Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 AĞUSTOS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
JV LJ JLJ Jİ U M\ kultur(a cumhuriyet.com.tr 15
Sevinç Erbulak televizyon dizileri ve tiyatrodan sonra şimdi de sinemada rol almak istiyor
Tîyatroya âşık bir 'kelebek'• Yaşammher
alanında şans, çok
önemli bir faktör.
Kimi insan tanınmayı,
şöhreti ve parası için
seviyor. Rengi ben de
severim. Ama önce
işin ne olduğuna,
nerede ve kimlerle
yapıldığına bakmak
gerekiyor.
ESRAALtÇAVUŞOGLt
Herkes onu Süper Baba'daki
Zeynep rolüyle tanıdı. Önceleri
Füsun ve Aİtan Erbulak'ın kü-
çük kızıydı, sonra Sevinç Erbu-
lak oldu. Amk o, hem televizyon
dizilerinde hem de tiyatroda üst-
lendiği rolleri başanyla sürdü-
ren genç biroyuncu... Soyadının
Erbulak olması ise övünç kayna-
ğı... Sevinç Erbulak henüz çok
genç olmasına karşın, acıyı, mut-
luluğu ve aşkı içine sindirmiş.
içindeki çocuğu hep saklı tutan.
oyunculuk tutkusuyla dolu en-
der insanlardan.
Geniş kitlelerce Süper Baba
ve Baba Evi gibi televizyon di-
zileriyletanınan Sevinç Erbulak.
'Derya Gülü' ve 'Ketebekler Öz-
gürdür" adlı tiyatro oyunlanyla
da adından söz ettirdi. Kelebek-
ler Özgürdür'de annesiyle birlik-
te ilk kez aynı sahneyi paylaşan
Sevinç Erbulak, bu oyundaki ba-
şansıyla Vasfi Rıza Zobu Ödü-
lü'nün de sahibi.
Sevinç Erbulak'ı ilk televiz-
yon deneyimi. 'SonsuzSevgi' ad-
lı üç bölümlük dizi. Ama kendi-
ni bulduğu ve ifade etmeyi öğ-
rendıği. daha doğrusu her şeyi
öğrendiği yer, Süper Baba'nın
seti.
- Konservatuvarda bale eğhi-
mi aklınız. Oyunculuk çocukluk
düşünüz müydü?
Aılemden, biz bu işi yapıyoruz.
sana da oyunculuk yakışır gibi
baskılar görmedim. Ne isuyorsam
Tıyatronun bir 'yiirek işi1
olduğunu vurgulayan Sevinç Erbulak, yaptıklanyla gündemde otmak isthor. (Fotoğraf: KADER TUGLA)
onu yapmam için serbest bırak-
tılar beni. Her çocuk gibi astro-
not, pilot. dansöz olmak istedim.
İşin en güzel tarafı hepsi onay-
landı. Ailem astronot olacağıma
inandı. "Kızıma çok yakışır' de-
di. 'Dansöz olacağmT dediğim-
de, 'Harika olur* dedi babam.
Ama tüm bunlann ıçinde baleye
özel bir ilgim vardı. Annem de
bale okumak istemiş. ama ailesi
izin vermediği için bu hayalini
gerçekleştirememiş. Hatta kon-
servatuvardaki bale hocam an-
nemin smıf arkadaşıydı. Ama
ben annemden daha çok istedim
bale eğıtimı almayı Meslek ola-
rak baleyi, dansi seçtim, ama bir-
takım sağlık problemleri nedeniy-
le konservatuvardan mezun olma-
ma karşın devam edemedim ba-
leye. Profesyonel olarak balerin
olacağımı söylediğimde annem
dünyanın en mutlu insanı oldu.
Şu anda oyunculuk yapmama
karşın dans ve bale benim için
dünyanın en güzel mesleğidir.
Ama ömrü en kısa olup insanın
özel yaşantısını da en çok kısıt-
layan mesleklerden bıridir bale.
Baleden tiyatroya
- Peki tiyatroyu seçmenbde an-
ne ve babanızın etkisi oldu mu?
Bana çocukken bakıci tutma-
dılar. Dillenmeye başladığım gün-
den itibaren aileme, nereye gidi-
yorlarsa beni de oraya götürme-
lerı için yalvardım. Onlardaka-
bul ettıler. Ve tiyatro kulislerin-
de büy üdüm. Çok enteresan, gü-
zel günler yaşadım orada. Bale
mezunu olmama karşın lise iki-
de tiyatro yarı zamanlı bölümü-
ne kayıt oldum. Böylece tiyatro
maceram başlamış oldu. Ancak,
liseyi bitirmeden tiyatro eğitimı
almaya başlamamı yaşamımın
en büyük hatası olarak görüyo-
rum. Tiyatro öyle bir meslek ki
başka hiç bir şeyle ılgilenmeni-
ze olanak vermiyor.
- Devlet Konservatuvan'nda
yarı zamanlı okurken Müjdat
Gezen Sanat Merkezi'ne neden
geçtiniz?
Devlet konservatuvannda mut-
suz oldum. Mutluluk da vardı.
ama mutsuzluk daha ağır bastı.
Hatta oyunculuktan vazgeçme
noktasına bile geldim. Bale dip-
lomamı aldıktan sonra bu kez
konservatuvann tam zamanlı sı-
navlanna girdim, ama kazana-
madım. Bir önceki yıl bu sınavı
kazandıysam. şımdi niye kazana-
mıyorum diye kendi kendıme
sormaya başladım. Bütün bu sis-
tem, tanık olduğum haşka şeyler,
o okulda kendimi ifade edeme-
yeceğimi gösterdi bana. En kö-
tü bir yılımı geçirdim. Başka bir
meslekte gönlüm olmadığı için
vapamadım. Sonra Müjdat Gezen
Sanat Merkezf nın sınavına gır-
dim. Sınav sırasında MüjdatGe-
GLOBE THEATRE / LONDRA
Globe Theatre'm Shakespeare yorumunda kadın
karakterleri erkek oyuncular canlandınyor.
Kleopatra'yı
hiç böyle
görmedinizKültür Servisi- Shakespeare'ın Londra'daki Globe
Theatre'da farklı bir yorumla sergilenmekte olan ünlü
yapıtı Antonius ve KJeopatra şu günlerde lngiliz
sahnelerinde yer alan en ilginç oyun olarak
değerlendiriliyor; çünkü dillere destan Mısır kraliçesi
bugüne dek hiç görülmemiş bir biçimde çıkıyor
izleyicinin karşısına. Kleopatra'yı bu kez bir erkek, Globe
Thearre'ın sanat yönetmeni Mark Rylance canlandınyor.
Sıkıca geriye taranmış ve lüleleri arkasına dökülen siyah
saçlan, vücudunun üst kısmını saran korsenin altındaki
kabank eteği. heyecanlı, neşeli ve enerjik hareketleriyle
KJeopatra, krallara layık bir Çingeneyi andınyor.
KJeopatra'nın, Antonius rolündeki Paul Shelley'e verdiğı
uzun ve harika öpücük de izleyicinin dikkatinden
kaçmıyor. Rylance'ın yaşı, 39'unda ölen
Kleopatra'nınkine yakın. Rejide aynntılara büyük önem
verildiği, özellikle Rylance'ın sahnede hiçbir riske
girmekten kaçınmadığı görülüyor. John McEnery, Danny
Sapani, James Gillan, Toby Cockerell gibi isimler de
oyvında kadın karakterleri canlandınyor ve oldukça
gerçekçi bir performans sergiliyorlar. Rylance, özellikle
oyunun ölüm sahnesinde büyük alkış topluyor. Bu belki
de Elizabeth Taylor'ınkinden sonra ızleyicıyi en çok
heyecanlandıran Kleopatra yorumu. Oyunun rejisindeki
hatalı nokta ise, önceki Globe Theatre yapımlannda
rastladıklannuzdan çok farkh değil: Kostümler abartılı,
sahne çıplak, lngiliz, lrlanda ve ABD'li oyuncular çok
farklı aksanlarla konuşuyorlar ve bazı küçük roller
fazlasıyla acemi oyuncular tarafından canlandınlıyor.
Ancak bu küçük hatalar yine de yönetmen Giles Block'un
ba_şanlı yorumuna ve karakterleri geliştirmekteki
yaratıcılığma gölge düşüremiyor.
Nemrut'un pamsı
kıışkıılu eUerdeASÜMAN ABACIOĞLU
İZMİR-Nemrut Dağı'nın korunması amacıyla Dün-
ya Bankası 'nca verilecek 30 miryon dolarlık kredinin.
'işin uzmanı olmayan' vakıflara kullandınlacağı bildi-
rildi. Yörenin aym zamanda *milii park' kapsamında
olması nedeniyle Kültür Bakanlıği'mn bu gırişımine.
Orman Bakanlığı 'na bağh Milli Parklar Genel Müdür-
lüğü'nün de karşı çıktığı öğrenildi.
Arkeologlar Demeği'nin verdiği biigiye göre, Nem-
rut Dağı'ndaki anıt mezar ve çevresindeki tapınakla-
nn bulunduğu 13 bin 850 hektarlık alanda planlama,
projelendirme ve altyapı çalış-
maları yapılması amacıyla
25.9.1996 tarihinde Orman, Tu-
rizm ve Kültür bakanhklan ara-
smda bir protokol imzalandı.
Dernek yöneticileri, Kültür
Bakanlığı tarafından bu proto-
kol yok farz edilerek, %m uz-
manı olmayan' çeşitli vakıflar
aracılığıyla 'sözde' kurtarma ve
koruma çalışmalan yapılacağı-
nı bildirdi. Orman Bakanlığı "nın
da bir üniversiteye makro plan
hazırîattığmı anımsatan dernek
yöneticileri, birbirinden kopuk
olarak sürdürülen bu çalışmala-
rm Nemrut Dağı'ndaki arkeolo-
jik eserlere zarar vereceği gerek-
çesiyle, 1996 yılındaki proto-
kole uygun olarak çalışmalann
tek projede bir bütün olarak ele
alınması için adı geçen üç ba-
kanhğa çağnda bulundu.
Arkeoloji ve Arkeologlar Der-
neği Başkanı Prof. Dr. Ahmet
Tırpan. Nemrut Dağı'nın ko-
runması amacıyla Dünya Ban-
kası'nın 30 milyon dolarlık kre-
di vereceğini belirterek, bir sü-
re önce Dünya Bankası yetkili-
leriyle yapılan toplantıda, Kül-
tür ve Tabiat Varlıklan Genel
MüdüTü Kemal Sayer'in vakıf-
jlm.ültür varlıklannı koruma,
müteahhitlik hizmetine
dönüştü. Dünya Bankası'ndan
sağlanan kredi uzman olmayan
vakıflara veriliyor.
larla protokol imzalandığj açıklamasında bulunduğu-
nu söyledi. Toplantıyakatılan Milli ParklarGenel Mü-
düriüğü yetkililerinin ise üç bakanhk arasmda imza-
lanan protokol bir yana bırakılarak projesi olmayan bir
çahşmanm ihaleye verilmesine itirazettiklerini kayde-
den Prof. Dr. Tırpan, şu bilgileri verdi:
'Kredi, proje hizmetlerine harcamyor'
u
Dünya Bankası ik 8 Temmu/'da yapılan toplanö-
ya ne müzecilcr. ne sanat tarihçiieri ne de Arkeologlar
DerneğFni katülar. Vakıflan ve minıartan çağırdılar.
Biz de izkyici olarak çekincemizi koyduk. Kültür Ba-
kankğı üst düzey bürokratlarından oluşan bir vakıf
kurdular. Aynı şekildc ytırtdışında bir \akıf kuruMu.
Vakıflar Genel Müdüriüğü'nün daha önceki nestoras-
yon çalışmalannı bilhoruz; Türkeserlerinin hepsi, mö-
teahhîtiereverildiği için tarihi belgcoJma niteliğini ka\-
betti. Kültür vaıiıklanm bir müteahhitlik hizmeti ha-
line getiriyortar. Bütün korkumuz bundan kaynakto-
nıyor. Maksat oncelikleri hice sayarak, parayı harca-
yacak yer bulmak."
Dünya Bankası'ndan verilecek kredinin bağış ol-
madığını ve daha sonra geri ödeneceğini anımsatan Prof.
Dr. Tırpan. "Kredi, koruma amaçb veriliyor. Bizimki-
ler de genellikk müteahhitlik \ç proje hizmetleri için
harcıyorlar bunlan. Oysa ülkemûde eski escrierin ko-
runması içindaha öncetikiiyapıhnasıgereken işkr var"
diye konuştu.
Arkeologlar Derneği 2. Baş-
kanı Turgut Batur, Türk De-
mokrasi Vakfi, Hollanda'da ku-
rulan Nemrut Vakfi, Kültür ve
Tabiat Varlıklannı Koruma De-
ğerlendirme ve Geliştirme Vak-
fi ile Kültür Bakanlığı arasm-
da 24.3.1999 tarihinde bir pro-
tokol imzalandığını belirterek şu
görüşlere yer verdi:
"Bu protokoMe sKil toplum
örgûtlerini ve meslek kuruhış-
larmı dışladılar. Oysa 25.
9.19%'da Orman. Kültür veitah
riznı bakanüklan arasmda ya-
pılan protokol hâlâ geçerli. Or-
man Bakanhğı. 2870 sayılı Mil-
li Parklar Kanunu gereğince
master plan calışması baştatb.
Diğer yandan Tnrizm Bakanlı-
ğı. 1998'de bu bölgeyi de içine
alan GAP Bölgesi Turizm Ge-
Hşme Planı hazıriamaya başla-
dL Bütün bunlaryapıhrken, Kûl-
tür Bakanhğı, çevre düzeni >^-
pacağnn di><on"
Dünya Bankasrnın, bu kre-
diyi verirken yerel halkm katı-
hmını sart koştuğuna dikkat çe-
ken Batur. sözlerini şöyle sür-
dürdü:
"Nemrut Dağıçevresinde mil-
li park kapsamına giren 9 köy
var. Kültür Bakanlığı bu vakıflaria protokol imzalıyor,
ancakjçindeyerel halk yok.flgilimeslek kuruluşlan yok,
Milli Parklar Genel Müdürlüğü'ne haber verilmemiş.
Yann Dünya Bankası. ören yeri gelirferini bana verin
diyebilir. Bu bir kültür empenaliznıklir. Yerei halkın
sosyo ekonomik >apısı incelenmeden hiç bir proje ba-
şan kazanamaz. ranth eler kazanır. Projeye göre, Nem-
rut Dağı ışıklandınlnıa-sı. iki bin yıldır orada duran ko-
losal eserlerin, tünellere taşınması, teraslann rekonst-
rüksiyonu ve imitasyon eserieıie a\ağa kaldırıhnasi,
yan tesisleri Ue zirvenin organize turizme açuması dü-
şünülüyor. 1. Derece korunması gerekli bir SİT alanı,
voğun kullanıma açıbyor. Bu çokyanhş. Burası turtaH
alanı değil. Turizm, korunacak kültür eserinin çevre-
sinde olmabdır. Bunu da uzun dönemli gelişme plan ka-
rartan orta>-a ko>acak.'"
zen ve Savaş Dinçel haksızlık ol-
maması içinjünden çıktılar. Dev-
let Konservatuvan 'nda okumayıp
Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne
girmiş olmayı hayatımda verdı-
ğim en doğru karar olarak görü-
yorum. Ama diğerlerinı ne yar-
gılıyorum ne de eleştiriyorum.
- Günümüzde oyunculuk en
popüler meslekkrin başuıda ve
düzey düşüklüğü söz konusu. Bu-
nu neye bağlıyorsunuz?
Insanlar artık tiyatroyu. televiz-
yon dizilennde o>namak için se-
çiyorlar. Bunu asla ukalahk ola-
rak söylemiyorum. hocalanmız
da böyle düşünüyor. 17 yaşımda
konservatuvara gırmek için ha-
zırlanırken sınav için ne yapmam
gerektiğini biliyordum. Bu bir
yürek işi, sadece tiyatro için söy-
lemiyorum, bütün meslekler için
aynı şey söz konusu.
Gençler benimsedi
- Bilge ve Zeynep ile bu kadar
özdeşleşmenizin nedeni, sizden
çok farklı karakterlere sahip ol-
mamalan— Her ikisi de ne iste-
diğini biliyor ve yapmak için eıt-
geltanunıyor. Gençler tarafından
kadar çokonaytanmasımn nede-
ni de bu mu sizce?
Gençler tarafından onaylanma-
sının en önemli nedeni. Bilge ve
Zeynep' in bir tutkusu olmasıydı.
Bu gerçek yüzünden buluştu
gençlerle ve ailelerle. Yolda yü-
rürken durduruyor ve benden di-
zideki gibi tepkiler vermemi is-
tiyorlar. Bu diziler sayesinde ai-
lesinden istediği şeyi yapma iz-
nini koparanlar adresimi alıp
oyuncak ayılar, mektuplar. hedi-
yeler gönderiyorlar. Bu öyle ola-
ğanüstü bir şey ki. anlatılamaz.
Halil abi yaşında ebeveynler de
durdurup, "Küçük hanım biraz
çok oluyorsun" dediklerinde,
"Kusura bakmayin, yazıyoriar
bendeoynuyorum"diyorum. Sü-
per Baba'da oynarken otobüsle
Mecidiyeköy'den Ziverbey'e gi-
derken bir kadın. "Babana ya-
lan söv leyip neretere gidiyorsun "
dıyerek üzerıme saldırdı. kula-
ğıma yapıştı, inanabiliyor musu-
nuz? Böyle şeyler de olmu-
yor değil.
- Popolerlikten rnümkün
olduğunca uzaksmız-.
Yaşamın her alanında
şans, çok önemli bir fak-
tör. Kimi insan tanınmayı,
şöhreti ve parası için sevi-
yor. Rengi ben de severim.
Ama o renkten önce işin ne
olduğuna, nerede ve kimler-
le yapıldığına bakmak ge-
rekiyor. Tamamen seçim
meselesi. Reklama ve sü-
rekli gündemde olmaya ih-
tiyacım yok.
- Genç ve yetenekli oyun-
culann gözönünde olma-
masını nelere bağlıyorsu-
nuz?
O kadar çok yetenekli
genç oyuncu var ki aslında..
Ama şansları yok. Oyun-
culuk eğitimi almamış, ama
oynamak için üstüne para
bile verecek o kadar insan
varki... Tiyatro bölümün-
den aynı yıl on kişi mezun
olduk, ama sadece iki kişi
çalışıyoruz. Genye kalan
sekiz kişi bir şeyler yazı-
yor, projeler üretiyor ama
hep geri dönüyor. Bunuüzü-
lerek yaşıyorum, biliyorum
ki arkadaşlanmın benden
eksiği yok fazlası var.
'Çehov'a bayüınm'
- Oyuncu bir aileden ge-
liyor olmak kariyeriniz için
bir arvantaj oldu mu?
Yaşamımın her dönemin-
de; bale sınavını kazandı-
ğimda. tiyatroya girdiğim-
de, hatta sınavı kazanama-
dığımda bile ailem örnek
olarak gösterildi. Onun kı-
zısın diye kazandm ya da
ona rağmen kazanamadın
gibi... Bir yaşa kadar bu be-
ni çok üzüyordu. Ama ar-
tık önemsemiyorum.
- Sinemaya sıcak bakıyor
musunuz?
Hayatta en çok istediğim
şey bir sinema filminde oy-
namak. Bu yaz için böyle
bir proje vardı, ama maale-
sef parasızlık nedeniyle ger-
çekleşemedi. Sinema fil-
minde oynamak benim için
birinanılmaztutku. Beğen-
diğim, içime sinen bir tek-
lif gelirse hemen kabul ede-
rim.
-Komedhi mi yoksa dra-
mı mı daha > akın buluyor-
sunuz kendinize?
Birlikte çalıştığım insan-
lar beni komediye yakıştı-
nrlar. Ama kendimi drama
daha yakın hissediyorum.
Çehovoynamaya bayılınm.
Okul oyunlan dışında hiç
komedi oynamadım. Aslın-
da hüzünlü hikâyeleri daha
çok seviyorum.
Beattes'm YeHovu Submanine'i
yola düşüyop
• Kültür Servisi -
Beatles grubunun
yaşayan üç üyesi,
grubun 1968'de
çektiği "Yellow
Submarine' adlı
filmi yeniden
gündeme getirmek
amacıyla büyük bir
treni boyamayı
planlıyorlar. Tren ilk
seferini 8 Eylül'de
Manş Denizi'ndeki
tüp geçit yoluyla
Londra'dan Paris'e
yapacak. Grubun
'Yellow Submarine'
füminin dijital sesle
güçlendirilmiş
şeklini ve filmde yer alan şarkılan içeren albümü
tanıtmak için sürdürdükleri tanıtım programının bir
parçası bu tren. Film. orijinal fılmden alınmış
sahneleri içerecek ve albümde de VVith A Little Help
From My Friends' ve 'Lucy İn The Sky Vv'ith
Diamonds" gibi şarkılann yenı düzenlemelen yer
alacak. Geçen mayıs ayında ise, Beatles'ın 1968
tarihli. bugüne kadar hiç yayımlanmamış olan bir
şarkısının yeni bir kaydının yapılacağı açıklanmıştı.
John Lennon'ın vokalde yeraldığı parça 'Yellovv
Submarine' adlı albüme dahil edildi. McCartney.
Harrison and Starr üçlüsü dört yıl önce Beatles'ın
bir antolojisini oluşturmak için bir araya
gelmişlerdi. Beatlennium Projesi adı altında
gerçekleşecek olan antolojinin en önemli
bölümlerinden biri de bu Yellovv Submarine adlı
albüm olacak. Bir dığer haber de Beatles üyelerinin
doğduklan şehir olan Liverpool'den. Kentte
Beatles'a saygı çerçevesinde tam
yüz yirmi bin izleyicinin katılacağı bir konser
düzenlenecek. Konserde Boyzone and Robbie
Williams gibi yıldızlann da yer alması planlanıyor.
Yazar Oıiıan Çubukçu öldii
• SÖKE (AA)- Öykü yazan Orhan Çubukçu 71
yaşında lzmir Karşıyaka'daki evınde yaşama veda
etti. Bir süredir tedavi görmekte olan Çubukçu,
doğum yeri olan Aydın'ın Söke ilçesinde toprağa
verildi. Öykü kitaplanyla tanman yazar 1981
yılında 'Yılan Islığı' adlı öyküsüyle Nevzat Üstün
ödülünü kazanmıştı.
Sokrates'bı yaz turnesi
H Kültür Servisi -
Genco Erkal'ın
yönettiği
Yalınayak
Sokrates, Dostlar
Tiyatrosu'nun
antik mekânlann
doğal dekorunu
değerlendıren yaz
turnesi
çerçevesinde
Efes Antik
kentinin
Odeon'unda ve
Didim'in Apollon
tapmağında
izlenebilecek.
Maxwell Anderson'un yazdığı. Mina Urgan'ın
dilimize çevirdiği o>aın 9 Ağustos'ta İstanbul
Darüşşafaka tesislerinde. 10 Ağustos'ta
Çanakkale Festivali'nde. 11 Ağustos'ta
Ayvalık'ta, 12 Ağustos'ta Burhaniye Ören'de.
13 Ağustos'ta lzmir Bornova'da, 14 Ağustos'ta
Datça Açıkhava Tiyatrosu'nda. 15 Ağustos'ta Efes
Odeon'da, 16 Ağustos'ta Didim Apollon
Tapınağı'nda oynanacak
Bach ailesinin mirası bulundu
• Kültür Servisi-John Sebastian Bach'ın ikinci
oğlu Garl Phillip Emanuel Bach'ın mirasından
kalan 5 binin üzerinde partisyon Ukrayna
Devlet Edebiyat ve Sanat Arşivleri Müzesi'nde
bulundu. Profesör Ghristoph Wolff'un yirmi
yıllık çalışma sonunda ortaya çıkarttığı
partisyonlann 500 kadan Bach ailesine ait.
Garl Phillip Emanuel Bach'a(1714-1788)ait
bestelerin çoğu imzalı. daha önce hiç çalınmamış
ya da görülmemiş parçalar.
Arşivde bestecinin babası. ağabeyi ve Bach
ailesinin daha eski üyelerine ait partisyonlar da
yer alıyor. Aslında Berlin'deki Sing Akademi
Kütüphanesi'nde saklanan miras. İkinci Dünya
Savaşı sırasında daha iyi korunabilmesı için, o
zamanlar Almanya'ya bağlı olan, daha sonra
Polonya'nın eline geçen Silesia bölgesine
gönderilmişti. Savaş sonrasında ganimet olarak
Eski Sovyetler Birliği'nin eline geçen mirasın
Almanya'ya geri verilmesi talep ediliyor.
Atilla Aldemir Almanya'da
konser verecek
• KüKür Servisi - Keman sanatçısı Ahlla
Aldemir, 13 Ağustos'ta Rhea-Wiedenbrück
kentindekı Volkshochschule'nin 20. yıl kutlama
etkinlikleri çerçevesinde bir resital verecek. Ana
teması Türkler olarak belirlenen konseri kentın
belediye başkanı Wilhelm Zünkler, Münster
Başkonsolosu Ergül Bakay ve dığer
başkonsolosluklar. Volkshochschule Başkanı Bernd
Jostkleigrewe ve Rheda-Wıedenbrück bölgesi
Türkıye Işadamlan Derneği Başkanı Atilla Kence de
ızleyecek. Aldemir, Almanya'da Westfalen
eyaletinde gerçekleştirilen 'Kulturförderpreıs der
Westfalishen Wirtschaft yanşmasında birincılik
ödülünü aldı. ardından T.G Kültür Bakanlığı
tarafından gerçekleştirilen Genç Yetenekler
Keman Yanşmasf nda ikincilik ödülüne değer
bulundu. 1998 Ağustos ayında Tibor Varga'nın
keman kursuna katılan sanatçı aynı yıl
Ayvalık'ta düzenlenen keman kursunda Ayla
Erduran ve Victor Pikaizen ile masterclass
çalışmalan yaptı. Aldemir, Ocak 1999'da lisansüstü
eğitimini Dr. Nejat Eczacıbaşı Vakfı'nın katkılanyla
Detmold Yüksek Müzik Okulu Prof. Lukas
David'in keman sınıfında yaparak pekiyi derece
ile mezun oldu.
BUGUN
• RUMELtHİSARI KONSERLERİ çerçevesinde
Okay Temiz ve lzmir Senfoni Orkesrrası izlenebilir.
(287 84 8İJ
• BEYOGLU StNEMASI YAZŞENLİĞt'nde
RezervTiar Köpekleri adlı film saat 12.15, 14.30,
16.45. 19.00 ve 21.15'te göstenliyor.
• AÇIKHAVA TtYATROSU'nda saat 21 OO'de
Sezen Aksu'nun konseri gerçekleşecek.