14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
29 EYLÜL 1999 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA J. U J 4 kultur@cumhuriyetcom.tr 15 ALLECRO EVtN İLYASOĞLU Dhatı Usmanbaş'a ııice yıflarDün, 28 Eylül, tlhan Usmanbaş'ın doğum gü- nüydü. 1921 'de Istanbul'da doğan (ama Ayvalık'ta yerişen) bestecimiz bu hafta 79. yaşına giriyor. Şu sıralarda onun aynntıh bıyografîsini ıçeren ve ek- li CD'lerde söyleşilenyle yapıtlannın yer aldığı bır kitabı tamamladım. Bu nedenle doğal olarak ya- şam çızgilerinin arasında gezinmekteyım. Usmanbaş,, ilk kuşak çoksesli besteciler ya da kendi kuşağındakı birçoğu gıbi yurtdışında değil de Türkiye'de eğıtim görmüş. Elindeki olanaklan kullanarak kendini geliştirmiş. Bu olanaklan; Ga- latasaray Lisesi'nde okumuş olmak, Ankara Dev- letKonservatuvarfndaöncekıkuşağıntemsilcile- nyle eğitilmek, BükntAreigibi. heparaştıran. sor- gulayan bır yakın arkadaşa sahip olmak,radyoka- nallanndan dünyaya uzanmak. ılk uzunçalarlar, plak kataloglan... Ve duyduğu her yenıliği kanat- İanıp uçabildiği uzaklığa kadar deneyebilmek! Yapıtlaruıın seslendırilmemesı. kullandığı yön- temlere karşı çıkılması ya da anlaşılmaması, onu geri çekilmeye değil. tersıne, kamçılamaya yara- mış. Durmadan yazmış, araştırmış, düşünmüş. bel- li arahklar ıçmde yenılenni üretmiş. her ortam içın örneklervermiş Kendini toplumdan soyutlamadan, dost toplantılanndan, masabaşı sohbetlerinden ayır- madan. öğrencilerinden ve ailesınden koparma- dan bu yoldaki bestecilığini günümüze dek sürdür- müş. Sonuç, dünyanm çeşitli köşelerinde kazanıl- mışbirdoluödül Dünyanın çeşitli radyolannda ses- lendirilmiş. plak yapilmış yapıtlar. yınninci yüz- yılın önde gelen nice bestecisi ıle paylaşılmış se- u. mınerler. kongreler, paneller. Ve çağdaş Türk mü- ziğine getirdiği o yeni ses! Pek çok müzikçinin, pek çok dinleyıcinin karşı çıktığı o yeni ses. Ya olma- saydı? Müzik düşüncesi üstûne sığ bır ortama sahibiz. Ne tartışınz, ne soruştururuz ne de eleştırebilınz. Hatta müzik eleştirmeninin mahkemeye dahi ve- rildigi bir ülkede yaşanz! Usmanbaş gibi. her şe- ye karşın yüreldilikle ve iç tutarlıhgı ile çıktıgı yol- ' smanbaş gibi, her şeye karşın yüreklilikle ve iç tutarlılığı ile çıktıgı yolculuktan ödün vermeyen kaç bestecimiz var. Müziği dûşünen, irdeleyen, felsefesini yapan, diğer sanat dallanyla ahşverişini gözeten bir öncü. culuktan ödün vermeyen kaç bestecimiz var? Mü- ziği düşünen, irdeleyen, felsefesini yapan, diğer sa- nat dallanyla ahşverişini gözeten bir öncü. Ona göre yerel-evrensel. Osmanlı-Cumhuriyet gibi kar- şıtlıklann sanatta yeri yoktur. Sanatçı her yerde, her dönemde sanatçıdır. Kazandığı ödüller arasında en ilgımi çeken, Polonya'daki 1966 3. Wieniaws- ki Yanşması'nda aldığı birincilık oldu. Yirmi iki ülkeden kırk dört bestecınin kanldığı yanşmada Us- manbaş'ın 'Boşhığa Atlayış' başlıkli yapıtı ilk kez birinciliğe değer bulunmuş. Daha önceki yıllann yanşmalannda hiçbir birinci seçilememiş. Aynı yanşmada üçüncü gelen Çek besteci Jan Kapr (1914-1988) halen ünlü bir isim olarak ulus- lararası müzik ansiklopedilerinde yer almakta. Oy- sa aynı yanşmanın birincisi olan llhan Usman- baş'm birinci olan ve bir yıl sonra Poznan'da ses- lendirilen Boşluğa Atlayış adlı yapıtı hiçbir zaman kendı ülkesinde çalınmamış. 1990'daki bir konuş- mamızda bu durumu şöyle değerlendirmişti: "Ya- rablan bu yaprtian ben Mısır ehramlanna benze- tiyonım. Içlerinde bestecflerin gömülü olduğu... Belki Uerde ruristler devetere binip gezeböirier bu efaramian Amerika'da. Polonya'da. İsviçre'de ka- zanmış olduğum ödüller ancak biyografimde geçi- yor. \Vıeniawski ödüDii yapıtunj fiirki.ve'de benüz kimse çalmak istemedL Valnızbir reklam değeri bi- k taşımadı, demektir!" Usmanbaş'ın yapıtlaruıın sayısı şimdilerde 1 OO'ü çoktan aştı. Yalnız 1999'da bestelediklerini hemen ekleyeyim, arşiv meraldılan için: Işte! Sevgili Vi- yolonsellerimiz! (Viyolonsel Grubu ve Orkestra); Yaylı Dördül için Müzik-99; Yaylı Dördül içın Ada- gio-99; Yayh Dördül için Scherzando-99; Yaylı Dördül için Morton'a(Feldman) Göndermeler-99. 2000 yılının 10 Nisan akşamı 'Işte! Sevgfli VTyo- lonseUerimiz!' başlıklı yapıtı Betin Güneş yönetı- minde Köln'de seslendirilecek. Evet, 21. yüzyılda da, 20. yüzyılda olduğu gibi, yine yurtdışında de- ğerlenecek yapüklan. îstanbul Operası 'nda Mozart'ın Reguiem 7 tDOB'un orkestra ve korosunun kaynaşûğı vorumda, koro en başanh birimdi. İDOB, mevsimi depremzedelere adadığı ağırbaşlı, hüzünlü bir prog- ramla açtı. Rengim Gökmen yöne- timindekı koro ve orkestra, Albino- nfnin ünJü Adagio'sunu ve Faure'nin ağulu Pavane'ını ilk kez korolu uyar- lama ile sundu. Orkestra ve koronun kaynaştığı başanh bir yorumdu. Ardından yer alan Mozart'ın Re- quiem'i ile diğer yapıtlann havası da tümleşerek ortama uygun bir dınle- tı çıktı ortaya. Requiem'deki en ba- şanh birim. YıldızKünutku'nun ça- lıştırdığı koro ıdi: Işıl ışıl, genç ses- lerde hüzûn ve gizemli coşku yan- sıyordu. Solistlerden soprano Efsun Oztoprakışıltılı sesiyle yumuşak bir duyarhhktaydı. Mezzosoprano Işın Gûyer, her zamanki deneyimli şan- cıljgi ve ezbere söylemesiyle dik- kati çekti. Tenor Hüseyin Ukos'un sıcak bir ses rengi vardı. Her zaman bariton (ya da bas-bariton) olarak pek çok başanh rolde izlediğimiz Suat Ankan'ın ses rengi doğal ola- rak bu yapıttaki koyu bas tonu için açık kalmıştı. Solıst dörtlüsünde bi- çem (üslup) açısmdan her bır sanat- çı birbirinden farklı anlatımdaydı. Orkestra (özellikle trombonlar ve kemanlar) umanz gıderek daha say- damlaşacaktır. Evet, her mevsımin ilk dinletisinde bu tümceyı kullan- madan geçerneyız; giderek daha sağ- lamlaşacak, kaynaşacak, saydamla- şacak.. Şef Rengim Gökmen'in enerjik yönetimi ile ağır ve bogucu bir Re- quiem değil, yaşamın sırlannı taşı- yan bir 'Otüm Duaa' dinlemişolduk. Mozart'ın Requıem'ini uzun süre- dir lstanbul'da dinlememışız. Mev- simin açılışı için şu günlerdeki ağır yüreğimizı yansıtan, yennde bir se- çim olmuş. Reguiem - Olüm Duası u Requiem aetertuun donaeis,Do- mine" (Ey ulu Tanrun, onlara son- suz huzurver). Bikfiğımiz en eski po- lifonik requiem, 15. yüzyılda Oc- keghem tarafından yazılmış. Sonra Lassus ve Palestrina, Rönesans dö- nemınde requıem örneklen vermiş- ler. 17 ve 18. yüzyılda yüzlercesi bestelenmiş. tlk kez büyük orkest- rayı içeren örnek ise Mozart'ın 1791'de yazmaya başladığı ve ta- mamlayamadığı Requiem'i. 19. yüz- yılda Bertioz'un. Verdi'nın Requ- iem'lerinde büyük orkestra ve şan öğelen kullanılmış. Daha sonra Ltezt, Dvorak. Faure gibi romantiklerin dahadinsel, ağırbaşh Requiem'leri- ni görürüz. Brahms'ın 'Bir AJman Requiemj' ıse tncil'den alınan met- nı ile ölüm ve yas tutma üzerine ya- zılmıştır. Mozart'ın ölüm döşeğinde, yaşa- mınm son dakikalanna dek yazdığı ve tamamlayamadan taslaklannı bı- raktığı Requiem'in gizemli birortam- da ısmarlanışı, günümüze dek tiyat- ro ve sinemalara konu olmuştur. Bu gızli işveren Kont Wabegg-Stup- pach, 20 yaşında ölen kansı için Mozart'a bir Requiem ısmarlamış, Mozart'tan sonra Süssmayr'ın ta- mamladığı yapıtı kendi bestesiymiş gibi yönetmiş ve notalan da kendi ımzasıyla kitaphgında saklamış. Mo- zart, son soluğunda 12 bölümlük ya- pıtın altıncısı. Lacrimosa üstünde çalışmaktaymış ve ancak 8 ölçüsü- nüyazabilmiş. Süssmayr, Coustan- ze'nınistegi üzerine biran önce Laç- \ rimosa'yı bitınp 'Sanctus,Benedic- tus ve Agnus dei' bölümlenni ekle- miş; son ikı bölümü Mozart'ın baş- taki özgün müziği üzerine kurarak Kont'a teslün etmiş. Mozart, din ko- nusunda bağnaz bir ınsan olmadığm- dan Requiem'de yarattığı kutsal or- tam da bir tapınma töreni havasın- da değildir. Olüme bir dost gözüy- le bakar; ınsanın en yakın ve gerçek dostu olarak yaklaşır ona. E-mail: evini@boun.edu.tr Greta Ganbo'nun mezarı açıldı • STOCKHOLM (AFP) -Yaşamının büyük bölümünü inzivada geçiren Isveçli efsanevi sinema yıldızı Greta Garbo'nun mezar taşı bilinmeyen bır nedenle devrilmiş olarak bulundu. Skogskyrkogaarden mezarlığının yetkilileri, geçen cumartesi günû Garbo'nun mezannın üstündeki taşı yere devrilmiş olarak bulduklarını belirttiler. 1990 yılında yaşamını yitiren sanatçının cesedi yakılrmş ve külleri toprağa gömülmüştü. Ancak Garbo'nun tek vârisi olan yeğeni Gray Raisfeld, 'yıldızın mezannın hayranlan tarafından zarar görebileceği, hatta açılabileceği' endişesiyle küllerin Isveç'e gömülmesıne güçlükle razı olmuştu. Geçen cumartesi meydana gelen olay da, Raisfeld'in endişelerinde haklı olduğunu ortaya koydu. Araştırmalar sonucunda sanatçının küllerinin yerinde durduğu belirlendi. OIa>in kişilerden mi yoksa yağmur, rüzgâr gibi doğal nedenlerden mı kaynaklandığı ıse polıs tarafından araştınlıyoT. Ağaoğlu'nun seramik heykel sergisi • KültûrServisi- Kadnye Ezel Ağaoğlu'nun seramik heykel sergısı 6 Ekim'e dek Ankara'daki Başak Sigorta Sanat Galensı'nde ızlenebihr. îstanbul Tatbiki Güzel Sanatlar Akademisi Heykel-Seramik- Bahçe Mimansı Bölümü'nden mezun olan ve ardından kendı aiüiycsını kuran Ağaoğlu, 1980-89 yıllan arasında çalışmalannı Isviçre'de sürdürdü. Isviçre ve Ahnanya'da kışisel sergiler açtı, karma sergilere katıldı. 1989 yılında Türkiye'ye dönen Ağaoğlu, son olarak geçen yıl Îstanbul'daki Ayşe Takı Galerisi'nde sergi açmiştj. Yıldız Sarayı'nda Art Nouveau seksiyonu açılıyop • Külrür Servisi - tstanbul Yıldız Sarayı 'ndaki saray müzesıne yeni eklenen Art Nouveau seksiyonu bugün açılıyor. Avrupa'nın önemlı merkezlerinde 19. yüzyıl sonlannda ortaya çıkan Art Nouveau akuru Sultan II. Abdülhamid'in özel ilgisiyle Türkiye'de de uygulandığından, Yıldız Sarayı bu akımın doğal merkezi sayılıyor. Önceleri Tarz-ı Cedid diye adlandınlan Art Nouveau süslemeleri ve mimarisiyle lstanbul'da yapılmış pek çok yapı bulunmakta. Ancak taşınır eserler ilk kez derlenerek, daha çok egitsel araaçlı olarak Yıldız Sarayı'nda sergilenecek. •-». -». „ BUGÜN • AKSANAT ta Gene Kelh ve Stanley Donan'ın yönettikleri 'Singin'iıı the Rain' adlı film 12.30 ve 18.30 saatlerinde videodan izlenebilir. (252 35 00) • BORÜSAN KÜLTÜR VE SANAT MERKEZt'nde performans sanatçısı John Cook, Debussy'nin "L'Apres Midi D'un Faune' adlı empresyonist balesinı saat 18.30'da düzenlenecek söyleşide tanıtacak. (292 06 55) • ZEYTİNBLRNU MEBA SANATEVl'nde saat 19.00'da 'BüJent Aydınh ile Saz Dinletisi' yer alıyor. (547 13 35) KÜLTÜR • SANAT İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ atrola rı 1 EKIM'DEN ITIBAREN MUHSİN ERTUĞRUL SAHNESİ'NDE (0.212-240 77 20)ı Bernard-Marie KOLTES BATI RIHTIMITürkçesi : Yiğit BENfiR Yöneten : Nicolas KLOTZ Dekor Tasarımı : Christian TIROLE-Ayhan DOĞAN Giysi Tasarımı : Zuhat SOY Müzik : KudSİ ERGÛNfiR-Aml FLAMMER Işık Tasorımı - Christian DUBET OYNAYANIAR: Merin ÇEKMEZ'Ahmet ÖZASLAN*Nergis ÇORAKÇI'Celiie TOYON »Nur SAÇBÜKER'Zeki YILDIRIM»Altoy ÖZBEK»Eftal GÜLBUDAK BIUI B A » I. A M I Ş T I R . OYUN TARIHLERI:1-2-3-6-7-S-9-1O-13-14-15-16-17 EKIM ESAATKRİ Ç*RŞA*Iİ«15 00-Î8 38-«l«ŞtMBE ÎO 30-CUM»-!0 30-CUMARTfSl:15 OO-İO 30 doJu düşün İSTANBUL BÜYÜKŞEHİR BELEt>İYESİ atrola r • 1 EKIM'DEN ITIBAREN USKUDAR MUSAHIPZADE CELAL SAHNESİ'NDE (0216-333 03 97; Aldo NİCOLAİ KADIN İLE MEMURTürkçeal Yöneten Dekor Tasanmı Giysi Tasarımı Müzik Harekef Dûzenlemesi Işık Tasarımı Muhittin YILMAZ Mazlum KİPER Barıs DİNÇEL Aysel DOĞAN Bora AYANOĞLU Selçuk eORAK llhan ÖREN OYNAYANLAR: Ayşegül IŞSEVER-No»it OZCAN »UlT OYUN TARİHLERfi -2-3-6-7-6-9-10 EKİM OYUN CİİN « SMTURİ ÇMŞAMBJL'15 00-20 30 PfRŞEMBE ÎO 30-CUMA.20 30-CUMARTESl 15.00 İD 30 PAMtt.15 00-19 00 İSTANBUL BÜYÖKŞEHİR BELEDİYESİ J Şehir Tiyatroları; Yöneten' Komedi 2 Bölüm Ferhan Şensoy Çevirenler: Haluk Bilginer, Ferhan Şensoy Dekor: Ferhan Şensoy Kostüm: Sevim Çavdar Müzik: Selim Atakan Zuhal Olcay Haluk Bilginer Güven Kıraç Melek Baykal Sermiyan Midyat Kadıköy Halk Eğrtim Merkezi 6-17 Ekim 1999 Çarşamba 15.00 (tndirimli gün) Perşembe-Cuma. 20.30 Cumartesi: 15.00-20.30 Pazar: 15.00 Bilet satış yerleri: Gişe Tel: (0-216) 330 10 27 Vakkorama Suadiye, Vakkorama Taksim 16 yaşmdan küçûklerın gırmesı sakıncalt olabılır Otmayabih de Bız de kararsız kaldık Çûnku, onlar her şeyı bızden daha ryı biiıyo<1ar E F E S Pilsen üı JriiJturve sanata katfclan artarak surecek. Bernard- Marie KOLTES BATI RIHTIAAI Türkçesi: Yiğit BENER Yöneten: Niçolas KLOTZ 1-2-3-6-7-8-9-10 EKİM PEMBE KONAGIN GEUNLERI Yöneten Engin GÜRMEN 6-7-8-9-10-I314151617EKİM K A D I N İLE /vAEAAUR Türkçesi Muhittin YILMAZ Yöneten Maılum KİPER 1-2-3-6-7-8-9-W EKİM U«x(ayoilar R.CWR-V.IHZA ZOBU-Yöneten Çerin IPEKKAYA Q3UlS}tl7BaM FOTOGRAFÇI (ORTAOYUNU) Yöneten: Y.Kenan IŞIK-Hoşmet ZEYBEK 6-7-8-9-1O EKİM OTHN MMUU: ÇAIŞAMM: 15.00-20JO / ffiÇMK: MJO/ CUMA: 20JO/ i / BIIETLER:SEHIR IIYAIROLABI GI5ELEBINDE 5ATI5A SUNULMUSTUB Pİ ARTWORKS ATÖtYE ÇAUŞMALAR1 1999-2000 ytlı kı> program kayıtlan bajlamifhr çalı;malar 5-15 Ekim tarihinaen itibarendir. SANAT TARİHİ VE İÇ GEÜŞİM SfMİNERLfRİ PERSEMBf 11K»-13.00 SAN«-MİT<XOJİ-0tN o lann kavromıron btnlerce yıldokı cieğı>imı b Muıevıl.k, Hrıs»yo<Jık ve lılam c Bu oğrefierm yonydığı Sanot ExHen SİNEMA ATÖLYESİ PencmİM 19:30-21:30 Scnoryo kuromı/tenoryo kurgj dı>Juu kurgu tekniklerı/oyuncu yönttum v« oyuncuJuk pratılt çalı^ma SERAMİK AICH.YESİ S a K u m a r l e s i 11KX)-16KX) • Be *kJkr<İrme ttbMen I Sr S«fama b Mtorasyon leknilden / Fınnlama c »5fi lelmılder / Bcna / ndeo desleğı (Ker aers dünya seramılcçılennıfl atölye v« ı>Wınden âm«kter) PERSEMM U.-00-16KX) UZAKDOĞU SANAT1 ÖĞRETİSİ NEVV-AGE CUMA 10:30-12:30 20 yy Bol. Sonah CUMA 13:30-15:30 18-19 yy M.Bat.$anatı RESİM ATCH.YESİ Sak 11K»-18:OO Per>«nbe 11:OO-18KX) Cumartesi 11.O0-16KX) O lartworks Te(T»c2366g53 llanlarınız için: 0212. 293 89 78 Yanhm konserierisürüyar Kûltür Servisi - Rock müzi- |ın ünlü isimlerinden David Botvie yeni albümü 'hours—'ı 4 Ekim'de vayımlıyor. Son ima- jını Intemetkafa" sözleriyle ta- nımlayan Bowie'nın albümü. Eurytiımıcs grubunun 10 yıl aradan sonra yaptığı ilk albüm olan 'Peace'in ilk single'ıyla aynı gün piyasaya çıkıyor. Pop endüstnsinın yeni bir 'dürrvayı kurtarma' atağı olan 'NetAid' çerçevesinde iki al- büm de teievızyon ve înter- nefte Sudan ve Kosova savaşı kurbanlan ya- rarma yayımlanacak. Bowie. Eurythmıcs, Ge- orge MkhaeL Bryan Adams, Jimmy Page, Bryan Ferry,Stmgve Bono'nun kablacağı Ne- tAid, bugüne dek düzenlenen ve uluslararası platformda farklı ülkelerin sanatçJannı bir ara- ya getiren en sıradışı buluşma olarak değer- lendinliyor. Proje, 1985'te gerçekleştırilen Live Aid konserinde oldugundan çok daha faz- la kişi tarafından izlenebilecek. Öte yandan. projeyi, kaymakta olan yıldızlann kariyerle- rine yeni bir yön verebilmek için hayır işle- rini reklamadmakullanma yöntemi olarak eleş- tirenler de var. 9 ekimde yapılacak olan NetAid'in teme- li. BobGeldof un 1985 yılında Afrika'daki aç insanlar yaranna gerçekleştirdiği Live Aid konserine dayanıyor. Bugüne dek düzenle- nen konserler, sanatçılara ve plak şırketleri- ne büyük tanıtım olanağı sağ- ladı. Oyle ki bu konserlerin bi- rine katılan sanatçı, sonraki- leri de kaçırmadı. Bowie, Peter Gabriel ve Sting; Maodela için verilen konserlerde ve Amnesty Ulus- lararası Insan Haklan Şimdi! konserlerinde sahneyi bırak- madılar. Live Aid konser kad- rosundan çogu ısım. şimdi de NetAidprojesınin Londra, New York ve Genova konserlerinde yer almaya hazırlaniyorlar. Live Aid'den sonra en çok konuşulan yar- dım konserlerinden bıri de 1992'de Freddie Mereury anısına düzenlenen ve stadyum or- ganizasyonlannı canlandırankonser. Bu kon- serden sonra Bowie listelerde birinci sıraya dek yükselmiştı. Benzeri organızasyonlann ardından akıllar- da kalan bır başka yüksehş öyküsünün kah- ramanı da şüphesiz Tracy Chapman'dı 1988'deNel- son Mandela'nın 70. doğum günü için Wembley Stadyu- mu'nda düzenlenen konse- rin ardından tüm dünya onu tanıdı. Chapman'ın ilk albü- mü bir hafta içınde listeler- de ikiııci sıraya, daha sonra da hem tngiltere hem Ame- rika listelerinde birinci srra- ya oturarak tam iki milyon adet sattı. 1990 yılında, Mandela'nın hapisten çıkışını kutlamak için yapıLan birbaşka Wembley konserinde ise, plak şirketi bu kez 'Nick of Time' albümünü he- nüz yayımlamış olan EkmnieRaitt üzerine oy- nuyordu kozlannı. WEA plak yetkilileri, Mu- sic Week dergisine verdıkleri demeçte 'Nel- son Mandela'dan satsşkonusundanasıl>arar- lanılabileceği' konusunda öğüt veriyorlardı. Eunihmics turnenin getirini veriyor Dikkatli izleyici, NetAid projesinde yer alacak sanatçılardan George Mıchael'ın Wham'dan aynlıp girdiği dönüşüm süreci- nin de, Live Aid'de Elton John'la aynı sah- neyi paylaşmasıylabaşladığını anımsayacak- tır. Şirin çocuk birden ciddi bir sese dönüş- müş, Michael'ın yeni imajı Mandela konse- rinde iyice yerine oturmuştur. Güney Afrikalı trompetçi Hugh Masekela'nın, 1990 konserinde, beyaz sanatçı- lan Mandela'yı reklam ama- cıyla kullanmakla suçlama- sı da kolay unutulamaz. Öte yandan Euryth- mics'den Anne Lennos, Mandela için sahneye çık- tıgı konserin, kariyerindeki en gurur verici an olduğu- nu söyler. Ancak 1992 yı- lındaki Freddy Mereury konserinde Bowie'yle yap- tığı düetin, solo kariyerinın başlangıç nokta- sı olan 'Wlıy'la aynı döneme denk geldiği de unutulmamahdır. Eurythmıcs'in yeni sıngle'ı ise 'I Saved the VVorld' adını taşıyor. Grubun dünya tur- nesinden sağlanacak tüm gelirinin Amnesty Intematıonal ve Greenpeace'e aktanlacağı açıklandı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear