Catalog

2B6ŞUBAT2000CUMARTESİ • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 TURKİYE latanbul Eciime _K 7 Stnop K 7 Adana A 12 8 Samsun PB Kocaeli K 7 Trabzon B Ç^anakkale K 9 Giresun ÇB 6 Izrnir A 11 Ankara PB 1 fı/ianisa A 10 Eskişehir PB 2 A 11 Konya PB 0 Penizli 8 Sıvas PB 0 ZofigukJak K 5 Antalya A 13 Kars Mersin Diyarbakır Sanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van A A A A A PB PB 12 7 10 7 8 1 4 PB Marmara'nın doğusu ile Bati Karadeniz ya- ğışiı geçeeek. Yağışlar, kıyı kesımlerde karta kanşık yağmur, ıç ke- sımler kar yağışlı, dığer yerier parçalı ve az bu- lutlu geçecek. Hava sı- caklığında önemlı bır değışıklık olmayacak. Rüzgar, güney ve batı yönlerden hafrf ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn K K PB PB Y Y PB Y 1 -4 1 11 9 10 10 6 Beriin Y 6 Moskova PB -8 Âskabat PB 13 Astana A -4 Münih PB 6 Zürih Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina k PB Y PB PB PB PB 5 18 7 6 4 15 13 Taşkent A 16 Bakû PB 11 Bişke Tıflis A 11 9 PB 19 K 4 Şârn PB 14 Parçah buluBu : Sislı Bulutlu , Yağmuriu \AAMS Kart GâkgürüftüU II GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK • Baştarafi 1. Sayfada O kadar ki; haberterine-yorumlanna karbklan se- naryolarda koalisyondan aynlacak olan ANAP'ın yerine, son günlerde dürüst siyasetçiye oynayan Tansu Çiller'i koydular. MHP'li, DYP'Iİ ve DSP başkanlığındaki hüküme- ti güçlendirmek ve 5+5'i kolayca geçirmek için Fa- zilet desteğini önce unuttular. Ne ki, Ecevrt'in Yılmaz'dan özür dilemesi ile or- taJık yatıştıktan sonra Fazilet'e -SABAH'ın gerçe- ği yansıtan başlığına göre- "siyasal bir rûşvet' öne- rileceğini yazdılar. Nasıl ki; Demirel'in kafasında sabahtan akşama Çankaya'da kalmak, Ecevit'in kafasında sabahtan akşama hükümetten gitmemek, MHP'nin kafasın- da sabahtan akşama tek başına iktidara gelmek için kadrolaşmak varsa, Fazilet'in kafasında da partinin kapatılmasını öntemek vari Recai Kutan'la arkadaşlan yatıyor kalkıyor, par- tiyi kapatmaktan kurtarmanın yollannı arryorlar. Bulduklan tek çare, partilerin kapatılması ne- denlerini sıralayan anayasanın 69. maddesinin de- ğiştirilmesi. Çareyi söyler de oldular. FP'deki duyariı bu noktayı keşfetmek için Ece- vit olmak yeterii. Dün kısa süren liderier zirvesinde -güya- 69. maddenin parti kapatılmasını zoriaştıracak biçime getirilmesine karar verilmiş. Ecevit'in varsa böyle bir girişimi; Fazilet kadar Anayasa Mahkemesi'nde kapatma davası görülen HADEP de çok ama çoook sevinecektir! Üstelik, böyle bir girişim Kürt ve Doğu kökenli kimi milletvekillerinin pek çoğunu yanına çekece- ği için 367 oyun bulunmasından "çok umutlu" gö- rünen Başbakan'ın "çok ama çok umutlu" olma- sını sağlayacaktır. Ecevit, kafasına takmış; ne olursa olsun, yeter ki Demirel Köşk'te kalsın, diyor. Üstelik 5+5'i TBMM'de bulunan beş partinin oy- lanyla kabul ettirmek istiyor. Amaca varmak için Üç ortak+DYP cepte. 5. parti Fazilet. Bir süre- dir Ecevit 69. maddeyi günün koşullanna uydur- mayı öneren değinmeler yapıyor.. Ecevit'eyakın kaynaklar Fazilet'i hükümet kana- dına çekmek için liderier arasında 69. madde üze- rinde de görüşbiriiği sağlandığını -zirveden sonra- duyurdular. Karar yok, ama -aynı kaynaklara göre- "böyte bir ihtimal var". "Ihtimal" sözcüğü siyasal alanda ilginç olası gi- rişimleri akla getiriyor. "Yakın" kaynaklar, Fazilet'in önüne, 69. mad- TJByifPyemlenmiş bir offa uzattılar.'" "" """ FP yemi kaparsa tabii Ecevit pazarlığa başlaya- cak: Ver oyunu 5+5'e, al 69'u! Mümtaz Soysal dünkü yazısının hernen başın- dasoruyordu:"Anayasa denen metin biroyuncak mıdır ki, bu baylar ve bır bayan onunla oynamayı âdet edinmişlerdir, koca bebekler gibi?" Sorunun yanıtı elbet evet! Üstüne üstlük anaya- sa, bir kişi için, Süteyman Demirel'in beş yıl daha Çankaya'da kalması için oyuncağa dönüştürüldü. Mehmet Ali Birand'ın yönetimindeki 32. Gün, perşembe gecesi SBF'deydi. Yüzlerce öğrenci "Baba "yı temsilen -o güzelim dalgalı bembeyaz saçlannı griye dönüştüren- Ismet Sezgin'i, "Ba- basa" görüşleri savunan Ekrem Pakdemirli'yi so- ru yağmuruna tuttu. Bir öğrenci program başlamadan önce salonda bulunanlar arasında yapılan anketin sonucunu açıkladı: "Tek bir öğrenci Demirel'in görevde kal- masına parmak kaldırmadr dedi. Ismet Sezgin, bu sonucu ve aynca Demirel'in de- mokrasiye verdiği emeklerden her söz edişinde sı- ra kapaklanna vuran öğrencilerin sert tepkisini Çankaya'ya anlatacak mı acaba? Milletvekilleri gençliğin ve halkın sesini duyacak mı? Yoksa, Demirel'lerin, Ecevit'lerin peşinde... Kulaklar sağır, gözler kapalı, sağduyu kör mü?.. Kıslalı adına ailesi ödül alacak Orhan Apaydın törenle anılıyor tstanbul Haber Servisi - Orhan Apaydın Demokra- si ve Banş Vakfı'nın, her yıl Orhan Apaydm anısına düzenlediği anma ve ödül töreni bugün Atatürk Kûl- tür Merkezi'nde gerçekleş- tirilecek. Orhan Apaydın 1999 yüı ödülü. yazanmız Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlah adına yakınlanna verilecek. Gazetemiz Yayın Kurulu Başkanı, yazanmız tBuuı Sdçuk tarafindan açılış ko- nuşması yapüacağı toplanu- da gazetemiz yazan Dr. Er- dal Atabek de katılımcdara Orhan Apaydın'ı anlatacak. Orhan Apaydın 1999 yılı ödülü Prof. Dr. Ahmet Ta- ner Kışlalı adına yakınlanna verilecek. Anma etkinliği kapsamında "Türkiye Ne- den Faili MeçhuBer Ülkesi Halme Getirimiştir? Obna- masıtçm Önerive Çözömier NetenHr" konulu bir de tar- tışmalı toplantı düzenlene- cek. Gazetemiz Genel Yayın Yönetmeni Orhan Erinç'in yöneteceği toplantıya Istan- bul Barosu Başkanı Doç. Dr. Yficd Sayman, Maltepe Üniversitesi Hukuk Fakülte- si Dekanı Prof. Dr. Ayduı Aybay, gazetemiz Sorumlu Yazıişleri Müdürü FTkretÜ- ldz ve Orhan Apaydm De- mokrasi ve Banş Vakfi Ge- nel Müdürü avukat Ismet Erdemoğfcıkatılacak. Türk-Yunan dostluğu üniversitelerde tstanbulHaberServisi-ts- tanbul Üniversitesi (ÎÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Akmdaroğtu ile Atina Üni- versıtesı Rektörü Prof. Dr. Konstantinos Dimopoulos arasında, Atina Üniversite- si'nde Türk dili, edebiyatı, kültürüve medeniyeti, Istan- bul Üniversitesi'nde de çag- daş Yunan edebiyatı, kültü- rü ve medeniyeti bölümleri- nin açılmasına Uişkin proto- kol imzalandı. tki rektör, bilimsel işbir- liğinin, iki üDce halkı arasın- daki kalıcı banşın başlama- sına katkıda bulunacağını vurguladı. Törende konu- şan Alemdaroğlu, ÎÜ'nün üzerine düşeni yapmaya ça- hştığını belirtti. MGK'de PKK'nin siyasallaşmasına karşı alınacak önlemler konuşuldu OHACe 4 ay daha ıızatmaANKARA (Cumhuriyet Büroso) - Mıllı Güvenlik Kurulu (MGK), 30 Mart'ta sona eren Diyarbakır, Hak- kâri, Şımak, Tunceli ve Van illenndeki OHAL uy- gulamasının 4 ay daha uza- tılmasını kararlaştırdı. Ku- rulda, Abduflah Öcalan'ın yakalanmasının ardından siyasallaşma karan alan PKK terör örgütünün yurt- dışı desteklerinin önlen- mesi konusunda alınacak önlemler de tartışıldı. Top- lantıda, güvenlik güçleri- nin Hizbullah operasyo- nundaki başanlanndan du- yulan memnuniyet de dile getirildi. MGK'nin Cumhurbaş- kanı Süleyman Demirel başkanlığında dün gerçek- leştirilen aylık olağan top- lanüsı S saat sürdü. Toplan- tıda lçişlen Bakanı Sadet- tin Tantan, öncelikle Hiz- bullah operasyonunun gel- dığı nokta hakkında kuru- lu bilgilendirdi. Operasyo- nun 55 kenti içerecek şe- kilde genışletıldiğıni vur- gulayan Tantan, örgütün dış bağlantılan konusunda önemli bilgi ve belgelere ulaşüdığını kaydetti. MGK Genel Sekreterlığı tarafin- dan hazırlanan aylık değer- lendirme raporunda, 28 Şubat kararlannm uygu- lanmasına ilişkin saptama- lar aktanldı. Toplantuun en önemli gündem maddesini olağa- nüstü hal uygulamasuun 4 ay daha uzatılması oluştur- du. Bu görüşmeler sırasuı- da, bölgede terörle müca- dele çalışmalan kapsamın- da gelınen son nokta irde- lendi. MİT Müsteşan Şen- kal Atasagon, örgütün Ku- zey Irak'tan Avrupa'ya ge- çerek siyasallaşma çalış- malannı yürüten, aralann- da Murat Karayüanın da bulunduğu sözde lider kad- rosunun faaliyetleri hak- kında kurula bilgi verdi. HADEP'übelediyebaş- kanlannın gözaltına alın- masımn ardmdan Türki- ye'nin hedef olduğu ulusla- rarası baskı konusunda Dı- şişleri Bakanlığı'nın yaptı- ğı sunuşun ardından kurul- da, soruşturmanın yargı kurumlan tarafindan yürü- tüldügünün yabancı muha- taplara anlatılması benim- sendi. Toplantının ardın- dan yapılan açıklamada şu görüşlereyerverildi: "Top- lanüda, Doğu ve Güneydo- ğu Anadolu Bölgesi'nin so- mnlan, bu bölgelerde eko- ~ Mflli GüvenKk Kuruhı'nda Türkiye" nin gündemini meşgul eden konukr ele abndL nomi, eğhim, sağtak ve psi- ko-sosyal alanlarda ahnan tedbirlergözdengeçirumiş, sağlanan huzur ve güven ortamiBda bu tedbirierin daha da etkinleştirihnesi- nin gereği vurgulamnışür. Geçen bir ayhk dönemde yasadışı irticai,bölücü ve yı- kta faatiyeüerle organize suç örgütjerine karşı yürfi- tülen mücadele sonuçlan değeriendirttmiş, güvenlik güçlerinin bu mücadekde sağladığıbaşanlarmemnu- niyetle müşahede edilmiş- tir. Kurukla, bu çerçevede halen 5 ikfc devam etmekte olan OHAL uygulaması da değeriendnilerek, Diyarba- kır, Hakkâri, Şırnak, Tun- celi ve Van illerindeki O- HAL uygulamasının 30 Mart'tan geçeıii olmak iizere 4 ay daha uza&hnası uygun bulunarak bu görü- şün Bakanlar Kurulu'na bikurumesine karar verfl- nugtir." Toplantıda, aralannda Kıbns sorunu ve AB'nin de bulunduğu Türkiye'yi ilgüendiren dış gelişmeler de değerlendirildi. 'MGK, laikliğl koruyan yumrıık' • Baştarafi 1. Sayfada mu: Sivil ve askeri yetkililer, hu- kuk devleti ve ınsan haklanna say- gı konusunda halka verdikleri sözlere bağlı kahnalanna karşın polisin özel timleri, emniyet bi- rimleri, korucular ve Jandarma- dan oluşan güvenlik güçleri ciddi insan haklan ihlalleri uygulamak- talar. thlaBer wrdü: Ecevit hükümetı- nin insan haklan durumunu güçlen- dirmek için önlemler almasına ve bazı yetkililenn demokrasi ve insan haklan konulannda geniş tartışma- lara katılmalanna karşın Türkiye'de ciddi insan haklan ihlalleri yapıldı. Aşın güç kullanılması ve gözaltın- da işkence de dahil olmak üzere yar- gısız ınfazlar sürdü. Sıyasi kişilerin kaybohnası ya da öldürülmeleri olaylannın azalmasına karşın hükü- met, geçmişte yaşanan kaybolmala- n sonuçlandırmakta başansız oldu. Güvenlik güçleri sonu ölüme va- ran işkence, dövme gibi diğer ihlal- leri de yaygın şekilde uyguladı. Cezaevleri: Cezaevleri koşulla- nnda gelişme olmadı. Eylül ayında tutuklularla yetkililer arasında çı- kan çatışmalar, 10 tutuklunun öldü- rülmesiyle sonuçlandı. tfade özgürtüğö: Basın ve ifade özgürlüğündekı sınırlandırmalar ciddi bir sorun olarak kaldı. Yetki- liler birçok yayım ya toplatülar ya da yasakladılar ve Güneydoğu'dan büdiren gazetecileri, oto-sansüruy- gulamaya zorladılar. HADEP: Hükümetuı, Kürtlere yakınfiğiyla biIineh*yasaTHADEP üzerindeki baskısı sürdü. Yetkililer, Abdultah Ocalan'ın Sunye'den çı- kartılmasuıın ardından açlık grevi- ni başlatan 47 HADEP yetkilisini gözaltına aldı. Parti liderieri, aylar süren gözaltı sürecinde birçoğunun dö^lüp işkence gördüklerini iddia ettiler. Bazı parti yetkılilennin güvenlik güçlerinden düşmanca tutum gör- mesine, haklarmda davalar açılma- sına karşın, PKK teröründe yaşa- nan azalma nedeniyle seçimlerden sonra HADEP'e yönelik hükümet baskısı azaldı. MGK: Kendisini, anayasa tara- findan laikliği korumak yolunda "yumruk" olarak görevlendirilen bir kurum olarak tammlayan Milli Güvenlik Kurumu, hükümeti radi- kal Islam tehlikesine karşı taviz ver- memesi yolunda uyanrken lslamcı medyayı da devletin altını oymakla suçladı. Ancak ekım ayında önde gelen laik bir yazann (Cumhunyet gazetesi yazan Prof. Dr. Ahmet Ta- ner Kçlah) öldürübnesinin ardın- dan tslamcılara yönelik gerekli ön- lemlerin alınması için yapılan çağ- nlara askerler ve siyasî ITderler ya- nıt vennediler. Kûrtçe TV: Olağanüstü hal vali- si, mahkemeler, polis ve devlet te- levizyonlan, güneydoğu bölgesinin en geniş etnık grubunu oluşturan Kürtlerin, kendi dillerinde seçün kampanyası düzenlemelerini, eği- tim yapmalannı, yayın yapmalannı ve düğün gibi bazı kültürel faalıyet- lerine izin vermeyerek Kürt toplu- munu yok saydılar. Kürtçe yazı ya- yunlamak yasal. Ancak polis bazı gazetelerin dağıtılmasma müdaha- le ederken, OHAL Vaüsi de bazı ya- yınlan yasakladı. Güneydoğu'dakı durum ciddi bir kaygı meselesi ol- maya dev-am etti. OHAL, HADEP üzerinde ve ifade özgürlüğü üzerin- de baskı kurmayı sürdürdü. HizbaHab: Lübnan Hizbulla- hı'yla bir ılgısi olmayan, Islami te- rör örgütü Türk Hızbullahı, ğüney- doğuda sıvil insanlan hedef almayı sürdürdü. Örgütün aralannda lslamcı femi- nist Konca Kuriş'in de bulunduğu bir çok faili meçhul cinayetin so- rumlusu olması olasıdır. Diniözgürlükler; Ordu ve yargı, ülkenin laik elitlerinin desteğiyle, laik cumhuriyete tehdit olarak de- ğerlendirdikleri Islami köktendi- ciliğe karşı mücadele etmeyi sür- dürdüler. MGK'nin 1997'deki çağ- nlan ile birlikte tarikatlara yönelik yasaklamalar, yürütülen mücade- lerun bir parçası oldu. Devlet laik olmasına karşın din eğıtımi ılk ve ortaokullarda zorunlu. Bazı insan haklan gözlemcileri ve FP'li üye- ler, hükümetin, resmi kurumlarda dini başlıklar takılmasına yönelik 50 yılhk yasayı giderek sıİolaştır- masmdan şikâyet ettiler. Hemşire ve öğretmen olarak kamu kurum- lannda çalışan yüzlerce kadın işle- rinden oldu. Türban takan kadın- lar 1998 yılından bu yana üniver- siteye kayıt olamıyorlar. Milli Görüş'iin oyıuıu • Baştarafi 1. Sayfada şubesi" olarak niteleniyor. KararAhnan medyasmm geniş ilgisiyle karşılandı. Başkent gazeteleri, haberi birinci sayfadan ve bütün aynnulanyla verirken, geliş- meler federal düzeyde de gazete ve televizyonlarda y- eraldı. Berlin Eyalet Başbakam Eberhard Dkpgen, din der- sinin, devlet sorumluhıgun- da, seçmeli ders olarak ve devletin öğretmenleri tara- findan verilmesinden yana olduğunu belirterek eyaletin okul yasalannda değışıklık yapmak üzere çalışmalann başlatılacağım vurguladı. Diepgen'e destek, Berlin Eğitim Bakanı SDPTi Kb- ns Böger'den geldi. Böger, "Bu konu Federal Anayasa Mahkemesi'nde de ele afan- mahdır" diye konuştu. Berlin Senatosu Yabana- lar Sorumlusu Barbara John,Kuran kurslan dışmda lslam dersleri verilmesi za- manının geldiğini savunur- ken, "Ancak ben ba dersi, birçok Müslüman grnbon birükte sunmasmdan yana- ynn. Bu ders, köktendmdbi- Knen lslam Federasyonu'na bu°aküamaz" dedi. Berlin 90Ar eşüler Berün eyalet milletvekilı ve parti meclisi grubunun eğitim po- litikalanndan sorumlu söz- cüsü Ozcan MuÜu, "Okul- larda din ve devlet işlerini birbirmden ayırma zamanı gdmtştir. Biz Ha>-at Bilgisi- Etik-Din Bilgisi'den oluşan bir ders veribnesindcnyuna- yız. Berlinü öğrendler okul- larda, tüm dhJer hakkında bngi sahiDİ otoıahdır" görü- şünü dile getirdi. BerUn'dekiTürk sivil top- lum örgütleri de yapüklan açıklamalarda, lslam dini- nin okullarda okutulmasına karşı olmadıklarun, ancak bu yolla îslamm politikaya alet edilmesine de karşı çı- kacaklanm belirtiler. Türk sivil toplum temsilcileri, ls- lam Federasyonu gibi, Ber- Un'deki Türklerinçok küçük bir bölümünü temsıl eden politik bir örgütün, okullar- da din dersi vermesının ka- bul edilemeyeceğini, din derslerinin de diğer kültür dersleri gibi Berlin Eğitim Bakanlığı'nın sonımlulu- ğunda kalması gerektiğini savundular. Berün Brandenburg Türk Toplumu yöneticilerinden Kenan Kobt, Berlın'de eğı- timden sorumlu bakanlann şimdiye dek hiçbir alternatif geüştirmediklerine işaret et: ti ve "Gerçi Türklerin bfr- yük bölümfi çocuktanm ba derslere göndermeyecektir, ama ba kararla lstam Fede- rasyonu bfiyök prestij ka- zanmtş okhT diye konuştu. Kolat, karann, Ahnan- ya'mn diğer eyaletleri üze- rinde de etkili olacağmı be- lirtti. Kenan Kolat, Hessen, Kuzey Ren Vestfarya ve Baden-Württemberg eya- letlerinde Müslüman ör- gütlerin uzun süredir okul- larda ders vermek üzere başvuruda bulunduğunu da sözlerine ekledi. Berlin lslam Federasyonu adlı derneğin başkanlığnıı kurulduğu 1980 yıhndanbe- ri yürüten Nail Dural, Ber- lin'de Nail Hoca olarak tanı- nıyor. Kapatüan Refah Par- tisi'nden milletvekili adayı da olan, ancak seçilemeyen Dural, köktendinci Milli Görüş'ün Berlin Bölge Yü- rütme Kurulu tkinci Başka- nı. Dural'm Milli Görüş üye numarası 4904. En son 17'nci kurultayı- m 25 Eylül 1999 tarihinde toplayan Berlin lslam Fe- derasyonu'nun yönetim kurulunda başkan yardun- cısı olarak Müslüman bir AJman olan Jahja Schülz- ke ile Beldr Durak ve Bur- han Kesid de yer alıyor. Berün lslam Federasyo- nu "ldareHeyeti''nin diğer üyelerinin isimleri ise şöy- le: Osman Andreas Ekhg- rün, Mehmet Can. Şaban Gencer, Dr. Mohammed Al-Katip. Hasan Şenocak, Aykut Aigan, Türkan Gûl ve Sema Alpaslan. Eğit-Der Cenel Başkanı Mustafa Cazalcı 'Laikeğitime aykm 9 ANKARA (Cumhuriyet Bârosu) - CHP MYK üyesi Eğit-DerGenel Başka- nı Mustafa Gazalcu Almanya Federal Idare Mahkemesi'nin Berlin'de kamuya ait okullarda din dersi verme yetkisinin Milli Görüş yanüsı lslam Federasyo- nu'na bırakılması kararmın "laik ve bi- limsel eğitime'' aytan olduğuna işaret ederek "Şeriatçı kuruhışlann din dersi- ni nasıl okutacaklan şimdkfcn beffidir. Almanya'da nasıl faşizm, ırkçıhk hoşgö- riiyif loıryhmanMiMaj hrrim fiBtaA dedinkuraDanna göredevlet aalavışıya- sakDr" dedi. Gazalcı, hükümeti, konuyla ilgili giri- şimlerde bulunarak uygulamanm Al- manya'mn diğer eyaletlerine yayıhnası- nı engellemeye çağırdı. Mustafa Gazal- cı, dün yaptığı yazılı açıklamada, Al- manya'da Danıştay niteliğinde olan mah- kemenin verdiği karann hem Alman- ya'ya hem de Türkiye'ye zarar verece- ğıni \iirgulayarak "Rüzğâr ekenkrinfir- ünabiçmeierikacmümazdır.Şeriatçıku- rumşların din derdermi nasıl okutacağı ' pmdiden beffldir" uyansında bulundu. Mustafa Gazalcı, "Bir yandan MflB EğitimBakanhğj vehükümet,Ahnan hü- kümetine koauyu götürmeu, bir yandan dabukarannbozuhnasıiçin Alman\a'da buhtnan aikier, uhıslararası mahkemele- re başvnrmandır'' çağnsı yaptı. '1982 Anayasası değişmeli' ANKARA(Cumhu- riyet Bürosu) - Özgür- lük ve Dayamşma Par- tisi (ÖDP) Genel Baş- kam Prof. Dr. Ufuk Uras, Türkiye'de derin devletin dokunuhnaz- lığının büyüdüğünü beürterek, devlete en- deksli siyasetin idareye dönüşmüş durumda ol- duğunu söyledi. tlkokul çocuklan- nın, üseli gençlerin 15- tursuzca' yargılandığı- na dikkat çeken Uras, bunlara temel oluştu- ran 1982 Anayasa- sı'nm değiştirihnesi gerektiğini, bunun ge- niş halk kitlelerinin or- tak isteği olduğunu be- lirtti. ÖDP'nin yann yapı- lacak 2. Büyük Kong- resi öncesinde düzen- lenen 2. Büyük Konfe- ransı, dün 59 il örgütü ve 2091 delegenin ka- tılunıyla Ankara Ah- met Taner Kışlalı Spor Salonu'nda başladı. Konferans süresince parri içi ve parti dışı konulan tartışacak olan ÖDP, yannki kongrede de genel baş- kanını s'eçecek. ÖDP Genel Baş- kanlığı'na yeniden a- day olduğunu önceki gün düzenlediği bir ba- sın toplantısıyla açık- layan Ufuk Uras'm se- çime tek aday olarak girmesi bekleniyor. G U N D E ^ M MUSTAFA BALBAY • Baştarafi 1. Sayfada lında bu kavşağa altgeçit yapılması için proje hazır- landı. Ihaleyi alacak şirket kuruldu! Işe başlandı. Mes- lek odalan, bu projenin Ankara trafiğini rahatlatmaya- cağını, çağdaş şehir plancılığına uymayan bir girişim olduğunu anlatmaya çalıştılar. Inşaat devam etti. Bu- nun üzerine mahkemeye gittiler. Mahkeme, inşaatın durdurulmasına karar verdi. Inşaat devam etti... Geldik bugüne... Belediye Başkanı Melih Gökçek geçen hafta bir demeç verdi: Bu kavşak kent trafiğini rahatlatmaya yetmeyecek! . Projenin keşif bedeli, 1 trilyon 250 miiyar lira! Konunun öteki yanı daha vahim... Inşaat üç yıldrr sürüyor, kentin en hareketli bölgelerinden biri olduğu halde, yayalann karşıdan karşıya geçişi için hiçbir ön- lem almmadı. Defalarca uyanldığı halde ilkellik de- vam ediyor. Karşıya geçmek isteyenler, önce inşaat- ta çalışan vincin bulunup bulunmadığını kontrol etme- li, sonra inşaat sahasından çıkacak araçlan gözetle- meli, ardından ters yönden gelen araç var mı ona bak- malı, fırsat bulursa hızla geçmeli... ••• Başkentin temel yatınmlannın başında kaldınmlar gelir. Kaldınm mühendisliği konusunda yanşma açıl- sa, birinciliği elimizden alan olmaz! Ana yollann kaldınmlan yeniden düzenleniyor. Be- lediye, kaldınm değiştirmeye vereceği parayı, buz- lanmayı öntemeye ayirsa, belki daha az yurttaş kal- dınm kazasına uğrar. Ankara'nın engebeli buz kaldı- nmlannda dünya buz pateni şampiyonası yapılsa, ne sporcu dayanır ne çalıştıncı; ortopedi uzmanlan işyo- ğunluğundan başını kaldıramaz! Buz olmayan yerterde de oynak kaldınmın attında- ki sulak alana dikkat etmek gerekiyor. Başkent kaldı- nmlannda yürümek ayn bir hüner ister. Kaldınm taşı- nm tam ortasına basmayı deneyeceksin, daha basar- ken öteki adımının yerini iyi saptamalısın, her üç kal- dınm taşından biri kınk olduğu için kınk kısmı da ay- nca ortalamak gerekir... ••• Bir şehirde kış ortasında yapılabilecek en son iş ne- dir, diye sorulsa başlıca yanıtlardan biri, "asfalt" olur. Asfattlama için en uygun sıcaklık 22 derece. Başken- te 3 Ocak'ta düşen kar kalkmadı. 3 Ocak süreci de- vam ediyor. Sıcaklık sıfınn üzerine çıkarsa, "ohh" di- yoruz, "hava ısındı". Bugünlerde Ankara'nın başlıca caddelerinde asfalt kazındı, ortalıktoz-duman. Mıcınn getirdiği yol koşul- lan da kazalara neden oluyor. Anadolu'nun pek çok kentinde yaşanan bu ceha- let, ne yazık ki Ankara'nın da başında. ••• Kent demokrasisi rayına oturmuş ülkelerde başlıca ulaşım, raylı sistemle yapılıyor. Ankara'da 1989'da başlayan metro süreci çok geç kalınmış da olsa, olum- lu bir adım. Gökçek, başkanlığa geldiği gün, bu pro- jeyi iptal edeceğini söylemişti. Bakb olmayacak, de- vam karan aldı. Açılışında havasını attı. Gökçek'e kim akıl verdiyse, şimdi de projenin önemli bir halkası olan Çayyolu hattını yapmayacagı- nı açıkladı. Inşaat Mühendisleri Odası Ankara Şubesi'nin de- yimiyle; Çayyolu hattı yapılsaydı, trilyonlann harcan- dığı Akay kavşağı projesine gerek kalmayacaktı. • • • Şehri araçlardan ibaret sayan Gökçek, belediye otobüslerine şoför alma yöntemini de değiştirdi. Şoför ihalesini alan BUGSAŞ şirketi eleman bulu- yor. Şirket belediyeden şoför başına 299 milyon lira alıyor, şoföre 122 milyon veriyor. Esir ticaretinin günümüzdeki biçimi bu olsa gerek! • • • Noktayı Keçiören Belediyesi'yle koyalım. Belediye, Çubuk Çayı lağım akarken, 320 milyara Estergon Ka- tesi'nin benzerini yaptırdı. Yanında da öteden beri Ke- çiörenlilerin hizmetinde olan kocaman bir şelale var. Başkan yaptırdı. Şelalenin suyu kışın rüzgâria birlikte yola savruluyor. Gece su donuyor, yol buzlanıyor. Sa- bahın ilk ışıklannda ölümlü trafik kazalan başlıyor. Ne diyeîim? Türk'ün ölümü şelaleden olsun! Doğalgaz boru hattı görüşmeleri ABD temsilcisine Türkmenbaşı eleştirisi AŞKABAT(AA)-Türkme- nistan Cumhurbaşkanı Sa- parmurat . Türkmenbaşı, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in özel Temsilcisi ve Dışişleri Bakanhğı Müste- şar Yardımcısı Büyükelçi Mithat Balkan ile ABD Baş- kanı Bifl CHnton'm Hazar Havzası Enerji Damşmanı Büyükelçi John \¥rif u ka- bul etti. Büyükelçi Balkan, Cum- hurbaşkam Demirel'in tali- maü ile geldiğini bildirerek Türkmenbaşı'na Cumhur- başkam Demirel'in mesajını iletti. Mithat Balkan, Türki- ye'nin, Hazar geçişli doğal- gaz boru hattı projesinin bir an önce hayata geçiriknesin- den yana olduğunu, söz ko- nusu projenin hayata geçiril- mesi durumunda iki ülke ara- sında enerji hatnnın açılaca- ğrnı ve Türkiye'nin Türkmen doğalgazım almaya imkân bulacağmı belirtti. Cumhurbaşkanı Türkmen- başı, Hazar geçişli doğalgaz boru hattı projesinin aktıfha- le getirümediğini ve yalmzca kâğıt üzerinde yapılan anlaş- malarla yetinildiğini ifade et- ti. Projenin bir an önce haya- ta geçirilmesinin önemine dikkati çeken Türkmenbaşı, "Bizearnktemagfau-vegöröş- melerdeğa,kesinsoııaclarla- znn" dedi. Türkmen doğal- gazım çeşitli yollardan ihraç etmeyi göz önünde bulundur- duğunu dile getiren Türk- menbaşı şunlan kaydetti: "Hazar geçişli doğalgaz boru hatü projesine balaf açımız hiçbir zaman değiş- medi Son zamanlarda söz konusu proje potitikleştiradL Projeye yalnîzca ekonomik açıdaiı bakryonız. Halkın ge- hşebflmesi kjin maddi hnkân- laira ihtiyaç var." Türkmenbaşı, görüşmeler- • de hazır bulunan Clınton'ın Hazar Havzası Enerji Damş- manı Büyükelçi John Wolf'a da, "Projeye önce özel şirket- lerin katdacağmı beMrömiz, daha sonra da hukümetin ka- takfağuu befirttiniz. Ben btm- l h İ j g şaşmhm. Once siz bunu bir kesinleştirin" dedi. Öte yandan Washing- ton'da bulunan düşünce ku- ruluşu Stratejik ve Uluslara- rası Etütler Merkezi (CSIS) tarafindan yayımlanan son Kafkasya ve enerji raporun- da, Hazar Denizi ve Kafkas- ya yoluyla Türkiye'ye Türk- men gazı getirilmesi projesi- nin çökmek üzere olduğu ile- ri sürüldü.