Catalog

SAYFA CUMHURİYET 29 OCAK 2000 CUMARTESİ 14 J V U . L J X LJjtl. kultur@cumhuriyet.com.tr İsmail İlknur ve Ükay Akkaya. Yeniden Kızılırmak Kızılırmak grubu 2000'lere yeni biral- bümle girdı: Gölge. llkay Akkaya (vokal), İsmail tlknur (bağlama, cura. vokal), Cengiz Akataş'tan (Idavye, vokal) oluşan Kızıürmak daha önce bir kendi bestelerini, bir tüıküleri albüm yaparak bugüne gelmişti. Yeni al- bümde ise dınleyenlerinin isteği üzerine karma bir repertuvar kullanmışlar. İsma- il llknur'dan aldığımız bilgiye göre pıya- sada davul albümlen artarken ekip davu- lu bu kez kullanmayıp vurmalüan tercih etmiş. Şhvanflerver'in vokalıyle konuk oldu- ğu 'Gölge'yı, Kızılırmak radyo söyleşi- leri ve konserlerle tanıtmayı planlıyor. lzın alırsa şubat ayında Oiyarbakır'dan başlayıp Güneydoğu Anadolu'yu kapsa- yan bir turneye çıkmaya hazırlaruyorlar... Albümde şu parçalar yer alıyor: Ayvaz Ağıdı (şiir: Gülten Akın-müzık: Zülfü Livanelı). Heveslik Eyiedim (s-m: Musa Eroğlu), Adıyaman (s-m: Yaşar Aydm), Desmal (s-m: Gelen). Gitme (söz: Yü- dıray Alanbay, tlkay Akkaya-müzik: Yıl- dıray Alanbay), GitmeTurnam (söz-mü- zık: Muzaffer Şahın), Yfemeıı (anonim: der- leyen: Muzaffer Sansözen), Yâr Nere Gidem (söz-müzik: Yaşar Aydm), Has- ret (s-m: Özfaan Emiroğlu), Bana Medet SendenOlar (şiır: Pir Sultan Abdal-mü- zık: Musa Eroğlu), KömürtükDağı (ano- nim-derleyen: Muzaffer Sansözen). Merchant konserde10.000 Maniacs'tan a>Tildıktan sonra iki solo albüm yapan Natalie Merchant, Live in Concert albümünü çıkardı. Par- çalar, geçen yü Orpbelia albümü için dü- zenledıği tume sırasında köşeye konul- muş kayıtlardan oluşuyor. : lyi niyetlibırtoplama olduğu söylene- • bılir albümün, ama kalite açısından va- satı aştığını iddia etmek zor. Son dönemin en önemli seslennden biri kabul edilen Merchant, iki ayn per- formans sunuyor. Birincisı, Maniacs dö- neminden hemen sonra yapüğı ilk albüm Tigerliry'den alınan beş parçadaki tutuk yorumu; ikincisi, cover'lar ve Maniacs'ın birkaç parçasındaki üstün yorum. Örne- ğin David Btmie'nın Space Oddhy'si ile Neil Vbung'ın After The Gotd Rush'ın- dakı sesı çok çok üstün. Tam anlamıyla şarkıcılık yanı bu parçalarda çıkıyor or- taya. Merchant'la çalan grup 'eJektrildi'; bereket versin fazla abartmıyorlar ve or- taya "anpuıgged'a yakın bir sound çıkı- yor. Bu alışkanlık sanırız Maniacs'tan kalma: onlar da hiçbir zaman solistin önüne geçmek için çaba sarfetmezlerdi... Özetle, Lıve in Concert, hoş olmasına hoş albüm, ama insan böyle süper bir sesten daha rafine albümler bekliyor. r <• Macy Gray otuzunda şöhret oldu. Franklin'in mirasçısıOne HowUfe Is, onun ilk albümü; ya- şı pek genç değil, otuzunda. Şarkılann- da 'black musk'in birçok özelliğini top- layabilmesi, kısa sürede onu zirveye ta- şıdı bile. MacyGray'den söz ediyoruz; eski bas- ketbolcü, üç çocuk annesi, 1.81 boyun- da, çok geniş sesli bir yorumcu Gray. Müziğe arkadaşlanna beste vererek baş- lamış, bunlan doldurduğu kayıt bandı bir şekilde yapımcılann eline geçmiş ve otuzuna girerken kendini pop yorumcu- ' su olarak sahnede bulmuş Gray. Soul, hip hop, funk ve rythm'n'blues sentezi bir müzik üretiyor. Ufak gruplar- da piyanıst ve solist olarak da caz geç- mışı var.Daha şimdiden onu bir albüm- le BffleHoBdayve ArethaFranJdin'ın mi- rasçısı olarak gösterenler de var. Bu faz- la acele edilmiş bir değerlendirme ola- bilir, ama Gray'in böyle gıderse 2000'le- rin en önemli seslennden bıri olacağı or- tada. Albümden The Letter ve Why Didnt You Call Me adlı parçalara dikkat... Ünlü ozan için ölümünün 1. yılında 'enstrümantal albüm' hazırlandı Banş Manço'nun aııısıııa Yitıreli bir yü oldu Banş Man- ço'yu. Dostlan onu ve 365 günde yaşananlan "Banş Manço'mın 1. Olmnsâzlük Günü" esprisıyle bir konsere ve albûme dönüştürmeye hazırlanıyorlar. Manço'nun geçen yıl toprağa venldıgı 3 Şubat tarihınde Lütfı KırdarKongreSarayı'ndabüyükor- kestranın yer alacağı konserde oza- nın yapıtlan 50 kişilik orkestra ve 20 üyelı koro tarafından yorumla- nacak, aynı gün "BanşManço'non Ansma'1 adlı albüm "EmrePtok" etiketryle müzıkseverlere sunulacak. Manço'nun müzik anlayışına benzer bir kulvarda yoluna devam eden Erdal Kızdçay'ın yönetmen- liğinı üstlendiği ve düzenlemeleri yazdığı albüm, Manço'nun arala- nnda "tşte Hendek Işte Deve, Gü- kGfileOğkmı,DomatesBi)erPat- hcan. Rüya, Yol Verin Agahr Bey- ler, Dağlar Dağlar, Can Bedenden Çdanaymca, Naoe Lfcnoa Kabu- ğa"nun da bulunduğu 12 parçası- nın enstrümantal yorumlanndan oluşacak. Kızılçay'dan albüm ve konserle ilgili bılgı aldık. - Neden proje size verfldi, onu öğrenerekbaşlayabm. ERDAL KIZILÇAY - Banş Manço, ozanlık, etnik, rock taraf- lan olan bir sanatçı. 3 Şubat onun topraga verildiği gün, ama biz bu- na Banş'ın ölümsüzlük günü de- mek ıstıyoruz. Çünkü bızun için o sürekli yaşayacak. çağdaş bir ozan. Türkiye'ye döndüğümden bu ya- na hep nitelikli projelerde yer al- maya özen gösterdım, etnıkle mo- derni biraraya getirmeye çahştnn. Bu proje de, benden önce Fahir Atakoğhı gıbi birkaç isme götürül- müş. Ne tarafa gidileceğine pek karar vehlememiş. Lale Manço, Levent Serdaroghı'na danışmış, o da benimle tanıştırdı Lale Man- ço'yu. Sentez istediklerini, Banş'ın hiçbir yönünün bir diğerinin önü- ne geçmesini istemedüdenni söy- ledıler. Çok heyecanlandım ve ka- bul ettim. - Ne zamandan beri çaksryorsn- nuzüzerinde? KIZILÇAY - Galiba rckor kır- dım. Proje bana kasım ortasında ulaşö Aralık başında albüme baş- ladım ve bir buçuk ayda böyle bir büyük yapıtı bitirmenin mutlulu- ğunu yaşıyorum şu anda. • Albüm, Manço'nun aralarında îşte Hendek îşte Deve, Rüya, Dağlar Dağlar, Can Bedenden Çıkmayınca, Domates Biber Patlıcan'ın da bulunduğu 12 parçasının sözsüz yorumlanndan oluşacak. -Bu on fld parçayı neye göre seç- tiniz? KIZILÇAY - Bana on tane CD venldı, hepsini devamlı dinledim ve sık sık buluşup sonunda bu par- çalan seçtık. Albüm için parça arar- ken sahneyi de düşündüm açıkça- sı. Korolann, yayblann, diğerle- rmin hepsinın etkin olması gerek- ti. Ben üç buçuk yıldır Türkıye'de- yim; herkes kadar Banş Manço kültürüm yok. Daha önceki Banş'ı tanıyorum ve geldiğimden sonra yaptıklanru biliyonım. Bu bana toplu bir görüntü verebildi sonuç- ta. Diğer insanlar da seçimlerimi onayladı. Bir de Âşrit Veysei'den Uzun Ince Bir Yoldayım'ı aldık. Banş'ın ozan tarafinı yansıtmak, iki aşığı birleştirmek için yaptık. - AfiHİmde ve sahnede nasd bir kadro yorumbysıcak parçalan? KIZILÇAY - Udundan tutun da bağlamasına, kJametme, meyine, zumasına, ramazan davuhma kadar birçok etnik enstrüman var. Klasik yaylılarla birlıkte sayımız 50 kişi- ye ulaşıyor. Bunlann dışında yir- mi kışilık opera korosu da sahne- de olacak. Hatta pıyano ağırlıklı iki parçada ararmza ünlü bir bayan piyanist de katılacak. Aynca Güle Güle Oğlum adlı parçada Banş'ın onjınal sesini kullandık. Sahnede, arkada Banş'ın görüntüsü izlenir- ken onun kendi sesini duyacağız parçada. -Petitoasemrepcrtuvarüidabu 12 parçadanforfctayapıttar da ota- cakmı? KIZILÇAY-On beş parçaya ka- dar çıkacağız. - Kjırtalan Ekspres'ten yardnn atanayıdenednzmiböviebB-afcüm Mn? KIZILÇAY - Bu albümde on- lardan yararlanmadım, kendim yap- mayı tercih ediyorum her şeyi. Ne- deni de daha hızlı çalışma isteği. Birilerine kafamdakıleri aktanr- ken vakit yitinliyor, ben de bunu sevmiyorum. Konserde tahminim- ce onlar da birkaç parça çalacak- lar. Manço'nun kariyerinde Kurta- lan Ekspres'in büyük yeri var. Bu da konsere büyük renk katacak sa- myorum. Grubun, T\ırn It Again adh yeni best of çanşması 'Phil CoDins' dönemini kapsıyor. Genesis'in tatlıgünleri Genesis ismi, rock tahhisde önemli bir ye- re sahip. Ingiliz grup, eskı günlerinden çok uzakta olmasına karşın 1968 'den bu yana öy- le ya da böyle, bir şekilde ayakta kalmayı ba- şarmış durumda. Elemanlann hepsi, zamanla düşünsel açı- dan farklı adreslere yönelınce artık bir araya gelme olanağı da çok azaldı. Herkes kenduı- ce bir şeyler yapıyor. Steve Hackett, Darktavm'la geçmıştekı rock'çı yanını bugüne taşıyor. Belki statlan dolduramıyor ama kemikleşmiş bir dinleyici kitlesine sahip. MikeRutherfordıseMike&TheMecha- nks'le sürekli aktıf; sound'u klasik pop-rock üzerine oturtup yoluna devam ediyor. %ni- den bir araya gelme niyetinde değil. Davulcu Bffl Bruford. Earth W9ita diye bir caz albümü yaptı. Peter Gabriel yine çok aktıf; Vorid musc'ın kaymağını yemekle meşgul. Phil Coffins ise aralannda en büyük oyna- yanlardan. Bir big band'le cazı deniyor. îşte Genesis'in son durumu böyle; grup son olarak geçen yıl ilk toplamalan Genesis Arehive 1967-75 adlı dört CD'lik albüm için bir araya gelmişti. Beraber fotoğraf çektirip eskiyi yâd etmişlerdi. Ardından toplamanm devamınm çıkanlacağı haberi geldi. Beklenen albüm, sonunda lurn It Again adıyla yayımlandı ve Genesis'in üç kişı kal- dığı dönemine ait 15 single bir araya getiril- di. Tabii Peter Gabriel'ı sevenler, hemen aü- lıp bunun bir Genesis 'best ofu gibi değer- lendırilemeyeceğini iddia etmeye başladılar. Collins hayranlan ise onun dönemini lollypop diye nitelendirenlere şiddetle karşı çıktdar. Îşte bu polemik içınde tamtılmaya başlanan albüm de içeriğinden çok bu yanıyla günde- megirdi. Gelelim albüme; Invisibk Touch, FoDcm Me gibi aklınıza gelecek tüm hitleri almışlar. Sürpriz ise Gabriel'm stüdyoya girip yeniden yorumladığı Carpet Cnmfers. Ferry de ardına baktı Geçmişe dönüp bir göz atmak mo- da oldu son dönemde. Ardına dönüp neler yapdmış diye bakanlann ara- sına 1999'un sonlanna doğru Bry- an Ferry de kaüldı. Albümün adı As Thne Goes By; 4O'lı-5O'li yülann 15 standardını co- ver olarak değerlendinnış Ferry. Albümün kendine özgü bazı nok- talan var; bir kere bağırmadan söy- lüyor Ferry. Aynca, bir dönem EDa Fitzgerakl'm tamttığı Miss Otis Reg- rets adlı parça haricin- de diğer yapıtlar için azami ölçüdeözgün hal- lerine sadık kalınmış. Caz tadı olan, bol pi- yanolu, bol nefesli alet- İer, kontrbas, davul, gi- tarlarla dolu akustik bir albüm olduğu söylene- bilir. Maurice Marte- not'nunilkkezl928'de çaldığı ilk elektronik klavye ve Ferry'nin I'm In The Mood For Lo- w'da kullandığı modem synthesizer dışında heT şey akustik. Phil Man- zanera'nm gitar yorumu ile bandoneon müzik- çilerinin yorumlan da yapıta büyük renk katı- yor. Istenerek siyah-be- yaz çıkanlmış bir al- büm bu; hem grafik, hem fotoğraflar, hem de süJ açısından. Rtny Mnsk'in eski solisti, yi- ne o meşhur kahkülü önünde, sankı bir fılm- den çıkıp söylüyor par- çalan. Bir dönemin glamo- &yan Ferry ur yıldızınm şu anda aynı yolu dene- mesi fazla karikatürize bir yaklasım olurdu. Bu nedenle kendi doğumundan bi- le önce üretilmış, çok sevilmiş par- çalan bir araya getirmesi bizce doğ- ru bir adım. Ancak albüm ne kadar şık olsa da düz gitmesi ve heyecan- lan yakalayamaması bir eksi puan ola- bilir. Biz albümden, su gibi kayıp gi- den, As Time Goes By, Easy Ljving, Love Me Or Leave Me'yi sevdik. 40'h-50'hyıllaradöndü. Woodstock'ın yumuşak ve sertleri bir arada Modern müzik tarihinin en görkemli masallanndan biri olan VVbodstock'ı otuz yıl sonra di- riltmek isteyenler, o günkü for- mülü günümüze taşıyarak rüya isimlerle genç yetenekleri bir araya getirdiler 1999 yazında. Birçok şey yazıldı çizildi ye- ni Woodstock için; ama banş, aşk ve müzik festivali, birkaç yüz kişinin aşın taşkınlığıyla vah- şete dönüşünce, basma bu yönüy- le yansrmıştı. Şimdi bu tarihi etkmlik, "\Wv odstock 99" (Sony Müzik) adıy- la 33 parçalik canlı bir albüm halıne getirilmiş dunımda. Wo- odstock 99'un müzik ve çizgi açısından iki bölüme aynldığı şeklindeki değerlendirmelerin ne kadar yerinde olduğu, çift CD-kasetlik bu albümde bir kez daha ortaya çıkıyor. Birinci kaset-CD'de sert gntp- lar yer alıyor. Bunlar arasında, metalin yenilerinden Korn (Blind'ı biraz "sinirB'' yorumla- mışlar), Iimp Bizkit (Show Me What You Got), 'dinozorlar'dan Metallica (Creepıng Death), grunge'dan geriye kalmış Bush (Everything Zen), Creed (Do- ors'dan Robbie Crieger'm katı- lımıyla Roadhouse Blues), si- nirli çocuklar The Rage Against TheMachine (Bulls On Parade) VVoodstock *99,33 parçalik bir canlı albüm hanne getirüdL VVoodstock '99'un müzik ve çizgi açısından iki bölüme aynldığı şekhndeki değeriendirmeterin ne kadar yerinde olduğu çUtCD- kasedik bu albümle bir kez daha ortaya çıkıyor. Birinci kaset- CD'de sert gruplaryer ahrken'daha yumuşak' özeffikler çizenler ikinci kaset- CDIde yanyana getiyor. ve Hendriı'ın Fîre'ını yorumla- yan Red Hot Chili Feppers he- men dikkat çekiyor. Geriye kalan isimler Oftsp- ring. Lit, Buckherry, Kid Rock, Sevendust, DMX, Goodsmack, Live ve Megadeth. 'Daha yumuşak' özeUikler içe- ren ikinci kaset-CD ise orta hal- li bir şeyler talep edenlere yöne- lik. Bir bakıma Woodstock 99'un 'nazik yüzü'nü yansıtan bu bö- lümde klasik rock, rap ve birkaç elektronik denemesi yer alıyor. DaveMatthevvs Band (canlı per- formanslan çok çok iyi), Elvis CosteUo (Alison), Jewel (Down So Long) ve Black Capricorn Day'le Jamiroquai öne çıkıyor. Listede aynca Alanis Morisset- te (So Pure), The Roots (Adre- naline), Bruce Hornsby (Res- ting Place), Our Lady Ptarce(Su- perman's Dead), Rusted Root (Ectasy), Guster (Airport Song), G. Love Special Sruce (Cold Be- verage), Brian Serzer Orcnestra (Rock This Town), Sheryl Crow (Iflt Makes You Happy), Everc- lear (Santa Monica) yer alıyor. Albümdeki müzikçüerin ara- smda bir ortak yan buLmak bir hayli zor; kapaktaki bilgiler çok yetersiz ve canlı yorum açısın- dan orta halli bir çalışma. Ancak bir belgesel bu; müzi- ğin 1999'da nasıl değerlendiril- diğini göstermesi açısından önemli bir kaynak olabilir mü- ziksevere. Albümün CD hali bir arada, kasetleri ise ayn ayn sa- tılıyor. CÖRÜS îftff.ANDAK J. Domarkas ve Efe Baltacıgil TC Kültür Bakanlığı Istanbul Devlet Sen- foni Orkestrası'nn şef Juozas Domarkas yönetiminde, solist olarak viyolonselist Efe Baltactgil'in katılımıyla verdiği konse- rin yorumundan önce, Efe Baltacıgil'i ta- nımlayalım: Bu genç değerimiz, ülkemizin "çağdaş, evrensel, çoksesli müzik" alanında ulus- lararası çizgiye ulaşmış, üstün yetenekle- rini kanıtlamış diğer "wrtüöz"lerimiz ara- sında şimdiden parlak bir kariyere doğru yol alıyor. Günümüzde sayılı genç virtüöz- ler arasında, viyolonsel (çello) denilen zor- lu çalgıyı gereken tını, renk, duygu ve tek- nik ile yorumlayanlardan biri Efe Baltacı- gil... Doğal olarak, ailesi müzisyen olan her çocuğun mutlaka müzisyen olarak ye- tişeceği ve yaşamını sürdüreceği diye bir kural yoksada, Efe Baltacıgil müzisyen bir aileden yetişen bir yetenek. Bu özelliğin genç virtüöze bir ayncalık kazandırdığını da yadsıyamayız. Sanat çevresinde "Bach ailesi" tanımlaması gibi, Baltacıgil ailesin- de Efe'nin dedesi kemençe çalarmış, ba- bası Yaz Baltacıgil, benim de yakından tanıdığım ve Devl. Senf. Orkestrası'nda kontrbas çalan çok değerli bir müzisyen, Efe'nin küçük kardeşi Fora Baltacıgil de Kontrbas çalıyor. Efe Baltacıgil, beşyaşın- da iken müziğe Giray Rosenfos'un öğ- rencisi oiarak, keman çalarak başlamtş, se- kiz yaşında Mimar Sinan Üniversitesi Dev- let Konservatuvan'na Ihsan Kartal'ın vi- yolonsel öğrencisi olarak girmiş, sonra ta- nınmış viyolonselist Prof. Nusret Kayar'ın sınıfında yüksek lisans bölümünü bitirmiş. Efe, sonra burs kazanarak New York Sta- te University-Purchase College of Mu- s/c'te master yaparak, gösterdiği başany- la Philadelphia Curtis Institute ofMusic'e kabul edilmiş Halen Peter Wiley'in öğren- cisi olarak çalışıyor. Litvanyalı tanınmış şef Juozas Domar- kas'ın yönetiminde Istanbul Devlet Sen- foni Orkestrası eşliğinde Rus besteci Pi- yotr lliç Çaykovski'nin (1840-1893) viyo- lonsel ve orkestra için bestelediği "Op. 33- Rokoko teması üzerine çeşitleme- ler"\n seslendirilişinde solist Efe Baltacı- gil melodık bölümlerin yanı sıra, özellikle teknık açıdan güç ve nüans içeren bö- lümlerde başanlı idi. Hareketli yüktemeter- de bir iki "entonasyon" sürçmesi Efe'nin virtüözlüğüne gölge düşürmedi. Çaykovs- ki'nin 1876 yılında bestelediği bu "çeşit- lemeler" bestecinin "MelankolikSerenad" (1875), sonra "Vals-Scherzo" (1877) gibi eserlerin uzantısı olan ünlü "Op. 35 re ma- jör, keman konçertosu "nu (1880) yaratmş- tır. Bu konserde Ist. Dev. Senf. Ork'm yö- neten şef Juozas Domarkas 1936'da Lit- vanya'da doğmuş, Vılnius Müzik Akade- m/s/'ndeki eğitiminden sonra orkestra yö- netimi çalışmalannı Sovyet Rusya zama- nında Leningrad'da (şimdi Saint-Peters- bourg) yapmış, halen Vilnius Müzik Aka- demisi'nin orkestra şefliği başkanıdır. Kon- serde Domarkas önce Çaykovski'nin '1812 Festival L/vertür"ünden ve Çaykovski'nin "Rokoko Çeşitlemeleri'nden sonra, yine Rus besteci Dimrtri Şostakoviç'in (1906- 1975) "Gadfly" adlı sürtini başanylayönet- miştir. Şostakoviç'in "atsineği" anlamını ta- şıyan Gadfly sürti, bestecinin 1955'te In- giliz yazan Ethel L Voynich'in romanın- dan uygurlanan filmin müziğidir. Şosta- koviç film müziklerinde "Caz için 2. süit (1938)"te olduğu gibi, evrensel kalıplar içinde melodik, duygusal ve zaman zaman renkli, canlı ve hareketli bölümlere yer ve- rerek, ayncalıklı bir kişilik taşımaktadır. Yerli popta Ebru Gündeş, Dön Ne Ohır adlı yeni çalışmasıyla liderüğinı sürdürüyor. Candan Erçetin, Elbet albümüyle listeye ikinci sıradan girdi. Serdar Ortaç, Bflsem ki-2000'le bir sıra indi. Sanat müziğinde sıralama değışmedi: Muazzez Ersoy, yeni toplaması 7-8-9'la birinci, Safiye Soyman, Sevenler Gece Ağlar'la ikinci, Zeki Müren, Btkurcm Yağmuru'yla üçüncü. Halk müziğinde de liste aynı: Ismafl Tûrût, Sosyete Km Suzan'la birinci, Yavnz BingöL Sitemdir'le ikinci, Soner Olgun, iyi Bayramlar'la üçüncü. Yabancı müzikte yeni toplama albüm Power Hits 8 birinci sırada. Metalika, senfonık albümü S&M ile ikinci, Shakira, Donde Estan Los Ladrones albümüyle üçüncü. • • - . >* * " yeniler- Metamorphoses- Jean Michel Jarre - A Different Beat- Gary Moore - Astertı and Obetis Versus Caesar - Soundtrack -Enrope 1982-2000- Europe . . . . - Pokemon- Sountrack - Austin Pmvers, The Sp> Who Shagged Me- Soundtrack - Anywhere But Here- Soundtrack - The Mülennium Beft- Mike Oldfıeld - Avenue B- Iggy Pop - W»nderful- Madness - A Map Of The VVortd- Pat Metheny - Friends Again- Soundtrack - In Return- Shola Ama - Live Forever- Friends - Unphıgged- The Corrs - Üstat- Münir Nurettin Selçuk - Popüler Klasikler— Mehveş Emeç - Gölge- Kızılırmak - Tura Şartalan- Ayangil T.M.K.O. - Tango Turco- Çeşitü Sanatçılar