22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
14KASIM2000SALJ CUMHURİYET SAYFA JvLJJLl LJ.K. kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Geçen yıl yaşamını yitiren Erol Akyavaş'ın retrospektif sergisi îstanbul ve Ankara'da açıldı Göniıuııeyeııîıı ardındakiııi aradı ESRA ALtÇAVUŞOĞLU "Gerçeğin gerçeği nedir? sorusuyla başlıyor iş. Cevabı kesinlikle 'mimesis' değil. Yaratmadi- ye bir derdimyok. Estağfurullah. O, Allah 'a ait- tir. Sadece belh bir şeyiyakalayabilme heyeca- nı, o kadar. Sanatçı sadecegüzelliği keşfeder. Gû- zellik de sürekli değişme halindedir. Dolayısıy- la gerçekgüzellik, güzelliğin değişmeyen özün- dedir. Buna erişmek de ancak soyutlama' ile mümkündür. Güzelliğegelince, tekteknesneler- de ne güzellik ne çirkinlik objektifbir değerdir." Rüzgâr kanatlı atlılar gjbi geçti hayaü, öpkı atöl- yesinin duvanna yazdığı gibi... Ama arkasında bıraknklan 'ölümsüzlüğünün' birer sımgesi. 1999 yılmdayaşamını yitiren ErolAkyavaş'ıngenişkap- samlı retrospektifi. Beral Madra ve HaklunDos- toğhı'nun küratörlüğünde Istanbul ve Ankara'da izleyicilere sunuluyor. 30 Kasım'a dek Dolma- bahçe Kültür Merkezi'nde, sanatçının 300 yağ- bboya tablosu yer alırken, 7 Ocak tarihine dek BflgJAtölyelll'de afışleri, fotoğraflan, Bosnatş- leri ve desenleri sergilenecek. 17 Kasım-20 Ocak tarihlerinde ise Galeri Nev Ankara'da Miraçna- me Serisi sunulacak izleyicilere. Dolmabahçe Kûltür Merkezi'ne girer girmez, Akyavaş'ın yapıtlanna ulaşmadan, Ethem Özgü- ven tarafından hazırlanan 1.5 dakikalık bır vıdeo çalışması sunuluyor bizlere. Bu çalışma, Erol Akyavaş'ın yapıtlanna giriş niteliğinde, bir ön- söz olarak nitelendirilebilir. Ve sonra, sanatçının 67 yıllık yaşanunın sanat alanındaki izdüşümü- nûn tanıklanyla bir bir karşılaşmaya başhyorsu- nuz. Ülkemizde bu derece kapsainlı bir retros- pektifle karşılaşmak gerçekten sevindirici. Erol Akyavaş'ın sanat yaşamının tüm evrelerini 11 bö- lûme ayırmış bu sergi, birkaç örnekle geçiştiri- lerek değil, ûzerinde derinlemesine düşünme- mizi kolaylaştıracak kadar çok örnekle çıkıyor karşımıza. Batı sanatının sanatsal gelişimini özümseyerek, bu geleneklere kendi kûltür mira- sını hiç çekınmeden katan, kendine özgü bir sen- tez yaratan Erol Akyavaş'ın sanatının hiç kuşku- suz hem çok bizim hem de çok evrensel görün- mesi, bu sentezin güçlülüğünden kaynaklanıyor. msaplaşması hiç bttmedi Fernard Leger ve Andre Lbote atöryelerinde çalışan sanatçının ilk dönemlerinden itibaren ya- pıtlanndaki gerçeküstücü öğeler, daha sonra ya- pacağı çalışmalara da kaynaklık etti. O, bilinçal- tımızın dennliklenne ınmekten kaçınmayarak, ir- kiltici olmaktan çok şiirsel düzlemde Oretti ya- >atı sanatının sanatsal gelişimini özümseyerek, bu geleneklere kendi kültür mirasını hiç çekinmeden katan, kendisine özgü bir sentez yaratan Erol Akyavaş'ın retrospektifi, 11 bölümle sunuluyor. Sanatçının yapıtlan, hem Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde hem de Istanbul Bilgi Üniversitesi Atölye 111 'de sergileniyor. Ankara Galeri Nev'de ise 'Miraçname Serisi' yer alıyor. ErolAkyavaş'ın en önemli evresine ait, ilkkez 2. Uluslararası Istanbul Bienali'nde Aya Irini'de sergüenen Fihi Ma Fih (Içindeki tçindedir) adh yapıb. pıtlannı. 1970'liyıllannsonlanndagerçekleştir- diği Icoo dizisi ve Kafa'lannda özellikle erotık öğeleri ön plana çıkaran sanatçının çalışmalan- nm, Max Ernst'in ve Giorgio de Chirico'nun re- simlenndeki metafizik düşünceye paralel bir yol izlediği söylenebilir. Türkiye modernizmi ve post modernizmi açısından kuşaklara kaynaklık edi- yor ve edecek olması aslında onun çok katman- lılığından geçiyor. Hesaplaşması hiç bitmeyen. başladığı yere tekrar tekrar geri dönen, 'kapdar- dan' gınp, 'kapüardan' çıkan, boyun eğmez özel- liği, sanatının özgünlüğünûn en önemli noktala- nndan bıri. Ilk akademik eğirimini Türkiye'de alan Akya- vaş, daha sonra Afro BasaldeUa'yla çalıştığı ttal- ya'da boyayı duyusal bır ustalıkla kullanmayı öğ- renerek, 'CerdeetCarre' gnıbu ile işbirliği yap- tığı Paris'te akılcı bir düzen ve soyut yapı duy- gusu geliştirdi. Amerika'ya yerleşip çalışüğı yıl- larda ise soyut ekspresyonizm yolu ile gerçeküs- tücülügün kalıcı bazı yanlannı yakaladı. Henüz 28 yaşında iken, New York Modera Sa- natlar Müzesı tarafindan yapıtı satın alınan Ak- yavaş, alçakgönüllülükle söyle açıklıyordu şaş- kınlığmı: "Ben hâlâ bflemem bunun nasıl oÛn- ğunu. Boşluktan faydalandık herfaalde. Daha iyi faydalananlar da oklu. 30 yıldır Amerika'dayım; nasıu, nedeni hala çözebümiş değflun." Içindeki İçlndedlr' îç mekân sorgulamalanndan Fermanlar'a, Kim- ya-ı Saadet serisine, Labirent projesine, Hallac'ı Mansur'a dek uzanan yolda, Erol Akyavaş'ın re- simleri düşündürmenin yanı sıra kendi 'labiren- tinin' sırlannı açıyor bize. 90'lann başmda Le- ningrad Hermitage'da ilk kez sergilenen 'Iko- noklastlar için tkonlar' Akyavaş'ın en önemli evresınin ürünleri olarak çıkıyordu karşımıza. Nümizmatiğe olan ilgisiyle yoğrulup, toprak al- tından çıkma sikkelerdeki 'yüz' şekilleri, sanat- çının bu serisi için ilham kaynağı oldu. Akyava- şın bu serisinde, iktidannı ve gücünü sembolize etmek için yüzünü sikkeye aksettiren 'güçhlkrin' B 1 ... • I - * "•. Jlfc y £jİOn! 9 • <«S5?&!»Şy' '• j H • ,'"***- •••,"• 9 ' . ^^f^K. • • 11 - •, V%H'^?İ •; : ^^B v *•(.j ^ * * . * jE^B % .* 9 - - , . U • ; HaDac'ıMansurserisinden bir yapıt. SERGÎ VE KtTABIN HAZIRLANMASI • Sergi, 1998 yüının Kasım ayında, yanı Erol Akyavaş'ın ölümünden önce Bilgi Üniversitesi'nin Mütevelli Heyetı Başkanı Oğuz Özerden'ın Hakhın Dostoğhı'na teklifi ile gündeme geldi. Böylece sergi, 24 aylık bir çalışmanın ürünü olarak iki yıl sonra izleyicilere sunuluyor. • Bir yandan sergiye eşhk edecek kitap için metin oluşturulurken diğer taraftan da daha önce Akyavaş hakkında yayımlanmış metin ve söyleşilere ulaşılıp sanatçının koleksivonlara fbgilmış yapıtlan toparlandı. • Sanatçının eksiksiz biyografısini oluşturabihnek için oldukça kapsamh bir arşiv çahşması gerçekleştirildi. • Erol Akyavaş ve Galeri Nev'in arşivinde yer alan yapıt dialanna ek olarak bılınen tüm yapıtlanna ulaşılarak eksik dıalar tamamlandı. Böylece sanatçının 700'ü aşkın yapıtı beigelenmiş oldu. Ulaşılan tüm yapıtlara kitapta yer verildi. • Sanatçının yapıtlan çeşitli temalar ve diziler altında gruplara aynldı ve sonra bu gruplan en iyi temsıl eden 300'ü aşkın yapıt tespit edildi. • Tespit edilen yapülann sahipleri arandı ve bulundu. • Sereilenmesı icin vamt sahipleri ile görüşülüp izinler almdı ve sonuçta 300'e yakın yapıt koleksiyonerlerden ve Akyavaş ailesinden toplanarak bir araya genrildi. • Sergilenen yapıtlar, ÎKİ YIL SÜRDÜ sanatçının yapıtlan belli bir okumayla ızlenebihnesi için 11 farklı tema altında bir araya getınldı. Bu 11 bölümün her birinın başında temalar ve yapıtlarla ilgili açıklayıcı metinler ohışturuldu. • Erol Akyavaş'm bu yapıtlan ilk kez bu kadar kapsamlı bir biçimde yan yana gelıyor. • Sanatçının bir kent merkezi için hazırladığı, ancak gerçckleşriremediği labirent projesinin maketi hazırlanarak ilk kez izleyicilere sunuldu. • Dolmabahçe Kültür Merkezi ndeki serri" Kan.l ı l v l l L V & M ltuVM^4l kJVKfcl^ ^^İVVK^V^ Doğa-Gövde, îç Mekânlar, Kalefer-Kentler-KalekentJer, Kafa, EL Bnyö-Nazar, Labirent, Yazı, Büyük Aniatiar, Kapmm Ötesi başhklı bölümlerden oluşuyor. uzcı ınden söyledi söyleyecekleriru. Sanatçı, sik- kelerin üzerine kaplanmış suratlann, dönemin ikonlan olduğundan yola çıkarak kendi 'ikonu- nu' ve ikonaklastnı yaratıyordu bir bakıma. Ya- ni yüzyıllardır süren 'ikon' geleneğine kendince başkaldınyordu. 2. Uluslararası Istanbul Bıena- li için gerçekleştirdiği yapıtlar ise ikonlann tam tersini.. ikonasızlığm kalıcılığım simgeliyordu. Akyavaş'ın Aya Irini için tasarladığı yapıt, üç par- çadan meydana geliyordu ve bu kez inancı irde- liyordu. Her parça, küp biçimli demir bir kaide ve bunun üstüne yerleştirihniş, altın varak sim- ge ve soyut motiflerle bezenmiş pleksiglas dör- dül levhadan oluşuyordu. Levhalar kaidenin için- den gelen bir ışıkla aydınlatılıyor ve her iki yü- zü de aynı anda görülebiliyordu. Erol Akyavaş burada kendisini kendini aydrn- latan dini inançlan yorumlamaya çalışmış ve bu yapıta FihiMa Fih (Içindeki Içindedir) adını ver- mişti. Onu çok etkileyen, tarihi boyunca hiç ca- miye çevrihnemiş olan Aya Irini'nin hikâyesiy- di, aslında Islam hoşgörüsü. Erol Akyavaş'ın ta- savvufla yakınlaşmasımn yurtdışmda gerçekleş- miş olması da bir diğer aynntı. Onun sanatını; 'ls- lami simgeleri kullanan, tasavvuila ilgilenen sa- natçı' nıtelemesi gıbı sığ bir tanımlama ile ke- sip atanlara, cevabı onun sözleri ile vermek da- ha doğru olacak sanınz: "Tasavvuf, yaranlan ile yaratan arasmdabir yoL Bu yolun yolcusu, bu iki- si arasında kendini anlatmaya ancak tasav\ ufla, tasavvufidavramşla cüretedebflir. Sanat da bu te- şebbüsön bir yan ürünü." Onu, sözün şekle dönüşümünü simgeleyen ya- zı da çok etkilemiş ve çalışmalannda yazıyı sık- ça kullanmıştı. Onu, harfm grafiği kadar simge- sel değeri ve bu değerlerin değersizliği de ilgi- lendinyordu. "Grafikkonusupekaynbirşeyde- ğfl, resimden. Şeyh Hamdullah'ın bir yazısında- ki güzettflder sırf hat değil, sa>fanuı grafik düze- nindedirde. Yaptığını işlerde isteristemezaynışey oiuyor. Özellikle hat kullandığmı işleregrafik dü- zeni ihmal etmekimkansız. Ben grafiği muhteva- dan ayırmam, ayıramam!" Erol Akyavaş sadece ressarn olarak değil, ba- şanlı bir mimar, fotoğrafçı olarak da admdan sıkça söz ettirdi. Çalışmalan Paris'ten New York'a, St. Petersburg'dan Bremen'e, Stuttgart'tan Lond- ra'ya kadar dünyanm önde gelen galeri ve mü- zelerinde yer aldı. Dohnabahçe Kültür Merkezi ve Bilgi Atölye 111 'de sunulan yapıtlar, Erol Ak- yavaş'ın sanatını anlamak için iyi bir fırsat... •:•' Y A Y I N E V L E R İ N D E N Y E N Î K İ T A P L A R ( 1 0 ) Stephen King'den roman ve oyun İNKILAP YAYINLARI Osman Aysu'nun best-seller romanı 'Londra Moskova Hattı', Sohnaz Kamuran'ın 'Kiraze', Çetin Ahan'm 'Kopuk Kopuk' adlı deneme kita- bı, AhmetOktay'ın deneme kitaplan 'Siyasal Is- lama Itirazlar' ve 'Post Modern Tahayyüle Itiraz- lar', Küçük tskender'ın romanı 'Zatülcenp', öz- gürmetinleri '666', 'PopH'art',TeomanErgül'ün tarihiromanı'Nurbanu', TankDursunK.'nın 'Ki- taplara Giden" adlı deneme kitaplan ve Hikmet Temel Akarsu'nun 'Aleladeük Çağı' yayınevinin Türk yazarlar arasından çıkan en yeni yaymlar. Stephen King'in 'Tom Gordan'a Âşık Olan Kız' ve tiyatro oyunu 'Yüzyılın Fırtınası' adlı kitapla- n yayımlanacak. Christian Jacq'ın 'NiPdeki Baraj'; Mkhel Pey- ramaure'un 'Kleopatra', Cofin Fakoner'in 'Az- tekler' ve Jean Claude Perries'in 'Sezarlann So- nuncusu' kitaplan ise tarihi romanlardan yeni se- zonda çıkacak yapıtlar arasında yer alıyor. Sağlık serisinde yayımlanacak kitaplar ise Dr. JamesEBakh'ın' 10 Doğal Tedavi Yöntemi', Dr. IsadoreRosenfekl'irı 'Şimdi DahaGeç Yaşlan', Dr. Göberen Ünsün'ün 'Zayıflamak Isteyenler îçin Ye- mek Kitabı' ve Dr. Martha Heniman Piepir ile Dr. VVOKanı Pieperın 'Akılh Sevgi'. Yayınevinin best-seller dizisinden ise MaryHig- gfas Clark'ın 'Gece Boyunca' ve 'Sessiz Gece'; Btrbara Taylor Bradford'un 'Yannlara Doğru'; ScottTuravr'un 'Babalann Yasalan'; CatherineO- «İer'ın 'Uçurum'; JackHiggins'in 'Hesaplaşma Omü'; JonathanKeflerman'ın 'Bılry Straıght'; Ma- ritPuzo'nun 'Omerta- Suskunluk Yasası'; James Patterson'nın 'Jack ve Jill'; Dean R- Koontz'un 'False Memory'; Michael Crichton'ın 'Zaman Tüneli'; CatherineCoutter'ın 'Hedef ve SteueTha- yer'ın 'Sessiz Kar' kitaplan yer alıyor. Yeni romanlar ise ThomasHarris'in 'Hannibal'; Jonathan Harr'ın 'Dava' adlı yapıtlan. Aynca, Prof.Dr. Betûl Çotuksöken'm 'Felsefi Söylem' adrnı taşıyan feîsefe kitabı ve çağdaş dünya edebiyatından Francisco Rebolledo'nun 'Rasero' isimli yapıtı da yayımlanacak. ALTIN KİTAPLAR Dr. Mfifid Ekdal'ın 'Prenses Ela' adh anı-ro- manı, Ingiliz bir leydi ile bir Türk subayının kızı olan Prenses Ela'nm Emirgan Pembe Köşk'ün ta- van arasında bulunan 18 hatıra defterinden der- lendi. Margaret L. Law 'Nakşıdil Sultan' (Ai- mee) adlı tarihi romanına kendi yorumunu da ka- tıyor. (Çevıren: Bülent Bekdik) PaunneGedge'ın 'Düşler Evi' adlı tarihi romanı basit bir köy ebe- siyken güçlü firavunun en sevgili gözdesi olan Thu'nun yaşam öyküsünü anlatıyor. (Çeviren: Fa- toşDOber) Roland Possin 'Vücudun Sesi'nde sağlıklı ya- şamm ve beslenmenin sırlannı anlatıyor. (Çevi- ren: Ela Yüdınm) Stephen Kingin son romanı 'Kupa Kızı', bir- bınne bağlı öykülerden oluşuyor ve 1960-1999 yıl- lan arasını kapsıyor. Her öykünün temelinde 60'h yıllann ve Vietnam Savaşı'nın derin izleri yatıyor. (Çevirmen: Meral Gaspırah) CBvçCussler'ın 'Atlantis Bulundu' adlı kitabtnda, dünyanın felaket günü ve bunu engellemek iste- yen bir insanın çabalan anlatılıyor. (Çeviren: Azi- ze Bergin) Kenn Harper 'Minık' adlı anı-araştır- ma kitabında Amenkan toplumunun yabancılara karşı ırkçı yaklaşımlannı konu alıyor. (Çeviren: Meral Gaspırah) V.C. Andrem'ın gerilim romanı 'Olivia', Nei- sonDemiDe'in macera romanı 'Altın Sahili', Wffl- bur Smith'in usta denizci Sir Henry Courtney'in son sefennı anlattığı maceraromanı'Muson Yağ- murlan', Marianne Fredriksson'ın 2. Dünya Sa- vaşı'nın eşiğinde gelişen bir aşk öyküsünü konu edindiği 'Simon ve Meşe Ağaçlan' ve Ipek On- gun'un 'Adım Adım Hayata', Gönûl Ozgül'ün 'Lise Defterine Veda' yeni yayınlar arasında bu- lunuyor. TÜYAP19. btanbul Kitap Fuan afişine uluslararası ödul I Kültür Servisi - Güney Kore'nin başkenti Seul'de düzenlenen "Asya Grafik Afiş Trienali"nde Sadık Karamustafa tarafindan hazırlanan TÜYAP 19. Istanbul Kitap Fuan afişi 'Özel Ödül'e değer görüldü. Fuann teması olan 'küreselleşme' kavramının vurgulandığı afiş, büyük ödülden sonra gelen 5 özel ödülden birini kazandı. Asya ülkeleri tasanmcılan arasmda işbirliğini geliştirmek ve bir iletişim aracı olarak afışin öneminin altını çizmek amacmı taşıyan trienale Hong Kong, Tayland, Çin, Tayvan, Kore, Türkiye, Vîetnam, Laos, Iran, Malezya ve Japonya'dan tasanmcılar katıldı 4. Asya Grafik Trienali'nde büyük ödülü ise Japonya ve Kore'den iki afiş paylaştı. Ppens Chartes'a pembe diziden pol teklîfi • Kültür Servisi - Ingiltere Prensı Charles'a ülkenin en popüler pembe dizisinde oynaması teklif edildi. Aralıkta 40'ıncı yılını kutlayacak olan 'Coronation Street' adlı pembe dizinin yapımcılan, kutlamadan bir gün önce seti ziyaret edecek olan Prens Charles'ı dizinin çekildiği ve kendi adının verildıği caddede dolaşırken kameraya almak ıstediklerini ve Charles'ın bu teklife sıcak baknğmı açıkladılar. 'Küttür frenr İstanbul'a döndü • ISTANBUL (AA) - Balkan ülkeleri arasuıda dostluk ve banş ortamının gelişmesine katkı sağlamak amacıyla Bulgaristan, Yunanistan ve Makedonya'daki bazı şehirleri ziyaret eden 'Kültür Treni'Istanbul'a döndü. TBMM Türkiye- Yunanistan Dostluk Grubu Başkanı Turhan Tayan, 'Kültür Treni'nin ziyaret edilen ülkeler ile Türkiye arasında bir dostluk köprüsünün kurulmasma katkı sağladığmı söyledi. TBMM Türkiye-Makedonya Dostluk Gnıbu Başkanı Kemal Vatan da 'Kültür Treni'nin üstlendiği misyonu başanyla tamamladığını bildirdi. Şef Ricardo Muti Bı menistan'a gidecek • YEREVAN(AFP)U Scala Operası'nın ünlü şefı Ricardo Muti, gelecek yıl Ermenistan'ın Katolikliği kabul edişinin yıldönümü kutlamalanna İcatılacağını açıkladı. 23 Haziran 2001 tarihinde Ermenistan'ın başkenti Yerevan'da başlayacak olan festivale, Muti'nin beraberinde La Scala'nın solistlen ve senfoni orkestrası da katılacak. Ermenistan'ın ruhani lideri Karekin, geçen yıl Vatıkan'a yaptığı ziyarette Papa 2. Jean Paul'ü de kutlamalara davet etmişti. Anna Seghersin kitatnr öldükten sonra yayımlandı • BERLLN (AFP) - Berlinli bır yayımcı, bugün yaşasaydı 100 yaşında olan, Ahnan yazar Anna Seghers'in birromanınıyayımladı. tki Dünya Savaşı arasmda yazılmış olan 89 sayfalık roman, 'Jans muss sterben'de (Jans must die) oğullan Jan'ın ölümünü çaresizce izleyen, Martin-Marie Jensen adlı, işçi sınıfından bir çiftin hikâyesi anlatılıyor. Dosya, yazann oğlu, Piene Radvanyi tarafindan bulundu. Piene Radvanyi, annesinin kimı zaman zor ve acı günlerini içeren bu bilgileri açıklamaktan uzun süre çekindiğini, fakat annesinin 100. yaşgününün yaklaştığı bugünlerde bunu daha fazla ertelemenin anlamsız olduğuna karar verdiğini söyledi. Seghers genelde, iki dünya savaşı esnasında, Nazi Almanyasf nda zulüm gören Museviler ve diğer gruplar hakkında yazdığı, 'The Seventh Cross' ve 'Transit' adlı iki kitabıyla tanınıyor. Bir toplama kampından kaçan ve Gestapo tarafindan aranan yedi Almanın hikâyesi olan 'The Seventh Cross' Spencer Tracy'nin başrolünü üstlendiği bir Hollyvvood fihni olarak çekildi. Hitler 1933'te iyıce güçlendiğinde, Seghers'in yazılan yasaklandı ve Seghers hemen tutuklandı. • ALKAZAR SİNEMASI-A SALONU'nda saat 14.00-19.00'da 'Kaplan Kafası' ve saat 16.30-21. 30'da 'Fdke» Feüce_.' adlı fıbnler izlenebilir. (295 24 66-67) • ALKAZAR StSEMASI-AVRUPA SALONU'nda saat 14.00'te 'Ağrt', saat 16.30'da 'Hayaünun Son Yürydı' ve 'Sinemayı Seviy»ruın', Saat 19.00'da 'Sis' ve saat 21.30'da 'Ateşfc ve Kıbçla' adlı fıhnler gösterilecek. (293 24 66-67) • LEVENT KÜLTÜR MERKEZt-SİNEMA TÜRSAK'ta saat 14.00'te 'Uluminata', saat 16.30'da 'Merhamet Yülan', saat 19.00'da 'Babaouo' ve saat 21 30'da 'Beşinci Mühür' adh fılmler yer alıyor. (325 72 88) • ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZİ nde saat 19.00'da '40 Metrekare Ahnanya' adlı fılm izlenebilir. (251 56 00) M FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 17.00'de 'Kayıp Cennet ve Vaat Edflmiş Topraklar Arasında' ve saat 19.00'da da 'Zamanın Durduğu Yer: Kayaköyü', 'Kapıkule, Haziran 1989', Mavi Hüzün' izlenebilir. (244 44 95) • GOETHE-INSnTUT tSTANBUL-ALMAN KÜLTÜR MERKEZtnde saat 15.00'te 'Büyükada'da Sürgün', saat 17.00'de 'Cebimde Çok Küçük ElmaVar', saat 18.30'da ise 'Hayn-! 1933-1945' ve 'Münih Direnişinin Tanüdan' adlı fılmler yer alıyor (249 20 09) M ISTANBUL BtLGİ UNtVERSİTESİ'nde saat 20.00'de Christa Klages'ın 'Uyanış'ı gösterilecek. (216 22 22)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear