan kızarmış gözleriy- le çevreye bakınıp, adamı sürekli, "Çocuk oirna, ço- cuk oima" diye adeta azar- lıyordu. Bu arada nasıl ol- duysa, bir an yaşlı kadın gencecik bir kadınla göz gö- ze geldi. Gençkadın kendin- den geçmiş, yolun ortasın- da yaşlı çifle bakıyordu. Öy- le güzel bakıyordu ki, yaş- lı kadın birden boynuna sa- nlan \e hiç durmadan "Sen benim için kendmiitfey atar maın'' diye soran kocasını azaıiamaktan vazgeçti, bir çocuk gibi sanirp onu öptû. Bir yandan da kulağına fi- ledüşünmüşolmalı ki, 11 yıl aradan sonra kameranın ar- kasına geçip, "motor" de- miş. Ve gene kendinden hiç tavız vermeden, büyük oyunlara, büyük efektlere, büyük kamera numaralan- na girmeden zor olanın pe- şinden girmiş ve işte hayat ansızın bir film oluvermiş. Ya oyuncular. O içe dö- nük,acısmı en yakınlanndan bile gizleyen inatçı, içki iç- meden içenlere eşlik eden, beş vakit namazını kılan ve dostu için hayatının ona en acı veren olayıyla yüzleş- mekten korkmayan araba tamircisi Şükran Göngfir, şefkate ve sevgiye aç, yal- nız ve iyi yürekli sinerna tutkunu Zeki Absya,karar- lı ve metin Zarife Harum Yddız Kenter ve eşi EşreT KoJçak ve u Rora" dendi- ğinde gözieri panldayan Me- tin Akpmar bir araya gel- miş yıllann oyunculuk de- neyimlerini arkalanna ala- rak birbirlenne tatiı tarlı nis- pet yapıp, sinemaya unutul- maz insan karakterieri ar- magan ediyoriar. Sağ olsun- lar. Bir insan bir filmden da- ha ne isteyebilir? diği bir an mutlaka vardır. İBOZ50@hotmaS. com •* Doktorun cep numarası 7 TURKCELL BİLıNlVlhYEN NUMARALAR Ccp tclcfonumı/tlan 132 Tıırkccll liilinm<-M-n N'ıımaralar Sorvisiııi ar.ıvııı. Öğrcnmck istcdi^inİ7 îıırktell numaralanna anında ulaşın... ~ mıtı 2 A sa.ıt '^TURKCELL Çünkii iletişim çok şey i değişririr