Catalog

5 HAZİRAN 1999 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER Tanter uçaMar facrHk'e yerteştüHlecek • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - ABDr.ın Ankara Büyükelçiliği, NATO'nun Yugoslavya'ya yönelik harekâüna lojistık destek verecek tanker uçaklann Incirlik Üssü'ne yerleştirileceğini bildirdi. Büyükelçilikten yapılan yazılı açıklamada, 39. Hava Keşif Kuvvetleri'nin 20 adet KC-135 tanker uçaklan ve 750 ilave asker ile tncirlik Üssü'ne yerleştirildikleri belirtilerek "Böylelikle Amerikan Hava FCuvvetleri, tarihinde ilk kez bir merkezden iki ayn bölgeye destek olma , sorumlulugunu t üstlenmiştir" denildi. Incırliküssü'ndeki Amerikan savaş uçaklan, Irak'ın kuzeyinde uçuşa yasak bölgeyı denetliyor. Atatüpk HavaHmam'na zorunlu iniş • tstanbul Haber Servisi - Umman'm başkenti Maskat'tan Londra'ya giden Gulf Air'e (Körfez Havayollan) ait uçak, motor anzası nedeniyle Atatürk Havalimanı'na dûn iki kez zorunlu iniş yaptı. Uçağın sağ motorunda patlama olduğu ve yanmaya başladığı belirtilerek motonın hidrolik sisteminde meydana gelen anzanın giderilmesinin uzun sürebileceğı, motorun degıştirilmesi gerektiği bildirildi. YakupSüt cezaevine gönderihJi • tstanbul Haber Servisi - Ömür boyu ağır hapis cezasına hükümlüyken geçen ay firar eden ve -'-sahte kimlikle Rodos Adası'na geçmeyi ' planlarken 3 gün önce Marmaris'te yakalanan organize suç örgütü başı Yakup Süt ıle sevgilisi olduğu öne sürülen Songül Atuğ, sorgulannın ardından Nöbetçi 1. Sulh Ceza Mahkemesi'ne sevk edildi. Nöbetçi mahkemede, Atuğ serbest bırakılırken Süt, Eskişehir Cezaevi'ne gönderildi. 'Karagümrük çetesi' davası • tstanbul Haber Servisi - Şarkıcı Sibel Can ile boşandığı eşi Hakan Ural ve "Karagümrük çetesi" üyeleri Nuri ve Vedat Ergin kardeşlenn de aralannda bulunduğu 12 sanığın yargılandığı davaya Istanbul 2 No'lu DGM'de devam edildi. Mahkeme heyeti, sanıklann tutukluluk hallerinın devamına karar vererek Sibel Can ve boşandığı eşi Hakan Ural'ın duruşmalardan \ areste tutulması talebini reddederek duruşmayı müşteki ve tanıklann dinlenmesi amacıyla ertelendi. Şehit er toprağa verildi • Istanbul Haber Servisi -Diyarbakır'ın Kulp ilçesinde şehit olan Jandarma Komando Er Mustafa Özkan. dün lstanbul'da toprağa verildi. Şehit Jandarma Komando Er Özkan için * Fatih Camii'nde kıhnan namazdan sonra Edirnekapı Şehitliği'nde toprağa verildi. DSP'linin kuşkulu ölümü • BERGAMA (AA) - îzmir'in Bergama ilçesinde, "kalp krizinden öldü" diye toprağa verilen DSP Ilçe Yönetim Kurulu üyesi eşi Ali Ihsan Şen'i zehirleyerek öldürdüğü gerekçesiyle gözaltına alınan Gülşen Şen tutuklanarak Bergama E Tipi Cezaevi'ne konuldu. Aynı iddiayla mahkemeye çıkarılan Şen'in oğlunun nişanlısmın babası ise serbest bırakıldı. Türldye kendini tiiketiyorCEMULUTAŞ Dünya Çevre Günü'nde Türkiye'de yaşanan sorunlar açısından değışen bir şey yok. Büyük kentlere kısmi olarak getirilen doğalgaz kullanımı dışında yaşanan hava kirliliği, çöp dağlan, yoğun sanayi ve evsel atıkların antma sorunla- n artarak büyüyor. Son dönemde sayılan plan- sız biçimde artan tekstil işlet- meleri, özellikle Trakya Böl- gesi'nde kimyasal atıklanyla verimli tanm alanlannı zehir- lemeye devam ediyor. Ege ve Çukurova'da da çarpık sanayi- leşme. çıftçileri büyük zarara uğraurken, GAP'la bırlikte aşı- n sulanan Güneydoğu ovala- n, bereket getırmek yerine ço- raklaşmaya uğruyor. Birinci sınıftanm arazileri- nin sanayi kuruluşları tarafın- dan işgal edilmesi. devletin en üst makamlan tarafından teş- vik ediliyor. Türkiye'de bir tür- lü durulmayan sıyasi gündem, yaşanan çevre sorunlannı ka- muoyunun gözünden kaçınyor. Bu nedenle devletle özel girişimci, yaşanan bu toz du- man arasında tesısleri gelişigüzel ıstedıkle- n yere konduruyor. Sıvil toplum örgütlen bir yana. bundan ekonomık olarak zarar gören kesimler de büyük bir yılgmlık ıçınde olan- lan seyrediyor. Çe\Te Bakanlığı'ndan yapılan araştırma- ya göre. hava kirliliği sadece 59 il ve 10 il- çe merkezinde ölçülebiliyor. 21 ılde ise öl- çüm cıhazı bulunmuyor. Mevcut ölçüm ıs- tasyonlannın ise kapasıte açısından yetersiz Kucükcekmece Cölü cevresinde Cevre zinciri' olusturuldu STK'lerden hükümete uyan Istanbul Haber Servisi- Çeweye duyarlı sıvil toplum örgütlen. 5 Hazıran Dünya ÇevTe Günü dolayısıyla ya- yımladıklan mesajlarda. yerel ve merkezi yönetımler uyanlarak çevre korumada daha etkin önlemler alınma- sı istendi. ÇevTe Koruma ve Yeşillendirme Kurumu, Kü- çükçekmece Gölü etrafinda "çevre zjnciri" oluştururken Orman Mühendisleri Odası Marmara Şubesi, ormanla- nn yangınlar dışında da hatırlanmasını istedi. Karade- niz Kültür ve Çevre Derneğı de uluslararası kirliliğe ma- nız kalan ve ekolojik ölüme doğru giden Karadenız ıçin acil önlem çağnsında bulundu. Yeşil Kuşak Çevre On- cüleri de yayımladığı mesajda, kent içi orman alanlan- nın ticari amaçlı olarak kiralanmamasını ve kıyı değer- lerinın korunması talebinde bulundu. Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu, Küçükçek- mece Gölü'nün korunması amacıyla çok say ıda çevre ör- gütü, sivıl toplum kuruluşu, meslek odalan, üniversite- ler ve belediye başkanlannın katılımı ile çevTe zinciri oluş- turdu. Küçükcekmece Gölü'nün E-5 yönünde gerçek- leştirilen etkinliğe katılan Istanbul Büyükşehir Beledi- ye Başkanı AB Müfit Gûrtuna. Küçükcekmece Göl Hav- zası'nı kolektörlerle çevireceklenni ve atık sulann an- tıldıktan sonra. kurulacak deşarj istasyonlanyla göle ve- rileceğıni bildirdi. Çevre Koruma ve Yeşillendirme Ku- rumu Genel Sekreteri Osman Nuri Oztûrk de bu zinci- ri oluşturmak için kendilerine destek veren tüm resmi ve sivil toplum kuruluşlan ile bırlikte gölün korunma- sını amaçladıklannı söyledi. Orman Mühendıslen Odası Marmara Şube Başkanı Prof. Kadir Erdin, yeni hükümetten beklentilerini şöy- lesıraladı: • Orman alanlannda kamu yaran örrüsü alünda yapılan tahsislerin durdurulmasL • Yangınlan söndürmek ıçin yapılan yaönmlar yerine, önlemeye yönelik yatınm yapılması. • Yanan ve vakılan alanlann derhal ağaçlandınlmasL • Orman alanlanndaki kaçak yapılaşmaya ılışkın yar- gı kararlannın uygulanması. • Onnancıhk faalrvetleri ve fıdanhklar dışında özel- leştirmelerin kesinlikle durduruimasL olduğu belırtiliyor. 2 Kasım 1986'da yürür- lüğe giren Hava Kalitesınin Korunması Yö- netmelıği'nin amacı, her türlü faaliyet sonu- cu atmosfere yayılan kirleticileri kontrol al- tına almak, insanı ve çevTesini tehlikeler- den korumak olduğu halde. kentlerde kimi yerel yönetımlerin de işbirliği ile düşük ka- İiteli kaçak kömür kullanımı. egzozlan kont- rol edilmeyen otomobiller hava kirliliğini arttınyor. Onemli derecede hava kirliliği ya- ratan Muğla bölgesi termik santrallan ile Orhanelı Termik Santralı, mahkeme karan- na rağmen hükümet tarafından çahştınlma- >a devam ediyor. Taşıtlara önlem yok Motorlu taşıtlarda kurşunsuz benzın kul- lanımının armnlması için alınan ciddi bir ön- lem ise henüz yok. TÜPRAŞ'ın mevcut 1 tnil- yon tonluk kurşunsuz benzin üretim kapa- sitesi bulunmasma karşın toplam tükenm, 300 bin ton civannda. Bunun toplam tüketim içındeki payı ise sadece yüzde 7. (Bu rakam ABD'de yüzde 98, Japonya'da yüzde 100) Su kalitesi konusunda da araştırmalar olumlu sonuçlar vermiyor. ÇevTe Bakanlığı'na göre, dünyada her gün 25 bin kişi sağlıksız su kullanımına bağlı olarak ölürken, Türki- ye'de de sağlıksız sulardan kaynaklanan kolera, tifo. pa- ratifo. dizanteri, hepatit, ishal gibi hastalıklar giderek artryor. Dünya standartlanna göre ki- şi başına düşen kullamlabilir su miktannın 10 bin metre- küp olması gerekirken, Türki- ye'dekişı başına düşen su mik- tan 1.830 metreküp. Sulann • kirlenmesinde en büyük rol oynayan faktör ise evsel ve endüstriyel atıklann anülma- ması. Çevre Bakanlığı verile- ri, ülkemizdeki su kirliliği ko- nusunda yaşanan korkunç tab- loyu ortaya koyuyor Incelemesi yapılan 9325 endüstriyel tesisin yalnızca yüzde 9'unda antma tesisi bu- İunurken, mevcut antma te- sislennin çalışıp çahşmadığı ise bilinmiyor. Tunstik tesis- lerin ise yüzde 81 'inde antma tesisi yok. Çarpık sanayileşmeyle nitelikli tanm top- raklan geri dönüşsüz biçimde sanayi ve yer- leşim amaçlı olarakbetonlaşünlırken, endüst- riyel faaliyetler ve evsel kirlilik verimli alan- lan ışgal etmekle kalmayıp, çevresındeki topraklan da bozuyor. Çevre Bakanlığı'ndan bu konudaki bir başka çarpıcı veriye göre, "Organize Sanayi Bölgesi'" olarak adlandı- nlan sanayi oluşumlanna tahsiş edilen alan- lann yüzde 62'sini tanm topraklan oluştu- ruyor. AP'nin 150. Yü FotoğrafSergisitstanbul Haber Servisi - Dünyanın en eskt ve en büyük haber ajanslarından bıri olan ve geçen yıl 150. kuruhıs yıl- dönümünü kutlayan Associated Press (AP) uluslararası fo- toğraf sergisini İstanbul'a taşıdı. Geçen yıl Londra'dan Ye- ni Delhi'ye, Tokyo'dan Roma'ya pek çok başkentte sergi- lenen 150. Yıl Fotoğraf Sergisi önceki gün Dolmabahçe Kültür Merkezi'nde açıldı. Açılış nedeniyle verilen resep- siyona Cumhurbaşkam Sûleyman Denürel de katıldı. Fuji Fibn'in katkılanyla gerçekleşen sergi 12 Haziran'a dek ge- zilebilecek. Dünya haberciliğinjn liderlerinden biri olan AP 150. ya- şmı kutluyor. AP, 1848 yılında Nevv York gazetesi tarafin- dan kuruldu ve tarafsız haber anlayışıy layükseldi. Kâr ama- cı gütmeyen bir haber kooparatifi olan AP tüm dünyadaki gazetelere, televizyon, radyo istasyonlanna ve online ser- visierine grafıkler, sesli ve görüntülü haberler ulaştayor. AP'nin 144'üABDde,93'üise71 farklıülkedeohnaküze- re 237 haber bürosu bulunuyor. Dünya çapmda 3 bin 500 yazı işleri, iletişim ve idare personeli banndıran AP. bugün ABD'de bin 700 gazeteye, 6 bin radyo ve televizyon kuru- luşuna haber geçiyor. AP aynca 112 ülkeye, dünya çapm- da 15 bin basın yayın kuruluşuna da fotoğraf, grafık, sesli ve görüntülü haber iletiyor. Günde 24 saat haftada 7 gün, günde 20 milyon kelime ve tüm dünyaya günde bin fotoğraf eşliğinde lngilizce, Al- manca, Flemenkçe, Fransızca ve îspanyolcu olmak üzere 6 dilde yayım yapan AP'nin haberleri aboneler tarafimlan birçok dile daha çevrilerek kullanılıyor. AP, ABD'nin en say- gm gazetecilik ödülü Pulitzer'i 1922 yılından bu yana 18*i haberdalında, 2?'sı fotoğraf dalmdaolmak üzere 45 kez kazan- dL 1999yıtadadahem haberhemdemagazinalanmda verilen iki farklı fotoğraf Pulitzer'inin her ikisini de AP kazandı. Bergama Orman işletmesi yetkililerine suç duyurusu ASUMAN ABACIOĞLU tZMİR- Eurogold maden şirketinin Bergama'da inşa ettıği kaçak atık havuzuyla il- gili açılan davada, usulsüz hukuki uygulamalarla Euro- gold'un aklanmasına sessiz kalan Bergama Orman tşlet- mesı yetkiîileri hakkında *gö- revi ifımaJ" gerekçesiyle suç duyurusunda bulunuldu. Suç duyurusunda, davaya müda- hil olmalanna karşın gerek davanın şirketın tüzel kişili- ğı yenne bir çalışan hakkın- da açılmasına, gerekse "ank havuzubinidir'' şeklinde ka- rar çıkmasına sessiz kalan Bergama Orman tşletmesi yetkılılennin, aynca karan da temyiz etmedığine dikkat çekildi. Bilindiği gibi, Orman Mü- hendisleri Odası Ege Şube- si, orman alanında "kaçak atık havuzu" inşa eden Eu- rogold şirketi hakkında suç duyurusunda bulunmuş, an- cak Bergama Cumhuriyet Başsavcılığı şirketin tüzel ki- şiliği yerine ücretli olarak çalışan Hasan Ümit Gökvar- dar hakkında ceza davası aç- mıştı. Bergama Sulh Ceza Mahkejnesi, Orman Mühen- disleri Odası Ege Şubesi'nin müdahil olma istemini red- dederek davaya Bergama Or- man işletmesi Müdürlü- ğü'nün müdahil olmasına ka- rar vermişti. Yargılamada, ücretli çalışan Gökvardar'ın beraatı karaıiaşunlırken "aok su barajınm Lrinsiz olduğu" resmı bir yazıyla açıkça be- lirtilmesine karşın mahke- me, söz konusu yer için ızin venldıği gerekçesi ile şirket yetkiîileri hakkında suç du- yurusunda bulunulmasına yer olmadığına karar vermiş- ti. Bergama Orman işletme- si Müdürlüğü yetkiîileri ise hatalı hukuki uygulamalara sessiz kaldıklan gibi mah- keme karannı da temyiz et- meye gerek görmemişlerdi. Orman Mühendıslen Oda- sı Ege Şubesi. yargılamada- ki hatalı hukuki uygulama- lar nedeniyle durumu Ada- let Bakanlığı "na bildirirken Eurogold şirketi yetkiîileri hakkında yeniden suç duyu- rusunda bulunmuştu. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, 7 Haziran tarihinde görüşmelere başlıyor Bütçe hedefleri önergeyle değişecekANKARA (CumhuriyetBürosu) - 57. hükümetin TBMM Başkan- lığı'na gönderdiği 1999 Bütçe Ya- sa Tasansı. 7 Haziran Pazartesi gü- nü TBMM Plan ve Bütçe Komıs- yonu'nda görüşülmeye başlana- cak. Eski bütçe üzenndekı hedef değişikliklen komisyonda verile- cek önergelerle yapılacak. Plan ve Bütçe Komisyonu dün yaptığı ilk toplantıda. başkanhğa DSP'li. es- ki Sanayi ve Ticaret Bakanı Metin Şahin'i seçtı. 57. hükümet, 55. hükümetin dü- şürülmesi sonucu yasalaşamayan ve seçimler nedeniyle de kadiik olan tasannın ajııısını "yeni su- nuşla" Meclis'e gönderdi. Malıye Bakanı SümerOraL 7 Haziran Pa- zartesi günü Plan ve Bütçe Komis- yonu'na bütçenın sunuşunu yapa- cak. TBMM Plan ve Bütçe Ko- misyonu da dün üyelerinin belir- lenmesinden sonra ilk kez toplana- rak görev dağılımı yaptı. Seçimler sonunda, başkanhğa Metin Şahın, başkanvekilliğine MHP'den Gazi- antep Milletvekili Vlehmet Hane- fi Tirjaki, sözcülüğe ANAP'tan Kınkkale Milletvekili NihatGök- bulut ve kâtip üyelığe DSP'den Bartın Milletvekili Cafer Tufan Yazıcıoğlu seçildi. Teşekkür konuşması yapan Şa- hin. hükümetin bütçeyi TBMM'ye sunduğunu ve komisyonun yoğun birçalışmaprogramı olacağını bil- dirdi. Şahin'in verdiği bilgiye gö- re Maliye Bakanı Sümer Oral, pa- zartesi günü saat 11 .OO'de bütçeyi sunduktan sonra, komisyon çalış- malanna 2 gün ara verecek ve per- şembe günü tasannın tümü üze- nnde görüşmeler yapılacak. Büt- çe haziran ayı içinde çıkanlmak zonında olduğu ıçin, komisyon gö- rüşmeleri 19 Haziran'da tamam- lanıp 20-21 Haziran'daraporyazıl- dıktan sonra, genel kurulda görüş- melere geçilecek. Plan ve Bütçe Komisyonu, büt- çe göriişnıelerinın yanı sıra hükü- metin öncelikleri arasında yer alan bankalar yasa tasansını da pazar- tesi günü görüşmeye başlayacak. Başkan Şahin' in verdiği bilgiye göre pazartesi günü saat 10.00'da toplanacak olan komisyon. geçen dönem kadük olan ve hükümetin "yenfleme" yazısıyla yeniden Mec- lıs'e sevk ettiği tasanyı alt komis- yona gönderecek. Alt komisyon raporu çarşamba günü, üst komis- yonda görüşülerek tamamlanmaya çalışılacak. CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Tarihi Dava' Konusunda Sorular - Yamtlar... Köşe yazariığının, benımki gibi haftada bir de olsa, ateşten gömlek olduğu zamanlar vardır. Çok ciddi bir toplumsal sorun söz konusu iken onunla ilgisiz şeyler- den söz edemezsiniz. O konuyu bütün boyutlanyla ir- delemek ise kımı kez sizın yeteneğinızin sınırlannı aşar... Böyledurumlarda en iyisi, zihinde beliren irili ufaklı so- rulan, kompozisyon bütünlüğü için fazlaca kaygı duy- maksızın sıralamak ve yine fazlaca yazartık kaygısı gö- zetmeksizin yamtlar bulmaya çalışmak... Benim bu ya- zıda yapacağım gibi... - Imralı'daki davaya "tarihi dava" deniyor. Neden? - Bu nitelemeyi ilk önce kimin yaptığını bilmiyorum. Fakat izleyebildiğim kadanyla bir itirazla karşılaşmadı. Davanın Tarih;"liği konusunda gerjel bir göriış ortak- lığı var. - Peki ama neden "tarihi"? - Yargılanan kişinin tarihte ız bırakacak bir şahstyet olmadığı açık. Bu en baştan, çok önceden belliydi. öyleyse "farihnik kışiyle değil, yaşanan olayiarta, olay- lann geldiği noktayla ilgıli. - Olaylar nereden nereye geldi? - Terör diye nitelenen aynlıkçı şiddet hareketınin, ci- nayetlerin hızı kesıldı, büsbütün sona ermediyse de... - Büsbütün sona erme olasılığı var mı? - Sanmıyorum. - Neden? - En temeldeki toplumsal nedenler aynen, bazı ba- kjmlardan daha da kötüleşerek sürüp gittiğinden. - Bunlar nelerdir? - Her şeyden önce toplumsal adaletsizlik. Bölgeler arasındakitoplumsaldengesizlik. Güneydoğu'daki hal- kın yoksulluğu. - Aynlıkçı terörün ortaya çıkması ve ulaştığı boyut- lar sadece bunlarla mı ilgilı? - Hayır. Dış destek olmasa bu boyuta ulaşamazdı. - Dış destek hangi nedenlerden kaynaklanıyor? - Birçok nedenden. Kimı ülkenın tanhten gelen düş- manlığı, toprak hesabı var: Yunanıstan. Ermenistan, Su- rtye gibi... Kimı ülke, jeopolitik hesaplar ya da kendi iç çelişkıleriyle bu noktada: Rusya gibi. Kimi ülke, başta solculan olmak üzere, düpedüz aptallığından böyle davranıyor: Italyagibı. Kımı ülkenın hesabı ideolqik: Iran gibi. Kimi ülke, kendi ıç dengelen nedeniyle başka tür- lü davranamıyor: Almanya gibi. Kimı ülkede çeşitli lo- bilerin etkısıyle geleneksel Türk düşmanlığı kök salmış: Fransa, bir ölçüde Amenka gibi. Listeyi uzatabilir, ge- rekçeleri çoğaltabilıriz... - Şöz konusu davaya, bunların ortaya dökülmesi mi "tarihi" nitelik kazandırıyor? - Bunlar zaten biliniyordu. - Bunların Imralı'da yargılanan kişice itiraf edilmesi mi "tarihsel" önem taşıyor? - Sanmıyorum. önemli olan, nedenlerin bilinmesi değil, ortadan kaldırılmasıdır. - Bu nedenler nasıl ortadan kalkacak? Söz konusu ülkelere gözdağı vererek, ekonomık yaptınm uygula- yarak, hatta savaş açarak mı? - Hayır. Ekonomik bakımdan güçlenerek ve ülkede toplumsal adaleti gerçekleştırerek. Birkaç gün önceki "Cumhunyet"m bınncı sayfasında yer alan bir haber- dekı rakamlar akhmda burgu gibi dolaşıyor. Bazı cüm- leleri birlıkteokuyalım: "Önceki hükümetlertarafından yapısal önlemleralınmadığı için sürekli ertelenen eko- nomiksorunlar, 57. hükümetin elinde saatli bomba gi- bi bekliyor. Biryanda ilk dört ayda 3.5 kathlyona ula- şan bütçe açığı, diğer yanda dış ticarette yaşanan durgunluk ve küçülen ekonomi, işsizlik, 102 milyar do- lara varan dış borç ve15 katnlyona dayanan iç borç...' - Bütün bunlann Imralı'daki "tariNdava"yla ikjisi ne? - lyi düşünürsek çok ilgisı var. Bünye bu kadar zayrf olmasa mikrop bu kadar etkili olmazdı. - Teröristin kişisel kusurunu, işlediği cürmün ağırlı- ğını azımsıyor musun? - Hayır. Fakat bunu neden değil, sonuç olarak görü- yorum. - Neden olarak gören kim? - Sadece gören değil, aynı zamanda gösteren, zi- hinleri bulandıran, her şeyı cıvıklaştıran, her şeyın ağır- başlılığını ve ciddıyetmi ortadan kaldıran, her şeyı yoz- laştıran, bayağılaştıran, sömüren, acılardan ve gözya- şından da kâr ve "rayting" çıkaran, cıvıkların cıvığı, ba- yağıların bayağısı bir medya... Ve sorumsuz, bilinçsiz, çıkarcı polıtikacılar... - Çok öfkelısin... - Sadece öfkeli değil. üzgünüm de... - Neden? - Toplumsal aklın gittikçe daha çok bulandığını, git- tikçe daha çok şiddete tapan bir toplum olduğumuzu, şiddetin daha çok şiddet doğuracağını, bunun ülke sorunlannı daha da çözümsüz kılacağını gördüğüm- den... En temeldeki sorunlarla bağlantılan görülüp gös- terilmedikçe, toplum eğitilip uyanlmak yerine süreidi ola- rak kışkırtıldıkça, yargı kurulunun ölçülü tutumuna kar- şın söz konusu "tarihi dava "nın giderek bir sirk göste- risine, karar sonrasında da toplumsal bir intikam ve şid- det ayinine dönüşmesı kaçınılmaz olduğundân... RTÜK Başkanı Kutlu Savas 'Frekans ihalesi Başbakanlığın petformansma bağlı 9 ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)-Radyo ve Televiz- yon Ost Kurulu (RTÜK) Başkanı Kutlu Savaş. Baş- bakanlığın, kanal ve fre- kans ihalesine katılacak ku- nıluşlann ulusal güvenlik belgelerini bu ay başında hanrlamasını bekledikle- rini bildirdi. Savaş, "tşlem- lerinbize düşen bolümünü tamamladık, bundan son- rası Başbakanlığın perfor- mansına bağh" dedı. Savaş, dün Haber Ka- meramanlan Derneğı Baş- kanı Türkay Koç ve bera- berindeki yönetim kurulu üyeleriyle görüştü. RTÜK Başkanı, 3984 sayılı Rad- yo ve Televizyonlann Ku- ruluş ve Yayınlan Hakkın- da Yasa'da kanal ve fre- kans tahsisi ihalelerinin 6 ay içinde yapılmasının ön- görüldüğünü anımsattı. 1995 yılında ilk frekans planının oluşturulduğuna işaret eden Savaş, konuy- la ilgili kamu kuruluşları- mn görüşlerinı, hazırlıklar tamamlandıktan sonra bil- dirmeleri nedeniyle tartış- malann yıllarca sürdüğü- nü kaydetti. ilk ihalenin yerel yayıncılıkla ilgili ola- rak 1997 yılında gerçek- leştirildiğini. ancak konu- nun Milli Güvenlik Kuru- lu'nda (MGK) gündeme gelmesinin ardmdan hü- kümetin anayasal yetkisi- ni kullanarak RTÜK'ten ihalelerin ertelenmesini is- tedigjni anlatan Savaş, "RTUK bağnnsız bir kuru- luştnr ama dev lerJe birlik- te hareket etme mecburiye- tindedir. Dolayısryla vapı- lan ihalder erielenm^tir" dedi. Savaş. ihalenin yapıla- mamasından kaynaklanan olumsuz sonuçlardan biri- nin de bölücü ve irticai ya- yınlar olduğunu kaydetti. Savaş, sorunun RTÜK'ten değil, plan safhasındaki gecikmelerden kaynaklan- dığmı savundu.