28 Eylül 2024 Cumartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
25 EKİM 2000 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA HABERLER «nyn•• •• •• •• yumıyuşu • KARAMÜRSEL (AA) - Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Resul Akay, sendikal haklar talebi ve düşük ücret zammını protesto etmek amacıyla Yalova'dan başlattığı 450 kilometrelik Ankara yürüyüşünü sürdüriiyor. Altmova- Ereğli arasındaki 13.5 kilometrelik "Türkiye sevdamız, ekmek için kavgamız" adı verilen etabı 2 saat 50 dakikada tamamlayan Resul Akay, yaptığı açıklamada, kamu çalışanlannın, emek ve hizmetlerinin pazarlık konusu yapılması yönündeki gerekli yasal düzenlemeyi 5 yıldır beklediklerini söyledi. avukatiar dunışmada beraatetti • Istanbul Haber Servisi - Ulucanlar Cezaevi'nde geçen yıl 10 mahkûmun ölûmüyle sonuçlanan olaylarla ilgili bildiri dağıttıklan iddiasıyla haklannda dava açılan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) tstanbul Şube Başkanı Murat Çelik ile 5 dernek üyesi, Beyoğlu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'ndeki ilk oturumda suçun unsurlan oluşmadığı gerekçesiyle beraatetti. KESK'ten yüzde 10'a protesto • İstanbul Haber Servisi - Kamu Emekçileri Sendikal an Konfederasyonu (KESK), memur maaşlanna yapılan yüzde 10'lukzammı protesto etmek amacıyla Taksim ve Kadıköy'de bildiri dağıttı. Bildıride, hükümetin emekçilere değil. IMF'ye hesap verdiği beürtilerek "Bizim onayımızı alması gereken hükümet, Cottarelli'nin onayını ahyor. Bize dayatılan sefalet zammını kabul etmeyeceğiz. Sermayeden yana değil emekçiden, halktan yana bütçe istiyoruz" denildı. 1ş güvencesi udaşmayı bozar' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Işveren Sendikalan Konfederasyonu (TÎSK) Başkanı Refik Baydur, iş güvencesi yasa tasansuun, işçi-işveren uzlaşmasını parçalamaya yönelik bir "tertip" olduğunu ileri sürdü. Ûişkileri bozan biz ofcnayacağız' • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Kıbns"ta Rum füzelerinin Türk uçaklanna kilitlendiği ıddıalanıu değerlendiren Devlet Bakanı Abdulhaluk Mehmet Çay, "Yapılan hareketin dostça oldugunu söylemek mümkün değil" dedi. Çay, Yeni Zelanda Tanm ve Ticaret Bakanı Jim Sutton ile görüşmesinin ardından gazetecilerin konuya ilişkin sorulannı yanıtladı. Kongpe doğpu olanıyaptı' • tstanbul Haber Servisi - ABD'nin Louisville Ünıversitesi Öğretim Üyesi Prof. Justin Mc Carthy, ABD Kongresi'nin Ermeni soykınmı iddialan karşısmda doğru olanı yaptığını belirterek "Ancak, ABD Kongresi iddiayı siyasi sebeplerden değil, yalan olduğu için reddetmeliydi" dedi. Olaylarda şiddete hedef olan 86 sanık, 'Ölmediğimiz için misuçluyuz' diyerek yargılanmalarına tepki gösterdi Uhıcanlar davası olayh başLadı• 86 kişinin yargılandığı Ulucanlar davasının ilk duruşmasında hem duruşma salonunda hem de Ankara sokaklannda gergin anlar yaşandı. Duruşmayı izlemek üzere toplanan gruba müdahale eden polis, 46 kişiyi döverek gözaltına aldı. Bazı tutuksuz sanıklar da gözaltına alındı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Geçen yıl 26 Eylül'de 10 mahkûmun ölûmüyle so- nuçlanan olaylar nedeniyle tutuklu ve hü- kümlüler hakkında açılan davanm ilk du- ruşması olaylı başladı. Abdi îpekçi Par- kı'nda toplanan tutukJu ve hükümlü yakın- lanna müdahale eden polis, 46 kişiyi gözal- tına aldı. Müdahale sırasında çok sayıda ki- şi yaralanırken duruşma salonunda da geri- lim yaşandı. Ulucanlar Cezaevi'nde güvenlik güçleri- nin saldınsına hedef olan 86 kişinin "sanık" olarak yargılandığı ve Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın dünkü du- nışması polisin şiddetine sahne oldu. Ola- yın mağdurlannın sanık olarak yargılandı- ğı davayı izlemek isteyen 500'e yakın tutuk- lu yakını sabah saatlerinde Abdi îpekçi Par- kı'nda toplandı. "Ulucanlar'ın hesabı soru- lacak" ve "Analann öfkesi katilleri boğa- cak" sloganlan atan tutuklu yakmlanna po- lis su sıkarak ve coplarla müdahale etti. Olaylar sırasında 46 kişi gözaltına alınırken 2 polis de yaralandı. Gözaluna alınan Evren- sel gazetesi muhabiri Erdal Kara akşam sa- atlerinde serbest bırakıldı. Polisten kaçan bir grup, Insan Haklan Derneği (İHD) Ankara Şubesi'ne sığındı. Çok sayıda çevik kuvvet görevlisi panzerler- le şubenin bulunduğu sokakta barikat kur- du ve gözaltma almak için göstericilerin dı- şanya çıkmasmı bekledi. IHD Genel Baş- kan Yardımcısı YusufAlataş'ın polis yetki- lileriyle yapuğı görüşmenin ardından tutuk- lu ve hükümlü yakınlan şubeden çıktılar. Dagılan gruplan bazı güvenlik görevlileri- nin tehdit etmesi dikkat çekti. Oturumda tarüşma 26Eylül 1999 da 10 mahkûmun ölûmüy- le sonuçlanan olaylarla ilgili olarak hakla- nnda dava açılan 86 sanığın yargılandığı da- vanın dünkü ilk otunımuna 5'i tutuklu 11 sa- nık, 50 sanık avukan ve olayda yaşamını yi- tirenlerin yakınlannın müdahil avukatı Sd- çuk Kozağaçh katıldı. Oturum başlamadan söz alan avukat Kozağaçh, bazı sanıklar ve yakınlannın binamn girişinde gözaltına alındığını söyledi. Kozağaçh, bu kişilerin duruşmaya ahnmasmı istedi. Mahkeme başkanı Necdet Yaman, salon dışında olaylara kanşamayacağını belirte- rek istemi reddetti. Kozağaçh'nın yam sıra sanık avukatlanrun da istemde ısrarlı olma- lan üzerine mahkeme başkanıyla avukatlar arasmda tartışma yaşandı. Avukatlar, bu du- rumuntutanağa geçirilmesini istediler. Mah- keme başkanı Yaman, bu istemi, u Bazı sa- nıklar ve yakınlan, dışandaki olaylar nede- niyleduruşmaya aluıamamıştır" dıye yazdı- nnca avukatlar buna ıtiraz ettiler. Yaman, polislere talimat vererek sanıklar ve yakın- lannm içeriye getirilmelerini istedi. Sanık- lann kimlik belirlemelennın ardından sa- vunmalara geçildi. Sanık Sevinç Şahingöz, "Ötmediğimiz için mi suçluyuz?" dedi. Sanık Saime Ors, ola> gecesi cezaevinde olduğu ileri sürülerek hakkında dava açıldı- ğını, tersine o gece cezaevinde olmadığını söyledi. Sanık Yüdınm Doğan, operasyo- nun ilk saatlerinde 3 arkadaşlannın açılan ateş sonucu öldüğunü belirtti. Sanık avukan Zeki Rüzgar, müvekkili Ce- maat Ocak'ın, kendisıne işkence yaptığmı söylediği kadın gardiyanlardan birisinin sa- londa bulunduğunu söylediğini anımsata- rak müvekkilinin bu gardiyanı teşhis edebi- leceğini söyledi. Bunun üzerine avukatlan- nın oturduğu bölümde bulunan gardiyan, jandarmalartarafından sanıklann salona ge- tirildikleri bölüme götürüldü. Avukatlar, gardiyanm çıkanlmasına tepki gösterdiler. Mahkeme Başkanı Yaman, duruşmaya katılmayan bazı sanıklann gelecek celse ha- zır edilmeleri için yazı yazılmasına ve sa- vunmalannm alınması için yazılan talimat cevaplannuı beklenmesine karar vererek du- ruşmayı erteledi. Sanıklar, mahkeme baş- kanı Yaman'ın karan açıklamasının ardın- dan zafer işareti yaparak slogan attılar. Bu- nun üzerine jandarma, sanıklara müdahale ederek duruşma salonundan çıkardı. Arbe- denin yaşandığı bu sırada sanık avukatlan, başkana "Tutuklu sanıklar dövülüyor. Siz sadece seyrediyorsunuz" dıye bağırdılar. tstanbuTdaki af eylemi, öğlen saatlerinde sona erdi. Adana'daki eylem ise dün de sürdü Bayrampaşa'da isyan bitti • istanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici, Bayrampaşa Cezaevi'ndeki eylemin sevklerle bir ilgisi ohnadığını söyledi. Adana'daki eylemciler dün öğlen saatlerinde 5 rehineyi serbest bıraktı. tSTANBUL/ABANA(Cum- hurivet) - Bayrampaşa Ceza- evi'nde 16 infaz koruma me- murunun rehin almdığı *af" is- yanı, dün tutuklularla yapılan görüşmeler sonucu sona erdi. Rehin alınan infaz koruma me- murlan serbest bırakıldı. İstan- bul Cumhuriyet Başsavcısı Fer- zan Çititi ise eylemin sevklerle ilgili olmadığını belirtti. Adana E Tipi Kapalı Cezaevi'nde ön- ceki gün başlayan eylem ise sü- rüyor. Mahkûmlar rehin aldık- lan 21 infaz koruma memurun- dan 5'ini serbest bıraktı. Sflahseapanikyaratti Bayrampaşa Cezaevi'nde 16 infaz koruma memurunu 19 sa- at süreyle rehin alan adli tutuk- lular, eylemlerine dün akşam saatlerinde son verdi. Önceki gece saat 22.30'da başlayan ey- lem dün saat 14.30'akadar sür- dü. Saat 12.30 sıralannda B blokta eylemlerini sürdüren tu- tuklulann bir kısmı, avlu telle- rine "Af" yazılı bir pankart as- tı. Bu sırada nöbetçi kulesinde görevli bir asker de bu tutuklu- lan uyarmak amacıyla havaya tek el atış yaptı. Sılah sesının duyulması üzerine, Bayrampa- şa Cezaevi'nin çevresinde he- yecanlı dakikalar yaşandı. Çe- vik kuvvet şube müdürlüğüne bağh polisler, cezaevinin çevre- sinde yoğun güvenlik önlemle- ri alırken cezaevine çıkan tüm caddeler trafığe kapatıldı. Bu arada, cezaevinin içinde tutuk- lular tarafından atılan "Hükü- metistifa" ve "AfBtiyornz" slo- ganlan dışanya kadar yansır- ken cezaevı dışında bekleyen tutuklu ve hükümlü yakmlann- dan bir kadın baygmlık geçirdi ve hastaneye kaldınldı. İstanbul Cumhuriyet Başsav- cısı Ferzan Çitici, yaptığı yazı- lı açıklamada, uzun zamandan Bayrampaşa Cezaevi'ndeki eylem sırasında tutuklular avlu tcUerine "Af" yazılı bir pankart astılar. Nöbetçi kulesindeki askerin uyan amacıyla hava- ya ateş açınası. dışanda bekJeyen tutuklu yakınlan arasuıda paniğe neden oldu ve bazı tutuklu yakınlan baygınlık geçirtü. (Fotoğraf:UĞUR DEMİR) beri afbeklentisi nedeniyle mo- ralleri bozuk ve gergin olan tu- tuklulann, cezaevinin yaşam koşullanmn insan haklanna ay- kın olduğu ve sıkınt içinde ya- şadıklannı ileri sürdüklerini, 16 infaz koruma memurunun bloklanndan çıkmasına izin vermeyerek eylem başlattıkla- nnı kaydetti. Çitici, bu eylem- lerin sevklerle ilgili olmadığı- m söyledi. Isyanın bitmesinden sonra rehin alman infaz koruma me- murlanyla cezaevinin önünde açıklama yapan Tüm Yargı-Sen İstanbul Şube Başkanı AM Ya- aa, eylemin saat 14.30 itiba- nyla sona erdiğini belirtti. Ya- zıcı, tutuklu ve hükümlülere herhangi bir vaatte bulunulma- dığmı ifade ederek eylemin sa- dece af beklentisiyle yapıldığı- m ifade etti. Adana Kürkçüler E Tipi Ce- zaevi'nden başka cezaevine nakledilmek istenen "Şirinkr Bakan Türk, affın 29 Ekim'e yetişmeyeceğini söyledi 'Eylemler affi zorlaştınr' istanbul Haber Servisi - Adalet Bakanı Hikmet Sa- mi Tfirk, cezaevlerinde ya- şanan eylemlerm affi zor- laştu^cağmı söyleyerek "Çünkü affi isteyenlerin, gerçekten affa layık ofanası lazunda-" dedi. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Italya Içişleri Bakanı'nın resmi konuğu olarak bu ülkeye gitmeden önce Atatürk Havalima- nı 'nda gazetecilerin sorula- nnı yanıtlarken, cezaevle- rinde disiplini bozarak, dev- let malına zarar vererek ve ayaklanarak af istenemeye- ceğini belirtti. Türk, Af Kanunu'nun 29 Ekim'e dek yetişemeyece- ğini ifade edörek şöyle de- vametti: "Bunun mümkün ohna- d^mı daha önce de ifadeet- miştim. Çûnkû Medis'in başkanhk divanını oluştur- ması, komisjTMilann olustu- ruiması, komisvon başkan ve başkan vekUÎerinin seçU- mesi bir zaman ahr. Doiayı- sıyiaekiına>iodaMecMstEn herfaan^bü'yasanmçdaaıa- s gücgörünmektedirf Ada- na'daki eylemin, 4 kişinin başka cezaevlerine nakil so- runu sonucu çıküğını belir- ten Türk, u Naklm gercek- leşmemesi için e> leme kal- ktsmtşlartür.Taraftartopla- mak için oiaya bir de afgö- rûntüsü verilmistir. Bay- rampaşa Cezae\i'ndeki ey- lem ise gerekçelendirflme- mektedir" dedi. Çetea"üyelerinın naklinekar- şı çdcan baa tutuklu ve hüküm- lülerin önceki sabah 21 gardi- yanı rehin alarak başlattığı, başka koguşlara sıçramasmdan sonra da toplu 'aT istemine dö- nüşen eylem dün de sürdü. Af-Ecevityazıh pankart Gece sabaha kadar battani- ye, çarşaf yakarak eylemlerini sürdüren mahkûmlann dün sa- bahtan itbaren pencerelere as- nklan "Af isth'onız'' yazılı dö- vizlere başka pencerelerde ye- nileri eklenirken bunlardan "Af - Ecevit" yazılı olanı en ilgi çe- kıcisiydı. Zaman zaman duman yükselen yerlere de itfaiyenin su sıktığı gözlendi. Adana Cumhuriyet Başsavcısı Cemal SahirGürçay, olaylann 'afiste- mi' şekline dönüştürülerek şek- ünin sapunhnaya çahşıldığmı, olayın çete mensuplannın sevk edikrıek istenmesi üzerine baş- ladıgmı bildirdi. Eylemciler re- hin tuttuklan memurlardan 5 'i- ni serbest bıraktılar. Cezaevin- de 16 infaz korumamemunı re- hin olarak tutuluyor. Başbakan Ecevit'e iletilmek üzere hazırlanan metne birçok ünlü yazar imza koydu Yağmurdereli'ye özgürlük çağrısı Eşber YağmurdereB, Kasun 1997'de sağbknedeniylegeçici olarak serbest bırakıiınış, ancak 1998'de tekrar cezaevinedönmekzorundakalmışü. İstanbul Haber Servisi- Uluslararası PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi'nin girişimiyle bir araya gelen 13 ülkeden 267 yazar, Eşber YağmurdereK nın koşulsuz serbest buakdmasmı istedi. Başbakan Bülent Ecevit'e iletilmek üzere hazılanan metne, aralannda HaroM Pinter, Margaret Arwood, Sosan Sontag gıbi ünlü yazarlar da imza koydu. Bildiride, Yağmurdereu'nin cezaevinde olması Türkiye'nin ifade özgürlüğü konusundaki isteksizhğinin kanıtı olarak gösterildi. Çek Cumhurbaşkanı ve Çek PEN üyesi Vaclav Havel de Türkiye ziyareti sırasında PEN'inbu görüşünü Başbakan Ecevit'e iletmişti. • Eşber Yağmurdereli'nin Önemli bir yazar da olduğu ifade edilen ve 267 yazarın imzasını taşıyan bildiride, "2015 yılına kadar cezaevinde kalacak olan Yağmurdereli'nin suçu ne" diye soruluyor. Uluslararası PEN Hapisteki Yazarlar Komitesi'nce kaleme ahnan bildiri, kuruluşun internetteki sitesine de konuldu. İnsan haklan savunucusu 55 yaşındaki Yağmurdereli'nin 10 yaşından beri gözlerinin görmediği, insan haklan savunucusu ve avukat olmasının yanı sıra önemli bir yazar da oldugu ifade edilen bildiride, "2015 yüma kadar cezaevinde kalacak olan Yağmurderefi'nin suçu ne" diye soruluyor. Dünya Yazarlar Derneği, Uluslararası PEN'in Türk yetkılilerinden Yağmurdereli'nin serbest bırakılmasını ve konuşma cesareti gösterenlerin üzerindeki baskuun kaldınbnasını istediği belirtilen metınde şöyle deniliyor: "YağmurdereK, Kasnnl99rdesağnk nedeniyle geçici olarak serbest bırakıkn, ancak Haziran 1998'de \eniden şu anda kaknğı cezaevine dönmek zorunda kakh. Eşber Yağmurdereli'nin cezaevindeki gönleri uzadıkça dünya olceğmde insan haklan savunucuian ve sanat dünyasnuntepkiside büyüyecektir. 29 Eylül günü Yağmurdereli, nayaünı insan haklanna adayan biri olarak Fransa Bordeauı Barosu'nun 'Ludoviç Trarieux Ödülü'ne layık görüklü. Bu ödül ük kez Nelson Mandela'ya veribnişti. Türk hükümetinden evrensel insan haklan ve ifade özgürlüğü çerçevesinde Eşber Yağmurdereli'nin koşulsuz serbest bırakılmasını istiyoruz." Kanayan yara cezaevleri Gerginliğin nedeni af ve T tipi' ÖZKANGÜVEN ALPERTURGUT Hükümettin 2 yıldır gün- deminde bulunan "Af" ko- nusu, adli ruruklulann "en büyükbeklentisi" durumu- na geldi. Geciken af adli tu- tuklulann, yapunı süren F tipi cezaevleri de siyasi tu- tuklulann tepkısini çekiyor. Kısacası cezaevleri "kay- nayan kazan" özelliğini sürdûrüyor. Sağlık prob- lemleri, sevkler, görüşme- lerde yasanan zorluklar ve aileler üzerindeki baskı gi- bi olumsuzluklar ise soru- nun "taü" bölümlerini olusturuyor. BülentEcevit'in eşi Ran- şan Ecevit tarafuıdan gün- deme getirilen affın ger- çekleştirihnesi için adli tu- tuklular tarafından zaman zaman isyan çıkanldı, in- faz koruma — _ _ _ memurlan re- hin almdı.Çe- zaevlerindeki sorunlann sa- dece küçük bir bölümü- nün af ile çö- zülebileceğini ileri sürenle- rin sayısı ise gün geçtikçe arnyor. Mafya li- derlerinin "içeri" koko- reç tezgâhlan ve aşçılaruıı da beraberin- de soktuğu, hemenhemen her gün cep telefonlan ve tabancalann ele geçirildiği Türkiye ce- zaevleri durulmuyor. Bir yanda siyasi tutuklu ve hü- kümlülerin "insani" hakla- nnın gündeme getinlmesi amacıyla başlattıklan ey- lemler kanlı operasyonlar- la noktalanırken diğer yan- da adli tutuklu ve hüküm- lûler 2 yıldır istedikleri af- fin gerçekleşmesi için is- yan çıkanyor. Devlet ise cezaevlerini hsbh' yollan anyor. İnsan haklan savu- nuculan, Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün bu tûr olaylann af konusunu tehlikeye sokabileceği yö- nündeki açıklamalanyla birlikte affin, psikolojik iş- kence haline getirildiğini savunuyor. Adalet Bakanlığı'nın 1 Ağustos 2000 verilerine göre, 474 cezaevinde 10 bin 826'sı siyasi, 61 bin 183 'ü adli ohnaküzere top- lam 72 bin 9 tutuklu ve hü- kümlü bulunuyor. Adliler Cezaevlerinde en fazla başı boşluk, adli tutuklu ve hükümlülerin kaldıklan yerlerde yaşanıyor. Başta organize suç örgûtü liderle- ri ve üyelerinin, kaldıklan cezaevlerini adeta çiftliğe dönüştürdükleri ve istedik- leri gıbi davrandıklan ileri sürülüyor. Hemen hemen i tutuklular iki yıldır söylenmesine rağmen bir türlü gerçekleştirilmeyen af, siyasi tutuklular ise yapılmakta olan F tipi cezaevleri için ayakta. Devletin cezaevlerini ıslah amacıyla yaptığı girişimler ise insan haklan savunucularmın tepkisini çekiyor. her gün içeride cep telefon- lan ve tabancalar ele geçi- riliyor. infaz koruma me- murlannın içeridekilere "lahmacun" servisi yaptık- lan iddia ediliyor. Ve de\iet zaman zaman "âciz kakb- ğmı" itiraf ediyor. Siyasikr Siyasiler, devletin kendi- lerini öncelikli hedef ola- rak gördüğünü düşünüyor. Bugüne kadar sayım ver- meme, rehin alma, açlık grevleri ve ölüm oruçlany- la sonınlannı kamuoyuna aktarma yoluna gittiler. 1996 yılındaki ölüm oruç- lannda 12 kışi yaşamını yi- tirdi. Ankara Ulucanlar Ce- zaevi'ndeki operasyonda 10 siyasi tutuklu ve hü- kümlü yaşamını yitirdi. Operasyonlarda yaralı ola- rak kurtulanlar, halen "i- ———^— dam istemrv- le" yargı önünde. Bur- dur Ceza- evi'nde yaşa- nan olaylarda güvenlik güç- lerinin değil de kolu ko- partılan Veü Saçıhk'ın ce- za alması, du- rumun vaha- metini ortaya koyuyor. Si- yasi tutuklu ve hükümlü- ler. aynmsız genel af isti- yor ve yann- dan itibaren "F tipi cezae>1eri için açhk grevine' başlıyor. Devletm yaklaşımı Cezaevlenni ıslah etmek için devletin öngördüğü yöntemlerin başuıda F tipi cezaevleri geliyor. Buna göre bu cezaevlerinde ka- lanlar l ve 3 kişilik hücre- lere konulacak ve bunlann birbiriyle görüşmelerine izin verihneyecek. Terörle Mücadele Kanunu'nun 16. maddesine dayanılarak ha- zırlanan projeye göre 12 F tipi cezaevi yapılacak. Bunlardan 6'sı tamamlan- mak üzere. Ancak insan haklan savunuculanna gö- re suç işleyen kişi. cezaevi- ne girerek özgürlüğünün kısıtlanmasıyla ceza çeki- yordu. Ancak F tipi, kişi- nin yaşama, kişiliğinın elinden alınması, haberleş- me, hakkını arama yollan- nı tıkayan bir uygulamaydı. Hükümet, iİcincı olarak "Ceza İnfaz Kurunüan ve Tutukevleri tzleme Kurul- lanKaüunTasarısı'*nı gün- deme getirdi. Tıp. kamu yönetimi, sosyoloji, psiko- loji, sosyal hizmetler ala- nında çalışan insanlardan oluşan bu kurul, devlet me- murluğu statüsünde görev yapacaktı. Bu durum onla- nn bağımsız olmayacağuıa yönelik kuşkulan da bera- berinde getirdi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear