25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 11ŞUBAT2000CUMA HABERLER Cumhuriyet Mahallesi'ne bir Cumhuriyet Mahallesi daha ekleniyor: CUMHURİYET KlNALI MAHALLESÎ (2. BÖLÜM!) - •" * f 'umhuriyet mahalJesi I. Bolum'deki 565 parsel sahiplerinı buldu ve proje çalışmaları hızla ılerlıyor. Ancak, mahallemıze henuz katilamayan okurlanmızın, dostlarımızın ısteklerı de sürüyor. Şu anda bu istekleri de karşılayabildiğimiz için mutluyuz. I. BoJumun yaklaşık 1 km guney doğusunda, denize yaklaşık 800 metre uzakhktaki yeni bir arazi üzermde Cumhuriyet Kmalı Mahallesi'ni kurmak ıçın çahşmalara başladık. 122.450 m 2 büyüklüğünde olan bu arazideki 140 parseli okurlanmıza jeolojik zemın raporları hazu-lanarak düzenlenmiş depreme dayanıklı projeleriyle birlikte sunuvoruz. Ayrıca, ağaçlandırmaya olabıldığınce genış alan ayrılabilmesi içın de parsel sayısı 140'la sırurlannuş ve parsel buyukluğü en az 500 m 2 olarak belirlenmiştir. Parsellerde inşaat ızni oranı, tabanda %20 olup projeler tek ve ikız villa olarak tasarlanmıştır. - V * Denize daha yakın olan ve I. Bölüm'de oruran dostlanmızın da yararlanacağı sosyal tesislerin de yer alacağı Cumhuriyet Kınalı Mahallesi'nde parsellerin metre kare fiyatı 14 mılyon TUdır. Peşinat 1,5 mılyar TL olup kalanı 6 eşit ve sabit taksitle ödenecektir. Okurlarımızla, dostlanmızla birlikte yaşayacağımız Cumhuriyet Mahallesi adım adım gerçekleşiyor. Mahallemizle ilgili her yeni gelişmeyi size bildireceğiz. Cumhunyeİmahallesi _i__..- "Doğayla uygarlık buluşuyor" YINE DENİZ CÖRUNUMLU İMAIUI IFRAZLI BACİMSIZTAPULU U A R U A H A D £ N I Z ) Cumhuriyet Mahallesi nerede kuruluyor? •Cjmhınyet Mahallesi Istanbul'un batısında, Tekırdağ-Çoriu yolu Kınalı kavşağı üçgeninde, Çarta. hfiyü betedıye sınırlan ıçınde kuruluyor. Istanbul'a uzaklığı TEM yolundan 45 dakıka, E5 yokından 55d*fcacV »1 Bolumün hemen guneyınde yer alan Kınalı Bolumu arazısının de stabılıze yollan vardır. * t arazının de yalnızca % 14'u evlere aynldı. Kalan % 86'nın kuçuk bir bolumu yol ve otopark, çok büyuk bir bölümü ıse bahçe ve park olacak Başvuru: ÇAĞ PAZARLAMA Basın Sarayı Kat:4 (Gazetecıler Cemıyetı Ustu) Cağaloğlu - İSTANBUL Tel: (0212) 520 21 91 - 92, Faks (0212) 520 50 23 Satış yapılan Cumhuriyet Kitap Kulübü bürtrian: Ankara: Atatiırk Bulvan No: 125 Kat:4 Bakanlıklar - ANKARA .. . .• . *. ~*<^ Tel: 419 50 20 pbx, Faks: 417 19 57 ^»" ' * Izmir Halrt ziya Bulvan 1352. Sofc. No 2/3 Alsancak - İZMİR Tel: 441 12 20 pbx, Faks: 4419117 Yeşiller Partisi Enerji Sözcüsü Hans Josef Fell 6 Almanya nükleer enerjiden vazgeçiyor' • Fell, dünyadaki ekonomik olarak işletilebilir uranyum rezervlerinin 12 yıllık bir ömrü kaldığını söyledi. Lösemi vakalannın nükleer santrallerin bulunduğu yerlerde arttığına dikkat çeken Fell, "Uranyum çıkarmak amacıyla insanların doğal olarak yaşadığı tabiatın tahrip edilmesinin, insanlann yaranna olmayacağı kanaatine vardık" dedi. tstanbul HaberServisi- Fe- deral Almanya Parlamento üyesi ve Yeşiller Partisi Ener- ji Sözcüsü Hans Josef Fell, Almanya hükümetinin, bu yasama döneminde nükleer enerjıden aşamah olarak vaz- geçileceğını açık bir biçimde dile getırdığıni söyledi. Nük- leer santrallann siyası iradey- le kapatılması halinde, büyük yatınmcılann tazminat tale- biyle karşıiaşılacağını anla- tan Fell, "Biz de nükleer sant- rallann kapaülmasmı bir ya- sa değişiknği yaparak zama- na bağnyonız ve nükleer santrallann çahşmasmı30 yü fle suurhyoruz. Böylece en ye- ni nükleersantraliar2019'da kapanlabinr" dedı. Donnt Park Plaza Otel'de düzenlenen "Nükleer Enerji Kullanımında Almanya De- neyimi" konulu toplantıda konuşan Fell, Alman hükü- metinin nükleer enerjiden vazgeçmesinin ve mevcut santrallan kapatmak isteme- sinin bırçok nedeni olduğunu belirra. Dünyada 450 nükle- er santral reaktörü bulundu- ğunu, 30 reaktörün de inşa halinde olduğunu vurgulayan Fell, 19 reaktörün bulunduğu Almanya'da şu an inşa halin- de reaktör olmadığım, so- nuncusunun da 1989'da şe- bekeye bağlandığuu aalattı. Uranyum sınırlı Nükleer enerjıde kullanı- lan uranyumun kaynaklan- nın sınırh olduğunu ve uran- yum madencıliğinin çevreye zarar verdiğini beürten Fell, "12 yılhk bir uranyum ma- dendliğinden söz etmek mümkün. Maliyeti yükselt- meyl göze ahrsak uranyum 40-50 yılldare edebinr.Dün- yadaki uranyum itatiyaa yü- da 65 bin tondur" diye ko- nuştu. Bir reaktörün, yılda 144 ton uranyuma ihtiyaç duyduğunu kaydeden Fell, Türkiye'de 5 reaktör kullanı- hyorsa, kendi uranyumu ile ancak 12 yıl idare edebilece- ğini, sonrasında ise uranyu- mu dünya pazarlanndan al- mak zorunda kalacağıru söy- ledi. Mallyet yüksek YeşillerPartisi Enerji Sözcüsü Hans Josef Fell, nükleer enerjide kullanjlan uranyumun Uranyum madencıhğının kaynaklaruun sıııırlı olduğunu ve en fazla 40-50 vü daha idare edebUeceğini beJirtti. dünya rezemrun yüzde 20'si- nûkleer enerji santralıkurulsaydı, Al-nin, Avustralya'da son doğal yöre ve yerlilerin yaşadığı birparkta bulundu- ğunu kaydeden Fell, "Uranyum çı- karmak amacryia insanlann doğal olarak yaşadığı tabiatın tahrip edil- mesinin, insanlann yaranna olmaya- cağı kanaatine vardık" dedi. Fell, uranyumu işlemek ve bir re- aktör icinde kullarulacak hale getir- mek için gerçekleştirilen yakıt çubu- ğu imalinin ve nakliyesinin çok ma- liyetli olduğunu söyledi. Herhangi bir kaza olmasa dahi nük- leer santrallarda etrafa düşûk de olsa radyasyon yayıldığmı anlatan Fell şöyle devam etri: "Lösemi vakalan, nükleer santral- lann yakmlannda artrruştır. Bu ko- nudaki uzman hekimler. radyasyonun lösemiye yol açüğını bilirler. Riziko- lar, kaza esnasında ortaya çıkan teh- Kkelerdir. Dünyanın neresüıde olur- sanız olun nükker santrallar, güven- Kk açısından asla 'yüzde yüz garanti- li olamaz'. Türkiye'de deprem ihti- mati olan bir yörenin yakuunda bir manya'dan beni bile etkilerdi ve ben oradan buna karşı çıkardım." Nükleer atıklar için de nihaı depo- lann olmadığım söyleyen Fell, "Bu- güne kadar elde edilen somıçlar, bu maddelerin biyosfere geçmesini önle- yecek hiçbir ciddi önlem olmadığuu ortaya koymuştur'' şeklinde konuştu. 'Atom bombası satıldı' Atom enerjisinin banşçü kullanı- muıı, silahlanmadan ayırt etmenin çok zor olduğuna dikkat çeken Fell, yasalara aykın olmasına karşın Al- manya'dan gizlice Pakistan'a nükle- er enerji ile ilgili teknik bilgiler ve malzemelerin satıldığım, Pakistan'ın bu şekilde atom bombası yaptığını söyledi.Bugün yeni bir santralm çıp- lak maliyetinin 6 milyar DM olduğu- nu kaydeden Fell. "Radyasyondan korunma ile ilgili önlemler. personel eğitimi. gerekli teknik bilgilerin üretil- mesi için oluşturulacak nükleer araş- tirma tesisleri ile nakliyenin kolaylas- nnlması için oluşturulacak ara depo- lar için gereken maliyetlerk birlikte nükleer santrahn maliyeti toplam 70 milyar DM'yi bulur" diye konuştu. Yukanda yapılan hesaplara sigor- tanın dahil ohnadığma dikkat çeken Fell, sigortacılann, savaş ya da atom kazası nedeniyle ortaya çıkan hasar- lan telafi etmeyeceklerini açıkça an- laşmalanna yazdıklarmı anlattı. Fell, yeraltının derinliklerinde olan jeotermik enerjinin Türkiye'de çok büyük olduğuna inandığını söyledi. Türkiye'de yapılacak bir jeotermik santral için Almanya'nın işbirliği ya- pabileceğini anlatan Fell, "Bunlar gerçekten çeyrej'e zarar vermeyen ve arnk ihtiyaç duyduğumuz enerjiler. Türkiye, kalkınma sırasmda gerek duyduğu enerji tüketimini.yeni ve ye- nilenebilir teknoloji ile karşılamah. Dünyada 40 yü sonra petrol bile bite- cek. Kömür bitecek. Tükenecek kay- naklara yatınm yapmanın bir kaza- nımıyok" diye konuştu. '4ZA GUNlg TflKSIM SERGİ SALONU'NDA 11 Şubat Cum(Bugün) Konuklanmızla söyleşecek ve kitaplannı imzalayacak. ıstıklal CaO. (Fransız Konsolosluğu yanı)Taksım Tel:252 38 81 12 Sııbdt CumartesHYarm) BIRBAKIMA SERVER TANİLLt 'Yeni Bir Saürın İlk Harfi'ydi... ^ Bilmiyorum anlatmış mıydım, unutmuşum. Ama şimdi tartışıldığına göre, o anryı yeniden canlandınmak güzel olacak... 1982 yılıydı. Biraz geççe bir saatte telefonum çaldı. Açtığımda baktım o: "Başka çarem kalma- mıştı Hoca," dedi; "dışanda ilk kez de sana tele- fon ediyorum." Dertleştik, Strasbourg'a çağırdım kendisini. Kısa bir süre sonra da eşiyle geldi. Hay- ranı Profesör Iröne Melikoffa da haber verdim, o da yanımızda; evde, konudan konuya geçiyo- ruz. Melikoff, o sıralar Strasbourg Türk Etüdleri Enstrtüsü'nün başında. Bir aralık kulağıma eğildi: "ServerBey, teklifte bulunsak, Enstitümüzde Türk sineması üstüne gelip bir konferans verse. Nasıl olur?". önerdim, "Memnuniyetle" dedi, gün kes- tik ve aynldık. Belirlenen tarihte, duyurulanmızı, hazırlıklanmı- zı yapmış, Yılmaz Güney'i bekliyoruz. Toplantıya iki saat kala, Melikoff'tan birtelefon. Ağlamak/ı bir sesle; "Server Bey çok üzgünüm, ağır bir haka- rete uğradım" dedi. Olan şu: Paris Büyükelçimiz telefonla arar kendisini: "Siz bir vatan hainini na- sıl olur da konuşturursunuz üniversitenizde?" der. Melikoff da: "Onun bir vatan haini olup olmama- sı bizi ilgilendirmiyor. Aynca politik bir değerfen- dirme bu yaptığınız. Uzmanı olduğu bir konuda kendisini dinleyeceğiz. Burası da Fransa; insan- lar istedikleri konuda konuşmakta serbesttir ve biz de istediğimizi dinlemekte özgürüz" dediğin- de, adam şirret: "Ben size gösteririm!" tehdidini savurur ve telefonu kapar. Melikoff'u teselli edip hemen Üniversite Başka- nını aramasını söyledim. Kendisi ünlü bir bilgin ve gençliğinde de faşizme karşı direniş hareketine katılmış olan Profesör Etienne Trocme: "Şu an- dan itibaren, davetınizi Üniversite Başkanı olarak üstleniyorum. Konuşmacınız gelip konuşacaktır. Müsterih olunuz Madam!" der. Az sonra Yılmaz Güney geldi. Üniversiteye, top- lantının yapılacağı amfiye gittik ki, anababa günü; biz de dahil, yığınla ulustan yüzlerce genç. Top- lantıyı Başkanın yolladığı birtemsilci açtı. Arkasın- dan ben, "Türk Sinemacılığı ve Yılmaz Güney'in Yeri" konulu bir konuşma yaptım ve sözü kendi- sine bıraktık. O da, sinema sanatına nasıl baktığı- nı, hangi konulara niçin eğildiğini anlatıp, Türkiye sinemasının dünya sineması içindekj yerini -büyük bir vukufla- sergiledi. Sonunda, dinleyicilerden ge- len sorulan da, gayet efendice, hiçbir şovenizme, sapmaya ve saptırmaya tenezzül etmeden yanıt- ladı. Ve unutulmaz bir toplantı orada sona erdi. Daha sonra birkaç karşılaşmamız oldu; 1984 sonbahannda da, Paris'te Pere Lachaise mezar- lığında veda ettik birbirimize... • Niçin antettim bunlan? ~ı. / • ' ., h'-, -j'*. r.ös Son günJerde onunla ilgili ofarak başlatılmış tac- tışmayı -elimden geldiğince- izledim. Hemen söylemeliyim: Tartışma, ne ona ne de bi- zeyakışır biçimde başladı;bereket,arayagiren bir- kaç saygın kalem, yaygara ve şamata havasına son vererek bir iki önemli gerçeğin aftını çizdi. Kendisiniyakından tanımış bir kimseolarak söy- lemeliyim: Oyte lümpen falan da değildi; kibar ve zarif kişiydi. Toprağımızın insanındaki o mert ve korkusuz yaradılış, onda daha da pervasızlıkla di- le geliyordu. On binlerce insanı fethedişi, böylesi ruhsal bir uyuşmanın eseridir inancındayım. Ama eninde sonunda asıl önemli olan, sanatı- dır. Ne kişisel özellikleri, ne politik görüşü, ne şu ne bu. Eserinde yaptığına bakmalı! Odurbelirleyi- ci ve kalıcı olan. O konuda konuşurken de, çağ- daş Türk sinemasının tarihi, özellikle de 27 Ma- yıs'tan sonraki gelişmeler, devrimci Türk sinema- sının doğuşu, 1965'te gelinen "yol aynmı" göz önünde tutulmadan havaya konuşulmuş olur. Yıl- maz Güney, işte bu koşullann içinde sanatını yap- tı, rolünü oynadı ve elhak güzel de oynadı. Çağ- daş Türk sineması Yılmaz Güney'siz düşünüle- mez, anlaşılamaz da. Sinemamızın bugün de ya- şayan ve ömürierinin uzun olmasını dilediğim bü- yük ustalannı, bir Lütfi Akad'ı, bir Atrf Yılmaz'ı, bir Metin Erksan'ı bulup sorun, onlar da aynı şe- yi söyleyeceklerdir. Arkaya bıraktığı miras ise degerlendirilmeyi bek- liyor. Önüne yığılmış yasak molozlannın temizlenme- si de, bizleri... • Bir edebiyat ve sanat sosyoloğumuz, Mehmet Ergün, 1978'de yayımladığı Bir Sinemacı ve An- latıcı Olarak Yılmaz Güney adlı güzel eserinin bir yerinde onu nrtelerken, "Sinemacılığımızda yeni birsatınn ilk harfidir" der. Ne demektir bu hiç düşündünüz mü? Konuklanmızla söyleşecek ve kitaplannı imzalayacak. Istiklal Cad. {Fransız Konsolosluğu yanı)Taksım Tel:252 38 81 Nükleer santral ihalesi Teklifgeçerlilik süreleri 1 ay uzadı ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Akkuyu nükleer santral ihalesine katılan konsorsiyumlar, tekh'f değerlendirme sü- resinin 1 Mart 2000 tan- hine kadar ertelenmesı- nin ardından, teklif ge- çerülik sürelerini 1 ay da- ha uzattıklannı bildiren yazıyı Türkiye Elektrik Uretim îletim AŞ'ye (TEAŞ) iletti. TEAŞ'ın istemi doğrultusunda sü- re uzatımına gıden kon- sorsiyumlar, teklıflerin- deki maliyeti, "fiyat es- kalasyonu (uyarlama)" çerçevesinde dolar ve enflasyona endeksleye- rek yükselttiler. Ihalenın ertelenmesi yohıyla sant- rahn yapım maliyetinin süreklı arttığı da ortaya çıktı. Enka, MNG, Güriş, Gama, Bayındn:, Garanti ve Tekfen adlı Türk inşa- at firmalanmn da müca- dele ettiği ihalede yanş hızlamyor. Kanadah AE- CL'nin öne çıküğı ihale- de sonuçlann bu ay so- nuna kadar açıklanması bekleniyor. 6.4 büyüklü- ğündeki depremin yara- tacağı sarsmtıyagöre ya- pılacak, 5 milyar dolara mal olması hesaplanan santral için teklif veren konsorsiyumlar şöyle: • AECL(Kanada)-Hi- tachi-Güriş, Gama, Ba- ymdır. •VVestinghouse: (USA - Japonya), Mitsubishi, Enka-MNG. • NPI (Fransa-Alman- ya)-Siemens-Framato- me, Gel a Campenon Bernand, Hochtief SİM- KO Garanti Koza, STFA, Tekfen.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear