23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
-24 EKİM 2000 SALI CUMHURİYET SAYFA, 17 iptal Gaziantepte internet aboneliğinin yanında armağan olarak verilen cep telefonuna ikinci ayda hiç konuşmadığı halde 15 milyon lira fatura gelince telefon hattını iptal ettirmek isteyen bir ögretmen vardı... iptal işlemi için Gaziantep'ten Adana'ya gidememiş ve telefonu kapatıp dolaba kaldırmıştı. Turkcell Kurumsal lletişim Direktörü Okşan Atilla Sanön'den açıklama geldi; abonenin hiç konuşma yapmasa da bazı vergileri ödemek zorunda olduğunu anımsatıp hattın iptalinin sadece bölge ofislerinde yapıtdığını yineleyerek aboneye Adana'ya giden bir yakınına vekâlet vermeyi öneriyor. Sanön'ün bildirdiğine göre Turkcell'in iptal işlemleri yapan 15 bölge ofisi varmış ve bu işlemlerin daha yaygın olarak abone merkezlerinde de yapılabilmesi için attyapı çalışmalan devam ediyormuş. lyi de, mevcut bölge ofislerine hattını iptale gelen vatandaştan geçmişe dönük örneğin üç yıllık faturaları bulup getirmesini isteme kuralını değiştirmedikten sonra yeni merkezler ne işe yarar! Etektronik posta: denizsomecumhuriyetcom.tr Tei: 0.212.512 05 05 Faks: 0.212.512 44 97 - Bir kik» et almak için bir gün çalışmak gerekiyormuş... "Eti senin. kemiği benim: kemik suvuna kuru ekmek doğramak için!" u son nüfus sayımı sayılmaz... Sağlıklı bir sayım için en kısa zamanda yeniden sayıl- malıyız... Televizyonlarda görmüş olmalı- sınız, sayımın resmi olmayan sonuçlarına bakarsak, bir kere bu ülkede birtek politikacı yok... Memleketi kimin idare ettiği belli değil! Ömür boyu siyaset yaparak politikayı meslek edin- miş olanlar, sayım memuru mesleklerini sorduğu zaman ilgisiz yanıtlar veriyor... Örneğin, iktidardaki Demokratik Sol Parti'nin ge- nel başkan yardımcısı Rahşan Ecevit, ressam çık- tı... Yahya Demirel'in cezaevinde evlendiği eşi res- sam olduğunu, banka hesabındaki dolarları resim- lerini satarak kazandığını açıklamıştı... Son günler- de şarkıcı Hülya Avşar da resimle yakından ilgilen- diğine göre sayım sonunda nüfusumuzun yüzde 75'i ressam çıkabilir... Sayımın sağlıksız geçtiğinin bir başka gösterge- si hiç kuşkusuz yaşla ilgili istatistiklerde kendini gös- Sayılmaz terecek... Ortaya genç bir nüfus çıkacak... Şöyle ki, ressam Rahşan Ecevit'in gazeteci eşi Baş- bakan Büient Ecevit bitirdiği yaşını soran sayım me- muruna önce 60, sonra 90 demekle birlikte son ka- rarında doğum tarihini gün, ay ve yıl olarak açıkla- yarak "75" dedi. Yanıt doğruydu fakat sayım memu- runun 2000'den 1925'i çıkartırken yaptığı bir işlem hatası nedeniyle Ecevit'in yaşı kayıtlara 74 olarak geç- ti. Eski cumhurbaşkanı olmayı kabul etmediği için do- kuzuncu cumhurbaşkanı olarak anılan Süteyman De- mirel, maaş statüsü bakımından meslek hanesine "emekli" yazdırmakla birlikte çalıştığını beyan etti ve son bir hafta içinde çalışarak para kazanıp kazan- madığı sorusuna para kazanmadığı ve son bir haf- tadır iş arayıp aramadığı sorusuna da iş aramadığı yanıtını verdi. Emekli ama çalışıyor, çalışıyor ama pa- ra kazanmıyor... Böyle bir istatistik nasıl açıklanabilir! Devlet İstatistik Enstitüsü'nün hazırladığı anket formu birçok yönden eksikti... Eksikliği ilk fark eden de Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Deniz Bay- kal oldu... Deniz Baykal, eşine yöneltilen "Kaç do- ğum yaptınız" sorusunu duyunca sayım memuru- na "Bunu bana neden sormadınız" diye sordu... Baykal, tabii ki jinekolojik bir espri yapıyordu... Ama her esprinin bir gerçek yanı vardı ve Deniz Baykal'a "kaç kurultay yaptınız" sorusu yöneltilebilirdi! Vatandaşa evinde hela olup olmadığı sorulurken, beş odalı evinde dört tuvalet bulunduğu için bu so- runun anlamını anlamayan Kenan Evren'e de pros- tatla ilgili bir soru yöneltilebilirdi... Sonuçta sağlıksız ve eksik bir sayım oldu.... Bu sayım sayılmaz... Yeniden sayılalım... SESSIZ SEDASIZ (!) NVRİKVRTCEBE Yüksek Yerilim Hattı erdincutku@yahoo.coin Istatıstıkler için bir sayı olmaktan öte de bir anlamı olmalı hayatımızın! Tanrı, pantiye Türkleri korusun! Bir işe yatınlmış paranın veya kira- ya verilmiş toprağın belirii bir süre içinde sağladığı gelir anlamına geliyor rant... Rantiye de yan gelip yatarak bu iş- lerden para kazanan kimse oluyor... Aslında pek de hoş olmuyor... Burdur'un Bucak ilçesinde Beledi- ye Meclisi, şehir içinde dolmuş yön- temiyle yolcu taşımacılığı yapan mi- nibüslerin, iki yıl içinde belediye de- netiminde halk otobüsüne dönüştü- rülmesini kararlaştırmış... Kararia birlikte özel halk otobüsle- ri yönetmeliğine bir madde eklenmiş: "Dolmuş haklanndan vazgeçerek özel halk otobüsüne geçenlerden 2000 yılı içinde 1 milyar 250 milyon lira rant parası tahsil edilir. Rant üc- retinin yatınlma süresi 31.12.2000 ta- rihine kadardır. Belirtilen miktarı yatı- ran dolmuşçular ile belediye arasın- da yönetmelik hükümleri doğrultu- sunca sözleşme yapılarak özel halk otobüsüne tabi ettirilir." Harç, ruhsat ücreti, rüsum fa-, lan değil rant parası! I Böylece Türkiye'de bir bele- JL diye, kendi meclisinin kararıyla resmen rantiye durumuna getirilmiş ol- du... Türkiye'nin ilk rantiyesi Bucak Be- lediyesi'nin başkanı Ismail Öztop'un hangi partiden olduğunu merak edi- yorsanız: Milliyetçi Hareket Partisi'nden... Dokuz ışık oldu mu size on ışık... Tann, rantiye Türkleri korusun! Ben Yalnız Cıımhııriyet'i Seviyorum! Av. BURHANEDDtN AKDAĞ Eski Sakarya Milletvekili Cumhuriyet Halk Partisi'ne katıldığım 1950 yılının altıncı ayından beri Cumhuriyet ga- zetesi okuyorum. 1950-1960 yılları Sakarya il örgütünde avukat Raşit Abasıyamk, diş- çi Ihsan, dişçi Orfıan, dişçi Yaşar, eczacı Mehmet, Rıfat Kızıl, avukat Naciye Sanal, keresteci Mehmet Bayrak, nakliyeci Ibrahim Öztopal, avukat Hüseyin Vahdettin Er ile Adapazarı ilçe başkanım Dursun Başer, Sapanca ilçe başkanım Ömer Erdogan, Ak- yazı ilçe başkanım Mehmet Boztepe, Hendek ilçe başka- nım Turgut Özer, Karasu ilçe başkanlanm Selahattin Tatiı ve Idris Bal, Geyve ilçe baş- kanım Rıfat Çakır hepsi Cum- huriyet gazetesine abone ol- muş devamlı birer Cumhuriyet gazetesi okuyucusu idiler. Buradan Cumhuriyet Halk Partisi il ve ilçe başkanlanna sesleniyorum. Benim gibi teş- kilatınızın bütün üyelerini Cum- huriyet gazetesine abone ya- pınız. Politikalannızı, lokanta köşelerinde hükümet kurup hükümet düşürerek yapmayı- nız. Bütün köyleri tek tek do- laşarak yapınız. CHP'nin ye- nilgisinde en fazla içeriediğim kişiler, yönetime kızıp da san- dığa gitmeyen ve başka par- tilere oy veren günahkârlardır. Çünkü CHP'yi kişiler değil, al- tı ok temsil eder. Sizler çalış- tığınız ve davaya inandığınız takdirde, Cumhuriyet Halk Par- tisi'nin ilk seçimlerde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne birin- ci parti olarak gireceğine inan- cım tamdır. Ben Cumhuriyet gazetesi ku- rucusu, Yunus Nadi ile Nadir Nadi'yi (Büyük Atatürk'ü bu memlekette en iyi anlayan ve gazetesi aracılığıyla da O'nun ilkelerini halka en iyi anlatan in- san olarak) çok seviyorum. Cumhuriyet gazetesinde ya- yımlanan "Dostum Mozart" ya- zısını hiç unutmuyorum. Ben bugüne kadar Cumhu- riyet gazetesini büyük serma- ye sahibi (Uzanlar'a kaptırma- yan) Cumhuriyet emekçilerinin tümünü de çok seviyorum. Bu emekçilerin, Cumhuriyet'i ya- şatmak için verdikleri müca- delede onları canı gönülden destekliyorum. Cumhuriyet'i, yayın hayatı- na başladığı günden beri hal- ka ışık tuttuğu ve bilim-teknik ve kitap ekleri dağıttığı için çok seviyorum. Cumhuriyet gazetesi dışın- da çıkan bütün gazeteleri hal- ka çanak ve çömlek dağıttık- ları ve halkı eğitmek amaçlı hiçbir glrişimde bulunmadık- ları için sevmiyorum. Buradan memleketin aydın- lanna ve üniversite gençlerine sesleniyorum. 250.000 lira fe- dakârfıkta bulunarak, bu de- ğerli gazetenin yayın hayatını sürdürmesi için destek ver- menizi istiyorum. Ben televizyon patronlanna çok kızıyorum. Bu televizyon- larda, herakşam belden aşa- ğı espriler yapan, çirkin gü- lüşlü, eğitimsiz insanları, aynı yüzleri ve her açıkoturuma ka- tılan medya tarzanlarını gör- dükçe içim karanyor. Bazı ak- şamlar hırslanarak televizyo- nu kapatıp günlerce seyret- miyorum. Içimi karartmaktan- sa televizyonu karartıyorum. Ismet Inönü, Meclis'te büt- çe komisyonu ikinci başkanı olduğum sırada, grup odasın- da, beni gördüğünde "Akdağ, mühendis okullan açtık, an- cak ne hikmetse bu okullar- dan sarıklı hocalar çıkmaya başladı" dedi. Ben de bu Ata- türk okullanndan mezun olup da dinci ve gerici gazetelerde Atatürk'e küfreden kalemlere çok sinirleniyorum. Dün 312. maddeden, Dev- let Güvenlik Mahkemesi tara- fından mahkûm edilip cezaevi- ne konulan, her iki gözü gör- meyen avukat Eşber Yağmur- dereli için hiç seslerini çıkar- mayan siyasi parti liderierinin hepsine çok kızıyorum. Bu- gün bu parti liderierinin, koro halinde, aynı 312. maddeden hüküm giymiş, rejim ve cum- huriyet karşıtı Necmettin Er- bakan'ı cezaevine sokmamak için anayasayı değiştirme ça- balannı hayret ve esefle izliyo- rum. Ben en fazla anayasanın, ki- şiler için değil, kamu yararına değiştirilmesi gerektiğini bilen Prof. Sami Türk'ün bu yolda çaba sarfetmesini bir hukuk- çu olarak içime sindiremiyo- rum. Sokakta, Cumhuriyet gaze- tesi okuyan kişi ve gençleri görünce, onlara kardeşim gi- bi sanlarak bağrıma basmak istiyorum. AKŞEHİR ASLtYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN EsasNo: 1998/232 /KararNo: 2000/503 Davacı Semıye Akgül tarafından davalı Emrullah Akgül aleyhine açı- lan boşanma davasında yapılan yargılama sonucunda mahkememizce 21.09 2000 gün ve 1998/232 Esas, 2000/503 karar sayılı ilam ile Malat- ya ilı Hekımhan ilçesi Karapınar köyü cilt: 059/01, sayfa 34, kütük sıra 7'de nüfiısa kayıtlı Mehmet ve Nermin'den olma 1966 dogumlu Semi- ye Akgül ile aynı yerde nüfusa kayıtlı Mabmut ve Emine'den olma 1957 dogumlu Emrullah Akgül'ün Medeni Kanun'un 134. maddesi gereğin- ce boşanmalanna ve taraflanna müşterek hayatlanndan olma 1990 do- ğumlu Mehmet Mert Akgül'ün velayetınin davacı annesı Semiye Ak- gül'e venldiğıne daır ış bu karar karar tebliği yerine geçerli olmak üze- re davalı adına ilanen tebliğ olunur Basın: 59022 ÇİZGİLİK KÂMtL MASARACl HARBİ SEMtH POROY semihporoy@yahoo.com TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 24Ekim 1957 MODACt D/OR.. İ9S7'P6 BU&ÜN, ÜNLÜ PRAMSIZ MOOACI CtMtS- TIMi DK>*, S2 YAŞIHM ÖLOÜ. GEMÇIİİİNDE POUlİK &İUMLEA OKÜtoUŞ AMA, SANATA İl£İSİ NEPeHİYLB BİR 6ALEKI AÇlP BU ALANA YÖUEL- UifTİ. ANCAK, t934'TEN SONRA, SAĞUK DU- f?UA*U KÖTÜLEŞİUCE GALE&Yİ KAP*Ylf>, MOM DESlMATtS&UlĞiJNE BAŞLACH.BİIZ SÜRE, PA. /IİS'/AJ UNLÜ MoMCJUieiUMN U/C/EH L£- l0fJ6 VE ROBE8T PIGUET'MfN YAAJMM ÇAJJ- ŞAN PK3R, BÜyÜtC 7EKSTİL ÜRETICISİ MMKEL BOUSSAC'tU DESTE&İYLE KENDİ MODAEVİNİ KURDU- BUUU, 2*- ÜLKEDEtd ŞUBELeti İZLEDİ. 2TPÛUYA SAVAŞI'NDAN SONgA, "y£Ml ĞÖKÜMÜf AOtHI \JERPİ&ı MOM AKMIHI yAKfiTTI İ/E 10 YIL,MOOADA TtK SÖ2 SAHİBİ KİÇi OLPU.. FİNİKE İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN GAYRİMENKUL AÇIK ARTTIRMA İLANI Dosya No: 2000/264 Satılmasına karar verilen gayrimenkıüün cinsi, kjymeti, adedi, evsafi: l- Antalya ili Finike ilçesi tncirağacı köyü Köyiçi mevkiinde kâ- in, babçelı kerpıç ev vasfında 927 parsel No'lu 1336.0 m2 mıktannda taşınmaz olup üzerinde 820 m2 2 blok halinde dırekli cam sera, 350 m2 yüksek tünel şekJınde demır kondüsyonlu plastik sera, 9X13 ebadında 2 kath betonarme zemın kat 3 oda, 1 salon tabam ahşap, elektriği, su- yu mevcut, içerisinde oturulan, 2. kat 3 oda, 1 salon, ıslak zeminler kalebodur kaplı, odalar kaplamasız beton gün ısüı halen boş vaziyette bi- na bulunan toprak yapısı kumtu tınlı olup sera tanmına uygundur. Muhammen bedeli 24.000.000.000 TLilir. Sabş şartlan: 1-Satış 16.01.2001 Salı günü 15.00'ten 15. 10'a kadar Finike Belediyesi Mezat Salonu'nda açık arttırma suren'yle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıy- metin yüzde 75'ini rüçhanh alacaklılar varsa alacaklan mecmuunu ve saüş masraflanm geçmek şartı ile ihale olunur Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa, en çok arttıranın taahhüdü baki kahnak şarüyla 26.01.2001 Cuma günü aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttumada da bu miktar elde edilememışse gayrimenkul en çok arttıranın taahhüdü saklı kalmak üzere arttırma ilanmda göstenlen müddet so- nunda en çok arttırana ihale edilecektir. Şu kadar ki arttırma bedehnin malın tahmin edilen kıymetinın yüzde 40'ım bulması ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacaklann toplammdan fazla olması ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi lazımdır. Böyle fazla bedelle ahcı çıkmazsa satış talebi düşecektir. 2- Arttınnaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin yüzde 20'si nispetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanın temi- nat mektubunu venneleri lazımdır. Satış, peşin para iledir, alıcı istedığınde 20 günü geçmemek üzere mehıJ verilebilir Tellaliye resmi, ihale pulu, tapu harç ve masraflan, KDV alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satiş bedelınden ödenir. 3- Ipotek sahibi alacaklılarla diğer ilgililerin (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa daır olan iddialanm daya- nağı belgeleri ile on beş gün içinde dairemize bildinneleri lazımdır. Aksi takdirde haklan tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hanç bı- rakılacaklardır. 4- thaleye katılıp daha sonra ihale bedelinı yatırmamak suretiyle ihalenin feshine sebep olan tüm alıcılar ve kefılleri, teklif ettikleri bedel ile son ihale bedeli arasmdaki farktan ve diğer zararlardan ve aynca temerrüt faızınden müteselsilen mesul olacaklardır. ihale farkı ve temer- riit faizi aynca hükme hacet kahnaksızın dairemizce tahsil olunacak, bu fark, varsa öncelikle temınat bedeUnden alınacaktır 5- Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesı için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyen alıcıya bir örneği gönde- rilebilir. 6- Satışa ıştırak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatrm kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bılgi almak ısteyenlerin 2000/264 sayılı dosya numarasıyla müdürlüğumüze başvurmalan ilan olunur. 25.09.2000 (*) llgililer tabirine ırtıfak hakkı sahiplen de dahildir. Basın: 59039 , İZMİR 3. İŞ MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 1998/855 Davacı S.S.K. Genel Müdürlüğü vekili Av. Canan YaJın tarafindaa Kılıçaslan MahalJesi Farabi Cad. Eraslan Apt. No: 10/18 Kayseri adresinde Abdullah Eraslan aleyhine açılmış olan 5.055.924.714.-TL'nın faizi ile tahsil davasının yapılmakta olan du- ruşmasında adı geçen davahya duruşma günü tebliğ edılememış ve zabıtaca yapılan tahkikata rağmen ıkamet adresı tesbit edile- memiş oldugundan duruşma gününün kendisine ilanen tebliğine karar verildiğinden Adı geçenin davalı olarak 4.12.2000 günü saat9.45'delzmir 3. İş Mahkemesi'nde hazır buhınması veya bir kanuni vekil gön- dermesi, aksi takdirde davanın yokluğunda devam edip karar verileceği hususlan davetiye yerine kaım olmak üzere ilanen teb- liğ olunur. 06.10.2000 Basın: 59817 GÖRÜŞ HÜSEYtN DUYGU { DANİMARKA MEKTUBU } Sonbaharın ; Düşündüpdükleri ) KOPENHAG - Sonbahann kendisini tamamen hissettirdiği şu günlerde doğanın bir kez daha kı-' lık değiştirmesine tanık olmaktayız. Danimar-'" ka'da yaşayan bir kısım Türkler, sonbaharia bir-' likte sanki yaz uykusundan uyanırtar; yaratıcılı- J ğa, etkin kültürel yaşama ve yeni sevinçlere ko- şarlar. t Danimarka'daki kültürel yaşamımızı zengin-\ leştirmek için kimi zaman Türkiye'den sanatçr ya da yazarian davet ederiz, kimi zaman da Da-) nimarka'da yetişen Türk sanatçılarının etkinlik-1 lerine katılınz. Geçen eylül ayında Danimarka'nın [ en büyük yayınevlerinden birinin davetlisi olarak Kopenhag'a gelen ressam Cihat Aral, burada in-) san haklannı içeren bir sergi açtı. Bir hafta süren ( sergiyi hem Türkler hem de Danimarkalılar bü-, yük ilgiyle izlediler. İki dilde, iki kültürde yaşamak, varlığını sür-( dürmek isteyen Danimarkalı Türkler, bir yandan ^ Danimarka'daki iş koşullarına eşit koşullarda; uyum sağlamaya çalışırken, bir yandan da Da-! nimarka'daki kültürel yaşamlarını çağdaş bir bi-: çimde sürdürmeye çalışıyoriar. • Danimarka'da yaşayan 50 bin dolayındaki Tür- kiyelinin bir kısmı çeşitli dernekler altında örgüt- lenmiş durumda. Bana göre, bunlardan Dani-, marka Atatürkçü Düşünce Derneği, Aktif Dani-' marka-Türk Kadınlar Derneği ile Danimarka Ale-) vi Derneği, kendi sorunlarını ele alan çağdaş et- kinlikler düzenliyorlar. ; Danimarka Atatüri<çü Düşünce Derneği, son iki: yılda Danimarka'daki üyelerinin sorunlannı mer-; keze alarak bir dizi etkinlik düzenledi. Genç üye- : lerin Cumhuriyet Devrimlerini tanımalarını amaç- > layan bir seminer de geçen hafta hem Türkçe hem ' Danimarkaca olarak gerçekleştirildi. Başkan Ab-' dullah Tunçel, gençlerin kazanılması için bun-' dan sonra daha bilinçli, daha etkin çalışacakla-; nnı söylüyor. ' Aktif Danimarka-Türk Kadınlar Derneği de ya-' ratıcı ve çağdaş etkinlikleriyle büyük ilgi görüyor.' Dernek, bugünlerde başkan Gönül Taşkıran'ın- girişimiyle resim ve karikatür sergisi açtı. Türk kül-, türünün karikatür ve resim örneklerini içeren ser-' gi, Danimarka'da yaşayan Türk ressam ve çizer-; lerinin sesini duyurmayı amaçlıyor. t Kimi Türk yazarlarının yapıtlannın Danimarka diline çevrilmesiyle Danimarkalılar ve Türkler ay- nı kültür etkinliklerinde buluşmaya başladılar. 199O'lı yıllarda özellikle şiir alanında Danimarka ile Türkiye arasında çok canlı ilişkiler kurulmuş-' tu. Kimi şiirieri Danimarka'da yaşayan Murat Al- par tarafından Türkçeye kazandınlan Danimar- ka'nın en ünlü, en iyi şiir okuyan ozanlanndan Pe-, ter Poulsen'in çok kültürlülük üstüne görüşü şöyle: ' '' "Amerika çok sayıda kültûrün kanşımı olması-' na karşın, Amerikalılar Amerikan Ingilizcesinden başka bir dil konuşmak istemezler. Bu, onlara bir üstünlük duygusu veriyordur belki de! Ama tek' kültürü olup da bunu dünyadaki tek kültür san- mak kendini beğenmişliktir. Yaşamı, kendini be- ğenmişlikle algılayan insanın milliyetçiliğe saplan-' masını çok görmemek gerekir. Dünyanın çok kültühü olduğunu gönvek, baş- kalanna ve onlann etkilerine açık olmak, bugün için çokönem kazanmıştır. Buyüzden, Danimar- ka gibi küçük, eskiden beri tek kültühü bir ülke için, Türklerin yanı sıra, başka ülkelerden gelmiş insanlardan da olumlu etkiler almış olmak bir ni- mettir. Sanıyorum, Türkiye'dengelenlerin de, Da- nimarkalılann onlara verebileceği kimi şeylerden memnun kalmalan gerekir. 'Danimarkalı kimdir?' sorusunun yanıtı, 'tek kültürlü bir insandır' olma- malı artık. Çünkü tek olmak, neredeyse sıfır ol- mak demektir." Peter Poulsen, yukandaki görüşünü şiirie de di- le getirir: "Hüzünlü olmak değildir hüzünlü olmak, hüzünlü olmak yabancı olmaktır, yabancı olmak demek yalnız olmak, yalnız olmak demekse hüzünlü olmak demektir. Hüzünlü olmak eskimiş sayılsa da bugün, yalnız olmak az görülen bir şey değil." B U L M A C A SEDAT YAŞAYAH 1 2 3 4 5SOLDANSAĞA: 1/ Bir sorunu .. ele alış, ona bakış biçimi. 2 2/Birhayvan... Sevgiliye ka- vuşma. 3/ Sey- rek bulunur bir element... Ar- jantin'inplaka işareti. 4/İçin- de anason, sa- kız gibi koku- lumaddeleTol- 9 mayan üzüm rakısı. 5/Akdenizçev- resinde yetişen ve ma- vi, beyaz ya da menek- şe renginde çiçekler 3 açanbiragaççık...Dan- 4 tel ya da nakış ipliği 5 yumağı. 6/ Bitek ol- 5 mayan... Eski Mısır Imparatorluğu'nun „ başkenti.7/ÇarükRus-° yası'nda soylu ya da ° derebeyi... Japon lirik dramı. 8/ Gelinin başından sa- çılan çiçek, şeker, para gibi şeyler. Kakım da deni- len kürk hayvam. 9/ lyi, güzel... Hem ısıtmaya, hem de üzerinde yemek pişirmeye yarayan büyük mutfak sobası. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Peygamber... "Bir garip ölmüş diyeler / Üç gün- den sonra duyalar / Soğuk — ile yuyalar / Şöyle ga- rip bencileyüT (Yunus Emre). U Avuç içi... Dinde bağ- nazlığı aşınlığa vardıran kimse. 3/ Oluk ve yiv açma- ya yarayan araç. 4/ Sara hastalığına verilen bir başka ad. 5/ Yüksek ses, nara... tlgi eki. 6/ Sekiz kiloluk ta- hıl ölçeği... "Gelse 0 şuh meclise — ü tegafül eyle- se" (Şarkı). II Sahip... Uğur, talih... Bir nota. 8/ Yu- muşak bir keçi derisi. 9/ Bir nota... Peşin parayla, bel- lı bir süre için bir şeye alıcı olma işi.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear