02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 18 EKİM 2000 ÇARŞAMBA 8 HABERLERİN DEVAMI Çanakkale PB 21 Giresun Izmir A 22 Ankara Zonguldak PB 16 AntaJya Yurdun kuzey kesım- ten parçalı bulutlu, Doğu Karadenız sa- ğanak yağışlı, dığer yertef az bulutlu ve açık geçecek Hava sıcakhğı bıraz azala- cak. Rüzgâr kuzey ve doğu yönlerden hafîf ara sra orta kuvvette, yağış alan yerterde yer yer kuvvetlıce esecek DIS MERKEZLER Oslo Helsinki Stockholm Londra Amsterdam BrükseJ Paris Bonn Y PB PB PB PB PB PB PB 6 8 11 19 12 15 13 13 Münih PB 17 Zürih Beriin Budapeşte Madrid Vıyana Belgrad Sofya Roma Atina PB PB PB Y PB PB Y PB 13 20 22 23 23 25 19 23 PB 15 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire PB PB PB PB PB PB PB A 8 12 3 16 15 14 15 27 PB 23 Bulutlu k Çok bulutlu Yağmuıiu aJJAM Kaıiı Gök gûrûltütû GüNCELcÜNEYT ARCAYÜREK H Baştarafi 1. Sayfada , oyunlann gerisinde kalıyor. Her olayda olduğu gibi TBMM Başkanlığı seçi- minin de iki yüzü var. flki dışa dönük. Kamuoyuna duyurulan bilgiler. Asıl önemli olan perde gerisinde yaşananlar. Par- tile/in gerçek yüzünü gösteren gelişmeler, oluş- malar. Ne yazık ki, siyasal yozlaşma yıllardır gelişip ser- piliyor. Sağduyu artık bağışıklık kazandı, partileri yoz- laştıran olaylan kanıksadı. Çirkin siyasetten rahat- sızlık duymuyor. Tatsız gelişmelere birinci parti konumundaki D- SP'nin aday çıkarmamasının neden olduğu söy- teniyor. Şayet yıllarca uygulanan centilmen anlaşması- na siyasal partiler -başta ANAP- uymaya gönüllü olsaydı, DSP'den sonra (136) 9 az milletvekili ile MHP'nin (127) TBMM'de ikinci büyük parti oldu- ğunu kabul etmeleri gerekmez miydi? Ne çare, ANAP ve Genel Başkan Mesut Yılmaz aykjn bir tablo çizdi. Aykınlığı kanrtlayacak bilgileri doğrudan Ecevit verdi. . Başbakan, gazeteci Fikret Bila'ya, önce koalis- yon liderteri arasında Meclis Başkanlığı konusun- da bir soaın yaşanmadığının altını çizdi. Hatta, "liderier arasında bir tartışma bile " olma- dığını, o kadar ki son Bakanlar Kurulu'na girme- den önceki liderier zirvesinde "konunun ele alın- masına gerek duyulmadığını" belirtti ve... Bu açıklamalardan sonra şunlan söyledi: "Birkaç gün önce Sayın Bahçeli ve Sayın Yıl- maz'la biraraya geldiğimizde konuşmuştuk. Ben orada Sayın Yılmaz'a, Meclis Başkanlığı'nı birdö- nem ANAP'ın yürûttüğünü, koalisyon adabı bakı- mından, bu kez MHP'nin bu görevi yürûtmesinin daha uygun olacağını söyledim." Duyariı ve önemli bir an. Başbakan'ın bu sapta- ması üzerine Mesut Yılmaz'ın yanrtına bakınız: Ecevit anlatıyor: "Sayın Yilmaz da 'aynı görüş- te' olduğunu, buyaklaşımı 'uygun' bulduğunu ifa- deetti." Ecevit nazik insan. Ortağını fos duruma düşür- memek için, Mesut Yılmaz'ı kollayan bir ifadede daha bulunuyor. "Bu bakımdan ben Sayın Yılmaz'ın tavnnın de- ğişeceğini sanmıyorum" diyor. Ola ki Yılmaz'ın "tavnnın değişeceğini bile bile" böyle bir cümleyi ortağından esirgemiyor Başba- kan. Şu hazin manzara Ama, ortağı lidertere MHP'li bir adayın Meclis Başkanı seçilmesini "uygun bulduğunu" söyfedi- ği sırada, ANAP Genel Merkezi'nde Yılmaz'ı "bir dayatma" bekliyor. Uder, partisindeki kulisten; partisi, liderin ortak- lara söylediklerinden habersiz! ANAP'ta Mesut Yılmaz'ı tersyüz etmeye zorla- yan dayatmanın gerekçesi, MHP adayı Izgi'nin bir tarihte TV'lere çıkıp Yılmaz'ın Yüce Divan'a sevk edilmesini istemesi! Adamlar TBMM'ye başkan seçmiyor, sanki kan davası güdüyor, intikam peşinde koşuyorlar. Za- ten ANAP, MHP'li bir adayın seçilmesinde içten ol- sa, MHP'den Izgi yerine başka bir aday gösterme- sini istemez miydi? Yılmaz, liderier zirvesinde MHP'ye adayının kim olduğunu sormuyor bile. llkeyi kabul ediyor, adayın ismini öğrenmeyi ge- reksiz buluyor. Ya ötekiler? FP dini bütün aday peşinde. Bu ne- denle Başesgioğlu'nu istediği veya ortaklar ara- sında hır çıkmasını yeğlediği söyleniyor. DYP mi? Oylamada kilit parti olmanın keyfini yaşıyor. Oysa gelişmeler ne hazin. Bu oyunlan kuranla- nn muradı TBMM'yi tarafsızlıkla yönetecek bir baş- kan seçmek değil. Dün öğleden sonraya kadar partiter arasında ne- ler döndüğünü ya dageliştiğini bilebilmek olanak- stz. Bilmek de gereksiz. Seçimin perde gerisindeki etikten yoksun bu iki- temlere bakılarak gönül rahatlığıyla şu yargıya va- nlabilir ömer Izgi veya Murat Başesgioğlu, hangisi seçilirse seçilsin fark etmeyecek. Lütfen söyleyiniz: Eder mi? Devlet eritiliyor• Baştarafi 1. Sayfada 2001 yılı bütçesiyle de faiz dışında harcamalar- da kısıtlamalara giderken faiz dışı fazianın arttınl- masıyla borçlanma gere- ğini azaltma arayışını sürdürecek. Siyasal Bilgiler Fakül- tesi'nden Prof. Dr. Oğuz Oyan, 2001 bütçesiyle fa- iz dışı fazianın yüzde 21 arttınldığının söylendiği- ni, ancak reel gerileme olacağına dikkat çekti. Oyan, bu saptamasını şöy- le ortaya koydu: "Red ge- rilemeyi önlemeleri için harcamalann enflasyonun üzerine çıkmış otması la- zna Deflatör yüzde 18 be- lirleniyor.Gecenyıldadef- latörii yüzde 44j akhk, a- ma yüzde50'nin ûzerinde olacak. 2001 enflasyonu- nun da yüzde 20'nin üze- rinde oiacağı görûlûyor. Yani faiz dışuıdaki harca- malarda nominal olarak arüş görünmesine karşm reel olarak gerüeme ola- cak." Oyan, faiz dışı har- camalardaki yüzde 21'lik artışın dağıhmının da çok önemli olduğunu vurgu- larken "Beşeri sermayeye insanca yaşayacak ücret- lendinnegerekir. Bu olma- yıncaya kamu hizmetieri savsaklanacak, yaekişbu- lacaklar ya da işini bflen memuriar olacak. Deviet, devtet obnaktan geten hiz- met üretme kapasitesini yitiriyor" dedi. Oyan, bütçelerde harca- malann öncelikli olduğu- nu, gelirlerin ona göre ayarlandığını, ancak Tür- kiye'ye "eyalet manoğı- nnT oturtulmaya çalışıl- dığını belirterek "Merke- zi yönetimler, yerd yöne- timlere ne kadar geürin varsa o kadar harca taü- maünı verir. IMF de Tür- kiye'ye 0 artışh bütçeyle geürin kadar harca diyor. Bu bağunhhğın resmfleşti- rilmesidir. Hem devleteri- tffiyor, hem de bağunazhk kaybedüiyor. Türkiye'de devlet, meşruiyetini kay- betmenin son durağmda- artışıyüzde 55 ANKARA(CmnhnriyrtBürosu) - Deprenı veıgilerinden özel işlem, özel iletişim Ue SPK, RTÜK gibi kurumlardan alınan paylar kalıcı- laştınlıricen yeniden değerleme oranının yüzde 55-56 düzeyindc belirlenmesi öngörülüyor. Bu çer- çevede, damga, harçJar ve taşıtalun vergısi tutarlan da yüzde 55 dûze- yinde arttınlmış olacak. Böylece çahşanlara, hedef enflasyon çerçe- vesinde ilk yanyıl için yüzde 10 ar- tış verilirken, vergi artışlannda e- sas alınan oran yüzde 55'e kadar çı- kacak. Vergi uzmanlan, yeniden değerleme oranının yıl sonunda yüzde 60'lan da geçebileceğini be- lirtiyoriar. 2001 mali yıh bütçesinde 31.8 katrilyon lira vergi geliri öngören hükümet, bu hedefi yakalamak için yeni veıgi düzenlemelerine gerek- sinim duyuyor. Bu çercevede 2001 yıhnda yürüriükten kalkması gere- ken deprem vergilerinden özel iş- lem ve özel iletişim vergileri kesil- meye devam edılecek. Eğıtime kat- kı payı alımı da sürecek. Bakanlar Kurulu'nda deprem vergilerinin kalıcılaştınlmasının benimsendiği açıklanmasına karşın, özel işlem ve özel iletişim dışuıdaki ek gelir, ek kurumlar, ek taşıt, ek emlak vergi- lerinin devamı yönünde birçahşma olmadığı bclırtildı. Faiz vergısınin de 2000 yılında, enflasyonla faiz oranlan arasındakı makastan dola- yı oluşan aşm yüksek kazançlann vergilendirilmesine yönelik oldu- ğu, bu çercevede 2001 yılında bu verginin de devam etmesinin bek- lenmediği kaydedildi. Ancak hü- kümetin, geçen yıl olduğu gibi ka- muoyundan gizleyerek son anda bu vergileri ya da başka yeni vergile- ri TBMM'de gündeme getirebile- ceği de belirtildi. Maliye bürokratlan, yeniden de- ğerleme oranının yüzde 55-56 dü- zeyinde belirlenmesiyle vergi gelir- lerinde ciddi artış olacağını da sa- vunuyorlar. Bu kapsamda ek taşıt alım vergisine de gerek olmayaca- ğı, yüzde 55 'lik yeniden değerleme oranında motorlu taşıtlar alım ver- gısınin arttınlmasıyla kaybolan ek vergıninkarşılanabiiecegı beiirtili- yor.Yeniden değerleme oranında yüzde 55'lik artış damga vergisi ve harçlarda da aynı düzeyde artışlan gündeme getiriyor. Vergi uzmanla- n, yeniden değerieme oranının te- rael olarak etkiiediği vergi aianla- nnın damga, harçlar ve motorlu ta- şıtlar vergisi olduğunu belirttiler. Uzmanlar, yüzde 55'lik oranın 9 aylık enflasyon sonuçlannı yansıt- tığını, yıl sonuna doğru bu rakamın yüzde 60'Iara ulaşarak geçen yılki düzeye yakiaşacağına dikkat çeki- yorlar. 2000 yılında yürürlüğe gi- ren deprem vergilerinden ağustos sonu itibanyla toplam 2.5 katrilyon liraya yakın gelir elde edildi. Ağustos ayı itibanyla deprem vergilerinin hangisinden ne kadar gelir elde edildiğine ilişkin veriler şöyle: u Ek GefirVergisi: 68.9triyon lra.EkKurumlarVferçisi: 135.7tri- yon lira. Faiz Vergisi: \S katrflyon lira. Ek Motorlu Taşıtiar Vergisi: 623 triKon lira. Ek Emlak Vergisi: 60Jtrihontira.ÖzelhedsimVergH si: 236.5 trüyon Kra. Özel Işfem Ver- gisi: 135.9 trihon Bra. Rekabet Ka- rulu.RTİK.fMKBveSPK'denab- nan paylar: 251 trüyon üra." dır. Bundan sonrası için u- mut var mı? O da çok faz- la görünmüyor" dedi. Oyan'ın Türk-Iş'in 1999 yıllığmda yer alan araştırmasında, kamu har- camalannın, 1977'den bu yana yüzde 30'un altında kaldığma dikkat çekiliyor. Reel kamu harcamalan- nuı ise yüzde 20'ye bile ulaşamadığına vurgu ya- pan Oyan, *1980'B yıüa- nn nem toplam hem dene- elkamu harcamalan balo- mından birazahşı simgek- diği de saptanabilmekte- dir. Bu azauşm dip nokta- smı 1984-1985 yıllan oluş- turmaktadu-" değerlen- dinnesini yapıyor. Oyan, 1986 yılından itibaren ka- mu harcamalannda borç yükü bakımından oluşan genişlemeyi "içi kof bir büyüme" olarak nitelen- diriyor. Araştırmada yer alan tabloya göre, kamu harcamasının ulusal geli- re oranı AB'de yüzde 47.5'ken, Türkiye'de yüz- de 34.2'de kalıyor. Faiz dı- şı toplam harcama açısın- dan bakıldığında ise AB'yle Türkiye arasında- ki fark daha da açılarak AB'de yüzde 43.5, Türki- ye'de yüzde 22.5 oluyor. Oyan, bu durumu şöyle değerlendiriyor: "Türki- ye'dehükümetedenler ka- mu harcamalannın faiz dışı bölümünü suurlama- ya çah^rken, yani halkm kamusal hizmet gereksini- mine sürekti tahdraer ko- yarken genellikle mali ve bfiyük sınai sermayenin denitinıinde olan kamu iç borçlanması ûzerinde kontrolü kaybetmiş gö- zükmektedirler.'' Meclis, başkanını seçemedi ANKARA (CumhuriyetBûro- su)-TBMM Başkanlığı için dün yapılan üçüncü tur oylamada adaylardan hiçbiri seçilmek için gerekli olan 276 oya ulaşamaz- ken kendi adaylanm çeken FP ve DYP'nin de desteğini alan ANAP'h Murat Başesgioğlu öne geçti. Başesgioğlu 260 oy alır- ken MHP'li Omer Izgi'nin oyla- n 251 'de kaldı. TBMM Başkan- bğı için bugün yapılacak dör- düncü turda Başesgioğlu ile Izgi yanşacak ve en çok oyu alan a- day seçilmiş olacak. Murat Ba- şesgioğlu, ANAP-FP-DYP blo- kunun oylarım büyük oranda toplarken Ömer tzgi DSP-MHP blokundan aldığı desteği önceki tura göre 13 oy arttırdı. TBMM Başkanlığı için üçün- cü tura 3 adayla girildi. Oylama- da Başesgioğlu 260 oy alırken Izgi 251, Mafl Büyükerman da 1 oy aldı. 4 oy iptal edilirken 6 mil- letvekili de boş oy kullandı. Boş ve geçersiz oylann DYP ve DSP'lilere ait olduğu vurgulan- dı. Anayasa gereği oy kullana- mayan Cumhurbaşkanı Vekili FP'li Vecdi Gönül ve birleşimi yöneten Geçici TBMM Başkan- vekili Murat Sökmenoğlu'nun yani sıra DSP'den 9, ANAP ve MHP'den 2'şer, DYP'den 6 mil- letvekili ile bağımsLZ milletveki- li Ahmet Ozal oylamaya katıl- madı. 3. tur seçimde DSP'den Tayyibe Gülek, Uluç Gürkan, Ahmet Sancar Sayın, Mustafa Karshoğlu, Ali Rahmi Beyreli, Ziya Aktaş, Tahir Köse, Turan Biİge, tsmafl Bozdağ; MHP'den Kürşat Eser, Ali Keskin, DYP'den tlhan Aytekm, Üyas Yü- mazyıktaz, Ayfer Yılmaz, Metin Kocabaş, Sedat Bucak, Zeki Er- tugay hazır bulunmadı. TBMM Başkanlığı için bugün yapılacak son tur oylamada, dün- kü oturuma katılmayan milletve- killerinin sonucu değiştirebile- ceği vurgulandı. TBMM Başkanlığı için dün yapılan üçüncü tur öncesinde yo- ğun pazarlıklar yürütüldü. DYP lideri Tansu ÇiÜer, önceki gün telefonla konuştuğu ANAP ada- yı Başesgioğlu ile dün de Bil- kent'teki konutunda yanm saat görüştü. Başesgioğlu, seçimin hükümet sorunu yaratıp yarat- mayacağı konusunda "Meclis Başkanlığı secimi münferit birse- çim. iktidar veya muhalefet grup- lannı Ugilendinnez. Iktidarla U- gili sorun vaşanması doğru ol- maz" dedi. Çiller, Başesgioğ- lu'nun hemen ardmdan MHP'li Omer tzgj ile bir araya geldi. DYP lideri daha sonra konutu ve TBMM'deki makamnıda kur- NOTLAR 'MHP dohı, ANAP yağmur' EMİNEKAPLAN ANKARA - TBMM Başkanlığı için dün yapılan 3. tur oylamada ki- lit parti olan DYP, eski defterleri ka- patip destek verince ANAP'lı Murat Başesgioğlu yansta öne geçti. ANAP Grup Başkanvekılı Beyhan Aslan, merkez sağdaki iki partinin geçmiş- te yaşadığı gerginlikleri ammsatan- lara "DYP, MHP'den daba iyi oldu- ğumuzu amadL Doluyu göriince yağ- mura razıoMu" yanıtını verdi. "Ür- kek-erkek" atışmalarıyla başlayan süreçte MHP ile ilişkıleri giderek gerginleşen FP de seçimini ANAP'tan yana kullanırken bu kez hükümet ortaklan MHP ile ANAP'ın arası açıldı. TBMM Başkanlığı için dün yapı- lan 3. tur oylamayla ilgili dikkat çe- kici bazı notlar şöyle: • Muhalefet partileri DYP-FP ile ANAP arasında yaşanan flört dikkat çekerken, hükümetin iki ortağının arası yine açıldı. DSP ve MHP'liler "koaüsyon adabı" diyedursun, ANAP'hlarkulislerde "MHP'lileriıı Yılmaz'ı Yüce Divan'a göndermek için oy kuflandığmı'' unutmadıklan- nı vurguladılar. • MHP'li aday Ömer fzgi, oylama için TBMM Genel Kurulu salonuna inerken FP Grup Başkanvekili Bû- lent Aruıç ile karşılaştı. Salona in- mek için asansörün gelmesi bekle- nirken gazeteciler Annç'a, "Önıer Bey'le mi beraber hareket edeceka- niz?" sorusunu yönelttiler. Annç, gülümseyerek "Eftette,ÖmerBey'le asansörde beraberiz" yanıtmı verdi. • ANAP Grup Başkanvekili Bcy- han Aslan, DYP mıİietvekillerinin asla MHP'ye oy venneyeceklerini, i- ki partinin biç geçinemediğini söy- ledi. Aslan, gazetecilerin "Sizdebir zamanlar DYP ik geçinemiyordu- nuz" demeleri üzerine, "DYP, MHP'den daha iyi oMuğumuzu an- ladı. Doiuyu görünce yağmura raa oMu" diye konuştu. • Oy pusulalannın sayımı için tas- nif komisyonu oluşturulurken kura- dan Başesgioğlu'nun adı da çıktı. Adaylar komısyonda yer alamaya- cağı için Geçici Başkanvekili Murat Sökmenoğhı kutudan yeni bir isirn çekti. • Oy verme işleminin tamamlan- masının ardmdan oy kullanmayan üye olup olmadığmı soran Sökme- noğlu, MHP sıralarından "Var" ya- nıtı alınca bir süre bekledi. Itirazlar yükselince Sökmenoğlu, "Saymüye yoldaymtş, tekfon etmiş. Beldeyece- ğiz. Müstesna bir gün bu" diye açık- lama yaptL 10 dakıka boyunca bek- lenen milletvekili gelmeyince Baş- bakan Yardımcısı DevktBahçeti'nın işareti üzerine MHP'li SökmeBOğlu oylamanm sona erdiğini bildirdi. • Meclis Başkanlığı için yapılan ilk tur oylamada 4 ANAP milletve- küinin yurtdışında bulunduklan ya da oy kullanmaya yetişememelerine karşın "oy kullanmış" gibi göründü- ğü yönündeki haber, adı geçen mil- letvekillerini telaşlandırdı. tlk turoy- lama sırasmda yurtdışında bulunan ANAP Sinop Millevtekili Yaşar Topçu, tutanaklan yeniden inceledi- ğıni, Sefer Eksi ve Burhan Kara'nın, oy kuUanmadiğı haide "kuHanmısn gibi göründüğünü, kendisinin ve Aşık'm ise kullanmayanlar arasında yer aldığını söyledi. • MHP'li Baymdırük ve Iskân Ba- kanı Koray Aydm, "Durum nasıF sorularına "Bıçak sırtmda'' yanıtmı verdi. • Kuliste milletvekilleri arasında karşılıklı takılmalar da yaşandı. FP'li Malürî Ejder Arvas, milletvekilleri salonda oy kullanırken kuliste sınır ticaretiyle ilgili hazuiadığı yasa öne- risi için milletvekillerinden imza al- maya çalıştı. MHP'li Nidai Seven, önce ımzalamak istemeyince, "Mı- Hki Bey,tzgi'veoyversin ozamanim- zalar" esprileri yapıldı. • FP ve DYP adaylan yanştan çe- kıldi ama "Yıpranacağımı bflsem de sonuna kadar adayım" diyen Mafl Büyükerman vazgeçmedi. Bü- yükerman ilk turda 3 oy alarak 4 oy alan ana muhalefet partısinden Is- mafl Alptekinie yanşırken, 3. tur- da kendi oyuyla yetinmek zorunda kaldı. Yanştan çekilen Turhan Gö- ven. "Büyükerman'a mı destek ve- receksiniz" sorusuna "Maü Bey'm iki kişilik desteği oidnğu görûJüyor ama tercihinı sanal aday arama yö- nüode ofanayacak. Mail Bey'in son tura kalma şansı görünmüyor" ya- nıtını verdi. maylanyla yoğun görüşmeler yaptı. DYP yönetimi, MHP'nin koalisyon ortaklannadönük bas- kılanna karşı, oylann dağılımın- daki kritik dengeyi de dikkate alarak tavnnı dördüncü turdan önce ortaya koymayı yeğledi. DYP yönetiminin ANAP'lı adayı tercih ettiğinin TBMM ku- lislerinde yayılmasının ardmdan Turan Güven, DYP Başkanlık Divanı'nın görüşü doğrultusun- da adaylıktan çekildi. Tansu Çiller, Bilkent'teki ko- nutunda DYP milletvekilleriyle de seri görüşmeler gerçekleştir- di. DYP yöneticileri üçüncü tur- da grubun oylannı Murat Başes- gioğJu'na yönlendirmek için yo- ğun çaba gösterdi. Çiller, aday- lannın çekilmesinin "kişisel ter- rihi" olduğunu savunarak gru- buna işaret vermeyi "uygun bol- madığını", her milletvekilinin özgür iradesiyle oy kullanacağı- nı söyledi. FP'nin adayı tsmafl Alptekin oylamadan bir buçuk saat önce basın toplantısı düzenleyerek çe- kildiğini açıkladı. Alptekin'in açıklamasmdan önce FP grubu- nun basına kapah olarak yapılan toplantısında Recai Kutan, seçi- min kritik bir noktada olduğunu ve üçüncü turda Başesgioğlu'na destek verilmesi gerektiğim söy- ledi. Milletvekillerinin de ona- yıyla Alptekin'in çekilmesi ka- rarlaştınldı. Basm toplantısında ilk iki tur oylamada milletvekil- lerinin eğiliminin ortaya çıktığı- nı belirten AJptekin, ortaya konu- lan iradeye saygı duyduğunu ve çekilme karan aldığını söyledi. Alptekin, "Kişilervepartilerden önce MecBs'in birtiği ve bütünJü- ğü önemikör" dedi. MHP lideri Devlet Bahçeü de oylamadan önce Meclis'e gele- rek kurmaylanyla durum değer- lendirmesi yaptı. MHP'den ANAP'a yönelik mesajlar dün de sürdü. Bahçeli ile görüşen Grup Başkanvekili tsmail Köse, TB- MM Başkanlığı seçıminin hükü- mette bir sorun yaratmayacağım, ancak her şeyin eskisi gibi de ol- mayacağıru söyledi. Köse, "Hü- kümet sürer sürmesine de önce- ki dostmklar ohnaz. Sadece dost- hık iüşkilerini vürürürüz" dedi. Cem'den Albright'a mektup Washington'a^ bir uyan daha ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Dışişlen Bakanı tsmail Cem ile Milli Sa- vunma Bakanı Sabahattin Çakmakoğlu sözde Hrmc- ni soykınmı tasansının ABD Temsilciler Mecli- si'nden geçmesi durumun- da stratejik ortaklığın ze- deleneceği ve başta Orta- doğu ve Kafkasya olmak üzere bölgesel işbirliğinin olumsuz etkileneceği uya- nsmda bulundular. Dışiş- leri Bakanı Cem, ABD Dı- şişleri Bakanı Madeleine Albright'a mektup yaza- rak, sözde Ermeni soykm- mı tasansının ABD Tem- silciler Meclisi Genel Ku- rulu'nda kabul edilmesı halinde, iki ülke arasında- ki ilişkilerin ciddi zarar görmesinden kaygı duy- duğunu belirtti. Çakma- koğlu dün kabul ettiği ABD'nin yeni Türkiye Büyükelçisi Robert Pear- son'a savunma sanayii iha- lelerinin de olumsuz etki- leneceği uyansında bulun- du. ABD'nin yeni büyü- kelçisi Pearson dün akşam Ankara'daki ilkresepsiyo- nunu vererek siyasi parti temsilcileri ve gazeteciler ile tanışma fırsatı da buldu. Genelkurmay ikinci Baş- kanı Orgeneral Yaşar Bü- yükamt'ın dün Dışişlen Bakanlığı Müsteşar Yar- duncısı Uğur ZJyal ile gö- rüşmesinde, sözde Ermeni soykınmı tasansının da ele alındığı öğrenildi. Dışişlen Bakanı Cem 12 Ekim'de ABD Dışişlen Bakanı Albnght'ayazdığı mektupta Bill Clinton ve Albright'ın Clinton ve Albright'ın, Temsilciler Meclisi'nin dikkatini ko- nuyla ilgili gerçeklere çek- mek için mümkün olan her şeyi yaptığını bildiğini be- lirtti. Cem, "Daha faziası- nmyapılmasma imkân bu- lunup bulunmadığını ise bflememekte>im" dedi. Cem, tasarının kabulünün "kaçınılmaz olumsuz etki- ler varatacağuu" kaydede- rek "Ne kadar çaba sarf edersek edclim. iliskileri- mizin halihazırdaki mü- kemmel durumunu muha- faza edemeyeceğimiz endi- şesindeyim" dedi. Cem, mektubunda şunlan kay- detti: "Bu, sadece ildH flişkfle- rimize değil, patlama ha- lindeki Ortadogu dahil ol- mak üzere birçok bölgede istikrara dönük ortak ça- balanmızı da zorlaştıra- caktu". Ortadogu'da ban- şın güvenliği bakımından, Türkij e ile ABD arasında- Id işbirliğinin aynıdüzeyde devamına karşıhkh ibtiya- cımızın ne denli önem taşı- dığı açıkür." Çakmakoğlu, ABD bü- yükelçisinin düzenlediği resepsiyonda gazetecilerin sorulannı yanıtladı. Pear- son ile görüşmesinde tasa- nnın gündeme geldiğini belirten Çakmakoğlu, "ABD'uyetkiiilerileyapD- ğunız her rörhî resmi gö- rüşmelerde iBşkilerimizin olumsuz etkileneceğini söylüyoruz. Bu olumsuzet- kilenmelere savunma sa- nayii alanıda dahildir" de- di." Çakmakoğlu, Türki- ye"nin bölgesinde önemli birjeostratejik konuma sa- hip olduğunu anımsatarak "Bugünlerde çabşmalara sahne olan Ortadogu gibi birçok alanda stratejik or- tağınız, müttefiküıiz Tür- kiye've karşı böyle bir soy- kırını tasansını kabul et- mek, anlaşüırşey değfl. Bu- nu her firsatta söylüyoruz ve söytemeye devam edece- ğiz"dedi. Pearson'un düzenlediği resepsiyona FP Genel Baş- kanı Recai Kutan ile DYP Genel Başkanı Tansu Çil- ler'in de aralannda bulun- duğu birçok siyasetçi, dip- lomat, askeri yetkili ve ga- zeteci katıldı. DSP'de 'rüşvet' istifası• Baştarafi 1. Sayfada için avans ve iş bitince ve- rilmek üzere 150 bin do- lara varan rüşvetler talep etti. Kocaman, bu sırada Bülent Ersin Gök'ün içe- ri gimıesi üzerine, "tşte bizim miücrvekilimiz" dedi. Kocaman, arazi ko- nusundaki sorunlar için "Ersin Bey hafleder" di- yerek güvence verdi. Kiralanacak yer ûze- rinde yapılacak işyerinin planı üzerine de sorular soran Kocaman, "Biz 2 ayda kiralanz, ama sen 2 ayda bitiremezsin. Önemli değfl vaptıktan sonra birlikte yapanz planı" diye konuştu. Bu sırada polis olduğunu id- dia eden, ancak meslek- ten atıldığı kaydedilen Gök'ün koruması Levent isimli bir kişinin de büro- da olduğu belirlendi. Bülent Ersin Gök'ün eşi de, kendisini telefon- la arayan muhabüin "Er- sin Bey'e para verdik söz verdi, işimizi halletmedi" şeklinde yakınarak yar- dım istemesine, "Böyle şeyler beni üzüyor, ne ya- pacağum bilemiyonım" diye karşılık verdi. Özkan haberdar edildi Rüşvet olayının ortaya çıkanlması üzerine Show Haber Genel Ya- yın Yönetmeni Reha Muhtar, Başbakan Yar- dımcısı Hüsamettin Öz- kan ı arayarak bilgilen- dirdi. Bunun üzerine Başbakan Bülent Ecevit ve Hüsamettin Ozkan, Bülent Ersin Gök ile TBMM'de bir araya ge- lerek iddialan sordular. Gök'ün iddialan kesin bir dille reddetmesi üze- rine Özkan birkaç kez daha Muhtar ile görüştü. Muhtar'dan bütün bilgi- lerin ahnmasının ardm- dan Başbakan Ecevit, Gök'ün DSP'den istifa- sını istedi. Gök, TBMM Başkanlığı na sunduğu gerekçesiz dilekçesinde, "Gördüğüm lüzum üze- rine DSP'den istifa ediyo- nım" dedi. Başbakan Ecevit, ga- zetecilerin konuyla ilgili sorulan üzerine istifayı kendisinin rica ettiğini belirterek "Çünkü ken- disi hakkında bazı iddi- alar ortaya aühyordu. Bunlar ne kadar doğru- dur bilemeyiz, fakat biz DSP olarak bu konular- da çok duyarhyız, çok ti- tiziz. Onun için kendisin- den rica ettik, 'Bir süre aynl, bu iddialar ne ka- dar doğrudur ne kadar değildir ortaya çıksın as- lı olmadığı anlaşılırsa tekrar sizinle birlikte ça- lışmz' dedik. Ricamızı kabul etti, mesele budur" dedi. Gök'ün istifasından sonra TBMM'deki san- dalye dağılımı şöyle: DSP 135, MHP 127, FP 103, ANAP 88, DYP 84, Bağımsız 7, Boş 6.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear