Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
30EYLÜL 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER
Methı Emipoğlu
TİSK'egenel
sekreteroldu
• İstanbul Haber Servisi -
ıVIıllı Eğıtun ve Çalışma eski
h»akanlanndan Metin
Emıroğlu. Tekstıl Işverenleri
Sendikası Genel Sekreterlıği
göre\ ıne getınldı. Ercüment
Rona'nın emekliye aynlması
raedenijle boşalan sendika
genel sekreterlığı görevını
üstlenen Emıroğlu,
TBMM'nin 17.18, 19.ve20.
dönemlennde 16 yıl süreyle
ANAP Vlalatya milletvekıli
olarak yer aldı.
Yunus iyadi
Fethiye'de amldı
• FETHİYT (Cumhuriyet) -
Gazetemizın kurucusu Yunus
Madı Abalıoğlu. doğum yen
»lan Fethi)e'nuı Kemer
beldesıne bağlı Seydıler
ICöyû'nde törenle anıldı.
adına oluşturulan kütûphane
hizmete açıldı. K.emer
Beledıye Başkanı Hasan
Şımşek ıle Ataturkçü
Düjünce Derneği Muğla
Şubesi tarafından düzenlenen
törende konuşan Muğla
Gazetecıler Cemiyetı
Başkanı Cnal Türkeş, Yunus
Nadi'nin Türkiye
Cumhuriyeti'nın kuruluş
yıllannda düşüncelenyle yeni
devletin çağdaşlık çizgısıne
ulaşmasında yönlendıncı
işlev gördüğünü söyledı.
KutJuay Öktem
koortünatör vati
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) -Afet Bölgesı
Koordmatörlüğü'ne Merkez
yalısı Kutluay Öktem atandı.
Öktem'ın atanmasına ilışkin
Bakanlar Kurulu karannın
Cumhurbaşkanı Süleyman
Demırel tarafından
imzalandığı bildırildi.
Deprem sonrası hükümet,
afetle ılgili bır koordınatör
vali atanmasına ilışkin
önenlen kabul etmemiş,
yaklaşık bir ay sonra ıse bu
yönde bır karar almıştı.
1400işçi
isbırakü
• Haber Merkea-
Kocaeh'nın Gebze ılçesınde
3 ayn yerde kurulu bulunan
ve İ400 kışınin çalıştığı
Debant çuval fabrikasında
ışçiler üretımı durdurdu. -
Işçıler ışyeri sahıbı Nurettirî
Saraç ile görüşerek 2 avdır
alamadıklan maaşlannı
istedıklennı. fakat ışyen
sahibının depremı bahane
ederek paralannı
vermediğıni, bundan ötürü de
üretimi durdurduklannı
sövlediler.
Sendikalan ve
üniversiteler
• Haber Merkezi -Tanh
Vakfı 1-2 Ekım günlerinde
"Sendıkalarve
Üniversiteler" adlı yenı bır
atölye çalışması düzenhyor.
Friedrich Ebert Vakfı'nın
katkılanyla Hotel Armada'da
yapılacak olan çalışmada
cuma günü Kemal
Nebıoğlu'nun yönettiğı
oturumda Prof. Toker Dereli
ve Prof. Dr. Meryem Koray
konuşacak. llk gün özellıkle
ünıversıtelerdeki gelişmeler
üzennde durulacak.
Cumartesı günü ise Türk-lş
Eğıtım Sekreteri Salıh kılıç
ile DİSK Eğıtım Sekreten
Çetın Uygur. sendikalarla
üniversiteler arasındaki
ilişkilere değınecekler.
Aybar'ı anma
sempozyumu
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tanh vakfı
tarafından her yıl
gerçekJeştinlen Mehmet
Aybar'ı Anma
Sempozvumu'nda bu yıl
"Uluslararası Mahkemeler.
Insan Haklan ve Insanlığa
Karşı Suçlar" konulan
irdelenecek. 10 Ekim günü
tanhi Darphane binalannda
gerçekleştinlecek
sempozyuma Turgut
Tarhanlı, Rona Aybay, Ömer
Madra, Ergin Cınmen ve
Bakır Çağlar konuşmacı
olarak katılacak.
Gazetemizın dünkü sayısında
yayımlanan "Telekom'da
MHP'lı kadrolaşma" başlıklı
haberde Sıvas Demır
Çelık'ten Eğitim Daire
Başkanlığı'na Ali Yıldınm
adlı kışınin atandığı
belırtilmişti. Haberde
bahsedılen kişmin kendisi
olduğunu belirten Jlhan
Yıldınm. MHP
kadrolaşmasıyla bağlantısı
olmadığını, Sıvas Demır-
Çelık'in özelleştırilmesı
nedenıyle bu hükümet
dönemınden önce 18 Kasım
1998'de atama karannın
çıktıgını, ancak özelleştırme
ışlemlenndekı yükümlülüğü
nedenıyle Haziran 1999'da
nakil yaptığını bıldırdi.
Kimi üniversiteler ve özel 'bilim' şirketleri, deprem korkusunu 'rant'a çeviriyorlar
Kuşkulu binalarda 'teknik piyasa' (!)
OKTAYEKtNCİ
Körfez depremi, sadece
Kuzey Anadolu Fayı'nda-
ki yerleşmeleri değıl, bu
yerleşmeleri "lüks görû-
nümlü çörük apartman-
larla" dolduran başıboş
imar düzenıne karşı yıllar-
dır süregelen
u
toplumsal
aymazhğı" da derinden sar-
sıyor...
O kadar ki. ellerinde "ka-
pı gibi ruhsaflan" olan, in-
şaatlan belediyece ya da
valilikçe onaylı "plan ve
projelere" göre yapılmış,
tabelalannda mimar ve mü-
hendis isimlerinın sıralan-
dığı anh şanlı ve de "say-
guı" müteahhitlere ait ko-
ca koca binalar da yerle bir
olunca, depremde duvar-
lannda bir çatlak bile oluş-
mayan "sağlam görûnüm-
lü" yapı sahipleri bile bü-
vük bir "teJaş" içine girdi-
İer.
Korkulannı yenebilmek
için ise artık "ruhsat veren
ve proje onaylayan" kamu
kurumlanndan değil, ünı-
versitelerden, meslek oda-
lanndan ve hatta deprem-
le birlikte "biz de vanz"
demeye başlayan kimi
"profesyonel uzmanlıkfir-
malarından" umar bekli-
yorlar.
Her gün sayısız yapı sa-
hibi ya da kullanıcısı, "Aca-
ba bizim apartmanınuz da
yeni bir depremde yıkılacak
mı?" sorusuna yanıt bula-
bilmek için "siyaset yerine
bilimin egemen olduğuna
inandıklan" kurum ve ki-
şilere başvuruyorlar...
Peki. acaba sağlam görü-
nen bir yapmın ya da sade-
ce bazı sıva çatlaklan oluş-
muş bir apartmanın. olası
• Depremde hasar görmeyen binalannın yeni bir sarsıntıya dayanıp
dayanamayacağını merak edenler, 'dolar' üzerinden ücret alan
'profesyonel bilimsel hizmet' kuruluşlanyla tanışmaya başladılar.
Bu 'teknik piyasayı' yaratan kurumlarca verilecek raporlann ise
'bilimsel kesinlik' içerip içermediği tartışma konusu...
Yıkılan binalan ayakta kalarak seyreden sağlam binalar. acaba yeni bir depreme de
dayanabilecekler mi?.. Bu sorumın yanıtı için ortaya çıkan kimi "profesyonel teknik
kuruluşlar" deprem sonrasında tarbşınalı bir "biİim piyasası" yararülar_.
bir deprem karşısında na-
sıl davranacağını "kesin"
olarak saptayabılmek
mümkün müdür?..
Bu soruya "evet" yanı-
tmın verilemeyeceğini,
özellikle "betonarmeinşa-
atin" ne demek olduğunu
az buçuk bilen herkes açık-
ça söyleyebilir.
Çünkü, betonarme bir
"btaniş" bınada, temelden
çatı altına kadar "sayısız
bağlantı detayT kolon, ki-
riş ve döşemelerdeki beto-
nun içinde " g M bir sır*
gibidir.
Bu sım çözebilmek için,
yine temelden çatı altına
kadar binanın her bir nok-
tasında hassas bır "tetkik"
yapılamayacağına göre ha-
zırlanacak rapor da ancak
"kesn obnayan bir kanaaa""
belli teknik gerekçelerle de
güçlendırerek dile getir-
mekten öteye geçemeye-
cektir.
Böylece binasından
"şüphelenen'' vatandaş. bi-
lime sığındığı zaman da
karşısında yine "tam bir
güvence veremeyen" kişı
ve kurumlan bulacak, ol-
sa olsa "sizin binanın yı-
lalma oiasılığı daha az" gi-
bisinden yarutlarla ıçı biraz
rahatlamış olarak bir kez
daha "yazgısryla"baş başa
kalacaktır...
Işte bu noktada, özellik-
le lstanbul'da ortaya çıkan
ve "bize başvunın. binanı-
n inceiey'elun" şeklindeki
çağnlarla adeta "hizmet
yanşına" gıren kimi "bi-
h'msel kimlikli" kurumla-
nn davranışlannı da tartış-
mak gerekmiyor mu?
Üstelik, önemli miktar-
larda ücret karşılığında ve
hatta "dobr" üzennden ta-
rifelerle bilime sığınmak
isteyen çaresiz insanlara
adeta "umut" dağıtan bu
"saygm" kunımlanmız, ya-
pacaklan inceleme sonu-
cunda o bitmiş yapı hakkın-
da '^am bir garanti vereme-
veceklerini", sadece "cid-
rtçı sarsıntılar devam ederken afet bölgesinde konut sorunu çözülemiyor
eprem 'sanıkları'yakalanıyor
Ykırt Haberieri Servisi - Yalova Cumhuriyet
Savcılı|ı'nca hakkında gıyabi tutuklama karan
verilen Yeşilvadi Yapı Kooperatiffnin başkanı
müteahhıt Cumhur Sağlam Bursa'da gözaltına
alındı. Yalova Cumhuriyet Savcılığı, depremde bü-
yük zarar gören Ceylankent'm sorumlulan hak-
kında dava açtı. Yalova'da. prefabrike konutlann
kurulacağı bölgeler belirlenirken K.ocaeli"nin
Gölcük ilçesinde. depremzedeler için yaptınla-
cak geçici prefabrike konutlann inşaatına, arazi-
lerin kamulaştırma işlemi yapılmadığı için baş-
lanamıyor.
Yalova ve Çınarcık'ta yap&rdığı 4 binanın çök-
mesi ve 30 kişinın ölmesi nedenıyle "dikkatsiz-
ök vetedbirsizfik sonucu birdenfazia kişinin ölü-
mesebebiyetvennek'' suçundan aranan Yeşılva-
dı Yapı KooperatiFı Başkanı Cumhur Sağlam, ih-
bar üzerine, asayiş şube müdürlüğü ekiplerince
Bursa'nın Uluyol semtindeki bır otelin önünde
otomobilinde yakalandı. Emniyetyetkilileri. Ya-
lova Cumhuriyet Savcılığı ile irtibata geçildiği-
ni belirterek buradan gelecek bilgi doğrultusun-
da, halen gözaltmda bulunan Cumhur Sağlam
hakkında işlem yapılacağını söylediler.
Yalova Cumhuriyet Savcıhğı, Çiftlikköy ilçe-
sinde bulunan ve depremde büyük zarargören Cey-
lankent'in sorumlulan hakkında da dava açtı.
Cumhuriyet Savcısı Abdüllarif Çakır tarafından
Yalova Asliye Ceza Mahkemesf ne açılan dava-
• Yalova Cumhuriyet Savcıhğı'nca hakkında gıyabi tutuklama karan
verilen Yeşilvadi Yapı Kooperatifı'nin başkanı müteahhit Cumhur
Sağlam, Bursa'da gözaltına alındı. Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde
depremzedeler için yaptınlacak geçici prefabrike konutlan yapacak
firma arazi sahiplerine bilgi vermeden ağaçlan kesti.
nın iddianamesinde, tapu kayıtlanna göre Cey-
lankent'in inşa edildiği dönemde Ceylan Inşaat'ın
yönetim kurulu başkanı olan Ağa Ceylan hakkın-
da hayatta olmadığı için takipsizlik karan veril-
diği belirtildi. îddianamede, "dikkatazfikveted-
birsizlik sonucu birden fazia kişinin ölümüne se-
bebiyet vermek" suçundan Ceylankent'in femıi
mesulleri Teoman Kızıtova \e ZekiKurtoğhı hak-
kında gıyabi tutuklama karan verilmesi istenir-
ken Hasan, Ekrem, Zülküf. tzzet Hasan, Abdıd-
lah ve Muzaffer Ceylan"ın da aynı suçtan yargı-
lanmalan talep edıldı. Depremde büyük zarar gö-
ren Yalova'da, prefabnke konutlann kurulacağı
bölgeler belirlendi. Yalova Valisi Nihat ÖzgöL
yaklaşık 5 bin prefabrike konutun, Yalova-Bur-
sa ve Termal-Çınarcjkkarayollan üzerinde yeralan
bölgeler ile Çiftlikköy ilçesinde kurulacağını söy-
ledi.
Kocaeli'nin Gölcük ilçesine bağlı Şirinköy'de
yapılması planlanan prefabrike konutlann altya-
pı ihalesini kazanan firmanın, konut alanındaki
meyve ağaçlannı. arazi sahiplerine bilgi verme-
den kesmesi tepkilere yol açtı. Arazilerinin ka-
mulaşürma ya da kiralanmasına ilişkın kendile-
rine bilgi verilmeyen yer sahipleri, altyapı hazır-
lıklannı yürüten firmanın çalışanlannı engelle-
diler. Gölcük KayTOakamı Cumhur Ersoy, köy-
lülerle aniaşma yolu arayacaklannı belirterek bu
araziierin kamulaştmlması ya da kiralanması yo-
luna başvurulacağını bildirdi. Öte yandan, köy-
lülerin tepkisi üzerine altyapı çalışmalannı dur-
duran AKSA Inşaat ile prefabrike konutlan ku-
racak olan Eres lnşaat şantiye kurma çalışmala-
nnı sürdürüyor.
Gölcük ve Değirmendere'de depremden zarar
gören yaklaşık 200 esnaf da dün Gölcük Esnaf
Kefalet Kooperatifı Başkanı Sülevman Seüm ile
diğeryöneticileri protestoiçin şehırmerkezinden
kooperatif binasına kadar alkışlar eşliğinde yü-
rüdü. Depremin üzerinden 44 gün geçmesine kar-
şm kendi meslek örgütierinin, sorunlannı dinle-
mediğini öne süren esnaflar. "NasıJ eski hayaO-
mızadöneceğiz? Nereden kredi abcağız? Koqpe-
ratifyöneticikrinidahaduyarüolmavada>çtedi-
yoruz* dediler.tzmit Kent Kurultayı Koordinas-
yon Kurulu Başkanı Mehmet Toker, hükümetin
sorunlann giderilmesı için yapılan çalışmalarda
yerel dinamiklerin esas ahnması gerektiğini be-
İirterek şöyle konuştu:
a
Hûkömet deprem sorun-
ianmn gkferimesi için tüm deprem boİgeJerini kap-
savacakstrateji getiştirmelL plan ve uvgulamalar-
da yerel dinamikler esas ahnmabdır. Hükümetin
flgüi bakanhklan, bu yerel planlama cauşmasına
destek vennefidüf
Sarsmtolar sürûyor
Merkez üssü Kocaeli olan 7.4 büyüklüğünde-
ki depremin ardından Marmara Bölgesi'ndeki
artçı sarsıntılar devam ediyor. Kandilli Rasatha-
nesi ve Deprem Araşnrma Enstitüsü'nden veri-
len bügiye göre, önceki gün saat 02.56'dan dün
saat 03.13 'e kadar toplam 5 artçı sarsınrı rneyda-
aa geldi. önceki gün saat 14.49'da merkez üssü
Izmit'te2.9,15.35'teBolu-Düzce(te2.8,1656'da
Adapazan-Akyazı'da 2.9, dün saat 00.03*te Ada-
pazan-Sapanca'da 2.9.03.13'te de Yalova'da 4.8
büyüklüğünde artçı depremler kaydedildi.
Bu arada, önceki gün saat 11.45'te merkez üs-
sü Kuzey Ege Denizi olan 3.2,12.54'te Hatay'da
3.0, saat 23.31"de de Giresun-Alucra'da 3.4 bü-
yüklüğünde depremler meydana geldi. 19.46'da
da Kütahya Simav'da 3.7 büyüklüğünde bir dep-
rem oldu.
Aydınlık için Yurttaş Girişimi: Deprem felaketi bir anlamda Susurluk'un öteki yüzüdür
4
Felaketin sorımılııları yargdansın'
tPEKYEZDANİ
llk defa Susurluk kazasından sonra
ortaya çıktılar. deviet-mafya-siyaset
üçgenindeki kirli ilişkilerin açığa çık-
ması ve sorumlulann yargılanması için
başlattıklan "Sürekli Aydınhk İçin Bir
Dakika Karanlık" kampanyasıyla ad-
lannı duyurdular. Onlar, yani çevTesin-
de ve ülkesinde olup bitenlere karşı du-
yarsız kalamayan, bır şeyleri değiştir-
mek için tepkilerini "snngesel eylemler-
le" ortaya koyan "sıradan" yurttaşlar.
Tamamen sivil inisıyatıfle oluşturulan
"Ayduıbk tçin Yurttaş Girişimi" ile
"Öteerk Sanat Konseyi Girişimi". dep-
rem felaketinin ardından "çekilen acı-
nın unutuunaması ve bilince dönüşrü-
rühnesini" simgeleyen "Siyah Kurde-
le" kampanyası başlattı.
Kampanyada, deprem felaketinden
"hukuken ve siyaseten sorumlu olanla-
nn vargı önüne çıkanlması". ''deprem
bölgesindeki veniden yapılanma süre-
cinde dev letin snil toplum örgütleriv le
ortak çalışması" ve "yardım için ban-
kalarda toplanan paralann ve kullanı-
mının şeffaflaşması" amaçlanıyor. Ay-
dınlık İçin Yurttaş Girişimi Koordına-
törii Yüksel Selek, deprem felaketin-
den sadece hırsız müteahhitlenn değil
devletin, yerel yönetimlerin. kaçak plan-
lara onay verenlerin, kısacası "menfa-
at çetelerinûı" sorumlu olduğunu belir-
terek "Bu felaket bir anlamda Susur-
luk'un öteki yüzüdür" dedı.
Felaketten hukuken ve siyaseten so-
rumlu olanlann yargılanmasını istedik-
lerini belirten Selek, depremzedeler
için yardım amacıyla toplanan fonlann
nasıl kullanıldığının da şeffaflaşması-
nı ve yurttaşlara bu konuda bilgi veril-
mesini istedilderini söyledi. Sıvil top-
lum örgütlerinin depremin hemen ar-
dından felaket bölgesıne koşarak var
• Aydınlık İçin Yurttaş
Girişimi, depremden sonrâ
çekilen acıların
unutulmaması ve "bilince
dönüşmesi" için "Siyah
Kurdele" kampanyası
başlattı. Yurttaş Girişimi
Koordinatörü Yüksel
Selek, deprem
felaketinden sadece hırsız
müteahhitlerin değil
devletin, yerel
yönetimlerin, kaçak
planlara onay verenlerin,
kısacası "menfaat
çetelerinin" sorumlu
olduğunu belirterek "Bu
felaket bir anlamda
Susurluk'un öteki
yüzüdür" dedi.
güçleriyle çalışhklanna dikkat çeken Se-
lek, "Biz bu veniden yapılanma sürecin-
de devlet, sivil toplum örgütleri, meslek
odalan ve yurttaşlar birlikte çalışsın-
lar, işbirüği yapsuılar istiyoruz" diye
konuştu. Deprem felaketinde devletin
sivil toplum örgütleriyle birlikte çö-
züm aramak yerine onlann önünü ke-
sen kararnameler çıkardığmı belirten Se-
lek, "Bu büyük afette yaralan bhükte
sarmak gerek. Ancak devietin sivil ör-
gütleri dışlaması, bizim için kabul edi-
lemezdi" dedi.
Depremin ardından yaşananlarla il-
gili "toplumsal bir hafiza" yaratılma-
sı gerektığmi vurgulayan Selek, bundan
böyle yeni yapılan binalann iyi denet-
lenmesi ve herkesin yaşam güvenliği-
nin sağlanması için yurttaşlann "çokbi-
Bnçi \e uyanık" olmalan gerektiğini söy-
ledi. Yakalara, arabalara, çantalara. vit-
rinlere ve hatta "çadırlara" takılan si-
yah kurdelelerle bu ortak duygunun
paylaşılmasını amaçladıklannı ifade
eden Selek. "Bu kurdelelerle acımızın
dışa vuruhnasında da ortak bir dil ku-
rahm istiyoruz" diye konuştu.
Özerk Sanat Konseyi Girişimi'nden
gazetemiz yazan Vecdi Sayar ise giri-
şimin siyah kurdele kampanyası dışın-
da deprem bölgesinde yapılan kültürel
faaliyetlen koordine ettiğini söyledi
Sayar, konseyden sanatçılann her haf-
ta deprem bölgelerine giderek çocuk-
lann rehabilitasyonuna yönelık tiyatro
gıbi kültürel çalışmalaryaptıklannı an-
lattı.
di bir tahmin raponı" ha-
zırlayabıleceklerini de şu
ana kadar ne kamuoyuna
ne de "müşteri adaylan-
na" açık bir dille söyîemiş
değiller...
Dahası, aynı zamanda
yıllardır "mimar ve mü-
hendis yetiştiren" ve aynı
eğitim içinde yine yıllar-
dır görev almış öğretim
üyeleri tarafından da "yö-
netflen" bu kunımlanmız,
binalannın incelenmesini
isteyen müşterilerine: "o
binanın da mimannın ve
mühendislerinin olduğu-
nu. ilk başvuruy u o mimar
ve mühendislere yapmala-
n gerektiğini" bile anım-
satmıyorlar.
Böylece akademık söy-
lemde sonuna dek savun-
duklan "telif hakkı" kav-
ramını bile unutarak, bel-
ki de kendi öğrencilennce
tasarlanıp denetlenerek in-
şa edilmış binalar üzerin-
de "onlardan habersiz" in-
celemelerle görüş geliştiri-
yorlar. Hatta gereğinde
"sağlamlaştırma" adma
mimari ve statik "değişik-
likler" bile önerebiliyor-
lar...
Toplumdaki 'özlem'
Bütün bu davranişlar, bir
başka büyük "olumsuzlu-
ğun" da şimdiden haberci-
si konumunda.
Depremle gelen yıkımın
ardından toplumun yeni-
den "bilimle kucaklaşma
özlemi", yaşanan felaketın
belki de tek "teseüi" kay-
nağı.
Artık hemen herkes Tür-
kiye'nin özellıkle 1950'ler-
den sonra bilim ve toplum
yarannı rehber almak ye-
rine ilkel bir yağma düze-
nının gırdabına girdıği için
"piansız kentkşme" ve "de-
netimsiz yapüaşmayla" da
bu felaketleri yaşadığı ko-
nusunda görüş birliği için-
de.
Böylesine önemli bir "bi-
linç patlamasının" bugüne
dek ızlenen polıtikalann da
terk edilmesi süreciyle bü-
tünleşebılmesinin en güç-
lü güvencesi ıse öncelikle
bilimsel kurumlanmızın
toplumda yaratacakları
"gûven duygusu" değil mı-
dir?..
Eğer üniversıtelerimiz ve
üniversite mensubu olarak
profesyonel hizmet satma-
ya soyunan akademisyen-
lerimiz, en azından bitmiş
binalann "depreme daya-
nıklılığı testleri" konusun-
da topluma "bilimsel ger-
çekleri" açıklamazlarsa: sa-
dece eğıtime katkısı ola-
cak projelerin öğrenım
amacıyla üretilmesi için
oluşturulmuş "döner ser-
maye"' bürolannı adeta "pi-
yasa bürolan" gibi ışlet-
meye başlarlarsa; mimarla-
n ve mühendisleri kendi
tasarlayıp denetledikleri bi-
nalan hakkında yapı sahip-
lerine bilgi vermeye "yön-
lendirmek" yerine, onlan
baştan "suçlu* ilan eder-
cesıne bır kenara itıp onur
kmcı bir şekilde aynı yapı
sahipleriyle "dolar üzerin-
den" gizli anlaşmalaryap-
maya kalkışırlarsa...
llerleyen süreçte yaşa-
nacak olan ve toplumu da
"hayal lankuğına" sürük-
leyeceğe benzeyen bütün
bu tür gelişmeler, deprem-
le birlikte artık bilime sığı-
nan insanlanmıza yeniden
"bilim düşmanı politikala-
n davatacak j ağmacılara"
da eşi bulunmaz bir güç ve-
recektir...
Tarihsel
sorumlululc.
Evet... Üniversitelerimız,
uzmanlık fırmalanmız, bil-
gi ve birikimlerini pazarla-
yan akademisyenlerimiz,
bugüne dek hemen hiç ya-
şanmamış bır "tarihsel so-
rumluhıkla" karşı karşıya-
lar. "Profes)t>nel hırslaria"
ya da anlamsız ve bilimsel
etiği gözetmeyen "reka-
bet"yanşı içinde. topluma
ve ülkeyi yönetenlere ver-
diklen büyük "sözler" ıle
kısa bir süre sonra ortaya çı-
kacak "sonuçlar" arasmda
uçurumlar gözlendiğınde,
yıpranacak sadece kendile-
ri değil, önce bilim. sonra
da halkın, "bilime güven
duygulan"olacaktır...
Bu büyük tahribatın gi-
derilmesı için ise belkı de
artık 8 büyüklüğünde bir
deprem bile yetersiz kala-
caktır...