25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ŞUBAT2000SALHHHHt CUMHURİYET SAYFA HABERLEREV DEVAMI TÜRKİYE Istanbul Edime Kocaeli Çanakkale Izrnir K^anisa Aydın Oenizli A A A A A A A A 12 16 12 16 16 13 16 13 Sinop 9 Adana A 13 Zonguldak A 8 Antalya Samsun Trabzon Giresun Ankara Eskişehır Konya Sıvas A PB PB A A A A 8 8 7 3 4 0 -2 A 16 Kars Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A PB PB PB PB PB PB 14 2 6 3 3 -1 0 PB -6 Helsinki Yurdun doğu kesmv leri parçalı bulutlu, cü- ğer yerier az bulutlu Oslo ve açık geçecek. Marmara ile yurdun jç ve doğu kesımle- nnde yer yer sis gö- rülecek. Hava sıcak- lığı bıraz artacak. Brüksel Rüzgâr, güney ve p ^ batı yönlerden hafif £ " » arasiraortakuvvette r y r " esecek. Mu™h DIS MERKEZLER K 5 Beriin Y 10 Moskova K -1 J< 2 Budapeşte Y 12 Aşkabat K -1 Stockholm K 0 Madrid Londra _Y 13 Vıyana Y 14 Astana K Y 15 Taskent Amsterdam Y 11 Betgrad PB 12 Bakû Y 11 Sofya Y 10 Roma PB 8 Bişkek PB 10 PB 15 Tiflis Y 14 Atina A 16 Kahire A 16 Y 10 Zürih Y 12 ^ r n A 12 <T*!\ Patçalı bulutlu Sıslı k Çok bulutlu ı Yağmurlu Kart >Sulukar , Gök güıültülü GUNCELcinVEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada d e n gelen her yardımı şeriat heveslilerinden esir- gemez. Genel oiarak sıraladığımız bu alışkanlıktan Tahran, sürekli reddettıği gibi, kimi zaman zeytinyağı gibi üste çıkmayı da marifet sayar. Içişleri Bakanı Sadettin Tantan, geçen hafta Hiz- bullah'ın komşu ülkelerin "bazılanndan destek" gör- düğünü söyledi ve ülkenin adını da açıkladı: Iran! Hizbullah'ın mezarevleri ön plana çıkt. Kamuoyu, bulunan cesetlerle ilgilendirildi. Oysa, halka Hizbullah'ın birterörist örgütü oiarak asıl amacına ulaşmak içın neler yapmayı tasarladı- ğını anlatmak gerekirdi. Hizbullah vahşetinin şeriat kılıklı bir Kürt devteti kurmayı ilke oiarak benimsediğini söylemek yeterli deöil. Orgütün kimi yerterde silah depo ettiği ortaya çık- tı.. Bu ve benzeri saptamalar Hizbullah'ın yakın gün- lerde silahlı bir kalkışmayı planladığını gösteriyor. Cezaevi baskınında İBDA-C koğuşunda ele geçı- rilen fotoğraflarda örgüt üyelerine bir ınsanı boğaz- lamayla ilgili yöntemlerin, üstelik uygulamalı ders- lerde öğretildiği ortaya çıktı. Hizbullah'ın cinayet yöntemleriyle İBDA-C'nin yöntemleri arasında büyük fark yok. Her iki örgütün vahşeti ile Cezayir'de binlerce in- sanı boğazlayan Islami Selamet Cephesi'nin yön- temleri birbinne benziyor. Son olaylar bu açıdan ele alınırsa, örneğin Hizbul- lah'ın fikir ve strateji açısından Iran'dan, cinayet yön- temleri açısından Cezayir'den beslendiği öne sürü- lebilir. Hizbullah veya İBDA-C ne ilktir ne de son. Şeriat virüsü başka örgütlenmelere olanak sağla- yacak. Devlet, yannlarda aynı örgütlerie karşılaşmama- mız için önlemler alıyor mu, şeriat karşıtı uzman ör- gütlenmelere girişiyor mu bilmiyoruz. Sadece; dinsel bir adla ortaya çıkan Hizbullah'ın yarattığı vahşetten halkımızın ders çıkarması için yi- ne dinsel önlemler öneriliyor. Böyle giderse Içişleri Bakanı Tantan, basınla konuşurken ortaya "b/rçare"atti. Bu örgütle -kuşkusuz benzeri örgötlerte- polisiye önlemlerie savaşılamayacağını "kafamızdan atma- mamızı" önerdi. Asıl davanın "bu düşünceyiyoket- mek" olduğunu söyledıkten sonra "şeriat zehrine karşı panzehiri" açıkladı: "Hem okul eğitimi, hem 'cemaat eğitimi' şart" dedi. Evrensel Kenan Bey sayesinde; anayasaya zo- runlu din dersi girdi. Tan- tan hangi düzeydeki okul- larda din eğitimi istiyor, açık değil. Ama bir de "cemaat eğitimi" diyor ki; nedir, ne değildir henüz bilinmiyor. Tantan'ın sözleri he- men ertesi gün -Yeni Şa- fakta- "Teröre çare" baş- lığıyla şöyle yorumlandı: "Islami öğretmek". Tantancı çözüme des- tek sürdü. Bir profesörü- müz -Mehmet Aydın- "Dinimizi doğru öğrete- lim. Din eğitiminin önü açılmalı" dedi. Şeriat heveslileri Türki- ye'de irtica tehlikesi ol- madığını yeni baştan manşetlere çıkarmaya başladı. Böylece, Tantan'ın ba- sına söylediği gibi, "Hiz- bullah'ı aşağı çekip, Isla- mın feyziniyukan çekme" sevdası yeni baştan top- luma şınnga edilmeye başlandı. Içişleri Bakanımız okul eğitimi istediğıne göre, il- kokullaryeteriı değil; orta, lise, üniversitelerde de zorunlu din dersi konul- malı. Bakan, "cemaat eğiti- mi" istediğine göre; bü- tün TV kanallannda sabah akşam birer saat din eği- timi verilmeli. Daha çok Hizbullah'lar mı yaratır, bilinmez ama.. Yöneticimize, bilim ada- mına ve dinci medyaya göre: Işte Hizbullah'lar- dan kurtuluş yolu: Okullardan sonra top- luma da zorunlu din ders- leri! YÖK'te irtica temizliği• Baştarafi 1. Sayfada söz konusu kadrolan hem üniver- siteden hem de kamu görevlerin- denattı. YÖK, daha önce kılık kı- yafet yönetmelığine uymadıklan için meslekJerinden atılan, ancak memurlara getırilen afla yenıden ûniversitelere dönen araştınna gö- revlisi ve hemşireleri de izlemeye devamettı. Bu kapsamda Atatûık Üniversitesi'nden atüan 9 hemşire ile Harran Üniversitesi'nden atüan 3 araştırma görevlisi-hemşirenin dosyalanru işlemeye almayan YÖK, aynı hemşirelerin tûrbanla görev yapmaya devam etmesi ne- deniyle ûnıversitelen tarafından haklannda açılan soruşturmalan yeniden derinleştirdi. YÖK, Har- ran Üniversitesi'nden 3 hemşire- akademisyen ile Sakarya Üniver- sitesi'ndeki diyetısyeni de bu kap- samda yeniden kamu görevlerin- den çıkardı. YÖK, Atatürk ilke ve devrimle- ri dersine giren birçok öğretim üye- sinin Atatûrkçü dünya görüşûnü yıkmaya çalışarak Said-ı Nursi ve şeriat propagandası yapüğının be- lirlenmesi üzerine Dısıplin Kuru- Iu'nu harekete geçirdi. Disiplin Kurulu, Afyon Kocate- pe Üniversitesi'ndeki Yrd. Doç. Dr. Türan Akkoynn'dan sonra Süley- man Demirel Üniversitesi'nden Prof. Dr. Mehmet AH Ünal ve Yrd. Doç. Dr. Ahmet Hal»çoğhı'nun da laiklik düşmanı olduğunu belirle- yerek mesleklennden atü. PARTt MECÜSİÜYESİ GÜNEŞ, CHP^NİN ÖZÜNE DÖNEREK BÜYÜYECEĞÎNİSÖYLEDÎ 'Muhalefet etmekte zayıf kaldık' BARIŞDOSTER CHP PM üyesi, eski îçişleri Ba- kanı Hasan Fehmi Gûneş, CHF'nin parlamento dışı tophunsal muhale- fetı örgütleme ve bunun önden ol- ma konusunda şimdiye dek başanlı olamadığını, ancak bu dunımun, bundan sonra da başanlı olamayacağı anlamına gel- mediğinı söyledi. Güneş, "CHP Kemafist, alü okçu, aydınlanmacL, devrimd kimliginf dönerse büyör. Kendisi otan, özüne döoen birCHP,Türkiye'ninumn- du otaır" dedi. Güneş, CHP'nin ideolo- jisini ödünsüz, devrimci ve çağdaş bir anlayışla savun- ması durumunda, örgütteki mezhepçilik, bölgecilik, hemşencilık gibi alt kım- liklere dayah siyaset yap- ma yönteinlerinin etkısinı yıtıreceğını ifade etti. Bombalı suikast sonucu yaşamını yıtiren yazanrruz Prof. Dr. Ahmet Taner Kış- lah tarafindan kaleme alı- nan "DemokradkTophım- cu Çağn" metninde katkı- sının olduğunu vurgulayan Gûneş, "CHP, Kenulist Aydmlanma Devrimi'nin siyasal ör- gütüdür. Alü okla simgelenen ilke ve değerier btzim özümüzdür,vazgeçö- mezimizdirve20001i ydUrmsorun- buını çözerken kullanacağnntz te- md çıkış noktakndırn dedi. Adana Ulusal Güçler MecUsi'nce dûzenle- nen ve CHP yönetiminın katüma- ma karan aldığı "Alü Ok Topbnb- a"'na kendisinin katılacağının altı- nı çizen Güneş, sözlerini şöyle sûr- dürdû: "tlkriermıizin KemaKst, devrim- ci ve aydmbmmaa bir anlayışfaı tar- hylmao, yaygmlaştmlması çabab- ruuuzak kaisnuniz, vetoedemcyiz. ADD Cenel Başkanı tahkim yasasını elestirdi Ozden: AOÇyağmalanıyor ANKARA (Cumhariyet Bürosu) -Ata- tûrkçü Düsünce Derneğı (ADD) Genel Başkanı Yekta Güngör Ozden, özelleşür- me ve tahkim yasalannı çıkartarak ulusal değerlerin yağmalanmasına göz yumanla- ra milliyetçi denemeyeceğini söyledi. Atatûrkçü Düşünce Vakfı ve Orman Mûhendisleri Odası tarafindan düzenle- nen "Atatürk Orman ÇifUiği'nin (AOÇ) Dünö, Bugünü ve GekceğT konulu pane- le, Yekta Güngör Özden ile bırhkte Tanm ve Köyişlen Bakanı Prof. Dr Hüsnü \fh sof GÖİudp, Orman Mûhendisleri Odası Genel Başkanı SaMh Sönmezısdt, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgıler Fakültesi öğ- retim üyesi Prof. Dr. Ruşen Keleş kabldı. Tûrkı>e'ye Atatörk'ün armagan ettiği tûm değerlerin yok olmaya başladığını kaydeden Özden. "Ülkede tûm ciddi işle- rin giderek sahipsiz kakbğı bir dönemi y*- şıyoruz. Atatürk'ön ulusa bıraktığı tûm değerierysvaşyavaş>t*ohı>w. Atatürk ve arktthşbnnın kordıığu bu aydmhk çate- da nmda yaşamak en doğal hakknnızkeB, ya^AgnııtT tfım hn LüriilnHfn> mahkfttn nMTrTiz?" dedi. Özden, AOÇ'nin Atatûrk J ün yurda bı- raktığı önemlı sımgelerden birisi olduğu- nu vurgulayarak, çiftliğın kuruluş ama- cından saptınldığını ve yağmalandığını söyledi. Tüıkıye'de adaletuı kimi zaman "h«lır için'' işletildiğini belirten Özden, «Hato için adafct ofanaz. Adafct kapis ya açıktn* ya da kapabdn-" diye konuştu tlkderimizi bu anlayışla başka bir örgüt tarbşıyorsa, bizim bundan mıtnnıın nlmamry., kafkı yapmam;7 gerekn-." Uluslararası tahkünın kabulü, Da- nıştay'ın devre dışı bırakılması, sos- yal güvenhk sisteminın çökertilme- si gibi halkın ve çalışan kesimlerin aleyhine olan gelişmelerde, toplumun CHP'den daha etkı- li ve dınamık bir tutum bekle- diğini, fakat kendilerinin bu beklentiye doyurucu yamt ve- remedıklennı belirten Güneş, CHP kurultayının normal ko- şullarda bu yıl içinde yapılma- sı gerektığını, parti yöneti- minden, kurultayın 2001 yüı içinde yapılması yönünde kendısine bir talep gelmediği- nıkaydettı. Avrupa'daki parti çabşma- lanndan yeni dönen PM üye- si Bernan Şimşek de CHP'nin örgüt ve program partisi ol- mak zorunda olduğunu söyle- di. CHP'nin potansiyeünin çok yûksek olduğunu, bunu harekete geçirmeye çabala- dıklannı anlatan Şimşek, "Tophımsal muhalefetin başı ohnahyız. Türldye'yi AB'ye bapdikveoaıırhışekildesoka- cak tek örgüt CHP'dJr" dedi. Peşin fiyatına tam Üstelik eski fiuatlarlal l,r Yrimaz: Dbısel körtük içinde olanlar kıyıcı • ANKARA (Cumhumet Bürosu) - ANAP bderi Mesut Ydmaz, "ldeolojik, dinsel ve etnik körlük içinde olanlann ne kadar kıyıcı olduklannı unutmaym" dedi. Yümaz, dün ANAP Genel Merkezi'nde partisınm il gençük kollan başkaalanru kabul ettı. Yılmaz, gençlerden dikkatli olmalarmı isteyerek, "Yüce dinimizi günlük tartışmalardan uzaktutun. Din, ınsanlığın en büyük manevi zengınliğidir" dedi. [ H-İ taksitle G U N D E M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada Varşova'dan Krakov'a, oradan Katoviçe trenine binip Auschwitz'e... Yağmurlu birgündü. Öğlesa- atlerinde akşam olmuş gibiydi. Auschvvitz kasaba- sına geldiğimde, bir an önce, müze oiarak düzen- lenen kampa ulaşmak için araç aradım. O kadar telaşlıydım ki, sanki kampta soykırım sürüyon u- laştığım an bitecek, ne kadar erken gidersem, o ka- dar çok insanın yaşamını kurtaracağım. Japon tu- ristleri taşıyan bir otobüse, yüzsüzlük edip bin- dim... Kamp-müzeye vardık. Kovadan boşanırcasına yağmursınıf atladı, varilden boşanırcasına... Japon turistterte biriikte, önce müzenın kapalı bölümüne gittik. Tarihçe, film gösterileri... Müzenin arka ka- pısından, dört bölümden oluşan kampın ikincisi- ne, Birkenau'ya geçiliyor. Yağmuru gören turistle- rin çoğu kapalı bölümde kalmayı yeğledi. Çantamı, her şeye yan gülümseyerek bakan bir Japon turiste, yanm saate kadar dönerim, deyip emanet ettim. Yolun iki yanı, yüksek, simsiyah tel örgülerie çevrili. Nazi döneminde elektrik yüklüy- müş. Titreyerek dokundum... Belli aralıklarla kont- rol kuleleri, garip yol aynmlan... Siyah, yüksek du- variar. Bu duvarlar, disıplıne uymayanlann kurşu- na dizildiği yerier. Fınnlara geldik... En alt öngörüde bulunanlara göre iki, en uç rakam verenlere göre dört milyon Yahudinin yakılarak, zehirlenerek, kurşunlanarak ökJürüldüğü yerier... Fırıniann içi kamp dönemindeki gibi. Kampın 19451e boşaltılmasından sonra, her şeyi olduğu gi- bi korumuşlar. Insan yakma bölümü, yanm metre su dolu. Ülkesini bilmediğim bir iki gençle biriikte ayakkabılanmızı çıkardık, pantolonlan sıvadık, içe- ri girdik. Fınn ağızlan simsiyah. Yanda yıne ucu si- yah demirier. Kalın duvariann suratı astk, hiçbirşey söylemiyor. Pantolonumun suyunu döke döke, müze bölü- münde her saat başı yinelenen fılmi izledim. Tren- letoplu halde getirilenler... öldürülenlerin gözlük- lerinin depolandığı kocaman salon... Metrelerce uzanan, kadın saçı deposu... Gerald Green'in "Soykınm"adlı kitabında, Hft- ler'in SS subayı Erik Dorf'un günlüğünden, bu kampta yapılanlara ilişkin bölümler yer alıyor. Bir- kaç paragraf aktaralım: "Ekim 1942... Auschvvitz'deyim. Son çözüm için başlıca yer burası. Demiryolu kavşağı ûzerinde. Farben, Siemens gibi pek çok savaş araçlan fab- rikası yakında. Kamp komutanı Rudolf Hoess, Auschwitz'in iki katına çıkanlacağını, yeni sistem- ler getirileceğini söyledi... Hoess, görevi gaz odasına Zyklon-B kristallerini boşaltmak olan çavuş Mott'un bir keresinde, bir grup Yahudi kadın ûzerinde atış talimiyaptığını söy- ledi. Kadınlar çıplak ve ' gûzelmiş... Eskidostum Nebe, de- niz suyu deneyimleri için Çingene sağlıyordu. Çin- genelere zoria deniz su- yu içirtiliyordu. Sonra an- latılmaz acılar içinde ölü- yoriardı. ... Hoess ile Pfannes- tiel yok etme sorunlannın teknik bir tartışmasına girmişlerdi. Eskidüzende cesetler gaz odasından çıkanlıp açıkta yakılıyor- du. Yeni düzende büyük fınnlarda yapılıyor bu iş. Hoess, 'insan yağı mü- kemmel bir yakıt. Büyük kepçelerie alıp yeni ateş- leryakmak için kullanıyo- ruz'd/yor..." Teknoloji eşrt değildir uygarlık! *ensj www.alfemo.com.tr 1 A L F E M O bir ö m ü r b o y u Ne zaman Nazi, Hitler sözcükleri duysam, aklı- ma ilk, Auschvvitz gelir. Gördüklerim, okudukla- nm... Bugün, Avrupa'nın gö- beğinde "Hitler dönemi istihdam politikası mü- kemmeldi" diyebilen, *7Vaz/ kamplan bir çeşit cezaevidiı* diyebilen bir kişinin genel başkan ol- duğu parti, ülke yöneti- yor! Insan unutma özürtü- dür, denir. Bu kadan ola- bilir mi? Insanı bir yana bıraka- lım, yeryüzünde hangi canlı, hangi yaratık kendi soyuna böyle yaklaşabi- lir? Daha Nazi kamplann- da vahşice öldürülenlerin yakınlan, bu kamplardan mucize eseri kurtulanlar hayattayken böyle bir si- yasal-toplumsal süreç yaşanabiliyor. Demek ki insanoğlu- nun daha kat edeceği çok yol var. Demek ki, teknoloji eşittir uygarlık, değil! Yeni ünhrersite • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Izmir'de "Yaşar Üniversitesi" adlı bir yükseköğretim kurumu kurulmasma ilişkin tasan TBMM'ye sunuldu. Tasanyla, Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı tarafından bir üniversite ve bünyesinde 5 fakülte, 2 yüksekokul ve 2 enstitü kuruüması öngörülüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear