02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30EYLÜL 1999 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER Methı Emipoğlu TİSK'egenel sekreteroldu • İstanbul Haber Servisi - ıVIıllı Eğıtun ve Çalışma eski h»akanlanndan Metin Emıroğlu. Tekstıl Işverenleri Sendikası Genel Sekreterlıği göre\ ıne getınldı. Ercüment Rona'nın emekliye aynlması raedenijle boşalan sendika genel sekreterlığı görevını üstlenen Emıroğlu, TBMM'nin 17.18, 19.ve20. dönemlennde 16 yıl süreyle ANAP Vlalatya milletvekıli olarak yer aldı. Yunus iyadi Fethiye'de amldı • FETHİYT (Cumhuriyet) - Gazetemizın kurucusu Yunus Madı Abalıoğlu. doğum yen »lan Fethi)e'nuı Kemer beldesıne bağlı Seydıler ICöyû'nde törenle anıldı. adına oluşturulan kütûphane hizmete açıldı. K.emer Beledıye Başkanı Hasan Şımşek ıle Ataturkçü Düjünce Derneği Muğla Şubesi tarafından düzenlenen törende konuşan Muğla Gazetecıler Cemiyetı Başkanı Cnal Türkeş, Yunus Nadi'nin Türkiye Cumhuriyeti'nın kuruluş yıllannda düşüncelenyle yeni devletin çağdaşlık çizgısıne ulaşmasında yönlendıncı işlev gördüğünü söyledı. KutJuay Öktem koortünatör vati • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -Afet Bölgesı Koordmatörlüğü'ne Merkez yalısı Kutluay Öktem atandı. Öktem'ın atanmasına ilışkin Bakanlar Kurulu karannın Cumhurbaşkanı Süleyman Demırel tarafından imzalandığı bildırildi. Deprem sonrası hükümet, afetle ılgili bır koordınatör vali atanmasına ilışkin önenlen kabul etmemiş, yaklaşık bir ay sonra ıse bu yönde bır karar almıştı. 1400işçi isbırakü • Haber Merkea- Kocaeh'nın Gebze ılçesınde 3 ayn yerde kurulu bulunan ve İ400 kışınin çalıştığı Debant çuval fabrikasında ışçiler üretımı durdurdu. - Işçıler ışyeri sahıbı Nurettirî Saraç ile görüşerek 2 avdır alamadıklan maaşlannı istedıklennı. fakat ışyen sahibının depremı bahane ederek paralannı vermediğıni, bundan ötürü de üretimi durdurduklannı sövlediler. Sendikalan ve üniversiteler • Haber Merkezi -Tanh Vakfı 1-2 Ekım günlerinde "Sendıkalarve Üniversiteler" adlı yenı bır atölye çalışması düzenhyor. Friedrich Ebert Vakfı'nın katkılanyla Hotel Armada'da yapılacak olan çalışmada cuma günü Kemal Nebıoğlu'nun yönettiğı oturumda Prof. Toker Dereli ve Prof. Dr. Meryem Koray konuşacak. llk gün özellıkle ünıversıtelerdeki gelişmeler üzennde durulacak. Cumartesı günü ise Türk-lş Eğıtım Sekreteri Salıh kılıç ile DİSK Eğıtım Sekreten Çetın Uygur. sendikalarla üniversiteler arasındaki ilişkilere değınecekler. Aybar'ı anma sempozyumu • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Tanh vakfı tarafından her yıl gerçekJeştinlen Mehmet Aybar'ı Anma Sempozvumu'nda bu yıl "Uluslararası Mahkemeler. Insan Haklan ve Insanlığa Karşı Suçlar" konulan irdelenecek. 10 Ekim günü tanhi Darphane binalannda gerçekleştinlecek sempozyuma Turgut Tarhanlı, Rona Aybay, Ömer Madra, Ergin Cınmen ve Bakır Çağlar konuşmacı olarak katılacak. Gazetemizın dünkü sayısında yayımlanan "Telekom'da MHP'lı kadrolaşma" başlıklı haberde Sıvas Demır Çelık'ten Eğitim Daire Başkanlığı'na Ali Yıldınm adlı kışınin atandığı belırtilmişti. Haberde bahsedılen kişmin kendisi olduğunu belirten Jlhan Yıldınm. MHP kadrolaşmasıyla bağlantısı olmadığını, Sıvas Demır- Çelık'in özelleştırilmesı nedenıyle bu hükümet dönemınden önce 18 Kasım 1998'de atama karannın çıktıgını, ancak özelleştırme ışlemlenndekı yükümlülüğü nedenıyle Haziran 1999'da nakil yaptığını bıldırdi. Kimi üniversiteler ve özel 'bilim' şirketleri, deprem korkusunu 'rant'a çeviriyorlar Kuşkulu binalarda 'teknik piyasa' (!) OKTAYEKtNCİ Körfez depremi, sadece Kuzey Anadolu Fayı'nda- ki yerleşmeleri değıl, bu yerleşmeleri "lüks görû- nümlü çörük apartman- larla" dolduran başıboş imar düzenıne karşı yıllar- dır süregelen u toplumsal aymazhğı" da derinden sar- sıyor... O kadar ki. ellerinde "ka- pı gibi ruhsaflan" olan, in- şaatlan belediyece ya da valilikçe onaylı "plan ve projelere" göre yapılmış, tabelalannda mimar ve mü- hendis isimlerinın sıralan- dığı anh şanlı ve de "say- guı" müteahhitlere ait ko- ca koca binalar da yerle bir olunca, depremde duvar- lannda bir çatlak bile oluş- mayan "sağlam görûnüm- lü" yapı sahipleri bile bü- vük bir "teJaş" içine girdi- İer. Korkulannı yenebilmek için ise artık "ruhsat veren ve proje onaylayan" kamu kurumlanndan değil, ünı- versitelerden, meslek oda- lanndan ve hatta deprem- le birlikte "biz de vanz" demeye başlayan kimi "profesyonel uzmanlıkfir- malarından" umar bekli- yorlar. Her gün sayısız yapı sa- hibi ya da kullanıcısı, "Aca- ba bizim apartmanınuz da yeni bir depremde yıkılacak mı?" sorusuna yanıt bula- bilmek için "siyaset yerine bilimin egemen olduğuna inandıklan" kurum ve ki- şilere başvuruyorlar... Peki. acaba sağlam görü- nen bir yapmın ya da sade- ce bazı sıva çatlaklan oluş- muş bir apartmanın. olası • Depremde hasar görmeyen binalannın yeni bir sarsıntıya dayanıp dayanamayacağını merak edenler, 'dolar' üzerinden ücret alan 'profesyonel bilimsel hizmet' kuruluşlanyla tanışmaya başladılar. Bu 'teknik piyasayı' yaratan kurumlarca verilecek raporlann ise 'bilimsel kesinlik' içerip içermediği tartışma konusu... Yıkılan binalan ayakta kalarak seyreden sağlam binalar. acaba yeni bir depreme de dayanabilecekler mi?.. Bu sorumın yanıtı için ortaya çıkan kimi "profesyonel teknik kuruluşlar" deprem sonrasında tarbşınalı bir "biİim piyasası" yararülar_. bir deprem karşısında na- sıl davranacağını "kesin" olarak saptayabılmek mümkün müdür?.. Bu soruya "evet" yanı- tmın verilemeyeceğini, özellikle "betonarmeinşa- atin" ne demek olduğunu az buçuk bilen herkes açık- ça söyleyebilir. Çünkü, betonarme bir "btaniş" bınada, temelden çatı altına kadar "sayısız bağlantı detayT kolon, ki- riş ve döşemelerdeki beto- nun içinde " g M bir sır* gibidir. Bu sım çözebilmek için, yine temelden çatı altına kadar binanın her bir nok- tasında hassas bır "tetkik" yapılamayacağına göre ha- zırlanacak rapor da ancak "kesn obnayan bir kanaaa"" belli teknik gerekçelerle de güçlendırerek dile getir- mekten öteye geçemeye- cektir. Böylece binasından "şüphelenen'' vatandaş. bi- lime sığındığı zaman da karşısında yine "tam bir güvence veremeyen" kişı ve kurumlan bulacak, ol- sa olsa "sizin binanın yı- lalma oiasılığı daha az" gi- bisinden yarutlarla ıçı biraz rahatlamış olarak bir kez daha "yazgısryla"baş başa kalacaktır... Işte bu noktada, özellik- le lstanbul'da ortaya çıkan ve "bize başvunın. binanı- n inceiey'elun" şeklindeki çağnlarla adeta "hizmet yanşına" gıren kimi "bi- h'msel kimlikli" kurumla- nn davranışlannı da tartış- mak gerekmiyor mu? Üstelik, önemli miktar- larda ücret karşılığında ve hatta "dobr" üzennden ta- rifelerle bilime sığınmak isteyen çaresiz insanlara adeta "umut" dağıtan bu "saygm" kunımlanmız, ya- pacaklan inceleme sonu- cunda o bitmiş yapı hakkın- da '^am bir garanti vereme- veceklerini", sadece "cid- rtçı sarsıntılar devam ederken afet bölgesinde konut sorunu çözülemiyor eprem 'sanıkları'yakalanıyor Ykırt Haberieri Servisi - Yalova Cumhuriyet Savcılı|ı'nca hakkında gıyabi tutuklama karan verilen Yeşilvadi Yapı Kooperatiffnin başkanı müteahhıt Cumhur Sağlam Bursa'da gözaltına alındı. Yalova Cumhuriyet Savcılığı, depremde bü- yük zarar gören Ceylankent'm sorumlulan hak- kında dava açtı. Yalova'da. prefabrike konutlann kurulacağı bölgeler belirlenirken K.ocaeli"nin Gölcük ilçesinde. depremzedeler için yaptınla- cak geçici prefabrike konutlann inşaatına, arazi- lerin kamulaştırma işlemi yapılmadığı için baş- lanamıyor. Yalova ve Çınarcık'ta yap&rdığı 4 binanın çök- mesi ve 30 kişinın ölmesi nedenıyle "dikkatsiz- ök vetedbirsizfik sonucu birdenfazia kişinin ölü- mesebebiyetvennek'' suçundan aranan Yeşılva- dı Yapı KooperatiFı Başkanı Cumhur Sağlam, ih- bar üzerine, asayiş şube müdürlüğü ekiplerince Bursa'nın Uluyol semtindeki bır otelin önünde otomobilinde yakalandı. Emniyetyetkilileri. Ya- lova Cumhuriyet Savcılığı ile irtibata geçildiği- ni belirterek buradan gelecek bilgi doğrultusun- da, halen gözaltmda bulunan Cumhur Sağlam hakkında işlem yapılacağını söylediler. Yalova Cumhuriyet Savcıhğı, Çiftlikköy ilçe- sinde bulunan ve depremde büyük zarargören Cey- lankent'in sorumlulan hakkında da dava açtı. Cumhuriyet Savcısı Abdüllarif Çakır tarafından Yalova Asliye Ceza Mahkemesf ne açılan dava- • Yalova Cumhuriyet Savcıhğı'nca hakkında gıyabi tutuklama karan verilen Yeşilvadi Yapı Kooperatifı'nin başkanı müteahhit Cumhur Sağlam, Bursa'da gözaltına alındı. Kocaeli'nin Gölcük ilçesinde depremzedeler için yaptınlacak geçici prefabrike konutlan yapacak firma arazi sahiplerine bilgi vermeden ağaçlan kesti. nın iddianamesinde, tapu kayıtlanna göre Cey- lankent'in inşa edildiği dönemde Ceylan Inşaat'ın yönetim kurulu başkanı olan Ağa Ceylan hakkın- da hayatta olmadığı için takipsizlik karan veril- diği belirtildi. îddianamede, "dikkatazfikveted- birsizlik sonucu birden fazia kişinin ölümüne se- bebiyet vermek" suçundan Ceylankent'in femıi mesulleri Teoman Kızıtova \e ZekiKurtoğhı hak- kında gıyabi tutuklama karan verilmesi istenir- ken Hasan, Ekrem, Zülküf. tzzet Hasan, Abdıd- lah ve Muzaffer Ceylan"ın da aynı suçtan yargı- lanmalan talep edıldı. Depremde büyük zarar gö- ren Yalova'da, prefabnke konutlann kurulacağı bölgeler belirlendi. Yalova Valisi Nihat ÖzgöL yaklaşık 5 bin prefabrike konutun, Yalova-Bur- sa ve Termal-Çınarcjkkarayollan üzerinde yeralan bölgeler ile Çiftlikköy ilçesinde kurulacağını söy- ledi. Kocaeli'nin Gölcük ilçesine bağlı Şirinköy'de yapılması planlanan prefabrike konutlann altya- pı ihalesini kazanan firmanın, konut alanındaki meyve ağaçlannı. arazi sahiplerine bilgi verme- den kesmesi tepkilere yol açtı. Arazilerinin ka- mulaşürma ya da kiralanmasına ilişkın kendile- rine bilgi verilmeyen yer sahipleri, altyapı hazır- lıklannı yürüten firmanın çalışanlannı engelle- diler. Gölcük KayTOakamı Cumhur Ersoy, köy- lülerle aniaşma yolu arayacaklannı belirterek bu araziierin kamulaştmlması ya da kiralanması yo- luna başvurulacağını bildirdi. Öte yandan, köy- lülerin tepkisi üzerine altyapı çalışmalannı dur- duran AKSA Inşaat ile prefabrike konutlan ku- racak olan Eres lnşaat şantiye kurma çalışmala- nnı sürdürüyor. Gölcük ve Değirmendere'de depremden zarar gören yaklaşık 200 esnaf da dün Gölcük Esnaf Kefalet Kooperatifı Başkanı Sülevman Seüm ile diğeryöneticileri protestoiçin şehırmerkezinden kooperatif binasına kadar alkışlar eşliğinde yü- rüdü. Depremin üzerinden 44 gün geçmesine kar- şm kendi meslek örgütierinin, sorunlannı dinle- mediğini öne süren esnaflar. "NasıJ eski hayaO- mızadöneceğiz? Nereden kredi abcağız? Koqpe- ratifyöneticikrinidahaduyarüolmavada>çtedi- yoruz* dediler.tzmit Kent Kurultayı Koordinas- yon Kurulu Başkanı Mehmet Toker, hükümetin sorunlann giderilmesı için yapılan çalışmalarda yerel dinamiklerin esas ahnması gerektiğini be- İirterek şöyle konuştu: a Hûkömet deprem sorun- ianmn gkferimesi için tüm deprem boİgeJerini kap- savacakstrateji getiştirmelL plan ve uvgulamalar- da yerel dinamikler esas ahnmabdır. Hükümetin flgüi bakanhklan, bu yerel planlama cauşmasına destek vennefidüf Sarsmtolar sürûyor Merkez üssü Kocaeli olan 7.4 büyüklüğünde- ki depremin ardından Marmara Bölgesi'ndeki artçı sarsıntılar devam ediyor. Kandilli Rasatha- nesi ve Deprem Araşnrma Enstitüsü'nden veri- len bügiye göre, önceki gün saat 02.56'dan dün saat 03.13 'e kadar toplam 5 artçı sarsınrı rneyda- aa geldi. önceki gün saat 14.49'da merkez üssü Izmit'te2.9,15.35'teBolu-Düzce(te2.8,1656'da Adapazan-Akyazı'da 2.9, dün saat 00.03*te Ada- pazan-Sapanca'da 2.9.03.13'te de Yalova'da 4.8 büyüklüğünde artçı depremler kaydedildi. Bu arada, önceki gün saat 11.45'te merkez üs- sü Kuzey Ege Denizi olan 3.2,12.54'te Hatay'da 3.0, saat 23.31"de de Giresun-Alucra'da 3.4 bü- yüklüğünde depremler meydana geldi. 19.46'da da Kütahya Simav'da 3.7 büyüklüğünde bir dep- rem oldu. Aydınlık için Yurttaş Girişimi: Deprem felaketi bir anlamda Susurluk'un öteki yüzüdür 4 Felaketin sorımılııları yargdansın' tPEKYEZDANİ llk defa Susurluk kazasından sonra ortaya çıktılar. deviet-mafya-siyaset üçgenindeki kirli ilişkilerin açığa çık- ması ve sorumlulann yargılanması için başlattıklan "Sürekli Aydınhk İçin Bir Dakika Karanlık" kampanyasıyla ad- lannı duyurdular. Onlar, yani çevTesin- de ve ülkesinde olup bitenlere karşı du- yarsız kalamayan, bır şeyleri değiştir- mek için tepkilerini "snngesel eylemler- le" ortaya koyan "sıradan" yurttaşlar. Tamamen sivil inisıyatıfle oluşturulan "Ayduıbk tçin Yurttaş Girişimi" ile "Öteerk Sanat Konseyi Girişimi". dep- rem felaketinin ardından "çekilen acı- nın unutuunaması ve bilince dönüşrü- rühnesini" simgeleyen "Siyah Kurde- le" kampanyası başlattı. Kampanyada, deprem felaketinden "hukuken ve siyaseten sorumlu olanla- nn vargı önüne çıkanlması". ''deprem bölgesindeki veniden yapılanma süre- cinde dev letin snil toplum örgütleriv le ortak çalışması" ve "yardım için ban- kalarda toplanan paralann ve kullanı- mının şeffaflaşması" amaçlanıyor. Ay- dınlık İçin Yurttaş Girişimi Koordına- törii Yüksel Selek, deprem felaketin- den sadece hırsız müteahhitlenn değil devletin, yerel yönetimlerin. kaçak plan- lara onay verenlerin, kısacası "menfa- at çetelerinûı" sorumlu olduğunu belir- terek "Bu felaket bir anlamda Susur- luk'un öteki yüzüdür" dedı. Felaketten hukuken ve siyaseten so- rumlu olanlann yargılanmasını istedik- lerini belirten Selek, depremzedeler için yardım amacıyla toplanan fonlann nasıl kullanıldığının da şeffaflaşması- nı ve yurttaşlara bu konuda bilgi veril- mesini istedilderini söyledi. Sıvil top- lum örgütlerinin depremin hemen ar- dından felaket bölgesıne koşarak var • Aydınlık İçin Yurttaş Girişimi, depremden sonrâ çekilen acıların unutulmaması ve "bilince dönüşmesi" için "Siyah Kurdele" kampanyası başlattı. Yurttaş Girişimi Koordinatörü Yüksel Selek, deprem felaketinden sadece hırsız müteahhitlerin değil devletin, yerel yönetimlerin, kaçak planlara onay verenlerin, kısacası "menfaat çetelerinin" sorumlu olduğunu belirterek "Bu felaket bir anlamda Susurluk'un öteki yüzüdür" dedi. güçleriyle çalışhklanna dikkat çeken Se- lek, "Biz bu veniden yapılanma sürecin- de devlet, sivil toplum örgütleri, meslek odalan ve yurttaşlar birlikte çalışsın- lar, işbirüği yapsuılar istiyoruz" diye konuştu. Deprem felaketinde devletin sivil toplum örgütleriyle birlikte çö- züm aramak yerine onlann önünü ke- sen kararnameler çıkardığmı belirten Se- lek, "Bu büyük afette yaralan bhükte sarmak gerek. Ancak devietin sivil ör- gütleri dışlaması, bizim için kabul edi- lemezdi" dedi. Depremin ardından yaşananlarla il- gili "toplumsal bir hafiza" yaratılma- sı gerektığmi vurgulayan Selek, bundan böyle yeni yapılan binalann iyi denet- lenmesi ve herkesin yaşam güvenliği- nin sağlanması için yurttaşlann "çokbi- Bnçi \e uyanık" olmalan gerektiğini söy- ledi. Yakalara, arabalara, çantalara. vit- rinlere ve hatta "çadırlara" takılan si- yah kurdelelerle bu ortak duygunun paylaşılmasını amaçladıklannı ifade eden Selek. "Bu kurdelelerle acımızın dışa vuruhnasında da ortak bir dil ku- rahm istiyoruz" diye konuştu. Özerk Sanat Konseyi Girişimi'nden gazetemiz yazan Vecdi Sayar ise giri- şimin siyah kurdele kampanyası dışın- da deprem bölgesinde yapılan kültürel faaliyetlen koordine ettiğini söyledi Sayar, konseyden sanatçılann her haf- ta deprem bölgelerine giderek çocuk- lann rehabilitasyonuna yönelık tiyatro gıbi kültürel çalışmalaryaptıklannı an- lattı. di bir tahmin raponı" ha- zırlayabıleceklerini de şu ana kadar ne kamuoyuna ne de "müşteri adaylan- na" açık bir dille söyîemiş değiller... Dahası, aynı zamanda yıllardır "mimar ve mü- hendis yetiştiren" ve aynı eğitim içinde yine yıllar- dır görev almış öğretim üyeleri tarafından da "yö- netflen" bu kunımlanmız, binalannın incelenmesini isteyen müşterilerine: "o binanın da mimannın ve mühendislerinin olduğu- nu. ilk başvuruy u o mimar ve mühendislere yapmala- n gerektiğini" bile anım- satmıyorlar. Böylece akademık söy- lemde sonuna dek savun- duklan "telif hakkı" kav- ramını bile unutarak, bel- ki de kendi öğrencilennce tasarlanıp denetlenerek in- şa edilmış binalar üzerin- de "onlardan habersiz" in- celemelerle görüş geliştiri- yorlar. Hatta gereğinde "sağlamlaştırma" adma mimari ve statik "değişik- likler" bile önerebiliyor- lar... Toplumdaki 'özlem' Bütün bu davranişlar, bir başka büyük "olumsuzlu- ğun" da şimdiden haberci- si konumunda. Depremle gelen yıkımın ardından toplumun yeni- den "bilimle kucaklaşma özlemi", yaşanan felaketın belki de tek "teseüi" kay- nağı. Artık hemen herkes Tür- kiye'nin özellıkle 1950'ler- den sonra bilim ve toplum yarannı rehber almak ye- rine ilkel bir yağma düze- nının gırdabına girdıği için "piansız kentkşme" ve "de- netimsiz yapüaşmayla" da bu felaketleri yaşadığı ko- nusunda görüş birliği için- de. Böylesine önemli bir "bi- linç patlamasının" bugüne dek ızlenen polıtikalann da terk edilmesi süreciyle bü- tünleşebılmesinin en güç- lü güvencesi ıse öncelikle bilimsel kurumlanmızın toplumda yaratacakları "gûven duygusu" değil mı- dir?.. Eğer üniversıtelerimiz ve üniversite mensubu olarak profesyonel hizmet satma- ya soyunan akademisyen- lerimiz, en azından bitmiş binalann "depreme daya- nıklılığı testleri" konusun- da topluma "bilimsel ger- çekleri" açıklamazlarsa: sa- dece eğıtime katkısı ola- cak projelerin öğrenım amacıyla üretilmesi için oluşturulmuş "döner ser- maye"' bürolannı adeta "pi- yasa bürolan" gibi ışlet- meye başlarlarsa; mimarla- n ve mühendisleri kendi tasarlayıp denetledikleri bi- nalan hakkında yapı sahip- lerine bilgi vermeye "yön- lendirmek" yerine, onlan baştan "suçlu* ilan eder- cesıne bır kenara itıp onur kmcı bir şekilde aynı yapı sahipleriyle "dolar üzerin- den" gizli anlaşmalaryap- maya kalkışırlarsa... llerleyen süreçte yaşa- nacak olan ve toplumu da "hayal lankuğına" sürük- leyeceğe benzeyen bütün bu tür gelişmeler, deprem- le birlikte artık bilime sığı- nan insanlanmıza yeniden "bilim düşmanı politikala- n davatacak j ağmacılara" da eşi bulunmaz bir güç ve- recektir... Tarihsel sorumlululc. Evet... Üniversitelerimız, uzmanlık fırmalanmız, bil- gi ve birikimlerini pazarla- yan akademisyenlerimiz, bugüne dek hemen hiç ya- şanmamış bır "tarihsel so- rumluhıkla" karşı karşıya- lar. "Profes)t>nel hırslaria" ya da anlamsız ve bilimsel etiği gözetmeyen "reka- bet"yanşı içinde. topluma ve ülkeyi yönetenlere ver- diklen büyük "sözler" ıle kısa bir süre sonra ortaya çı- kacak "sonuçlar" arasmda uçurumlar gözlendiğınde, yıpranacak sadece kendile- ri değil, önce bilim. sonra da halkın, "bilime güven duygulan"olacaktır... Bu büyük tahribatın gi- derilmesı için ise belkı de artık 8 büyüklüğünde bir deprem bile yetersiz kala- caktır...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear