Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 30 KASIM 2000 PERŞEMBE
8 HABERLERIN DEVAM
TJJJUCJO
istanbul
Edirrte
Kocaeli
Canakkale
Izmir
Manisa
Avdın
Denızli
Y
PB
Y
PB
PB
PB
Y
Y
14
12
17
16
15
13
15
16
Sinop Y 18 Adana
Samsun PB 19 Mersın
Trabzon PB 16 Diyarbakır Y
Giresun PB 17 Şanlıurfa
Ankara PB 12 Mardin
Eskişehır Y 13 Siırt
Konya Y 12 Hakkâri
Sıvas PB 7 Van
Zonguldak Y 16 Antalya Y 16 Kars
Marmara'nın doğusu,
Guney ve Iç Ege. Ak-
denız. iç Anadolu'nun
guney ve batısı Batı
Karadenız, Doğu Ana-
dolu'nun guneyı ıleGu-
neydoğu Anadolu sa-
ganak ve gok gurultulu
sağanak yağışlı dığer
yerier parçalı bulutlu
geçecek. Hava sıcaklı-
ğında onemlı bır değı-
şıklık olmayacak
DIS MERKEZLER
Oslo
Helsınkı
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
K
Y
PB
B
B
B
B
6
1
7
12
11
10
14
12
Berlin PB 9
Münıh PB 10 Zürih
Budapeşte
Madrid
Viyana
Belgrad
Sofya
Roma
Atina
B
Y
B
B
Y
B
Y
8
13
9
8
10
16
14
B 12 Şam
Moskova
Aşkabat
Astana
Taşkent
Bakû
Bişkek
Tiflis
Kahire
K
PB
K
Y
Y
Y
B
Y
-b
16
0
12
10
12
12
22
Y 18
i Parçalı bulutlu Bulutlu k
Çok bulutlu • Yağmurlu Kartı Gokgüruttülü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
"Her yer karanlıksa " ekonomik program "pür
nur".
Kanıtımız Başbakan'ın hemen her gün ortakla-
nyla buluştuğu zırveden önce basına söyledikle-
rinde bulunuyor.
Ecevit'e -böyle rahatsız edici soruları nereden
bulur gazeteciler- soruyor:
"Açıklamalannızda ekonominin 'iyi' gittiğini söy-
lüyorsunuz. Ancakborsa düşüyor, ekonomide dal-
galanmalar gözleniyor. Yolunda gitmeyen bir şey
mi var?"
Başbakan sağlamcı. Tanıklarla konuşuyor:
"Ekonominin iyi gittiğini sadece ben söylemiyo-
nım. Bu konularda çok titiz olan IMF de söylüyor,
Dünya Bankası da.
Ancak 'yapay bir sorun' yaratılıyor bazı çevre-
lerce".
Ne demek istiyor Başbakanımız: "Benden çok
IMF ve Dünya Bankası'na ınanın" mı diyor? Bu,
bir.
Iki: Ortada yaratılan "yapay bir sorun" var, aca-
ba nedir?
Üç partiye hapsoldu demokrasimız. Başka bir
başbakan çıkaramadığımıza göre, elimizdekı Baş-
bakan'a inanmak zorunda değil miyiz?
Elbette, ama ne çare; "kara salı "da gerçekleşen
sonuçlar Başbakan'ın yapay tanımlamasıyla ör-
tüşmüyor.
Rakamlar 17 Kasım'la 28 Kasım arasında 4.4
milyar dolann "eridiğini" gösteriyor.
Bu rakamın içinde 28 Kasım "kara salı"günü ya-
pay sorunu çözmek içın Merkez Bankası'nın piya-
saya sürdüğü 1 milyar 156 milyon dolar da bulu-
nuyor.
Bir günde sadece 1.5 milyar dolarcık; faizlerin
yükselişini durdurmak için dolar rezervlerimizden
piyasaya fora!
Peki ama "kara salı" neden kapımızı çaldı?
Başbakan Ecevit açıklamasında: "Yüksek enf-
lasyon ve yüksek faız lobılerı enflasyona karşı mü-
cadeleyi ve faizlerdeki düşüşü önlemek içın 'her
mazarratı' (mazarrat=sakıncalı dunım) yaptıklan-
nı" söyledi.
Fakat borsada düşüş sürdü. FP Genel Başkanı
Recai Kutan "mazarratı" özetledi:
"Borsada bir günde 2.5 milyar dolar battı. Mer-
kez Bankası da 1.5 milyar dolar kaybetti" dedik-
ten sonra hükümete yanıtını alamayacağı bir soru
yöneltti:
"Birgünde batan 4 milyar dolar kimin cebine gir-
dT
Halkımız mı?
Piyasa acımasız. Başbakan öğle üzeri, o sabah
Başbakan Yardımcısı Devlet Bahçeli yatıştırıcı bir
konuşma yaptı.
Ne çare; kara salı söz dinlemedi. Borsa düşme-
ye, faizler yükselmeye, Merkez Bankası'nın dolar-
cıkları yutulmaya devam etti.
Başbakan'ın, yardımcısının söylemleri bekleni-
len etkiyi yapmayınca, kara salı gecesi "mahşerin
üç atlısı" Bankacılık Düzenleme ve Denetleme
Kurulu Başkanı Temizel, Hazine Müsteşarı Selçuk
Demiralp ve Merkez Bankası Başkanı Gazi Erçel
imdada çağrıldı.
16 bankanın yöneticileri ile yaptıkları toplantıda
iman tazelendi.
Bankalar (çaresiz) hükümetin ekonomı progra-
mını yürütmekteki azmini öve öve bitiremediler.
Merkez Bankamıza göre; "Dövizimiz, TL'miz var.
Piyasalar çalışıyor" ya! Daha ne istersiniz?
önlem mi? Ne önlemi? Önlem, işte "sistem"l
Başkan Gazi Erçel diyor ki:
"önemli olan sistemin iyi çalışmasını sağlamak".
Tabii, tabii; bir de IMF'nin, Dünya Bankası'nın be-
ğenisini kazanmak!
Doğru söze, saptamaya ne denir? Evet, bakın
sistem nasıl çalışıyor: Bir kaynağa göre "yabancı-
lann kaçışı sürüyor. önceki gün yurtdışına çıkan
1.5 milyar dolar dahil toplam 'kaçan para' 4 mil-
yar dolar".
Dünkü, bugünkü, yarmki kara salı'lar, kara çar-
şamba'larda... Tıkır tıkır işleyen sısteme karşın ön-
leme gerek var mı?
Tek önlem; hükümete ve "mahşerin üç atlısına"
inanmak ve güvenmek!
Halkımız mı? Belleğim yanıltmıyorsa Nâzım'ın
bir şiirindeki benzetme gibi:
Şu tabakta yatan uskumru gibi mahzun."
Yeni önlemler geliyor
• Baştarafi I. Sayfada
nna girmesinin çok
önemli olduğunu bu ne-
denle onun üzerinde ça-
lıştıklannı belirtti.
Demiralp, "Çünkü
2000 yılı fınansal progra-
mı içinde olursa bizim için
daha iyi Onu konuşuyo-
ruz. Hem Dünya Bankası
hem de IMF ile önemli
mutabakatlara vardık"
dedi.
Bu arada, Hazine Müs-
teşan Demiralp'in sözünü
ettıği SFR kredisi (yapı-
sal rezerv kolayhğı kredi-
si), "Bir sermaye kaçışı ve
uhıslararası rezerv lerinde
ciddi bir azalmamn eşü-
ğinde birdenbire ortaya çı-
kan piyasa güveni kaybın-
dan kaynaklanan ciddi
ödemelerdengesi sorunla-
nyla karşı karsıya kalan
üyelere sağlanan kısa
vadeli flnansman türii" o-
larak tanımlanıyor.
'Mafyayla içli dışlı olan parti, ANAP'
EMİNEKAPLAN
ANKARA - MHP'nin, tabanın nabzını
tutmak amacıyla 6. olağan kongrede dele-
gelere yönelttiği anketin sonuçlan belirien-
di. Anket sonuçlanna göre, MHP tabanının
önceliği "enflasyon ve işsizlîkle mücadeJe"
olarak ortaya çıkarken AbduBahÖcalan'ın
idamı dördüncü sırada yer aldı. Ankete ka-
ülanlann çogunluğu, en fazla yolsuzluk ya-
pan ve mafyayla içli dışlı olan partinin
ANAP olduğunu belirttiler.
MHP kongresinde delegelere yöneltilen
anketin sonuçlan, genel başkan Devlet Bah-
çeH'ye sunuldu. 3 bin 400 partilinin katıl-
dığı ankette, "MHP'nin yapabileceği baa
işlerasağıdasıralanmaktadır.Sizegorebun-
lar ne kadar önemlkfir" sorusuna verilen
yanıtlarda, seçenekler arasında bulunma-
masuıa karşın "enflasyonla mücadete" bi-
rinci sırada yer aldı. Yine seçeneklerde bu-
lunmamasına karşın "işsMksorunununçö-
zülmesi" ikinci sırada yer alırken partililer,
"basörtüsünün ünivershelerde serbest bıra-
kılmasını sağlamak" seçeneğini üçüncü
önemli konu olarak ortaya koydular.
Ocalan'm idamı 4. sırada
Partililer, "Apo'nun idamının gecikmesi
gibi konularda tavizsiz, ısrartı ve uziaşmaz
davranmak" seçeneğine ise dördüncü sıra-
da yer verdi. Ankette. "MHP'nin hiiku-
mette kalmasıyla ilgili aşağıdaki görüşler-
den sizeen yakını hangjsidir" sorusuna kar-
şıhk çoğunlukla, "MHP hükümette kaima-
h.çünkü tek basına iktidara geldiginde dev-
leti vönetme deneyimi edinmiş olacaktır"
seçeneği işaretlendi. "MHP hükümette
kalmalı; çünkü ülkücü camia ilk kez ba
kapsamda iktidar oldu, MHP deviette yot-
suzluğu, rüşveti ve torpUi engelliyor. MHP
hükümetten aynbnah; çünkü ANAP ve D-
SP'ye koJtuk değnekli^ yapılryor, DSP'nin
dümen suyuna girdiği için itibanru kaybe-
diyor" seçenekleri ise azınlıkta kaldı.
Anket sonuçlanna göre, "Başörtüsü so-
rununu yaratan parti hangisidir" sorusun-
da birinci sırayı "FPveCHP" paylaştı. "Di-
ni duygulan en fazla istismareden paıiFnm
sorulduğu ankette, FP seçeneği birinci sıra-
da yer aldı.
'Birkaç tefeciye boyun eğiliyor
9
• Baştarafi I. Sayfada
dınm, bankalan döviz ta-
leplerini arttırarak faizle-
rin yüzde 240'lara kadar
çıkmasına neden olmakla
suçladı. Bankalann yol
açtığı sıkıntılar nedeniyle
halkın kemer sıktığını,
küçük ve orta işletmele-
rin camnı dişine takarak
yaşam mücadelesi verdi-
ğini anlatan Yıldınm,
bankalann bu uygulama-
larla enflasyonu düşürme
programını da sekteye uğ-
rattıklannı belirtti. Yıldı-
nm. "Hükümet3-5Cene-
viz tefeci anlavışı ile hare-
ketedene boyun eğiyor. Pi-
vasaJara lilddite vermek
suretiv le olav a müdahale-
degeç kalıyor. O) sa hükü-
met olaylann arkasuıdan
değü, önünde girmelidir"
değerlendirmesini yaptı.
İTO Başkanı Yıldınm, fa-
izdeki tırmanışın durdu-
rulmaması halinde 2001
yılı bütçesini realize et-
menin imkânsız hale ge-
leceğini ifade etti.
ASO Başkanı Zafer
Çaglayan da yaşananlann.
istikrar programında kü-
çük de olsa bir çatlak oluş-
turduğunu söyledi.
Çaglayan, hükümet ile
ilgili kuruluşlann yöneti-
cilerini uyarmak istediği-
ni belirterek ekonomik
politikalann piyasalarda-
ki gelişmelerin gerısinde
kalmaması gerektiğini, pı-
yasalann nabzını. birkaç
"vkdansız spekülatör-
den" daha iyi tutmanın
hükümetin görevi olduğu-
nu söyledi. Çaglayan şun-
lan kaydettı:
"Son av larda Balina, Pa-
raşüt Kasırga gibi adlarta
anılan operasvonlar, eko-
nomik suça ekonomik ce-
za konusunu gündeme ge-
tirdi. Burada kavgılanm
var. Ekonomik suç kavra-
mını nasıl tanımlamak ge-
rekir? Ekonomik suç de-
nildiğinde, ne anlıyoruz?
Eğer ekonomik bir çıkar
sağlamak için işlenen suç-
lara ekonomik suç diye-
ceksek yankesiciükİe ban-
ka sovmak arasındaki fark
nedir? Bir bankayi silahla
sovmak va da teknolojik
imkânlan kullanarak SÜV-
mak arasında, ekonomik
çıkar sağlamak açısından
özde bir fark var nudır?"
Tetiğe basddı'
Eski Dış Ticaret Müste-
şan Yavuz Ege de ekono-
mide alınan kararlann ya
da alınmayan kararlann
bu sonuçlan yarattığını
\ urgulayarak "Bu yıl için
görülen iç talepte yüksek
bir arnşb. Büyüme var ve
iç talebe dmanıyor. Bu is-
tikrar programının ru-
huyla çetişen bir şey. İstik-
rar programı var mı, uy-
gulaıuyor mu diye insanın
aklına birtakım sorular
geliyor" dedi. Son günler-
de piyasalarda yaşanan
gelişmelerde "bazı olay-
lann tetiğe basnuş olabüe-
ceğini'', ancak ödemeler
dengesinde cari açıktan
kaynaklanan ciddi bir so-
run olduğunu vurgulayan
Ege, "Bunun arkasında
da ciddi dış ticaret açığı
yaOyor. Sabit kurla birle-
şince bu çok ciddi sonuç-
lar doğurabilir hale geldi"
uyansında bulundu.
Sistemyeniden sorgulandı \ Hükümete tavsiyeler
Ekonomi Servisi - Garanti
Bankası Yönetim Kurulu
üyesi ve eski Merkez
Bankası Başkanı Mahfi
Eğümez, Latin Amerika
ülkelerinde yaşananlan
örnek göstererek "IMF
programı mali sektör söz
konusu olduğunda ciddi
sıkınülara yol açıyor"
değerlendirmesini yaptı.
İMKB Başkanı Osman
Birsen ise piyasalardaki sert
iniş çıkışlann her zaman
görülebilecek geçici bir
dalgalanma olduğunu
söyledi. Türkiye Bankalar
Birliği Yönetim Kurulu
Başkanı Osman Tunaboylu
da kamu dengesinin
kurulması ve enflasyonun
düşürûlmesinin mali
piyasalann büyümesine
olumlu katkılar
sağlayacağını belirterek yeni
dönemde bankacılık
sektöründe istikrann
yakalanmasınm önemine
dikkat çekti. Gazeteci yazar
Dr. Ercan Ktuncu da
piyasalarda yaşananlann
daha kötüsünün olabileceği
uyansında bulunarak,
yüksek enflasyonla yaşayan
bankalann eski
alışkanlıklannı terk edip
yeni alışkanlıklar edinmesi
gerektiğini söyledi.
Ekonomi Servisi - Dünya
Bankası, Hazine Müsteşarlığı
ve Türkiye Bankalar Birliği
tarafından hazırlanan
'lsrikrarlı Büyüme İçin
Yapısal Reformlar' başlıklı
raporda hükümete şu
tavsiyelerde bulunuldu:
- 2000-2003 yıllan arasında
GSMH'nin en az yüzde 3'ü
düzeyinde faiz dışı bütçe
fazlası sağlayarak istikrarlı bir
makro ekonomik ortam
sağlanmalı.
- Kamu kuruluşlan ve
harcamalan kapsamlı olarak
incelenmeli.
- Sosyal güvenlik ve sosyal
yardıma öncelik verilmeli.
- Uluslararası uygulamalar ve
AB normlanna paralel olarak
enerji ve babetleşme
sektörleri serbestleştirihneli.
- Tanmsal reform gündemi
tamamlanarak devletin üretim
ve pazarlamadaki
rolüne son verilmeli, sulama
ve ormancılıktaki
temel yapısal sorunlann
çözülmesi için ek önlemler
alınmalı.
- Mali sektör reformlanna
devam edilmeli.
Bankalann denetimine ilişkin
yeni hukuki çerçeve
güçlendirilmeii, kamu
bankalanndaki reformlar
tamamlanmalı.
Önal'dan Japonlara yatınm çağrısı
TOKYO (AA) - Devlet Bakanı
Recep Önal, ekonomik yönden
2001 yılmın önceliğinin, sürdü-
rülebilir bir dış pozisyonla uyum-
lu büyümenin sağlanması ve enf-
lasyondaki düşüşün devam etti-
rilmesi olduğunu söyledi. Önal,
2001 yılında yapılacak en önem-
li özelleştirmenin, Türk Tele-
kom'un özelleştirilmesi olacağı-
nı belirtti.
Tokyo'da gerçekleştirilen 12.
Türk-Japon Iş Konseyi Ortak
Toplantısı'nın ikinci gününde ko-
nuşan Önal, bugün Türkiye'nin,
65 milyonluk nüfusu, 200 milyar
dolarlık GSMH'si, hızlabüyüyen
ekonomisi ve bölgesindeki konu-
muyla Güneydoğu AvTupa eko-
nomilerinin itici gücünü oluştur-
duğunu kaydetti. Türkiyede kar-
şılıklı yatınm ve ticaretin gelişti-
rilmesinin, hem istikrann korun-
ması hem de ülkelerin ekonomik
potansiyelinin tam anlamıyla de-
ğerlendirilmesi için önemınin
farkında olduğunu ifade eden Ö-
nal, bölge ülkesi komşularla Tür-
kiye arasındaki ekonomik ilişki-
lerin ve ticaretin, her geçen gün
arttığını vurguladı. Türkiye'nin
bölge ülkeleriyle ekonomik iliş-
kileri hakkında da bilgi veren Ö-
nal, son derece büyük potansiye-
le sahip Türk ekonomisinin böl-
genin gücü ve başansında önem-
li rol oynadığını söyledi. Ekono-
mik istikrar programı hakkında
da bilgi veren Önal, şunlan kay-
detti:
"Ekonomik programımızın
amacı enflasvonu düşürmek, ülke
ekonomisinde istikran sağlamak
ve sürdürülebinr büyüme potan-
siyelimizi en v üksek düzeyde ger-
çekleşnrmektir. İçinde bulundu-
ğumuz şu günlerde programın
hemen hemen bir yıh dolmakta-
dır. Programm başlangıcındaki ve
bugünkü tablova bakıldığında,
Türkiye'de son biryüda neler ger-
çekleştiği açıkca görülecektir.
1999 sonu itibanvla vüzde 68.8
'Desteğe devam edeceğiz'
EkonomiServisâ-Dürrya Ban-
kası Başkan Yardımcısı Johan-
nes linn, piyasalarda son gün-
lerde yaşanan kanşıklıklann,
hükümetin yapacağı bir açıkla-
ma ve uluslararası yardımla de-
netim altmda tutulabileceğini
söyledi. Linn, hükümetin eko-
nomik programının uygulanma-
saıda son dönemde önemli aşa-
malar kaydettiğini belirterek
"Türkive'deki ortam ne olursa
olsun desteklemeye devam ede-
ceğiz" açıklamasını yaptı.
Dünya Bankası'nın gelecekS
yıllık dönem için 5 milyar dolar-
lık bir kredi paketi hazırladığını
belirten Linn, bu paketin mali
sektör reform kredisi ile birlik-
te banka yönetim kurulunda yıl-
başına dek ele alınmasının bek-
lendiğini belirtti.
olan TÜFE enflasyonunun, 2000
yılı sonunda yüzde34 olması bek-
lenmektedir. 1999'da yüzde -6.4
olarak gerçekleşen CSMH büyü-
mesinin ise 2000 yıtanda yüzde 6
olacağı tahmin edilmektedir.
Tüm bu göstergeler, programm
amaçlanna ulaşılmasında önem-
li bir yol aldığmı göstermektedir."
Hükümetin yabancı yatınmla-
ra da büyük önem verdiğini kay-
deden Önal, yabancı yatınmcıla-
ra her türlü kolaylığın sağlanaca-
gını bildirdi. Türkiye'nin yatınm
açısından büyük bir avantaj taşı-
dığım anlatan Önal, Japon firma-
lara Türkiye'ye daha fazla yatı-
nm yapmalan çağnsında bulun-
du.
Türkiye'nin özelleştirme prog-
ramı haldanda da bilgi veren O-
nal, 2000-2002 yıllannda 18 mil-
yar dolarlık bir özelleştirmenin
hedeflendiğini bildirdi. Önal, hü-
kümetin amacının ekonomik
programın sonuna gelindiğinde
ülke ekonomisinin Avrupa Birli-
ği standartlanna ulaştınlması ol-
duğunu sözlerine ekledi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
I Baştarafi 1. Sayfada
vizyon ve Ocalan'ın idamı konusundaki görüşle-
rini hiçbir mitolojik soru işaretine yer vermeyen bi-
çimde dile getirdi. Atasagun'a göre, Kürtçe tele-
vizyon gerekli, Apo'yu asmak gereksizdi; Genel-
kurmay ve Dışişleri de böyle düşünüyordu.
Bu görüşlerin yayımlanmasından saatler sonra,
MlT'ten yazılı bir açıklama geldi. Buna göre, Atasa-
gun'un görüşleri sadece kendisini bağlıyordu, Ge-
nelkurmay ve Dışişleri'nin düşüncelerine kanşamaz-
dı.
Anlaşılan o ki, iki kurum da Atasagun'un görüşle-
rine katılsa bile, bunun açıklanma biçimini onayla-
madı.
2- MlT'in kendisini bağlayan görüşleri siyasete de
farklı yansıdı. ANAP ve DSP mest; MHP rest çekti.
Ecevit, "Atasagun benden izin aldı. Söylediklerin-
den haberdardım. Atasagun'un görüşleriniyadırga-
mayalım, yararianahm" dedi.
Bu durumda akla şu geliyor
Ecevit, MHP'nin kafasındaki soru işaretlerini or-
tadan kaldırmak için, devletin çıkariarının neyi ge-
rektirdiğini MlT'e söyletti.
Ancak bu, tutmuşa benzemiyor.
Işin içinde bir MİT yeniği var ama...
3- Atasagun'un görüşlerinin doğruluğu yanlışlığı
ayn konu, ancak ülkenin her kesimce en açık biçim-
de tartışılması gereken konulannın en gizli kurum ta-
rafından gündeme getirilmesi, tam bize göre birdav-
ranış.
4- AB'den gelen haberter hiç de iç açıcı değil. Dı-
şişleri Bakanı Cem de aynı karamsartıkla Avrupa
seferıne çıktı. Cem, karşısına her şeyin çıkacağını
hesaplardı da, sanınz parlamento bınasında göste-
ricilerin çıkacağını hesaplamazdı.
Avrupalılar, "Olur böyle şeyler, nasıl olsa karşı-
mızdaki Türkiye" demiştirt
5- AB, Türkiye için vereceği karan yeni yıla bırak-
maeğiliminde. Dönem başkanı Fransa, sonraki baş-
kan Isveç'e topu atıp "Bak Türkiye, ben senin için
her şeyiyaptım, ama yetiştiremedim" deme hazır-
lığı içinde görünüyor.
Kıbrıs konusunda çektiğimiz restin arkasının na-
sıl gelecegıni öngörmek, şu aşamada güç!
6- Ekonominin içinde bulunduğu durumu tanım-
layabılen yok. Hükümete göre bu işi, faiz düşkünü
rantçı dedıkoducular yapıyor. Onlara en kısa süre-
de haddi bildirilecek. Ancak krizin ayağı öyle görün-
müyor. Hükümet sanki, dipten gelen bir dalganın su
üzerindekı çırpıntılanyla uğraşıyor.
Çoğu Avrupa kökenli yabancı şirketler "vaziyet
kötü" deyip çekti gitti. Merkez Bankası'ndan çıkan
4 milyar dolann büyük bir dilimi bu şirketler aracılı-
ğıyla Türkiye'den gitti.
Çengelli sorular
7- Yazının başında vurguladığımız gibi birbirinden
bağımsız görünen bu gelişmelerin ortak paydası şu:
Türkiye, bağımsız karar veremeyecek bir nokta-
ya itiliyor.
8- Bu görünümün ardından akla gelen soru işa-
retlerini sıralayalım:
- Ülkeleri zayıflatmak için sadece savaş, tank, tü-
fek gerekmiyor. Ekonomi kalelerini düşürmek de he-
defe ulaşmayı sağlayabilir. Türkiye ekonomik açıdan
zayıflatılarak siyasi ödünler vermeye mi zorianıyor?
- Soruyu daha net sormak gerekirse; acaba Tür-
kiye'ye, "Ver Kıbns'/ a/ ekonomik istikran" mı demek
istiyortar?
- IMF'nin kılavuzluğunda ekonomi programı uy-
gulayan ülkeler mutlu sona ulaşamadı. Meksika'ya
ek 40 milyar dolar, Arjantin'e 20 milyar dolar gerek-
ti. Yoksa biz de mi aynı yoldayız? Kılavuzu IMF ola-
nın bumu krizden kurtulmaz, diye bir söz var da bi-
zimkiler farkında değil mi?
- Art arda sürdürülen operasyonlann temiz bir ik-
lim yaratması genel özlem. Ancak, olaylann boyut-
lan ortaya çıktıkça-çıkmadıkça kurumlara yönelik
güven azalıyor. Operasyonlann siyasal boyırtu neza-
man ortaya çıkacak?
Bütün bu karmaşık, iç içe girmiş sorulann-sorun-
lann altından kalkmak için ortak bir dil oluşturması
gereken hükümetin, enerjisini daha çok kendi ortak-
lanna karşı kullandığını görüyoruz...
balbay@cumhuriyet.com.tr
Tanla: Halkın
inancı kayboldu
İstanbul Haber Servisi -
CHP'li politikacı Bülent
Tanla, halkın enflasyonun
düşmeye devam edeceği-
ne olan inancının kaybol-
duğunu ve enflasyonla
mücadelede olumlu geliş-
meler olacağı beklentisin-
den uzaklaşıldığını söyle-
di. Tanla, "TNSPiarAraş-
nrma Kurumu"nun ekim
ayı Trend Poll araştırma-
sını yorumlarken halkın
ekonomik konularda hü-
kümete desteğinin bittiği-
ni ve halkın desteklemedi-
Dinç Bilgin basın dünyasından çekildi
Haber Merkezi - Sabah Grubu'nun
patronu Dinç Bilgin, grupta kendısine
ait tüm hisseleri Çukurova Holdıng
Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet
Emin Karamehmet. Turkcell'in or-
taklanndan Murat Vargı ve daha ön-
ce A grubu hisselerinin yüzde 40'ını
satm alan Park Holding Yönetim Ku-
rulu Başkanı Turgay Ciner ortaklığı-
nasaftı.
Çukurova Holding'in patronu Meh-
met Emin Karamehmet. Vargı ve Cı-
ner ortaklığıyla kurulan "MTM AŞ"
aracılığıyla devralınan şirketin yöne-
tim kurulu başkanlığını Karamehmet
üstlendi. Başkanvekilliğini Turgay Ci-
ner'in yapacağı şirketin yönetim ku-
rulu üyelıklerine ise Murat Vargı, Os-
man Berkmen ve Mehmet Kenan
Tekdal getinldi. Dinç Bilgin'in dev-
rettiği medya kuruluşlan şunlar:
"atv, Sabah, Yeni Asır, Yeni BinyıL,
Takvim, Fotomaç, Bir Numara Yayın-
cılık, Kanal 6, Kiss TV, Atel ve çok sa-
yıda radyo "
Bilgin'in malvarlığına, sahibi oldu-
ğu Etibank'ın yönetimi Tasarruf Mev-
duatı Sigorta Fonu'na devredilmesi-
nin ardından "ihtiyati tedbir" konul-
muştu. Edinilen bilgıye göre, yeni yö-
netimin malvarlığı üzerindeki ihtiya-
ti tedbir karannın kaldınlmasını iste-
yeceği ve Bankacılık Düzenleme ve
Denetleme Kurulu Başkanı Zekeriya
Temizel'e, Bilgin'in 500 milyon dola-
n aşan borcunu ödemeye hazır olduk-
lannı bildirdiği öğrenildi. Bilgin, bu-
gün Sabah grubuna bağlı tüm gazete-
lerde yayımlanacak veda yazısında,
"Medya alarundaki bütün şirketleri-
min, Sabah dahil bütün gazetekrimin,
atv dahil bütün televizyonlanmın ve
Aktüel dahil tüm dergilerimin yöneti-
mini Türkiye'nin en güçlü mali kuru-
luşlannın oluşturduğu bir konsorsiyu-
ma bırakıyorum'" dedi.
Karamehmet'ın patronu olduğu
Çukurova Holding, bankacılık, sigor-
ta, yatınm ve mali hizmetler, sanayı,
inşaat. nakliye. tunzm ve telekomüni-
kasyon sektörlerinde 96 şirketle faalı-
yet gösteriyor. Medya dünyasında
Shovv TV ve Akşam gazetesinin sahı-
bi Karamehmet, şırketlerinin arasına
çok sayıda medya şirketini daha ek-
ledi.
Liderler yine toplandı
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-MHP'li Ulaştırma Bakanı E-
nis Öksüz ile ANAP'lı Devlet Ba-
kanı Yüksel Yakjva ve Özelleştir-
me ldaresi arasında Telekom'un
özelleştirilmesi nedeniyle yaşanan
sorunlar dün gün boyu gerçekleş-
tirilen toplantılarda görüşüldü.
Başbakan Bülent Ecevit ekonomi-
deki son durumu bürokrat ve so-
rumlu bakanlarla ele aldı.
Telekom'un özelleştirilmesi ne-
deniyle yaşanan bunalımın aşıl-
ması için ilk toplantı Ulaştırma
Bakanlığı'nda yapıldı. Burada bir
sonuç alınamaması üzenne Öksüz,
Başbakanlık'a gelerek Devlet Bah-
çeli'ye bilgi verdi. Telekom nede-
niyle Enis Öksüz"e yönelik sert çı-
kışlar yapan Devlet Bakanı Yük-
sel Yalova da makamında Özelleş-
tirme ldaresi Başkanı Uğur Bayar
ile uzun süre görüştü. Bayar. gö-
rüşme çıkışında Telekom'un bu-
gün yapılacak Bakanlar Kuru-
lu'nda ele alınacağını belirterek
"Sorunlan, pürüzleri aşmav a çalı-
şryoruz" dedi. Başbakan Bülent
Ecevit de ekonomi bürokratlanyla
ekonomiyi değerlendirdi.
ği bir istikrar programını
yürütmenin de son derece
zor olduğunu belirtti.
Piar'ın araştırma sonuç-
lannda, enflasyonun düş-
meye devam edeceğine ve
enflasyonla mücadelede
olumlu gelişmeler olaca-
ğına inananlann oranı ge-
çen yıl yüzde 30'u aşarken
bu yılın mayıs ayında yüz-
de 25.2'ye, ekim sonunda
ise yüzde 18.3'e düştüğü
belirtildi. Enflasyonun dü-
şeceğine inanmayanlann
oranının mayıs ayındaki
oranı yüzde 61.3 'ten ekim
ayında yüzde 70.1 'e yük-
seldiği bildirildi.
Sonuçlarda, enflasyo-
nun durumu hakkında fık-
ri olmayanlann yüzde
13.5'ten yüzde 11.6'yain-
mesi ise halkın bu İconu-
dakı ginşimlerinin netlik
kazanması olarak değer-
lendirildi.
Bülent Tanla konuyla il-
gili yorumunda, enflas-
yonda görülen düşüşün
halka yansımadığını ve
günlük yaşamında bu dü-
şüşün sonuçlannı görme-
yen halkın artık hüküme-
te kredi açmadığını belirt-
ti.