Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
SAYFA CUMHURİYET 5 HAZİRAN 1999 CUMARTESİ
HABERLER
DÜNYADA BUGUN
ALİ SİRMEN
Apo'yav
Kürt Dosyası'
Neden Sorulmadı?
Öcalan'ın duruşması, savcının esas hakkında
mütalaasını hazırlaması için salı güniine bırakıldı.
Yani sorgulama bitti.
Öcalan'ın sorgusu sırasında, özellikle Uğur
Mumcu'nun, 1992 sonu ileöldürüldüğü 199324
Ocak tarihı arasındaki araştırmalannda ortaya çı-
kan ve bir sürü soru işaretini içeren gerçekler aca-
ba Apo'ya neden sorulmadı?
Şimdi Uğur'un "Kürt Dosyası" adlı yapıtında
anlatılanlara göz atalım:
31 Mart 1972 Cuma günü Ankara Siyasal Bil-
giler Fakültesi'nde, Ankara 1 No'lu Sıkıyönetim
Mahkemesi tarafından idam cezasına çarptınlan
Deniz Gezmiş, Yusuf Arslan ve Hüseyin Inan'ın
kurtarılması, 29 Mart günü Niksar'ın Kızıldere kö-
yünde, Mahir Çayan ve 9 arkadaşının öldürülme-
lerini protesto içın boykot yapılıyordu. Bu arada
daTürkiye Ihtilalcı Komünist Partısi'nin kalemeal-
dığı Şafak Bildirisi dağıtılıyordu.
Eyleme katılan ve bildiri dağıtanlardan biri de S-
BF öğrencisı Abdullah Öcalan'dı.
Öcalan 7 Nisan'da gözaltına alındı, 27 Nisan'da
tutuklandı. Şafak Bildirisi davası Ankara Sıkıyö-
netim Komutanlığı 3 No'lu Askeri Mahkemesi'nde
görülüyordu ve savcılık makamında o dönemi ya-
şayanlann yakından tanıdıklan Mümtaz Soysal
hakkında, yazdığı "Anayasaya Giriş" kitabı yü-
zünden, ayrıca Muammer Aksoy ve Bahri Sav-
cı hakkında da davalar açmış bulunan 12 Eylül
döneminin şedit savcısı Baki Tuğ bulunuyordu.
Baki Tuğ, iddianamesinde, Abdullah öcalan
hakkında, boykota katılmak ve Şafak Bildirisi'ni
dağrtmak suçlarından TCK'nin 142., 153., 159.,
311. ve 312. maddelerınden mahkûmiyetini isti-
yordu. Baki Tuğ, 22 öğrenci hakkında açtığı da-
vada en ağır cezayı Abdullah Öcalan ve Metin N.
Yalçın için istiyordu.
Gerçi Öcalan eyleme katılmadığını söylüyordu,
ama ifadelerine başvurulan görgü tanıkları öca-
lan'ı suçluyorlardı.
Ama, arada ne oluyorsa oluyor ve Baki Tuğ
görüş değiştirerek "Abdullah Öcalan'ın, Şafak
Bildirisi dağıttığı yolunda herhangi birdelil bu-
lunmadığım" ileri sürüyordu.
Mahkeme deTuğ'un gerekçesını benimsiyor ve
öcalan'ı yalnızca boykota katılmaktan mahkûm
ediyordu.
Dahası da var. Burs için başvuruyordu Apo. A-
ma bursun bağlanması için koşul, müracaat tari-
hinde fakültenin 1. sınıfında ise yaşının 21 'i geç-
memiş olması şarttı. O bursu aldığında 22 yaşın-
daydı.
Fakülte Yönetim Kurulu ise olaya karışan öğ-
rencilerin hepsine 15 gün okuldan uzaklaştırma
cezası verirken Apo'ya olay günü tutulan tuta-
nakta, "grvbun elebaşısı olduğu ve boykotta bü-
yük çabası görüldügü"; tanık ıfadelerinde de
"öcalan'ın sol kolunu havaya kaldırdığı ve 'Ba-
ğımsız Türkiye' diye bağırdığı" söylendiği halde
yalnızca en nafif ceza olan uyan cezası veriliyor-
du.
Bu konuda çok daha geniş bilgiler Uğur Mum-
cu'nun "Kürt Dosyası" adlı kitabındadır. Oku-
mamış olanlara salık veririm.
Kurt araştırmacı Uğur Mumcu bütün bu bil-
gileri topladıktan sonra, Apo'yu birilerinin tut-
tuğunu anlamıştı. Baki Tuğ ile görüşme tale-
binde bulundu. Tuğ ile görüşmelerinde, ken-
disine Şafak Davası'nda neden Apo hakkında
böyte bir mütalaada bulunduğunu sordu; al-
dığı yanıt ilginçti:
- Herhalde biryerlerden birşeylergelmişolma-
lı...
Bunun üzerine Uğur, Tuğ'dan elinde bu konu-
da bir belge olup olmadığını sordu. Eski askeri
savcı,
- Ben arşivime bir bakayım, dedi.
Sonra da 27 Ocak günü için randevulaştılar.
Ama bir daha buluşamadılar. Uğur Mumcu, 24
Ocak 1993'te öldürüldü. 27 Ocak günü de cena-
zesi kaldınldı.
Keşke Öcalan'a Kürt Dosyası kitabında Uğur
Mumcu'nun ileri sürdükleri desorulsaydı. Belki kı-
mi olaylar da gün ışığına çıkardı.
Sanık avukatlannm, ölen PKK'lilerin yakınlannın müdahil olması isteği ortalığı kanştırdı
Öcalan davasmda olay çıktıtMRALJ - Abdullah Öcalan davasının
beşinci günûnde yargılamanın en gergin
anlan yaşandı. Soruşturmanın genişletil-
mesi istemlerinı açıklayan sanık aNnkatı
Kemal BUgiç. "PKK'nin başkanhk konse-
yi"ne ait olduğunu belirttığı bıldiriyi ve
özellikle de bu bildirideki "Büyüksavaşçı-
lann banşı da büyük ohır" cümlesini oku-
yunca. ortalık kanştı. Müdahil avukatlan
"Neyin savaşı. kiıne karşT dıye tepki gös-
terdiler. Bilgiç'in. yıllardır süren "savaş-
ta" 30 bin kişinin mağdur olduğunu. ken-
dilerine de diğer taraftan müdahil olmak
yönünde dilekçeler geldiğini söylemesı
üzerine de. müdahil avukatlan, sanık avu-
katlannın bu açıklamalannda "örgüt pro-
pagandası" yapıldığı gerekçesiyle protes-
to ettiler. Şehıt yakınlan ise sloganlar ata-
rak sanık avukatlannm üzenne yûrüdüler.
Öcalan. cam bölmeden çıkanlırken asker-
ken suur ötesi harekâtta bacağını kaybeden
Naim Karapıçak protez bacağını sanık
avukatlanna doğru sallayarak "fnsan hak-
lannı savunanlar bunu görsûn, bunun be-
detini kim ödeyecek" diye haykırdı.
Mahkeme Başkanı, sesini yükselten bir
müdahil avukatından dışan çıkmasını iste-
yince müdahil avukatlan ve aileler duruş-
ma salonunu boşalttı. Sanık avukatlannm,
sonışturmanın genişletilmesine ilişkin is-
temlerini reddeden mahkeme. savcının e-
sas hakkındakı görüşünün bildırilmesi için
duruşmayı salı gününe erteledi.
Sanık avukatlan, duruşma başlamadan
önce müvekkilleri Öcalan ile yaklaşık ya-
nm saat görüştüler.
'İsyancıyla pazarlık olmaz'
tmralı Adası'nda saat 10.10'dabaşlayan
duruşmaya 10 müdahil avoıkatı ile 12 sa-
vunma avukatı katıldı. Duruşmada. daha
önce esasa ilişkin iddialannı bildiremeyen
3 müdahil avukatı, esasa ilişkin iddialan-
nı bildirdiler. Söz alan müdahil avukat Ha-
nifi Aktaş. savunma avukatlannın "Asnn
Hukuk Bûrosu" adıyla înternet üzerinden
PKKnın propagandasını yaptıklannı öne
sürdü. Avukatlann. sanığın suçuna ortak
olamayacaklannı ifade eden Aktaş, "Bun-
lar, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin cüp-
peterini bıraksınlar. Öcalan, aba altmdan
sopa gösteriyor. Hiçbir devlet, isyancılarla
pazarhğa oturamaz'" diye konuştu. "Tür-
ki\e, TürkJerindir. Demokratikcumhuriyet
ile federai \eni bir anayasası olan bir dev-
let tanımüyor" diyen müdahil avukatı Fet-
hi Y'ıldız da. "Onun. banş ve kardeşliksöz-
leri a'msahın gözyaşlarT dedi ve sanığın
cezalandırılmasını istedı. Müdahıllerden
Gülbeyaz Kahnunan ise ısrarla söz alarak
başkomiser olan eşi Osman Kahraman'ın,
lOEkim 199rdelstanbul'daölduruldüp-
nü anlatarak
K
Eşiın 'bunlar bana bir şey
yaparsa cenazeme gelme' dedi Ben cena-
zesine gitmedim. 8 yıl bugün için bekledim"
dedi. Duruşmada, daha sonra müdahil avu-
katlan, Savcı Talat Şalk ve Mahkeme Baş-
kanı Mehmet Turgut Okyay, sanık Öca-
lan'a sorular yöneltti. Sorular ve sanığın
yanıtlan şöyle:
Sava Talat Şalk: PKK ile ÎHD'nın iliş-
kisi var mı?
Öcalan: Bunun yanıtını daha önce ver-
dim. Akm Birdal ile şahsen görüşmedim.
Askerlerin bırakılması için kunılan heyet-
te yer alıyordu. Ben oradaki temsilcilere bu
tür göriişmelerin iyi olacağını söyledim.
Arabuluculuk niteliğindedir.
TurgutOkyay: tHD 'den maddi para yar-
dımı aldınız mı?
Öcalan: Para gönderilmedi, maddi-ma-
nevi bir destek olmadı. Benim bir talima-
tım da yok.
Ok>*y: tHD yayınlan konusunda bilgi
verir misin?
Öcalan: Kendi yayınlan vardı. Bizdeki
bilgiler de gönderiliyordu. Bu bilgileri biz
ulaştınyorduk.
Savcı Şalk: Hollanda ve Belçika'daki
eğitim kamplannm sorumlulan kimlerdir?
Bujconuyu açar mısın?
Öcalan: Hollanda'nın eski kırsal alanla-
nnda villalar vardı. Oralar kiralanıyordu.
Onlar temas kuruyordu.
Okyay: Kimler temas kuruyordu?
Öcalan: Legal oluşumlar aracılığıyla,
dernekler vasıtasıyla. Dernekler buralan
bulmamızda yardımcı oluyorlardı. Bura-
larda siyasi eğitim veriliyordu.
Okyay: Hollanda makamlan bunu bili-
yor muydu?
Öcalan: Avnıpa'da siyasi eğitim yasak
değildir. Hollanda makamlan ses çıkar-
maz.
Okyay: Hollanda yetkilileriyle görüştü-
nüzmü?
Öcalan: Bir-iki Hollandalı gazeteci ile
görüştüm, röportaj yaptım.
Okyay: Ya Bel-
çika?..
Öcalan: Gerek
Hollanda. gerek
Belçika'da çok
güçlü temsilcilik-
lerimiz vardı. Bu
temsilciliklerimiz,
ERNK adıyla çalı-
şıyordu. Zaten
ERNK'nin birçok
ülkede temsilcilik-
leri var.
Okyay: Bunun
PKK'nin yan ku-
ruluşu olduğunu
biliyorlar mıydı?
Öcalan: Bılı-
yorlardı.
BaşsavcıCevdet
Volkan: Buradaki
faaliyetlerle ilgili
raporgeliyormuy-
d u
tÖcalan: Bize
Kani Yılmaz ve
"ŞahüT kod adlı
kişi telefonla bilgi
veriyorlardı. Son 6
aydır bilmiyorum.
Okyay: Türki-
ye'dekı demekler-
le ilişkiniz var
madığını söyledi.
Okyay: Yazılar için sizden 40 bin sterlin
almış, biliyor musun?
Öcalan: Bu konuyu bitmiyorum. Bu çok
ilginç. AvTupa'daki örgüt sorumlulannın
böyle bir politikalannın olup olmadığını
da bilmiyorum. Lort çok zengın. Kendile-
rinin bize vennesi lazım, bizim almamız
gerekir. A>nca îtalya'da iken ısmini hatır-
lamadığım başka bir lort ile de görüştüm.
Görüştüğüm lort, bana "LoıHann siyasi
ağuiığı yok, etkileri sımrh- dedi.
Okyay: Bu görüşmelennde, insanlan ni-
ye öldürüyorsunuz, bu çocuklan niye öldü-
rüyorsunuz, diye soran olmadı mı?
Öcalan: O konulan tartışmaya getirme-
diler. Konuşmalanmız siyasi ıçerikliydi.
Müdahilavukan: PKK'nin bu uyuştunı-
Öcalan: HA-
DEP ile iHDyi
söyledim. Bazı
Kürt kuruluşlan
vardı. Roja Welat
ısimliKürtgazete-
si vardı. Bir de
Mezopotamya
Kültür Derneği
var. Bunlar yasal-
dır. Kürt kuruluşlan olarak biliyorum. Ya-
sadışılıklan yok.
Okyay: Bunlarla görüşüyor muydun?
Öcalan: Avrupa üzerinden temsilciler
görüşmüş olabilir.
Okv-ay: Hollanda ve Belçika yetkilileri
ile görüştünüz mü?
Ocaian: Hollanda ve Belçika yöneticile-
ri ile görüşmem. Temasım. dev let adına bir
görüşmem olmadı. Almanya ve İtalya yet-
kilileri ile görüşmüştüm. Ondan sonra 5-6
yıl önce bir Ispanyol yetkilisi ile parlamen-
ter düzeyinde görüştüm.
Inglllz lort İle görüşme
Ok>-ay: Ingiliz Lortlar Kamarası'ndan
Lort Avebury ile bir görüşmen oldu mu?
Öcalan: Ağustos 1998'de iki üç kez gö-
rüşmüş olabılirim.
Okyay: Bu kışı Ingiliz gazetelennde ya-
zı y_azıyormuş. bu kişi ile ne konuştun?
Öcalan: "1996'dan itibaren süreç var. 98
Eylülü'nde ateşkese gitmedüsüncemiz var,
siz ne düşünüyorsunuz" dedim Ne evet.
ne hayır yanıtını aldım. Ingiltere'nın kla-
sik polıtikası var. "Sizi de>1etoiarak destek-
leyeme>iz. Sadece dostuz" dedi. Ateşkese,
iyi olur, dedi. lngiltere"nin bize sıcak bak-
Duruşma için Mudanya"va gelen şehit lazı Tansel Ya\ıız, babasının fotoğ-
rafina sanlarak uzun süre göz>aşı döktii.
cu meselesi çok önemli. Suriyeli Hasan
Kejfo. PKK ile uyuşturucu konusunda iş-
birliği yaptı mı, bunu açıklayabilir misiniz?
Öcalan: Böyle bir ismi hatırlıyorum, ta-
nıştım. llk kez Suriye'ye gittiğimde ilişki
kurmuştum, beni evine davet etti. 1982 yı-
lıydı. Zengin bırine benziyordu. köyleri
vardı. Uyuşturucudan zenginleşmiş diye
duydum. Daha sonra 90'lıyıllara doğVuöl-
düğünü duydum. Benim bilgim dahilinde
PKK'nin uyuşturucuya bulaşması müm-
kün değildir. Başkalan yaptıysa onun so-
nımlusu ben değilim.
Müdahfl avukatı: Alman yetkililerle şid-
detin önlenmesi için yaptığı görüşmeye AU
Hooıan Gazi mi aracılık etti?
Öcalan: PKK'nin şiddetine son verme-
si için Alman yetkililerle ŞanTda yaptığım
görüşmeye bu kişinin aracılık ettiği doğru-
dur.
Okyay: Kani Yılmaz'ın Avrupa'da sizi
önlemeye yönelik çahşması var mıydı?
Öcalan: Bu konu ilginç. Benim de kuş-
kum var. Beni önlemeye yönelik çalışma-
lardan kuşku duydum. Kani Yılmaz, Al-
man devlet politikasına uygun bir altyapı-
yı orada kurmuş. Benim AsTupa'ya git-
mem bu altyapıyı bozacaktı. Bu nedenle
Avnıpa'ya gitmemi istemediler. Avrupa.
kendi görüşlerine uygun kişilerle ilişki kur-
mak ister. Lummer ile görüşmeme aracı-
lık eden de Ali Homan Gazi idi.
Müdahfl avukan: Mediko Enternasyo-
nalkuruluşu PKK'ye bağış yaptı mı?
Öcalan: Bağış topladığını duydum.
Uluslararası yardım kuruluşudur. Kürt ör-
gütlerine de yardım toplamıştır. Bızim
kamplara da faal tıbbı destek veriyorlardı.
Sanık Öcalan, Mediko Enternasyonal
yetkilileri ile görüşüp görüşmediğinin so-
rulması üzerine, "Dr. Hans ile Lübnan'da
görüştüm. En uzun süreli da><
anışma için-
de olduğumuz örgüttür" dedi. Bu sırada.
müdahil avukatlardan Mehmet Turan. söz-
de "Kürdistan Haritası"nı Başkan Ok-
yay'a iletti. Başkan Okyay, salonda bulu-
nanlardan Arapça bilen olup olmadığını
sordu. Türkiye ga-
zetesi adına duruş-
mayı izleyen gaze-
tecinin, Arapça bil-
diğini söylemesı
üzenne, Okyay, ha-
ntanm tarihini söy-
lemesini istedi. An-
cak, harita üzerin-
deki yazınm Farsça
olduğu anlaşıldı.
Daha sonra hari-
ta savunma ve mü-
dahil avukatlanna
ve salonda bulunan
dığer izleyicilere
gösterildi. Müdahil
avukatı Mehdi Kes-
Idn, hantada Türki-
ye'ninyerininnere-
si olduğunun anla-
tılmasmı istedi. Bu-
nun üzerine Başkan
Okyay, hantada ts-
kenderun hattından
başlamak üzere
Anadolu'nun gü-
neydoğu ve doğu-
sunun. "Kürdis-
tan" olarak göste-
rildiğini söyledi.
Okyay, savunma
avukatlanna söz
verdı. Sanık avuka-
tı Niyazi Bulgan.
müdahil avukatlan-
nm kendileri hak-
kındaki açıklamala-
nnın meslek ilkele-
riyle bağdaşmadı-
ğını söyledi. Bul-
gan, bazı önemli
belge ve bilgılere
ilişkin fotokopılen
bu sabah sanık öcalan'a verdiklerini belirt-
ti. Okyay, incelemesi için süre verecekle-
rini söyledi. Sanık avukatlanndan Mük-
riroe Tepe de sanığın "banş ve kardeşlik"
çağnsınm samimi olduğunu savundu. Sa-
nık avukatı Kemal Bügiç soruşturmanın ge-
nişletilmesine ilişkin istemlerini sıraladı.
Dava dosyasında Öcalan'ın Kenya'da
yakalanmasıyla ilgili tutanağın dava dos-
yasında bulunmadığını belirten Bilgiç, Jan-
darma Genel Komutanlığı'nın sorgu yap-
tığını, ancak buna ilişkin görevlendirme
yazısının dosyaya konmadığını öne süre-
rek bunun konulmasını istedi. Bilgiç, Sa-
nık Öcalan'ın Italya'dan ıadesine ilişkin
Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan dosyanın
da getirilmesi isteminde bulundu.
Bunun üzenne Başkan Okyay, Avru-
pa'dan uyuşturucu konusunda bir belge ve
dosyanın gelmediğini söyledi.
"1993ten sonraki süreçte aracıok ettiği
öne sürekn istihbarat ve ordu düzeyindeki
kişilerin isimlerinin dosvaya konulmasını"
istiyen Bilgiç, sanık Öcalan'ın ifadelenn-
de, "aracılıkyapdğını"' ileri sürdüğü Cdal
Talabani. Cengiz Çandar. Necmettin Er-
bakan. İlnurÇevik. Tansu Çiller, .\le>' .\lat-
h, Yalçın Küçük. Sefim Okçuoğhı ve tsmet
Sezginın tanık olarak dınlenmesi geTektı-
ğini ileri sürdü.
Bilgiç, aynca Mehmet AB Birand. Gü-
neri Chaoğlu, Fatih .Aitayh'nın da Öca-
lan'la röportaj yaptıklannı anımsatarak on-
lann da dinlenmesini istedi. Ahmet Türk,
Ertuğrul Kürkçü. Ragıp Duran. Doğu Pe-
rtoçek, tHD Başkanı Akın Birdal, KESK
Başkanı Siyami Erdem. Sedat Yurttaş. Ra-
fetBalhve Musa Anterın, Vedat Aydın'ın,
Savaş Buldan'ın eşlerinin de duruşmada
dinlenmesini isteyen Bilgiç. Öcalan'ın yaz-
dığı yazılann da dosyaya delil olarak ko-
nulması gerektiğıni söyledi.
Bilgiç, daha sonra PKK Başkanhk Kon-
seyi'nin. Öcalan'ın mahkemede yaptığı
"banş ve kardeşlik" çağnsına atıfta bulu-
narak yayunladığı 2 sayfalık bildiriyi oku-
maya başladı.
Cerglnllk başlıyor
Bildirinın, "Büyük savaşçılann banşı
büyük olur" ıfadesine geldiğinde müda-
hil avukatlan ile müdahiller, "Neyin sava-
şı, kime karşı" diye tepki gösterdiler. Mü-
dahil avukatı Şevket Can Ozba>. örgütün
propagandasuıın yapıldığını belirterek Ok-
yay'dan bu bildirinin alınıp dosyaya konul-
masını, Çiller'in ısminın de tanıklar liste-
sinden çıkanlmasını istedi. Okyay. müda-
hillerden müdahale etmemelerini isteye-
rek "Mahkemeyi ben yönetiyorum" uyan-
sında bulundu. Savunma avukatı Bilgiç,
"savaşta" 30 bin kişinin mağdur olduğunu,
kendilerine de diğer taraftan müdahil ol-
mak yönünde dilekçeler geldiğini savundu.
Bunun üzerine müdahil avukatlan itiraz
ederek sanık avukatın "örgütün propagan-
dasını yaptiğmT yınelediler. Müdahil avu-
katlan CahhTorun. Mehdi Kesldn ve Şev-
ketCan Özbay, "örgüt propagandası.vafMİ-
dığı" için metnin okunmamasmı istediler.
Tartışmalann uzaması üzerine Okyay,
bu istemleri mahkemenin değerlendirece-
ğini belirterek Özbay'a "Çıkın dışan" di-
ye bağırdı. Gerginleşen ortam nedenıyle
jandarma kordon oluştunırken sanık Öca-
lan, cam bölmeden çıkanldı. Özbay dışan
çıkarken müdahiller de olayı protesto ede-
rek salonu terk etmeye başladı.
Cazl nln öfkesl
Kuzey Irak harekâtı sırasında bacağını
yitiren gazi Naim Karaptçak ise protezini
çıkanp savunma avukatlanna göstererek
protesto etti. Karapıçak. "Bu bacağm be-
sabını kim verecek" diye bağırdı.
Gerginleşen ortam üzerine saat 12.00'de
ara verilen duruşmaya saat 12.40'ta yeni-
den başlanıldi. Söz verilen DGM Cumhu-
riyet Başsavcısı Volkan. bütün istemlenn
reddine karar verilmesini, ancak sanık
Öcalan'ın yazdığı yazılann delıl niteliğin-
de olduğundan dosyaya konulmasını iste-
di. Volkan, aynca terör örgütü PKK'nin
Yunanistan sorumlusu Fethi Demir'in tanık
olarak dınlenmesi isteminde bulundu.
Mahkeme Başkanı Okyay, sanık avukat-
lannm diğer istemlerinin davanın esasına
etkili olmadığı için reddine karar verildi-
ğini belirtti. Okyay, Fethi Demir'in tanık
olarak dinlenme isteminin de reddedildiği-
ni bildirdi. Buruşmanın 8 Hazıran Salı gü-
nüne bırakıldığını belirten Başkan Okyay,
daha sonra salonda bulunanlara hıtaben,
"Herkesin acısını pavlastıgını. herkese söz
vermeye çahşügını" söyledi.
Duruşmadan sonra sanık avukatlan
Gemlik, müdahil avukatlan da Mudanya
üzerinden tstanbul'a dönerken Ankara 2
No'lu DGM heyeti çalışmalannı sürdür-
mek üzere tmralfda kaldı. Mahkeme Baş-
kanı M. Turgut Okyay, sivil üye Hüseyin
Eken ve askeri üyesi Hâkim Albay Abdul-
kadir Davarcıoğhı ile Ankara DGM Cum-
huriyet Başsavcısı Volkan ve DGM Cum-
huriyet Savcısı Şalk salı günü yapılacak .
dunışmaya kadar tmralı Adası'nda
kalacaklar. Mahkeme personeli de bu süre
içinde tmralı Adası'nda bulunacak.
Başbakan Ecevit, programı TBMM'de okudu. Siyasi ahlak, bankalar, pişmanlık yasaları öncelikle çıkanlacak
Hükiimetprogvamııuhı cığuiıklı hedefekonomiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başba-
kan Bülent Ecevit, 57. hükümetin programı-
nı dün TBMM'de okudu. Program üzerinde-
ki görüşmeler 7 Haziran Pazartesi, güvenoy-
laması ise 9 Haziran Çarşamba günü gerçek-
leştirilecek. 57. hükümetin yeşil kapaklı prog-
ramında büyük ölçüde protokoldeki düzenle-
meler yinelenirken, ekonomik bunalıma kar-
şı mücadele büyük yer tuttu. Kamu açıklan-
nın finansmanında Merkez Bankası kaynak-
lanna hiçbir koşulda başvurulmayacağı, ger-
çekçi kur politikasının a>Tien devam ettırile-
ceği, destekleme kapsamındaki tanm ürünle-
rinde "beklenen enflasyon" oranının temel
alınacağı ve kavıt dışı ekonominin daraltıla-
cağı vaatedildi.
Programda, köktendinci girişimler konu-
sunda, "Hükümetimiz kutsal din duygulan-
nın devlet işlerinc kanştmlmasını. siyasal
amaçlarla \eçıkar hesaplanv la Lstismannı ön-
lemekte kesin kararlıdır. Hükümetimiz. Sün-
ni-Alevi kardeşüğinin pekiştirilmesine de ge-
reken önemi verecektir" denildi. Hükümetin
öncelıkleri arasında pişmanlık, bankalar, sı-
yası ahlak yasalannın çıkanlması sayılırken,
protokolde hiç yer verilmeyen Doğu ve G.
Doğu Anadolu Bölgesi'ne yönelik ekonomik
ve sosyal düzenlemelere geniş yer verildı.
Başbakan Ecevıt'ın TBMM Genel Kuru-
lu'nda metne bağlı kalarak okuduğu hükü-
met programında şu hedeflere yer venldı:
Millıyetçilik anlayışı Atatürk'Un
Türk kulturunü esas alan ve her türlü uic, din
ve mezhep aynmcılığını ve yayılmacılığı red-
deden msancıl ve banşçı millıyetçilik anlayı-
şı, ulusal birliğımızin ve ülke bütünlüğümü-
zün başta gelen güvencesıdir.
TÜrban Hanımlann özel yaşamlannda
giyim-kuşamlanna bir kanşma söz konusu
değildir, ancak kamu kurumlannda türbanın
Cumhuriyetin temel niteliklerini hedef alan
bir siyasal simgeye dönüştürülmesine karşı
yürürlükteki kurallar uyannca alınmış önlem-
ler titizlikle sürdünılecektir. Diğer taraftan,
hükümeti oluşturan siyasi partiler, toplumsal
değerlerin aynşma noktası olarak kullanılma-
sını, toplumda gerilimin yükselmesini ve bu-
na bağlı olarak ortaya çıkabilecek cepheleş-
meleri önleyıci tutum izleyecektir.
Yargi refOrmUYargı sistemi hızlandı-
nlacak, yasal düzenlemeler ve altyapı düzen-
lemeleri gerçekleştirilecek. Yargı bağımsızh-
ğı ve hâkimlik güvencesi ilkeleri çerçevesin-
de, adaletin hızlı, en az masrafla ve etkin bir
biçimde işlemesini sağlamak üzere, anayasa.
yasalar ve teşkilat yapısında gerekli değişik-
likler öngören yargı reformu gerçekleştirile-
cek. Adli kolluk sisteminin kuruknası konu-
sundaki çalışmalara devam olunacaknr. Dev -
let Güvenlik Mahkemeleri (DGM) yeniden
düzenlenecektir. Orgütlü suçlann takip ve ce-
zalandınhnasına ilişkin yasal düzenlemelere
öncelik verilecektir. ldaii yargı yeniden dü-
zenlenecek, bölge idare mahkemelerinin gö-
rev alanlan genişletilecek, Danıştay'm daire
sayısı arttınlacaktır.
Terdfle mücadele Bir taraftan bölü-
cü akımlara ve türlü teröre karşı devlet güven-
lik güçlerinin özenli ve başanlı mücadelesı
kesin sonuç alınıncaya kadar kararlılıkla sür-
dürülecek. diğer taraftan da terörün iç ve dış
kaynaklannı kunıtacak ekonomik, sosyal, si-
yasal ve tanıtımla ilgili çok yönlü tedbirler alı-
nacaktır. Bu amaçla. güvenlik güçlerinin ha-
reket yeteneğinı ve etkinliğini artlıncı yatı-
nmlara öncelik venlecektir.
Doğu ve C. Doğu'ya yatınm GÜ-
neydoğu ve Doğu Anadolu'nun gen kalmış-
hğı ekonomik ve sosyal önlemlerle çözüle-
cektrr. Üretken yaünmlar hızlandınlıp des-
teklenecektir. altyapı eksiklikleri "yap-işlet-
de\Tet" yönteminden de yararlanılarak gide-
rilecektir. eğitim ve sağlık alanındaki boşluk-
lar. en kısa zamanda doldunilacaktır. "Piş-
manhkYasaa"nın çıkanlması için gerekli gı-
rişımler yapılacaktır. Hayvancılığın yeniden
canlandınlması içın başlanlan çalışmalar hız-
landınlarak sürdürülecektir. Mezra tipi veya
dağınık yerleşim birimlerinin gerek güvenük,
gerek ekonomi açısından yarattığı sonınlar
da dikkate alınarak. kırsal alanda daha sağlık-
lı yerleşim düzenine geçilecektir. TeröY nede-
niyle yerlerini terk etmek zorunda kalmış
>Tirttaşlanmızın köye dönüş olanaklan hız-
landınlacaktır. Doğu ve Güneydoğu bölgele-
rinde nitelıkli kamu hizmetlilennin görev al-
malannı sağlayıcı, öğretmen ve sağlık perso-
neli açığını kapatıcı önlemler almacaktır. Bu
bölgelerdeki yatılı ve pansiyonlu okullann
yapımı hızlandınlacaktır. Yanm kalmış yatı-
nmlann üretime geçmesi için sağlanan fi-
nansman olanaklan arttınlacaktır. Sınır tica-
reti için sınır illeri halkının adaletle yararla-
nacağı ve ulusal ekonomıye zaran dokunma-
yan bir düzenleme getirilecektir. Özel teşvik
sistemine etkinlık kazandınlacaktır. Bu amaç-
la, organize sanayi bölgeleri ve küçük sanayi
siteleri hızla yaygınlaştınlacaktır.
YOlSUZİUkia mücadele Hükümetımi-
zin amaçlanndan bıri de toplum vicdanını ra-
hatsız eden yolsuzluklarla etkili bir mücade-
leyi gerçekleştırmektir Bu mücadeleyı zor-
laştıran yasal boşluklar giderilecektir. Bu
amaçla kurumsal bir yapılaşma. kamu yöne-
timinde yeniden yapılanma sırasında ele alı-
nacaktır. "SiyasiAhlak Yasası" çıkanlacaktır.
Haksız mal edinmelerin etkili bir şekılde iz-
lenerek önlenmesi içın "Mal Bildüimi Yasa-
sı"nda gerekli değişıklikler yapılacaktır. Ka-
mudaki denetim karmaşasma son verilecek-
tir. Yerel yönetımlenn etkileri arttınlırken, et-
kili denetimleri de sağlanacaktır. Bu amaçla.
Sayıştay bünyesinde "Yerel Yönetimler Biri-
mi" kurulacalcnr. Yüksek Denetleme Kuru-
lu'nun işlevini değiştinnek ve tam bağımsız-
lığını sağlamak amacıyla gerekli yasal dü-
zenleme yapılacaktır. Savurganlığı önleye-
cek, ihalelere gölge düşürmeyecek, yolsuz-
luklara olanak tanımayacak. kamudan haksız
kaynak transferine yol açmayacak gider refor-
mu yapılacaktır. Başta thale Yasası. Kamulaş-
tırma, Sayıştay Yasası gibi yasalar çağdaş il-
ke ve uygulamalara göre düzenlenecektir.
Ekonoml Vergi yasalannın başanyla uy-
gulanabilmesı için vergi idaresinin daha etkin
ve daha randımanlı çahşması sağlanacaktır,
uygulama basıtleştirilecektır. Üretime ve dış-
satıma dayalı, sağlam ve sağlıkh kaynaklarla
fınanse edilen dengeli ve sürekli bir büyüme
stratejısi oluşturulacaktır. tstihdam yaratan
özel sektör yatınmlannın teşviki konusunda
her türlü önlem almacak. yatınmı ve dışsatı-
mı engelleyen tüm mevzuat yeniden düzen-
lenecektir. Haksız rekabeti önlemek amacıy-
la kayıt dışı ekonomi alanı da daraltılacaktr.
Kamu açıklannın finansmanı için Merkez
Bankası kaynaklarına hiçbir koşul ve biçim-
de başvurulmayacak, gerçekçi loır politikası-
na aynen devam edilecektir. Enflasyonla mü-
cadele sürdürülürken. dar gelırlılerin mağdur
edilmemesine özen gösterilecektır Destek-
leme kapsamındaki tanm ürünlennin fıyatla-
nnın belirlenmesinde dünya fıyatlan, mali-
yetler ve beklenen enflasyon temel ahnacak-
tır. Sistemli bir ürün değişim programı yürür-
lüğe konulacaktır. Ekonomik ve Sosyal Kon-
sey'in ve genelde sivil toplum örgütlerinin
ekonomiyi ve sosyal haklan ilgilendiren ça-
lışmalara ve uygulamalara etkin katılunlan
sağlanacaktır.Reel faizlerin trrmanmasmı ön-
leyecek bir anlayış yürütülecektir. Kamu ku-
rum ve kuruluşlannın Hazine garantisiyle
yaptıklan dış borçlanmalarda etkili bir disip-
lin sağlanacaktır. Vergi sistemi tüm kurum-
lanyla işletilecektir. Vergi tabanı yaygınlaştı-
nlacaktır. Vergi idaresinde otomasyon ve ver-
gi kimlik numarası kullammı yaygınlaşnnla-
cak, vergi tahsiiatında banka sisteminin rolü
arttınlacaktır. Dolaylı vergiler tek yasayla dü-
zenlenecektir. Vergi tabanı yaygmlaştınlacak-
tır.
Eğitim 8 yıllık ilköğretim uygulaması-
na devam edilecektir. Türkiye'yi bilgi çağı-
na hazırlamaya yönelik olarak zorunlu eği-
tim süresinin arttınlması imkânlan araştın-
lacaktır. tlköğretim beşinci sınıfını tamamla-
yan öğrencilerin, kanuni temsilcilerinin talep
etmesi dunımunda, Diyanet lşlen Başkanlı-
ğı'nca yaz tatilinde açılan ve Milli Eğitim
Bakanlığı'nın denetim ve gözetimine tabi
olan Kuran kurslanna devam edebitaıelerine
imkân verici bir düzenleme yapılacaktır. Üni-
versite sınavlanmn tümüyle kaldınlabilme-
si için öğretim üyesi açığının kapatılması da-
hil gerekli çalışmalar yapılacaktır. Türkçenin
zenginleştirilmesi, doğru kullanıhnası ve ya-
bancı sözcüklere karşı korunması için gerek-
li önlemler almacaktır.
SOSyal güvenlik Emekli yaşı ve en az
çalışma süreleri, ülke ekonomisinin taşıyabi-
leceği gerçekçi düzeye yükseltilecektir. Si-
gortasız çalışma önlenecektir. lşçi haklann-
daki kısıntılar giderilecektir. tşsizlik sigorta-
sı programı başlatılacak, bu programı >airü-
tecek olan tş ve lşçi Bulma Kurumu yeniden
yapılandınlacaktu1
.
Şehit ailelerl Şehit aılelen ile gazile-
rin konut gereksınimlerinin karşılanması için
Toplu Konut Fonu'ndan faizsiz toplu konut
kredısi veriknesini ve bağlanan aylıklann
katsayı artışı dışmda, her yıl düzenli bir şe-
kilde arttınlmasını sağlayacak yasal düzen-
lemeler süratle gerçekleştirilecektir.
ÖZelleştlrme Uluslararası tahkim ko-
nusuna, temel ulusal çıkarlanmıza ters düş-
meyen bir çözüm getirilmesi, özelleştirme-
lerde şerTaflık ve iş güvencesi özenle göze-
tilecektir. "Elektrik Piyasası Yasası" çıkan-
lacaktır. Hidroelektrik potansiyelinm değer-
lendirilmesi yanmda, nükleer ve yenılenebi-
lir eneriiye önem verilecektir.
AB İle iliSkller Türkıye'nin AB'yeöte-
ki ülkelerle eşit hak ve statüye sahip tam üye-
lik hedefınin gerçekleştirilmesine çahşıla-
caktır. Türkiye bunu gerçekleştinrken ulusal
hak ve çıkarlannı her zaman titizlikle gözet-
meye devam edecektir. Bu çerçevede AB ile
ilişkilerimize ivme kazandıracak fırsat ve ge-
lişmeler dikkatle izlenecektir. Demokratik
bir Rusya'nın ekonomik bakımdan güçlen-
mesi Türkiye'nın beklentılenne uygun bir
gelişme olarak görülmektedır.