Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
10 KASIM 2000 CUMA • • • • CUMHURİYET SAYFA
HABERLEREV DEVAMI 19
T U R K I Y E
Istanbul PB 22 Sinop
Edime
PB 22 Adana
PB 23 Samsun A 24 Mersin
Kocaelı PB 26 Trabzon
Çanakkale PB 23 Giresun
Izmır  26 Ankara
B 19 Diyarbakır B 20
A 21 Şanhurfa B 22
B 20 Mardin B 18
Manisa A 25 Eskışehır B 20 Siirt B 18
Aydın A 27 Konya B 18 Hakkâri
Denızlı A 26 Sıvas
B 12
B 17 Van B 11
Zonguldak PB 24 Antalya A 25 Kars B 11
Yurdun kuzeybatı
kesimleri parçalı
bulutlu, iç kesımler
yer yer sisli, diğer
yerier a bulutlu ve
açık geçecek. Ha-
va sıcaklığında
önemli bir değişiklik
olmayacak. Rüzgâr
değişik yönlerden
hafif olarak esecek.
Oslo
Helsinki
Stockholm
Londra
Amsterdam
Brüksel
Paris
Bonn
Y
Y
Y
PB
Y
Y
P
PB
Jt
8
8
10
10
10
9
10
7
Berlin PB 11 Moskova
Budapeşte PB 9 Aşkabat Y 9
Madrid B 12 Astana B -4
Viyana PB 10 Taşkent B 8
Belgrad B 18 Bakû PB 10
Sofya
Roma
B 22 Bişkek
B 19 Tıflis
B
PB 6
Atina A 24 Kahire A 25
Münih PB 10 Zürih PB 10 Şam A 20
f*^ Panyalı bulutlu Bulutlu kÇokbuiutlu « • I Yağmurtu , Gok gürüttıiü
GUNCELcÜNEYT ARCAYÜREK
• Baştarafi 1. Sayfada
hareket etmezdi.
Geçen yıllarda devletin başı eski cumhurbaşkanı,
devleti ilgilendiren hemen her konuda, sorunda ön-
celik alır, icat ettiği bir gezide basına aktardığı gö-
rüşlerte Türkiye'ye yön verirdi.
Bu nedenle; günümüzdeki gelişmeleri, eski Cum-
hurbaşkanı Demirel'ın bir yıl önce devlet adınasap-
tadığı kuralla değeriendirmek gerekiyor.
Demirel; idamın kaldınlmasını isteyen ve dolayı-
sıyla Öcalan'ın asılmasına karşı çıkan Avaıpa Biüi-
ği'ne, sert tepki gösteren içimizdeki siyasal ve top-
lumsal hareketleri tersledi.
Dedi ki: "Avrupa Birliği'ne üye olmak istiyorsak,
Avnıpa Bihiği'nin kurallanna uymak zorundayız.
Hem AB'ye üye olacağız, hem de uyguladığı ve
saptadığı kurallan yerine getirmeyeceğiz. Bu, ol-
maz."
Bu mantık, devletyönetiminde "itibargördü"'. De-
mirel kuralı benimsendi.
Tartışmalar "ya ABya idam'a dönüştü.
Tam üyelik uğruna ne olursa verecektik!
Sonunda; Avrupa Birliği, "Buyurunuz, işte bizim
kurallanmız, gerekenleri yapınız" diyen ortaklık bel-
gesini önümüze uzatıverdi.
Üstelik Türkiye; Katılım Ortakiığı Belgesi açıklan-
madan önce aldığı duyumlara güvenerek hayli sa-
bırsız davrandı.
Medya kuruluşlan Ankara'ya iletilen belge metnin-
dedeğişiklikolasılığını işlerken: BaşbakanımızEce-
vit, sabah saat 10.00'da DSP grubunda katılım bel-
gesinin kabul edilebilir içerikte olduğunu duyumsa-
tan bir konuşmayaptı. Üstelik "metinde dayatma ol-
madığım" söyledi.
Başbakan'ın belgenin resmen açıklanmasını bek-
lemeden yaptığı bu konuşmadan sonrâ aynı gün
saat 17.00'de Brüksel'den gelen haber, Kıbns so-
rununu bir yılda çözüme bağlamayı öngören deği-
şikliği ilan ediverdi.
Buyurunuz, bulabilirseniz çözüme!
Ortaklık belgesinin açıklanmasından sonra Avru-
pa Parlamentosu'nda bir konuşma yapan AB'nin
genişlemeden sorumlu üyesi Günther Verheugen,
hükümetimızin anlamazlıktan geldiği kimi duyarlı kc-
nularda belgenin gerçek ıçeriğini basına açıkladı.
Dışışleri Bakanı Cem, bir süre büyük başanymış
gibi ortaklık metninde "azınlık" sözcüğünü AB'nin
kullanmayacağını söyledi durdu.
Belgede azınlık sözcüğü kullanılmadı, ama kısa
vadede gerçekleştirmemiz istenilen "hedeflerde";
tüm vatandaşlar namı altında, Kürtlerin anadillerin-
de TV ve radyo yayını yapmalan, bölgesel farklılık-
lar giderilerek -her zaman söyledikleri Kürtlerin yok-
sun olduğu- "ekonomik, sosyal ve kültûrel imkân-
lann genişletilmesi" istenildi.
Ankaramız "azınlık"Xar\ söz edilmeyişine sevine-
dursun, Verheugen; Kürt sözcüğünü kullandı ve...
...Belgenin "etnik 'azınlıklara' kültûrel haklartanın-
masını" içerdiğinin altını çizdi.
Açıkçası; AB'de doğrudan sorumlu kişilerin katı-
lım belgesinı böyle okuduğu, asıl gerçeğin belgede
değil, Verheugen'in sözlerinde yattığı ortaya çıktı.
Türkiye'yi bölünmeye götürmesi olası uzun süre-
dir çizilen yolda Avrupa, adım adım ilertiyor.
Kopenhag ölçütlerini dilinden düşürmeyen hükü-
metimize, AB ilerleme raporu yanıt veriyor: "Türki-
ye Kopenhag Ölçütleri'nin gerisinde!*
Buyurunuz efendim:
AB'ye üye olabilmek için AB koşullanna uymayı
zorunlu gören devlet mantığını gerçekleştiriniz:
50 yıllık Kıbns sorununu bir yılda çözünüz!
Ya Avrupa, ya?.. Söyletmeyin insanı!
500 milyar
çeyrek bilete
A N K A R A (AA) -Mılh Pıyan-
go Idaresı'nın 9 Kasım 2000
çekılişınde ıkramıye ısabet e-
den bılet numaralan şöyle:
500 milyar llra:
302353 (Ankara,
Mersin, Nığde)
10 mllyar llra: o:
1 mllyar llra:
252000
500 mllyon llra:
056397
198537
314031
597194
075738
198685
384120
250 mllyon llra:
000751
118443
221379
307718
424104
506613
001423
148339
229012
327230
437082
510363
542458 564720
100 mllyon llra:
002417
025696
070706
091896
116259
138989
179561
192804
211703
227811
257833
265036
310597
328993
351292
387024
414173
431406
457214
474540
488974
518961
538120
548164
591601
021612
036854
079675
101087
122394
159724
182230
196904
215247
235151
261557
273252
314021
343779
361238
390380
427837
449116
467771
486203
507217
521155
541357
572167
593835
50 mllyon llra:
013028
019049
024978
031264
043163
064428
015222
022100
027990
035538
062320
067062
Ankara,
İU00
166552
159663
204353
512051
029055
199179
252467
417053
470398
533864
022453
047043
091378
108688
131107
171801
184410
202429
224324
240813
262611
296028
318041
349167
371361
403433
429767
455197
473012
487095
515052
528915
544436
573728
595035
016714
022603
030456
039158
063^68
071695
082694
093819
117073
122309
126663
134033
152516
157476
179814
200817
213597
238369
246142
248950
254437
263620
276223
284224
297293
302446
307246
312393
325506
335634
349426
354120
367306
387615
398914
417843
429532
443110
474001
490726
496514
509108
545098
552381
563789
568245
569663
577647
583239
587346
086239
106342
117878
124443
129547
140992
154264
160850
184162
203724
221979
241428
246364
250907
255201
266888
279340
291624
300833
304356
307532
312791
330166
342345
349843
362816
382243
389465
400782
417918
435516
453257
484266
492320
497169
523350
546856
555168
566029
568754
569928
580370
584920
088106
107206
118197
124598
132048
144709
157483
176624
185163
205250
231823
245915
247209
251885
258566
266898
281671
297115
302039
306053
307717
324895
332301
344587
350354
366406
384416
389995
400737
420671
441299
471963
486705
495115
503085
541149
551762
555359
567925
569685
574267
581440
585884
594261 597908
30 mllyon llra:
11171
49534
14733 24519 38236
58160 71339 74721
91238 99049
20 mllyon llra:
0626 1515 8405 8680 9082
9599
10 mllyon llra:
153 342 759 865
6 mllyon llra:
05 37 i51 85
Amortl: 3 ve 9
'Laik devleti yaşatahm'ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Cumhurbaşkanı
AhmetNecdetSezer, "Yû-
ce önderin erek olarak ön-
gördûğû çağdaş uygarhk
düzeyine erişebilmek için
hukukdevleti, insan hakla-
n ve demokratikleşme ko-
nulanndaki eksiklikleri-
mizi hızla gidermemiz ge-
nekroektedir" dedi.
Sezer, 10 Kasun nede-
niyle yayımladığı mesaja
"Cumhuriyetinkurucusu,
büyük komutan, eşsiz dev-
let adamı Atatürk'ü, ara-
mi7rlan aynhşınm 62.yitan-
da, ulusça, saygı, sevgi ve
şükranla anıyonız" diye
başladı. Sezer, insanlığın
tarih boyunca yetiştirdiği
en büyük liderlerden biri
olan Atatürk'ün bılgısı,
sevgisi, hoşgörüsü, banş-
çıhğı ve demokrat kışilıği
ıle örnek alındığına dikkat
çekti. Sezer, "Atatürk'ün
en büyük zaferi yenilmiş
bir imparatorluktan çağ-
daş bir devlet yaratmas-
dır. Içinde yaşadığı toplu-
mun yapısını çok iyi bflen
Atatürk, bilimsel değerten-
dinneler ışığuda Türk
ulusuna en uygun yönetim
biçiminin Cumburiyet ol-
duğunu anlamış ve bu yö-
netim biçimini yeğiemiştir.
Cumhuriyetin ilanı, Türk
toplumu için tarihin en bü-
yük dönâşümlerinden bi-
rknr" dedi.
TBMM Başkam Ömer
gi, Atatürk'ün kurup ilk
başkanlığını yaptığı; ordu
kuran, savaş yönetip zafer-
ler kazanan, devlet kuran
Meclis'in bugün de aynı
şevk, heyecan ve kararlı-
lık içinde olduğunu kay-
dettı. tzgi, onun ilke ve
devrimlerinin sonsuza ka-
dar yaşayacağını kaydetti.
Başbakan BükntEcevit,
"Atatürk anlaşıkhkca ve
bihnçJerde kökleştikçe o-
nun temeUerini atnğv laik,
dcmokratikTürkiye Cum-
huriveti daha da güçknt-
yor. Olümünün üzerinden
geçen her yıl ulusumuzu
Atatürk'e daha çok kavuş-
turuyor" dedi.
MHP Genel Başkanı ve
Başbakan Yarduncısı Dev-
let Bahçefi, Atatürk'ün he-
deflenne en kısa zamanda
ulaşmakla yükümlü bir
nesli temsil ettiklerine işa-
retetti.
Devlet Bakanı ve Baş-
bakan Yarduncısı Mesut
Yılmazmesajında, 10 Ka-
sım 'lann aydınlık gelece-
ğe yönelik atüımlann esin
kaynağı haline getirilme-
sini istedi.
FP Genel Başkanı Recai
Kutan,"Atatürk'ün bizk-
re emanet ettiği Cumhuri-
yeti jTİceltmek. daima ileri
noktalara taşunak ve ev-
rensel normlara uygun de-
mokrasi ile taçlandınnak,
Atatürk'e karşı en büyük
ödevimizdir" dedi.
Eğitim-Sen'den yapılan
yazdı açıklamada, ekono-
minin IMF'nin denetimi-
ne bırakılıp Mustafa Ke-
mal' in bağımsızlık anlayı-
şının göz ardı edildiğı be-
ürnldi.
DYP Genel Başkanı
Tansu Çffler, ülkenin Ata-
türk ilke ve düşünceleri
ışığında, demokrasi içinde
kalkmma çabasıyla, mede-
ni dünyanın onurlu bir
üyesi olarak sonsuza kadar
yaşayacağını söyledi.
TtSK Başkanı Refık
Baydur, Atatürk'ün hedef-
lerinin kendi hedefleri ol-
duğunu belirtti.
DTP Genei Başkanı ts-
met Sezgin, "Kipğini ve
benliğini Atatürk'le bulan
Türk halla, ona nelerborç-
lu okluğunun bilincinde-
dir"dedi.
Yargıtay Cumhuriyet
Başsavcısı Vural Savaş,
Türkiye'yi yarınlara, daha
çağdaş ve demokratik bir
yaşam tarzma götürecek
yol haritasının, dâhi dev-
let adamı, büyük Atatürk
tarafından çizildığinı vur-
gulayarak "O yolu izleme-
ye devam edebilse>dik, bu-
gün karşdaşügunız sorun-
lann hiçbiri ile karşılaş-
mazdık" dedi.
Eğit-Der Genel Başka-
nı ve CHP Parti Meclisi
üyesi Mustafa Gazakı. ut-
kunun Atatürkçülerin ola-
cağını anlattı.
Türk Eğitim-SenjGenel
Başkanı Şuayip Özcan.
eğıtim alanındakı sorunla-
ruı çözümünün Atatürk'ün
belirlediğı ilke ve devrim-
ler doğrultusunda hazırla-
nan bir eğitim sisteminden
geçtiğini kaydetti.
IP Genel Başkanı Doğu
Perinçek, başta ABD ol-
mak üzere Batı emperya-
lizmi ve onun Türkiye'de-
ki işbirlikçılennin Ata-
türk'ü öldürmeye çalıştı-
ğını belirtti.
Atatürk'ten
telgrafvar
Mustafa Kemal E>erne-
ği, büyük önder Ata-
türk'ün olümünün 62. yıl-
dönümünde "Atatürk'ten
tdgraf var" başhğı alunda
Yılmaz, yasalarda bazı düzenlemeler olabileceğini söyledi
'Kürtçe yayın yapılabilir'
ANKARA (CnmhurivetBBro-
sa)- Başbakan Yarduncısı Mttnt
Yıhnaz, AB'nin Türkiye'den ana-
dilde yayın hakkını tanunası iste-
ğinin mutlak bir yükümlüiük do-
ğurmadığını belirterek "Biz koı-
diihtryaçlarunragözetiriz-thtiyaç
varsayasaiardabazıdüzenlemekr
yapabffiriz. Resmi devtet televiz-
yonundabazıprogramiaruygala-
yabüiriz.Ancak.bölücübirörgüt-
le Oişldh' kurumun yapacağı yayı-
na demokratikhiçbirûlkeizin ver-
mez" dedi. MGK'nin bir danışma
organı olduğunu vurgulayan Yıl-
maz, "Bu konuda yapacakpekbfer
şe> yok. 28 Şubat nedetûyie MGK
karartaruun hükümet açmndan
baglajıa okluguyönünde bir izte-
nim var. MGK kararlan 'bıldiri-
lir' yerine 'tavsiye ediür' denür-
se probkm çözulür" diye konuş-
tu. Yılmaz, dün akşam CNN
Türk'te katüdığı programda AB
sürecinde gelinen noktayı ve son
gelişmeleri değerlendirdi. Yıl-
maz'ın dile getırdıği görüşler ana
hatlanyla şöyle:
-Kdms maddea bizi bağkunaz:
Belgede Kıbns konusunda sonra-
dan yapılan değişikliğin bizim
için bağlayıcılığı yok. Yunanis-
tan'ın AB Konseyi'ndeki onay
aşamasında desteğinın alınması
için böyle bir sözde jest yapılmış
olabilir. Bu Kıbns konusunda tu-
tumumuzu yeniden değerlendir-
memizi bile gerektirmeyecek bir
değişüdik. 21 Kasım'da Bakanlar
Konseyi toplantısı var. 9 Aralık'ta
Nice kentinde zirve var. Her iki
aşamada belgede değişiklik ola-
bilir. Olursa ryi olur, böylece Hel-
sınki'den de sapılmamış olur. De-
ğiştirilmesi içingirişimde buluna-
cağız. Yanlış anlamaya neden ola-
cakbir şey bertaraf edilir. Olmaz-
sa da sakınca oluşturmaz.
- Resmi Kürtçe yayuı olabilir:
Katılım ortakiığı belgesi ışığında
ulusal programımızı hazırlarken
kendi öncellıklenmize önan vere-
ceğiz. Bu program ülkenin bölün-
mez bütünlüğü, Cumhunyefin te-
mel nitelikleri dikkate alınarak ha-
zn-lanacak. AB'nin bazı ülkelerin-
de özel radyo ve televizyonlara
dahi müsaade yok. Kimse Türki-
ye'ye sen özel televizyonlarda
herhangi bir dilde yayın yapacak-
sm diye dayatmada bulunamaz.
MGK konusunda tek değişiklik
yeterH: Bana göre bu konuda ya-
pılacak pek bir şey yok. Anayasa-
nın ön gördüğü MGK, danışma
organıdır. Mesele daha çok uygu-
lamada ortaya çıkan izlenimler-
den kaynaklanan bir durumdur.
MGK kararlanmn hükümet açı-
sından bağlayıcı olduğu yönünde
bir izlenim var. MGK kararlan bil-
dirilir yerine tavsiye edilir denilir-
se problem çözülür. Bu konuda 28
Şubat'tan kaynaklanan yanlış bir
izlenim var.
Fogg: Beklentilerkoşuldeğilöncelik
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AB Komisyo-
raı'nun Ankara Temsücisi Kareo Fogg, Türkiye'nin
katılım ortakiığı belgesinde işaret edilen refortola-
n kendi ulusal kaynaklannı kullanarak gerçekleş-
tirmesi gerektiğini söyledi. AB'nin reformlan des-
teklemek amacıyla vereceği mali yardımı 2 kat art-
tırmasına karşın, 170 nülyon Euro'luk bu miktann
yetersiz kalacağım ifede edeo Fogg, bu yardımlann
Kopenhag knterlerine uyum konusunda sağlanacak
ilerlemeye bağh olduğunu bildirdi.
Türkiye için aynlan yardımın arttınlmasına kar-
şm Polonya gibi yılda
yaklaşık 800 milyon Eu-
ro katkı alan adaylann
çok gerisinde kalması
dikkat çekti.
Fogg, AB Komisyo-
nu'nun önceki gün açık-
ladığı katılım ortakiığı
belgesi ile Türkiye rapor-
lan konusunda AB Tem-
silciliği'nde gazetecilere
brifing verdi. Belgenin
üyelik için aynntılı bir
"yol haritasT çizdığıni
belirten Fogg, bunun
Türkiye'nin haza-layaca-
ğı ulusal program için
"re&ber* olduğunu söy-
ledi.
Belgenin en geç yıl so-
nunda AB Komisyo-
nu'nda karara bağlanaca-
ğını kaydeden Fogg, bu
aşamada belgede ciddi
değişikliklerde bulunul-
masma pek ihtimal ver-
medığinı ifade etti. Bel-
gedeki kısa ve orta vade-
de ifade edilen beklenti-
lerin "fcoşul'' değil, "ön-
cefik" olduğunu savunan
AB Temsücisi, "Koşuiar
tüm aday üDceier İÇÎD ay-
Mulıalefet umutsuz
ANKARA(CumhuriyetBürosu)-Muhalefet
partileri, AB Kahhm Ortakiığı Belgesi'ndeki
(KOB) Kıbns koşulunun Avnıpa Birliği'ne
üyelik sürecine önemli bir darbe indirdiğini sa-
vundu.
DYP Genel Başkanı Tansu Çflfer, AB'nin de
Birleşmiş Milletler'in koyduğu çerçeveye uya-
rak Kıbns'taki Türkleri azınlık konumuna dü-
şünnek istediğini söyledi. Çiller şu görüşleri di-
le getirdi: "Uygulama çoksübjektifbir kavram.
Diğer aday ülkekre konuhnayan bu şart, çok
önemli bir nüans ve Türkiye'yi askrya alan bir
yaklaşuTL Türkiye'nin yolu şu ohnalı: Türkiye
AB'nin her dediğmikabul ederek Avrupahlaşa-
maz. Türkiye bir yerde kavga vererek hakkını
arayacak bir uzlaşmanın peşinde ounahdır"
FP lıderi Recai Kutan, AB'nin açıkladığı
katılım ortakiığı belgesinde parti olarak Kıb-
ns konusunda hassasiyetlerinin bulunduğunu
belirterek, "Kıbns gerçek anlamda tehlikeye
düşebflir'' dedi Kutan, "Türkiye 2001 VThndan
rtibaren müzakerelere başlayamazsa 2002 y>
hnda Ahnanya ve Fransa'da yapılacak seçim-
lerde hangi partinin gah'p çıkacağı belli değiL
Kıbns meselesi müzakere ediürken Tür-
kiye'nin önünde sadece Güney Kıbns ve
Yunanistan değil AB olur. Onun için 2001 yıbn-
da mutiaka müzakerelere başlamahyız'' dedi.
mdır, önceükfcr ise her aday ülke için ayn a\n befir-
lenir. Oncetikler müzakere sürecinde alınması gere-
ken önlemleri ortaya koymakta" dedi.
Fogg, DışişleriBakanlığı'nın Türkiye'nin AB'ye
giriş sürecinde önceliklerini yine kendisinin belir-
leyeceği yönünde yaptığı açıklamanın anımsatıl-
ması üzerine, bunun olağandışı bir açıklama olma-
dığını ve aday ülkelerin egemenliklerini korumak is-
teyebileceklerini kaydetti. Fogg, Düzenli Rapor
2000 ile katılım ortakiığı arasındaki yakm ışbirlıgı-
ne işaret ederken Türkiye'nin raporda belirtilen tüm
eksiklikleri gidermesi
gerektiğini vurguladı.
Gazetecilerin sorulan
üzerine mali yardımlar
konusuna degınen Fogg,
katılım öncesı stratejinin
bir parçası olarak Türki-
ye'ye yapılacak mali
yardımın arttınlacağmı
söyledi.
Fogg, "Türidye 1996-
1999 döneminde yıida
ortalama 90 milyon Ett-
ro yardımdan yararian-
dL Bu yardını iki kaüna
çıkaniacaktır'' dedi. Ya-
pılan yardım ve hibele-
rin, ülkenin ihtiyaç duy-
duğu ile karşılaştınldı-
ğında "okvanusta damla
gjW kalabüeceğını kay-
deden Fogg, "Türkiye
reformlan büyük ölçüde
ulusal kaynaklann kui-
lamlmasıyla, kamu ve
özel kaynaklaıia gerçek-
leştirilecektir. Diğer bazı
adaylanndahafazla yar-
dım afanasınm nedeni
ekonomide kökhı yapsal
dönüsüm sürerinden
geçmelerinden*' diye ko-
nuştu.
onun adına atfen bir mesaj
yayımladı. Dernekten ya-
pılan yazılı' açıklamada,
"Kurtancımız ve kurncu-
muz büyük Atatürk'ün
aramızdan aynuşının 62.
yüında derneğimize gön-
derdiği mesajı bilginize su-
nuyoruz" denildi. Temsili
olarak büyük önder Ata-
türk'ten, Dernek Başkanı
Kamran Baran'a gönde-
rildiği belirtilen mesajda
şöyle denildi: "Kurdu-
ğum çağdaş devletin, de-
mokratikve laik cumhuri-
yetin bugünkü halinden
üzüntü du>maktayım.
Bundan 81 yıl önce de em-
peryalist güçlerce yönlen-
dirilen ve beslehen içimiz-
deki vatan hainlerinin ny-
netini ve karakterini yakV
nen bildiğimden, onlann
bugünkü uzanülannın
şahsıma yönelik her türiü
saldın ve davranışlanna
gûlüp geçerim. Ama ülke-
me, milletime ve laik cum-
huriyeome yönelik ihanet-
lere asla kayıtsız kalamam
ve asla affedemem."
Atatürkçü Düşünce ve
Laik Eğitim Vakfı Genel
Başkanı Abdurrahman
Kurtaslan, ülkenin şeriat
tehlikesi altında bulundu-
ğuna işaret etti.
SPK
yönetimi
cıtııntyor
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - Koalisyonu
oluşturan parti liderleri-
nin zirvesinin ardmdan
açıklama yapan Başba-
kan Bülent Ecevit, SPK
Başkanı ve üyelennin bu-
gün belirleneceğini bil-
dirdi. Hükümet ortaklan-
nın 24 gündür atama ya-
pümayan Sennaye Piya-
sası Kurulu Başkanlığı
(SPK) için Milli Emlak
Genel Müdürû Doğan
Cansızlar üzennde uzlaş-
tıklan belirtiliyor. Devlet
Bakanı Recep Önal, SPK
yönetiminin atanmasm-
daki gecikmenin sorun
olmadığuu savunurken
dış açüda ilgili önlemle-
rin hazırlandığını, gele-
cek hafta bu çalışmalann
önlerine geleceğini söy-
ledi.
Başbakan Ecevit, baş-
bakan yardımcılan Mesut
Yıhnaz ve Devlet Bahçefi,
dün Bakanlar Kurulu top-
lantısının ardmdan Baş-
bakanlık'ta bir araya gel-
di. Yaklaşık 1 saat süren
görüşmenin ardmdan
SPK Başkanlığı'na atama
yapılıp yapılmadığı soru-
suna, "Yann (bugün) be-
Krienecek" denildi.
SPK'ye başkan atama-
sı konusunda ANAP-
MHP ve DSP'nin farklı
adaylan bulunuyordu.
ANAP, eski başkan Muh-
sin Mengütürk ve Bilte-
kin Özdemirüzerinde du-
rurken MHP de Ankara
Büyükşehir Belediye
Başkanlığı'na partisinden
son seçimde aday olan
Hüseyin Erdem'i, DSP de
Ziraat Bankası Genel
Müdürü Osman Tuna-
boyhı'yu istiyordu.
SPK Başkanlığı için
adı geçenlerin medyada
çokça tartışmalan nede-
niyle liderlerin başka bir
kişiye yöneldikleri, Milli
Emlak Genel Müdürü
Cansızlar'ın bu aşamada
gündeme geldiği ileri sü-
rüldü. DSP'ye yakm ol-
duğu savunulan Cansız-
lar'ın daha önce yurtdışı-
na müşavir olarak atan-
masmın da gündemde ol-
duğu kaydedildi.
Devlet Bakanı Önal,
gazetecilerin liderler zir-
vesinde SPK'ye üye ve
başkan atamasının görü-
şüldüğünü söylemeleri
üzerine "Bana gelen bir
bilgj yok" dedi.
G U N D E M MUSTAFA BALBAY
• Baştarafi 1. Sayfada
tak bir pazar kurma karan aldılar. Adım Avrupa
Ekonomik Topluluğu (AET) koydular. Bunu zaman-
la geliştirdiler, önce Avrupa Topluluğu (AT) sonra
Avrupa Birliği (AB) aşamasına geçtiler.
Bu süre içinde biz de Avrupa'daki oluşumlann
çoğuna katıldık. 200 kadar Avrupa kurumuna üye-
yiz, ama en üst katılım AB'ye üye değiliz.
Bu ortaklığın benzerini siz başlatmıştınız. Doğu-
da Sadabat Paktı, Batıda Balkan Paktı, AB oluşu-
munun başlangıcındaki girişimleri andınyordu. Siz-
den sonraki kadrolar bunu geliştirseydi, belki böl-
gesel örgutlenmeler daha ileri düzeyde olurdu.
Şimdi, doğumuzdaki rejimlerin biri ötekinden
beter, batımızdaki Balkanlar'da da her ülke kom-
şusuyla kötü, AB'yle ve ABD'yle çok iyi!
Konuyu dağıtmayalım, ülkemize gelelim... Avru-
pa'nın uzun yol aldığı son 50 yılda biz de çok ça-
ba harcadık. önce senin miraslannı "halkın be-
nimsedikleri-benimsemedikleri" diye ikiye ayırdık,
sonra da tümünü erozyona bıraktık.
Bu gidiş beraberinde toplumsal yaşami gerilet-
ti. Bu gerilik siyasete yansıdı; biraz geriteme biraz
gerilme, bugünlere geldik.
Şimdi AB'ye girmek için neremizi düzeltsek, di-
ye tartışıyoruz. Bu gidişle AB'ye mi gireriz, yoksa
birbirimize mi, belli değil.
Senin mirasın yine güncel tartışma konusu ol-
maya devam ediyor. Kimi siyasi hareketler, uzun
süre "O dönem bitti, bırakın geçmişi, geleceğe ba-
kalım"gibi propagandalara ginştiler. Baktılar ki bu
ülkede Atatürk'e rağmen politika yapmak olanak-
sız, bu kez tavır değiştirdiler, şunu söylediler
"Atatürk yaşasaydı, bizden olurdu!"
Buna benzer politikalann ardı arkası kesilecek gi-
bi değil. Yine, "Bırakın Atatürk dönemini, yeni bin-
yıla bakalım" diyenler, topluma bir şeyi kabul ettir-
mek istediklerinde şunu söylüyorlar:
"Atatürk de böyle düşünürdü!"
Kurumlann kurum bağlarken
Bıraktığın kurumlaria ilgili yorum yapmaya dili-
miz varmıyor ama, çoğu kurum bağladı. İki yön-
tem izlediler:
Ya kapatıp kilit vurmak, ya açık tutup içini bo-
şattmak!
Temelini attığın yatınmlara son derece maf-ya-
sal yaklaşıldı. Yasasına uydurup sattılar sonra da
satışın 3-4 katı para verip geri aldılar. Miras bırak-
tığın kurumlann her birinin öyküsüne satıriar yet-
mez, ama Sümerbank'a değinmeden geçemeye-
ceğiz. Bankası talan, fabrikası yalan oldu.
BankaJar konusunu nasıl anlatalım; Sümer-
bank'ın bez fabrikalan 24 saat dokusa, pisliği te-
mizlemeye yetecek üretim yapamaz.
Siyasilere gelince... Yaptığı işı temizleyecek be-
zi olmayanlann her konuda tezi var. Meclis son
derece başanlı. Ülke yolsuzluk söylentilerinden kı-
nlıyor; Meclis, "Bu konuyu konuşmaya gerekyok"
diyor. Bakalım ne zaman, Meclis'in gündemiyte ül-
kenin gündemi çakışacak!
Çok partili yaşam senin de özlemindi. Denedin,
olmadı. Bugün pek çok partili yaşam içindeyiz.
Konu, siyasi çıkar olunca sistemin adı, "çok par-
tili tekseslilik" haline geliyor. Bugünlerde tümü
meşgul, merkeze doğru koşuyoriari
Cumhuriyetin 77. yılını kutladık; hâlâ en büyük
coşkumuz 10. Yıl Marşı. Bu da güzel, ama keşke
öteki onlu yıllarda da coşku dolu marşlar yazabi-
lecek günlerimiz olsaydı. 10. Yıl Marşı'nın en ko-
rosal söylenen bölümü, "Demir ağlaria ördük
anayurdu dört baştan'öa küçük bir değişiklik ol-
du: "Demir parmaklıklaria ördük anayurdu dört
baştan!"
Bütün bunlara karşın umutsuz da değiliz. Buna
hakkımız yok. Bugün yine yüz binlerce kişi huzu-
runa gelecek.
' Bankalann içi boş...
Ama sana gelenlerin, seni duyumsayanlann içi
dolu! . .
balbay@cumhuriyetcom.tr
Cezaevlerinde
açbk grevi
ANKARA / ÎSTAN-
BUL (Cumhuriyet) - Tür-
kiye genelindeki 15 ceza-
evinde bulunan yaklaşık
bin siyasi tutuklunun F ti-
pi cezaevi uygulamasına
geçilmemesi istemiyle
başlattığı açlık grevi 21.
gününe girdi. Tutuklu ya-
kınlan, F tipi cezaevleri-
ne kesinlikle karşı çıktık-
lannı dile getirerek hükü-
metin uygulamadan vaz-
geçmemesi durumunda
birçok ölüm olayının yt-
şanacağı uyansmda bu-
lundular.
Hallon Hukuk Bürosu
avukatlanndan Beyiç Ab-
çı, tutuklularm açlık gre-
vini sonuna kadar sürdü-
receklerini belirterek
ölüm olaylan ile karşıla-
şılmaması için yapımı ta-
mamlanan F tipi cezaev-
lerinin kapatılması gerek-
tiğini savundu. Aralann-
da DISK, KESK ve
ÖDP'nin de bulunduğu
bazı siyasi ve demokratik
kitle örgütleri de "açhk
grevlerinin ölümle sonuç-
lanmasının sorumlusu-
nun hükümet olacağuu"
savundular.
"Hücrelere gjrmekten-
se ötaıeyi yeğteriz'' diye-
rek F tipi cezaevi uygula-
masına kararlılıkla karşı
çıkan tutuklu yakını aile-
ler, hükümetin uygulama-
dan vazgeçmemesi duru-
munda açlık grevlerinin
30 ya da 35. gününde
ölüm orucuna dönüştürü-
leceğini belirterek kendi-
lerinin de bu grevi katıla-
rak destekleyeceklerini
açıkladılar.
İnsanbğı aykın
Istanbul Taksim'deki
Makina Müfendisleri
Odası'nda ortak toplantı
yapan ve aralannda ÖDP,
KESKveDlSK'indebu-
lunduğu demokratik kitle
örgütleri, hazırladıklan
ortak metni açıkladılar.
Son günlerde çete savaş-
lanyla gündeme gelen ce-
zaevlerinde Ftipininuy-
gulamaya konulduğu, bu
cevazevlerinden 5'inin ta-
mamlandığı belirtilen
açıklamada, "Suçu ne
ohırsa obun insanlarmtek
basına ydlarca hatta on
yıllarca 10 metrekareük
bir hücrede rurulması in-
sanlığın bütün değerieri-
ne aykmdn-" denildi.