25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
10 ŞUBAT 2000 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA 17 Kirahk Yetkililerin söylediğine bakılırsa sıcak yemek verildiği için depremzedeler çadırdançıkıp L prefabrike konutlara ' geçrnek istemiyor. Çadırkentlerdeki yemek servisi de galiba bu nedenle kaldınlıyor. Gelin görün ki, kimi depremzedeler yetkilileri yaianlıyon "Sakarya Emirdağ'daki prefabrike konutlann bir çoğu konut sorunu olmayan hali vakti yerinde kişitere tahsis edildi; kimileri büyük bir sarsıntı olduğunda kullanmak üzere prefabrike konutlan yedekte tutuyor, kimileri de kiraya vermeye calışıyor." Tel: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97Bektroffik posta: som®posta.cumhunyetcom.tr - 10 mityonluk banknotlarda hata varmış... "Hata vok: Atatürk imzasını cekti!" izbullah'ın insanları öldürürken videoya kaydettiği görüntülertelevizyonlarda gös- terilsin mi gösterilmesin mi? Bir grup, gö- rüntüler karşısında toplumun dinden iman- dan çıkacağını ve insanların ruh sağlığına zarar ve- receğini belirterek "gösterilmesin" diyor ki bu gru- bun içinde kasetleri elinde tutan siyasi iktidar da var; bir başka grup ise dinin siyasete alet edilmesinin ulaş- tığı boyutun kamuoyuna yansıtılması için "gösteril- sin" diyor; "gösterilsin"diyenlerarasından birkısım da "reyting" peşinde koşuyor. Hizbullah vahşetinin kamuoyuna gösterilmesini insani değerler açısından doğru bulmayan çevrelerin öncelikli olarak PKK'nin bebek, çocuk, kadın deme- den katlettiği insanların görüntülerinin televizyona neden yansıtıldığı sorusunun yanıtını bulması gere- kir... PKK vahşetinin tüm çıplaklığı ile ve defalarca gös- terilmesindeki amaç hiç kuşkusuz, aynlıkçı terörün Kasetler gerçek yüzünü gösterip insanları bilgilendirmek ve terörle mücadelede kamuoyunun tam desteğini al- maktı. PKK'nin dünyadaki destekçileri bile bu gö- rüntüler karşısında duraklamıştı. Bosna'daki savaşın gerçek yüzü de dünya ka- muoyuna Saraybosna'daki pazar yerine atılan bom- balarla parçalanan sivillerin görüntüleriyle yansımış, bu görüntüler bir sinema filmine bile konu olmuştu. Türkiye'de bugün, irtica, birinci tehdit olma özel- liğini koruduğuna göre, Güneydoğu Anadolu'da sö- züm ona bağımsız bir Kürt Islam Devleti kurma pe- şindeki Hizbullah'ın kasetlerdeki vahşi yüzünün de televizyondan gösterilmesi gerekir... Bu görüntüler karşısında kimse dinden imandan çıkmaz. Aksıne, din üzerinden siyaset yapanlar Tanrı ka- tında lanetlenir. lletişim profesörü Haluk Şahin, Hizbullah'ın vah- şet görüntülerinin aynı saatte tüm televizyonlardan yayımlanmasını öneriyor. Öneriyi geliştirebiliriz: Yayın sırasındaçocukları ekran başından uzaklaş- tırma yerine çocukların ekran başında olmadığı bir saatte, örneğin geceyarısından sonra yayın yapıla- bilir. Böylece, yetişkinlerden isteyen seyreder, iste- meyen seyretmez. Görüntüler, bir defa için yayımlanır. Görüntülerin, özel televizyon kanalları arasındaki "reyting" çekiş- mesine malzeme yapılmasını önlemek için, ilk ve tek yayından sonraki "reyting" planları RTÜK'ün "şid- det içeren yayınlar"a yönelik yaptırımlarıyla engel- lenebilir. Beykoz'daki çatışmada öldürülen Hizbullah lide- rinin Batman'daki mezarının 'türbe"yedönüşüyorol- ması da kendiliğinden engellenmiş olur! Hasar Topkapı Sarayı Müzesi'nden çıkartılıp sergi için Fransa'ya gönderilen paha biçilemeyen "AJtın Taht" 1 milyon dolariık, "Murassa Kama" da 30 bin dolariık hasar görmüştü. Şimdi 253 yıllık "Topkapı HançerT'yle birlikte 200 parça tarihi eser ABO'ye gönderiliyor. Umarız bu kez sergi ortamlarına ilişkin "teknik rapor'Mar vardır ve eserler "hasar raporu" ile dönmez! SESSMSEDASIZ (!) NURÎKURTCEBE Yüksek Yerilim Hattı Erdinç UTKU Ecevit her gece kendine soruyor: "Bugün Baba için ne yaptın?" CRR Opera ve Senfoni Orkestrası Istanbul Büyükşehir Belediyesi'nin desteği ile kurulan Cemal Reşit Rey Opera ve Senfoni Orkestrası'nda neler oluyor? Şef Fahrettin Kerimov ve orkestranın 27 üyesi görevlerinden neden ayrılma kararı aldı? Kararda, sanatçıların ücretlerinin zamanında ödenmemesi bir etken miydi? Sanatçıların sigortasız çalıştınlması söz konusu muydu? Orkestra provalarının itfaiyenin spor salonunda akustik olmayan koşullarda; ekzoz kokusu, motor gürültüsü ve siren sesleri arasında yapıldığı oluyor muydu? Sanatçılar ile Cemal Reşit Rey Konser Salonu genel sanat yönetmeni Arda Aydoğan arasında olması gereken saygı ve uyum ortamı sağlanabilmiş miydi? Söz verildiği halde sanatçılara kadroları neden verilemedi? 1999-2000 sezonu için orkestranın somut bir çalışma programı yapılabildi mi? 1999 Mayıs ayından sonra genel sanat yönetmeni ile orkestra arasında diyalog ortamı neden kesildi? Uluslararası bir orkestranın müzikalitesini koruyabilmesi için aynı elemanlarla uzun süre birlikte ve planlı çalışma yapılması gerekmiyor mu? Yönetimin amacı, amatörce çalan bir piyasa orkestrası ile yetinmek mi? 'Tüpkiye Ucuz Entek Cenneti Oluyor (!)' BEKİR ARDA DİSK Emekli-Sen Avrupa Yakası Bölge Temsilcisi 1983 milletvekili genel se- çimlerinden önce yaşanan olayfar. kafalarda hâlâ cevabı- rubekleyen bir "soru" işare- -tjotarakdurmakta. Mjffiöüven- ^TîkKurulu'nun aldığıbir karar- la, Cumhurbaşkanı Evren, bir- çok kişinin adaylığını veto et- mişti. Ancak veto edilenler arasında biri vardı ki, bugün bi- le neden veto edildiğini merak edenler çoğunlukta. Türki- ye'de "ikinci adam" olmaya hak kazanmış Ismet Inö- nü'nün oğlu Prof. Dr. Erdal Inönü. Turgut Özal veto edi- lemezken neden Erdal Inönü veto edilmiştir? Çünkü cum- hurbaşkanını, seçimlerden ön- ceki son konuşmasını TRT ha- ber bülteninde (cuma akşamı 20 haberleri) Turgut özal'a ayırmış ve özal hakkında hal- kımızı uyarıcı bir konuşma ya- parak şöyle söylemişti: "Aziz vatandaşlarım, kimdir bu adam! Şu anda hiçbir şey de- ğîtken bakın neler söylüyor. Hatta yalan bile söylemekten çeknmiyor. Sizleri uyanyorum. Sakn olaki, kendisine vepar- tisine oy verip iktidara gelme- sineyardımcı olmayın." O za- man neler yapacağını düşün- mek bile insani ürpertiyor! Ara- dan 17 yıl geçti. Şimdi Sayın Evrerfden rica ediyoruz: Ne- der Erdal Inönü'yü veto ettik- leri halde, Turgut Ozal'ı veto et- mediler?.. Eğer bu konuyu açıklığa kavuştururlarsa, ina- nıyoruz ki kendileri tarihi bir sorumluluktan kurtulmuş ola- caklar. Çünkü Özal'ın tesadü- fen iktidara aday olduğuna, gelişen olaylar doğrultusun- da inanmak olası mı?.. Rahmetli iktidara geldikten sonra ne vaat etmişti Türk hal- kına? "Türkiye'yi ucuz emek "İfıiHetryâp'acağım..." Ara~ • dan geçen zaman içinde alt- yapısı oluşturulan "ucuzemek" projesi şu anda temeli atılacak duruma getirildi. Önce Tah- kim Yasası, Sosyal Güvenlik Reformu Yasası ve arkasın- dan 1 Ocak 2000 tarihinden geçerli olarak dondurulan iş- çi, memur ve emekli aylıkları. Bu kadarı yeterli değil mi?.. Yabancı sermaye kendini ga- rantiye aldı ya, gazete manşet- lerinde ve TV haber bültenle- rinde flaş haber "yabancı ser- maye temsilcileri" akın akın ülkemize geliyor!.. Yıllarca Uzakdogu insanlannı sömüre- rek ekonomik hâkimiyetlerini sürdürenler, ora insanlarının uyanmaları sonucu inisiyatif- lerini kaybedince yeni sömü- rü alanları aramaya başladılar. Türkiye, en uygun alan olarak saptanıp, kadro da oluşturu- lunca amaçlarına ulaşmış ol- dular. Bizim için garip olan, bu senaryoda "başrolü" kabul edenin, 274 ve 275 sayılı ya- saların mimarı, Kıbrıs fatihi ve bir zamanlar halkın umu- du olmuş "hakça paylaşım" yanlısı Ecevit'in olması!.. Ama fazla umutlanmasınlar, halkı- mız 21. yüzyılda da emper- yalizme gerekli dersi verecek güçtedir!.. o ^ ;: KIRIKKALE ASLİYE 1. HUKUK MAHKEMESİ'NDEN . . Esas: 1999/290 zx: ": ' / ; * 'Karar: 1999/766 ' Davacı: Vural Yakar Vekili: Av. Mahmut Uyar Davalı: Nazik Yakar Dava: Boşanma Davacı vekili dilekçesinde tarafların evli olduklannı, bu Pİilikten bir müşterek çocuklannın olduğunu davalı kadın tvlilik devam eder iken bir başka adamla gayrimeşru ilişki- *? girerek onunla kaçtıgını ve bir daha geri dönmediğini, bulunduğu yeri sakladığını ve bu durumun taraflar arasında sddetli geçimsizliğe neden olduğunu belirterek boşanmaya tırar verilmesini istemiştir. Mahkememizce yapılan yargılama sonunda 1999/290 sas ve 1999/766 karar sayılı ve 29.12.1999 tarihli karan ile uvacı vekili tarafından açılan boşanma davasının kabulü lî Kınkkale ili Yahşihan ilçesi Emirler Mahallesi nüfusu- un 11 kütük sıra, 70 sıra ve 94 birey sıra numarada nüfusa ayıtlı Aziz oğlu 1968 doğumlu Vural Yakar ile aynı yer nü- ssuna kayıtlı bulunan Nail kızı 1974'te Döndü'den olma Nazik Yakar'ın boşanmalanna, taraflann müşterek çocuk- jn 1993 doğumlu Ayşegûi Yakar'ın velayet hakkının baba- * Vural Yakar'a verilmesine karar verilmiştir. Tüm aramalara rağmen adresi tespit edilemeyen davalı 'sazik Yakar'a ilanen tebligat yapılmasına karar verilmiştir. Işbu ilamın yayımlandığı tarihten itibaren 15 gün içeri- âıde temyiz edebileceği, aksi takdirde hükmün kesinleşe- aği hususu 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 29, 30. mad- Icleri gereğince ilan olunur. 02.02.2000 Basın:6170 KİM KİME DUM DUMA BEHIÇAK behicakuı turk.net ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACl BULUT BEBEK TARİHTE BUGUN MÛMTAZ ARIKA\ 10 Şubat 1972 HAVUZLAR/N ALTfN ÇOCUGU.. 19SO'DE BU6ÜN, UfJLÜ AMERIKALI YÛZÛCU MAİZK SPfTZ OOğMuÇTV İLK tCEZ, YÜZM£ ÇALIŞMALARfAjA SEKIZ SPrrZ,196f't>BAJ SONGA, BİG.Ç.OK rA£ış* MİLU TAKIMINOA K/lTTLMIŞTt. TÜM SPORÇULUK PA, 3S DÜMYA REKORU tCt&MIŞ, DAHA HİÇ.BİK YATA &r£MEMİŞK£H BİLE ÛUKESİNDE POPÛ LER. OLMUŞTU- 1968 MBKSİKO OL.iUPiY/4r OYUNLAGlNPA 2 ALTfN 1 GÜMÜ$, i ggONZ MAPALYA KA2AHAN MABK SPtTZ, 1972. MÜMtH OUMPİYATlLA/Zf'NPA YILPI2J-A- ŞACAKTt. O ZAMAMA OeĞİN PALYA Ç Ç OUMPİYATT* ? AL.TIN BEYKOZ BİRİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN DosyaNo: 1999'173 Ayşe Göknur Toprak tarafından Nüsret Toprak aleyhine açılan boşanma davasının yapılan duruşması sırasında verilen ara karan gereğince; Davalı Nüsret Toprak'ın Kocamustafapaşa Uzunyusuf Mahallesi Karagöz Tekke Sokak Lalezar Apartmanı No: 6/1 Şeh- remini/lstanbul adresinden ve Telsiz Mahallesi G: 2. Sokak No: 79 Daire: 3 Özerler Apartmanı Zeytinburnu/lstanbul ad- resinden duruşmanm bırakıldığı 27.03.2000 tarihinde saat: 10.30'da mahkememizde hazır bulunması ya da kendisini bir vekille temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda karar verileceği hususu ilanen tebliğ olunur. 03.02.2000. Basın: 5774 • • DÜZ ÇİZGÎ ÜMİT ZtLELİ Hizbullah'ın Yararı! Biliyor musunuz; Hizbullah vahşetinin, toplum- da yarattığı büyük travmanın yanında çok önemli yararları da oldu. -Müthiş bir paradoks belki ama gerçek!. Öncelikle 'siyasal islamın' sonuçta hangi nokta- lara ulaşabileceğini yadsınamaz biçimde göster- di. Dinı siyasi çıkarları için kullanan gerici yobazın, hayal ettiği düzene giden yolda nasıl canavarla- şabileceğı ortaya çıktı. Bırakın 'kâfir' olarak gördüklerini, şeriat fikrine hizmet edenleri bile sırf başka gruba dahil oldu- ğu için en barbarca işkencelerle boğazladığı, vi- deo kasetler ve mezar evlerde bulunan zavallı kurbanlarla ıspatlandı. Bu insanlık dışı gaddarlık, dinci çevrelerde ve gerici basının bir bölümünde ciddi tartışmalara. hatta vıcdan muhasebesine bile yol açtı. Bir bölü- münde ise ters etki yapmış olacak ki; eskisine rahmet okutacak biçimde saldırganlaşıp, bayağı- laştılar. Gericılerin en büyük müttefiki ikinci cumhuri- yetçi, mandacı kesimin ise ne denli fikir fakiri ol- duğunu, olaylar karşısında nasıl keskin dönüşler yapabıldiğıni gözler önüne serdi. (Bir de üstüne Avrupa Birliği, seçimle iktidara ortak olan ırkçı-fa- şist parti nedeniyle Avusturya'ya 'demokrasi adı- na' yaptırım uygulayınca bu kesim iyice felce uğ- radı!. Ama ne gam; bir zamanlar demokrasi adına dinci partinin iktidara gelmesini savunan bu arka- daşlar, bu kez de AB'nin demokrasi adına Avus- turya'ya müdahalesini alkışladılar!.) Son olarak; toplumu dehşete düşüren bu vah- şet, 28 Şubat kararlannın ne kadar doğru olduğu- nu bir kez daha gösterdi. • • • En büyük deprem ise Fazilet Partisi'nde yaşan- dı.. Öyle görünüyor ki; FP'de "kol kmlır, cüppe için- de kalır" dönemi sona erdü. Mayıs ayında olağan kongresinı yapacak olan partide, bu hareketin Milli Nizam adıyla partileştigi 1969 yılından bu ya- na ilk kez ciddi biçimde ayrılık baş gösterdi. Yenilikçiler-gelenekçiler, genel başkanhğa aday olduğunu söyleyen Bülent Annç, şeriatçıları mar- jinal olarak nıteleyen diğer aday Abdullah Gül.. Bütün bunlar kafanızı karıştırmasın. iktidar müca- delesi iki yasaklı arasında geçiyor: -Erbakan Hoca ile Recep Tayyip Erdoğan arasında!. Yenilıkçiler son günlerde manşetlerden inmiyor- lar. Şu sözlere bakın; -Tek çözüm laiklik!. Şeriat devleti diyeni ciddiye almam!. Demokrasiyı içselleştirdim!. Bu sözler kime ait?. Tayyip Bey'e!. Birkaç sene önce demokrasiyi tramvaya benzettiği anımsanır- sa gerçekten inanılmaz bir gelişme!. Peki, şu söz- lere ne demeli; -En iyi sistem demokrasi!. Libya'da, Iran'da de- ğil Amerika'da yaşanm!. Bunlar da Abdullah Gül'ün sözleri. Bir örnek de Bülent Arınç'tan verelim; -Siyasal Islam geriliyor!. '' Gerçekten güzel sözler. Erbakan'ın başını çekti- ği gelenekçi kartada karşı taarruz başlatan Tayyip Erdoğan ve arkadaşları, her gün bir gazete ya da televizyonda evirip çevirip aynı lafları söylüyorlar. Şimdi soru şu: • - -Ne kadar inanıhr?!.. Yıllardır izlediğimiz kadarıyla iki kanat arasında yalnızca üslup farkı var. Yenilikçiler daha modern yöntemler kullanıyor, halkla ilişkilere önem veri- yorlar, o kadar!. Yoksa Islam, şeriat ve laiklik ko- nularında gelenekçilerden daha radikal oldukları- na daır yüzlerce örnek gösterilebilir. Üstelik gele- nekçilerin esnekliğine de sahip değiller!. Işte bu yüzden beklemek ve görmek gerek!.. Kendı kitlesını çantada keklık görüp, daha geniş kitleyi etkilemek için oynanan tilki oyununun adı neydi?. -Takıyye!.. Mahdum döndü!. Gülay Aslrtürk Londra'da yakalandığı zaman, "Hiç merak etmeyin; Gülay Hanım Türkiye'ye dö- ner. Halil Bezmen, Ayşegül Nadir, Mehmet Ali llıcak ve adlarını sayamadığım bilumum şerefli ve saygın Türk yurttaşı art arda sökün ederse hiç şaşmayın. Hem de göğüslerini gere gere gelirler. Çünkü onlar 'iyi saatte olsunlar'la ilgili çok şey bi- liyorlar." diye yazmıştım. Daha mürekkebi kuru- madan Nazlı Hanım'ın mahdumu Mehmet Ali llı- cak döndü. Dolandırıcılık suçundan hakkında alınmış tutuklama kararları birkaç saat içinde jet hızıyla kaldırıldı. Şimdi dinlenip, eğleniyor çocuk. Mayısta da 28 gün bedelli askerlik yapacak. Şim- di merak ediyorum, sıra kimde. Hangi şerefli yurt- taş dönüş yapacak?!.. Eposta: zileli@garanti.net.tr Mesaj:(0212)287 42 41 B U L M A C A SEDAT SOLDAN SAĞA: 1/ Emekçi. 2/ Bir resmi su- landınlmış renklerle boya- ma ya da göl- geleme biçi- 4 mi... Çocuk. 3/ Pamuk. keten ya da ıpekten seyrek dokun- muşbırtürku- maş... Birnota. _ 4/ Beril>um ° elementinin 9 simgesi... Hz. Muhammed'i övmek \e ondan şefaat dile- mek amacıyla yazılan kaside. 5/ '"Yaradılanı — gör Yaradan'dan 3 ötürü" (Yunus Emre)... 4 Eskrimde kullanılan üç silahtan biri. 6/Yöne- tim bakımından birtür bağımsızlığı olan bü- yük il... Konut. 7/ Bir 8 türdeniztaşımacılığı.. g Büyük kız kardeş. 8/ Büyük harf. 9/ Yat limanı... Eski Mısır'da güneş tan- nsı. YUKARIDA.N AŞAĞIYA: 1/ Eski Roma'da toplumun en kalabalık kesimini oluş- turan halk. 2/ Türlü nedenlerle başanlı olamayan kim- se .. Üç ya da dört kollu halat. 3/ Düz ve geniş ara- zi... Kıldan dokunmuş büyük çuval. 4/ Gölleri ince- leyen bilım dalı. 5/ Yedirip içırme, besleme... Şöhret. 6/ Avrupa'da bir ırmak... Üzüntülü düşünce durumu. * II Birçift oluşturan şeylerden her biri... Bircetvel tü-' rü... Berkelyum elementinin simgesi. 8/ Sergen... Dak- tiloda yazıyı çoğaltmak için kullanılan ince kâgıt. 9/ Fin ulusunun ünlü destanı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear