Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
7 AĞUSTOS 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
jjjJvOJ^I O 3 U / ekonomi@cumhuriyetcom.t 13
Fransız şarabına
ambargo
• PEKİN(AA)-Çin, "deli
dana"' hastalığı
bulaştırabilecek bazı
maddeler kullanıldığı
gerekçesiyle Fransa'dan
şarap ithalini yasakladı.
Çin"in bu karan, Avnıpa
Birliği'nin yasağma rağmen
bazı Fransız şarap
üreticilerinin şarap
yapımında sığır albümini
kullanmaya devam ettikleri
yolunda çıkan haberler
üzerine aldığı bildirildi.
Pekin'deki Fransız yetkilileri
haberi dogruladı. sığır
albümini kullanan
firmalarca üretilen
şaraplann ihraç edilen
şaraplar arasında olmadığını
belirterek, durumun açıklığa
kavuşturulmasıyla Çin
yetkililerinin yasak karannı
kaldıracağına inandıklannı
söylediler. Fransız şarap
üreticileri, sığır albüminini
şaraplann duruluğunu
sağlamak için
kullandıklannı açıkladılar.
ABD'de vergi
yasasına onay
• W\SHINGTON (AA) -
Muhalefettekı Cumhuriyetçi
Parti'nın çoğunlukta olduğu
ABD Kongresi, vergilerde
büyük miktarda kesinti
öngören yasa tasansmı
onayladı. Başkan Bill
Clinton ve partisi
Demokratlann şiddetli
muhalefetine karşm. daha
önce Temsilciler
Meclisi'nce kabul edildikten
sonra, dün Senato'da da 49'a
karşı 50 oyla onaylanan
yasa, vergi gelirlerde 792
milyar dolar indirim
anlamına geliyor. On yıl
geçerli kalacak yasa, yûzde
14 tabanıyla 39.6 tavanı
arasında 5 dilimden oluşan
gelirvergisinin her
diliminde yüzde 1 'lik kesinti
yapılmasını, yatınm
gelirlerinden sağlanan
sermaye kazançlanna
uygulanan verginin yüzde
20'den yüzde 18'e
çekilmesini ve bu
kazançlann enflasyona
endekslenmesini. gayri
menkul vergilerinin tümüyle
ortadan kaldınlmasını
öngörüyor.
Tarım ürünlerîne
sigorta
• A.NKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Tanm ve Köyişleri
Bakanlığı Müsteşan Öhan
Bflgin. tanm ürünleri sigorta
yasa tasansının hazır
olduğunu bildirdi. TBMM
Tanm. Orman ve Köyişleri
Komisyonu'nda ıMuhtaç
Çiftçilere Ödünç Tohumluk
Venlmesi Hakkında Yasa'da
değişiklik yapılarak
tohumluk kredilerinin
arttınlmasını öngöre yasa
tasansı kabul edildi. Buna
göre hasar tespit
işlemlerinde, çiftçinin ürün
deseni içinde yer alan her
bitki türü için ayn ayn
değerlendirme yapılacak.
Komisyonda bilgi veren
Bilgin. çiftçi primlerinin
başlangıçta bir süre Hazine
tarafından ödenmesine
ilişkin hükmüne, Hazine
MüsteşarlığYnın muhalefeti
nedeniyle tasannın
TBMM"ye sunulamadığını
belirtti.
ftonomik kriz
azaldı
• ERZURUM(AA)-
Erzurum Ticaret ve Sanayi
Odası (ETSO) Yönetim
Kurulu Başkanı Lütfii
Yücelik. ekonomik krizin
etkisinin geçmeye
başladığmı, piyasalardaki
ekonomik durgunluğun
azaldığını. önümüzdeki
aylarda ekonomik krizin
etkısının tamamen ortadan
kalkacağını söyledi.
Yücelik. "Hükümetin aldığı
ciddi ekonomik tedbirler
sayesinde yatınmcılar ve
işletmecilere güven
geldiğini, yanm kalmış
yatınmlann tamamlanma
umudunun doğduğunu, çek
ve senetlerini ödeyemeyen
esnafın kendini toparlamaya
başladığmı" belirtti.
Pamuk ve soyada
ffiyat beklentîsi
• OSMANÎYE(AA)-
Osmaniye Ziraat Odası
Başkanı Baha Başlamışlı,
pamuk ve soya destekleme
alımı fiyatlannın bir an önce
açıklanmasını istedi.
Başlamışlı, yaptığı
açıklamada, taban fiyatlann
geç açıkJanmasınm çiftçiyi
endişeye sevk ettiğini ve zor
durumda kalan çiftçinin
ürününü tüccara sarmak
zorunda kaldığını kaydetti.
Ramiz Savaş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda yasa aleyhine konuştu, oylamaya katılmadı
Vergi tasarısı DSP'yi böldüANKARA (Cumhuriyet Büro-
su)-DSP"nin seçimler öncesinde-
ki önemli propaganda malzeme-
lerinden biri olarak kullandığı ver-
gi reformu yasasında geri adım
atılmaya hazırlanılması parti için-
de rahatsızlık yarattı. TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu'nun DSP'li
üyelerinden Ramiz Savaş, "vergi
reformunun imha edilmemesi ge-
rektiğini, son iki aydır kayıtdışı
ekonomi baronlannın hep sahne-
de olduğunu ve kayıtdışı ekono-
misinin hükmen galip gddiğmi"
söyledi. Tasannın oylamalanna
katılmayan Savaş, "Açıklananve-
ya iddia edilen 3 milyar dolann
aksine. mali milat doiayısryla ka-
yıtiara giren tutar yaklaşik 20.5
mflvar dolardvannda bulunmak-
tadır" dedı. DSP'de bir grup mil-
letvekilinın bu tasannın oylama-
sına katılmayacağı ya da olum-
suz oy kullanacağı öğrenildi.
'"Vergi reformu' diye anılan ya-
sada değişiklikler öngörerek 'ma-
li milat' ve 'nereden buldun' so-
rusunun 2002 yılına dek ertelen-
mesini öngören tasan önceki gün
TBMM Plan ve Bütçe Komis-
yonu'nda görüşülerek kabul edil-
di. Tasan, DSP içindeki bazı mil-
letvekillerinin tepkisine yol açar-
ken eski Maliye Bakanı Zekeri-
ya TemizeTin Istanbu] belediye
başkan adayı gösterilerek 'harcan-
dığma' ilişkin yorumlar da yeni-
den konuşulmaya başlandı. Ba-
zı DSP milletvekilleri, "18 Ni-
• 'Mali milat' ve 'nereden buldun' sorusunun
2002 yılına dek ertelenmesini öngören tasan önceki gün
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda görüşülerek
kabul edildi. Tasan, DSP içindeki bazı milletvekillerinin
tepkisine yol açtı.
san'danönce iki temel propagan-
da maizememiz vardı. Biri 8 yıl-
lık efitim. diğeri vergi reformu.
Nasd bu kadar koiaygeri adm ata-
rız" diyerek rahatsızlıklannı di-
le getirdiler.
Savaş'ın ifadesi
Savaş, önceki gün TBMM Plan
ve Bütçe Komisyonu toplantısın-
da tasandan duyduğu rahatsızlığı
açık bir dille ifade etti. Savaş,'18
Ntsan seçunlerini izleyen günkr-
de TBMM çaosı aranda başiayan
politik yaşanunın en zor ve krrtik
konuşmasını' yaptığını vurgular-
ken '4369 sayıh yasaya karşı baş-
laülan,oklukça akılhca yürürüfen
ve ülke yönetiminin üst kademe-
lerinden de degişik bekkntüerie
destek gören kampanya sonucun-
dakavıtdışıekoDomilobismin hük-
men galip gekttgini' söyledi. Sa-
vaş'ın tasanya yönelttiği eleştiri-
ler ana başhklanyla şöyle:
# O kadar ileriye gidildi ki,
1999 yıh GSMH'sinin 208 mil-
yar dolar olarak tahmın edildiği
ülkemizde 100 milyar dolarlık
bir kaynağın mali milat dolayı-
sıyla yurtdışına transfer edildiği,
sadece 3 milyar dolarlık bir kay-
Türkiye de denetim
oranıyetersiz kalıyor
ANKARA (Cumhuriy« Bürosu)-Vergi Denetmenleri Genel
Başkanı Coşkun Aras, Türkiye'de vergi incelemesi orarunm
yüzde 2 olduğunu, bugüne kadar çıkanlan vergi yasalanndaki
değişikliğe karştn yeterli verimin alınamadığına dikkati çekti.
1998 ytlmda 38 bin mükellefîn vergi incelemesinde 488 tril-
yon matrah farkınm olduğunu kaydeden Aras, mükellefierin
yüzde 98"inde vergi kaybınm belirlendiğini bildirdi. Aras, 1998
yıh sonu itibanyla Türkiye'de 2 milyon 300 bin dolayında aktif
çalışan geiir ve kurumlar vergisi mükellefı olduğuna işaret ede-
rek mükelleflerden 46 bininin incelemeyc tabi tutuldugunu vur-
guladı. 1990'dan itibaren vergi yasalanndamevcut vergi güven-
lik müesseselerinin tamamının kaldınldığım anımsatan Aras, bu
düzenlemelerin dogru olduğunu, ancak vergi güvenlik müesse-
selerinin kalkması ile ciddi ve önemli bir vergi denetimine de
ihtiyaç duyulduğunu savundu.
Vergi denetim elemanlannm sonmlannm çözümü için hiç bir
adım atılmadığını söyleyert Aras, "Vergi denetmeni sayıs 2 bin
47 den 766'ya düştü. Bunun en önemli nedeni, meslek ve öziük
haklanna ilişkin sorunlann giderek artmasKhr" dedi
Gelir vergisindefd
artışa tepki sürüyor
Ekonomi Servisi - Türkiye Serbest Muha-
sebeci Mali Müşavirler ve Yemiali Mali Mü-
şavirlerOdalan Birüği (TÜRMOB), gelir ver-
gisi oranlanmn 5 puan arttınlmasının yanlış-
hk olduğunu ileri sürdü.
TÜRMOB tarafından yapdan yazıh açıkla-
mada, geçen yıl 4369 sayılı Vergi Yasası ile
vergiyi tabana yaymak amacıyla gelir vergisinde en düşük ora-
nın yüzde 25'ten yüzde 15'e, en yüksek oranın da yüzde 55'ten
yüzde 40'a indirildiği hatıriatildı.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda kabul edilen yerri ver-
gi tasansıyla bu oranlann, emeklenyle para kazanan serbest
munasebeci, serbest muhasebeci mali müşavir, yeminli mali
müşavir, mimar, mühendis, avukat, doktor gibi serbest roeslek
sahipleri için 5 puan artünlmasının öngörüldüğü kaydedilerek
bunun haksızhk olduğu belirtildi.
TÜRMOB'dan yapılan açıklamada. "Yeni vergi yasasınuı
TB,\LMgertelkunıİuiKİagörüşülmeasu^andabuhaksizBğmâü-
zemleceğine inanryoruz" denildi.
nağın kayıt altına alınabildiği id-
dia edildi. Açıklanan veya iddia
edilen 3 milyar dolann aksine,
mali milat dolayısıyla kayitlara gi-
ren tutar yaklaşık 20.5 milyar do-
lar düzeyinde bulunmakta. Ma-
li milat dolayısıyla bazı değerle-
rin kayıt altına ahnmasını sağla-
mak amacıyla 8 bin 400 adet ye-
ni şirket kurulrnuş, 27 bin 500 adet
şirket sermaye armnmındabulun-
muş ve bu yöntemle 12.7 milyar
dolarlık bir miktar kayıt altına
alınmış, 4 milyar dolarlık döviz
bildirimi, 2 milyar dolarlık nakit
bildirimi, 31 ton altın borsası iş-
lemi karşılığında 0.3 milyar do-
larlık altın bildirimi, 1.5 milyar
dolarlık envanter bildirimi yo-
luyla toplam 20.5 milyar dolar-
lık bir değer mali milat dolayısıy-
la kayıt altına alınmıştır.
• Vergiye tabi gelirleri sınır-
lamak, 4369 sayılı yasayı çöpe
atmak anlamına gelir. Mali mila-
dı ertelemek, kayıtdışı ekonomi-
ye izin çıkarmak demektir. Bunun
anlamı, belli çevrelere. 3 yıl bo-
yunca kaçırabildiğiniz kadar ver-
gi kaçınn, demektir. Vergi gü-
venlik tedbirlerinin konjonktür-
le alakası olamaz. tyi konjonktür-
de vergi kaçakçılığıyla mücade-
le edilir, kötü konjonktürde ver-
gi kaçakçılığı ile mücadeleye ara
verilir, diye bir kural koymanın
hangi yönetim anlayışıyla bağ-
daştınlabileceğini bilemiyonım.
• 4369 sayılı yasayla geriri-
len mali milat ve gelirin tamamı-
nın 2002 yılına kadar ertelenme-
si yerine, önıeğin 31 Aralık 1999
tanhine kadar ek süre verümek su-
retiyle mali milat yenilenebilirdi.
Aynca yasayla kurulmaya çalı-
şılan sistemin ana ilkelerinden
gerçek anlamda taviz verilmeme-
si gerekir. Aksi takdirde birileri-
nin yüzünü güldürmek adına Tür-
kiye'nin geleceğini karartmış olu-
ruz, vergi reformunu da imha et-
miş oluruz.
BM'nin Dönüşüm '99 raporu
'Keşmekeş
kapitalizme'
karşı uyanCENEVTIE(AA)-Bir-
leşmiş Milletler. kapitaliz-
me acele geçiş hevesinin
eski Sovyetler Birliği ve
Doğu Avrupa'da 100 mil-
yon insanı sefalete sürük-
lediğini bildirdi.
BM Kalkınma Programı
(^UNDP) tarafından hazır-
lanan "Dönüşüm99" rapo-
runda, kapitalizme geçiş
sürecınin Doğu Bloku için
felaket sonuçlar doğurdu-
ğu bildirildi.
UNDP Doğu Avnıpa ve
Bağımsız Devletler Top-
luluğu Ülkeleri Bölümü
Müdürü Anton Kruide-
rink, kapitalizme geçişte
bu ülkelerce yapılan yan-
lışlan, "içindebulunduğu-
muz binyda veda ederken
yapılmış en büyük hata"
olarak niteleyerek "Buül-
keler, yerine koyacak bir
şe> yaratmadan. her şeye
kâdir devleti küçültmeye
kalkülar
r
dedi.
UNDP'nin raporunda,
Sovyetler Birliği'nin da-
ğılmasından sonraki 5 yıl
içinde aceleye geririlen pi-
yasa reformlanmn sonuç-
lan hakkında şu örnekle-
re yer verildi:
• Ermenistan'da yiye-
cek fiyatlan 5 yılda 24 bin
katarttı.
• Bu ülkelerden daha
iyi bir yaşam umuduyla
vılda ortalama 850 bin ki-
şi Bati ülkelerine göç edi-
yor. Bu insanlann büyük
bölümünün iyi eğitimli ye-
tişmiş işgücü olması, bu
ülkelerin geleceğini tehli-
keye sokacak biçimde in-
san kalitesini düşürüyor.
• Polonya çocuklannın
yüzde 6O'ı açlık ya da çe-
şitlı düzeyde yetersiz bes-
lenmeyle karşı karşıya.
• 26 ülkenin birçoğun-
da alkolizm ve uyuşturu-
cu bağımhlığı "toajedi"
boyutuna yükseldi.
Bu süreçte, birçok ülke-
nin giriştiği özelleştirme
programlannın "ekonomik
ohnaktan çok siyasal ne-
denlerie" yapıldığı vurgu-
lanan raporda, bu duru-
mun tam tersi bir tepki ya-
ratarak devletçilik eğilim-
lerini güçlendirebilecegme
dikkat çekildi.
Japorrya'da
ser>ise çağnlan
hatalı araç saym,
son 30 yılın en
yüksek düzeyine
ulaşü. Geçen yıl
çagjılan 1.13
milyon aracm 680
bin adedinin
Japonya'da
üretilen, geri
kalanının da irhal
araçlar olduğu
beürtfldL
Otomotivderekabetkaüteyi vuntuEkonomi Servisi - En önce küresel-
leşen sektörlerden biri olan otomotiv-
de dünya çapında artan rekabet, paza-
ra hızlı ve farklı ürün sunma çabası,
bazı firmalan hata yapmaya yönelti-
yor. Japonya'da 31 Mart'ta sona eren
1998 mali yılında, çeşitli üretim ha-
talan yüzünden satıştan sonra servi-
seçağnlan motorlu araç sayısının, son
30 yüın en yüksek düzeyine çıkuğı bil-
dirildi.
Japonya Ulaştırma Bakanlığı 'ndan
bir yetkili, 1998 yılında 93 ayn mo-
delden 1.13 milyon aracuı üretim ak-
saklddannı gidermek için satıştan son-
ra servise çağnldığını bildirdi. Yetki-
li, servise çağnlan motorlu araçlar-
dan 680 bin adedinin Japonya'da üre-
tilen, geri kalanının da ithal araçlar
olduğunu belirtti. Bu rakamlar, 165 ay-
n modelin servise almdığı 1 %9 yıluı-
dan bu yana kaydedilen en yüksek ha-
taü ürün oranmı gösteriyor. Servise ça-
ğınlan araç sayısında görülen bu or-
manmanın, sektörde yaşanan iç ve dış
rekabet yüzünden üretim hızmı arttır-
mak zorunda kalan üreticilerin, üre-
tim standartlanndan taviz vermesin-
den kaynaklandığı kaydediliyor.
Daewoo - GM ortakhğı
Güney Kore'nin ikmci büyük fîrma-
sı Daewoo grubu ile dünyanrn en bü-
yük otomobil fırması General Motors
(GM) arasında otomobil üretiminde iş-
birliğine gidilmesi konusunda muta-
bakat zaptı imzalandı. Borç batağın-
dan kurtulmaya çalışan Daewoo,
GM'den, otomobil birimi olan Da-
ewoo Motors'u satın almasmı istiyor.
Daha önce 1978 ile 1992 yıllan ara-
sında Daewoo Motors'un yan hisse-
sine sahip olan GM, Daewoo'nun bu
dönemde GM markası altında otomo-
bil sanşına izin veriyordu.
1992 yılında evliliğinbozulmasıar-
dından Daewoo, GM'un Daewoo Mo-
tors içindeki yüzde 50 hisseyi satın
almıştı.
öte yandan otomotiv sektöründe
dün birbirleşme de Kuzey Avrupa'dan
geldi. Isveç'in ünlü otomotiv fırma-
lanndan Volvo, otobüs ve kamyon üre-
timinde en büyük rakibi yine aynı ül-
ke sermayeli Scania'nın çoğunluk his-
sesine sahip oluyor.
Volvo, Scania şirketinin yüzde 49
hissesini 7.4 milyar dolara satın ala-
rak, şirket içindeki payını yüzde
69.6'ya yükseltecek.
Koç grubuna göre küresel rekabettç başannm sırrı teknolojiye, markaya ve pazara hâkim olmak
Rantiyeye karşı üretim ve yaünmEkonomi Servisi - "Ekonomide dibe
vurduk" sözlerini kamuoyunun artık her
gün duymaya alıştığı, yüksek faizin ön
plana çıkması ile üretimin rantiyeye kay-
dığı bu dönemde Koç Topluluğu, yeni ya-
pılanması. yannmlan, krize karşı aldığı ön-
lemler ile Türk iş dünyasında ömek olma-
yı sürdürüyor.
Koç Topluluğu'nun fınansal yapısı, ya-
tınmlanna yönelik hedefleri ve global pa-
zara açılma stratejileri, holdingin 4 pro-
fesyonel yöneticisi tarafından bir basın
toplantısı ile açıklandı.
Koç Holding Yönetim Komitesi Üyesi
TemelAtay, rant ekonomisinin ön plana çık-
tığı bu dönemde topluluğun faaliyet kâr-
lannın, toplam gelirlerinin yüzde 75'ini
oluşturduğunu vurguladı. 2000'li yıllara
2.5 milyar dolarlık yatınm hacmi ile gi-
ren Koç grubunun yöneticilerine göre, kü-
resel rekabette uzun vadede ve kalıcı bir
şekilde başanlı olmanın yolu, teknoloji-
ye, markaya ve pazara hâkim olmaktan ge-
çiyor.
Grubun krize karşı aldığı önlemler ise
şunlar: Yatınmlan kısa vadeli kaynaklar
ile finanse etmemek. Her projenin özel-
Topluluğun faaliyet kârlan, toplam gelirlerinin
yüzde 75'ini oluşturuyor. 2000'li yıllara 2.5 milyar
dolarlık yatınm hacmi ile giren grubun ilkesi bu yatınmlan kısa
vadeli kaynaklarla finanse etmemek.
liğine göre özkaynak/borç dengesi oluş-
turmak. Uluslararası piyasalan yakından
izlemek. Bu piyasalarda geçerli kurallara
uygun oynamak.
tş hacmi, Türkiye GSHM'sinin yüzde
3'üne; ihracat, Türkiye ihracatının yüz-
de 3,1 'ine eşit, özel sektörün yüzde 11 'ini
bünyesinde toplayan Koç Topluluğu, bu-
gün otomotivden dayanıklı tüketim mal-
lanna, enerjiye, turizme, fınansal hizmet-
lere kadar geniş bir sektörel yelpazede fa-
aliyet gösteriyor.
Koç topluhığunun dün holding binasın-
da gerçekleştirdiği tanıtım toplannsında Te-
mel Atay'ın yanı sıra Stratejik Planlama
Grubu Başkanı NecatiAnkan, Denetim ve
Mali Kontrol Grubu Başkanı NevzatTû-
fekçioğlu ve Finansman Başkan Yardım-
cısı Kutsan Çelebican, grubun faaliyet
gösterdiği sektörlere ilişkin şu açıklama-
lan yaptılar:
OtomotiV: Sektör yüzde 50 dolayın-
da bir daralma yaşadı. Bir sektör daralır-
ken hiç bir ülkede bu kadar ithalat yapıl-
maz. Yurtdışında ekonomi daralınca hü-
kümet derhal bazı parametreleri devreye
sokar. Bunlann başında da vergi indirimi
gelir. Türkiye'de de ek taşıt alun vergisin-
de indirime gidildi.
Ancak daha dinamik tedbirler almarak
piyasa canlandınlabilir. Güney Kore'de
bu sektörün başanlan örnek gösterilerek
Türk otomotivcisinin gerekli gelişmeyi
gösteremediği iddia ediliyor. Ancak G.
Kore'nin korumacı politikalanm bırak-
madığı unutulmamalı.
Türkiye, Avrupa"nın otomotiv merke-
zi haline gelme yolunda. Siyasi ve ekono-
mik istikrarsızlığa karşın Ford ile ortak 650
milyon dolarlık yeni araç ve yeni fabrika
yatınmı için hazırhklann sürmesi önem-
li bir gösterge.
Enerjl yatırımları ve tahkim:
Uluslararası tahkim oyunun bir kural». Dış
piyasalarda var olabilmek için bu kuralı
oynamak zorundayız. Kamuoyunun en
tartışılan konusu haline geldi. Koç Gru-
bu'nun hedefı, Türkiye ve çevresinde te-
lekomünikasyon ve enerji hizmetlerinde
büyük oyunculardan biri olmak.
Türkfelekom'un özelleştirme ihalesi ile
GSM 1800 lisans ihalesine çok iyi hazır-
lamyoruz. Bunun için dünyanın çok tak-
dir edilen büyük telekomünikasyon şirket-
lerinden SBC ile özelleştirme ve GSM
için ön anlaşma yapıldı.
Gıda ve hayvancılık: Güneydo-
ğu'da yaşama geçirmeye hazırlandığımız
besicilik projesi ile amacımız hayvancılık
sektöründe bir model teşkil edebilmek.
Biz bu piyasaya süt ve ette verimi arttır-
mak üzere girdik. Hedef, sütte verimi 7 kat,
ette 2.5 kat arttırmak. Dünya fiyatlan ile
bunu yakalayacağımız için rekabette ba-
şansızlık gibi bir kaygımız yok. Hayvan
ithalatına izin verilmesini, miktarlar sı-
nırlı olduğu sürece Türkiye açısından za-
rarlı görmüyoruz.
İŞÇİNİN EYRENtNDEN
ŞÜKRAN SONER
Kapsama Alanı Dışında
Hani cep telefonlannda çok sık geçen "kapsama
alanı dışında"uyar\s\ var ya. Kimi konularda olup bi-
teni, sonuçlannı algılayamamamızı bu duruma ben-
zetebilir miyiz?
Sokaktaki vatandaş, demokrasinin, sosyal devlet
ilkelerinin, insan hak ve özgürlüklerinin katledildiği bir
anayasanın yaşamı, başına gelenler ile doğrudan
ilişkisini algılayamaz. Bilse bile tam bilincine varamaz.
Günlük yaşamında karşılaştığı sonuçlarla ilişkisini
kuramaz.
Doğal bir sonuç olarak insanoğlunun yaşamı ile bi-
rebir ilişki kurduğu konular ile kuramadıklan arasın-
daki ilgisi, duyarlıhklan, tepkileri çok farklıdır.
SSK yasa değişikliği ile tahkim ve özelleştirmenin
anayasaya giımesi konularına ilişkin gelişmeleri dü-
şünürken çağnşım yaptı. 12 Eylül öncesi ilk DGM'le-
rin kurulması gündeme geldiğinde, önce hukukçu-
lar duyarlılık göstermişlerdi. O dönemin Istanbul Ba-
rosu Başkanı, yazanmız Orhan Apaydın başıma di-
kilmiş, "Seninkiler başlanna geleceklerin farkında
değil" diye söyleniyordu. Ben de hemen telefonu
çevirdim. DlSK'in sonradan katledilen Genel Başka-
nı Kemal Türkler'i bulup, "Orhan Ağabey bir şey-
leranlatıyor, en çok sizi ilgilendiriyormuş" diyerek te-
lefonun ahizesini Apaydın'a uzattım.
özetle önce bilgilendiler. Sonra gazetede bir açık
oturum yaptık. Derken DİSK olayı tabanına anlattı.
Yaşı anımsamaya elverişli olanlar unutmamışlardır.
DlSK'in ünlü 'DGM'yi ezdik" stoganına kapı açan kam-
panyası, işçilerin aralıksız direnişi ile, o tarihlerde
özetlikle sosyal, siyasal olaytarda bağımsız yargıyı or-
tadan kaldıracak özel yargı hukuku geçerli olamadı.
Tabii ki bir 12 Eylül sürecinde kolayca kurumlaştı.
Uluslararası yargıdan Türkiye'nin bir sürü mahkum
olduğu kararlann ardından, Apo davasında benzer
bir olaya kapı açmamak umudu ile askeri yargıç çı-
kanlarak, bir uzmanlık mahkemesi statüsünde kal-
dı.
Işte tahkim, DGM gibi emeğin kendisine yönelik
sonuçlannı, yol gösterici hukukçular, kitlelere ulaştı-
racak liderler olmazsa ancak iş işten geçtikten son-
ra algılayacağı, bilincine varacağı, duyarlılık göste-
rebileceği bir konu değil.
Elbette demokrasi kurumlan ile işlese, medyatop-
lumu bilgilendirme işlevini yapsa, sapla saman bir-
birine kanşmayacak, akla kara aynlacak. Medya, he-
le de parlamento içinde yerlerini almış siyasi partile-
rimiz, yeni dünya sömürü düzeninin ideolojisıni pom-
palamak, IMF reçetelerinde dikte ettirilen az uluslu
tekellerin çıkarlanna hizmet edecek kararlar için gö-
nüllü seferber olmuşlar.
Toplum, kamu yaran, emek çıkaıiannın tersi olan
her şeyi kamuoyuna kabul ettirmek için variar. Yıllar-
ca özeJleştirmeden başlayın, sosyal devletten vaz-
geçme, sosyal güvenlik sistemlerini çökertme, en
yaşamsal kamu hizmetlerini sağlık, eğitim, enerji, ka-
mu alanının dışına çıkartma, paralı, pahalı hale geti-
recek her şey için çırpınıyor, toplumun beynini yön-
lendiriyoriar. Halk, emek cephesi kendi çıkarlanna,
kendine yabancılaştırılıyor, ekonomiyi düze çıkarma
adına bir avuç rantçının, vurguncunun çıkarlanna
olan kararian kabul etmeye koşullandınlıyorlar.
Işçi, halkyığınlan kamu kurumlannın kendileri için,
iş kapısı, ucuz hizmet olduğunun çarpıcı gerçekler-
le bilincinde olsalar da, ekonominin kurtuluşu için ak-
sine işlerin yapılmak zorunda olduğunu da düşün-
meye koşullandınlıyorlar. öyle olmasa işçiler kendi
işyerierinin özelleştirilmesi gündeme geldiğinde kar-
şı çıkmak üzere sokağa dökülür de, anayasaya özel-
leştirme sokulmak istendiğinde seyirci kalıriar mı?
Birincisinde yaşamın dayatması, kendi ekmek ka-
pısı gerçeği isyanı üretiyor, ikincisinde "inşallah be-
nim işyerime kadar ge/mez"kaderciliği egemen olu-
yor. QJay yaşamının kapsama alanının dışına çıkın-
ca bağ kopuyor.
SSK emeklilik yaşı tartışmasında ise durum öyle
değil. Özel sektörde 30 yaşların üstünde sigortalı iş
bulamayan işçi, bir işten diğerine çıkanlırken çoğun-
lukla sigortasız çalıştınlan işçi, bugünkü genç emek-
liler cenneti düzeninde bile kamu çalışanı değilse
kolay kolay emeklilik hakkını elde edemiyor, primle-
rini yakıyordu. Şimdi başında şimşekler çakıyor. Hiç
emekli olamayacağının, boşuna çok büyük pıimler
yatınp yakacağının bilincine hemen vanyor.
Hükümetin bugünkü çalışan işçiyi kandırmak üze-
re, onlara yönelik geçiş maddelerini yumuşatması bi-
le bir işe yaramadı. Hükümetle anlaşan sendika li-
deri işçinin önünde fren olamadı. Türk-lş kendi üye-
lerini göreceli kurtaracak formülde hükümet ile an-
laşmışken çark etmek, emek cephesi eylemlerine
katılmak zorunda kaldı.
Emek cephesi, son IMF dayatması hükümetin
Meclis tatile girmeden gerçekleştirmek istediği ana-
yasa ve yasa değişiklikleri karşışında giderek daha
güçlü duruyor. İşçi, teslim olmuş siyasi partiler, IMF'nin
avukatlığına soyunmuş medyanın aksine yönlendir-
melerine karşın, kendi çıkarlan doğnjltusunda olay-
lara giderek daha bilinçli, duyarlı, karşı duruşunu
güçlendiriyor.
Tabii yaşamsal bağları çok kolay kurduğu SSK ya-
sasına tepkisi çok daha şiddetli, anayasal değişik-
liklere daha zayıf oluyor. Yine de gelişmeler işçiyi hız-
la kendi çıkarlan doğrultusunda uyandınp, harekete
geçiriyor..
İngiliz maliyesi sorusturuyor
IBM'e vergi
kaçırma suçlaması
NEWVDRK(AA)-Jn-
giliz maliyesinin, vergi
kaçırdığı kuşkusuyla dün-
yanm bir numaralı bilgi-
sayar şirketi IBM'ye kar-
şı soruşturma yürüttüğü
bildirildi. Yaklaşık iki yıl-
dır sürmekte olan soruş-
turmanın IBM'nin Ingil-
tere şubesinin 1991 ve
1996 yıllan arasında
ABD'deki merkeze yap-
tığı telif ve patent öde-
melerini olağamn üzerin-
de göstererek vergi kaçır-
dığı yolundaki iddialar
üzerinde odaklandığı kay-
dedildi.
IBM'nin Ingütere şube-
sinin eski çalışanlanndan
Gerard M. Churchhouse,
şirketin söz konusu dö-
nemde telif ve patent öde-
melerini temelsiz biçim-
de yüzde 8'den yüzde
12'ye çıkararak tngilte-
re'deki faaliyetlerinden
dolayı elde ettiği geliri
düşük gösterdiğini ve
böylelikle en az 500 mil-
yon dolar vergi kaçırdığı
suçlamasmda bulunmuş-
tu. IBM'nin Ingiltere şu-
besinde satış ve pazarla-
ma müdürü olarak çalı-
şırken 1995 yılında işten
çıkanlan Churchhouse,
şirkette dönen yolsuzluk-
lan ortaya çıkardığı için
işten atıldığı gerekçesiy-
le tazminat davası açmış-
tı.
tngiltere maliyesi, VVall
Street Joumal gazetesin-
de çıkan haber üzerinde
yorum yapmayı reddeder-
ken IBM haberi doğrula-
dı. IBM tarafından yapı-
lan açıklamada, söz konu-
su soruşturma "nonnal
ve rutin bir uygulama"
olarak nitelendi.