25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 OCAK 2000 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Operasyonlar çerçevesinde Güneydoğu Anadolu'da ilk kez mezar ev bulundu IMyarbakır'da 6 ceset dahaDÎYARRAKIR (Cumhuriyet Bûrosu) - Is- tanbul, Adana, Konya, Ankara'nm ardından Hizbullah'a ait ölüm evleri Güneydoğu'da d a ortaya çıkanldı. Diyarbakır'da iki eve dü- zenlenen operasyonda 6 ceset ortaya çıkanl- d ı . Önceki gece bir eve yapılan operasyonda gömülü olmayan 2 ceset tespit edildi. Dün yapılan ararnalarda ise Hizbullah üyesi ol- duklan belirlenen AyetuDah Dalgm (20) ve AB Çelik'ın (19) cesetleri bulundu. Ayru evin yanındaki evde yapılan bir operasyonda ise uzun yıllar önce öldürüldüğü belirlenen 2 ki- şinin kemikleri bulundu. Diyarbakır'daki bu operasyonlann ardından tüm yurtta Hizbul- lah'ra ölûm evlerinde bulunan ceset sayısı 48'eulaştı. Hizbullah'a yönelik operasyonlar kapsa- mında Tûrkiye'nin birçok yerinden her gün yeni bir ölüm evi ortaya çıkanlırken Güney- doğu'da ise Hizbullah'ın gömülü cesetlerine rastlanmamıştı. Orgütün ölüm evlerini orta- ya çıkaran Hizbullahçı Mahmut Demir"in 'Gericileri ANAPve DYP koruyor' SERTAÇEŞ geçen gün Batman'da Ankara DGM Başsav- cısı Nuh Mete Yüksel'e, "Bölgede Hizbul- lah'ın ölüm e\leri yok, çünkü burada infaz- larsokakortasındayapdıyordu" demesı, Gü- neydoğu "da ölüm evlennin olmayacağı inan- cını yaratmıştı. Ancak Diyarbakır Terörle Mücadele ekıplerinin gözaltındaki adı açık- lanmayan bir Hizbullahçmın sorgusundan el- de ettiği bilgikr, kentte örgüte aıt bir hücre evinin bulunduğunu ortaya çıkardı. Bu doğ- rultuda harekete geçen Terörle Mücadele ekipleri ve ıstıhbarat birimleri Balıkçılar Ba- şı semtinde Savaş Mahallesi Küçük Kavas Sokak 11 numaralı binada ceset bulunduğu- nu tespit etti. Edinilen bilgiye göre, önceki gece eve baskın düzenleyen polis, burada ye- ni öldürülmüş ve henüz gömülmemiş iki er- kek cesedi buldu. Yapılan aramalarda, evin bodrum katında yakın tarihte öldürülmüş ki- şilere ait cesetlerin gömülü olduğu belırlen- di. Sabah saatlerinde kazı için Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri ve ambulans- lar olay yerine geririldi. Yapılan kazılar son- rasında toprak altından iki ceset daha çıka- nldı. Önceki gece ve dün sabah saatlerinde çıkanlan cesetler Diyarbakır Devlet Hasta- nesi morguna kaldınldı. Balıkçılar Başı sem- tinde ortaya çıkanlan ölüm evınde bulunan cesetlerden birınin, 21 Ocak tarihinde orta- dan kaybolan 17 yaşındaki Ayetullah Dalgın adh bir Hizbullahçıya ait olduğu belirlendı. Ortaya çıkanlan cesetlerden diğerinın AHÇe- lik'e ait olduğu saptandı. Öte yandan Küçük Kavas Sokak'takı 11 numaralı evin sahibi. soyadı belirlenemeyen Silvan ilçesi Bağde- reKöyü'nekayıtlı "Şeyhmus" adh kişinin de güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındı- ğı öğrenildi. Ikinci evde arama Cesetlerin çıkanldığı evin yanındaki 13 numaralı eve yapılan operasyonda ise 2 ce- sede ait kemik parçalan bulundu. Mahalle sa- kinleri, 13 numaralı evin boş olduğunu. 11 ANKARA - Kuruluş ya- sası Anayasa Mahkeme- si'nce iptal edilen Aile Araş- tırma Kurumu'ndaki yöne- tim boşluğu nedeniyle irti- cai faaliyetlerin önleneme- diği bildirilirken, gerici kad- rolann ANAP ve DYP bü- rokratlan tarafindan korun- dugu bildirildi. Dönemin ANAP'lı Devlet Bakanı IŞH lay Saygın döneminde ata- nan yöneticiler hakkmda so- ruşturma açılması gerektiğı vurgularuyor. Aile Araştırma Kuru- mu'nun kuruluş yasasının Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmesinin ardından DSP'li Devlet Bakanı Ha- san Gemici tarafından hazır- lanan yeni kuruluş yasasının TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu'nda bekletildığı bildirildi. Kuruma daha ön- ce atanan yönetici ve perso- neli korumak amacıyla sag partilerin tasanyı komisyon- dan geçirmedikleri belirtil- di. Eski başkanlardan Os- man Nuri Filiz'in başka ku- rumlardan getirerek kendı kadrosunu oluşturmaya ça- lışbğı 32 kişinin eski kurum- lanna gönderilmesinin en- gellenmesi için Plan ve Büt- çe Komisyonu'nun sağ par- tili üyelerine yönelik yoğun kulis yapıldığı kaydedildi. Aile Araştırma Kuru- mu'ndan, irticai faaliyetleri yönlendiren bu 32 kişinin eski kurumlanna gönderil- meleri istemiyle Başbakan- lığa gönderilen yazıya he- nüz bir yanıt ahnamadığı öğrenildi. Saygın döneminde kuru- ma atanan bürokratlann si- yasilerle ilişkileri de dikkat çekiyor. Kredi ve Yurtlar Kurumu Başkanlığı'ndan Aile Araştırma Kurumu Başkanhğı'na atanan Os- man Nuri Filiz, Denizli'den MHP milletvekili aday ada- yı oldu. Önseçimi kazana- mayan Filiz, seçimler sonuç- lanmadan eski görevine, se- çimlerin ardından da Başba- kanlık Müşavirliği'ne atan- dı. Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksei'in kaükhğı tatbikattarda yoğun güvenlik önlemleri abndı. (AA) lOgünde 419 kişigik/atonaalımh YtatHaberferiServisi-Şeriatçı te- rör örgütû Hizbullah'a yönelik ope- rasyonlar tüm yıırtta de\am ediyor. Diyarbakır'da örgütün askeri kanat sorumlusu Edip Gümüş ve Marma- ra Bölge Sorumlusu CemalTutar ile birlikte dün tutuklanan Hizbullahçı- lann sayisı da 50'ye yukseldi. Diyarbakır İstanbul/Beykoz'da bir villada gerçekleştirilen ve örgüt lideri Hüse- yia VeBoğlu'nun öldürüldüğü ope- rasyonda yakalanarak Diyarbakır'a getiriten ve bir süreden beri sorguia- malan devam eden Edip Gümüş ile Cemal Tutar, polİsteki sorgulamala- nnın tamamknmasınınardından Di- yarbakır DGM'ye sevk edîldi. Gü- müş ve Tutar, DGM Savcıiığı'nda yaklaşık 13 saat süren ifadelerinin ardından tutuklama istemiyle DGM Nöbetçi Hâkimliği'ne sevk edildiler. Tutar ve Gümüş burada yaklaşık 5 saat boyunca ifade verdi. tdam is- temli suçlardan mahkemeye sevk edilen sanıklar dün sabaha karşı sa- at04.30 sıralannda tutuklanarak Di- yarbakır E Tipi Cezaevi'ne konul- dular. Hizbullahçı satuklann önem- li bilgiler verdikleri öğrenildi. ÖSe yandan Olafanüstü Hal Böl- ge Valiliği, Hizbullah'a yönelik ope- rasyoniann bilaaçosunu açıkladı. O- HAL açıkiamasuıda yeralan Hizbul- lah operasyonlannda ele geçirilen ağır silahlar. örgütün, güvenlik güç- lerine karşı sılahlı saldın Jtaztrlığı içerisinde olduğunu ortaya koydu. Olağanüstü Haî Bölge ValibğPnden yapılan açıklamada, Hizbullah'a yö- nelik olarak olarak son 10 gün içeri- sinde gerçekleştirilen operasyonlar- da 419 Hİ2bullah terör örgütü men- subunun gözaltına ahndıgı vurgulan- dj. Şanlmrfa Şanhurfa Cumhuriyet Başsavcısı Rıza CaB, güvenlik kuvvetlerince kentte ve ilçderde Hizbullah'a yöne- lik yürürülen operaiyonlarda gözal- tmaaünan 19kişiden 14'üturuklan- dı. Mardin Mardin'de terör örgütü Hizbul- lah'a yönelik operasyonlarda yaka- lanan 106 kişiden 34'ü çjkanldıgı mahkemecetutuklandı. Sanıklardan 72'smin tutuksuzyargılanmak üzere serbest bırakıldığı bildinldı. Bursa Hizbullah'a yönelik operasyonlar çerçevesinde Bursa'da gözaltına alı- nan 21 kişi adliyeye sevk edildı. 12 kişituruklandı. Adıyaman Adıyaman'ın Kâhta ilçesinde Hiz- bullah'a yönelik operasyonda, arala- nnda Merkez Kubüay tlköğretim Okulu Müdürü Ahmet Özbek. Îmam-Hatip Lisesi öğretmenleri Mahmut Orman, Mehmet Cömert ve Çataltepe llkokuiu öğretmeni Mustafa An'nm da bulundugu 30 ki- şi gözaltına alındı. Adana Ankara DGM Savcısı Nuh Mete Yüksel, kar nıaskesi giydirilmiş Mahmut Demir ve Ankarada yaka- lanan Abdurrahnıan Alpsoy"un kar- deşı Mehmet Emin .\lpsoy ile birhk- te askeri bır helikopterle Adana'ya geldi. Yüksel, Hizbullah operasyon- lan çerçevesinde Demir ve Alp- soy'un yer gösterme tatbikatlanna kaftldı. Geniş güvenlik önlemleri altmda yapılan ve terörörgütü üyelerine kar maskesi gjydirilen tatbikatta dk ola- rak. Mahmut Demir'in 4 Ekim 1994 tarihinde HADEP Yüreğir îlçe Baş- kanı Rebth Çabuk ile ilçe yönericisi Sefer Cerf i öldürdüğü Kiremithane Mahallesi'ne gidildi. Burada polis aracından indirilen Mahmut Demir, sokakta Öldürmeolaylanm nasıl ger- çekleşördiğini Savcı Yüksereaniat- tı. Tatbikat sırasmda polis, çevre- de ve teröristlerin etrafinda geniş güvenlik önlemi aldı. Basın men- suplan, kar maskesi takan terörist- lere yaklaştınlmadı.Yüksel, atbi- katlar tamamlandıktan sonra iki teröristle biriikte Ankara'ya döndü. numaralı evde de tanımadıklan iki kişinin kaldığını söylediler. İlk kazmın yapıldığı ve 2'si gömülü 4 cesedin çıkanldığı 11 numa- ralı ev ile bu evin hemen bitişigindeki 13 nu- maralı evde kazı çalışmalan devam ederken aynı evde yapılan aramalarda 3 değişik çap ve markada tabanca ile çok sayıda örgütsel doküman ele geçinldi. Emniyet yetkililerin- den alınan bilgiye göre, cesedi bulunan Aye- tullah Dalgın, iç hesaplaşma nedeniyle örgüt tarafından öldürüldü. Dalgın'ın cesedine otopsi yapıldıktan sonra ailesine teslim edil- di ve Mardinkapı Çiftehavuzlar Mezarlı- ğı'nda toprağa verildi. Dalgın'ın babası Ka- dir Dalgın, cenazesini almaya geldiklerinde oğlunun ellerinin ve ayaklannın zincirle bağ- lı olduğunu anlatarak "Boynunda da ip var- dı ve ağa bantlıydı. Orada bulunan diğer ce- set de aynı şekiidevdi. Oğlumıızun vücudu- nun çeşirJi yeıierinde işkence \apıldığım gös- teren izkr de vaıth. Suçlulann cezalandınl- nıasını istiyoruz" dedi. İstanbul Cesetlerden biri daha teşhis edildi İstanbul HaberServisi- Şeriatçı terör örgütü Hiz- bullah'ın Üsküdar ve Kar- tal'daki u mezarevler''inden çıkanlan cesetlerden birinin daha kimliğı belırlendi. Ad- li Tıp'ta bekletilen Mehmet ŞehitAva'nın cesedi önceki akşam yakınlannca teşhis edildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki sorgusu tamamlanan kanlı örgütün önemli isimlerinden olduğu öne sürülen Abit Taşan ise dün sevk edildiği DGM'ce tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Mehmet Şehit Avcfnın teşhis edilmesiyle, şeriatçı terör örgütü Hizbullah'ın mezarevlerinden çıkanlan 19 cesetten kimlikleri belir- lenenlerin sayısı 10'a yük- seldi. Sivereİcli olduğu be- lirtilen Avcı'nın yüzündeki cilt sorunundan teşhis edil- diği ifade edildi. Adli Tıp'a geien Mehmet Kanlıbt- çak'ın yakınlan ise Kanlıbı- çak'ı teşhis edemediler. İstanbul Büyükşehir Belediyesi'yle iBşki Avcı'nın Adli Tıp mor- gundaki cesedini görmeye gelen arkadaşı Abdulkerim Genç ile kuzeninin oğlu Sü- leyman Bayhan, Avcı'nın, İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi'nin metro ihalesini alan şirketin sorumlulanndan ol- duğunu söyledi. EminSive- rek de, Mehmet Kanlıbı- çak'ın işadamı ohnadığını, İstanbul Büyükşehir Beledi- yesi'ne bağlı kuruluşlardan istanbul Ulaşım AŞ'de işçi olarak çalıştığmı bildirdi. Siverek, Kartal'daki villa ti- pi evde bulunan otomobil- lerdenO6 VY2217plakah Mercedesmarka otomobilin de iddia edildiği gibi Kanlı- bıçak'a ait olmadıgını söyle- di. Öte yandan Mehmet Şe- hit Avcı'nın bugün. Zehra Vakfı Başkanı Izzettin Yıl- dınm'ındayann Istanbul'da toprağa verileceği bildirildi. Pendik-Güzelyalı Mahal- lesi Hayat Sokak 22 No'lu apartmanda gözaltına alınan 4 kadının gözaltı süresi ise 3 gün daha uzatıldı. IRMIKIAYDEV ENGİN aengin@doruk.net tr Kosta Gavras 1982'de (miydi?), Can- nes'da Altın Palmiye ödülünü bölüştüğü sinemacı arkadaşı Yılmaz Güney üstüne bir film çekecek. Senaryo Inci Aral'a ıs- marlanmış. Tam bu noktada, duaıp durur- ken bir "Yılmaz Güney" tartışması patla- dı. Tartışma sürüyor. Karşı kaldınmdan geçerken "Merhaba Yılmaz Abi" diyenlerin bile daha sonraki yıllarda "Hiç unutmam, bir gün Yılmaz Güney'le beraberiz. Bana dedi ki..." diye başlayan cümleler kurduklannı görünce "hortlak senarist" yeri geldiğinde bile anı- lannı aktarmaktan kaçındt. 1964'ten 1969 sonuna kadar altı uzun yıl Yılmaz Güney'in "maaşlı senaristi" olarak çalışmıştı. Birilerinden, böylesi senaristlere, Ingilizcede "Ghost-writer" dendiğini duymuşlardı ve ondan sonra da senaristin adı aralannda "Hortlak" kalmıştı. Bugün ondan duraksamadan, üstelik temel karakter özelliği olarak "lümpen" diye söz edilmekte. Bu ısrarla yinelen- mekte. Adeta Yılmaz Güney'e "lümpen" denmekten tat alınmakta. Lümpen, Almanca "paçavra" demek. Mant, yoksul, işsiz güçsüz, hünersiz, eği- timsiz, hertürlü ahlaki değeri yitirmiş, iha- neti huy bellemiş, asalaklığı meslekedin- miş, sınıf dışına düşmüş yığınlar için bu te- rimi kullanır: Lümpen proletarya! Insaf ölçülerini yrtirrnediyseniz, ona özel bir kin duymuyorsanız, onun siyasal ter- Yılmaz Güney Üstüne (1) cihleri sizi bilinçli ya da güdüsel olarak çi- leden çıkarmıyorsa Yılmaz Güney'i böy- le tanımlayabilir misiniz? Yılmaz Güney üstüne art arda iki Tırmık yayımlanacak. Bugün birincisi. Sadece birkaç anı dilimciği aktaracak. Belki "Bu nasıl lümpenmiş böyle" diye sorduracak birkaç anı dilimciği... ••• Içimizden biriydi. Herhangi birimiz ka- dar "herhangi biri'. Istanbul'un Yenikapı kahveierinde, Yenikapt'nın hızarcı tezgâh- lannın arkasındaki berbat meyhanelerde geceler ve geceler boyu tartışan edebiyat tutkunu aydınlardan biriydi. Adı henüz Yıl- maz Güney bile değildi. Birkaç kişi, adı- nın Yılmaz Pütün olduğunu bilirdi. Ama çoğulan için Adanalı Yılmaz'dı. Existansiyalizmin solculuk sanıldığı, edebiyatta bunalımın alabildiğine moda olduğu günlerden (yani gecelerden) birin- de, biri, "bunalım"m ölçüsünü kaçırdı: "Makinenin bir parçasına dönüşüyor ki- şi. Bütün gün birkolu birileri itiyor, birge- ri çekiyorsun mesela. Bütün gün bu. Bir ileri, birgeri. Bunaltıdır bu işte, boğuntu- dur." O, buruk gülüşüne, mınltı gibi bir cüm- le eklemledi: - B/zv'm orda, Adana'da, bir fabrikaya girsek de biraz bunalsak diye millet bir- birini çiğniyor ağam... Taksim'in hemen arkasında, Talimha- ne'de bir çatı katı. Şarap, şiir ve sinema konuşulan bitip tükenmez geceler. "Çir- kin Kral" çoktan doğmuş. Çirkin Kral için Yeşilçam'ın çarkı insafsız dönüyor. Birbi- rinden berbat filmler birbirini izliyor: Çir- kin Kral, Kasımpaşalı, AtAvrat Silah, Ku- duz Recep, Aslanlar Geliyor, At Hırsızı Banoş... Talimhane'deki çatı katı... Sözleşmesi yapılmış, avansı alınmış, hatta adı konup afişi bastınlmış filmlerin henüz yazılma- mış senaryolan üretiliyor. Örneğin: At Av- rat Silah. Senarist yüzünü ekşitti: - Adı bile rezillik bunun be! Kirieniyor muyuz ne ? Gene o buruk gülüş: - Evet. Ama kirienen benim, sen değil. Işimize bakalım. Üstelik deney biriktiriyo- ruz. Seni bilmem, ama ben... Deney bi- riktiriyorum. Mesela Yeşilçam sinemasın- da, çorba içenlerden hiçbirinin dili yan- mıyor. Oysa sıcak çorba zor içilir ve sine- mada bu çok keyifli görüntüler verir... At Avrat Silah'ta, senaristin düşüneme- diğini, o çekimde uyguladı. Çorbasını içerken dili yandı. Seyirci bu nüansı anla- dı ve sevdi. ••• Görüntülerie düşünüyor. Birlikte çalış- tığı görüntü yönetmenleri, alışılmadık kad- rajlara itiraz ediyoriar: - Kötû olur Yılmaz abi! O buruk gülüş: - Olsunağam. Günahı banayazılır. Sen çek... At Hırsızı Banoş'un senaryosu yazıla- cak. O birkaç harikulade görüntü yakala- mış. Onlan bir senaryo kalıbının içine oturtması için Hortlak'ın önüne koydu. "Görüntülen" anlatyor: - Banoş kıza çiçek getirsin. Senarist dalgasını geçiyor - Çok daha uyar ya... Krizantem mi, be- gonyamı?.. - Dalga geçmek istiyorsun. Nafile. Sen görüntülerie düşünemiyorsun. Sinema yapıyomz, sinema... Bakşimdi... Ağanın oğullan çiçek getirdilerya. Banoş da ba- hara durmuş zerdali fidanını söküp getir- sin, uyurken kızın odasına diksin. Kız sa- bah uyansın. Günün ışıklan zerdali çiçek- lerinin arasından kızın yüzüne vursun... Sonra kızın gözünden zerdali çiçeklerinin arasından günün ışıklannı görelim. Son~ ra kız gözlerini hrpıştırarak açarken... Bana böylesi duyariıklara sahip, böyle- si incelikler üreten bir "lümpen" gosterir misiniz? Okuyan'ın Karadenizli hemşerileri Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan, ne kadar "halkla iç içe, şeffaf" bir bakan olduğunu kanrtlamak uğruna, "Vatandaş günün 24 saati bana bu telefondan ulaşabilir, sorunlannı aktarabilir" diyerek cep telefonu numarasını ilan etti. Ama, zaman zaman gelen bazı telefonlar kendisini canından bezdirdi. Okuyan'ın cep telefonu öykülerinden ikisini aktarıyoruz: • Geçenlerde, Okuyan'ı arayan Karadenizli bir yurttaş "Bizimki gitti, gitti" diye ağlamaklı bir sesle yakınmış. Okuyan, "Kim sizinki" diye sorunca karşısındaki konuyu biraz açmış: "Bizim hanum gitti daa, ne yap et, senin sözünü dinler, eve dönsün." Okuyan çaresiz, telefonu alıp hanımı aramış. "Yaşar Okuyan" olduğuna güç bela kadını inandırmış, ama işe yaramamış. Kadın sinirlenmiş, "O boyu devrilesice seni de mi araya soktu?" • Yine bir Karadenizli taa Frankfurt'tan Okuyan'ı aramış: "Yaşar Okuyan'la görüşmek isteyrum." Okuyan, "Benim" derniş ama karşısındaki inanmamış, "Hadi ordan be, bana bakanu ver, bakanu" diye ısrar etmiş. Sonra güç bela ikna olmuş, Okuyan neden aradığını sormuş. Karadenizlinin bir derdi yokmuş, ama Okuyan'a akıl vermiş: "Hiiç, gerçekten de bakan telefona çıkayu mu merak edeydum. Ama ha bu telefon numarasını vermen akilsizluk değil mu daa?" Okuyan, bozuntuya vermemiş; "Bak hemen bana ulaştın" demiş. Ama ikna olmamış yurttaş: - Canım ben başka. Herkes ararsa ne yapacaysun daaa?.. Öyle anlaşılıyor ki, sosyal güvenlikle ilgili sorunlann çözülemeyeceğini gören yurttaş, çareyi Okuyan'a "özel sorunlannı" iletmekte bulmuş... Kutan yine 'IT dönüşü yaptı FP Genel Başkanı Recai Kutan yaklaşık iki yıl önce oturdugu liderlik koltuğunda hiç rahat edemedi. Öyle zamanlar oldu ki, bir gün yaptığı açıkiamayı ertesi gön "siyasi yasakir Erbakan'ın estirdiği rüzgâriarla tekzip etmek durumuftda kaldı. Kutan'ın en büyük "U dönüşü" 18 Nisan seçimlen öncesinde gerçekleşti. Seçimlerin iptali için yola çıkan küskün milletvekilterine destek vermeyecekiennı açıklayan Kutan, malum yerden gelen uyanlar üzerine çark etmek durumunda kalınca zor günler yaşadı. Deneyimterinden ders alan Kutan, son günlerde yeni bir yöntem geiiştirdi. Kritik konularda yöneltiten sorulara kaçamak yanıtlar vererek kendisini olası °U dönüşlerine" karşı korumaya çalışıyor. Öcalan tarttşmalan sırastrtda "hak edenferasılmalı" diyerek partisinde tepkitere neden ofan Kutan hemen ardından ektedi: "Bu benim kişisel görûşüm, partiyi bağiamaz..." Kutan cumhurbaşkanlığı seçimtyie ifgilt sorular uzerine köşeye sıkışınca da çareyi 'kişisei görüşlerini" açıklamakta buldu: - Benim şahsi görüşüme göre Demirel bir dönem daha göreve devam etmeli. Ama bu konuda grup karan alınamaz. Kutan'ın en büyük dönüşü de, orduyu hedef alan son açıkfamalanndan sonra gerçekleşti. Kutan, grup toplantısında esti güriedi, ancak sonra Genetkurmay Başkanlığı'ndan sert bir yanıt ahnca yine geri adım attı: - O sözter benim değil, bir gazetecinin yaztsından alıntı... Tuzcu bilgisayar öğreniyor A^4AP Başkanlık Divanı üyeleri, şu sıralar "çağı yakalayabilmek uğruna" hanl hanl bilgisayar dersi alıyor. Bugünlerde kurslann en devamlı ve en "dikkatli" öğrencilerinden ANAP Genel Muhasibi Şadan Tuzcu ile ilgili anlatılan "fıkra" gibi bir öykü kulislerde ağızdan ağıza dolaşıyor. Bilgisayar derslerinde öğretmenin yazdıklannı satır satır defterine geçiren Tuzcu, kimsenin anlayamadığı bir nedenle, her ders sonrası arkadaşlanndan ders notu toplama peşine düşuyormuş. Bu duruma anlam veremeyen diğer "kursiyer" arkadaşlan Tuzcu'yu izlemeye alıp bir süre sonra "gerçeği" öğrenmişler Tuzcu, gerçekten de öğretmenin tahtaya yazdığı her şeyi defterine aynen geçiriyormuş. Tahta dolunca öğretmen elbette yeni bilgileri yazmak için tahtayı siliyormuş, Şadan Tuzcu da defterindeki notlan.. ONEMÜ NOT: Tuzcu Rizelidir. Dersler de genellikle öğleden sonra veriliyor. Kavakçı bizi günaha sokmasın! MHP'liler başörtüsü konusunda gerek tabanları, gerekse FP'nin eleştiri bombardımanı altında. "Ûrkek erkek" suçlamalanndan bunalan MHP'liler de, çeşitli savunma mekanizmalan geliştiriyor. MHP'li Cemal Enginyurt, türban konusunda kendilerine laf atanlara şu yanıtı veriyor: "FP'liler Merve Kavakçı y/ TBMM'ye başörtüsüyle sokmaya çalıştı. Islama göre kadınlarla erkeklerin bir arada bulunması günah değil mi? Kadınlarla erkeklerin haremlik-selamlık biçiminde oturması gerekmiyor mu? 550 erkek milletvekilinin içinde ne işi var o zaman kadın milletvekilinin? Bizi günaha sokmasınlar." Kuşbumu kâşifi Çiller... DYP Genel Başkanı Tansu Çiller, Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanlığı süresinin uzatılması ile ilgili liderlere yaptığı ziyaretler sırasında MHP lideri Devlet Bahçeli ile bir ara çok sevdiği "kuşbumu" konusunda da sohbet etme olanağı buldu. Çiller, görüşmede kuşbumu içerken yararlannı da Bahçeli'ye uzun uzun anlatmış. Çiller, kuşburnunun birçok hastalığa iyi geldiğini söyledikten sonra da, "Bana bunu biryakınım tavsiye etti. Bunu 'böyle böyle kaynatacaksın, içeceksin, çok yararlıdır' diye. Ben bunun üstünde durmamıştım, ama aynı yakınım bir gün bundan bana yaptı. O gün bugün ben sürekli içiyorum. Size de tavsiye ederim." Çiller, bu kadarla da kalmayıp, iktidan döneminde kuşburnunu nasıl halka tanıttığını, kuşburnunun iktidarlan döneminde ilk kez ihraç olanağı bulduğunu da anlatmış. Kulislere yansıdığına göre, Bahçeli, kurmaylanna Çiller'in "müthiş keşfi" konusunda şu yorumu yaptyormuş: "Tansu Hanım'a o sırada birşey diyemedim. Ama herhalde Tansu Hanım hiç Gümüşhane'ye gitmedi. Gümüşhane'de yıllardır kuşbumu üretilir, ihraç edilir." Türk aşısına neler katılacak1r MHP'li bakanlar, yaptıkları tşterde Türklük" unsurunu öne çıkanyor. Tanm ve Köyişleri Bakanı Hüsnü Yusuf Gökalp'in "Türk ineği" projesinden sonra, Sağlık Bakanı Osman Durmuş da aşı konusuna et attı ve "Türk aşıst" yapacaklanrtı bildirdi. TBMM kulisSerinde bu aşının kanştmıyia ilgili şu espriler yapiidt: Bir miktar kımız, biraz s biraz kurtkanı... T ü m Köse, Ayşe Sa\m, Sebahat Karakoyun, Emine Kaplan
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear