Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet
İmtiyaz Sahibi: Berin Nadi
Genel Yayın Yönetmenr Orhan Erinç
# Genel Yayın Koordınatönr Hikmet
Çetinkaya 9 Yazuşlen Muduru lbrahim
Yıldız • Sorumlu Mudur Fikret tlkiz
0 Haber Merkezi Mudüru Hakan
Kara # Görsel Yönettnen Fikret Eser
Istıhbarat Cengiz Yıldırım • Ekonomı Özlem
Yıizak # Kultur Handan Ştnköken • Spor.
Abdülkadir Vücelman • Makaleler Sami
Karaören • Düzeltme Abdullah Yazıcı •
Fotograf Erdoğan Köseoğlu # Bılgı-Belge:
Edibe Buğra • Yurt Haberlen MehroetFaraç
Yayın Kurulu: tlhan Selçuk
(Başkan), Orhan Erinç, OkUy
Knıtböke. Hikmet Çetinkaya,
Şûkran Soner, lbrahim Yıldız,
Orhan Bursalı, Mustafa Balbay.
Hakan Kara.
Ankara Temsılcisı: Mustafa Balbay Atatürk Bulvan
No: 125, Kaf4, Bakanlıklar-Ankara Tel: 4195020 (7
hat), Faks:4195027#lzmırTemsılcisı SerdarKızık,
H.ZıyaBlv 1352 S.2'3Tel-4411220, Faks:4419117
• Adana Temsilcisı. Çetin Yiğenoğlu, Inönü Cd. 119
S NolKatl.TeI:363 12 11.Faks 363 12 15
Müessese Muduru Cstân Akmen 9
Koordmalor Ahmct Konüsan# Muha-
sebe BüİCTt YeoerAtdare HÜKyin
Gürcr* Bdp-tşlem >aUlıul«Bügı-
sayarSıstem Mirihet Çier • Satış
FufetKuzı
MEDYA C: • Yönetim Kurulu
Başkanı - Genel Müdiir Gfilbin
Erduran • Koordınatör Rehı
Ifttman • Genel MüdürYanhmcısı
SevdaÇoban Tel 514 07 53 -
513 9580-5138460*1, Faks 5138463
Yıiımlayftiı ve Basan: Yent Gün Haber Ajansı, Basın ve Yayıncıhk A Ş
TüritoıagiCad 39'41 Cağaloglu 34334 Istanbul PK 246 - Sirkecı 34435 Istanbul
Tel (0212)51205 05(20 hall
Faks (0212151385 95 www.curnhuriyet.com.tr 17EYLUL1999 lmsak:5.11 Güneş: 6.39 Öğle: 13 06 tkindi: 16.34 Akşam: 19.19 Yatsı: 20.42
Eğitimdeki
sonunlar
• ADANA (Cumhuriyet
Bürosu) - Okullann
açılmasının üzerinden bir
hafta geçmesine karşın
halen araç, gereç ve
öğretmen açığı gibi
sorunlann sürdüğunü
behrten Egıtim-Sen Şube
Başkaru Kâmuran
Karaca, "Yetkilıler,
yaptıklan açıklamalarda
'hiç sorun yok" görüntûsü
vermeye çalışıyor. Milli
Eğıtım'edeyalan
kanştınldı" dedı. Karaca,
"Adana'dakı meslek
okullannda bu ışı
yapabilecek yeterli
malzeme ve işgücü
varken sıra yapım
ihalesinin İCaraısalı
Sosyal Yardımlaşma
Vakfrna verilmesine bir
anlam veremedik. Üstelik
bu vakıf devlete vergı de
vermeyecek" diye
konuşru. - •
Deprem ormam
kuruluyop
• KONYA(AA)-TEMA
Vakfı Bölge Temsilcisi
Namık Ceyhun. Konya'da
kuracaklan "deprem
ormanrna, Marmara
Bölgesi'nde hayatını
kaybeden her vatandaşın
anısına bir ağaç
dikeceklerıni söyledı.
Namık Ceyhun,
depremde hayatını
kaybedenlerin
ölümsüzleştırilmesi
amacıyla Kozağaç
mevkıinde kurulacak
ormanm oluşturulmasına
ilişkın yasal işlemlerin
başlatıldıgını, prosedürün
tamamlanmasının
ardından dikim
yapılacağını bildirdi.
savının
Dünyada yaşayan
yaklaşık 180 mİKon
insan bilgi otoyolu
interneti kullanıyor. Bu
miKonu aşacağı
söyleniyor.
Bilgi otoyolu genîşliyor
PARİS(AA)-ABD'nin Califor-
nıa eyaletinde. 1969 yılının eylül
ayında, birbirinden birkaç metre
ötedekı ıkı bilgisayar, telefon hat-
tı aracılığıyla dünyada ilk kez ve-
ri alışvenşi yapılırken lntemet'in do-
ğum belgesine ımza atılıyordu as-
lında...
Dünyada bugün 25 milyon bil-
gisayar ve 100 milyonu ABD'de, 45
mılyonu Avrupa'da olmak üzere
toplam 180 milyon kadar kullanı-
cıyı birbinne bağlayan Internet hıç
de hızlı gelişmedi. Kısaca WWW
olarak göstenlen lnternet ağı, 90'la-
nn başında tam anlamıyla "paüa-
(h."
Bilgı ahşverişınde ilk kullanılan
bilgisayar, Amerikan ordusu için
üretılen, buzdolabı boyutlannda bir
Honeywell 516 idi; Los Angeles'ta-
ki Califomia Üniversitesi'nde 2
Eylül 1969'da üniversite bilgisa-
yanna, ekim ayında da Utah ve Ca-
• Dünyada yaklaşık 180 milyon insanı birbirine baglayan
İntemet'in gelişimi hızh olmadı. İlk kez Amerikan
ordusunda kullanılan tntemet 1970'li yıllardan beri gelişim
gösteriyor.
lifornia'da üç bilgisayara telefon
hattıyla bağlandı. Veri alışverişi sa-
niyede 50 bit idı. Dört bilgisayann
birbinne bağlanarak oluşturduğu
ağa ARPANET adı verildi. ARPA-
NET, 70'li yıllarda adım adım ge-
lışti. Üniversiteler ve askeri siteler
birbırine bağlandı. ABD ve Avru-
pa'da, 1970'de sadece 13 bilgisayar
birbirine baglıyken 1981 'de bu sa-
yı213'e yükseldi.
Bu yavaş ilerlemeye, bilgisayar-
lar arasındaki diyaloğu iyileştır-
meye yönelik teknolojik gelişme-
ler eşlik ettı. Örneğin, FTP proto-
kolü, elektronik posta. TCPaP gı-
bigelişmelereldeedildı. Bugeliş-
meler sonucu, 1979'da USENET adı
venlen Web ağı ortaya çıktı. Ardın-
dan birçok üniversite kendi arala-
nnda VVeb ağlan kurdu. Ancak bu
ağlar, karmaşık ve zor ışlemler ge-
rektırdiği için sadece uzmanlar ve
üniversiteliler tarafından kullanı-
labiliyordu. Bu zorluk, 1990'da în-
giliz bilgisayaruzmanı Ttm Bemers-
Lee'nın, karmaşık ışlemlere gerek
bırakmayan ve ekranda herhangi
birnoktaya "tridayarak" ışlem yap-
mayı olanaklı kılan "zengüıiçerik-
tisayfa" yı (hiper-metın) yaratma-
sıyla sona erdı. lntemet, artık "pat-
layabilirdi", çünkü fareyi "tıkto-
rnak" başka bir bilgisayara (siteye)
anında bağlanmak için yeterliydi...
Bu buluş, lnternet için tam an-
lamıyla "doping" oldu ve 1989'da
130 bın bilgisayar birbinne bağ-
lıyken, bu sayı 1991'de 535 bine,
1992'de 992 bine, 1993'te de 1.7
milyona yükseliverdi. Bu hızh tem-
po hiç düşmedi ve günümüzde 25
milyon bilgisayar birbirine bağlan-
dı. fnternetin. 1994 ile 1999 arasın-
da dünya ekonomisı ve enformas-
yon sıstemmde devrim yaratması
için 5 yıl yetti. Geleceğe bakınca,
gelışmeye sınır koymayı düşün-
mek bile olanaksız göriinüyor. Son
5 yılda, elektronik ticaret gelişti,
Webcam adı verilen kameralar icat
edildı, seyyar telefonlarla interne-
te bağlanmak olanaklı oldu...
Bilginin, dünyanın bir köşesin-
den ötekı köşesıne anında ulaştın-
labilmesinin yeni yeni meslekler
ve iş kollan yarattığına dikkat çe-
ken uzmanlar, 5-10 yıl içinde çok
daha müthiş gelişmeler bekliyor.
Uzmanlar, 2005 yılında Internet'e
bağlanan kişi sayısının 700 mil-
yonu aşacağını söylüyor.
Alzheimerüç z
evrede çökertiyor• Alzheimer ilk belirtilerini "yakın geçmişteki olaylann ve
insan isimlerinin unutulmaya başlanması, tarihleri unutma, evin
yolunu bulma ya da yabancı yerlerde dolaşma güçlüğü, karara
varmada güçlük, çahşılan işe ve hobilere olan ilginin azalması"
şeklinde veriyor.
tSTANBUL (ANKA) -
Halk arasında bunama ola-
rak da bilinen kronik bey in
hastalığı alzheimerin, ilk
belirtilen dikkate alınmadı-
ğı takdırde ılerleyerek has-
tayı üç aşamada çökerttiği
belirtiliyor. Uzmanlara gö-
re, alzheimerin üçüncü aşa-
masında hastanın kendi ken-
dıne yeterlilığı ortadan kal-
karken zihinsel bozukluk-
lar da ortaya çıkıyor.
Pfızer tarafından yayım-
lanan Sağlık Bültenı'nde
alzheimer ele alındı. Alzhe-
imerin günlük yaşamın her
zamankı gibi sürdürülme-
sini engelledığıne dikkat
çekilen bühende, hastah-
ğın 'bunama' tanımına sığ-
dınlarak hafîfe alınamaya-
cağı vurgulandı. ,\lzheıme-
nn üç evrede kışıyı çökert-
tiğine dikkat çekilen bül-
tende, ilk alarm zilleri çal-
maya başladığında belırti-
lerin dikkate alınarak heki-
me başvurulması önerildi.
Alzheimerin ilk belirtileri
"yakın geçmişteki ola> ve
insan isimlerinin unutulma-
ya başlanması, tarihleri
unutma, evin yolunu bula-
mama ya da yabancı yer-
lerde dolaşma güçlüğü, ka-
rara varmada güçliik. çau-
şılan işe ve hobilere olan il-
ginin azalmas" şeklinde or-
taya çıkıyor.
Hastahgın üç evresi bu-
lunduğuna dikkat çekilen
bültende, bu evrelerin özel
birtakım problemlerle ni-
telendirilebileceği belirtil-
di. Alzheimerin nedeni he-
nüz bulunamadığı için tam
düzelme ya da şifa sağlaya-
cak bir tedavinin olmadığı
belirtilen bültende, yine de
belirtileri azaltıp hastalann
yaşam kalitesini yükselte-
cek bir dizi ilacın mevcut ol-
duğu belirtildi.
e-posta : tan (a prizma. net. tr
o
makineleri temizlik seti hediyeli!
BİR ARISTON YETKİLİ SATICISINA GELİN. ARISTON ÇAMAŞIR VEYA ,
BULAŞIK MAKİNESİ ALIN. TEMİZLİK SETİ HEDİYENİZİ UNUTMAYIN.
Üstelik tiim Ariston çamaşır ve bulaşık makineleri çok uygun taksitlerle...
ÜRÜNLER
•ui/mmuuaınal
irtt
4rDG.
PEŞİNAT H- 4 TAK5İT
TAKSİT
(IS72J
TOPUM
2TUMJH
PEŞİHAT - 6 TAKSİT
TAKSİT TOPUM
PEŞİNAT - 6 TAKSİT PEŞİNAT + 10 TAKSİT
TAKSİT
27.30.1
S12Tİ.M
TOPUM TAKSİT
MS.IITJ»I ıınzm
lll.MIUM 2USUN
TOPUM
PEŞİNAT +12 TAKSİT
TAKSİT
rurrm
ZU11IIH
TOPUM
mevm
uaa mt.A-ı ım\Kiı MHL*:.' ım;ı^ *
LS?IMSTCT[>»tlfHİI M f i l t
tsareBT
»BİT
ABMir»
»•"»
M.C5iTX
İIUI
»H1MJII
uunm
MJS7JM
M.5MJK
4ffJ15JW
muum
0.7711
suom
tunm
isunm
mmm
IU4HM
nsum
svaam
mmm
numm
KIMIIIM
amm
nmm46J1UM
3U7UM
512.47I.M
3BL4MJH
nmm
amm47.1178110
ııuum
3U7UM
611521100
maum4MJUJBI
• :» ' ır*';^ ıi:':-ı I
3IU7U« 33.737JM
ı»iti • ı t ' H ' 1 1 * . ı iini • 11
njmm
35122IJM [ M.477.IM | 3I1.331MI |
u ı a t •; ı !• ii»,ı mı•^:-,ı.• iM.tL,i: I
41S.lt1.IM
424.tT7.mT 43J1SJM
»!*•' » r : ı 1 I K T T T I H : > . I I K U I •
479.7B5.W I 4L47UU
§ıv.ı,^ ,M«ÜI *ı 1 ;• §
•CT
M.nwcn tusum
HMUH
tutzjıo
nasm
347JUJIN şuuS3J7UH
»UMJH
377.717JM 417SHM
IUZ2JM
3I7.342JM 3İ.75UM
4H.75IJM 1 412MJH»
437.33 i.m 3UMJM
3124JM
47SJ74JM
5HJ12JB0
kaniıııUnndak) dctifikiikteıt dolayi felebittcefc yeni vcffiler f.yallara ayFien yansıttlacaktır. Tem<2İik Seîı kampanyam>z 15*30 EYLÖL 1999 tarfhltri
İ «c Tk*ret BakanUtı'ntn 2^.05.1994 Urih, 21940 sayı ve 08.03.t995 tarih, 4077 sayılı resml gazttede ıtan «filen tebllf:ler1nc Vftw6itt.
'/ «2114042
* 2114043
• ı>so TetMU Sıtıcı • TSl
yttfriılık belnslM Mhlp
Tdridye (Spmda 220 ytfttU
servls ve konasvııdı
(59 ı m b »İMnnı
ARISTONE v i n i z e d e ğ e r k a t a r
SÖYLEŞİ ATTİLÂİLHAN
"Rüya Değil Bu, Ayniyle Vâkü..."
A llah aşkına söyleyiniz, şu anlatacaklanm, bir
/A'Soğuk Savaş' çocuğunun havsalasına sı-
ğar mı?
30'lu yıllar, Gâzi henüz sağ; Izmir Belediye-
si-reisi Behçet (Uz) bey - şehrin en gözde ve
güzide bulvarlarından birisine, alışılmadık bir
ad veriyor: 'Voroşilof Bulvan'. Voroloşilof da
kim? Sovyet Rusya'nın, en tanınmış 'kızıl' ge-
nerallerinden birisi! Türkiye, Cumhuriyeti'nin
10. yılını kutlarken, Moskova'yı 'temsilen' ül-
kemize o gelmişti: yakışıklı bir general, Yutke-
viç'in 'Ankara Türkiye'nin Kalbidir' belgese-
lini görmüş olanlar, hatırlayacaktır. Bu kadarla
kalsa iyi, 'tavariş' Voroşilof, yanılmıyorsam,
Izmir'in 'fahri hemşehnsi' oldu; şehre, cemile
olarak 'Zis' marka bir de yolcu otobüsü arma-
ğan etti, ki klaksonu Enternasyonal Marşı'nın
ilk notalannı çalardı; uzun yıllar, Karşıyaka/Bos-
tanlı hattında yolcu taşımıştır.
O kadar mı, hayır! Naziler'in etkisindeki Bul-
garistan dışında, Balkanlar'daki -eski Osman-
lı eyaletlert- devletlerle de çok iyiydik; hele Yu-
nanistan'la. handiyse içtiğimiz su ayn gitmiyor-
du; Balkan Antantı, bir manada, Ankara'nın
inisiyatifiyle kurulmuş, o ikircikli bölgeyı basba-
yağı huzura kavuşturrnuştu; o günleri yaşamış
olanlar, elbet buna Güneydoğu'yıı güven altı-
na alan Saadabad Paktı'nı ekleyeceklerdir;
Türkiye -Suriye düpedüz Fransız sömürgesi ol-
duğundan-, Iran ve Irak ile hem 'eski muhab-
betleri tecdit ediyor', hem de genç cumhuriye-
tin doğusunu ve güneyini emniyete alıyordu. O
zaman tablo nedir? Sınırianndaki bütün ülke-
lerle dostluk bağları içindeki genç cumhuriyet;
muhtemelen bunu, Batı'dan yükselen tehdit ve
tehlikeyi gözeterek -(Almanya'da Nazizm, hal-
ya'da Faşizm)- güneydeki emperyalist devlet-
lerte (en çok da Fransa ile) çıkabilecek sorun-
lara karşı, kendisini güven altına alabilmek için
yapıyordu.
Çok merak ediyorum: o Türkiye, 'Soğuk Sa-
vaş' yıllarının, 'sınırtan düşmanlarla çevrili
devleti' haline, ne zaman ve nasıl getirilmiş-
tin bunu, kim anlatacak? Çok değil, on on beş
yıl kadar önce, Nahçıvan'a ulaşabilmek için,
Kars'lı bir Türk yolcu, Moskova üzerinden do-
laşmak zorundaydı. Zamanında çevresi dost-
laria çevrili Türkiye Cumhuriyeti, 'etrafı düş-
manlarla çevrili' bir ülkeye dönüşmüştü. Sebe-
bi, 'Soğuk Savaş'tı diyelim, 'Soğuk Savaş'
sona erdi: bundan kurtulmuş olduk mu?
'Yukardaki üikeler' ve Itnkânları!..
Tüccar, eğitimi öğretimi -yalnız onlar mı, gi-
yimi kuşamı, eğlence ve zevkleri de- Made
in USA, bir Türk aydınıyla oturmuş, son on yıl-
dır Türkiye/Rusya ilişkilerinin gelişmesini, Vş-
lerin açılmasını' konuşuyoruz: meğer burnu-
muzun dibinde, ne geniş, nasıl bereketli bir 'pa-
zar' varmış da, ondan akıllıca istifade edecek
yerde, ekonomimizi ve ticaretimizi zora sokmu-
şuz, falan filân! Inanır mısınız, sohbette beni en
çok şaşırtan sözü, o zevkleri ve formasyonu
Made in USA tüccar söyledi; bir ara, Rusya ile
gelişen ilışkilerin aksayabileceği, hatta bozula-
bileceği gündeme geliyor; o, gözlerini iri iri aça-
rak, diyor ki:
"-... Allah saklasın! Büyük bir enayilik olur!
Aman dikkat! Avrupa'nın bizi yıllardır oya-
layıp durduğu meydanda; Amerika güya dost
ve müttefikimiz, ambargo koyar, ihracatı-
mızı kotayla sınırlar; bizim için asıl büyük,
geniş ve sürekli Pazar, uçsuz bucaksız Rus-
ya, yâni 'yukardaki' ülkeler; ne yapıp yapıp
, onlarla karşılıklı ekonomik, dolayısıyta si-
yasal ilişkilerimiz geliştirilmelidir..."
Bu sözler, ömrünün yanm yüzyılını Made in
USA yaşamış bir Türk işadamı; ne dediği, ne-
den böyle dediği, neyi amaçladığı, etraflıca ele
almıp tartışılmamalı mı?
Batı'lımn -bu arada, onun uydusu Türk po-
litikacısının- anlayamadığı, ya da anlamak
istemediği; Türkiye'nin, Amerika ve Avru-
pa'ya 'Pazar' olan bir ülke olmaktan, git git,
etrafında 'Pazar' arayan bir ülke olmaya ter-
fı ettiği! Ulusal anlamda ve düzeyde sanayileş-
miş; sanayi mallannı ihracata yönelmiş bir Tür-
kiye'nin, çevresindeki dost ve kardeş o koca
ülkelerle, ne müthiş bir ilişkiler yumağı oluştu-
rabileceği; bu yumağın, Türkiye'ye olduğu ka-
dar, çevredeki öteki ülkelere de ne kadar yarar-
lı olabileceği, açıkça görülmüyor mu? Yeni ko-
şullann gereği olarak, hele Türkiye'nin Balkan-
lar'daki, Kafkaslar'daki ve Ortaasya'daki ül-
kelerle kurup geliştireceği ekonomik ve kültü-
rel ilişkilerin vaat ettiği imkânlar hatırianırsa;
XXI. yy.'ın, bir önceki yüzyıla oranla, Bat Türk-
leri'ne ne yaman ümitler taşıdığı açıkça nlaşı-
lır.
Londra'da 'Dış Ekonomik İlişkiler Konse-
y/'nce (DEİK) düzenlenen o toplantıda, Dışiş-
leri Bakanı Ismail Cem'in söylediklerini okudu-
nuz mu? llginç! ilginçten de öte. Handiyse, al-
tını önemle çizdiğim bu Avrasya perspektivi-
ni 'amaç' olarak öngörüp, bu etkileyici olasılı-
ğı, Batılılara hatırlatıyor.
Meselenin "bam teli' neresi?
Faruk Zabçı'nın haberine, şöyle bir göz at-
mak istemez miydiniz?
"... Cem, Avrupa ve Asya arasında kuru-
lan yeni ilişkilere ve Türkiye'nin bu alanda-
ki önemli rolüne işaret etti. Önümüzdeki bin
yılın merkezi sahnesinin Avrasya olacağı
yolundaki değerlendirmeleri habrlatan Cem,
bundan hem Avrupa'nın hem Asya'nın bü-
yük yarar sağlayacağını ifade etti..."
"... Cem, 'Soğuk Savaş' dönemi sonrasın-
da bazı müstakil devletlerin ortaya çıkışının
görüldüğünü, Balkanlar, Kafkaslar ve Orta-
asya'daki bu yeni devletler grubunun, hemen
tamamının Türkiye'nin ortak bir tarih, din, dil
paylaştığı devletler olduğunu hatırlattı. Bu
durumun Türkiye'ye, tarihsel ve küKürel bo-
yutları olan, yeni bir uluslararası ortam sağ-
ladığını belirten Cem, Türkiye'nin bu coğraf-
yalarda uzun geçmişe sahip bir aktör, söz
konusu ülkelerin ekonomik bakımdan yeni-
den yapılanmasında yaşamsal bir ortak ha-
line geldiğini anlattı..."
Bu kadarla kalsa iyi, Ismail Cem, hanidir Tür-
kiye'ye ikinci sınrf ülke muamelesi yapan Batı-
lılara, o konuşmasında, açık açık bakınız ne de-
miş:
"-... günümüzde Türkiye, Asya'da önde ge-
len siyasi ve ekonomik bir aktör olmayı he-
deflemektedir. Bizim öngördüğümüz işlev,
Avrupa ve Asya boyutuyla belirginleşen Av-
rasya gerçekliğinde öncü bir role sahip ol-
maktır" (Hürriyet, 4 Eylül 1999)
O zaman, hayati soru şu mudur? Türkiye, Av-
rasya'daki 'öncü rolünü', kimin için kullana-
cak? Türkiye ve öteki Avrasya ülkeleri için mi?
Yoksa, ABD ('Sistem') için mi?
Meselenin bam teli bu!
http^/www.prizma.nett-/AILHAN
http^/www.bilgiyayınevi.com.tryailhan
Faks/0-212/26019 88