14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
KASİM 2000 ÇARŞAMBA • • • • CUMHURİYET SAYFA HABERLERIN DEVAMI 19 İJUNCELCÜNEYT ARCAYÜREK I Baştarafi 1. Sayfada öerinin tartışmaya açtığı konuya o liderin ya da syaset adamının bakış açısını hayretle izliyor. ömeğin; ANAP lideri Mesut Yılmaz'ın, Cumhur- taşkanı Ahmet Necdet Sezer'in "parti içi de- nokrasiye" değinen, yillann eskitemediği doğru- Itğundan kuşku duyulmayan bir konuya gösterdi- ö sert tepki... Oysa, Sezer'in, Yılmaz'ın sert tepkisine yol açan söyleminde gerçekdışı tek bir öge yok. Sezer'in "milletvekillerini liderierin seçtıği'ni ifa- oe eden vurgulamasındaki yanlışlık nerede? Her ssçim öncesi "liderin yapacağı listeye girmek ya ca seçilebilirsırada yeralabilmek için" milletvekil- leri çoğu zaman liderin gözü içine bakarak oy kul- lanmıyor mu? üder, eğilimine aykın hareket eden milletvekili- n "defterden sildiğini" yakın çevresi aracılığıyla duyurmuyor mu? CHP dışında bütün partileıin, hatta sol olduğu rvayet olunan DSP'nin, demokratik bir yöntem oian "önseçimi" tümüyte dışladığı bilinmeyen bir gerçekmi? Türkiye'de her lider, partisinin Meclis grubunu di- kensiz gül bahçesine çevirmek peşinde. Partiterin öncelikle kendi bünyelerine demokra- tik aşılamalar yapmasını anımsatan irdelemelere neden karşı çıkılıyor, dogrusu anlamak olanaksız! 1994'lerde CHP'nin parti içi demokrasıyi sağla- mak için önseçimi ön plana alan önerisini, öteki partiler allem ettiler kallem ettiler, önce gözlerden uzaklaştırdılar, sonra da tozlu raflara atıverdiler. Parti içi demokrasinin simgesi sayılan önseçim -anlaşılan- Yılmaz'ın işine gelmiyor. Sezer'in önerisine karşı çıkarken üstelik garip bir mantık da sergiliyon "Eğer Cumhurbaşkanı'nın bu konuda söyleye- ceği bir şey varsa, bunu resepsiyon sohbetinde değil, basın toplanüsında açıklaması gerekirdi" di- yor. Yılmaz'ın tepkisini duyan Cumhurbaşkanı Sezer, içinden "dinime dahleden bari Müslüman olsa" deyişini geçirmiş ise kişisel haklılık içeren birsani- yelik bu yorumu haklı bulmaz mısınız? Vazgeçilemeyen lider sultası Zira bu sözün sahibı, önemli sorunlarda ayaküs- tü kısa uzun demeçlerle kamuoyunu aydınlatma- yı bir değil, belki bin kez denedi. örneğin, adının kanştığı Türk Ticaret Bankası alımsatmında TVIerde söyleşilere katıtdı, ama bu- nunla yetinmedi. Her fırsatta gazetecinin sokakta, partide, Meclis koridorlannda sorularını yanıtla- maktan kaçınmadı. O denli aiışılmış bir uygulamaydı ki bu kısa söy- leşiter; Yılmaz'a neden bir basın toplantısı yapa- rak "malum sorun " üzerinde açıklamalarda bulun- madıgını sorana da rastlanmadı. Belki bu gafı anladı. Artık vazgeçmeyeceği lider sultasını savunurken "Avnıpa'da adaylann önse- çim olmadan men\ez organlannda saptandığım" söylüyor. Cumhurbaşkanı Sezer'in önerisine kar- şı çıkan bir başka isim, Ecevit'in eli, ayağı, kulağı, gözü görevini başanyla sürdüren hem sosyal hem de demokrat olduğu soylenen DSP'den Başbakan Yardımcısı Hüsamettin Özkan! Diyor ki: "Kendisinin de eleştirdiğiliderierimiz ta- rafından seçildiğini herhalde unutmuş görünü- yor". Ola ki, bu açıklamayla özkan şunu söylemek is- tiyor "Anayasayla saptanan, örneğin bırnumaralı ya- sama görevlennden olan cumhurbaşkanı seçimin- de milletvekillerinin kendilerine özgü görûşleri, ka- ra/ian, yargıian yoktu. Liderierin saptadığı adayı, milletvekilleri gözü kapalı seçtiler". Milletvekillerini bir cumhurbaşkanı seçme bilin- cinden ve de yeteneğinden yoksun gösteren ha- vadaki bu cümleyı kurarken.. Acaba, evet acaba: özkan, kaş yapayım derken göz çıkardığının far- kmdamı? , •- ~ 16:00 Fiorentina - Balı, Devletten beslenmişler• Baştarafi 1. Sayfada Temizel'in katıldığı fona devredilen bankalarla ilgili bir toplantı yapıldı. Toplantının, kamu bankalanndan el konulan bankalara kredi kullandınl- dığının ortaya çıkması ve Çankaya Köşkü'ndekı resepsiyonda "lş çok bûyüdü" diyen Başbakan Yardımcısı ve ANAP Genel Başkanı Mesut Yrt- maz' ın Temizel ve Oral 'la yaptığı ko- nuşmalann basına yansımasımn ar- kasından gerçekleşmesi dikkat çekti. Maliye Bakanı Oral, bankalar ile şir- ket birleşmelerini teşvik edecek vergi kolaylığı sağlanması için hazırlıklan- nın var olduğunu, her an gündeme ge- lebileceğini bildirdi. BDDK Başkanı Temizel, Başbakan- lık'taki toplantının, fondaİd bankala- nn iyileştirilmesi için Hazine'den iste- dikleri 6.1 milyar dolarlık borcun ko- şullan, ne şekilde alınacağı ve kullanı- lacağıyla ilgili olduğunu açıkladı. Te- mizel, 6.1 milyar dolar kaynağın nasıl kullamlacağmı, uygulama sırasmda gereksinimlere göre belirleyeceklerini bildirdi. Temızel toplantıda, batan ban- kalarla ilgili özel mahkemelerin kurul- masmm göriişülmediğini söyledi. "Yamız yapılan değerlendinneler so- nucunda buntann özeüiktetabii hâkim ilkesini zedelemeyecek şekflde betirti mahkemelerde toplanmasuun işkmle- ri hızlandıracağı görüşüne ben de kan- hyorum. Ama bir açüdamam olmadı" diyen Temizel, kamu bankalanndan el konulan bankalara ki'Uandınlan kredi- lerin de toplantıda görûşûlmediğini kaydetti. Temizel, "Amabankacdıkza- ten bir kredi müessesesidir. Elbette Id herkes her taraftan kredi kullanmışnr. Bunlar iddia olmaz, bımlar doğal iş- lemlerdir. Bunlan o kadar fazla büyût- memek gerekir ve sanki bundarda bir olayvarmış gibi deyonımiamunakge- rekir" görûşünü savundu.Temızel, Bil- gin Grubu'nun borçlanm ödeme pla- nına ilişkin soru üzerine, TMSF'nin ve BDDK'nin bu konuda görûşme yapma yetkisi olmadığını vurgulayarak "Böy- iebirplan sunuhıp kabul görürse elbet- te ki, hem banka hem de borçlular açı- sından çok iyi ohır. Umanz, herkes bu ödemeplanlannıyerinegetirecek şekfl- de somutdeHleriene şekflde ödeyecek- lerini de ortaya koyarak gefirler" dedi. Temizel, bankalann gereksinim duy- duklan kaynagı bir an önce sağlamaya çalıştıklannı, bunun sonucunda artık yüksek faizlerle mevduat toplama ol- gusunun ortadan kalkacagını anlatır- ken "Dolayısıyla astem ba rehabflitas- yon programı sonucunda gerçek rayı- na, olmas gereken yere getaniş olacak" dedi. Zekenya Temizel, Türkiye'nin başında bazı tehdit ve belalar olduğu- nu, bunlara öncelik sıralaması yapma- dığını, ama Türkiye'nin hepsınin al- tmdan kalkacak güçte olduğunu söyle- di.Etibank Genel Müdürü Atilla Taşde- mir ve Etibank Yönetim Kurulu Baş- kanvekili Cemalettin Hasdemir imza- sıyla yapılan yazılı açıklamada, banka- lar yeminli murakıplannın saptamala- n sonucu TMSF'ye devredilen Eti- bank'ın görünen 438 milyon dolarlık zararını Bilgin Grubu'nun prensipte kabul ettiği belirtilerek "Yapdan gö- rüşmeler sonucu taranmızla Bilgin Grubu arasında gerekli teminadar ohışturulmak kaydıyia bir ön anlaşma sağîanmak üzere görüşmelere başjan- mıştir" denıldi. Açıklamada, bu girişi- min kamu lacaklannın tahsılı bakımın- dan örnek bir başlangıç olması da di- lendi. öte yandan TBMM Genel Ku- nılu'nda, bankalar ve bankacılık sek- törü konusundaki genel görüşme öner- gesinin öne alınmasına ilişkin Damş- ma Kurulu önensi kabul edildi. Danış- ma Kurulu önerisine göre, FP tstanbul Miletvekılı AIi Coşkun ve arkadaşla- nnca verilen önergenin öngörüşmesi 7 Kasım Sah günü yapılacak. önerge- nin kabul edilmesi durumunda, genel kurulun 14 Kasım Salı günkü birleş- mesinde genel görüşme gerçekleştiri- lecek. Kamu bankalanndan kredi Etibank ile Bank Kapital'in sahibi olan holdinglerin kamu bankalanndan kredi aldıklan ortaya çıktı. Devlet Ba- kanı Yüksd Yalova, ne Başbakan Yar- dımcısı Mesut Yümaz'ın Etibank ve Bilgin Grubu'na kredi kullanduılma- sıyla ilgili ne de kendisinin Vakıf- bank'a kredi verilmesiyle ilgili talebi olduğunu söyledi. Yalova, Etibank'ın Vakıfbank'tan 100 milyon dolarlık te- minat mektubu aldığı iddialanmn doğ- ru olmadığını belirtirken kredi kullan- dınlıp kullandınlmadığını Bankalar Yasası'na göre açıklayamayacağmı be- lirtti. Halk Bankası'nm Etibank'a ve D- inç Bilgin'in şirketlerine geçen yıl 120 milyon dolar, bu yıl da 67 milyon do- lar kredi kullandırdığı, Vakıfbank'ın da Etibank ve Bilgin Yayıncılık şir- ketlerinden bazılanna çok kısa süre önce 100 milyon dolar kredi kullan- dırdığı basına yansıdı. Devlet Bakanı Yüksel Yalova, Dünya Bankası Türki- ye Temsilcisi'yle yaptığı görüşmede gazetecilerin sorulan üzerine, kamu bankalanndan kredi kullandınlması olayınm bu bankalann özelleştirilme- si gereğini kuvvetlendirdiğini anlata- rak elinde yetki bulunsaydı basm top- lantısı bitmeden Vakıfbank'uı özel- leştınlmiş olacağını söyledi. Yalova, banka genel müdüründen bilgi istediğini, bu kredileri kamuoyu- na açıklamanın kendisinin yasal ve etik görevi olduğunu belirtti. Ancak Yalova, Vakıfbank yetkililerinden bil- gi aldıktan sonra düzenlediği basm toplantısında, bazı kurumlar dışında banka ile müşteri ilişkilerine ait bilgi Yolsuzluk nelere yol acıyor.' • tşletme maByederi arUyM-, toplumsal kaynaklann bh* bötümü ûretken otmayan bir yapıya gidiyor. • Kaynak tahsisinde etkinlik azahyor ve kamu yaran göz ardı ediliyor. • Rekabet koşullan zedekniyor, yabancı sermayenin ilgBİ azahyw, ekonomik bûyüme ve geli^ne yavaşhyor. • Hukuk sisterai ve devlete olan güven sarsıbyor. • Tûm alanlarda kurallan çiğneme davranışı yaygınlaşryor, ahlaki nornılar ve değerler zayıflryor ve bu durum yeni kuşaklan oiumsuz etkiMyor. • Gelir dağüunı bozuluyor, hukuk devletinin temel ilkelerinden olan eşitlik ilkesi bozuluyor, demokrasinin temel ilkelerinden olan saydamhk ilkesi bozuluyor. • Hesap verme sorumhıiuğu ve besap sorabiMrtik ilkesi zedeleniyor, demokrasinin tam işkmesi firenleniyor. - Popülist politikalar öne çıkıyor, toplum yaranna politika yerine patronaj ilişkileri egemen oluyor. Yolsıızlıığa karşı refortn • Baştarafi 1. Sayfada şart" dedi. Türkiye Ekonomik ve Sosyal Etütler Vakfi (TE- SEV) için Doç. Dr. Fîkret Ada- man ve Doç. Dr. Ai Çarkoğ- hı ile bir likte hazırladıklan 44 Yolsuzluk Sorunu" araştırması ve yolsuzluk olayları hakkında görüşlerini açıklayan Prof. Dr. Şenatalar, "Yolsuzhık, en kısa tannnıyla kamusal gücûn özel çıkariar için kuDanılmasıdır. Gebnen noktada, soruna sadece yokuztuklara karşı mücadeie açısından değO, kamu yönetimi reformu aytsından bakmak gerekjr" dedi. Kamu kurumlanna duyulan güven ve hizmetlerden duyulan memnuniyet azaldıkça, yolsuzluğun arttığına dikkat çeken Şenatalar şöyle devam etti: 14 Yolsuzluk, çok yönlû, çok değişkenti, çok karmaşık bir sorun. Bu nedenk kısnıi çözümler başanh olamaz. Denetim nrganlann kamu yönetiminde nitetik ve oıyriamhğın sağlanmasL, kamuda meslekiçi eğhime öneoı verilmesi, çocuklann, gençlerin ve kamuoyunun eğitihnesi, hesap sorulabühüğin güçlenmesi, hukukflik denetimmin yamnda, yerindetik denetiminin yapdması şart" '\krgl hpianmah* Yolsuzluklara karşı yargının hızlanmasının önemine değinen Şenatalar, yasal ve yasadışı aynmının yanında, meşru ve gayrimeşru aynmnım da önemli olduğunun altını çizdi. Yurttaşlann yolsuzluğun çok yaygın olduğunu düşündüklerini ve kurumlara duyulan güvenin zayıf olduğunu vurgulayan Şenatalar, "Halk anlamaz diye söylenir ama tersine halk, kendi içinde çok tutarh anattzler yapıyor. Yoisuzluğu tek nedene indirgemiyor" diye konuştu. Yolsuzluğun nedenleri • Hizmet vermedeki kapasite yetersizngi, sıralama zorunluhığunu .doğuruyor. Ozeüikie eğitim ve sağfak gibi, khksel talebin olduğu alanlarda bu dikkat çekiyor. • Hızlı nüftıs artışı ve hızlı kentleşme, zaten yetersiz olan kapasiteyi daha da yetersiz kılıyor. • Kamu görevnTerinİB maaşlannm azbğı motivasyon ekskfi^ne de y<rf açıyor. • Kamu görevlilerinin maaşı arttıkca, yolsuzluk azalıyor. Yolsuzluk sadece düşük ücretle açıklanamasa da, etkisi var. • Personel istihdammda, işe yerleştinnede ve yûkseftmelerde üyakat esash sistemin ohnaması, Hyakat yerine başkattişkileringeçerii obnasL • Kamu personel politikasmda performans ölçümü yok. Performansla maaş arasmdaki ilişkinin zayıfbğı. Denetim zaymığı ve ceza Yakalanma olasıhğmın, yakalandığmda ceza alma olasıhğının azfagL • Aşın bûrokrasi ve kırtasiyecilik. • Yolsuzluğun yaygmbğmuı getinüği meşndyet Futbol Telefori I ı latasaray - Beşiktaş Atat CINE5'e 1 yıllık iiye olan veya üyeliğini yenileyen dostlarımıza Turkcell hatlı Ericsson A1018 hediye ediyoruz. Hemen arayın: 0212 355 55 55 www.cine5.com.tr Kampanya 30 Kasım 2000 tarihinde sona erecektir. Peşin veya peşin fiyatına 5 taksitli odemelerde geçerlidir. Telefonlar Gen-Pa bayılerinden teslim edilecek olup. kampanya stoklarımızla sınırlıdır. vermenin Bankalar Yasası'na göre sa- kmcalı olduğu gerekçesiyle verilen kredileri açıklamadı. Krediyi alan ki- şinin istemesi durumunda, krediyi kullananın açıklama yapabileceğinin, kendisine iletildiğini belirten Yalova* "Etfcank'a kredi veriüp verflnıediğuıe 1 inşkin bilgi verflmemesi, Vakıfbank'ı zan aranda bıraknuyor mu" sorusu üzerine, somut bir hukuk kuralı var- ken bankayı zorlamasınm doğru ol- mayacağını söyledi. Başbakan Yar- duncısı ve ANAP Genel Başkanı Yü- maz'dan hiçbir gün, hiçbir kişi ya da kuruluş için kredi verilsin, teminat ve- rilsin diye talimat gelemdiğini belir= ten Yalova şöyle konuştu: "Vakdbank yönetimi, haüria,gönül- le,siyasetfc, ahbaphkla,siyasibakan et- tdsi ik işlem vapmamışar, yapmaz. Bir yaym kuruluşuna banka kredi vermiş olabihr mi? CMur. Bugün herhangi bir özel banka, nasü herhangi bir yayui kuruluşunakrediveyateminatmektu- bu venne yetkisüıe sahipse kamu ban^ kalan da kendi kriterierine uygun ol- mak şarbyia vermiş oktbfln*." Yalova, Vakıfbank 'm bu işlemle ilr gili soruşturulmasma gerek olup ol- madığma ilişkin soru üzerine."Vakıf- bank'la ilgili soruşturma \apma\i, o yönetim kurulunun bugüne kadar gös- tenüği yönetim ahlakma, basireüı tu- tuma, dirayetti tutuma hakaret sa- yanm" dedi. Okuyan: Sendikalar destek vermiyor tstanbul Haber Servisi- Çalışma ve Sosyal Gü- venlik Bakanı YaşarOku- yan, işten çıkanlmalann üçte ikisinın sendikal ne- denlerle gerçekleştirildi- ğini söyledi. Işsizlik Sigortası Yasa- sı'nı bazı sendikalann di- renişine rağmen çıkardık- lanm belirten Okuyan, iş güvencesi yasa tasansma da bazı sendikalann des- tek vermediğini öne sür- dü. l.Ü Iktisat Fakültesi tn- san Kaynaklan Araştırma Merkezi'nin düzenlediği "Sosyal güventik" konulu konferansta konuşan Ya- şar Okuyan, geçmiş dö- nemde siyasetçilerin uy- guladığı popülist politika- lar yüzünden sosyal gü- venlik kurumlannm bat- ma noktasına geldiğini belirtti. Konuşmasının ardın- dan öğrencilerin sorulan- nı yamtlayan Okuyan "Bu yasa tasansı tam bir iş gü- vencesigetirmiyor. tki aya- ğı var: llki, Anayasal hak- kuukullanarak sendikaya üye oldu diye künse işin- den anbnasın isti>t>ruz. Ki maalesef işten çıkarmala- nn üçte Udsi bu nedenk oluyor.lldndsi işten çıkar- ma haklı bir nedene da- yansm ve bunun ispat yû- kümlülüğü işverende ol- sun. tşveren hakh bir ne- dene dayanarak tabüki iş- çi çıkaracak. Örneğin, iş- yerinde yeni bir teknoktji- ye geçflmiş ve bu nedenk istihdam fazlahğı oluş- mussa elbette işçi çıkara- cak" dedi. Bulgaristan'la ekelektrik anlaşması İstanbul Haber Servisi - Türkiye ile Bulgaristan arasında imzalan mutaba- kat zaptına göre Bulgaris- tan, Türkiye'ye verdiği elektrik miktannı arttıra- cak. Enerji ve Tabii Kay- naklar Bakanlığı'ndan dün yapılan açıklamaya göre, Türkiye ile Bulga- ristan arasında Enerji ve Altyapı Alanlarmda Iş- birliği Anlaşması Proto- kolü çerçevesinde oluştu- rulan Türkiye-Bulgaris- tan Ortak Çalışma Grubu toplantısı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Cum- hurErsümer ve Bulgaris- tan Bölgesel Kalkınma ve Bayuıdırlık Bakanı Evge- ni Chachev eşbaşkanh- ğında gerçekleştirildi. Dün yapılan görüşmele- rin ardından ortaya çıkan mutabakat zapü, Ersumer ve Chachev tarafından imzalandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear