14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2 3 ŞUBAT 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 ALLEGRO EVtN tLYASOĞLU Kemancılarla dolıı bir lıaftaTürk bestecUerinüz neden çalınmı- yor, neden özenle yorumlanmıyor der- ken bu hafta birkaçı birden hem de özenle yonrmlandı Istanbul'da. Ancak gelin görün ki ÎTÜ'deki ve ÎDSO'da- k i dinleyici koltuklannın neredeyse yansından azı doluydu. Sevgili kon- ser dinleyicüerimiz bağışlasınlar, ama bu durumu "sorumsuzluk'' olarak ni- teliyorum. Her hafta tarihin değişik dönemlerinden, dünyanın değişik ulus- lanndan müzik dinliyoruz da; resim, edebiyat, tiyatro, sinema sanatlannda Türk sanatçılann yaptıklarmı izliyoruz da, acaba neden bestecilerimizi hiç merak etmiyonız? Üstelik daha geçen hafta iDSO'nun programında ilk kez karşılaştığımız çağdaş Ingiliz beste- cilerini alkışlıyoruz da neden Türk bestecısı deyince dudak bükülüyor? Bu hafta İDSO'yu dinlemeyenler şef Renghn Gökmen'ın iğneyle kuyu kazarcasına uğraşıp hazırladığı üç ay- n söylemdeki Türk bestecisinden olu- şan programı kaçırdılar. Cem Idiz'in yaylı çalgüar için yazdığı "Elegie" dengeli, ağıtsal ve gizemli havasıyla önceki hafta dinlediğimiz Avro Part'tan biç de eksiği olmayan bir çalışmaydı. Kısacık bir solukta depremin acısını di- le getirmişti. Herhalde Saygun'un kon- çertosu ile en çok haşır neşir olmuş ke- mancımız tsmail Aşan'dır. Hocasına saygılı tertemız bir yorumla çaldı. Hat- ta bunca yıllık özdeşlikten sonra bıraz daha kişisel imzasını sunma cesaretı- ni de gösterebilirdi. Türgay Erdener'in Afife Balesi müzikleri, müzikal, tan- go, geleneksel sesler, minımal deyiş, vurmalı etkileri ve hatta elektronik et- kilerin dahi kullanıldığı çeşitliliği, Stravinsky'den Şostakoviç'e ve VVeü- le'e, Krenek'e uzanan açık söylemi ile dinleyicinin büyük beğenisini kazan- dı. Cemal Reşit Rey Salonu'nunda, Ha- kan Şensoy'un tarihin üç "B^sini içe- ren Bach-Beethoven-Brahms resitali- ni dinledik. Iddiab bir program seçi- miydi. Girişteki Bach Chaconne çok daha zarif ve hafif olabilirdi. Piyanis- ti, Anatol Jagoda'nın eşlikteki sorun- larına karşın Beethoven ve özellikle Brahms sonat'ta Şensoy'un yorumu olgun ve etkiliydi. rrU Mustafa Kemal Amfisi'nde O- hat Aşkın'ın anlamlı bir keman resı- taiLver aldı. Program tümüyle ilk kez seste'ridinlen yapıtlardan Örülmüştu.* Aynca bu yü kurulan Sosyal Bilimler Enstitüsü Müzik Yüksek Lisans Prog- ramı'run bundan böyle her hafta yer alacak olan konser, konferans dizisi- nin birinci etkinliği idi. Bu ilk konserin bir başka önemli yönü de birimin öğrenci ve öğretmen- İerinin yapıtlannın seslendirilmesiyle hem orilan kaynaştırmak, hem de ta- nıtmak amacının güdülmesiydi. Ens- titünûn öğretmenlerinden Amerikalı besteci David Osbon'uun "Beş Omaj" başhklı yapıti son derece profesyonel, dünyanın her yerinde sesini duyuran çahşmalardan birisi. Aydın Karhbel'in Teçen hafta Istanbul'un her köşesinden keman solistlerinin sesi yükseldi. Ismail Aşan, Florin Galati, Tuncay Yılmaz, Cihat Aşkın, Hakan Şensoy konser ve resitallerle Istanbul'un gûndemindeki kemancılardı. Bu hafta ÎDSO'yu dinlemeyenler şef Rengim Gökmen'in iğneyle kuyu kazarcasına uğraşıp hazırladığı programı kaçırdılar. Cem Idiz'in yaylı çalgılar için yazdığı 'Elegie' kısacık bir solukta depremin acısını dile getirmişti. H. Şensoy'unyorumuolgunveedrîfiydL Cem İdiz'in bestesi seslendirildL süiti halk ezgilerinden rag-time'a uza- nıyor ve kendi astaJıklı piyaîıistliğine güvenerek yazdığı piyano partisiyle keman-piyano arasında sağlam bir an- latıma ulaşıyor. Günümüzde soyu tü- kerien güzel melodifertn arayısına cık- mış bir besteci. Cihat Aşkın da bu ya- pıtı, ezgilerin keyTıne vararak daha bir parlak seslenirdi. Onur Nurcan'ın "Surdinli Keman İçin Fantezi''sı şim- dilik deneme merdivenlerinde bir ya- pıt. îstanbul Devlet Senfoni'ye uzun yıllar emek vermiş viyolacı Herman Ozkalfayan'ın "TristazzaProfondo"su, armonı kurallanru ve çalgılann özel- liğini iyi tanıyan bir ustanın birikimi- ni sergüiyordu. ENKA'da Bach konseri Istinye'nin sırtlanndaki ENKA Odi- toryumu'nda düzenlenen konserde özenerek oraya kadar gelmış ve salo- nu tıkhm tıklım doldurmuş izleyiciler dikkati çekiyordu. Şef Ender Sakpı- nar yönetimindeki ENKA Sinfoniet- ta'nıri Bach dinletısinde iki solistke- '"mâncr vardı: Florin Ionescu Galati ve Tuncay Ydmaz. Flonn I. Galati'nin ne kadar mesleğınde ilerlemiş olduğunu gördük Tertemiz, belli bir geleneği olan yorum anlayışı ve kadife gibi ton- lamasıyla usta bir Bach seslendıncisı idi. Tuncay Ydmaz'ı nicedir ilk kez Is- tanbul'da dinledik. Belkı de epeydir or- kestra eşliğinde çalmadığından, on- dan beklediğimiz pırütıyı bu konser- de bulamadık. ENKA Sinfonietta genç bir toplu- luk. Henüz birkaç ay önce Ender Sak- pınartarafindan kuruldu. tlk dinledi- ğinüz konserden bu yana bir hayli sağ- lamlaşmış. Her yeni konser, yeni bir SakpmarENKASiniöıiKtta'jıyönetti. deneyün kazandıracağı ve doğal ki profesyonel bir kimliğe kavuşmak için üyeler de zamanla birbirlerini daha dikkatle dinlemeyi öğrenecekler. Necfl Kâzun Akses'in ilk ölüm yıl dönûmfi Akses'in ilk ölüm yıldönümünde onu tek anan orkestra, öğrencüeri In- ci ve Sıdıka Ozdil'ın yönetimindeki Antalya Devlet Senfoni Orkestrası ol- du. Bestecinin birkaç yapıtını birden çalmak ve bu konseri hocalanna ada- mak istemişlerdi, ancak notalar konu- sunda birtakım aksakhklar olunca yal- nız "İdffl"i seslendırebümişler. Neci] Bey'in geçen yıl 16Şubattarihindeve eşi Saadet Hanım'ı da 9 gün sonra 25 Şubat günü yitirmiştik. Ölümünden sonra yayımlanan en güzel yazıdan, öğ- rencisi Usmanbas'ın Orkestra dergi- sinde çıkan satırlanndan alıntılarla analım onu: "Avrupa' yı biimek ama ona tapma- mak; Osmanlıyı bilmek ama ona geri dönmemek; bütün bir değişim sûreci- nin büyükleriyle büiikte olmuş olmak ama oıüarlaeşit olmak, madalyalaral- nuş olmakama onlardan hiç sözetme- mek; yıpratıcı görevler yüklenmek ama qyfaınmam»V; önemli kişüeri ya- kından tanunış olmakama büyük kü- çük demeden kafa denkleriyle ahbap- lık etmek; derin tasanmlar içinde ol- makama sanldmut£Bkreçetderivle da- ha çok ilgüeniyormuş gibi gözûkmek; bunlann hepsindendeönemüsi yazdık- iannı derinden, gerçekıen sevmek,on- lara inanmak~. SahL. Başka neler öğ- retmişti Necfl Hoca bize? Besteciliğin nota savfalan dışında çok geniş bir ya- şam biçimi olduğunu, müzikçileriyie, ustalarm fikralarryla, kurumlann iş- le>işiyle, öğrencisiyle, öğretmeniyle, konseriyle, konser sonralanyla, yazı- Ianyla, Idtaplarıyla, plaklanyla. Ve bunlann hepsine bir tutam sevgi, bir rutam ciddiyet, bir tutam espri, bir tu- tam acı bir tutam taüı katarak yaşam tenceresini i>i ve krvammda pişirip ko- tarmak." Yürtdışındaki seslerimiz Şubat başında piyanist Özgfir Ay- duı'ın Ricardo Rocha yönetimindeki Thüringen Filarmoni Orkestrası eşli- ğinde seslendirdiği Geshvvin'in Fa Ma- jör Konçertosu, profesyonelliğini, ola- ğanüstü teknığıni, yumusak tuşesini ve kültürlü yaklaşımmı öven eleştiriler almış. Allegemeines Auzeiger ve Thü- ringer Landes Zeitung başta olmak üzere birçok dergi ve gazetede Özgür hakkında yazılar çıkmış. Şubat başında Ahnanya'nın bir baş- ka kenunde, Postdam'da "Spiritus Mb- tik Musik" konserleri dizisinde Bach, Debussj ve Respighi'nin gizemli mü- zikleri ile aynı programda Yakun Tu- ra'nın "Niyaz" başlıklı koro ve bü- yük orkestra için üç bölümlü bir ya- pıtı seslendirilmiş. Aynı programda yer alan bir sema gösterisi de Tura'nm yapıtıyla bırlikte büyük ilgi derlemiş. Onümüzdeki günlerdeki ilginç kon- serleri şöyle sualayahm: Yann (24/02) Akbank Oda Orkestrası ile Gülsin Oaay çalıyor. Aynı gece Alman KotHi solosluğu'nda Vedat Koşai'ın bir re- sitali yer alacak. İDSO'nun çok önem- li bir konuğu var Pragh ünlü şef Mar- tin lumovsky (1928). Orkestranrn ken- di üyelerinin solistliğinde ilginç bir program düzenlenmiş. Onümüzdeki pazar (27 Şubat, 13.00) Îstanbul Ko- rolar Şenliği'nin geleneksel dınletisı var. Türkiye'nin her yerinden birçok koronun katıldığı konser Altj Nokta Körler Derneği tarafindan düzenleni- yor ve Boğaziçi Üniversitesi Murat Dikman Salonu'nda yer alıyor. E-mail:evini(a boun.edu.tr Necil Kâzun Akses anısma verilen konseri şef înci Özdil yönetti Yenibir senfoniorkestrosındon izlenimler Prysm bugün, yann ve cuma günü Dulcinea'da. Klasik cazdan günümüz cazına KükürServisi-tlkkezö Uluslararası Îstanbul Caz Festivali çerçevesinde Dul- cinea'nın düzenlediği 'New JazzLine' konserleri, 'Mfl- lenium ofJazz-2000' başlı- ğı altında devam ediyor. Konserler çerçevesinde bu- gün, yann ve 25 Şubat sa- at 22.30'da Prysm, Dulci- nea'da dinleyicilerle birlik- te olacak. 1994 yılında kurulan Pry sm, gerek her gnjp üye- sının kendi enstrümanına olan hâkimiyeti ve profes- yonelliği, gerek caz müzi- ğinin en zor yapılanndan biri olan üçlü formasyonda- ki armoni ve ağırlık denge- sindeki uyumuyla, kısa za- manda müzik otoriteleri ta- rafından 'cazmûziğinin' en önemli gruplanndan biri unvanını kazandı. Grup üyeleri 'üç Hder' dengesini sembolize eden 'Prizma' adının aynı za- manda kendilerine ilham veırfiğıru söylüyor. Prysm'in müziği, klasik cazdan günü- müz caz müziğine dek uza- nıyor. 'Petit Opportnn', 'Le Sunset', 'LeDııcLombards' gibi Fransa'nm ünlü caz klüplerinde sahne alan Prysm, 1994 yılında 'La Defense National Jazz' ya- nşmasmda bmncılik ödülü aldı. 1995 yılında ilk al- bümlerini çıkaran üçlü, bu albümleriyle Django d'Or tarafindan en iyi kayıt, Vic- toire de la Musique tarafin- dan da yılın caz albümü ka- tegonlerine aday gösterü- di. Kulübünde, New Orle- ans'da 'Snug Harbor'da ve 'AÜantk BeU Caz Festiva- li'nde sahne alan üçlü, 1998 yılında'Orchestra National- ledeJazz' orkestrası ile bir- likte 'Uluslararası Îstanbul CazFestivaü'nde tstanbul'da konser verdi. Millenium of Jazz-2000 konserleri, Garanti Banka- sı'nnı sponsorluğunda ger- çekleştiriliyor. (Dulcinea: Meşelik Sokak No: 20 Be- yoglu. Tel: 245 10 39) ÖNDER KÜTAHYAU ANTALKA - Sevimli halk türküsünün, mor üzümünü ve uzun boylu kızlannı övdüğü An- talya, turizm bakımından önemli bir yurt kö- şesidir. Aspendos opera şenlikleri, turizme renk getirmişti. Ardından. e\Tensel müzik sanatını güzel kentimizde kalıcı kılmak ve halkınuzı ay- dınlatmak üzere geçen yıl Antalya Devlet Ope- ra ve Balesi, bu yıl da Antalya Devlet Senfoni Orkestrası kuruldu. Orkestranın 1999-2000 sa- nat mevsiminde şef Înci Özdil yönetiminde verdiği altıncı dinletisini izlemek üzere geçen hafta oradaydun. Dinleti, Necil Kâzun Akses'in anısına hazır- lanmıştı, fakat değerli bestecinin "Bir Drvan- dan Gazel"inı söyleyecek olan tenorAydm Vş- tuk, tzmir'deki Faust temsilleri nedeniyle ge- lemeyince, viyolonsel ve orkestra için "Idfl" ile yetinildi. Prof. Füiz Ali de Akses'in ilk ku- şak bestecilerimiz arasındaki konumunu ve ya- pıtlannda izlediği yaklaşımı özetleyen kısa bir konuşmayaptı. "ldfl"i LucDewesçaldı. "Kra- Kçe Eüzabeth Müzik Okulu" ile Detmold'de, Andre Navarra'run yanında yetişmiş olan bu Belçikalı sanatçı, kadanslardaki bazı pis ses- ler ve belirsizlikler dışında oldukça başardıy- dı. Programın öbür yapıtlan, C. M. ^feber'in Oberon uvertürü, M. Musorgski'nin "Çıptak Dağda Bir Gece" başlıklı senfonık şiiri ve P. L Çsçkovski'nin "ttaryan Kapriçvosu w ydu. Bir depoda prova yapryorlar Keyifle dinlediğim orkesöada, büyük Ata- tûrk'ün ruhunu mutlu kılacak bir özellik var: tki kadın şefimizden biri olan tnci Özdil, top- luluğun sanat sorumlusudur. Ankara Devlet Konservatuvan Kompozisyon Bölümü'nde Fe- rit Tüzün'ün N. K. Akses'in ve N. Kodalh'nın öğrencisi olan Özdil, 1980'den sonra Gfirer Aykal ile orkestra şefliğı çalışmalan yaptı. 1983'te uzmanlık için Ingiltere'ye gönderildi, burada Guildhall School Of Music'te ve Ro- yal Academy Of Music 'te Sir Coün Davis, Ge- orge Hurst gibi yetkililerden yararlandı. Hocasınm biçemini iyi tanıyan Ozdil, "Idfde bestecinin istediği pınltılı ünı dokusuyla onun içine serpıştınlen karanhk noktalan başanyla yansıttı; orkestrarun seslendirdiği yapıtlarda da epey hızh aldığı tempolaıia dikkati çektL Ye- rinde yapılan vurgular ve etkili gurlükler. hız- Hocasmın biçemini iyi tanı\anOzdiL "ldü"de bestecinin istediği pınhuı ûru dokusuyla onun içine serpiştirflen karanhk noktalan başanyla yansıtü; orkestranın seslendirdiği yapıdarda da epe> hızh aldığı tempolaıia dikkati çekti. Yerinde yapılan vurgular ve etkili gurlükler, hızhtempoya karşuı müziğe yaşam veriyordu. lı tempoya karşuı müziğe yaşam veriyordu. Bütünüyle genç sanatçılardan oluşan orkestra, teknikyönden güven verici, ses tonu açısından yumuşak ve devingendi. Buraya dek her şey çok iyi, ama kocaman bir sorunlar yumağı var. Dinletiler, Antalya Belediyesi'nin yaptırdı- ğı Antalya Kültür Merkezi'nde veriliyor, fakat merkezı ışleten "Akın PortakalViakn" kuruma güçlük çıkanyor. Prova saatleriyle dinleti gun- leri iyice kısıtlanmış. Orkestra, merkezin sade- ce bir odasını kullanabiliyor. Burası hem yö- netim yeri hem de çalgılann konduğu depodur. Kültür Bakanlığı kuruma bir muhasebeci, bir de hizmetli vermiş. Sahnenin düzenlenmesı ve dinletiden sonra çalgılann oradan kaldınlma- sı gibi işler tek hizmetliyle yapüamıyor. Genç sanatçılar, orkestrada çahnanuı yanında böy- lesi görevleri de yerine getirmek zorundalar. Önceki yıllarda Oda Orkestrası olarak düşü- nülen ve geçen yıl oluşmaya başlayan Antal- ya Devlet Senfoni Orkestrasf nda 35 üye var. Kültür Bakanlığı her dinletide 10 kişilik tak- vıye için ödenek veriyor. Filarmoni Derne- ği'nin de bu alanda yardımlan var. Bizim git- tiğimiz dinletide Akses çalındığından, orkest- rayı takviye eden sanatçı sayısı otuza çıkanl- mıştı. Gürer Aykal, orkestranrn sanat Hamşmanı gibi görev yapıyor ve kuruluşa yardrmcı olu- yor. Îstanbul'dan gelenjürinin degerlendırdiğı ilk sınavda, bakanlığın verdiği kadrolar doldu- rulmamış, onümüzdeki aylarda 17 açık kadro için ikinci bir sınav yapılması beklenmektedir. Başka kurumlarda da rastladığımız böyle bir uygulama, konservatuvar öğrencüeri açısın- dan önemli bir uyandır. Konservatuvar mezu- nu olmak yetmiyor, çok çahşılması gerekiyor. Antarya'daki kısa konuİduğum sırasında dik- katınu jeken bir nokta da değerli bestecimiz Sıdıka Ozdfl'in konumuydu. Sanatçı orkestra- da görevhdir; ancak şimdilik sahnenin ışıkla- nnı düzenliyor, çağnlı konuklara verilecek yer- leri ayarhyor, gerekli anonslan yapıyor, kırta- siye işlerine yardım ediyor. Peki ne zaman mü- zik yazıyor? Bütün bu işler için neden bir uz- man memur verilmiyor? Yanıtı ortada yok Başka bir sorun da orkestrarun başına getirile- cek müdürün bulunmasıdrr. Aykal'uı yardrm- lanyla iyi bir müdürün yakında göreve başla- tılacağı sanılmaktadır. Antalya Devlet Senfoni Orkestrası, sabahtan akşama dek müzik düşünen çalışkan Ozdil kar- deşlerin çabalanyla kent halkı üzerinde iyi bir ızlenim bırakmış .bulunmaktadır. Dinletilere gösterilen ilgi yüreklendiricidir. Var olan so- runlann en kısa zamanda gıdenleceğı umu- duyla orkestrarun bütün sanatçüanna başanlar dilerim. Türk müziği sadan ile tango: Tango Tırco • Kültür Servisi - Türkiye lş Bankası Kültür Yayınlan tarafindan CD olarak yayımlanan 'Tango Turco', bu kez iki konserle izleyicüerin karşısrna çıkacak. Konserler 25 ve 27 Şubat akşamı AKM Büyük Salon'da gerçekleşecek. Necip Celal, Fehmi Ege ve Kadri Cerrahoğlu'nun 'Mazi', 'Özleyiş', 'Aynhk', 'Sana Nerden Gönül Verdim' gibi unutulmaz tangolannı bir araya getiren 'Tango Turco'nun düzenlemeleri, orkestra şefi. piyanist ve besteci Serdar Yalçın'ın imzasuıı taşıyor. Tenor Erol Uras'ın yonımlayacağı tangolara; Serdar Yalçuı (piyano), Mutlu Torun (ud), Tahir Aydoğdu (kanun) ve Turgut Aktaş (klarinet) eşlik edecek. Konserlere aynca Îstanbul Devlet Opera ve Balesi'nden bir grup dansçı da Nü Berkan'ın koreografisini üstlendiği danslarla renk katacak. Oktay Keresteci, Sibel Sürel, Tatiana Egeli, Arkın Zirek, Şeyda Sofuoğlu ve Selim Borak'tan oluşan dansçı grubuna bazı danslarda koreograf Nil Berkan da katılacak. BHgi Üniversitesi Erol Akyavaş'm yapıflarm sergleyecek • Kültür Servisi - Geçen yıl yaşamını yitiren Erol Akyavaş'm yapıtlannın bir arada olacağı ilk büyük sergi kasım ayında Îstanbul Bilgi Üniversitesi tarafindan gerçekleştirilecek. Bilgi Taksim Kampusu'ndaki Bilgi Atölye 11 l'de veDotmabahçe Kültür Merkezi'nde yer alacak sergi kapsamında, sanatçuun kişıliğı ve yapıtlan üzerine uluslararası konferans ve seminerler düzerüenecek. Erol Akyavaş'm yapıtlannın uluslararası ölçütlerde sergilenmesi ve koruma işlemlerinin tümü üniversite sorumluluğunda olup Bilgi Üniversitesi yapıtlann büyük bir bölümünün koleksiyonlarda bulunması nedeniyle, koleksiyonculardan işbirliği bekliyor. TRT'nin programı Guinnes'e aday gösterfldi • ANKARA (ANKA) - TRT, Ankara Radyosu yapuncılanndan Yavuz Aydar tarafindan hazırlanan ve Radyo 3'te 22 yüdır canlı olarak yayunlanan Stüdyo FM programının Guinness Rekorlar Kitabı'na ahnması için başvuruda bulundu. İlk kez 3 Eylül 1978 tarihınde yayımlanmaya başlayan Stüdyo FM programı bugüne değın arahksız olarak 22 yıl yayında kaldı. Yavuz Aydar'uı, sunucu Şebnem Savaşçı'yla birlücte gerçekleştirdiği program bugüne değin 2 bin 616 kez izleyiciyle buluştu. Stüdyo FM, sadece rock, caz, pop ve Türk pop müziğinin öncü grup ve sanatçüanna yer verme ilkesinden vazgeçmedi. Program, dünyada, "bir prodüktör tarafinaan hazırlanan" ve en uzun süre yayında kalan tek radyo programı olduğu gerekçesiyle TRT tarafindan Guinness Rekorlar Kitabı'na aday gösterildi. Akbank Oda Orkestrası'nm soHsti Gülsin Onay • Küttûr Servisi - Akbank Oda Orkestrası. şef Cem Mansur yönetiminde, bugün veyann Sabancı Center'da konserler verecek. Piyanist Gülsin Onay'ın solist olarak katılacağı konserler, eski Yunan mitolojisi ve bale temalanna dayalı olacak. Girit Kralı Idomeneo'nun Truva savaşı dönüşünü ele alan 'İdomeneo' operasuıa ek olarak sanatçuun yazdığı bale müziği, gelmış geçmiş en büyük opera bestecisı Mozart'ın olgunluk dönemi yapıti olarak değerlendiriliyor. Akbank Oda Orkestrası, programında Gülsin Onay'a, Mozart'uı gençlik yülannın başyapıtlanndan piyano konçertosu K271 'de ve tngiliz besteci Benjamin Britten'in ilk gençlik yıllannda bestelediği 'Genç Apollo'da eşlik edecek. Fransız yazar ve şarkıa Yves Simon, htanbul'a geliyor • Kültür Servisi - Şarkılan ve romanlanyla Fransa'da ve yabancı ülkelerde büyük bir ilgi gören Yves Simon yann 19.00'da Fransız Kültür Merkezi'nde edebiyat ve müzik üzerine konuşacak ve şarküanndan örnekler sunacak 1945 yılında doğan Yves Simon'uı edebiyata olan ilgisi Albert Camus'nün 'Yabancı' ve Perec'in 'Şeyler' adlı romanlanyla başladı. Sinema ile tanışmadan önce Almanya, Avusturya ve Türkıye'ye yolculuklar yapan Simon, 1991 yılında 'La Derive Des Sentiments' (Duygulann Aİaşı) adlı romamyla Medicis ödülünü kazandı. BUGÜN • CRR'de saat 19.30'da şef Nurgis Tkndiyev'in yönetiminde OtrarSaa Orkestrası nın verecekleri konser düenebüir. (232 98 30) • BİLGİ ÜNİVERSrTESİ'nde saat 19.00'da yönetmen Aki Kaurismaki'nin Drifting Clouds (Kauas Pılvet Karkaavat) adlı filmi görülebilir. (216 2315) • ADA KÜLTÜR'de saat 21.00'de Îstanbul sahnesinın 'Bir Dreyfus DavasT adlı oyunu görülebilir. (251 38 78) • BABYLON'dasaat21 30da AddTrippin ın konseri yer alacak (292 73 68) m TARIK ZAFER TUNAYA'da saat 17 30'da Mustafa Balbay'rn 'Medya ve Siyaset' konulu toplanhsı gerçekleşecek. (293 12 70) • BORUSAN'da saat 18.30'da John Cook, '20. Yüzyıl Amerikan Opera»: Philip Glass başlıklı söyleşiye kaülınabilir. (292 06 55) • MEBA SANAT EVİ'nde, 19.00'da Bülent Aydnıh'mn saz dinletisi gerçekleşecek. (547 13 35) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 19.00'da yönetmen Jean Luc Godard'ın 'A Bout De SouflOe' (Soluk Soluğa) adlı filmi ızlenebilir. (244 44 95) • LION HOTEL'de saat 19.00'da İbrahim Eren'in anlanmıyla, güneşin ülkesi 'Likva' başlıklı dia gösterisi gerçekleşecek. (293 89 78)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear