02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
SAYFA CUMHURİYET 29 EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA 8 HABERLEREV DEVAMI R K I Y Istanbul PB 27 Sinop A 26 Adana Edirne Y 31 Samsun A 29 Mersin Kocaeli PB 30 Trabzon Çanakkale Y 29 Giresun Izmir Y 30 Ankara A 26 Dıyarbakır A 26 Şanlıurfa A 29 Mardın Manisa Y 33 Eskişehir A 29 Siirt Aydın PB 33 Konya A 28 Hakkâri Denizli PB 30 Sıvas A 28 Van Zonguldak A 25 Antalya A 32 Kars Yurdun kuzeybatı kesım- len parçalı bulutlu, Mar- mara'rnn baös ıle Kuzey Ege kıyılan sağanak ya- ğışlı, dığer yerier az bu- lutlu ve açık geçecek. Hava scatöjğında onem- 8 .bir değişiklik olmaya- cak. Ruzgâr, güney ve doğu, yurdun bat kesim- lerinde güney ve batı yöntefden hafif ara sıra orta kuvvette esecek. DIS MERKEZLER Osk) Helsinki Stockholm Londra Amsterdam Brüksel Paris Bonn Y Y Y Y Y Y Y Y 14 14 17 21 19 20 20 19 Münih Y 17 Zürih Bertin Budapeşte Madrid Viyana Belgrad Sofya Roma Atina Y PB PB PB Y Y B PB 19 23 27 25 27 26 26 26 PB 23 Şam Moskova Aşkabat Astana Taşkent Bakû Bişkek Tiflis Kahire Y A A Y B Y B A 15 26 15 22 29 17 28 35 A 35 Parçalı bulutlu Bulutlu y Çok bulutlu Yağmurtu Kartı t Gök güratüJû GUNCELcÜNEYT ARC4YÜREK I Baştarafı 1. Sayfada lanlamadıklan haberleri çalakalem yazıyorlar. Bir yığın örnek arasında öyleleri var ki, şaşırtcı. Ciddi gazeteciliği ile övünen bir "böyyük"te Dışiş- leri Bakanı Madeleine Albright ile yapılan bir röpor- taj yayımlandı. Amerikalı, Türkiye ile ilgili kimi sapta- malaryaparken çeşitli konuları görüşme olanağı bu- lacaklarını vurguluyor ve... "Başbakan Ecevit'in geliyor olması çok iyi" diyor. Geziyi olduğundan da fazla önemsetebilmek ama- cıyla gazete Albright'ın cümlesinı manşetine "Ece- vit iyi ki geliyor" diye taşıyor. Bir aya yakın bir zamandır; "Ecevit ABD'ye gide- cek, Türkiye'nin dertleri bitecek" diye özetlenecek başlıklar, haberler, yorumlar izledik. Deprem yaraları mı? Aman efendim, Amerika'dan dolar aktı, akacak! Çadır mı? Sözü mü olur? Sayısı- nı söyle yeter! Depremden kaynaklanan ekonomik sıkıntılarımız mı? Düşündüğünüz şeye bakınız; Amerika, IMF ile kendi olanaklanyla çuvatla kredi ve para yanımızda! Her gün şişirme bir haber. Ama umut veren, hatta oldu da bitti maşallah dememize olanak hazırlayan başlıklar. Medyamız Ecevit'in ABD gezisine "büyük kadro- laria" katıldı. Kimi gazete 12, kimisi 8 muhabir, yazar-çizerle ge- ziyi izlediğini ilan etti. Başbakan ve kalabalık heyeti VVashington'a var- dıkları günün gecesi, Dışişlerı Bakanı Ismail Cem, bir basın toplantısı yaparak konular ve görüşmele- rin olası içeriğiyle ilgili bilgi verdi. Keşke basın toplantısı yapılmasaydı. Hiç değilse bir-iki gün daha medyamız halkımıza umut şınnga edecekti. Oysa neler yazıldı ve sonra ne oldu: Yıllarca aramızda bir sorun olan tekstil kotalann- da ABD'nin lehimize düzeltmeler yapacağı müjde- lendi. Cem, basına "bu konuda fazla umudu olmadığı- n/"söyledi. Dûş kırıklığı yaşanıyormuş! Günlerce; ABD'nin bizi rahatlatmak için yaklaşık 5 milyar dolarlık askeri kredilerin (FMS) bir bölümünü silmesi veya ertelemesi sağlanacaktı. Dışişleri Bakanı, Türk basınına, "FMS kredilerinin silinmesi uzun vadeli bir iş. Böyle bir beklentimiz yok" dedi. Hükümet dışında kalarak bir başbakanmış gibi si- yaset yapan Mesut Yılmaz, herkesten önce açıkla- dı: Türkiye'nin çıkaracağı 10 milyar dolar tutannda- ki tahvillere, ABD "devlet garantisi" verecekti. Ismail Cem, "Başka devletten garanti isteyen dev- let durumuna düşmek iyi olmaz" diyerek bu haberi de yalanladı. 17 Ağustos'tan beri, deprem için ABD'nin Türki- ye'ye 320 milyon dolar yardım için Kongre'ye baş- vuracağı yazıldı, söylendi. Körfez Savaşı'ndan sonra bugün 35 milyar dola- ra varan zaranmızın karşılanması için umut dolu ha- berler yazıldı. Bu iki konuda da ABD'den tık yok! The VVashington Post ile New York Times gibi ga- zetelerde Ecevit'in gelişi tek sözcükle yer almadı. Bizımkiler ne mi yapıyor? Cem'in açıklamalarından sonra basınımızın, işadamımızın, hatta bürokratlan- mızın "hayal kınklığına uğradığını" yazıyor. Oysa; Ecevit'in ABD'ye hareketinden önce VVas- hington, gerçekleşmeyecek kimi haberlerin geziden sonra düş kınklığına yol açmasından kaygılandığını açıkladı. Şimdi Türk heyeti aynı havayı basıyor. Bir olasılık akla geliyor: Taraflar düş kırıklığının bü- yük olmasını engellemek, ucundan köşesinden ver- dikleriyle sevinmemizi sağlamak için mi acaba bu ya- lanlamalara başvuruyor? Başbaka/ı "avuç açmaya gitmediğini" söylüyor. Cem, yaalanlan yalanJarken gezinin amactnı şöyte açık- lıyor: "önemli olan, dünyadaki yehmiz." Ne demekmiş efendim; Ecevit-Clinton görüşme- sinden arbk ne çıkarsa bahtımıza! PKK'yi muhatap I Baştarafı 1. Sayfada üşen banş girişimleri olarak algdayıp neredeyse alkışla- mayı anlamak mümkün de- ğüdir" değerlendirmesini yaptı. Genelkurmay, Irak, İran ve Suriye'deki PKJC var- lıgının Türkiye için hâlâ ya- kın tehdit oldugunu bildir- di. Genelkurmay Başkanlı- ğı'ndan dün yapılan açıkla- mada, PKK'nin Türkiye sı- nırlan dışına çekilme ve si- lah bırakma çağnlanyla ör- gütün son durumu değerlen- dirildi. Terör örgütünün ey- lül ayında 14'ü mayınlama olmak üzere toplam 21 ey- lem yaptığı, bu durumun ağustos ayma göre yüzde 50, geçen yılın eylül ayma göre de yüzde 52 bir azalma- yı ortaya koyduğu belirtilen açıklamada, örgütün sözde silahlı mücadeleyi bırakma ve teröristleri Türkiye dışı- na çekme karannın bu ay da en çok tartışılan konu oldu- ğu kaydedildi. Bu durumun terör örgütünün başının ini- siyatifıyle başlatılan banş girişimi olarak iç ve dış ka- muoyuna sunulmaya çalışıl- dığı kaydedilen açıklama- da, "Buna baa kişi ve kuru- luşlann da arabuluculuğa dahi soyunarak aletoimala- n dikkat çekjcidir" denildı. PKK'nin sıkıştığı herdö- nemde benzer taktikler uy- gulayarak zaman kazandı- ğı, ardından kanlı eylemle- rini eskisinden daha şiddet- li olarak devam ettirmeye çalıştığı vurgulanan açıkla- mada, bugün de aynı oyunun oynanmak istendiği bildiril- di. Iran, Irak ve Suriye'deki terörist varlığın Türkiye için tehdit olmaya devam ettiği. TSK'nin terörle mücadele- deki hedefınin bu silahlı teh- didin tamamen ortadan kal- dınlması olduğu anlatılan açıklamada, "TSK ülkemiz- de yıttardır yaşanan tcrörün başta bölgede yaşayan va- tandaşlanmız olmak üzere tüm miletimizin büyük mad- di ve manevi kayıplarma ne- den olduğunu çokiyi bimek- tedir. Bu nedenle terörün bit- mesini herkesten çok arzu- lamaktadır" denildi.Terör örgütü ve destekçilerinin amaçlannın değişmediğinin görüldüğü, terörün iç banş için en önemli tehdit olma özelliğini devam ettirdiği di- le getirilen açıklamada, TSK'nin bu mücadeleyi son terörist etkisiz hale getirile- ne kadar sürdürmeye karar- lı olduğu bildirildi. Teröristler için tek çıkış yolunun teslim olmak ya da pişmanlık yasasından yarar- lanmak olduğu kaydedilen açıklamada, "Terör örgütü- nün sözde banş girişimine arabuluculuk yapmak iste- yen kişi ve kuruluşlann da maksadı beüi bu gayretlere alet olma yerine teröristiere bu son firsaü kullanmalan- nın tek yol olduğunu anlat- maya çauşmalannın daha uygun olacağı değerlendiril- mektedir" görüşü dile geti- rildi. Altan Oymen: Vura vura öldürdüler• Baştarafi 1. Sayfada CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), dün Genel Başkan Altan Öymen başkanlığında genel merkez- de toplandı. MYK'de, cezaevlerinde son dönemde meydana gelen olaylar ve Ankara Ulucanlar Ceza- evi'nde 10 hükümlünün öldürülmesi konulan masa- ya yatınldı. Olaylan izlemek üzere oluşturulan ko- misyon, MYK'ye bir rapor sundu. Genel Başkan Al- tan Öymen, toplantıya verilen arada yaptığı basın açıklamasında, hükümetin her alanda olduğu gibi in- faz uygulamalannda da acz içinde olduğunun görül- düğünü söyledi. Hükümetin acizliğini kapatmak için zorbalığa başvurdugunu kaydeden Öymen, bu doğ- rultuda insanlann ölmesinin büe göze alındığını söy- ledi. Hükümetin her alandaki çöküşûnün örneklerinden birinin deprem sürecinde yaşandığına dikkat çeken Öymen, cezaevlerinde yaşanan olaylann da bunun son örneği olduğunu söyledi. Öymen, "Kakfa ki cezaev- lerindeki olaylar deprem gibi bekkıunedik biroiav de- ğildir. Ben geiiyorum diyen bir olavdır" diye konuş- tu. Mahkûmlann cezaevlerinde sağlıksız koşullarda yaşadıklanna dikkat çeken Altan Öymen,"Mahkûm- lann can güvenliği yoktur. Hangi nedenle orada bu- lunurlarsa bulunsunlar, can güvenlikieri deslete ema- net cdilmLştir. Cezaevleri can gü\cnliğinin en az oldu- ğu yerler haline geüniştir" diye konuştu. Yaklaşık bir hafta önce Istanbul Bayrampaşa Cezaevi'nde mah- kûmlann birbirini öldürdügünü anımsatan Öymen, ge- lişmiş ülkelerde "filmlerde kalan" bu olaylann Tür- kiye'de günün olaylan haline geldiğini söyledi. Öy- men, gazetelerde, cezaevinde yaşayanlann fotoğraf- lannın yer aldığına dikkat çekerek "Cezaevini yöoe- tenler bunlar karşjsında ne yapmışlardır? Bu fotoğ- raflan olaylar biftikten sonra gazetelere göndermek için mi saklanuşlardır" sorusunu yöneltti. Oymen şöyle devam etti. u CMa> laria ilgili olarak en vahim. en ürpertki soru şudur: Ölen 10 kişiden sadece l'inde kurşun izine rasrjanmışür Diğer 9 kişinin künt tra\ ması ile öldü- rüldüğü iddiası vardır. Künttravması darp \x))u\ta ölü- mün vuku bulmasıdır. Bu da demektir ki, insanlan vura vura öldürmüşlerdir.*' Cezaevinde ölenlerin otopsisine kendi avukatlan- nın alınmadığına dikkat çeken Altan Oymen, hazır- lık soruşturmalarına avukatlann katılmasının usul gereği olduğunu belirtti. Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk'ün istifa etme- si gerektiğıni kaydeden CHP Genel Başkanı, bunun, soruşturmanın gereği gibi yapılması için gerekli ol- duğunu vurguladı. Oymen, "Cezaevlerinde yeniden vapılanrnayı sağlamak bir yana,orada banşı sağlaya- mayan bir bakanın görevini sûrdûrmemesi isabetii olacakor" dedı. Oymen, cezaevme silahlann nasıl gjrdığinm ve kimlere ait olduğunun açıklanmasını is- tedi. lnsan Haklan lzleme Komitesi tarafından yapılan yaalı açıklamada, cezaevlerinde meydana gelen olay- lardajandarmamn coplarla mahkûmlan dövdüğü yo- lunda haberler geldiği belirtilerek, Adalet Bakanı Türk'ten cezaev lerindeki güç kullanımının engellen- mesı istendi. Uluslararası Af Örgütü, Başbakan Bü- lent Ecevit'e bir mektup yazarak 'bağımsız ve tanıf- SH' bir soruşturma yapıhnasını ve bunun sonuçlan- nın kamuoyuna açıklanmasını istedi. Af Örgütü, Türk yetkililerden şu isteklerde bulundu: "Adalet Bakanı kamuoyuna açıklamada bulunmalı. cezaevlerinde du- rumun daha da kötu\e gitmemesi için gerekli adım- lann aolmasını sağlamaudır. Avukatlann otopsfleri iz- lemesine izin verilmeli, yaralı mahkûmlara gerekli te- davinüı vapılması güvence alnna alınmalıdır. Soruş- turmanın güvenilirligi açısuıdan ola>a kanşanlar ge- çka olarak görevden ahnmabdır.'" Cezaevindeki tutuklu ve hükümlülerle görüşmek için Adalet Bakanhğı'na başvuracaklanm vurgulayan Bayraktar, Adli Tıp Kurumu'ndan otopsi sonuçlan- nı almak için Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurduklannı da anlattı. Türk Diş Hekimleri Bir- liği, Türk Eczacılan Birliği, Türk Mühendis ve Mi- mar Odalan Birliği, Türk Tabipler Birliği ve Türk Ve- teriner Hekimleri Birliği tarafından yapılan ortak açıklamada, devletin cezaev lenndeki tutumu kınan- dı. Fazilet Partisi Genel Başkan Yardımcısı ABGören, cezaevindeki olaylan değerlendirirken "Dünyanın gözünde katliam anlamuu taşı>an mahkûm kıyımla- nna kesin müdahale etmeliviz" dedı. Cezaevinde meydana gelen olaylar karşısmda devletin şeffaf ol- madığını öne süren Gören, "Pblis devlet anlayışın- dan, despot anlavıştan, şeflaf devlet anlajışına geçil- mebdü-" diye konuştu. Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES), yaralı mahkûm ve tutuklulann,resmimakam- lann açıklamalannın aksine "ateşli sDahlar. delki ve kesidaleüerle''ağıryaralandığınıbildirdi. Eğıtim-Sen Merkez Yönetim Kurulu da Ulucanlar Cezaevi'nde yaşananlan "vahşet" olarak nitelendirdi. Izmir Barosu avukatlanndan Noyan Ozkan, Ada- let BakanhğVna gönderdiği bu- dilekçeyle tutuklu ve hükümlülerin, lnsan Haklan EvTensel Beyanname- si'nin konıması altında olduğunu belirterek "Geçmiş- te de buna benzerolaylar ohnuş, ancak bugüne kadar sorumlulan ceza görmemiştir. Bu olay da unutturul- maya çahşıhrsa hukuk devieti \itirecektir" dedi. Ankara Tabip Odasf ndan yapılan açıklamada da, mahkûmlann kelepçe ve zincir ile yatağa bağlı tutul- malannın tedavilerini güçleştirdiği bildirildi. Hekim- lerin bu konudaki isteklerinin güvenlik güçleri tara- fından dikkate alınmadığı belirtilen açıklamada söy- le denildı: "ÖzeJHkle durumu kritik olan vogun bakun hasta- lanna her an acil kardioversiyon 'kalbe elektro şok' gerekebilmektedir. Fakat kelepçeü, zincirii bir hasta- ya bu işlemin gerektiği hızda yapılması mümkün de- ğildir. Tıbbi aksamalarda örnekolabflecek olgulardan birisi de arkadan kelepceli olarak getirilen kanamab bir hastava kelepçe nedeniv le damaryolu açılamama- sıdır. A\ nca bu hastalar. bu tip travmalardan sonra sıkça görülebilen 'crush sendromu' (travmaya bağiı böbrek yetmezligi) açısuıdan takip alondadırlar. Fa- katkelepçeii. zinciıii olduklan için tedavi reddeden bu olgulara \önelikönlevici tedavüer.vapılamamakta, bu da ciddi tıbbi sakıncalar doğurmaktadır." Açıklamada, bazı mahkûmlann, yatağa kelepçe ve zincirle bağlı olmalannı protesto ederek tedaviyi ka- bul etmedikleri, Türk Tabipleri Birliğı ve Ankara Ta- bip Odasf nın bu konuda Adalet Bakanlıgf na mek- tup göndeıdiği bildirildi. Polisteıı nıeydan duyağı otopsî tutanakları 6 Av tüfeği kullanıldı 9 Istanbul Haber Serviâ - Ankara Merkez Kapalı Cezaevi'nde mey- dana gelen olaylan protesto etmek amacıyla Sultanahmet'te basın açık- laması yapmak isteyen çok sayıda de- mokraiik kdtle örgütü ve siyasi par- ti üyeleri ile tutuklu yakınlanndan oluşan 101 kişi, polis tarafından dö- vülerek gözaltma alındı. Gözaltma alınanlar arasında tnsan Haklan Der- neği (IHD) Istanbul Şube Bajkam Eren KeskÜL ÖDP Istanbul tl Örgü- tü yoneticileri, StP fiyeleri, Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHDİ avukat- lan ve Evrensel gazetesi muhabiri Si- bel Hürtaş da bulunuyor. ÇHD Istanbul Şube Başkanı Mu- rat Çelik, İnsan Haklan Derneği (tHD) tstanbul Şubesi yönetimi ile birlikte olayın ardından Sultanah- met Adliyesi'nde yaptığı basın açık- lamasında, cezaevindeki olaylan "katfiam" olarak niteleyerek hükü- meti istifaya çağırdı. Aralannda İHD, ÇHD, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ile Sos- yalistIktidarPartisi'nin(SlP)debu- lunduğu çok sayıda demokraük kit- le örgütü ve siyasi parti tarafından Sultanahmet'teki Mehmet Akif Er- soyParkı'ndasaat 12.30 sıralannda cezaevi olaylanna ilişkin'basın açık- laması yapılacağını öğrenen polis, sa- bah saatlerinden itibaren çevrede gü- venlik önlemi alarak kimlik kont- rolleri yapü. Polis, açıklamaya katıl- mak üzere saat 11.30'dan itibaren gruplar halinde parka gelen demok- ratik kitle örgütü üyeleri ve tutuklu yakınlannı döverek gözaltma alma- ya başladı. Olaylar sırasında gazete- cileri de tartaklayan polis, Radikal gazetesi muhabiri HaticeYaşar'ı tar- taklayarak fotoğraf makinesini kır- dı, Evrensel gazetesi muhabiri Sibel Hürtaş'ı da gözaltma aldı. Olaylar sırasında ÖDP Istanbul ll Örgütü yoneticileri Recep Vılbaşı, Gülseren Pusatlıoğlu. Hasan San. StP üyeleri Muzaffer Ekin. Erkan Baş, İHD Istanbul Şube Başkanı avu- kat Eren Keskin, İHD Yönetim Ku- rulu üyeleri Leman Yurtsever, Şens- ver Kaya ve soyadı belirlenemeyen Mukaddes adlı bir kişi, avukat Mih- riban Kırdök. avukat Muharrem Çö- pür, avukat Güzd Yarar, NimetTan- nkulu, Cmit Efe, Özer Kazak, Zeh- ra Yılmaz, Cemile Atmaca. Hasan Taş, Mehtap Kunıçay, Kenan Bulut Hasan Hüseyin Türk, Nurten Tunç, Kahraman Sançam, Ozkan Bulut, Vahap Has, Abuzer (Jğurtaş, Murat Aktaş, Hasan Turan. Muzaffer Ekin, Hakkı Başgünev, Erkan Baş, Meb- metÇekbi.SultanIsık,SerpilÇakar. gözalrında kaybolduktan sonra ölü olarak bulunan Hasan Ocak'ın ağa- beyi AK Ocak ve Derya Yıldınm'ın da aralannda bulunduğu 101 kişi, Sultanahmet'te gözaltma alınanlar, polis araçlanrun içinde de protestoiannı sürdürdüler. (HATlCE TUNCER) polis tarafından dövülerek gözaltı- na alındı. Gözaltma alınan 47'si bayan, 54'ü erkek toplam 101 kişi, polis araçla- n ile Vatan Caddesi'ndeki Istanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götüriildü. Olaylann ardından, Çağdaş Hu- kukçular Derneği Istanbul Şubesi Başkanı avukat Murat Çelik ve İHD Istanbul Şubesi avukatlanndan Gül- seren Yurteri, polis müdahalesi ne- deniyle Sultanahmet Meydanı'nda okuyamadıklan bildirilerini Istan- bul Adliyesi baro odası önünde oku- dular. Avukat Murat Çelik, basın açıklamasmın demokratik bir hak olduğunu ve demokratik ve hukuki haklannı zor kullanarak engelleyen sorumlulular hakkında savcılığa suç duyurusundabulunacaklannı belirt- ti. De\letin cezaevleri sorununa çö- zümü, tutuklu ve hükümlülerin de in- san haklanna sahip olduğunu dü- şünmeden hücre tipi uygulamasın- da gördüğünü anımsatan avukat Çe- lik. "Hücre tirjim-gulamasnınyaşan- dığı Eskişehir E Tipi Cezaevi'nde ge- çen günierdeSusurluk çetesi mensup- lan ile Karagümrük çetesi mensup- lan silahlı çanşmaya gu-miştir. Buce- zaevine silahlann ve uyuşturucunun rahatça ginnesinin halen açüdama- sı yapdmanuşor. Hücre tipi cezaevi uygulamasının can güvenüğini geti- receği,sonmlançözeceği kküası tam bir safeatadır" dedi. Avukat Çelik, halen cezaevlerinde eylemlerini sür- düren tutuklu ve hükümlülerin; kat- liamın sorumlulan hakkında soruş- turmasının başlahlması ile bunlann açığa alınmasını, yaralılann tedavi- lerinin sağlanmasım, başka cezaev- lerine sevk edilenlerin tekrar Anka- ra Merkez Kapalı Cezaevi'ne geti- rilmesini istediklerini ifade ederek şöyle devam etti: "Cezaevlerinde çözüm için devlet yetkilileri. yaşam hakkına saygı du- yarak sorunlara yaklaşmah, tutuk- lu ve hükümlülerin istemlerini dik- kate almaiıdır. Baskıcı sindirmeyi esas alan bakış açısı terkedilmeüdir. Cezaev lerindeki krizin büyümeme- si ve çözülmesi için devlet yetkilfleri- ni uyanvor. kamuoyunu duyarlı ol- maya çağuTyoruz." tHD Istanbul Şubesi adına açık- lama yapan Gülseren Yurteri de, 28 Eylül 'de Ankara Merkez Kapalı Ce- zaevi'nde ölümle sonuçlanan olay- lann tasarlanarak temelleri önceden atılan bir katliam olduğunu söyledi. Bir koğuş talebiyle başlayan olayda gaz bombalan, silahlar ve kasatura- larla mahkûmlann katlediküğini be- lirten Yurteri şöyle devam etti: "'Yö- netenkr bir hafta önce Bayrampaşa Cezaevi Müdürü odasında başlayan ve 7 adli tutuklunun ölümü ile so- nuçlanan olaydaki basiretsizugin aa- sını çıkardılar adeta. Ankara "da sal- dırryT, katliam) gerçekleştiren görev- lilerin açığa ahnması gerekirken tam tersine yaşananlar devlet otoritesini sağlamak adına savunuldu." Açıklamada aynca, aynmsız ge- nel af çıkanlması istendi ve "Bu kat- liamın baştaca sorumlusu olan hü- kümeti derfaal istifa etmeye çağın- yonız" denildi. TÜMTİS (Türkiye Motorlu Taşıt Işçileri Sendikası) Genel Başkanı SabriTopçu. dün yaptığı yazılı açık- lamada, "Siyasi iktidar. bir toplum- sal felakete dönüşen depremin yara- lannı sarmaktan acizken cezaevlen- deki mahkûmlara silahlı saldından çekinmemiştir. Savunmasız insanla- nn, devletin konıması altındayken öldürülmelerinin hiçbir hakhgerek- çesi olamaz r dedi. Eğitim-Sen ve Tüm Maliye-Sen'den yapılan açık- lamalarda da, Ankara Merkez Ceza- evi'ndeki ölümle sonuçlanan ope- rasyon kınandı. Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) tstanbul îl Örgütü tarafından Ankara Merkez Cezaevi'ndeki ölüm- le sonuçlanan operasyonla ilgili ya- pılanyazılı açıklamada şöyle denil- di: "ODPbukath'amıemredenlerin ve işleyenterin hukuk ve yasa önün- de cezalandınlması için, tüm imkân- lannı kuUanacak,cinayvtin karanbk- ta kalmasma izin vernify ecektir.'" Sosyalist tktidar Partisi (StP) ta- rafından yapılan açıklamada da, "Devletin cezaevlerineyönelik saldı- nlannın derhal durdurulmasını is- tiyor, saldırüan engellemeye yönelik girtşimlerin yeni sakiınlarla karşılan- masını protesto ediyor ve gözaltma aunanlann derhal serbest btrakü- masını istiyoruz" denildi. Cezaevlerindeki eylemler devam ediyor Haber Merkezi - Ankara Ulucanlar Kapalı Ce- zaevi'nde 10 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylar sonrasında diğer cezaevlerinde başlayan protesto eylemleri sürüyor. 4 gardiyanm rehine tutulduğu Bayrampaşa Cezaevi'nde, eylemlerin binrümesi için siyasi tutuklu ve hükümlülerle görüşmeler dün de devam etti. Istanbul Barosu Başkanı Yücel Sayman. eylemcileri ikna etmek amacıyla Bayrampaşa Ce- zaevi'ne giderek tutuklulann temsilcileriyle gö- riiştü. Bayrampaşa Cezaevi'ndeki eylemin sona ermesi halinde diğer cezaevlerindeki eylemlerin- de sona ermesi ve rehine alınan gardiyanlann bı- rakılması bekleniyor. 14 gardiyanm rehine tutul- duğu Ümraniye Cezaevi'nde de gerginlik sürüyor. Ümraniye Cezaevi'nde dün saat 19.00 sıralannda tutuklulann koğuş penceresinde açtıklan pankar- tın toplanmasını isteyen cezaevi yönetiminin anons- larla uyanlarda bulunulmasınm ardından bir jan- darma ekibi ile bir itfaiye aracı cezaevine girdi. It- faiye aracınm pencereden içeriye su sıkması üze- rine pankartı toplayan tutuklular, daha sonra pan- kartı yeniden açtı. Bu sırada, içeriden patlama ses- leri duyulurken polis sis bombası attı. Bu sırada cezaevi içerisine ambulans girerken jandarmamn geri çekilmesiyle yaşanan kısa süreli gerginlik so- na erdi. Çanakkale Cezaevi'nde idare binasmdaki 1. ve 2. müdür odalanna giren mahkûmlar, kori- dor girişlerine barikat kurarak 2'si kadın 4 infaz ko- ruma memurunu daha rehine aldılar. Cezaevinde önceki gün eylem başlatan DHKP/C davası tutuk- lusu 49 kişinin, rehine tuttuğu görevli sayısı 13"e yükseldi. tdare binasının pencerelerine pankart asan mahkûmlar, ellerindeki kamera ile zaman za- man dışandaki hareketliliği kaydettiler. Bartm Özel Tip Kapalı Cezaevi'nde de DHKP'C davası tutuklusu 42 kişi 7 gardiyanı rehine tutar- ken Gebze özel Tip Cezaevi'ndeki 450 siyasi tu- tuklu ve hükümlü 2'si müdür yardımcısı, toplam 18 kişiyi tutmaya devam ediyor. Bergama Ceza- evi'nde de C-3 ve C-4 koğuşlannda kalan yasadı- şı sol örgüt üyesi 1218 tutuklu ve hükümlü, 5 in- faz koruma memurunu rehine tutuyor. Bursa Ce- zaevi, Ceyhan ve Buca cezaevlerinde de siyasi tu- tuklu ve hükümlülerin "sayım vermeme" eylemi sürüyor. ANKAR.4 (Cumhuriyet Bürosu)-Ankara Merkez Ka- palı Cezaevi'ndeki olaylar sonucu ölen 10 tutuklu ve hükümlünün otopsi raporu- na göre 3 mahkûmun av tü- feğiyle öldürülmesi "olayda kullarulan silahlan \e müda- hale eden ekibin niteüğj" ko- nusunda tartışma başlattı. Bulgular Adalet Bakanh- ğı'nda "mahkûmlar arasın- da direnme konusunda ça- bşmaya varan bir anlaşmaz- lık yaşandığt" savıyla karşı- lanırken avukatlar, "güvenlik güçleri tarafindan yasadışısi- lah kuDanıldığını" öne sürdü- ler. Lzmanlar ıse operasyo- na "sacma atan shot-gun" sı- lahlannı kullanan özel tım görevlilerinin katılmış ola- bileceğini, 3 kişinin de bu görevlilerin ateşi sonucu öl- müş olabileceğini bildirdi- ler. Shot-gun, 50 metre etki- li menzili olan ve kısa mesa- feli mücadelelerle "meskûn mahal" çatışmalannda kul- lanılan av tüfeği benzeri si- lahlar olarak tanımlanıyor. Ankara Merkez Kapalı Ce- zaevi'nde yaşammı yitiren- lerin avukatlanna savcımn, cenazeleri, dün vereceğini söylemesine karşın "otopsi- lerin ve otopsi raporlarûun tamamlanmadığı" gerekçe- siyleteslim edilmedi. Avukat- lar, Adliye Sarayı'na gide- rek Ankara Cumhunyet Baş- savcısı Meh'h Tan'dân otop- si tutanaklanru aldılar. Akşam saatlerinde Çağdaş Hukukçu- lar Demeği'nde basm top- lantısı düzenleyen avukatlar, otopsi tutanaklannı açıkla- dılar. Avukatlar, aramalarda av tüfeği bulunduğunun açık- landığmı arumsatarak "Ken- di kendilerini vurmalan mümkün olmadığına göre olaym arkasında başka şey- ler var" dediler. Avukatlar, ölen mahkûmlardan binnin bacağmdan yaralanmasına karşın yaşamını yitırmesini "uzun süre bekletifanesi nede- niyle kan kaybından" olmuş olabıleceğını söylediler. Vü- cut ve kafa travmasuun olay- dan önce olup olmadığının açık ounadığını belirten avu- katlar. "Yasadışı silahlann kullanıldığuu" kaydettiler. tsmetKavakhoğlu' nun kim- lığinın 3 günde tespit edile- bıldığıne dikkat çeken avu- katlar, "Bu.oktukçafazla ha- sar olduğunu gösterir. Otop- siye de biz bu nedenle sokui- madıgımızı düşünüyoruz" dediler. Avukat Zeki Rüz- gâr. "Cenazelerinteşhisiiçin yann (bugün) saat 09.00'da Numune Hastanesi'nde bir araya gelip, 09J0'da Adli Tıp'a gideceğiz. Kimlik tes- piti yapıldıkran sonra da ce- nazelerin tümünü bir günde cıkarmaya çalışacağıy" dedi. Adli Tıp Kurumu'nca ha- zırlanan otopsi tutanaklan ve isimler şöyle: tsmet Kavaklıoglu:( 1963) Künt kafa ve genel vücut travmasına manız kalmış, ki- şide ölümün av tüfeği saçma tanesı yaralanması sonucu sol akcığer ve kalp delinme- sinden gelişen iç kanama ile subdural hematon ve beyin ödeminden. ZaferKırbıyık:(1971)Av tüfeği şevTOtin yaralanması- na bağlı 6. boyun omuru kı- nğı ile karakterli trakea öze- fagus yaralanması ile medul- laspinalis yaralanmasmdan gehşen medullar şoktan. Ce- setten ileri derecede defor- me av tüfeği şevrotin parça- sı kapalı mühürlü zarf içe»- sinde ilgili cumhuriyet sav- cılığına teslim edildi. Aziz Dönmez: (1981) Av tüfeği saçma tanelerine bağ- lı subklavian arter sol aksil- ler arter ve ven ile sol akci- ğer yaralanması sonucu dış ve iç kanamadan. Cesetten 3 adet saçma tanesi elde edil- di. Abuzer Çat (1968) Ateş- li silah mermi çekirdeği ya- ralanmasma bağlı sağ ve sol akciğer trakea delinmesi so- nucu iç kanamadan. Ahmet Savran: (1967) Ateşli silah mermi çekirde- ği yaralanmasına bağlı kafa kubbe ve kaide kemikleri çok parçalı lonklan ile karakter- li beyin kontüzyonu ve kafa tasıyla ile kolon delinmesin- den gerçekleşen iç kanama- dan. Mahir Emsalsiz: (1974) Ateşli silah mermi çekirde- ği yaralanmasına bağlı akci- ğer delinmesinden gelişen iç ve dış kanamadan. NevzatÇJftçi: (1967) Ateş- li silah mermi çekirdeği ya- ralanmasına bağlı akciğer de- linmesinden gelişen iç ve dış kanamadan. Cesetten kan el- de edilemedi. HaBITürker(1974) Ateş- li silah mermi çekirdeği ya- ralanmasma bağlı kafa kub- be ve kaide kemikleri kınk- lanyla karakterli beyin kon- tüzyonu (dokuda ezilme) ve kanamasından. ÖnderGençarshn: (1973) Ateşli silah mermi çekirde- ği yaralanmasına bağlı ba- ğırsak, mezo, mezantelik ar- ter (karaciğere giden ana da- mar), karaciğer ve bacak bü- yük arteri parçalanmalann- dan gelişen iç ve dış kanama- dan. Cesette 2 adet biri for- me, diğeri yassılaşmış defor- me muhtemelen 9 mm ça- pmda yiv ve set izleri belir- gin gömlekli ateşli silah mer- mi^ekirdekleri bulundu. Umit Aslantaş: (1972) Ateşli silah mermi çekirde- ği yaralanmasına bağlı fe- mur kınğı ile karakterli bü- yük damar yaralanmalann- dan gelişen iç ve dış kanama- dan. Cesetten bir adet forme gömlekli yiv ve set izleri be- Iirgin uzun namlulu asma çe- kirdeği bulundu. Otopsi tutanaklannı de- ğerlendiren uzman hekim- ler, darbelerin özellikle bo- yun, göğüs ve kann bölgele- rindeki ana damarlan tahrip ettiğini, bunun da doğrudan öldürmeye yönelik şiddete açık karat oluşturduğunu söy- lediler.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear