25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET 26 HAZİRAN 1999 CUMARTESİ HABERLER DUNY4DA BUGUN ALİ SİRMEN Kolay Olacağa Benzemiyor Bazı şeyleri kolay unutuyoruz, o yüzden de kirni gelişmeleri ve olayları sağlıklı değerlendir- me olanağını yitiriyoruz. Anımsayalım! Rize Belediye Başkanı Şevki Yimaz'ı. o makamda oturduğu sırada, devlet ODU polisiyle ve adliyesiyle yıllarca aradı ama öulamadı. Sonra ne oldu? Bu garip duaım üzerine BÇG kuruldu. 28 Şubat süreci başladı. Öyle olunca, böyle oluyordu. 28 Şubat sürecini normal demokrasilerin ola- ğan kurumlarıyla bağdaştıramayabilirsiniz ve haklı da olabilirsiniz. Peki ama söyler misiniz, devletin yıllar boyu Rize Belediye Başkanı'nı arayıp da bulamaması, normal demokrasilerin olağan kurumlanyla bağdaşabilir mi? 28 Şubat sürecinin yalnızca Türkiye ve ben- zerı ekonomisi, demokrasisi azgelişmiş ülkele- re özgu olduğunu söylerseniz, size ilk bakışta hak verenler çıksa da haklı değilsiniz. Şöyle bir hatırtayın 1958 Fransası'nı. Paris'te bombalar patlıyor.. Cezayir'de sonuçsuz bir savaş sürü- yor.. sıstemdeki aksaklıklar devlette çok tehJi- kelı bir boşluk yaratıyordu... Sonra ne oldu? Paraşütçü bırlikleri harekete geçti. Ordunun etkısiyle General De Gauile, kaynağında demok- ratık olmayan bir biçimde iktidara geldi. Fran- sa'da sistem değişti. Demek ki demokrasilerde bile27 Şubat ko- şulları ortaya çıktı mı 28 Şubat süreçleri de devreye giriyorlar. ••• 23 Haziran günkü MGK toplantısı olağandı, gündemi ise olağanüstü ve tabii sonuçlan da... Ulusal bir strateji çizilmesinin gereği konuşul- du ve biliyoruz ki bunun ana hatlan, daha ön- ce, kurulun bir kanadı tarafından hazırianmıştı. İrtica ı\e mücadelenin ödün vermeden sürdü- rülmesı kararlaştınldı. GerekJi yasalann bir an ön- ce hazırlanması gerektiği belirtildi. Herkes gördü ki 28 Şubat süreci sürüyordu. Ama toplantı öncesi ve sonrası yapılan açık- lamaların ışığında, mücadelenin kolay olacağa benzemediği söytenebilir. Çünkü, bugünkü ik- tidann ikılisi, Ecevft ile Yılmaz daha önceki ik- tidarlarında, çıkması gereken yasalan uyutmuş- lardı. Bu kez de öyle yapacağa benziyorlar. Ik- tidarın üçüncü ortağı veörgüt gücünü göz önün- de bulundurduğunuzda, en büyük partisi MHP'nin de tavn öbür ikisinden farklı değil. Kısacası hava rüzgârlı, kapi aralık. Böyle du- rumlarda bir kapı ya ardına kadar açılıp önüne bir şey konur ya da rüzgânn itisiyle, çarpar ka- panır. Türkiye'nin en eski partisi olan ve Cumhuri- yet'in kazanımlannın hemen hepsinin attında imzası bulunan CHP'nin, PM ve MYK üyeleriy- le, Genel Sekreteri'ni belirfeyecek kurultayı böy- le bir ortamda yapılıyor. Olaylar, Türkiye'nin CHP'ye şiddetle ihtiyaç duyduğunu. bu partinin bir an önce yeniden yapılanması gerektiğini gösteriyor. Yeni Genel Başkan A/tan Öymen tarihi mis- yonunun farkında görünüyor, partiyi yeniden yapılandıracak, kadrolart uzlaştınp gençleşti- rerek iktidara taşıyacak adımlan atıyor. Parti içinden çoğu kesimlerden destek görüyor. Seçımlerde aday olmak için 850 başvuruya muhattap olan CHP'ye, 60 kişilik PM için 1000 başvuru yapılıyor. Kuruftayın hemen ertesinde, çeşitli mesleklerden birçok kişi, partiye üyelik başvurusu yapmaya hazırlanıyor. Sevindirıci bir canlılık göstergesi. Ama acaba kurultay delegeleri, bu tarihi so- rumluluğun gereğini yerine getirebileceklermi? Eğer getıremezlerse, işler kolay olacağa ben- zemiyor. Dosyalar birlestirildı 'Meclis yolsuzluğu y davasınadevam edildi A.NKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - TBMM Ge- ,. 8el Kurul Salonu'nun ye- •^«ilenmesi sırasındagörev- ' ferini kötüye kullandıkla- n gerekçesıyle da\a dos- yaları bırleştırilen eski TBMM Başkanı Mustafa KaJemlL Meclis'in4'ües- ki üst düzey 5 yöneticisi ve Emlak Konut AŞ'nin 13 yönetıcisinin 3'eryıla kadar hapıs cezası iste- raiyle yargılanmalarına devam edildi. Ankara 11. Asliye Ce- za Mahkemesi'nde görü- len da\ anın dünkü duruş- masına. sanıklar Necdet Basa. Hüse>in Fahri Köp- riilü. >lehmet Mısırlı, Er- dal Yüksel ıle sanık avu- katlan v e müdahil olarak TBMM'nin 2 avukatı ka- , tıldı. I Yargıç Mehmet Berber. sanıklar Basa. Köprülü. Mısırlı \e Yuksel'ın An- kara 16. ve 21. Asliye Ce- za MahkemelerTndeyar- gilandıkları dava dosya- sının. müdahilleri aynı olan Kalemli'nin 18. As- liye Ceza Mahkemesi'nde yargılandığı dava dosya- sı ile birleştirildiğini bil- dirdi. Berber. 18. Asliye Ceza Mahkemesi 'nde bir- leştirilen dosyanın da. mahkemelerinde 13 sanı- ğın yargılandığı dava dos- yası ile birleştirilmesine karar verildiğini açıkladı. Mehmet Berber, Cumhu- riyet Savcısı tlhan Ars- lanıtı da ıstemi doğrultu- sunda "olaylann birbiri ile irtibatlı oİması, birisine verilecek karann diğerini deetkile>eceği ih timali ne- deniyle" davalann bırleş- tirilmesi yönündeki itiraz- lann reddine karar verdi. Sanık Basa savunmasında. yapım işinde bir ihmali ve suçunun bulunmadığını ıleri sürerek. "Güzelbirça- hşmayaparaksakmu mey- dana getirdik. Ben yapı- lan işten gurur duyuyo- rum" dedi. HiberKöşkü'nün de ay- nı şekilde yapıldığını id- dia eden sanık Mısırlı, sa- lonun yapım işinin Em- lak Konut'a verilmesinde ve şirketle TBMM arasın- da imzalanan sözleşme- lerde kendisinin katkısı bulunmadığını savundu. Mısırlı, ihale dosyası gel- diğinde fiyatlann yüksek olduğunu sanık Köprii- lü'ye söylediğini, Köprü- lü'nün de "Bizi enterese etmez, Emlak Konut bu işiyapıyor, ihalede sorum- luluk onlara aittir" dedi- ğıni kaydetti. Mısırlı'run avukatı, iddianamede çe- lişkiler oldugunu ve bun- lann gıdenlmesinı istedi. Fethullah Gülen yurtlanndan kaçarak ev kiralayan öğrenciler yakayı yine kurtaramıyorlar Beyînler öğrenci evlerînde yıkanıyor İPEKYEZDANİ Fethullah Gülen'in "Işıkevleri"ndekj "mevcut düzeniyüop şeriab getirmek için düzenlenen beyin yıkama faalh ederi*nın. okullar ve öğrenci yurtlannın dışında "öğrenci evierine" de sızdığı ortaya çık- tı. Gûlen'in yurtlannda çok düşük fiyat- lara kalan çocuk ve gençlere hergün beş vakit namaz kıldınlıyor, yaz tarilüıde "ev- lerine gönderümeyip" dini eğitım verili- Yayımcı Osman Erten •Yurtta kalmayan gençlerle arkadaşhk kurularak yoğun bir "beyin yıkama faaliyeti"nin yapıldığı evlerde gençlere "mevcut devlet düzeni yıkılıp şeriat geldiği takdirde yolsuzlukların hiçbirisinin kalmayacağı", "Atatürk'ün Müslüman değil, mason olduğu ve peşinden koşulacak bir insan olmadığı" aşılanıyor. MüsJüman değil, mason olduğu ve peşin- den koşulacak bir insan olmadığı" aşıla- nıyor. Oğlunu Fethullahçılann elinden "kur- tardjğınır söyieyen ve adının açıklanma- smı istemeyen bir veli, Fethullah Gülen'e aitHayrabolu'daki öğrenci yurdunda gör- yor, sohbetlerde "seriaön en iyi düzen of- duğu" anlatüıyor. Yurtta kalmayan genç- lerle arkadaşlık kurularak yoğun bir ''be- yin yıkama faaliyetTnin yapıldığı evler- de gençlere "mevcut devlet düzeni yıla- tap şeriat geldiği takdirde yolsuzluldann hiçbirisinin kaimayacağr, "Atatürk'ün dûklerini, Fethullahçılann "etkflemekis- tedüderi gençlere yaklaşunlarnu'', yurtta kalmayan öğrencilerin evlerine nasıl "sız- dıklannı'' anlattı: -Bundan Qç yü önce Trakya Cniversi- tesi'nebağh Hayrabolu'daki meslekyük- sekokulunun motor bölümiinü kazandı. 'Gülen hakkındaki uyanlanmıza önem verilmedi 5 BAR1ŞDOSTER Sivil Toplum Kuruluşlan Birli- ği'nin(STKB)ya- yımladığı ve Fet- nallah Gülen ce- maatıninokullan- nı anlatan "Hoca- nm Okullan" kı- tabı nedenıyle hakkında da- va açılan beş kişiden biri olan Osman Erten, kendı- lerinin Fethullahçılıkkonu- sunda uzun süredir toplu- mu ve medyayı uyardıkla- nnı, uyandırmaya çalıştık- lannı belirterek "Bu eğjtim sistemi var oldukça. gerici- likle, şeriatçılıkla müeadele olanaksız. Onemli olan. tek tek sineklerle uğraşmak de- ğil, batakhğı kurutmak' de- di. Geçen yıl 206 sivil toplum örgütünün desteğiyle "Ho- canınOkullan" kitabmı ya- yımlayan ve Fethullahçıla- nn okuttuğu 4 genci basına tarutan STKB içindeki ça- lışmalanyla tanınan Erten, kendilerininGûlen'in geıçek yüzûnü yıllar önce gördûk- lerini ve toplumu uyarma- ya çalıştıklannı kaydetti. "Hocanın OkullarT kitabı nedeniyle Fethullahçılann ceza ve tazminat davası açtığı 5 STKBtemsücisin- den biri olan Er- ten, uyanlarına, deyim yerindeyse "çığnkİanna''ku- lak verilmediğini, medyanın çok bü- yük bir bölümü- nün kendilenne ilgisiz kal- dığını vurguladı. Toplumlan en derinden etkileyen, insanlan en kolay yönlendiren düşüncenin din olmasına karşın aynı zaman- da en az bilinen konunun da din olduguna dikkat çe- ken Erten, "tnsanlann ka- fasında dinleiigfliyanm >a- malak, bölük pörçük, doğ- ru yanlış bir sürü bilgi var. Toplum eğer bu konuda doğ- nı veçağdaş bilgilerJe. uygpr yöntemlerle eğirilmezse, o zaman da birileri çıkar, in- sanlann kafasını hurafeter- le doldurur'" dıye konuştu. Siyasetın erdemli bir uğ- raş olmasına karşın siyaset- çilerin çok büyük bir bölü- münün erdemli vedonanım- lıkişilerolmadıklanna dik- kat çeken Erten, siyasilerin popülizm yaparak günü kur- tarmaya çahştıklanna dikkat çekti. İĞNELÎ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN MAHKF/Vf£N/N ÖZETİ; Çocuğa kalacak yer bulmak için Ha> ra- bolu'va gittiğimizde. orada devlet yurdn olmadığını gördük. Okul müdürüne sor- duğumuzda bize'Okula yakın biryurt vaı; orada tum imkânlar var, gidin orayla gö- rüsün" dedi. Yurda gittiğjmizde sadece üni\ ersiteöğrencüerinin değil,lise ögren- cileri hatta başlan takkeli küçük çocuk- lann da olduğunu gördük. Yurda girer- ken ayakkabılar çıkankü, \ urdun içinde- ki mescitterini gezdirdiler. içeride cami gibi döşenmiş odalar, başka birodada rahleler, Kuranlar, bir başka odadan Kuran okuyan küçük çocuklann seslerigelhordu. "Valnız bir şaramız var, çocuk yazın da burada kalacak. ancak 15 gün ya da bir ay yanınıza gelebilır, onun dışında bız burada çocuklaradım eğitim, Kuran öğretıvoruz, buna uy- mak zorunda çocuklar' de- dfler." 'Öğrenci evlerine sızmışlar' Türkiye Tabipler Vakfı'na bağh Şifa Hastanesi'ndeiedavi giderleri bağış olarak gösterildi Fethullah şirkederi vergi kaçırıyor • Fethullah Gûlen'in kontrolündeki Türkiye Tabipler Vakfı bünyesinde kurulan Şifa Hastanesi'nde yanlış tedavi sonucu genç bir kız 11 ay yatalak kaldı. Hasta yakınlan ilk ameliyatta ödedikleri 500 milyon liranın faturasının verilmediğini, bunun yerine kendilenne bağış makbuzu kesildiğini söylediler. SERDARKIZIK tZMtR-FethunahGüten e bağlı şirket ve vakıflarda çeşitli aktarmalarla vergi ka- çırma yoluna gidiliyor. Türkiye Tabipler Vakfi'na bağlı Şifa Hastanesi'nde tedavi gideri olarak alınan bedeller, bağış olarak gösterildi. Aynı hastanede yanlış tedavi sonucu 11 ay yatalak kalan bir hastaya fa- tura yerine bağış makbuzu verildi. Büyük bir mali güce ulaşan Gülen'e bağlı kuruluşlar kendi aralannda yaptığı işbirligiyle gelirlerini vergilendirmekten kaçınıyor. Son Milli Güvenlik Kurulu top- lantısında Gülen'e bağlı kuruluşlann ma- li yönden de incelemeye alınması yakla- şımı ortaya atılırken Izmir'de Türkiye Ta- bipler Vakfı'na bağlı Şifa Hastanesi'nde ortaya çıkan bir örnek, konunun önemini vurguluyor. Ornek, bir yandan da bu kuruluşta bu- gün dava konusu olan yanlış tedaviden ötürü genç bir kızm yaklaşık 11 ay yata- lak kalmasının öyküsünü de içeriyor. Evi- nin camlannı silerken düşen Neriman Öz- doğan'ı komşulanrun önerisiyle, hemen he- men bütün personelı türbanlı olan Şifa Hastanesi'ne götüren Semiha Tatükiraz. baştndan geçenleri söyle anlatıyor: -Kızunda çeşitli kınklar vardl Doktor- lar, niç meraketnıevin dediler. Ama din ta- cuierinin yanlış tedavi kurbanı olduk. İlk ameliyatta 520 milyon lira istediler. Faru- ra alma>'a kalkınca, O zaman KDV girer, fıyat yükselir' dediler.Sonunda bana Tür- kiye Tabipler Vakfl adıyla 500 mihon lira- lık bir bağış makbuzu verdiler. İlk amelj- yartan sonra 3 kez daha a> nı hastane>e ya- brdık. Kızunı3.$4 ayda koşacak dununa getireceklerdi ama 11 ay yataktan kalka- madL Ekonomikolarak çokzorgünler ge- çirdik. Valiliğin >ardnmyİa eğer Dokuz Ey- lül Üniversitesi'ne kaldırmasa\ dık, bugün kızun hâlâ yatalak kalacaktı. Şimdi mah- kemeliğiz, nakkunıa anyoruz..." Aradığımız Şifa Hastanesı Başheki- mi'ni tt âmefiyattaoJdugu"için bulamadık. Elimizdeki. Neriman Özdoğan'a ait 500 miryon liralık Türkiye Tabipler Vakfı'na kesilen bağış makbuzuyla ilgili görüşle- rini alamadık. Hesap uzmanlan, şirketle- rin fatura vermemesınin, bağlı olduklan vakıflar aracıhğıyla bağış makbuzu adıy- la para alınmasının suç olduğunu açıklar- ken bu dunımun vergi kaçırma anlamı ta- şıdığını belirttiler. 32. Cün programında katılımcılara hakaretler yağdırmıştı NevvolSevindi'yebüyüktepki Nevval Sevindi, Akriiel dergisine yan çıplak poziar >erdikten sonra dergi yöneticilerini de suçlamıştı... İstanbul Haber Senisi - Kanal D'de önceki gün yayımlanan 32. Gün programına konuk olan antropolog Nevval Sevindi'nin, tartışma sırasında kullandığı sözcükler, başta programm diğer konukJan olmak üzere izleyicilerin tepkisine yol açtı. Gazetemizi arayan çok sayıda yurttaş tepkiierini özetle şöyle dilegetirdi: "Hiçbir tetevizyon programındald tartışmada başkalanna bu kadar sorumsuzca saldıran birine rastlamadık. Yantaşı savunmak onu bu kadar hırçudasürdı. Sevmdi'nm bu kadar çirkinleşmesine neden oldu. Ne gariptir ki programı yöneten Mehmet Ali Birand'uı da bu tartışmadaki bataian önlemeye yönefik girişind pek olmadL" , Programa eski CHP Milletvekili Fflai Sağiar, Dr. Necip Hablemitoğlu, araştırmacı- yazar Faik Bulut ve tslamcı yazar İsmafl Nacarkatılmıştı. Sevindi, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Antropoloji Bölümü'nü bitirdi. Diplomasını aldıktan sonra okuldayken tanışüğı bir Iranlıyla e\'lenerek Iran'a gitti. îslam de\"riminden önceki fran'da yaşayarak buradaki göziem ve anılannı "İK Ulke İld De\Tİm Türkiye İran" adlı kitapta topladı. Se\ındi dört yıl sonra Türkiye'ye döndü. Bir süre Ankara'da özel sektörde çalışan Sevindi, Istanbul'a dönerek gazeteciliğe başladı. Sevindi, Siyaset Meydanı'ndan sonraki asıl ünıinü FethuJlahçılann axasına kaölarak ve cemaat için yaptığı çahşmalarla kazandı. "Bımlann üzerine oğlu- ma ild arkadaşıv la birlikte 5 milyon lira kiraı la e« rurruk. İkindydda a>tu okuldan baş- ka bir çocuk Kaiacak ye- rim yok, beni de aranıza alır mısmız?' diye bunlann evi- neyerieşti. Ondan sonra be- nim oğlumda değişiklikler başladı. Mcğer bu çocuk da oniann adamıymış. Bu adamlar,yurda çekemedik- leri çocuklan kandırmak, oniann be> nini vıkamak için oradaki hemen hemen rüm öğrenci evlerine zamanla on- lan etkile>ecek birini >erieş- miyorlannış. Oğlum diğer arkadaşiannın evlerine gjt- tiğinde, ber evde böyie birn nin olduğunu görmüş.'1 'Atatürk düşmanı yapma>a çau^nlar 1 **Ben oğlumdaki değişik- ikleriyaanfarkeitim. çocuk denizegirmek istemivor, diz- lerine kadar u/un şortlar gi- yiyor. kızlaria arkadaşlığını kesri, sabah erkenden na- mazlara kalkıyor. Oturup binkeretespih çeviriynr, çok yararlı olduğunu soylüyor, 'Oğlum ne yapıyorsun'?' de- diğiınizde bize ters tepkiler veriyordu. Sonra benim oğ- lum Atatürkçü bir insandı, orada onu resmen Atatürk düşmanı' yapmaya çalışnuş- lar.Atatürk'ün Kurtuluş Sa- vaşı'ndayapaklanndan ban- settiğimde Tesadüf bunlar. herkes yapabilirdi. çok bü- yütülüyor" falan diyordu. Atatürk'ün Müslüman ol- madığını, mason olduğunu, peşindenkoşulacak birinsan ounadığını soy lüyoriarmış." "Bunlann beynini yıka- dıklan çocuklara aşıladık- lan temddüşünce, büyük ts- lam deyletını dünyaya yay- mak'. Öyie bir zaman gele- cekmiş ki İslamiyet her tara- fa yaydacakmış, bu hareke- tin içinde yer aianlar de\te- tin önderleri olacaknus." Siyaset Meydanı FethuUohçüor programa katdmadüar Televizyon Servisi - Fet- hullah Gûlen'in devîeti ele geçirmeye yönelik konuş- malanra içeren kasetlerin de- ğerlendirilmeye devam edi- leceği a SyasetMeydanı''nm dün gecekı bölümü, Gülen cemaatinden kimsenin ka- tılmaması nedenıyle yayın- dan kaldınldı. "SiyasetMey- danın ekibinin programm kaldınlmasıyla ilgili açıkla- ması şöyle: "Gecen hafta ya- yımlanan programa Gülen cemaatini temsüen kimse ka- ulmamıştı. Dün geceki bölü- me de cemaat adına davet edilen kişiler, yayina birkaç saat kala kanlmayacaklannı kesin olarak bildirdiler. Vayının tektaraflı otacagı dû- şünülenek Siyaset Meyda- nı' nın yayından kaknnlma- sına karar verfldi." Siyasilerin seçim yatınmı için irticaya arka çıkmasına tepkiler sürüyor 6 Gülen yeşil kuşak politikasının ürünü' İZMİR(CumhuriyetEgeBürosu)- Gü- len Tarikaü nın ABD tarafından Adriya- tik'ten Orta Asya'ya; Filipınler'den Ku- zey Irak'a kadar olan bölgede kurulma- ya çalışılan "Yeni Dünya Düzeni"nde rol aJdığı belirtildi. Türkiye'de son dönem- de yaygın biçimde irticai hareketin ayak seslerinin duyulmaya başlandıgı, soru- nun FethullahGülen adında odaklandığı- na dikkat çekilerek Gûlen'in "soğuk sa- vaş" döneminden bu yana yürütülen "ye- şilkuşak" politikasının ürünü olduğu vur- gulandı. Izmir Barosu Başkanı Çetin Turan ve 6«'uler Birliği Vakfi Izmir Temsilcısi lu- na Akıncılar. Gülen için partı liderlerinin arka çıkarcasına demeçler vermesinin. kimilennin de açıkça sa\"unmaya geçme- sinin sorunu daha da vahim hale getirdi- ğini savaındular. Turan ve Akıncılar yap- tıkları açıklamada, suçu perdeleyecek davranışlarda bulunmanın irticaya des- tek olmakla eşdeğer olduğunu kaydetri- ler. Turan, açıklamasında şu göruşlere yer verdi: "Gülen soğuksavaş.döneminden bu yana yürütülen yeşil kuşak politikasının sonucudur. Amerikan stratejisi olan 'ye- şil kuşak1 politikalannda sola karşı 'din' kullanılmıştr. l'zun dönemde siyasal ik- tidariann bemen tunamınca balkuı dini duygulan sömürülmüş,dinci akımlar bes- lenip büyürülmüş ve tarikaüann yaygın- laşıp etkinleşmesine, zenginleşmesine göz yumulmuştur. 1982 Anayasası ile din eği- timi denetimsiz ve zorunlu hale getirilir- ken öğrenim birliği Ukesi çiğnenerek kü- çüçük çocuklar din istismanılarının eli- ne terk edilmiş, devlet eliyle gencecik be- yinkre 'din' diye cehaletak>ülmısnr.n Turan. telaşm bir yana bırakılıp her tür- lü suç örgütünden anndınlmış, laik- de- mokratik yapının savunulması gerektiği- ni vurguladı. 68"lıler Birliği Vakfı Izmir Temsilcisi Tuna Akmatar, Fethullah Gûlen'in, üc- retlerini CIA'dan alan eğıtimcılerden olu- şan bir misyonerler ordusu kurduğunu vurguladı. ADD tzmir Merkez Şube Başkanı Sa- dettin Dikkaya, Gülen cemaatıne karşı geniş kapsarrilı bıroperasyon başlatılma- sını istedi. Dikkaya yaptığı açıklamada şunlan söyledi: "Tûrk ulusal eğitim sis- teminin amaçlanna uymayan da%ranış içindeki rüm okul, yurt ve dershaneler devletleşririlenek Milli Eğitim Bakanu- ğı'na dev redilmelidir. Gerici örgüüenme- lere kav nak sağlayan işletmeler ve finans kuruluşlan mali denetim altına alınnıa- hdır?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear