23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
2OCAK 2000 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR kultur@cumhuriyet.com.tr 15 Müzik endüstrisi, her türlü olumsuzluğa rağmen ortamı hareketli kılmak için çabaladı 'Gözünüz arkiula kahnasm'GÖRGÜN TANER / PELİN OPÇİN 1999 yılı hem ülke ekonomisinin pek parlak bir çizgide seyretmemesi, hem de art ardagelenfelaketleraçısındanolduk- ça sevimsiz bir yıldı. Elbette bütün bu olumsuzluklann müzik endüstrisinin ve müzik organizasyon sektörünün ivmesi- ni düşürmesi şaşırtıcı değildi. Sene başın- da ekonomik koşullar nedeniyle beliren kötümser eğilim sektördeki birçok orga- nizatöriin temkinli adımlar atmasına yol açtı. Bu da müzik piyasasında önceki yıla değın var olan canlılığın sekteye uğraya- cağı yolunda haklı tereddütlere yol açtı. Hemen hemen her sene olduğu gibi ba- haraylannda aJevlenen hareketlilik, dep- rem felaketlennin ardından yaşanan do- ğal duraklamayla canhkğını yitirdi. '99 yı- lının son günlerinden ise yeniden kıpır- danmalarbaşladı. Umanz 2000 yüında bu kıpırdanmalar hareketlıliğe dönüşür. Yılın tek stadyum konsenni Metallica gerçekleştırdi. Heavy Metalin durulmuş ikonlan bu sene seyirciyi 5 yıl önceki konseıierinde olduğu kadar memnun ede- medilerse de ve konser biraz erken bitse de gitsek havasında geçtiyse de, Metalli- ca Metallica'dır diyenler çogunluktaydı. Yılın ilk çeyreğindeki durgunluk bel- ki de en gözle görülür biçimde, Pozitif ta- rafindan Fuji Film sponsorluğunda dü- zenlenen Fuji Film World Music Days'e yansıdı. World Music Days kapsamında 19 Mart'ta, 2019 Hangar'da Brezilyalı Dandeve WorldMusic ve Latin House'm iki deneyimli Dj'i Martin Morales ve Dave Hucker'in performanslan gercekleş- ti. Samba ntmleri ile ortalığı tıtreten dans- lan ve performansı ile sahneyı müthiş bir görsellikle dolduran Daude, Latin rüz- gârian ile yıkılacak bir sezonu müjdeli- yordu. Ancak, Chico Cesar konserinin son anda iptal oluşu ve Istanbul'da panik yaratan bombalama eylemlerine dayana- rak kapalı yerlerde bulunmama parano- yası geliştiren seyircinin ilgisizlıği nede- niyle World Music Days geçen yıllara oranla daha sönük geçti. Caz festivalinin coşkusu Nısan ayında, açıhşını John Lurie and The Lounge lizards konseri ile gerçek- leştiren Babylon, hem Istanbul'daki gece kulüpleri arasında önemli bir yer edindi hem de "perfbrmans merkea" kimliğine yakışırbirbiçimde ev sahipliği yapnğı bır- birinden kaliteli konserler ve gösteriler- le Istanbul'un kültür ve sanat yaşantısı- na renk kattı. Yıl boyunca sahnesinde ağırladığı Musafir, Dewey Redman, Che- ikh Lo, Ray Anderson, Nitin Shawney, Ofcay Temiz, Burhan Oçal, Aydın Esen gibi önemli müzisyenlenn yanısıra ken- dine özgü partileri ile çok sesli yapısını müdavıınleri ile paylaşü ve 1999'a dam- gasını vurdu. 1998 yüındaki J&b Musik Festival'den esinlenerek, Mayıs ayında düzenlenen FarkOkan Tekchno and Rave Party, ilan edilen gruplann sahne almaması ve seyir- ci azlığı yüzünden tam bir fiyaskoyla so- nuçlandı. Party'de sahne alanlar arasında tek akılda kalan ısim Ultranatc'ydi. Haziran aymı başında Yapı Kredi Sa- nat Festivali çerçevesinde gerçekleşen coşkulu Brookh/n Funk Essentials konse- ri, yaz mevsiminin çoktan gelıdğini ve hareketli "Açıkhava" gecelerinin başladı- ğını hissettirdi hepünize. Girişte metre- lerce kuyruklara katlanan, içeri girebümek için güvenlik görevlilerine dil döken ve konser sırasında bir saniye bile oturma- dan danseden ateşli seyirci topluluğu, sonraki günlerde gerçekleşecek konser- lere gösterilecek ilginm hiç de tereddüt edil- diği gibi az olmayacağının habercisiydi. Temmuz başında iki büyük yıldızı ağır- ladı tstanbul; James Brtma ve Bryan Adams. Konserler biraz da yanlış mekân seçimi nedeniyle seyirciden hakettiği il- giyi göremedi. Temmuz ayınııı ilk yansı ise en çok merak edilen, en çok konuşulan ve artık markalaşan Lluslararaa btanbulCaz Fes- tivafi'nın coşkusu ile geçti. Bu yü, yaz ay- lannda esen Latin firtınasma, Latin mü- ziğinin "saF örneklerini dinleyiciye ulaş- ürarakön ayak olan festivaL Daniela Mer- cury, Arturo SandovaL La Banda Muni- tipal De Santiago De Cuba ve olağanüs- tü ikili ChucboValdes-Mknel Camilo"yu dinleyici ile buluşturdu. Tom YVaitts ve John Lurie ile yaptığı karanlık "side- man"lik görevine tezat bir görünümle Kübah müzisyen Arsenio Rodrignez'in parçalannı Los Cobanos Postizos ile yo- nımlarken, Marc Ribot, Açıkhava'daki izleyiciyi büyüledi Valdes-Camilo ortak- lığnın ateşli performanslann ardmdan gi- derek azalan seyirci sayısına rağmen, MarcRibot Y. LosCubanos Postizos kon- seri kesinlikle festivalin en interaküf "dhl- oufuydu. Patti Smith ve Suzanne Vega Festival, her yıl olduğu gibi rock, alter- natif ve popüler müzik ve dünya müziği- ni de programına dahil etmişti. PattiSmhh konserinde 10 Temmuz akşarru altı üstü- ne gelen Açıkhava, hemen erkesi akşam Suzanne Vega'nın sadece bir gitar ve bas eşliğindeki duru sesryle ahşılmadık bir din- gjnliği banndmyordu. Her iki konserin seyircisinin de muhteşem olduğunu sa- natçılann tepkisinden anlamak mümkün- dü Patti Smith'e, sahne listesinde dahil olmayan istek parçalannı söyleten izleyi- ci. Suzanne Vega'nm tam o güne tesadüf eden doğum gününü hep bir ağızdan kut- ladı ama grubun geri kalanının nerede olduğunu sonnadan da edemedi. Blues- rock'ın yıldızı Ben Haıper'i, The Inno- ccnt Ciriminals ile birlikte ağırlayan fes- • Yılbaşında ekonomik koşullar nedeniyle beliren kötümser eğilim, sektörde temkinli adımlar atılmasına yol açtı. Bahar aylarında alevlenen hareketlilik, deprem felaketlerinin ardından yaşanan doğal duraklamayla canlılığını yitirdi. '99 yılının son günlerinde ise kıpırdanmalar başladı. Umanz bu kıpırdanmalar hareketlıliğe dönüşür. 1) Chucho YaJdes. 2) Patti Smith, 3) Haris Aleriou, 4) Sezen Aksu, 5) Pat Metheny, 6) Marc Ribot, 7) Massive Attack, 8) Garbage, 9) Daude, 10) MetaUka, 11) BrookJyn Funk Essentials, 12) Michd Camilo. tival, kendine yaraşır bir çok renklilikle Cezayir asıllı Rai sanatçısı Khaled ile ka- panışını gerçekleştirdi. Patlamaya hazır olanseyirci topluluğunun hevesleri, Kha- led'in geç kalması ve konserdeki perfor- mansının da pek iç açıcı olmaması yüzün- den, kursaklannda kaldı ama yine de "Ak- ha" ile biraz kıpırdanabildiler. Istanbul "caz" festivali elbetteki çok önemli ve seçkin caz etkinliklerine de ev sahipliği yaptı. Özellikle üç saksofan de- vi Branford Marsalis, Joshua Redman ve GregOsby'yı aynı sahnede görmek seyir- ci için eşsiz bir tecrübeydi. Tecrübe yanlış yonımlandığı iddia edi- len "gece onOdden sonra müziğin sesi ke- sflecek" tamimimn kurbanı oldu. Bob Ja- mes,John Scofield, Dave Hoüand,Al Fos- ter, Joe Lovano, Charles Lyoyd, Henry Threadgülgibı ustalan festival kapsamın- da dinleme fırsatı bulan müzikseverler, Kenny Garrett Brad Viehldau. Stefon Harris, Charlie Hunter, Leon Parker gi- bi son on yılda yıldızı parlamış önemli caz müzisyenlerini de izlediler. Caz'ı 9O'lı yıllann elektronik ve şehir müziği (urban music) akımlan ile besle- yen Courtney Pine Bu^e Wessehoft Nils PetterMoJvaer, Booster, Sluts'n Strings ve Erik Truffaz gıbı sanatçılarla caz müzi- ğinin "dub" yüzü tecrübe edilmiş oldu. Garbage ve Massive Attack tstanbul Caz Festival'i Açıkhava Ti- yatrosu, AKM ve Beyoğlu kulüplerinde sürerken, Yapı Kredi Sanat Festivali de boş durmuyordu. Caz Festivali'nin Açıkhava konserlerinde verdiği birnefeslik arada da müzikseverler Park Orman'a koştular. Çünkü ünlü tngiliz topluluk Gargabe, Ya- pı Kredi Sanat Festivali kapsamında Park Orman'da sahne almaktaydı. Seyirci ilgi- si açısından beklenen sayıya ulaşıldı mı bilinmez ama gerçekten çok katıluncı ve enerjik bir topluluk konseri izlemeye gel- mişti. Garbage'ın seçtıği repertuar ve per- formanslan oldukça iyiydi, ancak parça- lan kolejli gruplar gibi art arda. müsame- re düzeninde ve varyasyonlardan yoksun yorumlamalan da gözden kaçmadı. Istanbul Caz Festivali, Garbage konse- ri... Tam o yoğun müzik bombardımanı- nın ardmdan biraz daha sakin bir döne- me girileceği düşünülürken 24 Temmuz'da Levi's c6 the park hadısesi ile bir kez da- ha sarsıldı tstanbul. Dj.MahmutMCCe- za, Kurban. Megalo Manias gün ışığın- da başlayan "rave" ortamını ısıtıp, sahne- yi tngiliz alternatif rock grubu Reefe devrettiler. Ardından pikaplann başına geçen ünlü DJ/prodüktör HowieB., seyir- ciyi yaklaşmakta olan MassiveAttack fır- tınasınahazırladı. Massive Attack'ın per- formansı ise iki yıl önceki tstanbul Caz Festivali'nde verdiği konseri aratmaya- cak düzeydeydi. Hatta daha iyi olduklan bile söylene- bilir. Ancak, 1997'de verdikleri konserde henüz çıkmamış bir albümden, Türki- ye'de ilk kez duyulacak olan ve dinleyi- ciler tarafmdan sındınhnemiş parçalan seslendirdıklen düşünülürse, asıl ilerleme- nin Massive Attack'de değil, izleyicide olduğu anlaşılabilir. Gruptan aynlan Mushroom'un ve bu turnede Massive'e eşlik eöneyen Sarah J.'in yokluğu pek hissedihTiedi. Park Or- man'ın atmosferinin, müziğinin ruhuna uy- Yasam sevgivle güzeLkentinde kurulan Koope- rative für Fotografie (KIF), Probil'in katlalanyta bir kata- log hazuiadı. Henri Cartier-Bresson'a ithaf edilen katalog- da. Sigrun Bösemann,Kathrin Doepner. Ruth Sanders, Sun Won Suh. Betry Pabst Suse Kopp. Kcmal Cengizkan, Mic- hael Bahlo. Juüa Baiser. İlker Maga. Fethi Sabunsoy ve Ha- hık Çobanoğlu'nun fotoğrafları yer ahyor. KIF, fotoğrafçı- lan 'profesyonel' ya da 'amatör' gibi kategorüere ayırmı- yonkiminhangisıfatlankul- landığınabakmaksızınonla- n ürünJerindenhareketle de- ğeriendiriyor. Bu nedenle KfF. kendisini "f'otoğrafV ciddhe almışolanlar tarafindan oluşturulmuşbir fotoğraf grubu ola- rak tanımuyor. Şimdrve dek üç sergigerçeldeştiren grup, çe- şitiı yavınlar çıkardı. Basın kuruluşlan. jayınevleri, kolek- siyoncular başta oLmak üzere çeşitli kuruluşlara fotoğraflar satan KfF'nin Türkiye'de de bölümü bulunuyor. (Fotograf: Sun Won Suh-von Bremen, Frankfurt, 1997) gunluğu artı puandı. Konserin ardmdan, Amsterdam-Roıy'nin resident dj'i Di- mitri, Ateş Tezer ve DJ UJ.UJC tarafin- dan tasarlanan Gazia ve DJ Murat Uncu- oğhı ile coşan ateşli kalabalık, sabaha ka- dar "partikdi". Ve Açıkhava Sahnesini Yapı Kredi Sa- nat Festivali tekrardevraldı. Pat Metheny konseri iki kelimeyle "caza doyurdu". 17 Ağustos depreminin ardından bir çok organizasyon ve planlanan konserler doğal olarak iptal edildiği ya da ertelen- di. Bunlardan en önemlileri depremin ol- duğu saatlerde Türkiye'ye uçmakta olan Tıicky'nin sahne alacağı Scholler Ama- tör Müzik Gruplan Yanşması 9, Akbank, Caz Festivali ve 3. tstanbul Müzik Şenli- ği'ydi. '17 Ağustos'u Hatirlayahm' Deprem sonrasmda durulan müzik-or- ganizasyon piyasası, depreme karşı olu- şan bilinci ayakta tutmak ve depremden etkilene bölgelere yardun elini uzatmak için, düzenlenen yardım konserleri ile tekrar hareketlendi. Bu konserlerden en önemlisi kuşkıısuz Haris Aleriou ve Se- zen Aksu'yu bir araya getiren "Dost Şar- lalar" konseri idi. Ekim ve kasım aylan boyunca Baby- lon Performans Merkezi'nde süren "17 Ağustos'u Haurlayalım" konserleri de benzer bir yaklaşımla Türkiye'nin en ÖDemli cazmüzisyenlerini dinleyici ile bu- luştunırken, tüm gelirini deprem bölge- lerindeki çeşitli rehabUitasyon çalışmala- nna aktardı. Bu projede Kerem Görsev Trio, Free-Key Trio, Önder Focan Voka- Kst Projesi, Tuna Otenel/tmer Demirer /KürşatAnd/Ateş TezerDördüsû.Fatih Er- koç Quartet, Selen Gülün/Oğuz Büyûk- berier/Mike VVdkens Üçlüsü, Neşet Rn- acanVŞe\ ket Akucı/Kamil Özier Üçlüsü ve AyşeTütüncü PiyanoPerküasyon Gru- bn gönüllü olarak sahne aldılar. Ekim ayı sonunda başlayan ve Anka- ra, tzmir, Samsun, Bursa, Gaziantep, Ada- na, Mersin, Antalya, Bükreş ve Mosko- va'da da düzenlenen Efes Pilsen Blues Festivali bu yıl tstanbul'da Buckwhear Zydeco,Bobb>Rush,ChrisThomasKing, Eddie "The ChieP Oeanvater ı ağırla- dı. Seyircinin yoğun ilgisi ile Festival bu yıl da "Her zamanki gÜM"ydi.. New York tstanbul arasında caz köp- rüsü kuran Kerem Görsev JazzBarve yı- lın ikinci yansmda programlamada yap- tığı atakla öne çıkan Gramofon İstan- bul'un iki önemli caz kulübü olduklannı bir kez daha kanıtladılar. Müzik endüstrisinin, 1999 yılında ya- şanan her türlü olumsuzluğa ragmen ha- reketli kılmak için çabaladiğı ortam, 2000 yılı için düşünülen büyük projeler ve ye- ni bir yılm getirdiği enerji ile önümüzde- ki milenyumda hareketlenecek. Dileği- miz, 2000 yılının her konuda oldudğu gi- bi müzik endüstrisi için de olumlu geliş- meleri beraberinde getirmesi. KUSBAKIŞI MEMET BAYDUR "Tragedyalar Kötümser midir?' Robert Bresson, geçen yüzyılın son ayında, 18 Arahk'ta öldü. Gazetelerde, dergilerde ölumu üs- tüne yazılanlan okurken aklırn çeyrek yüzyıl önce- yegitti. Bresson sinernasıylatanıştığım yıllara. Elı- me 1977 yılında geçen yetmiş iki sayfalık olağa- nüstü kitabı "Sinerr&tografi Ustüne Notlart aç- tım hemen. "Sanata dûşmanca davrananlar, yeni olana düşmandııiar, önceden görülmeyene." Kı- tabın sonlanna doğfu yazmış bunu. Sonra aklıma gel*^'. François Truffaut'nun bir kitabında Bresson ile ilgili iki yazı olacaktı. Kitap- lıga daldım ve yanm saat sonra o kitabı da buldum. Hayatımın Filmleri! Truffaut, yeryüzü sinemasının bu aydın çocuğu 1954 ve 1956'da üç yazı yazmış Bresson üstüne. İkinci yazının sonlanna doğru bence çok ilginç bir saptama yapıyor Truffaut: "Bresson, tersine çalışan bir simyacı gibi. Devi- nimden (hareketten) yola çıkıyor, durağanlığa ulaş- mak için. Altın'ı eleyip kum topluyor." Inatçı birdehanın filmleri. Bresson filmleri, baş- ka hiçbir yönetmenin hiçbir fılmine benzemediği için, filmlerin olağanüstü güzelliğini kavramak için üç beş kez görülmesi gerekebilır. Cezanne ya da Velasquez resimleri gibi. Bir bakışta olmaz! İkin- ci, üçüncü bakışta zihnimizin, algılama yetenegi- mizin ve sanat keyfımizin kapılannı açan filmlerdir bunlar. Müzik gibidir bu filmler, ama katışıksız, muhteşem müzik. "Geleneksel yönetmenlikle Bresson'un yönet- menliği arasındaki fark, diyalogla iç-monolog ara- sındaki farktır" öiyor Truffaut. 1956 yılında. Zaman, bu büyük yan hakem, her zaman sanatçının tara- fındadır. Seyirciyi tavlamaya yönelik, beğenilmek isteyen, alkışlanmak isteyen bir tek saniye bile yoktur Bresson'un filmlerinde. Tarkovski, Bresson için şunu söylemiş: "Sine- ma sanatını daha eski sanatlann düzeyine çıkart- tı." Louis Malle ise aynı şeyi başka sözcüklerle söylüyor: "Bresson hoşgörülü değildi, başka film- ler ya da film yönetmenleri yokmuş gibi, hiç ol- mamışlar gibi çalışırdı." Bresson 1983 yılında son filmini yaptı. Para. Tolstoy'un bir öyküsünden yola çıkarak yazıp çek- tiği bu baş eser aynı yıl Cannes'da en iyi yönet- men ödülünü getirdi 76 yaşındaki düşünüre. Tar- kovski ile paylaştı ödülü ve Orson VVelles'in elin- den aldı. 1983 yılı Cannes'da öyle bir yıldı! ödül toreninde Bresson'u alkışlayanlar kadar yuhalayan- lar da vardı. Kötümser bir ahlak dersi olduğu söy- leniyordu bu filmin. Akıl aydınlığı ile kötümseriiği birbirine kanştırmayın lütfen diyordu Bresson. "Yu- nan trajedileri kötümser midir?" Dünya tehdit al- tında. Bunu apaçık görmek için kötümser olmaya gerekyok... Degiştiniz mi diye soran gazeteciye, degişme- dim, evrildim yalnızca diyordu. Seyircinizi neden sıkıyorsunuz diye soran ebleh bir gazeteciye ise "Hangi seyirciden söz ediyorsunuz efendim" di- ye soruyordu olanca ciddiyetiyle... Bresson, ken- dinden başka hiç kimseye benzemeyen bir sanat insanıydı. Bağımstz, yalnız/tekbaşına, yalnızca dü- şünsel ve katışıksız bir sinema yapmış bir filozof. Resim, Yunanca, Latince ve felsefe çalışmış/oku- muş bir aydın. Kamera kullanan bir düşün adamı. ölümünden on altı yıl önce görüşmeyi kabul et- tiği Hollandalı genç sinemacının sevimli sorusuna verdiği yanıtı anımsıyorum. Hollandalı genç, bu büyük ustaya "genç sinemacılara bir tavsiyesi olup olmadığını" soruyordu. Bresson ise biraz si- nirli, biraz sabırsız ama çok içten şu yanıtı veriyor- du: "Stendhal'/n şu sözünü unutmamak gereki- yor. Yazmayı öbür sanatlardan öğrendim." Geriye birbirinden değerli, önemli on üç film ka- lıyor. Gerçekçiliğin gerçekle (realiteyle) ilgisi yoktur diyen bir insanın yapıtlan. Resim, güzel görüntü- ler için değil, gerekli görüntüler için yapılır diyen bir insanın yapıtlan. Belgesel olandan uzak dura- raktotal (bütüncül) birgerçekçiliğe ulaşabilmiş bir sinema ustasının eşi benzeri olmayan yaprtlan. Bu kadar çok kültür meraklısı kuruluşu olan ve bu ka- dar kürtüre meraklı insanı banndıran bir ülkede, Bres- son'un bütün fılmlerini gösterecek bir sinemanın olmamasrysa ayn konu. Sinemateğimizi Kenan Evren kapatmıştı, kim açacak merak ediyorum doğrusu... tzmir'de el sanatları kupslan • İZMİR (AA) - Izmir Fuarcılık Hizmetleri Kültür ve Sanat Etkinlikleri AŞ (İZFAŞ) Sanat Galerisi Kurs Merkezi'nin geleneksel el sanatlan için kurs kayıtlan başlıyor. İZFAŞ Sanat Galerisi'nden yapılan yazılı açıklarnada 4 daldakı kurslann ayhk ücretleri 20-25 milyon lira olarak belirlendi. Mavi Jeans'ten müzîkli destek • İSTANBUL (AA) - Mavi Jeans, değişik ülke ve şehirlerin popüler müziklerini bir araya getirerek 'şehirler ve müzikler' temalı 'Mavi Müzüc 01/00' adlı bir CD çıkardı. tngiltere'den Mali'ye, Almanya'dan Trinidad & Tobago'ya kadar pek çok ülkenin yöresel motifleriyle süslü şarkılann yer aldığı CD, Mavi Jeans mağazalan ile tüm müzik marketlerde satışa sunuldu. CD'den elde edilecek gelir Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği'nin eğitim projelerine destek verilmesi amacıyla kullamlacak. SINEMA-TARIH BULUŞMASI'NDA BU6ÜN • ALKAZAR StNEMASI'nda saat 14.00'te ve 19.00'da "Gerçeguı Peşmde", saat 16.30 ve 21.30'da "Harem Suare" gösteriliyor. (293 24 66) • ALMAN KÜLTÜR MERKEZt'nde 15 OO'te "KapahÜlke", 17.00'de "Uzman" izlenebilir (249 20 09) M ATATÜRK KÜLTÜR MERKEZt'nde saat 10.00'da "HaremdeDörtKadnı", saat 12.00'de "Aşkn Memnıı", saat 14.30'da "Sinemada ülusal Kimlik" konulu panel, saat 19.00'da "Yavuz Suftan SeHm Ağhyor" izlenebilir. (251 56 00) • FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat 14.00'te ve_19.00'da "Umut ve Zafer", saat 16.30 ve 21 30'da "Ulke ve Ozgüriük" yer alıyor. (244 44 95) M LEVENT KÜLTIRMERKEZİ'nde saat 14 O'te "Atomk Cafe", saat 17.00'de "Savaş A^tı", saat 19.00'da "AlmanyaSınrYıir gösteriliyor. (325 72 88) • İSTANBUL BİLGİ ÜNtVTRStTESİnde saat 14.00'te "Vukovar", saat 19.00'da "Yüzbaşı Conan" saat 16.30 ve21.30da "ElvedaCarryem"yeralıvor (216 22 22) y
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear