Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
22 HAZİRAN 1999 SALI CUMHURİYET SAYFA
KULTUR kulturCa cumhuriyet.com.tr 15
Kutluğ Ataman'ın 'Lola+Bilidikid' adlı filmi, Istanbul, Ankara ve îzmir'de gösterimde
'Osmanlardan lmrtulmalıyız'ESRA ALİÇAVUŞOĞLU
Lola'lar, Bilidikıd'ler, Murallar ve Os-
manlar... Her ne kadar görmezden gel-
sek de ya da gördügümüz yerde onJan
alaşağı etmek için tetikte beklesek de
onlarvarlar, gerçekler. Lola+Bilidikid, eş-
cinselleri anlatan bir film değil sadece.
Cinsel kimlikleri yüzünden itilmişlenn,
yaşama alanlan olabildiğince sınırlanmış-
İann, kiasik tanımla 'sıradışr ınsanlann
yaşamlanru anlatmıyoryalnızca. Film, bü-
tün dünyayı sarmış. homofobiklerin 'aşı-
n'dünyalannı gözlerönüne seriyor. Kut-
luğ Ataman'ın ikinci uzun metrajlı fil-
mini. daha önce bu konuyu ele alan; 'Dö-
nersen Isfak Çai', Hamam'. 'Gece Me-
lekwBBnnÇocuİdar'gibifilmlerdenayı-
ran en önemli özellik, birden fazla ger-
çeği anlatıyor olması.
Alman, Tiirk ve Amerikan ortak ya-
pımı olan film lstanbul'da 6, Ankara ve
ızmir'de 1 sinemada gösterime girdi.
Kutluğ Ataman filmle ilgili sorulanmı-
zı yanıtladı.
- 'Lola+Bilidikid', Torino 'Gay and
Lesbian' Fflmler Festh-ali'nde en i>i fflm.
Berlin'de Teddy Bear ÖzelÖdülü gibi eş-
cinse) temaiı ödülleri topladı. FUmin eş-
cinsetlik üzerine yoğunlaşmıs olarak gö-
rülmesini nastl karşıüyorsunuz?
'Lola+Bilidikid'in almış oidugu en
önemli ödül, bence Hürriyet Halk Ödü-
lü oldu. Bu, eşcinsel temaiı filmlere ve-
rilen bir ödül değil. Torino'dan en iyi
fdm ödülü ile döndük. Burada çok önem-
li Hollywood prodüksiyonlanyla yanş-
tık. Berlin Uluslararasi Film Festivali'nde
Panorama Bölümü'nün açılış fılmiydi. Bu
zaten birodüllendirmedir. Ama escinsel-
lerödül veımişlerse herfıalde reddetme-
yecektim. Film ödüller yüzünden bu te-
maya oturtulmadı, ama neden olmasın.
Kadın fılmi, zenci filmi oluyor da, eş-
cinsel filmi denildiği zaman neden olay
olsun. Politık ve insan haklan açısından
ben birterslik görmüyorum burada. Ama
ticari açıdan düşünebilırim. Bu da benim
değil, prodüktörün ve yapımcının soru-
nu.
'Osmanlar ve anneler görmelT
- Filmdeki Osman karakteri Türlrî-
ye'nin büyük bir yüzdesinin düşünceie-
rini ve davranışlannı yansıüyor aslında.
Osmanlaria nasıl başedeceksüüz?
Başetmek nedir kı? Orurup dinliyor-
sunuz, saygı gösteriyorsunuz ve geçi-
yorsunuz. Osmanlara karşı kendimi sa-
vunmak zorunda değilim. Zaten fılm or-
tada. Evet, Türkiye Osmanlaria dolu.
1
Ama bu filmin Osmanlar için yapılmfş
olduğunuda unutmamak gerekiyor. Yok-
sa eşcinseller için yapılmış bir film de-
ğil Lola+Bilidikid. Onlarzaten kendi so-
runlaruıı biliyorlar, neden gidip görsün-
ler. Eşcinsel olsam, ki eşcinselim, gidip
görmem. .Ama bu filmi özellikle Osman-
lar ve anneler gidip görmeli...
-Türk tnplumu. nedensekorktuğu şey-
lere gözlerini kapamayı yeğliyor™
Bu aslında her toplumda, her ınsanda
var. Ama bir şekilde kınlması gerek ar-
tık. Bunu kırmazsanız toplum olarak ge-
lişemezsiniz, yok olursunuz. Yok olmak
bir ülke tarafından istila edilmek değildir.
Güçlü ise o toplum hiçbir zaman köle ol-
maz. Türkiye'de bırçok Osman var diyo-
ruz. Osmanlardan kurtulmazsak güçlü ol-
mayız,köleoluruz. Toplumun bıreyleri bir-
birlerini köle yapmaya. korkutmaya, te-
rörize etmeye başladıklan zaman iş için-
den çıkılmaz bir hal alıyor. Kaba kuvvet-
le toplumun yaratıcı insanlannın üzerin-
de baskı kurabilirler, ama bir süre sonra
yok olurlar. Bu yüzden Osmanlardan kork-
Peruk Takan
Kadınlar
'semiha b. unpfugged' adlı
yaklaşık 8 saat süren video
çalışmasıyla ulusal ve uluslararası
bir çok sergiye katılan ve büyûk
ilgi gören Kutluğ Ataman'ın son
vıdeo çalışması 'Peruk Takan
Kadınlar'. 12 Haziran'da başlayan
ve Kasım ayına dek sürecek olan
48. Venedik Bienali'nde Peruk
Takan Kadınlar sanatseverlerle
buluşacak. Proje, Venedik
Bienali'nden sonra Institut fûr
Auslanbezeihungen ve
Stuttgard'da gösterilecek. Her biri
yaklaşık bir saat süren, dört ayn
vıdeo projeksiyondan oluşan
Peruk Takan Kadınlar.
yaşamlannın belli bir döneminde
peruk takmak zorunda kalan dört
kadının sıradışı öyküsünü
anlatıyor. Röportaj biçiminde
gerçeİcleştirilen çalışmadâ, Hostes
Leyla adıyla tanınan Melek
Ulagay, gazeteci Nevval Sevindi,
transeksüel Demet ve adını
açıklamak ıstemeyen bir kadınla
yapılmış konuşmalar yer alıyor.
Proje, Co Prodüksiyon ve lstanbul
Güncel Sanat Projesi desteğiyle
gerçekleştırildi.
ilmi eleştirenleri
saygıyla karşıhyorum.
Osmanlara karşı kendimi
savunmak zorunda
değilim. Zaten film
ortada. Evet, Türkiye
Osmanlaria dolu. Ama bu
filmin Osmanlar için
yapılmış olduğunu da
unutmamak gerekiyor.
Yoksa eşcinseller için
yapılmış bir film değil
Lola+Bilidikid. Onlar
zaten kendi sorunlanru
biliyorlar, neden gidip
görsünler. Filmi özellikle
OsmanJar ve anneler gidip
görmeli.
muyorum. Gelsinler, hodri meydan.
- Senaryonun oluşum aşamasında ne
tür araşormalar yapüıuz?
Almanya'ya ilk gittiğimde kafamda
bir hikâye vardı. Fakat Almanya'da bır-
çok insanla tanıştım. Bana güvenmeye
başladıktan sonra hepsi hikâyelerini an-
latmaya başladılar. Anlatılanlar çok güç-
lü hikâyelerdı. Hepsini anlatmak iste-
dım. Lola'nın bir handikapı varsa, o da,
çok fazla hikâyesi, çok fazla kişiliği ol-
masından kaynaklanıyor. Karakterler
üzerinde çok fazla durmuyor film. Birin-
den birine büyük bir hızla gidiyor. As-
lında tek bir kişinin öyküsü de olabilir-
di, düşünmedim değil. Ama atlanmama-
sı gereken o kadar ilginç öykü vardı ki...
- Film her ne kadar birçok öykü an-
latsada karmaşıkhk banndırmıyoriçio-
de_
Evet. Karmaşıldık yok. Bu hikâyele-
rin hepsi çok hoş bir biçimde birbirleri-
ni bütünlüyorlar. Zaten o hikâyeleri bir
biçimde değiştirmek durumunda kalı-
yorsunuz. bir kolaj değil yaptığım. Za-
ten film çatı işıdir.
- Türk mahallesinde geçen sahneier
var. Özellikle bu mahallelerde yaşayan
insanlann muhafazakâr bakışaçılan na-
sıl vansıdı sete?
Alman prodüktörler çekimler sırasm-
da korkutuyorlardı beni. Aslında onlar da
korkuyorlardı, ben de etkilerinde kalıyor-
dum. Türk mahallesine, bir Türk traves-
ti kılığında girecek... Bu sahnenin düşün-
cesi bile korkutmaya yetiyordu bizi. Bu
sahnenin çekimlerine basladıktan iki sa-
at sonra türbanlı Türk bayanlar. ellerin-
de tepsilerle bize çay ikram ettiler. Al-
manya'da böyle bir sahneyi yaşamak ola-
ganüstü bir şey. Filmin sonunda da çay
veren Türk hanımlara teşekkürediliyor.
'Eşdnsellik birleştiricidir'
-FlnıinözeflikfesonsahnelermdeTürk-
Abnan dostluğunun pekiştiğine tanıkolu-
yoruz. İki a> n külrürü buieştiren eşcin-
seDikmi?
Evet. Eşcinselliğin birleştirici bir ta-
rafi var. Çünkü değişik kültürlerden ola-
bilirsinız; birbirinizin dilini, kültürünü bil-
meyebilirsiniz, ama ortak yönünüz olan
dışlanmışlık sizi birbirinize bağlıyor. Bu
da çok hoş bir şey.
- AJmanya, Türkiye'ye kıyasla daha
özgürbir ülke_Ama özeffiJde Berlin'i kü-
çük Türkiye olarak niteleyebiliriz. Kar-
şılaşılan sorunlarda fark var mı?
Getto içinde. Türkler arasında var o-
labilmek daha zor. Çünkü oradaki Türk-
ler 1960'larda donmuşlar. Korkak bir
kültür olduğumuz için ki; Türkler kor-
kaktır, bu yüzden sürekli saldınyorlar. Ay-
nı zamanda korkaklıklan içlerine kapan-
malanna neden oluyor. Sanki insanlann
çok umurundaymış gibi, kültürlerinin
yok edileceğini sanıyorlar. lste o zaman-
da getto mannğı içinde saplanıpkalıyor-
sunuz. Korkmaya başladığmız ölçüde
agresifieşıyorsunuz. Ve bu korku bir şe-
kilde kendi ıçine de yansıyor. Kadınlan
zorla örtmeye başlıyorlar. Burada kendi
iradesiyle kapananlardan söz errniyo-
rum. Eşcinsellere dayak atıyorlar. Al-
manya'ya ilk gittiğimde eşcinsellere hü-
cum edenlerin aşın sağcılar, Naziler ol-
duğunu sanıyordum. Polis kayıtlan da,
gördüklerim de eşcinsellere saldıranla-
nn başında Türklerin geldiğini gösterdi.
Böyle olunca kendi kültürünüzle ilgili ba-
zı şeyleri sorgulamanız gerektiğini anlı-
yorsunuz. Çünkü TürkJer Almanya'da
kendilerine aynmcılık yapıldığını söylü-
yorlar. Işte bundan dolayı çürüyor bazı
şeyler, bununla yüz yüze gelmek gere-
kiyor. Lola+Bilidikid de bu yüz yüze
gelmelerden bir tanesi... Yüz yüze gel-
meler hep olmalı. Benim işlerimde hep
olacak bu.
Mizah tarafi öne çıkacak
-Karanuk Sular başta olmaküzere di-
ğer>ideoçauşmaiaruıızda da hep sıradt-
şı insanlann öyküsünü anlaüyorsunuz—
Karanlık Sular, metaforik, felsefi bir
filmdi. Ozal'ınoluşturduğuyeni bir top-
lumun buhranı dışa vuruluyordu. Ama
sanki başka şeyleri anlatıyor gibiydi. Bir
anlamda travesti birhikâyeydi. Umanm
tekrar gösterime girer. Lola+Bilidikid
daha direkt anlatıyor bazı şeyleri. Diğer
işlörimde röportaj, insanın içine yönelik
bir gezi, yüzleşme var. Yapmayı sevdi-
ğim şey bunlar. Insanı en çok insan ilgi-
lendiriyor. Tuhafbirsapıklıkvarsanınm
işin içinde.
-LoJa+BBİdikkiKaranhkSularaoran-
la daha piyasa kurailanna göre oy nuyıtr.
Neden?
Hiçbir zaman yaptığım filmlerin pro-
düktörü olmadım. Çektiğim filmler için
belli bir ücret ahyorum. Bu işten büyük
paralar kazanmıyorum. Ama yaptığım
işler prodüktörlere büyük paralar kazan-
dırmasa da, prestij kazandırdı. Bundan
sonra ticari düşünmek zorundayım. Sa-
nat projeleri benim önümde özgürlük ve
oynama alanı açtı. Bunlan yaparken çok
mutluyum. Uzun metrajlı filmlerde bi-
raz hafiflemeyi düşünüyorum. Kalite-
den hafıfleme değil elbette bu. Mizahi
tarafımı daha çok öne çıkarmayı düşü-
nüyorum. Bunu açıkçası ben de merak
ediyorum.
HollywoodoyuncularıIngiltere'debaşarı kazanıyor, îngilizoyuncular Amerika'yı ürkütüyor
Broadway'de egemenliğiKültür Servisi - Amerikalı ve
Îngiliz oyunculann kıtalararası
çalışmalannda yaşanan sorunlar
yeniden gündemde. Londra'da
gösteri sanatlannın kalbinin at-
rığı yer olan West End'den ara-
lannda Maureen Lipman'ın da
yer aldığı 370 oyuncu bir dilek-
çe yazarak, Equity adlı birlikle-
rinin oyuncular üzerinde sert ol-
maya başladığını bildirdi. Equ-
ity Birligi'nin Amerika kolu da
Îngiliz oyunculann, yazariann
ve yönetmenlerin New York'ta-
ki tiyatro dünyasında egemen ol-
duklanna inanıyor. Her iki ülke
oyuncuları da kendilerine sert
davranıldığını öne sürüyor.
Oyunculan, Equity Birliği'ne
dilekçe yazmaya iten ise Nati-
onai Theatre'ın 'Oklahoma!'ad-
lı oyununun NewYork'ta sahne-
lenmesine izin verilmemesi ol-
du. Amerika'da çahşmak isteyen
îngilizoyuncular, bunun için göç-
men vevatandaşlık bürosuna baş-
vurmak zorunda. Bunun sonun-
da yalnızca çalışma izni alabilen
birçok Îngiliz oyuncu Amerika
Equity Birligi'nin göçmen bü-
rosu üzerinde etkili olduğunu ve
bu yüzden de taleplerinin geri
çevrildiğini öne sürüyor. Jonat-
han Prvce ve Michael Gambon
talepleri geri çevrilen oyuncular
arasında.
Ingiltere Equity Birliği, bire-
bir oyuncu değışiminde daha li-
beral biryöntem izlenmesi gerek-
tiğini savunuyor. Ingiltere Kon-
solosluğu tarafından yayımlanan
raporda, Amerika Equity Birli-
gi'nin göçmen bürosu üzerinde-
ki etkisini öne çıkardığı vurgu-
landı.
Broadvvay'de şu günlerde sah-
nelenen oyunlarda oynayan îngi-
liz oyunculann ve Îngiliz yapı-
mı oyunlann sayısı şaşkınlık
uyandınyor. Geçen haftalarda
Dame Judi Dench, David Ha-
re'nin Amy's View adlı oyunun-
daki performansıyla Tony Ödü-
lü'ne değer bulundu. Natasha
Rkhardson. Anna Friel. Rupert
Graves. Tim Pigott-Smith. Ja-
mes Hazeldene ve Parrick Godf-
reygibi isimler Broadway'de sah-
ne alıyorlar.
Diğer yönde ise trafik gitrık-
çe ağırlaşıyor. Hollywood oyun-
culan tngiltere'de kazandıklan
başanlardan oldukça memnun.
Kevin Spacey, The Iceman Co-
meth, Nkrole Kidman da Mavi
Oda adlı oyunlarla büyük ılgi
gördüler.
Amerika Equity Birliği'nin
yöneticisi Alan Elsenberg göç-
men bürosuyla yapılan anlaşma-
lann Amerikan işlerini koruma-
ya yönelik olduğunu söylüyor:
"Amerikalı oyunculara az para
ödeniyor ve iş bulmalan o kadar
da kolay değiL Bir yapım geldi-
gindeoyunculann tşleri eflerfaıden
alınıyor vekariyer yapmalan en-
gefleniyor.''
Ingiltere Equity Birliği ise In-
giltere'den Amerika'yagiden ve
Ingiltere'ye gelen yapımlar ara-
sında bir denge sağlanmasını
öneriyor. Ancak Brodway'de ça-
lışmak isteyen Îngiliz oyuncu-
larla ilgili birproblem olduğunu
kabul etmiyor.
Ingiltere Equity Birliği sözcü-
sü Martin BraMH konuyla ilgili
şunlan söylüyor: "Dustin Hoff-
man ya da Judi Dench gibi ulus-
lararası alanda ün yapmıs kişiler
istedikleri yerdeçahşabiUrier. Di-
ğerleri içinse bir değişûn progra-
mı hazıriıyoruz ve ilerde Ameri-
kalılann geri dönmesi için de bir
yer bırakıyoruz. Sistem iyi işli-
yor. Geçen yıl 50'nin üzerinde
oyuncu BroaoVay'de çakşü. Ge-
neMe Brodvvay 'de çahşan tngiüz
oyunculann sayısı, buradaçahşan
Amerikah oyunculardan daha
fazta."
İshak Paşa Sarayı'nda Ağrı Dağı
Efsanesi
• ANKARA (AA)
-Operasanatçısı
Hakan Aysev, 4
Temmuz tarihinde
tshak Paşa
Sarayı'nda Yaşar
Kemal'in
yapıtından operaya
uyarlanan Ağn
Dağı Efsanesi'ni
yorumlayacak.
Gürcıstan Senfoni
Orkestrası ve
Azerbaycan Devlet
Korosu'nun Türk sanatçılanyla birlikte sahneye
çıkacagı projenın genel sanat yönetmenliğini Güneyt
Gökçer ve Eflatun Nimetzade üstleniyor. Konserde,
Sofi rolünü Ayhan Baran, Gülbahar'ı Gülşen
Hafızova, Ahmet'i Şahmardan Adilov, Memo'yu
Hakan Aysev sahneye taşıyacak.
Johnnie WaHcer Action Time
fotoğraf yarışması
• KüHür Servisi - Bu yıl üçüncüsü
gerçekleştirilecek oian Johnnie VValker Action Time
kapsamında doga, insan ve dayanışmanın konu
edildiğı 'Johnnie Walker Action Time 99 Fotoğraf
Yanşması' düzenleniyor. Yanşma, doga. insan,
dayanışma ve takım ruhunun ön plana çıkanldjğı bir
dizi oyun üzerine kurulan Johnnie Walker Action
Time ruhunun değişik mekânlardaki yansımalanmn
ortaya konulması düşüncesinden yola çıkarak
düzenleniyor. Doğa, insan ve dayanışma temalannın
ortaklaşa işlendiği doğa sporlan, eğlence, yanş ve
ekip ruhunu yansıtan fotograflann katılabileceği
yanşma yalnız 35 mm renkli dia dalında
gerçekleştiriliyor. Bir medya kunıluşunda
çalışanlann katılabileceği yanşmaya son başvuru
tarihi 27 Temmuz 1999. Yanşmanın seçici kurulu
Prof. Sabit Kalfagil, Mehmet Kısmet. Halil tbrahim
Tutak. Filiz Yelkenci ve Ruşen Güven'den oluşuyor.
Yanşmada ödül alan ve sergilenmeye değer bulunan
fotoğraflar 12 Ağustos-31 Ağustos tarihleri arasında
sergilenecek.
Lüfcüs Hayat Bursa'da
• Kültür Servisi - lstanbul Şehir Tiyatrolan
tarafından sahnelenen Lüküs Hayat, bugün saat
21 .OO'de Bursa Açıkhava Tiyatrosu Kültür Parkj'ta
izlenebilecek. Ekrem ve Cemai Reşit Rey
kardeşlerin birlikte yazdıklan ünlü operetin
yönetmenliğini Haldun Dormen üstleniyor.
Dekorlannı Nilgün Gürkan'ın, köstüm tasarımını
Canan Göknil'in, müzik düzenlemesini Esin
Engin'in yaptığı oyunun koreografisi Selçuk
Borak'a ait. Orkestra şefliğini Onder Bali'nin
üstlendiği oyunda Zihni Göktay, Funda Postacı, Ali
Berge, Alev Gürzap, Argun Kınal, Ayşe Kökçü,
Demiray Erül, Vildan Gürelman, Gülen Kıpçak,
Betül Anm, Bilge Zobu. Birsen Kaplangı, Necdet
Yakın, Atacan Arseven, Ali Karagöz, Vildan
Türkbaş, Gürol Güngör, Alper Kul, Güneş Han,
Ezgim Kılıç Kışlalı, Eftal Gülbudak ve Savaş
Barutçu rol alıyor.
Erkmen, Joyce'un Rnnegans
Wake adlı kitabmı çevipiyor
• İZMİR(AA)-
Daha önce
Dublinliler,
Sanatçının Bir
Genç Adam Olarak
Portresi ve Ulysses
adlı kitaplan
çe\ rilen Irlandalı
yazar James
Joyce'un
Finnegans Wake
adlı kitabı Nevzat
Erkmen tarafından
Türkçeye çevnliyor. Joyce'un Ulysses adlı kitabını 4
yıllık çalışmanın ardmdan Türkçeye çeviren Nevzat
Erkmen aynca, Ulysses'i okurlann daha rahat
okuyabilmesi için bir sözlük de hazırlıyor.
Behçet Mecatigil'in eşine
mektuplan YKY'de
• Kültür Servisi - Behçet Necatigil'in bütün
yapıtlannı yayımlayan Yapı Kredi Yayınlan (YKY),
bu kez de Necatigil'in eşine ve ailesine yazdığı
mektuplan 'Serin Mavi' adıyla ilk kez okurla
buluşturuyor. Eşi Huriye, kızlan Selma ve Ayşe'ye
yazılan mektuplarda Necatigil şiirinin çevTesinde
dolaşırken, onun gündelik yaşantısını, yakın çevresini
ve şiirini oluşturan, besleyen yaşam koşullannı
yakından tanıma olanağı sunuluyor okurlara.
Mapmara Üniversitesi'nde
akşam haftasonu atölyelen
• Kültür Senisi - Marmara Üniversitesi Güzel
Sanatlar Fakültesi tarafından bu yıl başlatılan akşam
hafta sonu atölyeleri tamamlandı. Bu kapsamda 150
kişiye sanat eğitimi olanağı sağlandı. Gelecek yıl
programını yoğunlaştırarak sürdürecek olan akşam
hafta sonu atölyelerine katılabilmek için herhangi
bir eğitim önkoşulu aranmıyor. Her kesimden ve
eğitim düzeyinden kişilerin eğitim almasına olanak
sağlayan bu program, sanatı toplumda
yaygınlaştırmayı ve sanatla ilişki kurrnak
isteyenlerin bu ilişkilerini güçlendirmeyi amaçlıyor.
12 Ekim 1999-30 Mayıs 2000 tarihleri arasında
yapılacak olan yeni program 4 dönemden oluşacak.
Atölye ağırlıklı olan eğitimde teorik dersler, konuk
öğretim üyelerinin katıhmıyla desteklenecek.
Resim, taİa, heykel ve fotoğraf atölyelerinin yanı
sıra gravür, cam, giyim tasanmı, sinema Ty yazma
ve dokuma alanlannda da programlar açılacak.
(Aynntıh bilgi için: 0216 326 26 67)
BUGÜN
• AKSANAT'ta saat 12.00 ve 18.00'de laser diskten
'The Golden Age of the Piano' başlıklı konser
izlenebilir. (252 35 00)
• BORÜSAN KÜLTÜR VE SANAT
MERKEZİ'nde saat 19.00'da Pera Güzel Sanatlar
Dans Tiyatrosu'nun gösterisi izlenebilir.(292 06 55)
• tTALVAN KÜLTÜR MERKEZİ'nde saat
19.00'da Vincenzo Pergolizzi yönetimindeki Galata
Oda Korosu konseri yer alıyor.
27. ULUSLARARASI İSTANBUL MUZİK FESTİVALİ
BUGLTV
• Concerto Itah'ano saat 19.30'da Aya trinı
Müzesi'nde dinlenebilir.
YARIN
• Rinaklo AJessandrini saat 19.30'da Atatürk Kültür
Merkezi Konser Salonu'nda konser verecek.
• Taç Mahal, saat 19.30'da Aya trini Müzesi'nde
izlenebilir.